CUMHURİYET 28 Ikinciteşrin 1941 SAĞLIK NOTLARI Yazan: Doktor RUSÇUKLU HAKKI 5INIRLILE Bakırköyünde bir cerh vak'ası «Kahramanı hürriyet» Niyazinin kardeşi, İş Bankası şeflerinden birini yaraladı haberleri Sarsılan iktısad = dünyası = 1914 Büyük Harbi iktısad dünyasını kökünden sarsmış tı. liarbin tesirinden masun kaimış ve tadilâta uğramamış Iktısadî tetkikler IHEM NALINA MIHINA! İtalyan donanması nerede ? ÇARIKLI Yazan: *^^*^»*'*«* *" "^ Hepımizde, muhtelıf dereceierde sı rından kurtulmak için çareler ararlar, nir kanşıklıklan olur da hasta sayıl ama ne yapacaklarmı bilmezler. Bakırköyünde oturan İş Bankasmın Kendl kusurlarını bilmeli, sabırlı ol İ^tanbul şubesi kasalar dairesi şefi Remayız. Çünkü sinir sıstemimiz ıçten ve diştan gelen. bazı hususl tesirler malı. Her zaman muvaffak olunmazsa, şid Türkgeldi, karısı ile beraber gece altında acı, duygu, düşunce, hayalıını cesaretsız olmamalıdır. Hayatm güç evine gelirken. kar=;ıl'rır.a çıkan Nıyazi zın tezahürlerinde tahavvüller şekllnde lüklerine ve aksiliklerine idman ede e isminde biri tarahndan tabanca kurşuçeşid çeşid değışıklıkler gosterebilır, de galebe çalınabüir. Kusurlarımızı ııile sol elinden ypı alanmıştır. İkinci birbiri ardınca. Sırası geldikçe tekrar meziyete çevirdıkçe muvaffak oluruz. kursun. bosa gitmistir. Resid. tedavi allarım: Örüemek, düzeltmeğe kalkış Kötü itiyadlardan kurtulunamaz, iyile t:na alınmış, Niyazi yakalanmış*ır. Admaktan daha iyıdir. Hiç şuphe yok, na rlle huylanmadıkça. Aıle münasebetle llyece sorgusu yspılarak hakkında tevsü yaşaması lâzım geldiğini öğretırsek, rinde bu hususta büyük zorluklarla kif müzekkcrasi kes'lmiştir. istidadı olanları smir hastalığından karşılamr. Ticaretle iştigal eden Niyazi. «Kahrakorumak mümkün olur. Sabırsızhğı ancak sabırla, korkuyu manı hürriyet' Resnell Niyazinin karİlk yapılacak şey, sınir sistemimizin itimadla. haksızlığı insafla, kini sevgıle desi ve Kotrsnya çiftliği sahibi Eesne'i reaksiyonlarını öğrenmek, onlan istıfa giderirız, yahud azaltırız. Kemliğe kem Osmamn oâludur. Niyazinin. bir müdde olunacas bir hale koymak, hayat lik yanlış bir davranış olur. Nitekım dettenberi Reçid Türkge!dinin kansınm şartlanna ve hallerine ve etrafımızda huysuzluk, huysuzlukla tadil edllemez. pesini bırakmadığ'ı. bu \iizden iki taraf bulunanlara atfederek kendı kusurla Koyunlan çoban güder, kıırt değil. Biara?mda münaferet husule geldiği ve rımızı affetmemektır. zi de ancak dogru düşünceler idare e ö!dürmeye tesebbüfün de bu sebeble cGerçek felâketlerımlz içtendir, on der. En iyi tâbiy, kotulüğe pasiv olarak vâki oldugu iddia edilmektedir. Niyazi, lara blzzat biz sebebiyet verirlz» der, dayanmakur, iyıllk cephesınde ak:iv hicbir esasa d=.yanrr;ıv?n bir kıskBnçlık Anatol Frans. olarak taarruza geçmek için. ss'kasile yolda Resid Türkgeldinin hü«Gönbldendir şikâyet. kiraseden Heyecan, her şeklile, sinir hallerinde cumıına uŞradıSı ve'aradaki mücpdelede feryadımız yoktnr» önemli bir rol oynar. Yapüacak şey. kendi cpbindekl tabancanın kazaen Dediği glbi blr şairımizın. Dolayla aklî tezahürlerde heyecanın sebeblerini patladıeını söyleme'ktedir. muhitle uyuşamamaklığın gerçek araştırmaktır. Düşünceleri düze'.tmeğe sebeblerinl kendimizde aramalıyız. İyı çalışmalı, her ne pahasına olursa, oldurum almalı, kusurlarımızı düzeltme sun. Heyecan, muhakemeyi yendi mi, Çiçek ha»tahğı liyiz, rahat yaşamak istersek. hastalık yoluna girmiş olursunuz. Has8on günlerde, Kadıköy semtindeki Bir çok kimseler sinirlidirler ve si talık teşekkül etmemek için çok tekernlrli olurlar. çünkü sinir sistemlerine rür eden uykusuzluMara karşı ve bede mekteblerden bazılannda çiçek hastafena bakarfer; onlara yâr ve yardımcı r.in kuvvetlerini yükseltmek için ilâç lığı görulmüştür. olacaklan yerde, düşman kesilirler. lar almak muvafıktır. Hastalık tamaBir rapor hazırlanıyor Herkesin bir hayat sermayesi var. onu mile teeşkkül ettkten sonra esaslı bir Beledıye tktısad müdürlügü, peynir, idare etmeği ögrenmeli. Akıllıca davra tedavi lânmdır; hastalığın çok ilerüezeytinyagı, kesim hayvaru ve buna nır ve başlıca hayat kanunlanna tâoi tnesini beklememelidtr. benzer maddelerin son üç sene içindeolarak lş görürsek kanşık ve çetrefil *** ki fiat tereffüleri. geliş ve istihlâk işlerle kendimizi iflâsa sürüklemiş olÇok hassas insanlarla ve sinirlilerle miktarım gösteren bir rapor hazırlamayız. bir arada bulunanlar İçin ve onlara maktadır. Bu rapor yenl kurulacak oUzviyetlıniz hesabını kendisi tutar. bakmak ve yardım etmek çok güç bir lan Mıntaka İase mtidürlüğüne verileDışa vuran alâmetlerle hesabı bize biltştir. Hangisine acımalı, sinirliye mi, o cektir. dirir; onu dınlemek zorundayız. Bütçena bakana mı? Ne de olsa, bu lçtimaî miz denk degilse, masrafı kesmellyiz, Çocukları kurtarma yurdu ve ailevi blr ödevdir. biraz dinlenmeli. yorğunluğu atmalı. Sinirli ile blr arada yaşayan onu tevsi edildi Hatırlanıalıyız ki, gam, tasa, iç sıkan meşgullyetler, bahusus insanın kendi kendl hayatına uydurabilir ve bir teAnormal çocukların ıslahı için Yesile meşgul olması çok yorar. Sinir ger davi usulü takibine kandırabilirse, ona şllköyde açılan «Çocuklan kurtarma gınliklerl mahdud olanlar, güçlerinin çok yardım etmiş ve kendlsini de sira \urdUT nun teskilâtı tevsi edilmiş. tahaddinl aşan teşebbüslere girişmemeli yetten kurtarmış olur. Sınırli ile aykırı lebe mevcudu 101 e çıkarılmıştır. felftke: dir. Bir de şunu unutmamalı. çok sü gitmek ve ona kızmak kadar ren dinlenme de sinlr gergmliğıni büs olmaz. İtiraf etmeli, onlara karşı müBir dükkân soyuldu bütün gevşetır, iş ve çalışmak ise uyu lâyim davranmak çok zordur; kusurlan gbze batar; mutemadiyen kendilerile Aksarayda Ordu caddesinde bakkal yan kabiliyetleri uyandınr. ugraşmalan, daimî şikâyetleri, fazla Halim Yolun 363 numaralı «Borsa paKasvetli düşünceler, kısır teessüfler, hassasiyetleri kolayca tenkid olunur. zan. na geceleyın gıren hırsızlar, çekcesaretin kırılması kötu âmillerdır. Aile efradı arasında azarlıyanlarla on mecede bulunan 150 lirayı alıp kacmışHeyecanlanmak, lâtif bile olsa. ha lara acıyanlar da bulunur. Ne çok hor lardır. DUkkânm vaziyetinden. bunlayatı israf etmek demektir; tıyatroda. lamak iyidir, ne çok acımak. nn dükkânda yeyip içtikleri neticesine süvarelerde oldugu gibi. Sinirliyi kenSinirlilige istidadı olanla, meraklı ile. varılmıştır. Dükkânı soyanlar, zabıtaca dinden geçirerek avudacağı için, açık yakalanmak üzeredir. havada gezileri ve dolaşmaları tercih heyecanlı ile, korlcakla, çeklngenle karşı karşıyasınız, bunlar ne de olsa etmeli. Şüpheli bir ölüm bir hasta sayılır. Geniş olmalısımz; o••• Galatada Kapıiçinde Lüleci Hendekte nu oldugu gibi kabul etmelisiniz; İyi Korku, heyecan, kötü duygulan, yaduruma gelmesl için çalışmalısınız. oturan Yorgi isminde biri, dün yatıp lancı düşünceler ve benzerleri bizi şarYaptıgını yüzüne vuracagınıza, çektik kalktıgı odada ölmüş olarak bulunmuçdıftı aaman, muhakeme, mukayese kalerlnden, düşUncelerlnden uzaklaştır tur. Yorgl, aşın derecede ayyaş olmakla biliyetimiz eksilmiş demek olur. Havmağa çahşınız. Gerçekten ıstırab çek ve mayi ispirtoyu su gibi içmekle mayatımızın hâdıselenle gerçek benliğimiz mekte olduğunu hatırlayınız: «Sinirdir, ruftuf. Cesed. ölüm sebebi anlaşılmak arasında dogru münasebetier kurma işi uzatıyorsun, at bu kötü düşünceleri> üzere Morga kaldırılmıştır. lıyız. Gerçeğin faaliyetindekl bu ek demeylnlz. «Dene bir kere, bakalım, silme sinir hallerinde muhtelif derece yapabillr mlsln?> deyinlz. ldamdan 18 seneye lerde görülür. Şüpheler. korkular, koBir kaç sene evvel, Karagümrükte Münaka^a etmeyinlz, hele onun haklaylıkla müteessir olmaklar, kararsızbakkal İsmail Hakkının dükkâmna blr lıklar, cesaretsizlikler hep oradan gelir. sız, sizln haklı oldugunuzu, hiç söylegece hırsızlık maksadüe gıren ve paİntıbalanna, ihtisaslanna göre, muha meyiniz. Blr şey lzah etmek lstcrseniz, bekleyiniz yatışsm. Bunun İçin de çok rasını çaldığı sırada uyanan mal sahikeme eden eşyayı olduklan gibi göresabır, güleryüz ve yerine göre, ayak di binl bıçakla öldüren Recebin muhakemez, ve onlardan bir ders alamaz. remek lster. Hastaya karşı inan uyan mesl bltmistir. İstanbul ikinci Ağırceza Yaşamak, kendinden çıkmak, çıkıp mahkemesl, dün Recebin idamını, ankurtulmaktır, onun için insan daima dırmalı, onu aldatmamalı. Blr karar vermek İçin ona yardım etmeli, lncit cak cezayı azaltıcı bazı sebebler görekendini düşüneceği yerde başkalanyla rek ölüm cezasının 24 sene ağır hapse da meşgul olmalı. ardı arası kesilmek miyerek, öğüdler vererek. çevrilmeslni ve bu müddstin de 18 se*** sizin kendi gamına, kederlne, onları neye indirilmesini kararla^tırmıştır. Reyapan şartlara, hallere bağlanmamaVe seni de, sinlr işkencelerile mengecebin. öldürdügü adamın varislerine lıdır. nelenen mahluk; çok hafifler omuzlarm 1700 lira ölüm tazminatı ödemesine de Şu kanunu unutmamalı. bir düşünce. daki ıstırab yükü. getir gdzönüne karar verümiştir. bir duygu, dikkatimizi ne kadar üstün (Şkesplr) in hayat tablosunu: de tutarsa o nlspette gerçekleşir. Bir «Rüyalarla bir kumaştanız; cılız varBacağı kesildi duyguyu. bir eleml her hangi bir tarz lığımız uyku Okyanusunda blr rüya Balatta Çilingir sokagı 14 numarada da ifade etmek ona tutulmuş olmak de adası.. oturan 14 yaşlarmda Bartuf. Edırnekamektir. Istırab çekmekten korkan dapıdan Sirkeciye gelmekte olan vatman ha şimdiden ıstırab çekiyor. sayıhr. Halilin idaresindeki 72 numaralı tramKarakter kanşıklıklan sinir hallerin^GUYDEriMPAflENT vayın römorkunun ön basamağına atW E5ER! de aşikârdır. Bir «dediğim olacak» la lamak isterken muvazenesini kaybedcbir alınganla, bir sabırsızla, bir kısrek düşmüş, sol bacağı tekerleğin altınkancla her gün bir arada bulunmak ne da kalarak dizkapağından tamemen arabdır. Bir çoklan bu ahlâk samkhkla kesilmiştir. KJİşanhsı, telefor. ederek, sözleştik* leri saatte evde bulunamıyacağını, berberde bir arkadaşına rastladığmı ve onunla bir gezinti yapacağını söylemişti. Bu haber, Rıfkınm epey canını sıksı. Handanla teması arttıkça aralannda derin bir göıüş farkı oldugu meydana çıkıyordu. Vaktinin mühim bir kısmını ayna karşısmda geçiren. hftftariin bir çok saatini berbere, terziye, rnaniküre ve münhasıran modaya aid şeylere veren, güzelliğile pek mağrur olan bu kızdan, acaba derli toplu bir zevce çıhacak mıydı? Hayatjnın en mühim kararuıı verirken hislerUe hareket etmiş olduğunu, bu çetin işe kal'iyyen kafasım karışürmadığmı şimdi esefle düşünüyordu. Genç kızın hoppalığı. zevkleri, ıtitadlan, lüks düşkünlüğü onu korkut maga başlamıştı. Ömrünün mühim bir kısmını dağlarda, yollarda geçirnıeğe mecbur olan bir adama, acaba ileride birleşik hayatları için en lüzumlu olan şeyi, itimadı, tam ölçüde verebilecek miydi? hiç bir ıktısadî faaliyet kalmamıştı. İ918 sulhunu takib eden senelerde de rarbin tesırleri kendisinı göstermiş, senelerce ıkusadi ahenk yeniden teessüs edememiş ve bu vaziyet 1929 iktısadî buhranmın sonuna kadar devam etmiştı. •ktısadî buhrandan çıkan dünyada ikusadî ahengin yeniden kurulmasma vakit kalmadan bu içinde bulunduğumuz harbin ıktısaden hazırlanması başlamış ve bu da dünyayı yeni bir faaliyete sevketmişti. İktısaden, dünyayı saran bu büyük harb eylul 1939 da değil, d.îha 1'J36 eyluiunde başlamış bulunuyT.du. A'rnan devlet reisi Hitler Nuremberg parti kon^resinde ikinci dort senelik ıktısodî plânda, adma Wehrwirtschaft denilen iktısadî siyasetle Alman iktısad âlemi için yeni bir devir açmıştı. Demokrat memleketler de harbin her gün bir parça daha yaklaştıyını farkeierek müteaddid mılli müdafaa istık razları ve malî tedbirlerle muhtemel herbe haziilanmağa başlamışlardl. Bu zamanlarda sanayi müesseseleri ame.e ve iptidai madde bulmakta halli muşkül meseiclerle karşılaşıyorlardı. Almanya kendine hâs ve uygun usul ve yeniiıklerle bütün iktısadî faaüyeti haıb yolunda seferber etmış ve tam randımanla çahşmağa başlamıştı. Ve iktısadî hayat şimdiye kadar kendisinı idare eden umumî ve klasik kaidelerinden tamamile a>Tilarak idare hukukuna tâbı bir nevi devlet faaliyeti haline gelmiş bulunuyordu. Her ne kadar bu memlekette şahsın hukukuna, komünizmm aksine olarak, şahsi te=ebbüse hürmet edilmişse de, millî menfaatler cnünde ferdî menfaatleri çiğnemek hakkmı kendisine tanıyan devlet iktıfadî faaıiyetinin her safhasma el koymuş ve tam bir iktısadî seferberlik yapabilmişti. 1936 da tatbikat sahasına konulan ve gayesi Almanyanın en güzel ve mü kemmel müdafaa ve harb imkânlanm hazırlamak olan ikinci Alman iktısad p'.ânı bütün tahminlerin fevkinde büyük bir muvaffakiyetle tatbik edildi. zamaruarında pati'ona ve ameleye vaad ve temuı etukieri gehrle iktısadi hayatta muazzam bir faaliyet doğuraSılıyordu. Fakat bir harb zamamnda bu kât'i degildır. Harb zamanlarmda bütün iktısaai faahyetin hedefi harbi kazantıak için lâzım olan çalışmayı elde etmek ve şahsi menfaatler yerine mülî menfnptleri korumaktır. Işte bu gayeye ulaşmak için bugün buıun mulıarib devletler de devlei iktısadi faaliyetlerin her şubesine el koyardk bütün iktısadî bünyeyi elleri aıasına almış bulunmaktadır. Bu günkü iktısad dünyasının karakteristik vasıflarından birisi de harble beıaber ihtiyaçların birdenbire bir kaç misli artması, buna muadil de istihsal imkânlarının bu nispette azalmasıdır. Biliyoruz ki her millet bütun istihsal imkânlarını arz ve taleb kanununun müsaade ettiğj bir nispette kurmuştur. Bir memlekette istihsal müesseseıeri mıktarını tayin eden prensip, o memleketin ve o memleketle iktısadî münasebetlerde bulunan memleketlerin ihtıyaçlarıdır. Bütün sanayi memleketlerindeki sanayi müesseseleri bu prensipe jstinaden kurulmuştur. Her ne kadar harb sanayii başlı başına bir karskter arzftmekte ise de bu günkü harblerm topyekun harbler olması itibarile doğ seimesini mucib olacaktır. Halbuki fiatrudan doğruya silâh yapmak için ça ların yükselmesi tesirini bilhassa geliri Lşmayan sanayi de bu harblerde bizatihî az ve sabit mutavassıt halk kütleleri harb sanayii kadar mühim bir rol oy üzerinde göstereceğinden buna ne pahamrnaktadır. sına olursa olsun mâni olmak ve fiatlann istikrarını temin etmek lâzımdır. Bmaenaieyh sulh zamanlan ihtiyaçİşle bunun içindir ki bütün dünya. filarına göre tanzim edilen sanayi harb ntlarla daimi bir mücadele halinde bu ihtiyaçlarına kâfi gelmemeğe başlamıştır. Harb zamanlarmda eğer zorluk sa iı.nmaktadır. dece bu kadarla kaimış olsaydı bu mesele belki o kadar vahim olmıyacaktı. Fakat diğer munzam sebebler de istihsali daima düşürmek için çok müessır bir rol oynamağa başlamışlardır. Hava taarruzlarının bir memleket istihsal kabilivetine vurduğu darbeyi ihmal etsek bile nakliyat zorluğu, usta amele ve Ticaret serbestisi prensipine her ne kadar millî hududlar dahilindeki ticarettc dokunulmamışsa da bugün bütün hükumetler haricî ticaret meselesile doerudan doğruya alâkadar olmakta ve hfttâ haricî ticareti doğrudan doğruya kendileri idare etmektedirler. ibyadaki meydan nıuharebesi, 18 sonteşrindenberi sürüp gidiyor. Taarruza başlarken zaten sayıca üstün olan İngilizler, sert bir mukavemet karşısmda kalınca, Mısırdan yeni yeni takviye kıt'aları getiıip ateşe sürüyorlar. Buna karşı IngıHz abb'lhassa ham madlukası >üzünden, Almanlarla İtalyan| B de tedarik etmekte ların, ancak havadan tayyarelerle takte=?düf edılen muş viye aldıkları söyleniyor. İtalyadan dekülât istihsali azalt uiz yolile de, fakat kaçamak olarak yeni mak için kâfi birer kuvvetler getirildiğini kabul etmek yansebeb teşkil etnıek lış olmaz. Yalnız, İngilizlerin bol bol gelirdikleri yeni birliklcre karşı, Libyaled.rler. Bugün bütün A\Tupa sulh zamanla daki Mihver ordusunun ikmali mahdud rmda tesadüf edılen fazla istihsalden kaldığına şüphe yoktur. Bu ordunun ınütevellıd iktısadi buhranların tamamile tümcn ölçüsünde takviyesi, İtalyan doaksine bir iktısadî buhran içinde yaşa nanmasının bütün kuvvetlerile cür'etli maktadır. Bu buhran sanayi ve ziraa bir hamle yapmasına bağlıdır. tin kendilerinden taleb edilen miktarda İtalyan donanması için, «fırsat bu hrmebzul istihsal elde edememelerinden sattır» denilebilecek bir vaziyet hasıl ıleri gelmekte ve bu buhrana karşı olmuş bulunduğıınu da Alman resmî ihtiyaçlar arasında bir tefrik yapmak harb tebliğlerî açıkça söylemektedir. zarureti hasıl olmaktadır. Ve bugün arAkdenize gelişlerini. bu denizde mütık istihsal harb için zarurî olan ve lıim hâdiseler olacağına işaret saydığımilletin birinci derecedeki mübrem ihti mi7 Alman denizaltılan, iki hafta kadar jaçlarına cevab veren emtiaya hasredil once Ark Royal tayyare gemisini batırmekte; ikinci derecedeki ihtiyaclar ise mışlar, Malaya zırhlısım ve diğer faarb tamamile ihmal edilmektedir. gemilerini ağır hasara uğrattıklannı idHarb, iktısad dünyasmda, rekabet, dia elmişlerdi. Son Alman tebliğleri, bir sprbestii ticaret ve şahsî kâr gibi liberal İngiliz zırhhsının havadan atılan bir iktısad prensiplerini de altüst etmiştir. torpille, diğer bir İngiliz zırhhsının da Bu günkü iktısad âleminde rekabet denizaltı hücumile ağır yaralandığını meselesi hemen hemen tamamile ortadan lıaber vermektedir. Demek ki iki hafta kaimış yeni bir şeydir. Rekabetin do içinde, İngilizlerin Akdeniz donanması, gabılmesi için istihsalin fazla olması ve 1 tayyare gemisini büsbütün, 3 zırhlısım istihsal şartlarının da rekabete müsaade da muvakkaten kaybetmiştir. Bu, Akdeetınesi lâzımdır. Halbuki bugün büiün lü/deki İngiliz zırhlı filosunun yarısı deJünyada halledilmesi icab eden bir istih mektir. O halde* İtalyan donanması ne sal azlığı meselesi vardır. Cereyan, pi duruyor? BUtün kuv\etlerini bir araya yasaya mal sevkine doğru değil, bilâkis toplıyarak Libyanın doğu bölgesi kıyılarında. karadaki meydan muharebesine pıyasadan mal kaçırmağa doğrudur. Bu vaziyet serbest bırakılacak olursa işlirak etmekte bulunan İngiliz donanpek tabiidir ki fiatların çok fazla yük rnasının karşısına çıkmalı değil mi? L CARIKU Ilalyan donanmasımn sür'atli 6 zırhlısı vardı. İngilizler, bunlardan yalnız birinin batmış olduğunu iddia ediyorlar. Ötekiler, muhtelif zamanlarda ağır yaralar almışlardı; fakat o vakittenberi tamir edilmiş olmalan lâzım gelir. İtalyanın 7 ağır kruvazöründen 3 tanesi batmıştır; 4 tanesi henüz hayattadır. İtalyan amirallığının bu zırhlı gemilerden başka hafif kruvazörler, muhribler, torpidnbotlar, rienizaltılar ve hücum botlarından kalanlan bir araya toplayıp hava kuvvetlerinin de yardımile İngiliz Akdeniz fiîosuna, tam zayıf düştüğü iddia edildiğî bir sırada, hücum etmesi lâzım gelmez mi? Böylece bir taraftan İngiliz donanması harbe icbar edilirken diğer taraftan, Itaiyan vapurlarına yüklenecek bir kaç lümen birdcn Bingazi ve Trablusgarb limanlarına çıkanlabilir ve Libyadaki oı du bu büyük takviye ile belki de İnplizleri mağlub edebilecek kadar kuvvetlenir. Libyadaki harbin, hatta Akdeniz hakimiyctinin talihini değiştirebilecek kadar mühim bir darbe indirmek imkân ve ihtiırtali varken İtalyan donanması. neden İngîliz filosunun üstüne atılmıyor? Muzaffer olabileceğini sanmıyor da ondan İçinde bulunduğumuz harb bnşlar başlamaz Almanyada harbden evvel te?adü£ ettiğimiz hummah faaliyete bütün dünyada tesadüf ediyoruz. Almanyanın k&r?ısmda cephe alan demokrat devletler de bütün iküsadi imkânlanm hai'o yolunda seferber hale getirmişler ve hepsi Alman rejimine muadil ve kendı bünyelerine uygun tedbirler almı^lardı. Bugün harble beraber dünya iktısaci faaliyetinin arzettiği manzarayı tetkik edecek olursak nazarı dikkatimizi celŞehir Meclisl, dün Abdülkadir Karaheaen en karakteristik vasfın devletın toplanmışbr. iktısadî faaliyetlere olan müdahalesi ol murselin başkanlığmda Dünkü toplantıda ruznameyi teşkil eden duğunu görürüz. yırmi kadar mazbata müzakereleri yaFilhakika harble beraber devlet müpılarak kabul veya icab eden encümendahalesi bütün ikusadi faaliyetler üzelere havale edilmiştir. rinde birdenbire kendini göstermiştir. Yalnız bir mazbata oldukça uzun müBu müdahalenin başlıca sebebi bu şünkü harblerin Napolyon devrinde oldugu gibi nakaşalara sebebiyet vermiştir. Bu mazsadece adedleri en çok 600 bin kişiyi bata, halihazır vaziyeti dolayısüs icab bulan ordular arasında değil, milyontar eden malzeme fiatlarmın yüksekliği göz ca insanı içinde toplayan muazzam cr önünde tutularak cenazelere aid tarifeduların, istihsal kabiliyetleri cihsnşü nin de buna göre artırılması hakkındakı teklifin'n mul bir karakter arzeden büyük stna Mpzarhklar müdürlüğünün yilerin velhasıl bütün bir mille'in bü Mülkiye encümenince uygun görüldüğatün iktısadî, içtimaî ve siyasî imkânla ne dairdir. file diğer bir milletle çarpışmasile topyekun yapılıyor. Pek tabiidir ki böyle topyekun bir harbde bütün millî varlıklann harb yolunda seferber edilerek tan'im edilmesi ve sadece millî gaye uğrur.da çalışması lâzımdır. Milletlerin hayatlarını bir kumar gibi oynadıkları bu muazzam harbde devlet nihaî zaferde çok mühim rol oynıyacak olan iktısadî bünyeyi şahısların kendı ••nenfaatleri icabı idare etmelerine müsaade edemez. Kapitalist prensipler sulh Cenaze masraflarının atiınlması kabul edilmedi Şehir Meclisinde hassasiyet ğım söylemişler ve eğer muhakkak lâzımsa yapılan masrafların azalülm3sı veya makamdan tahsisat istenmesini ilâve elmişlerdir. Bu arahk söz alan Mezarlıklar mü dürü, bu servisin teşkilindenberi Belediveden senede sekiz bin lira tahsisat ahrıdığmı halihazır vaziyet dulayısila gesil, tekfin ve tedfin için icap eden malzeme fiatlanr.ın tereffüü tarifenin tadiline lüzum oldugu kanaatini izhar etnnştir. Mezarlıklar müdürünün izahatıru müteakıb iki nokta üzerinde ısrar edilmiştir. Bunlar ya makamdan tahsisatın fazlajaştırılması veyahud halen cenaze işBu mevzu üzerinde muhtelif hatibler krinde yapılan masrafm azaltılmasıdır. göz almışiar ve tarifenin artırılmasınn Belediye reis muavini R.fat Yena', tekitiraz etmişlerdir. üf reddedilir, bütçeden kapatılması kaBu işin bir müdddettenberi Beledivece bul edilirse bunun güç olacağını, bu iş nıuntazam bir şekilde yapıldlğını, fakat için bütçe encümenile müzakere edilebunun bir âmme hizmetinden ba:ka bir rek bir tahsisat buîunması ve yahud yaşey olmadığını ve sureti kat'iyede bir pılan cenaze mastafmın tenkisi imkânticarethane vaziyfctinde telâkki edilme lj.rmın tetkik edilmesi lâzım geldiğini mesi lâzım geldiğini ve meselâ birinci söylemiştir. smıf cenaze nakliye ücretinin 200 liraNeticede teklif reddedilmiş ve cvrakın dan 300 lira gibi yüzde elli nispetinde iki şeklin tetkiki için makama iadesi fazlalasmanın yerinde bir şey olamıvaca tasvib olunmuştur. İhtilâf halledildi tstanbul bölgesi direktörünün futbol hakemleri hakkında vermiş oldugu blr beyanatrtan dolayı hakemlerle bölge arasında bir ihtilâf çıkmıştı. Dün akşam bölge merkezinde yapılan bir toplantıdan sonra bu ihtil&f musllhane blr şekilde halledilmiştir. CUNHURİYET Abone şeraili Senelik Alü avlık Üc avhk Bir avhk Nüshası 5 kuruştur. ıcin ldn Türkive Hartc 1400 Kr. 2700 Kr, 750 » 1450 • 400 » 800 > 150 > Yoktur. raf Gazetemize eönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin iade edilme* ve rlvaından mes'ulivet kahnl ohınmaz. B U akşam SINEMAsında KüçUk hikâye Değişen yol Büyük G A L A Müsameresi. Yıldızlarm yıldızı, sinemamn emsalsiz san'atkân «MASKELİ KADIN» ın unutulmaz yaraücısı PAULA WESSELY GUSTAV UCICKY'nin 3 üncü şaheseri: FRANSIZCA SÖZLÜ Bir Ömür Böyle Gecti! filminde kendini gösteriyor. Bu film ölmez bir aşkın hikâyesi, kalbleri büyüleyecek bir gönül macerasıdır. Yerlerinizi evvelden turunuz. Tel: 49369 Bu gün matinelerden itibaren: TAKSİM SİNEMASINDA KIZIM DUYNASIN G L O R I A B I N G Muazzam ve hissî ,aşk ve lhtiras filmi. 2 Yenl Deanna Durbin: 2 BtJYÜK VE GÜZEL FİLM BİBDEN: 1 Umumî taleb üzerine, senenin en gürel türkçe sözlü J E A N m şarkı kralı ve radyo yıldızı G R O S B Y YILDIZr.AR ile beraber fevkalâde bir tarzda yarattıkları evvel evrlerine sığmmak ihtiyacı ile acele murlu, ıslak sokaklardan şık bir otomoediyorlar, birbirlerini iterek ilerliyor bil içinde geçmek. Ona o zamanlar bülardı. Kız, bu karaaşalık arasında, ka tün bu şeyler çok cazib geliyordu. Falabalığa kanşa'ak otobüse girmekten ü kat şimdi, o günlere nlspetle daha elim midini keserek duraktan ayrıldı ve yü şartlar altında yaşıyorlardı. Babası ölrümeğe başladı. Üstünde soluk renkli, müş, geçira yükü münhasıran kendi İnce bir pardesü vardı. omuzlarma kalmıştı. Yüksek tahsiline Bu narin omuzlarl kavramak. bu üşü bu yüzden devam edememiş, vekâletyen küçük yüzü göğsüne bastırıver lerin birinde bir iş bularak çalışmağa nıek, onu, geniş yakalı paltosunun başlamıştı. içine saklaypırak alıp gitmek.. Evet. genc Ancak ince hesablar ve bir sürü fedaadam, bir mosal dünyasmda imiş gibi kârlıkla yetiştirilebiien küçük blr aylık. böyle düşünüvor ve meçhul yolcunun Genc kız, ayni serviste çalışan kızların prkasından yürüyordu. bile hayatlarma imreniyordu. Çoğunun Sokak lâmbalprının puslu ışığı, ıslak babası, yahud haşkq gelirleri vardı. Kaasfaltın üstüne düşüyor ve kız ışıktan zançlarınm blr kısmını şahsî ihtiyaclaBazılan İçin vuvarlaltlara girince daha iyi seçiliyor rına ayırabiliyorlardı. du Gayriihtiyarî nişanlısı ile bu tanı îfiklı bir su kadar cazip olan hayat, kenm?dığı küçük insan arasında bir muka disi için bir takım yorsunluklar, vsziBu akşam çayı beraber içecekler, yese yapıyor ve ötekine verrr.eğe ha feler, mes'uliyetler Je yüklü idi. Onu bu sonra da sinemaya gideceklerdl. O, bu zırlandığı havatı, ona verirse ne ola vazîvetten kim kurtsrsbilirdi? Büsbütün bedbin olmamak için alın buluşmaya kendisi kadar ehe>mmiyet c?eım düşünüyordu. vermemiş olmalı ki, bir arkadaşı ile geFazıla. takib edil.sinin farkmda de teri ile yaşamanın zavkini, annssine fayzinti yapmayı tercih ediyordu. Rıfkı. ğildi. Bütün gün çalışmış, bir hayli yo d^lı olmanın verdiğl vicdan huzurunu düşüncelerinin sarpa sardığını hissedince rulmuştu. Şimdi evine gidecek, durgun düçünüyor; bu suretle tesellisini bulascksğa çıkmayı faydalı buldu. Hiç de bakışlı annesile biraz havadan, güçleşen rak ayni renk ve vmi tatta geçen günmüspet olmıyan duyzularla yürüyordu. hayat şartlarmdan konuşacaklar; sonra lere güler yüz gösterebiliyordu. Sonbaharın serin akşamlarındsn biri mütevazı yemeklerini yîyerek yatrkla Ikisi de ayrı duygvlar ve düşünceler idl. Caddenin yi'zü ısiak ve gökler loş rına çekileceklerdi. Gfnc kız. hazım ve !"inde varım saatten fazla yürüdüler. tu. Gözlerl, bekliyenler arasında bir geno uyku saatlerinden calarak okuyacak; Fazıla caddeyl bırskarak çamurlu bir kıza takıldı. Kızın soluk yüzü, derin zovk ve saadeti, baskalsrınm dünyasını vokuşa saptı. Küçiık bir evin önünde Iiğinde hüzünlü gölgeler seçilen gözlerl, tcrennüm eden satırlar arasmda araya durdu ve bir gölğe gibi açılan kapıdan narin vücudü onda hoş bir tesir yapfı. cpktı. ıreriye süzüldü. Yürümekten vazgeçerek kızın yakmında Talebe iken 7enğinliğin güzel bir şey Rıfkı, pan^iyona dönünce her zaman durdu. olacağmı dü^ünürdü. Kışın üsümennek, vaptığı sevi vapmar'ı. Nisanhsı ile buBu saatlerde servislerini arttıran oto ivi ve temiz yerl^rce vaş'lrPak. ayba^ını luşms'iığı ?ünl°rin gece~;nde ona teleoüsler dizi dizi geçiyor; yolcıılsr =er:n bcapl^rramak, vitrin'er önünden has fon ederdi. Mikroforun ötesinden genc sonbahar akşamından kaçarak bir an re^le ve imrenişle geçlp gitmemek; ça , kızın çığlık kahkahaları kopar gelir; o Mükerrem Kâmil Su alâkasuıı kesmiş bulunuyordu. Sade bir sekilde nişanlandılar ve evlendıler. Mes'ud bir yıl geçmişti. Gene mevsim sonbahardı. Genc kadm camlara çarpan y?ğmurun sesile uyandı. İpek yorganımn üstünde kalan elini yavaşça kocasmın saçlarınm ararırdan geçiıdi. Kalhoppa konuşması, şakaları, sittmleri bi derin bir aşkla çarptı. Gürültü yapkaprisleri dakikalarca genc adamı meş madan yataktan çıkh. Yumuşak kadife gul ederdi. kimonosunu kiydi, banyo dairesine geçti. Yatağma girdiği zaman ga>TÜhtiyarî Kahvaltı ederlerken erkek sordu: soğuk rüzgârlara göğüs vererek uzun Buaün ne yapıyorsun sevgilim? yollarda genc'iğini hsrcıyan küçük kızı Genc kadm zevkle gözlerinl yumdu. diişündü ve ertesi akşam ayni durakta Mes'ud bir cıvıltıyı andıran sesile: onu bekledi. Ayni kıyafette idi. Yüzü Senin süveterini tamamlıyacağım nün ifadesi, vakur eörünüşü. kibar sadebir. dedi.. Dün gece getirdiğin romana jiği bu defa daha fazla ho=una gitti. Ve barîıyacağım iki... Akşama doğru da bibu takibler epey dfvam etti. zim eski mahalleye uğrayarak senmle Gene yağmurlu bir akşamdı. Fazla ksrarlaştırdığımız şeyleri komşulara hızlı hızlı yürüvordu Sert damlalar si götüreceğim üç... Sonra manalı bir güyah saçları üstünde elmas kırmtıları üimseme ile ve ... dedi. Ve.. Hep seni halinde toplanıyor, sonra yüzünü, boydüşüneceğim. bekliveceğlm, nunu ıslatıyorlardı. Rıfkı. ancak seven Canım benim! ve her şeye karar veren bir İnsan cesaKapının önünde hararetle kuc^Waşreti ile ona sokuldu: tılsr. Fazı'a kocasının atkısını sıkı sıkı ! Fazıla Hanım dedi. Mü?a )de eder boynuna doladı: mi«iniz sizi evinize kadar götüreyim. Arrıan dikkat et dive tenbih etfi. Genc "kız ürkerek başını kaldırdı. Sr.km kendini üşütme sevgilim! Trnımadığı adamı havretle süzdü. Bir Genc mühendis, çocugunu mektebe sey söylemeden vürüdü. Fakat öteki: uğurlıyan bir anne şefkatile üstünde titSizi sevlyorum. dive devam etti. Ve eğer siz de beni beğenecek olursanız evlen riven bakışlara gülümsedi. Kocası cık4 memizi istivorum. Rica ederlm, izln ver, ıktan sonra gayriihtivarî bir yıl evvelld kışı düşündü. O soğuk, hırcm rüzsâıiarı annenle ftörüşeyim Fszıla.. Genc ki2 cevap vermedi İçinde kan ensesinde, bojTiunda hisseder gibi oldu. şık hisler kaynaşıvor; blr tuzaga düş Spbahm erken saatlerinde ve akşnmırı mekten korkuyordu Fakat onun öyle soSuk karanlıkları içinde geçen hayatısamimî blr pörünüşü ve o kad^r emni nm zorluğunu hatırladı. Saadetini daha yet verpn bir hali ve öyle sıcak bakış derinden kavravabilmek icin bu mazinin unutulmaması lâzım geldiğini idrak etları vardı ki.. Hafta içinde her iş halledilmîş oldu ti Ve onu çetin bir yoldan. ısiklı bir Rıfkı mühen^i=ti. Ajmesini k'icükkpn dünyaya çıkaran kocasını. yalnız bunun vbetı^ıişti. Tekrar evl^nen b^bası İs fin sevmedipini. ona bakir kalbinin natanbulda oturuvordu. Hand^ndan ise "iı'itenahi aşkile de bağlı olduğunu bü» daha Fazılaya hislerini açmadan evvel tün vuzuhile kavrs'?!.