CUMHURlYET 22 Ikinciteşrin 1941 Maarif Vekilinin dün Sehir yaptığı tetkikler haberleri Hasan Âli Yücel, Talebe Yurdu işi hakkındaki tetkiklerini bitirdi? Talim taburuna aid bina yurd olacak Şehrimizde bulunan Maarif Vekili Hasan Âli Yücel, bilhassa yurd işile meşgul olmuş ve buna aid tetkiklerini bitirmiştir. Üniversite merkez binasırun arkasındaki Talim Taburuna aid bina»ın yurd haline getirilmesi kat'ileşmiştir. Yalnız, lâzım gelen tadilât ve tamiratm yapılabilmesi için 15 bin lira kadar paraya ihtiyac olduğu hesab edllmiştir. Bu suretle vücude getirilecek yeni yurda 350 ye yakm talebe alınabilecektir. Bu takdirde Talim Taburu için ayrı bir bina tedariki lüzumlu görülmektedir. Tabura bir yer bulunur bulunmaz faaliyete geçilecektir. Hasan Âli Yücel. Yüksek Mühendis mektebini de ziyaret ederek hazırlanmakta olan yeni talimatname etrafında izahat almıştır. Vekil, dün öğleden sonra Edebiyat Fakültesinde mesgul olmuş, İslâm Ansiklopedisine aid çalışnaalan kontrol etmiştir. Yüksek Muallim mektebinin talebesi fazlalaşması dolayısile şimdiki bina ihtiyacı karşılamadığından yeniden bir şube açılmasına karar verilmiştir. Tespit edilen tahsisat derhal verilecek ve şube yakında açılacaktır. Üniversitenin yamndaki harab bir halde bulunan, Çifcesarajlar adile manıf, eski Âli Paşa konağmın yerinde büyük bir şehir kütübhanesi yapılması kararlaştınlmıştı. Hasan Âli Yücel. dün burasmı da gezmiş ve bu fikri yerinde bulmuştur. Vaziyet ncrmale avdet ettiği zaman kürübhane binası derhal inşa edilecektir. 900 küsur bin lira tahmin edilen inşaat masrafma İstanbul Vilâyeti de iştirak edecektir. Bina tamamlandıktan sonra şehir dahilinde dağınık bir vaziyette bulunan kütübhaneler buraya taşınacak, mevcud kitablar tasnif edilecek ve her cins eser için ayn galeriler tesis edilecektir. Cemiyet davaları \ [HEM D D NALINA MIHINA! Kuyuya atılan cesed Dün akşama kadar yapılan arama bir netice vermedi Namık KemaVin hukukçuluğu meselesi Türk hukukçuları, Namık Kemali her zaman mücadeleci ve idealist bir meslekdaş nümunesi olarak tasarlamatıdırlar İngiliz kumanda heyetindeki değişiklik ngilizler, LJbyada büyük çapta bir taarıuza geçişlerinin arifesinde, ingiliz ordusunıın yüksek kumanda mevkilerinde değişiklikler yaptılar. Bunların en roühimmi. tmparatorluk Genelkurmay başkanı, yani İngiliz başkumanrianı General Sir John Dill'in Feldmaıe^alhğa tayin edilerek Bombay valiliğine gönderilmesi ve yerine General Sir Alan Brooke'nin tayinidir. Bu surctle haıbin başındanberi, İngiliz yüksek kumanda heyetinde ikinci defadır ki esaslı deşisiklikler yapılmış oluyor. İlk tebeddüH^r, Fransanuı mağlubiyeti ü zerine yapılmıştı. Bozuk biralar Basma tevziatı Inhisarlar Müdürü, Yerli Mallar Pazarları, tevziatı muşikâyetlerin önü alınacağmı söyledi vakkaten durdurdu Son günlerde şişe içinde satılan biralar, adeta içüemez bir hale gelmiştir. En yeni doldurulmuş olanîarm bile sık sık bozuk çıktıklan görülmektedir. Bir çok şikâyetlere sebeb olan bu mesele hakkmda İnhisarlar umum müdürü dün kendisile konuşan muharririmize, junlan söylemiştir: c Bozukluk, biraların evsafında defildir. Türkiyede istihsal edilen biralarm Suriye ve Irak gibi komşu memleketlerde gördüğü rağbet de bunun bir delilidir. Biralardan bir kısmının bozuk çıkması, şişelerin gaz kaçırmakta ol»asından ileri geîdiğini tespit ettik. Şişelerin kapsüllerine gazi kaçırmıyaeak şekilde bazı tertibat ilâve ediyoruz. Bu sayede, şikâyetlerin arkası almmış elacaktır. Blra istihl.\a, memleketimizde çoğalmaktadır. Tutulan istatistikler gösteriyor ki. geçen senenin ayni aylanna nazaran bira istihlâki yüzde yetmiş nispetinde artmıştır.» Sümer Bank Yerli Mallar Pazarlan müdürlüğü gördüğü lüzum üzerine şehrimizde basma tevziatı için nüfus kâğıdlarına istinad ederek ve işaretliyerek yapılan fiş tevziatuıı tatil etmiştir. Bu suretle halka tevziat fişi verilmediğinden basma satışı da durmuştur. Basma satışı yalnız resmî devlet memurlan ve müesseseler memurin ve müstahdeminine devam etmektedir. Yerli Mallar Pazarlan müdürlüğü basma tevziatının bütün şehir halkma tam adaletle yapılabilmesi ve bir takım fırsat düşkünlerinin bundan istifadesine meydan verilmemesi için basma tevzi fişlerinin resmî makamlar tarafından verilmesi ve pazarlann sadece satış yapmasını teklif etmiştir. Memurlara basma gibi pazen. dlvitin ve sair pamuklulann satışında kolaylık gösterilecektir. fPeri Kızı İngiliz hükumeti tarafından tedavülden kaldırılan 5 ve 10 sterlinglerden bazılarmm memleketimizde sürüldüğü Birincikâmmun 12 nci günü başlıya anlaşılmış ve tahkikata başlanmıştır. cak olan Milli Ekonomi ve Arttırma haftası için hazırlıklar yapılmaktadır. Fırıncılar şirketleri dağılıyor Pınncıların aralarmda kurmuş olBu hazırlıklarla bir komite meşgul olduklan şirketlerin müddetleri peyderinağa başlamıştır. Millî İktısad ve Tasarruf cemiyeti u pey bitmeğe başlıyacaktır. Fırıncılar bun mumî merkezi bu münasebetle bir be dan sonra aralarında şirket kuramıyacaklar ve münferid çalışacaklardır. Her yanname hazırlamıştır. fırıncı Toprak Ofisten ununu kendl alacaktır. Bu vaziyetin un tröstünün 8nüne geçilmesinde mühim blr rolü olaraîi muhakkak telâkki edilmektedir. • Bekleyin onusiz de seveceksiniz. si Kahkaha üstüne kahkaha... Bütün İstanbulun dilinde Millî Ekonomi ve Arttırma haftası Tedavülden kaldırılan İngiliz liraları KADIN KALBİ ZincHeme AŞK Büyük Fransız komedisi TBAIMEL MIRELLE PEBRY PAULEY SINOEL ILH İlâveten: Türk Sazile İZMİR Türkçe Sözlü Büyük Hayat ve AŞK R O M A N I TAKSİM Sinemasuıda fevkalâde rağbet görmektedir. Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine Elhamra Sineması Bugün 1 de tenzilâtlı matine. f Göz Venedik Zindanlarmda kamaştıran bir lüks.. Gönül alan bir ihtişam içinde bütün kalpleri titretlyor. Senenin en güzel «TÜRKÇE. filmi olan bu şaheser Ümidsiz bir aşkın... Derin bir inkisann... Korkunç bir cinayetin... Susmaz bir ihtirasın romanı olan T Ü R K Ç E BUGÜN LÂLE Sinemasmda Namık Kemalin kodifikatör veçhesiancak zamanına ve ne gelince, burada Beyoğlunda İstiklâl caddesinde Altaı memleket çapma gö da Bay Franco *tedapartımanımn kapıcı odasmda Hüseyin re bir hakuk müvin sosyolojisi» nden isimli bir köy muhtannı öldürmekten tefekkiri olduğunu Feldmareşal Sir John Dill, kendi şah^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ tamamile bihaberhaklannda tahkikat yapılan kapıcı gösterdikten, kırkı dir. Halbuki hukuk sını da alâkadar eden bu tayinler miiHaydarla arkadaşı Mehmedin bu sa mütecaviz hukukî makalesinde muayyen ilmile uğraşanlar veya öyle görünmek nasebetile «orduda genc kumandanlarm bah Adliyeye getirilmeleri ve hâkim ve iman edilmiş bir telâkkiye sahib oistiyenler, bu nokta hakkında etraflı iş başına gelmelerini ötedenberi arzu tarafından sorguya çekilmeleri muhte lan bir mütefekkiri hukuk mütefekkiri rin bir vukuf, hukukî prensiplerden maiumat sahibi olmalıdırlar. Hukuk eltığini» söylediğine göre, yapılan değimeldir. ymak İcin bir çok sebebler bulundu &ağlam ve İsabetli tâliller yapma kabili içtimaiyatı, kodifikatörlerde buîunması şikliklerin gayesi kumanda heyetini Tahkikata el koyan Müddeiumumî ğuna işaret eyledikten sonra Bay Fıan yeîile mücehhez olduğu nispette muvafiâzım bütün ilmî ve bilhassa ahlâkî va gcncleştirmek olduğu anlaşılıyor. r Turgud Oktay, zabıta ile birlikte tahnun ter.kidindeki diğer noktalan ele fakiyet, teknisyen hukukçu da aranacak rıfları Namık Kemalde fazlasile bulmakİngilizler, harbden evvel de yüksek kikata dün bütün gün hâdise yerinde başlıca vasıflardır. Pratik sahada avukat, tadır. aîacağız. kumanda heyetinde, ayni maksadla devam etmiştir. Sabahtan akşama kahâkim bu tipe dahildir. Teknisyen huDemiştik ki münekkidimızın, NamıK O halde tekrar edelim: Ondokuzuncu büyük tebeddüller yapmışlardı. Ne o dar, cesedin atıldığı bahis mevzuu okukçu yanında hukuk ilmile uğraşan lan bodrum katmdaki kuyunun boşal Kemalin hukukçu cephesine aid olmak mütefekkir hukukçu gelir. Dogmatik iç ?sır Tvrk hukuk tarihinde Namık Ke zaman. ne de Fransanın mağlubiyetintılması için uğraşılmıştır. Fakat, su ta üzere serdettiği tenkidlerden biri de tihadlardan sosyolojik içtihadların her mal, zamanına ve memleket çapma çöre den sonra yapılan değişiklikler kâfi felmemiş olacak ki yüksek kumanda mamile yukarıya çekilememiştir. Bu onun kodifikatörlük rolüne aiddir: Tanev'ine kadar bütün içtihad şekillerini bellibaşh bir hüviyet sahibidir. Teknik işle bugün de meşgul olunacak, cesedin rihte Solon ve emsaline verilen bir sıfat hukuk meselelerinin hududunu asmak heyetini, bir defa daha gencleştirmeğe yaratan, icabmda bunlan mevzu kanuna lüzum görmüşlerdir. meydana çıkanlması için çahşılacaktır. nasıl oluyor da Namık Kemale izafe ithal eden, bu tip hukukçulardır... Ni istiven hakikî Türk hukukçuları, Namık Bu hâdise etrafmda elde edilen ta edüiyormuş? Münekkidin bu düsüncesi hoyet cemiyetlerin muayyen dinamik za Kemali mücadeleci ve idealist bir mesAlman, Fransız ve İngiliz ordulannın mamlayıcı malumata göre, kapıcı o kendisinin, hukukî kültür kadar tarihî it'klaş nümunesi olarak tasarlamakla yaptıklan muharebeler, modern harbin manlarında içtimaî meseleleri derin bir dasında bulunan tabancanın yalnız bir malumattan da mahrum olduğunu gösihtirasla cle alan filozof ve mütefekkir kendilerine manevî bir kudret kaynağı genc kumanda heyetlerine ihtiyaç göskurşunu atılmıştır. Bıçak ortada yok termektedir. Kodifikasyon (tedvin) netemin etmiş olacaklardır. terdiğini ispat etmiştir. Buradaki maktur. Kapıcının şiltesi ve bazı bez pardir ve kodifikatör kime derler? Solon'un lcrin, hatta şair ve ediblerin, içtimaî sad. yalnız yaş ve beden itibarile gencmüesseseler içinde en mühimmi, en çalan kan içindedir. Haydarla Meh ve Likorg'ün kodifikatörlüğü, sadece [*] Bundan evvelki yazı 13 ikinciteşlik değil. ayni zamanda fikren ve ruhan medin üzerlerinde yetmiş, seksen lira bazı ortamekteb ve lise tarih kitabla müessiri, en objektifi olan hukukla alâ rin tarihli nüshamızdadır. de gencliktir.. kadarlıkları inkâr edilemez bir vakıakadar para bulunmuştur. Hemşeri o rında didaktik bir maksadla ileri sürül(1) Bk. Lehrbuch des bürgerlichen Yaşı ilcrlemiş, vücudü yıpranmış inlan muhtar Hüseyinle yakalananlardan rnüştür. Nitekim Hamurabi'ye, Ikincı dır. Bu gibi alâkadarlıklar, teknisyen ve Rechts, 1921 Berlin, C. 1, Sf. 19. sanlar vazifelerini iyi yapamadıklan Mehmed arasında gerçi memlekette ih Frederik'e, Napolyon'a da bu sıfatlar içtihadcı hukukçu tiplerini bazan istih(2) Bk. İş. Sayı 25, Sf. 26. zaj'a, isyana da sevkedebilir... Fakat bu kadar, yaşı genc, bedeni sağlam fakat, tilâflı ve kanlı bir tarla hâdisesi geçrilir. İsterseniz büyük Türk Padişahı (3) Bk. Hukukî Bilgiler Mecmuası, fikir ve ruh bakımından ihtiyarlamış mişse de. asıl para İçin cinayet işlen Sultan Süleymana verilen .Kanunî» sı tıp hukukçunun cemiyete tesir etmek diği, öldürmede o ihtilâfın ve kan güt fatmı da buna ilâve ediniz. Fakat haki itibarile metinci, teknisyen, yani sadece Sayı 142, Sf. 7494. onlar da, her gün değişen harb teknimenin başlıca rol oynamadığı sanılmevzu kanunların kadrosu içinde dü(4) Filhakika münekkidin türkçesi, ğini kavıayamadıklan ve buna uyamakî bir hukukçu «kodifikatör kimdir?» maktadır. Haydarla Mehmed, suallere şünmeği İtiyad edinmiş, hukukî aksi garib bir eda ve ifadeye malikür. Mese diklan takdirde, muvaffak olamazlar. sorgusuna bu gibi siyasî şahsiyetlerin karşı, kısaca: «Evet, Hüseyni üzerinde yonda bulunmak sırrmı ruhunda taşı lâ «En çok sevdiğim, saydığun bir hocam Meselâ, Fransız Generali Gamlin de, •simlerini sayarak cevab verirse hukukî para vardır, diye biz öldürdük» demekmıyan hukukçu tipinin çok fevkinde ol gibi telâkki ederim» veya «İstikbalimiz'.n İtalyan !Mareşalı Graziani de ihtiyar ve tedirler. Vaziyetin bugün inkişafı, ih küitürden mahrumiyet vesikasını biz duğunu kabul etmek lâzımdır. Hatta içbü\ük bir mütefekkirimiz olmasını te hastalıklı adamlar değillerdi ama, mozat imzalamış olacaktır. Kodifikatör ketimal dahilindedir. tihadcılık vadisinde dolaşan hukukçular menni» ilâh... cümlelerinde görüldüğü dern harbin tekniğini kavrayamamış limesinin lugat manasile ıstılah manaîi bile ekseriya bu sırra yabancıdırlar.. gibi. Bir de «sayın» avukat, her nedense lardı; onun için mağlub oldular. Demek birbirini tamamlamakta olduğuna göre İşte biz Namık Kemali üçüncü tip hu Namık Kemal hakkındaki deneme ve ki kumandanlann ayni zamanda hem Zonguldak asliye ceza yapılan kanunlar, istenildiği kadar dekukçular meyanuıa sokuyoruz (2). Za araştırmamıza, hakikî Türklerce anlaşıl vücudce, hem kafaca genc olmalan şartvirlerinin hükümdarlanna, krallarma, hâkimliği hiren okumak, fakat gayrişuurî olarak hükumet reislerine atfedilsin bu, ancak mssma asla imkân bulunmıyan «İrdei» tır. Alman kumandanları, bu iki şartı Terfian Zonguldak asliye ceza mahanlamamak, anlamak istememek niyesemboliktir. Hakikatte asıl kodifikatörismini vermektedir. Bu «Irdel», ne de haiz olduklarını ispat ettikleri halde, kemesi hâkimliğine tayin olunan Beytile Namık Kemal hakkındaki tetkiknaFransız çeneralleri ekseriyctle 1918 haroglu meşhud suç mahkemesi hâkimi ler. yani tedvin işini başaranlar bu isim meyi sözde mütalea eden Bay Franco, mektir ve hangi dile aiddir? Eğer vatanKâmil Gönal, yarm Zonguldağa gide leriıi haricinde kalan ve adları hukukî bu üçlü tasnif karşısında bilerek veya daşımız, bize öz türkçe öğretmek istiyor bindeki usullere ve prensiplere bağlı cektir. İstanbuldaki hâkim ve Müddei yaratış âleminde unutulmuş veya mu bilmiyerek kendisini de hatalı tenkid sa aldanıyor. Zira türkçe olmıyan bu kalarak motörün havada ve karadald umumî arkadaşları tarafından, şerefine hafaza edilmiş bir takım mütefekkir lere sevkeden şu tahrifi yapıj'or: «Mu • garîbe» nin öz türkçede olmadığım, büyük hâkimiyetini kavrıyamadıklarını, Taksim kaztnosunda bir veda ziyafeti şaKsiyetlerdir. Diğer taraftan hukuk sos kadder tenkidlere ev\'elden cevab teşkil türkçe deneme veya araştırmaya öz yaşlan ne olursa olsun, ihtiyar ve geri yolojisinin bedihî bir hakikatini de u 4 olduklarını göstermişlerdir. Yalnız şu verilmiştir. e mek üzere müellif, hukukçuları biri türkçede «İzlem» dendiğini bize, «Dil İstanbulda senelerce Müddeiumumi nutmamak gerektir: Onyedinci asırdan teknisyen, biri de içtimaî hâdiseleri tet Kurumu» nun sayın azasından meşhur var ki gencler, eskiye ve göreneğe yaşlikte. hâkimlikte çalışan Kâmil Gönal, e\^el, tam manasile kodifikatör vasfma kik ederken hukukî hâdiselere el atan lisaniyatçı Bay Emre öğretmektedir: Bk. Iılardan daha az bağlıdırlar. Geçen kendisini bütün tamyanlara sevdirmiş. lâyık olan bir kimse gösterilemez. Hatta harbde de, bazı istisnalarla genc kumanfilozof ve mütefekkirler olmak üzere bir Tasviri Efkâr gazetesi, Dil davası, 15 zekâsı, vukufu, nezaketile tanmmış bir çok hukuk içtimaiyatçılannm, meseHanlarm kıymeH sabit olmuştu. Tayjataksim yaparak Namık Kemali ikinci birinciteşrin, 1941. genc ve kıymetli bir Adliyecimizcir. lâ bu arada Alman Martin Wollf ve ıelerin yıldınm sür'atile uçtuğu, zırhlı sınıfa sokuyor (3).» Böylece dava dosYeni işinde de muvaffak olmasını di Theodore Kipp'in dediği gibi, hakiki kotümenlerin taarruzî kudreti, önüne duyaları içinde kafası yorulmuş emektar İbrahim Kemal Baybora leriz. difikasyondan ve kodifikatörden ancak ıulamıyacak kadar arttığı, motörlü birbir avukatm zihnî haletini gösteren ve Onvedinci asırdan sonra bahsedilsbiliklerin eskiden ayakla veya hayvanla istifa etmedi Iki genc kıza tecavüz eden lir (1). Bu kodifikatör ya tek bir şahıs. kendisini de beyhude yere asabileştiren bir ffünde ccbrî yürüyüşler yapılarak hazin bir vaziyetle karşılaşıyoruz. Devlet Denizyolları Umum müdürü (meselâ İsviçrelİ E. Huber gibi) veya bir bir arabacı yakalandı katedilen mesafejn, şimdi kolaylıkla ve İbrahim Kemal Bayboranm istifa ettiheyet (meselâ 1876 kanunu esasisini Kadıköjünde Mehmed Fikret isimli Hulâsa Namık Kemalin hukukçu cjp ğine dair neşredilen haberin lamamen rahatça bir saatte aldığı bu harbde, vücude getiren Türk heyeti gibi) dir. bir arabacı, Zahide ve Şükran isimlehesini aydınlatan araştımamız, kırktan asılsız olduğu memnuniyetle ö'ğrerril yaşlılann teennî ve ihtiyatından ziyade, rinde küçük yaşta iki kızı arabasına Binaenaleyh şekil bakımmdan Namık fazla hukukî makalenin objektif varlı miştir. İbrahim Kemal Baybora vazi genclerin sür'at ve cür'eti kıymet kabindirip Kızıltoprakta Fikir tepesine Kemal, vazifesi esas teşkilât sahasında ğına istinad ediyor. Bunların, etrafındafesine devam etmektedir. Bugün Ve zanmıştır. götürmüştür. Kırda Zahideye tecavüz bir kodifikasyon vücude getirmsk olan ki günlük hâdiselerle alâkadar bir başİngiliz kumanda heyetindeld son değikâletle temas etmek üzere Ankaraya den sonra Şükrana tecavüz sırasında heyetin azası olmak itibarile ve bir ta muharrir kaleminden çıktığını ileri süşiklikler. eskiye ve ananeye fazla bağh giriecektir. etraftan görülmüştür. Suçlu arabacı, kım ihtirazî kayıdlarla kodifikatör adde rerek işin içinde bir «demagoji. bulunolan İngilizlerin de nihayet bunu anlameşhud suç kanununa göre derhai djlmeîidir. Hakikat de böyledir. Namık dıklarını gösteriyor. cluğunu söylerr.ek hem mantıksız, hem tnuhakeme edilmek üzere bu sabah İs Kemalin bu vasfı, sadece kanunu esasî de yersizdir. Ev\^elâ mantıksızdır: Çüntanbul ikinci Ağırceza mahkemesine encümeni sandalyesinde pasif surette oturan oportünist bir aza olmamnsı, bi kü makale var, makalecik var. Meselâ getirilmiştir. lâkis her madde karşısında zamanına ve iktısadî doktrinier ve sosyalizm tarihinde Radyolin diş macuTokyo büyük elçimizin kızı :nemleket çapına göre mücadeleci ve yerı olan Rousseau'ya bu yer, sırf ansiklopedi için Economie politique makaidealist bir hukukçu olması bakımmnu sahibleri Necib ve BUGÜN evlendi dan ayrı ve müstesna bir ehemmiyet iesini yazmasmdan ötürü verilmiştir. Cemil Akar kardeşDün telgrafla haber aldığımıza göre, kazanmaktadır. Fakat biz bu ehemmi 18501875 Türkiyesinin kültürel hâdiseTokyo büyük elçimiz Ferid Tekin kızı yetin, hayatî dava dosyaları içinde geçen leri arasında, Namık Kemalin hukuki lerin pederleri müteEmelle, Nevyork Başkonsolosluğunu kıymetli bir a\rukat, yani teknisyen bir makalelerine denk olan bir hukuk yazısı Çok güzel yazılarla 20 sahife çıktı. idareye memur Başkâtib Seyfullah E hukukçu tarafmdan anlaşılmamasım çok gösterebilir miyiz? Sonra yersizdir: veffa BAY HÜSEsinin izdivacları Tokyoda merasimle icÇünkü hakikî manasile demagoji. gerek tabiî bulmaktayız, Türkçülük, Vatanperverük YİN AVNİ Akar'm ra edilmiştir. Tebrik eder ve genc evfransızcada, gerek türkçede aktücl ve Yazan: Orhan Seyfi Orhon lilere saadetler dileriz. siyasî hir maksad için kütleyi aldatan vefatınm kırkıncı güNamık Kemalin hukukçu veçhesini : Vç acayib şey gördüm! Alman matbuat heyeti gitti hakkında yapılan tenkidde görülen ve boş sözlerin topuna birden verilmiş b r nüne tesadüf eden 25 tafcirdir. Yazan: H. E. Erkilet Alman Haricije Nezareti matbua: bizım yalnız bir kaçına temas ettiğimiz teşrinisani 941 salı gühatalara, hakikatte tetkikimizin iyice ve Acaba Ondokuzuncu asır Türk hukuk dairesi müdürü Schmidt'in riyaseti alYazı dili münakaşalan nü öğle namazını mütındaki Alman heyeti, dün sabahki dikkatle okunmamış olmasından dolayı tarihinde Namık Kemalin mevkiini belir Yazan: Ali Çanib Yöntem trenle Ankaradan gelmiş ve Haydarpa düşülmüştür. Meselâ Namık Kemalin ten ve her noktasında vesikalara dayanan teakıb Beyazıd Camii Kızılelma nerede? şada Alman konsolosluk erkânı tarafın hukukun tarifine ilişen fikirlerini, iki arastırmanın sahibi ne gibi demagojik yerde tekrar ettik. Çünkü bu tekrarlarm maksadlar güdehilir? Nihayet olsa olsa Yazan: Dr. Mustafa Hakkı Akansel şerifinde merhumun dan karşılanmıştır. Matbuat heyeti. Haydarpaşadan doğruca Yesilköye gfç zcmanca ve mekânca birbirinden ayrı beiki meselede, vesikalara ve müspet ruhuna ithafen MevliDevletçilik ve millî iktısad miş ve kendilerine tahsis edilen tay yerlerde yapıldığını münekkid farket kayıdlara dayanmıyan ve taşkm sevgiYazan: Nebil Buharalı memiştir. Keza her türlü mukadder su den mütevellid bir ifrat ve mubalâğayare ile Berline hareket etmiştir. di Nebevî kıraat ettialin önüne geçmek için kendilerine hu cıhk bulunması muhtemeldir. Eğer müSel, Sal nisbet (î) si midir? Çimento satışlan serbest kukçu vasfı izafe edilecek mütefekkirleri rileceğinden bilcümle nekkid, demagojiyi bu manada kullanıYazan: Fuad Köseraif araştırmarmzda şöylece üçe tasnif ediyobırakıldı ihvanı dinin teşrifleri yorsa, çok zavallı olan türkçesinden pck Daha birçok kıymetli yazılar, şiirler. Dahiliye Vekâletinden Vilâyete gelen ruz: farklı olmıyan bir fransızcaya malik olrica olunur. 10 KURUŞ bir emirle çimento satışları bugunden «Ilk ev^'el akla gelen teknisyen hu dueu hakkında karilerine bir delil veritibaren serbest bırakılmıştır. kııkçudur. Mevzu kanunlar üzermde de mektedir (4). Nihayet Namık Kemalin Ziyaeddin Fahri 2 [*] Yazan : j Mevlidişerif Çıııaraltı Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. LENY MARENBACH'ın ş ı k l ı ğ ı . . . JOHANN RIEMANN'ın d e h a s ı . . . Mevzuunun neş'e ve yeniliği.., SİNEMASINDA gösterilmekte olan teıe ooğuiacak g*Di oluyorau. Yirmi senelik konsolosluğu zamanında, pek çok münasebetsiz insanla karşılaşmış, fakat hiç bir zaman bu kadar acaıb bir vaziyete düşmemişti. Mutad sakinüğüıe rağmen, kâübine çıkıştı, resmî bir mektubda iki imlâ hatası yapan yerli yazıcıyı kapı dışarı edecek raddeye geıdi. Saat dördü çalıncıya kadar, vazife hissüe, çaiışma odasmdan a>Tilmadı. Tam dördü çalarken, şapkasını ve bastonunu istedi. Buniaıı getirirken biraz geç kalan uşağı bir hayli tartakladı. M. Peıe, mütemadiyen, evli erkekier için fazla hücra telâkki edilen yeılere gönderilmişti. Garabete meyyal mizacı, yalnızlık ortasında, büsbütün acaıbleşmiş ve konsolos, yabancıları hayrete düşüren bir takım tabiatler edinmişti. Dalğınlığı hadden aşırı idi. Evinde bütün işler Allahlık hale gelmişti ve kendisi bunun hiç farkında değildi. Uşakları ona kendi canlarınuı istediğini, hem de ateş pahasma yediriyorlardı. Aiyonun en büyük düşmanıydı, afyon alım satunını yasak etmek için azami gayretini sarfediyor, fakat, uşakîarmın, kendi evinde toptan afyon sakladıklarını ve harice peıakende olarak sattıklarını bilmiyordu. Yaman koleksi yoncu idi, konsolosluk binasını, teker teker topladığı pirinç, bakır, tahta, her çeşid oytnalı ufak tefekle dolduruyordu. Ayrıca pul, kuş yumurtası, bağaj etiketleri merakı da vardı. Bütün Çin İmparatorîuğunun en mükemmel pul koleksiyonuna kendisi sahib olmakla övünürdü. tklt Erkekler Neyi Severler? Filıninin büyük muvaffakiyetine âmîl oimaktadırlar. Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. BUGÜN SÜMER Sinemasmda devam eden IRENNE DUNNE ve GARY GRANT Tarafından yaratılan ve büyük muvaffakiyetle İlh Gox Aqrtsu MUkemmel komediyi görünüz. 2 saatlik neş'e ve kahkaha. Bugün saat 1 de tenzilâtlı matine. ferinde, evdeki kaynana gelin kavgalaruıdan şikâyet etmişti. Çinli yemeklerinin kötülüğünden dolayı sıhhatinin de bozulduğunu söylüyordu. Fakat o gün, Madam Yü, odasından sçeri girdiği vakit, konsolos kadının haSommerset Maugham'dan çeviren : line acıdı. Biçare, başaçık, saçlar darmadağın, kendinden geçmiş bir haldeyM. Peıenın nahıf vucuaü, yuıüiken sinıperveriıkten dolayı, Madmazel Lam etmemek günah olur, dedı, penceıeye di. Elinde tuttuğu bir kâse içindeki murüzgâr önüne katılmış, kuru bir yap bertten başka isim vermiyordu. Bu bir bir kiralık levhası astı. zahrafatı ona doğru uzatarak: raK gibi Kallanırdı. Dazlak, koca kafa İngîıiz kadınıydı. Bir Çinli ile evlenmış, Demek sizin ev de pansiyondu. Beni zehirlemek istiyorlar, diye suıa, modası geçmiş yağlı tirol bir şap Lcndra Üniversitesi talebesinden olan Hayu, pansiyon değil. ka geçirir, yana doğru çapkınca eğdiği kocasile birlikte, iki sene evvel Ingil Her neyse, sızin evde oturuyordu, haykırdı. Bunlar zehir. İki gündenberi hastayım. Ölümdea kurtuluşum bir mubu şapkanın kenarına da bir horoz tereden Çine gelmişti. Bir sarayda otu yani. tüyü takardı. Gözlüklerinin gerisinde, racağını, izzet ve ıkbal ile karşılanacaKonsolos, dudağını sarkıtarak, haka cizeden başka bir şey değil. soluk mavi gözleri, donmuş ve yorgun ğını umarken, kötü bir eve, kocasmm ret edici bir tavırla söylediği bu sözden O zaman konsolos, kat'î bir karar göıünürdü. Aşağı sarkık, seyrek, da kaiabalık aile efradı arasına tıkılmıştı. sonra, ingiliz kanunları mucibince, bir vermek zamanının geldiğini anladı. ima biçimsiz kırpılmış bıyıkları, du Evde Avrupa tarzında bir karyola, bir Çinli ile akdettiği bu izdivacın hükmü Buraya geldiğinizi biliyorlar mı? döklarmm kenarındaki meraret kıvrııı bıçak, bir çatal bile yoktu. Her taraf olmadığını, ilk hareket edecek vapurla diye sordu. tısmı gizleyemiyordu. murdar bir koku ile dolu idi. Fazla o Ingiltereye dönmesi münasib olacağını Elbette! Bu yaptıklarını size ihbar O gün, konsolosıuktan çıkınca, kala larak, kaynana ile kaynatanın e söyledi. Kadm sızlandı: etmek için geldiğimi söyledim. mirleri aıtına müebbeden girmek mecbaiıktan ayrı gezilebilecek yegâne yer İngiltereye dönüp ne yapacağım? O halde, bir daha kat'iyyen o eve olan surhra doğru ilerliyordu. En ufak buriyeti de vardı. Çince bilmediği için. Orada kime gideceğim? adım atacak değilsiniz. Bu kadar divaÇinii kocasının tek karısı kendisi olşeyler onun nazarında, halli imkânsız Annenizin evıne niçin gitmiyorsunelık artık yeter. O adamdan derhal aymesele ehemmiyeti aldığı için, kafası madığını anlayuıcıya kadar aradan bir ııuz? rılmanızı emrediyorum. O erkek sizin çok yorulur, surlarda gezinmek suretile kaç gün geçmışti. Mösyö Yü, daha ço Annem evlendiğimi istemiyordu cuk yaşmdayken, barbarların bilğilerini Şimdi onun yanına dönersem, bana ne Irocanız değil! sükunet bulur, dinlenirdi. Şehir, ucsuz Fakat, bu sözler, bir kadın inadile karbucaksız bir ovaya hâkimdi. Ekseri za edinmek için Avrupaya gönderilmeden ler etmez! man, güneş batarken, surlardan bakm tvvel, memleketinde evlendirilmişti. O zaman, konsolos nasihat vererek bu şılaştı. M. Pete, her zamanki delillerini CJ, Tibetin karlı tepelerini görmek Konsolosu görmeğe ilk gelişi bu keş kadını iknaa çahştı. Fakat o ne kadar beyhude yere saydı, döktü. Madam Yü mümkündü. Fakat o gün, M. Pete, göz finden sonraydı. M. Pete, hâdiseyi önce ısrar ederse Madam Yü o nisbette inad Nuh diyor, Peygamber demij'ordu. Nileri bir noktaya dikilmiş, yanında zıp den bildiği için, kendisine karşı hiç bir ediyordu. Nihayet konsolosun sabn hayet. konsolos, gene çileden çıktı. laya hoplaya giden tombul köpeğine sempati duymadığı bu çürük diçli, do tükendi. Peki ama, bu herife sizi bağlayan bile bakınadan, hızlı adımlarla yürü nuk benizli, kirli ve kumızı elli ka Kocanız olmıyan bir erkekle burada nedir kuzum? diye haykırdı. yordu. Öfkeden soluyor, boğuk bir dmı iyi karşılamamıştı. Bariz bir tavırla yaşamak istiyorsanız, bu sizin bilece Kadm bir lâhza tereddüd geçirdi, gözsosle keadi kendine konuşuyordu. sordu: ğiniz iş. Benden günah gitti. lerinde garib bir ışık dolaştı; sonra ce Bu Mösyö Yü ile nasıl tanıştımz? Bir kadın, o gün kendisini ziyarete Bu hâdise iki sene evvel olnvuştu. O vab verdi. Şey... Babamın vaziyeti iyiydi. Ö zamandanberi. Madam Yü, M. Peteyi gelmişti. İsminin Madam Yü olduğunu Saçlarının yatımında bir başkal'k söyleyen bu kadına, konsolos, mera lünce, annem, evdeki odalardan Utifade iki üç defa daha ziyaret etmiş, her se var ki, Bözünıe hiç ds fena görünmüvoıî Küçük hikaye Konsolos Hamdi Varogiu : ^ = ^