CUMHURİYET Köy davası ondrada müttefikler tarafından çıkarılan «Hür Avrupa» Bugünkü san'atı idare eden ana fimecmuası, Libyada taarruza kirlerin nasıl doğduğunu, nasıl etrafa gtı,^woı lavsiye ederek şöyle diyor: yayılıp daibudak saldığını ve böyiece tMinvere karşı mümkün oiduğu kamuhtelif mekteblere ayrıldığını, bu dar çaöufc taanuza geçmesi icap eden mekteblerin araiarmdaki esas hatları ne ikinci cephe, garp cephesi değil; jakat suretle muhafaza ettiklerini anlamak hıti yoktur. Menazır gayritabiî bir şey sonradan Italyaya taarruz etmek nihaî için Ondokuzuncu asrın ortalarına kadir. Sonradan öğreniıip eşyaya tatbik gayesile Libya cephesidir. dar çıkmak lâzımdır. 1860 tan itibaren asrın hemen ederek bir çok tablolar meydana ge edilmiştir. Bir manzara, onu saran zi •iHillerin Kajkasyaya vannasından ve Türkiyeden kıt'aiarı için Suriyeye geçid hemen kırk senesini dolduran tirmiştir. An'aneyi devam ettiren mek yadar hava ifade edildiği derecede hakiistemesinden evvel bütün Libya işgal L*npressionniste cereyan resimde Yu teb itibarî bir pıensip olan mahaliî renk kidir. Hulâsa bir kelime ile ışık meselesi olunmahdır. ran ve Lâtin zihniyetine, XIV ün üzerinde ısrar ediyordu. Halbuki İm tablonun yegâne mevzuudur. «Bütün Libya i$gal ediîince, Hitlerin Çifteler köyü ens1 Burada Türk An'aneye hücum eden böyle bir gaye zırhtnın en zayif noktası olan İtalya.Onümüzdeki cumartesi günü yapıla cü Louis asrına, Roma mektebine pressionniste ressam için bu renk mevtitüsünde geçirdiğım eli Türk kafasile Napoleon devri cud değildir. Tayfı şemsînin aksülâmel elbette muhafazakâr san'at telâkkisinin cak olan ilk tahsil çağındaki çocuklarm ve nihayet muasır ya karjı bir taarruza hazırlanmast iiç güniin kuvvetli birlikte alınteri hasayımına aid hazırlıklar tamamlanrruş zevkine karşı tam manasile bir aksül leri ve müşareketi herşeyin rengini de muhalefetine uğrayacaktı. Bu telâkki mümkün olacaktır.^ intıbaları içinde yalinde Türk toprağıür. İlk tedrisat müfettişleri, kendilerine ameldir. Ondokıızuncu asrm son sülü ğiştirir. Mevcudat göîgeden, akisten, 1830 ile 1860 arasında yaşamış olan €Müttefiklerin cephesi jimdi Mursarken, bir giin sonna akıyor. verilen bölgeleri dolaşarak hazırlıkla sünde doğan bu geniş san'at hareketine gölgelerle ışığın muhieiif aksüiâmelle Theodore Rousseau, Millet, Corot gibi mansk'dan Tobruk'a kadar uzanmaktara Ankarada Millî 2 Bu toprağın rı gözden geçirmişlerdir. Sayim işi ilk, vırilen isim müphem ve tesadüfidir. Bir rinden başka bir şey değildir. Tablonun Ean'atkârların realist manzara resimleri dır, bu cepheyi, her ne paHasına o!urŞefimizin büyük nutuklarını dinlemek, J talihsiz bağrını asırlardanberi ezen de orta, lise, oğretmen, san'at ve ticaret gün Claude Monet 1867 de (İmpressionmerkezi ışığın en kesif olduğu noktadır. ni zorla kabul ediyordu. sa olsun Trablusgarbe kadar uzatmaV~ J»V» başka ve daha yeni heyecan I rebeylik yagmuru genc köyiü çocuklaI . . . I , . . . . J~T : 1 ı ,,ı us..l;l „„,„,'„!., bana daha okullarile kız ve köy enstitü'eri, eğit İntıba) adlı bir tablo teşhir etmişü. Halk Ve ressamın san'ati de tablonun muhBununla beraber muhafazakâr telâk hdır.t lar verdi. rınm kudretli ve heyecanlı savaşlarile men kursları, akşam erkek ve kız san'at, bu tuvalde alıştığını bulamaymca tezyiî telif yerlerinde bu kesafetin azalma de kmin bazı tenkidleri yersiz değildi. Zi Mecmuanın istediği taarruz, bugünkü Dikkate lâyıktırki, Millî Şefimiz n u bütün zihniyet ve teşkilâtile artık bir licaret okullarında bulunan Türk tabii için bu san'atkâr grupuna impressionrccesini tayindedir. Hiç bir televviin ra İmpressionniste'ler bir müddet sonra vaziyette müttefiklerin, daha doğrusu tuklarının maarif islerine aid kısmına daha kalkınamıyacak derecede koparılı yetini haiz kâtib. memur, eğitmen, öğ niste adını taktı. Mesleklerini symbovahdet haiinde olmadığı gibi sabit de mevzuu sadece hava ve ışık tebeddülâtı İngilterenin yapabileceği biricik taargirerken köy enstitülerinden söze baş yor. retmen ve başöğretmenleri ve bu neüsme kelimesile hulâsa etmeden evvel değildir. nın tetkikine vesile sajTnağa kalktılar. ruzdur. Fakat bu mutalea müttefiklerin ladılar: 3 Hâlâ devam ettiğine hiç şüphe v: okulların son smıflarındaki olgun tezyif için kendilerine decadent unvanı İmpressionniste'ler güneşin şuaı hak Bir tarla, bir ağac onlara kâfi geliyordu. askerî durumu bakımından doğru ol« Köy enstitüleri adedi, geçen sene miz buiunmıyan Tanzimatçı bir kültür tslebeler, köy muhtarları, aza ve kâtib verilen şairlerin yaptığı gibi onlar da ye nazaran üç tane daha ilâvesile on telâkkisı, kitabcı, taklidci ve nazariyeci ieri tarafından yapılacaktır. Sayımda kelimeyi benimsediler. Hakikatte bu kındaki esas'.an şöylece tespit ediyorlar Üslub ve heyecan gittikçe kaybolup gi makla beraber, mecmuanın «müttefikleyediye vannıştir. Talebe sayısı dokuz bir münevverlik ve bir şehirlilik zihniyeti 7 1 6 yaşınia bulunan Türk tabiiyetin sadece mizacları ve şahsiyetleri birbirin dı. Güneş şuaı yedi renkten ibarettir: diyordu. Parlak sis içinde birbiri üzerine rin cephesi Murmansktan Tobruğa kabine çıkmak üzeredir. Köy eğitınen burada bütün an ane ve sistemlerile bir deki çocuklar, nüfus cüzdanlanna ba den farkh, dostça içtimalarını bir mek Mor, koyu mavi, açık mavi, yeşil, sarı, konmuş lekeler içinde tabiat parçalan, dar uzanmaktadır» iddiası doğru değilokullarından çıkan 1500 eğitmen köy :ikte keskin Türk tırpanile kökünden kümak surelile kaydolunacaklar ve o tcb haline getirmeği akıllanndan geçir turuncu, kırmızı. Bunlardan mor, koyu şahsiyetlerini kaybediyorlar ve böyiece dir. Murmansk Tobruk cephesi İngillerinde işe başlamışlardır. Bu suretle on biçiliyor. gün, ilk ve orta tedrisat yapan mektebler nıiyen, mevzu san'at kaidelerine İsyan mavi, açık mavi, sarı soğuk renkler cin teblolar şahsî fizyonomiyi ifade etmez tere ve müttefiklerinin değil; Almanya o'uyorlardı. İmpressionniste'lere göre ve müttefiklerinin cephesidir. Almanya, sene gibi millet hayatı için çok kısa bir Teferrüattan, bazı ıslaha muhtac şu tatil yapacaklar ve talebeler evleıinde ederek tabiaün huzurunda yalnız şahsi sirden, turuncu ve kırmızı sıcak renkler bir mevkiin tamnması haizi ehemmiyet bu cepheyi, çok yüksek bir sevkülceyşî zamanda on beş bin eğitmen ve otuz bin ve bu meselcJerden bahse ne lüzum var? bulunacaklardır. araştumaiarı gaye edinmiş bir san.atkâr cinsindendir. Güneş şuaının tahJilinden değüdi. Onlar için hakikî mevzu ışık görüşle harbin başındanberi itina ile öğretmeni köylerimize dağıtmak yolun Ivlesele şuduf grupuna verilen bir isimdir. Bu gençleri çıkan bu yedi sıcak ve soğuk renkten idi. Yani bir cümle ile hulâsa edersek kurmuştur. Önümüze bir Avrupa haribaşka tabiatte renk yoktur. Siyah ve bedaki calışma, hizla devam etmektedir.» Türkiyede yukarıdan aşağıya, devTetbir araya getiren fikirleri iki esaslı yaz mevcud değildir. Siyaz mücerred eserleri herhangi bir temrin üzerinde tası açarak takib edelim. Her vakit müsbet ve realist konuşan ten halka, şehirden köye, fikirden hapıensipe irca etmek mümkündür: Birenkli bir senfoniden ibaretti. Binnetice Büyük Millî Şef, bu nutuklarında da bize rekete doğru devam eden ve içtimaî Almanya evvelâ şarkta Lehistanı ezMütekaid, dul ve yetimlerln üç aylık rincisi ziya, ışık etude'leri, ikincisi de bir renksizliktir. Beyaz ise yedi rengin mahaliî karakterin yerine esas olarak rakamlar yolüe millet hayatmın en mü bünyemizde komüno'er (communotaire maaşîan, birincikânun ayının başmda güzeiliğin ve heyecanın meşru bir düs mahsulüdür. miş, sonra garba döneretc Norveç, Danihim bir safhasını göstermiş oluyorlar. tecemmüî) teşekküllerin devamında amil verilecektir. Yoklamalar Resmi hattîye gelince bu da onlara ziya geçiyordu. Bu, gözlerimiz için bir nıarka, Holanda, Belçika, Fransayı vurkalktıjmdan, turu olarak €yeni karakterler» in şekil Ben, bu sözleri dinledikten ve bugünkü olan muhtelif terbiye ve iş sistemleri, maaş sahibleri bundan sonra cüzdan san'atierine tatbiki. Bu davada Edouart göre sun'î bir icaddan ibarettir. Tabiat bayram. bir şenlik demekti. Fakat artık muş ve bu cepheyi İtalyan çizmesine, Ulus'ta tekrar okuduktan sonra, öte artık açağıdan yukarıya, halktan devlete, ları ve nüfus kâğıdlarile birlikte bizzat Manet'nin büyük şahsiyeti İmpressicn bize sadece türlü renkte satıhlar erzeder. ondan fikri tehjnc edecek bir unsur yahud cephesine bağlamıştır. Sonra Sidenberi taşımakta olduğum bir kanaatin hareketten fikre doğru yükselecektir. malmüdürlüklerine müracaat ederek niste san'atin mihrakı olarak kaîmakta Bu satıhların muhitleri de bu iki sathın beklememelidir. İmpressionniste tablo cilyadan şimalî Afrikaya atlıyarak Selsadece göze aid haricî bir büyük ve sihir luma gelmiştir. Böyiece Avrupada Noryeniden tazelendiğini ve kuvvetlendiğirü Yani Türkiye her şeyde ve her işte de maaşlarını alacaklardır. dir. Bununla beraber onun, bu prensip renklerine mütedahil ziyadar ihtizaz dünyasından başka bir şey değildir. duydum ve anladım. delerinden ve âmirlerinden emir almaveçin Şimal Burnundan Afrikada Mısır Aylıklanm Emlâk Bankasma kırdıran lerden birincisinin tatbikına ancak 1870 larla birleşir. Tabiatte sabit eşya muİyi biliyorum ki, vatandaşlarımın pek dıkça hiç bir şey beceremiyen bir halk istihkak sahiblerine. banka. ikinciteş ten sonra başladığını kaydetmek lâzımhududuna kadar, İngiltereye karşı bir çoğu, hele köy ve köy terbiyesile de ü kütlesüe dolu olmaktan çıkacak, bun rin ayınm son günlerinde tediyata öır. sed teşkil ettikten sonra, Büyük Harbde güi olması lâzım gelenlerin bir çoğu dan sonra genis topraklarının her köşe başlıyacaktır. Selânik cephesinden yapılan taarruzun «Anadolunun ortasında kurulmuş bu sinde, her köyün her evinde hakikî maköprübaşı mevzilerini de ortadan kaldırSEVEN İKİ KADIN.. BİRİ GÜZELTJĞE.. DİĞERİ GE^•CLİĞE Önceleri bu artist İspanyol ressamMaliye Vekili tayyare ile köylü devletin», Osmanlılık denen bir nasile iradeci, hür, müteşebbis ve yaramak, yani Ortaşarktan Balkanlar yolile larının tesiri aitında kîâsik usulle atölKARŞI MÜCADELE EDEN İKİ KADIN.. BUNU; tıcı insanlarla dolacaktır. devir zihniyetini tâ kökünden söküp atsağ kanadına bir taarruz yapılmasını önşehrimize geldi yede çalıştırdı. Açık hava resmi ile az mak için nasıl çahştığını henüz yakından lenıek istemiş, Balkanlan çiğnemiş, GiBüyük Ismet Inönü, dediklerin oluyor Maliye Vekili Fuad Ağralı dün tayveya hiç uğraşmazdı. Iik zamanlarda görememişlerdir.. Ve göremedikleri için ve olacaktır. Vaktile «Biz köylü âşığı yare ile Ankaradan şehrimize gelmiş uğradığı tecavüzler, tekniğinden ziyade ridi almış, müttefiklerin yolunu kesBu güzel aşk ve ihtiras dramını kendilerini talihsizler arasında sayroa idealist insanlarız» buyurmuştun. Sen tir. Vekil, bir kaç gün şehrimizde ka seçmiş olduğu mevzular yiizündendi. miştir. larını söylemekle bir vaziie görmüş ol köylüye âşıksan köylü de sana âşıktır. lacaktır. Maliye Vekilinin bu meyanda Onu cür'etkâr realisme'inden dolayı itGerisini ve sağ yanını emniyete aldığı duğuma kaniim. Ben de bir köylü ve ayni zamanda bir gelirleri muayyen bir had dahillnde ka ham ediyorlardı. Halbuki o sadece muiçin, bundan sonra Sovyetlere taarruz Başhbaşına bir büyük etüd mevzuu köycü oldugum için söyliyeyim ki, şu lan ve hayat pahalıhğrından fazla mü asır hayatı tetkik ediyor ve onu mutlak etmis ve bu defa da Murmansk'ta bütün clan Çifteler köyü enstitusünün kurulu Türk ellerinde esen milliyetçi ve halkçı teesslr olan az maaş ve ücretli memur bir samimiyetle ifadeye gayret ediycrkıt'a boyunca Kafkasyaya kadar yeni şuna ve çalışmalanna dair burada görüp havayı saran gökler üstünde sen daima ve müstahdemlerin terfihi işile meşgul du. Manet bahsettiğimiz prensiplerden bir hat vücude getirmiştir. Filminde canlandıracaklardır. düşündüklerimi ne yazık ki yazmak ikincisinin yani muasır devrin karaktenur ve ateş yağdıran bir güneşsin. Köy olacağı anlaşılmatrtadır. Biri Avrupanın garbında, ötekl şarmümkün değildir. Şimdi yalnız bu mürini araştırıp ifade etmenin yolunda lüler ve bütün Türk tnilleti senden alkında iki duvar kurduktan sonra, şimdi Dede Efendi konseri essesenin içinde ve etrafını sarrnış buluİmpressionniste'ler arasında en çok ileri dığı kudretle yarın milyonlarca güneş bunların arasından emniyetle Ortaşarka nan atmosferden kısaca bahsetmek istiZekâi Dede ve muasırlannın hatıra gitmiş olandır. Lâkin ziyanın tetkikî ve olarak bu topıağı bir daha hiç kararmıtaarruz edebilir. Bu, Çörçil'in nutkunda yoıum. smı teyid için haarlanan büyük musi tahlilî prensipine gelince burada kolyacak bir hararetle ısıtacak ve yükselbahsettiği müstakbel Alman taarruzlaki konseri. dün akşam. saat 21 de, Bey başı olmak şerefi Claude Monet'nindir. Köy enstitüleri, köylere köy muallimi tecektir. ımdan biridir. oğlunda, Fransız tiyatrosunda veril Zira o daha 1863 te Eugene Boudin'in ve yetiştirmek için kurulmuş maarii müKöy enstitülerinin bence asıl manası miştir. Şehrimizin tanınmış simalan ve İngiliz stratejisi de böyle bir taarruzu esseseleridir. Bunu herkes ve hepimiz Hclandalı fongkind'in ikazile cür'etcnlemek için Kafkasya İran Irak işte buradadır: klâsik musikimizin hayranlan tarafın kârane bir tarzda atmosphere tahlil'.erine böyle biliyoruz. Fakat derhal söylemeSuriye Filistin Mısır cephesini vücuKökleri arzın merkezine kadar, dal dan alâka İle takib edilen konserde başlamış bulunuyordu. İlk zamanlarda liyim kl, bu müesseselerin köylere mude getirmiştir. Hazer denizindeö AkdeGÜZELLİĞİLE BÜTÜN GÖNÜLLERİ TESHİR EDEN.. KUDRETİLE ları yarının enginlerine kadar giden Zekâi Dededen maada, eski musiki üs Manet meşhur ve üzerinde münakaşa eliim yetiştirme işinde takib ettikîeri nize uzanan bu hatta. İngilterenin, KafTEKMİL KALBLERİ ATEŞLENDİREN.. İLÂHİ terbiye sistem ve usulleri, burada yarat yeni ve bambaşka bir Türkiye yarat tadlarımızdan Emin Ağa, Tellâlzade, edilen bir şahsiyet sıfatile onun eser'erikasyada müdafaada kalması ve Mısırınak... Böyle bir Türkiyede artık alın Mustafa Çavuş ve Hacı Arif Efendinin ni lâkaydile karşılasmıştı. Sonraları MoUkları yepyeni ve taptaze bir halkçılık dar> taarruza geçmesi gerektir. Fakat ve üıkücülük havası, bilhassa ve hele teri tarihimizm mürekkebi olacaktır; bellibaşlı parçalan çalmmıştır. net ile dost oldu. Ve 1870 harbini mütebunun için o geniş eephenin iki kanadmnasırlı eller, bir millet yaratan iş ve Tanzimat devrindenberi bizde kökleşmiş Aile faciasının kurbanları akıb ışık oyunlarım ele, alarak açık da da çok kuvvetli olmak şarttır. bulunan yanlış bir kültür telâkkisini fikir laboratuarmın hakikî işçileri olaGeçen cumartesi akşamı Lâlelide vu havada resim yapmağa başladı. Bu onun raktır. Köy, bundan böyle yalnız bir zıtamamile değiştirecek olan düşünce ve kua gelen aile faciası kurbanları Rıd san'at hayatında ikinci bir merhale idi. Iş hayatı, üzerinde büyük bir dikkatle ve raat tınsuru olmak telâkkisinden kur van Sanoğlu ile karısı Leylâ Sanoğlu 1870 ile 1883 arasmda kudretli fakat kaSİNEMA ÂLEMİNİN 3 BÜYÜK YTLDIZI devamlı tetkiklerle durulacak rr.üstesna tulacak, tabiati, iktısad ve cemiyet ka Cerrahpaşada tedavi edilmektedir. Rıd ran'.ık renklerle yaptığı resme veda mahiyette birer ilim ve inkılâb mesele nunlarmı keşfeden ve onlara hâkim olan van Sanoğunun vaziyeti fena değildir. ederek çok ışıkh fevkalâde güzel eserinsanlann yurdu halinde yükselecektir Fakat Leylânın vaziyeti tehlikelidir. ler meydana getirdi. Bu esnada Monet leridir. Yalan rapor veren bir doktor ın canlandırdığl ve Türk miinevverliği pek yakın bir za Kurşun içeride kalmış ve asabı basarı san'at nazariyelerini derinleştiriyor ve Yalanlanmaktan korkmadan kuvvetle tevkif edildi manda san'at maizemesini bu topraktan tahrib etmlştir. Kadıncağızm bir gözü şahsiyetini her cihetçe tekemmül ettirive ısrarla iddia edebilirim ki, Çifteler alacak, kültürünü bu toprağın suyu ile hiç görmemekte. diğeri de gayet hafif yordu. Binaenaleyh ışık tetkik ve tah'ili Beyoglu semtinde oturan Hermine isköyü enstitüsü ve diğerleri Cumhuribesliyecek, yurdun dağlan bağ, ova'arı görmektedir. minde bir kadınla Vartan Durdurj'an iübarile her türlü bediî mefhumun başyet devrinin halkçı z!hniyetile kurulmuş cennet, ve her ocağı bir devlet kadar isminde bir doktor, Sultanahmed birinlıca mübeşşiri olan Claude Monet'nin müesseselerinin hakikî manasile inkılâbcı Berberler imtihan oldu kuvvetli olacakür. ci sulh ceza mahkemesinde dün sorguorijinal eserlerinden doğduğunu kabul ve tekâmülcü teşekküllerinden biridir. « Dispudet Passage » ya çekilmişler, tevkif edilmişlerdir. Kadın saçlarma permanant yapan etmek icab eder. Manet ile ClauSalâhaddin DEMİRKAN Zira: Dünyayı yerinden sarsan bir şaheser.. Kalbleri heyecana getiren bir Tahkikata göre, asliye ceza mahkemekadın berberlerin dün öğleden evvel de Monet'nin etrafına toplanmış oaşk rornanı... Herkesi zevkle neş'elendiren bir süper Paramount filmdir. sinde emniyeti suüstimalden muhakeEsnaf cemyietleri merkezinde imtihan lan san'atkârlarm başhcalan şunlardı: DİKKAT: Numarah yer'.er şimdiden kapatılmaktadır. Tel: 43595 me edilen Hermine, oraya gitmemek lan yapümıştır. İmtihana pek küçük Anguste Renoir. Edear Degas. Alfred için hastalık bahane etmek istemiş ve yaşta kızlar da girmiş, fakat muvaffa Sısley, Camille Pissaro ve Berhte MoriKadıköy başvurduğu doktor Vartan Durduryankiyet nispeti az olmuştur. sot. dan «bogazmdan rahatsızdır» meallnYalnız en büyük ve en muhteşem B U A K Ş A M İhtikâr davaları de rapor alarak mahkemeye gönder Yukarıda söylediğimiz gibi ışığın tahfilmler yaratan ilâhi san'atkâr miştir. Beyoğlunda tstiklâl caddesinde 53 lili impressionniste'ler için her tablonun Muhakeme celsesinde davacı bu raposaylı dükkânda gözlükçü Jozef Posbıyık, en mühim cevherinl teşkil etmiştir. Onrun hakiki vaziyete uygunluk göstermedün Iki tane Zays markalı gözlük ca lar herşeyden evvel, her hangi bir mevSinemasında Bugiin diğinl ileri sürmüş, bunun üzerine mını yedi liraya satacak yerde on bir kide veya herhangi bir figür önünde, bu mahkeme kararile evine gidip kadını liraya satmaktan muhakeme edilmiştir. mevkii veya o figürü saran ziyadar Sineması muayene eden adli hekim, Herminenin İstanbul ikinci asliye ceza mahkeme stome'ların ihtirazını ve orada bulunan hasta olmadığını görmüştür. since, kendisinin bu suretle ihtikâr «Havas nın ihsasmı ifadeyi aramışlartarafından sahane bir surerte yaratılan Misli görülmemiş harikulâde yapmaktan yirmi beş lira agır para ce dır. Bunun için de bir tablonun tamadillerde dolaşan: Gizlenen kumaçlar zası ödemesine ve dükkânının yedi gün mile, Eon fırça darbelerine kadar tabiaFiat Murakabe bürosu kontrolörleri, müddetle kapatılmasına karar veriltin içinde ve kat'iyyen atölyede çalışıldün, malı olmadığını söyliyerek sat^miştir. madan meydana getirilmesini zarurî bul tan istinkâf eden Fincancılarda 19 nuMuharrem, Hüseyin, Sabrl ve gene muşlardır. Bu endise Claude Monet'de marada Yaşua Sapan kumaş ticaretSabri isimlerinde dört kişi de. bir çift ( LILYAN RUSSEL ) o kadar ileriye gitmiştir ki ayni hanesine iki köyülnün delâletUe bir otomobil lâstiğl satışından 270 lira motif üzerinde tu'.udan guruba kaEn son nefis şarkılarla süslenmiş büyük süper film. cürmü meşhud yapmış ve bu ticarethahaksız menfaat elde ettiklerl kaydile dar günün saatlerine göre kendisi iA y r ı c a : Matbuat U. M. MEMLEKET JURNAIJ nede 100 toptan fazla gizli kumaş buayni mahkemede sorguya çekilmiştir. lunmuştur. Yaşoa Sapan bugün MüdDördü hakkında da tevkif müzekkere çin hakikî mevzu olan ışık ve gölgenin Numaralı koltuklar sabahtan aldırılmalıdır. Telefon: 40868 en ince tahavvüllerini ifadeye gayret deiumumiliğe verilecektir. leri kesilmiştir. Millî Şefin işareti ve yeni inkılâb r Salâhaddin Demirkan Sehir haberleri Çocuk sayımı llk ve orta tedrisat çağındaki çocuklar cumartesi günü sayılacak 5 Ikinciteşrin 1941 T A HN İ NL E N A L I N A Bugünkü san'atm kaynakları Burhan Toprah ı MIHINA Karşilıklı cepheler ı L Köy Enstitüleri her köy evini? hüriradeli ve yaratıcı insanlarla doldurmak için çalışıyor Yazan: 3 aylık maaşlar OLGA TGHEGOWA ve BRIGITTE HORNEY İKİ ÂSK ARASINDA Sinemasında • Bu cuma akşamı DOROTHY LAMOUR Yarın Akşam L A L E'ye Geliyor Dorothy Lamour Akim Tamiroff John Howard MEMNU AŞK ALICE FAYE HENRÎ FONDA DON AMECHE f* İİPEK'te BUGÜN H Ladam O Kamelya f MELEK Jeannetfe Mac Donald ve Nelson Eddy'nin Turkçe Sozlu Ayrıca: MATBUAT U. M. MEMLEKET JURNALI L Doğarken Muazzam filmini sunuyor. Ayrıca: 20 nci asrın Çardaşı: AY ALTIN YILDIZ Nuri RefiK HUSAR AŞRI DİKKAT: • fALEMDAIMİIİI Aşk Uyamrken Akdeniz ikliminin sihirli aşkı.. Hulyalı ve gaşyedici musiki ve şarkılan. Baş mümessili: B U G Ü N Bir harika takdim ediyor: Memleketimizde pek coşkun rağbetlerle taşkm heyecanlar uyandırmış olan İspanyol filmlerinin en büyüğü : r M Genclik ve aşkın ölmez destanını yaşamak için SALONLARINA KOŞUNUZ. B A 2 muhteşem UJ R film birden: G Af Dünyanın bugün en çok sevilen sehhar Ü A genc artisti MİKEY N R A RONNEY'nir ASSIA NORIS B ah ar Çiçekleri DIK FORAN A y r ı ca: Genclik ve aşk mucizesini görünüz. A y r ı c a : Büyük hissî film SON AK'N 1ÜBECE in bu heyecanlar kasırgası 0 Gecenin Rüyası I okantada, yammdaki masada oturan altın çerçeveli gözlüklü, keskin bakışlı zat cebinden ve midesinden büyük fedakârlıklar ederek tıka basa karnını doyurduktan sonra kahvesini öyle tatlı ve keyifli höpürdeterek içmeğe başladı ki ihtiyarsız o tarafa döndüm ve gülrin kısalığı şimdi değil, tâ çocukluğumdüm. danberi nazan dikkatimi celbetmıştir. O da, demindenberi böyle bir aşinalığı Onun için yirmi yaşına basıp da delikansabırsızlıkla bekliyormuş gibi geniş bir hlık çağına girince kafamdaki bu sabit tebessümle mukabele etti. Tabakamdan fıkirle adamakılh melânkoli buhranları çıkarıp dudaklarımın arasma iliştirdiğim geçirmeğe başladım. Kendi kendime: sigaramı yakmak için hemen bir kibrit Genclik diyordum, bir lâhza bile çaktı. Sonra kendisi de sigarasını tazesürmiyecek. Yarın ortayaşlı, öbürgün de liyerek: ihtiyar olacağım'. Ne güzel hava, dedi, ama, İstanbul Mehtablı bir yaz gecesi, «Yeniköy» isher sene tecrübe etmişimdir, kasımı takelesinde genc bir kıza tesadüf cttim. kib eden haftalar zarfmda adeta baharla Tığ gibi ince, saz benizli ve hulyalı barekabete güişen günler yaşar.. kışlı.. Fakat ne dersiniz, bu şairane te Evet, diye cevab verdim, fevkalâde.. şekkülde yaratılışma rağmen ruhu hafif, Ne yazık ki pek yakında onlara veda meşrebi havaî idi. Çılgınlar gibi seviştik. etmek mecburiyetinde kalacağız.. Zaten Heyhat.. O neşelendlkçe ben kederleniiyi ve hoş zamanlar hep kısa sürer, ya yordum. O, yaşamakta olduğumuz günhud uzun olsalar da bize kısa gelirler.. ierin saadetinden istifadeyi fırsat bildikBu mütaleam muhatabımın üzerinde çe ben zaiim ve karanlık istikbali düşügarib bir tesir yaptı. Bana merhamet nüyordum. Başkalarının bahtiyarhktan ve teessür dolu nazarlarla baktı. İskem sarhoş olacakları dakikalarda ben yeis lesini tıkırdatmadan sürüyerek yanıma ve ümidsizlik içinde gözyaşı döküj'or, yaklaştı, kuiağıma iğilerek alçak bir ses biran evvel ölmek istiyordum. İşte, tam le: o sıralarda ruhumda acayib bir inkılâb Çok hassas bir adamsımz, dedi, o, başgösterdi.. zaten halinizden, tavrımzdan da anlaAltın çerçeveli gözlüklü, keskin başılıyordu. Sözlerinizden büsbütün bellı oldu. Ben de öyleyimdir, kalıbıma kı kışh zat bana biraz daha sokularak heyafetime bakıp aldanmayınız.. Yüreğim yecanh heyecanlı konuşmasına devam pek yufkadır, sinirlerim adeta bir mu etti: siki aletinin telleri gibi gergindir. Sonra Yalnız rica ederim, benim Dlv kaçık iyi geçen günlern, ayların, hatta senele oldıığuma hükmetmeyiniz.. Şüpheli bir /?= KüçUk hlhâye Mes*ud bir fani vaziyette bulunsaydım, herhalde böyle işte o dakikadan itibaren şuurumun serbest gezip dolaşamazdım. Size, hiç altı kuvvetli bir nurun ışığile aydmıankimseye ifşa etmediğim bir sırn tevdi dt Kendi kendime: edeceğim.. Çünkü bana çok sempatik Bu çeşid sineklerin hayatı toptekun geldiniz.. Sonsuz bir itimad telkin ettiniz. yirmi dört saat tutuyor, dedim, insanlaEvet, ne diyordum, mes'ud zamanların rın ömürlerinin. ortalamasüe kıyas edikısaiığı ve geleceğin karanhklarla dolu iecek olursa her saatleri üç sene karşılıolması beni üzüyor, harab ediyordu. ğıdır. O halde ben bu hesabla delikanlıBir akşam kır kahvelerinden birinin kuy lık çağına erişinciye kadar beş yüz kırk tu bir köşesinde sevgilimle karşı karşıya sekiz bin dört yüz sene yaşadım,. Dosoturuyorduk. Biralanmızı içmiş, meze tum, saçmaladığımı zannetmeyiniz Ben lerimizi yiyip bitirmiştik. Masamızın de, sizin kadar, belki sizden daha fazla üstünde bembeyaz, temiz bir örtüden akılh, fikirli bir insanım. Yalnız mevbaşka hiçbir şey kalmamış, garson şişe cudiyetime aid meselelerde o zavallı sileri, bardakları, tabakları toparlayıp neğüı zihniyetini taşıyorum. Her günün götürmüştü. Birdenbire kar gibi örtünün lavmet mukabilini yetmiş iki sene tasavüstüne ömürleri yalnız yirmi dört saat vur ediyorum. Beşerin tabiî ömrü farten ibaret küçük sineklerdcn blri düştü. zedilen altmış seneyl doldurursam tam İki üç saniye çırpındı. Hayatta kalabil on altı bin dört yüz elli iki asır yaşamış İskemlesini tekrar sürüyerek masasına mek için hafif, zayıf bir inad ve ısrar olacağım. Şu ölümlü dünyada kendimi döndü ve boşluğa bağırdı: gösterdikten sonra çabalayarak son ne aldatmak için böyle garib bir teselli bul Garson, hesabı getir!.. fesini teslim etti. muş olmaktan sade gurur ve iftihar duyGitmek için ayağa kalktığı zaman tekÖyle değme hâdiselerden müteessir ol makla kalmıyorum.. Ayni zamanda ha rar yanıma geldi. Elimi, kolumdan çemıyan sevgilim bu manzara karşısında yattan hiç bir beşer ferdinin tasavvur kip koparacakmış kadar sıkarak: cdemiyeceği uzunlukta kâm aldığım hahalecanlanmışü: Bizde böyle, dedi, bir hesabı getir Ne tuhaf, diye mırıldandı, şunlar yaline kapılabildiğim için sevincden mek aşağı yukarı altı buçuk ay sürüyor» Ama, ben gezintime geç kalmışıra onlaancak bir gün yaşıyorlar, değil mi? Ma adeta gaşyoluyorum. Yemekten sonra eğer bulursam, bir rın umurunda mı?.. Ne ise, affedersiniz, demki hayatın zevk veya eleminden bu kadar kısa bir zamanlık payları var, ta takslye atlayıp Boğaziçine gideceğim. başınızı ağrıttım.. Şaka değil, bu, iki biatin onlara can vermekten maksadı Grada on beş sene evvel sevgilimle ge seneye yakm bir zamandır gevezelik edizip tozduğumuz yerlerde dolaşacağım.. yorum.. MüsaadenizleL ! nedir? Müthiş bir muammfl! Başkalarının ancak iki saatinı dolduıacak olan bu gezinti benim için nekadar sürecek, biliyor musunuz, tam altı sene. Yemeden, içmeden sırf mazinin tatlı zamanlarıru hatırlıyarak geçirilecek altı sene, Az bir şey değil, zannederim. Adeta, dahiyane bir keşif!. Evet, işte biçare sinsğin masanın üstünde çırpınarak çabalıyarak can verdiği andanberi geçen ömrümü hep bu esas üzerinden hesablıyorum. O, ilk sevgilimle bir sene beraber yaşadık. Demek kudretin överek yarattığı tığ gibi, hulyakâr bakışlı, saz benizli genc kız bana tam seksen yedi asır hıyanet etmeden sadık kaldı. Kendisinden bundan fazlasuıı da lstemek herhaîde haksızlık olurdu. Adı hercaimeşrebliğe çıkmış Don Juan ve Kazanova'yı da ayıblamamak lâzım. Onlar, benden daha az sabırh ve mütehammil oldukları için bir kadmı nihayet yetmiş iki sene, bir buçuk, üç, altı asır sevebiliyorlar. Muhabbetlerinde bu derece ısrar eden o hovardalan bilâkis takdir etmek, alkışlamak lâzım..