CUMHURIYET 31 Birmciteşrin 1 9 4 ! Bir hanım «Telefonla konuşarak» Alo! Alo!.. Kimdir o? Nina sen misin?Aio kuzura.. Alo!. Sen misin Lulu? Nimüessese de kapanGeçen yazımızda na yok mu Nina?.. Ben mi?. A bilsmemış ve yerine yenisi (teknik oğretim) din mi?. Maşallah!... Alo!.. Ben Şişi.... UCJUAB • ikame edilmemiş meselesinin ehemHa! Geldin mi?.. Bonjur «maşeri.... Ben Çok şükür ki asıl cemiyetin temeli tir. miyetinden bahis ve sana dargınım... Ha ha ha!.. Neden mi Bunlan söylemekbu hareketin memsıkıi ayol bir parça! Bir de neden diyor? bunlarla kurulu değil! Bunlar terbiyeten maksadım şahsî leketimiz için ye Bır eski profesör «Camlı kapıdan nin yalnız verni kısmını alabilmiş, ancak mantıklarla ve iyi nıyeJerle kuruian ni bir hareket olmadığına işaret ettelefonu duyarak sabırsızlanan bir eda gösieriş ve sömürme için yetişmiş takun. müesseselerin gene şahsî mantıklarla mistik. Filhakika Aziz devrinde Halicde ile> Şu kadınlarda akıl, İz'an ve insaf Pek iyi ama bu gibilerin sayısı mükemmel bir tersane kurulmuş ve bu içinde bir gün, şahsî manüklarla, dört kapatılmasıdır. Bu müesseselerin terakki denilen şeyin zerresi de mi yoktur neve tekâmül edememesi sebeblerini üçündir. Bir türlü aklım ermiyor^Tanrının günden güne artıyor. Bir çok değerli, Balıkpazarında toptencı tacir Yani tersane içinde bir de haddehane ve sıb seneden üç seneye indirilmişti. Asıl gaeabahı bu! Telefonun da haySyeti İki müievazı insan da bunları guya beheme Devletoğlu aleyhine, mevcud mah sa yan mektebleri açılmıştı. Babamın otuz ribi bu karar mektebin tedris heyetine cü yazıya bırakıyorum. paralık oldu. Düşün ki bunlar münevver hal taklid edilmesi lâzım olan bir örnek tışa çıkarmamaktan adliyece takibata sene matemaük hocalığını yapmış ol verdirilmişti. O mec'/s içtimaı bugün göBu kategoriye giren müesseseler arahammlar... Ya maazallah karanhk olsa sayıyor. başlanmıştır. Tahkikata göre, Ali Kolcu duğu haddehaneyi küçük yaşlarımda zümün önündedir. Bir senelik tecrübe sında yaşıyan biricik müessese kalıyor larmış ne yapacakmışız? Şimdi ben ka Cemiyet içinde onlar itibar görüyor isminde bir bakkal, Bahkpazarmdaki yakından bilirdim. Talebesi gittikçe den sonra hata derhal görülmüş ve ki o da (Yüksek Mühendis mektebi) dir. rışmasam bu malâyani böyle bir saat da ondan! Edebiyatımızın nice züppe muhtelif mağazalarda Trabzon yağı ara artan haddehane meşrutiyetin ilânıu mekteb tekrar dört seneye çıkarılmıştı. Yirmi üç senedenberi hizmetinde busürer; sonra haddin varsa bir lâkırdı kalemi de bu sınıfın fahrî meddahı.. Ne mış, bulamamıştır. Fiat Murakabe Ko dan biraz evvei o kadar kalabalık ollunduğum bu müessese hergun ileri gitBejTielmilel posta ve telgraf büliğine söyle; bütün kabalık, nezaketsizlik senin şerefsiz sey değil mi? Ne şerefsiz şey ve misyonuna müracaat etmiş, bunun üze muştu ki Hasköydeki geniş binanın ya ilk giren memleketlerden biri olduğu miş ve bilhassa Cumhuriyet devrinde takhanelerinde vapur ranzaları gibi ©îur... ne korkunc gaflet! rine araştırma yapılarak bir buzhanede muz halde Yüksek Tegraf mektebi bir büyük adımlar atmıştır. Cumhuriyetten (üstüste) iki yataklı karyolalar kurmak <Di§arxdan telefon sesi mütenuıdiyen Farkmda mısın; bu bayanlark mü Yani Devletoğluna aid 263 teneke yağ türlü açılamıyordu. Nihayet başından evvelki devirlerde Yüksek Mühendis mecburiyeti hasıl oldu. Bu binanın kâü gelmektedir'.t tenazır bir sınıf da bay var. Birisi hık ele geçmiştir. Dava dosyası İstanbul tırnağına kadar bir telgraf ve telefon mektebi Avrupada Ondokuzuncu asrın Alo!.. diyorum. Nereye kaçıyor demiş; öteki burnundan düşmüş... Ne tu Cumhuriyet müddeiumumiliğince İkinci gelmemesinden dolayı cami altınâa mühendisi olan Mehmed Emin Kal ikinci yarımındaki yüksek mühendis eun? Daha sözüme başlamadım. Cumar haftır, bizim terbiyecilerimiz, pedagog Asliye Ceza Mahkemesine yollanmıştır. kıçtan kara yatan Fethiye kalyonunda mukun gayretile 1910 da Yüksek Telgraf n;ekteblerine benziyordu. Laboratuar dershaneler açılmıştı. Sekiz senelik mektesi akşamı baloya geiecek misin?.. Na larımız, değil bu nevi meseleleri derinKapahçarşıda Kalpakçılarda 56 numa tebin gündüzleri tersane fabrikalarında mektebi açıldı. İlk talebelerinden bu usullerinin sokulmamasından dolayı mek 8il? Nasıl?. Bu da nereden çıktı?.. Sen leştirmeği, bunlarla meşgul olmağı bile teb garbdaki mümasillerinden yarım arada Kadıköy mağazast sahibi Mığırdıç çalışan talebeleri geceleri nazarî ders lunduğum bu mektebin açıhşında, tevaona bakarsan benim de iskarpinlerım düşünmezler. Şöyle böyle 2025 sene Abacı siyah satenden, avni yerde 145 nuzudan sarfınazar edersek, benim de bü sır kadar geri kalmış bulunuyordu. leri takib ederlerdi. (Sandoviç mektebgelmedi!. Kaç defadır bu yalancı herife hocahk ettim. Program komisyonuna yük ro'.üm var. Bu mekteb de 1922 de Cumhuriyet devrinde mektebde labobir daha gitmiyeyim diyorum. Sonra ge çağırılmadığım yıl olmzdı. Çember marada manifaturacı Mari Tanrıseveı leri) denilen bu tipten mektebler garbda kapandı ve nihayet Cumhuriyet hüku ratuarlar kurulduğu gibi mekteb (tuvku ne pişman oluveriyorum. Bana son defa litaştaki sabık Nezaret binasında, Da manifatura ihtikârından, Kasımpaşada bir çok fabrikalarda görülür. Çocuklu meti 1935 te Yüksek Mühendis mekte muabir) vasfını bırakıp, muhtelif şuv e yaptığı patikleri gördün mü?. Doğrusu rülfünunda, şurada burada nice bin ton Hacı Hüsrev mahallesinde 98 numarada ğumun en mes'ud dakikalarmı atölya beleri ihtiva eden bir (teknişe hohş\ıle) geçirdiğim o müessese binde bu şubeyi açtı. Arada 12 sene birer şiir... Faruk Nafiz mi? O da kim? suyu havanda döğmüşüzdür bilir misin? nalbur Saim Baydemir kalay, Asmaal fabrikalarında şpkline sokulmasile terakki adımları sonradan, ihmal ve programsızlık yü kaynadı ve bir çok emekler heba oldu. tında 39 numarada attariye mağazası Hem şiirden bahsediyorum, hem tambüyümüştür. Mektebin tutunabilmesi «Gülerek» Bilmez olur muyum? Mütareke senelerinde deniz inşaiye müstahdemi Hıristo Bilâçı çay, Taksim zünden, kapanmış ve kargalara yuva olmıyor muyum? Canım, sen benim sözüsebebini laboratuar noksanını nazarî Mütemadiyen toplanır, yok hendemuştu. Bunun yerine 1915 te Heybelide mühendisi emekli yarbay Celâlin himde Tarlabaşmda 10 numarada bakkal me ne bakıyorsun? Ağzıma bir lâkırdı tedrisatla bir miktar kapatabilmesine ve seye bir saat ilâve, yok müsellesattan iki Lazari Varasisin yanında çırak Yorgi açılan Deniz Çarkçı mektebi bu mües met ve gayretile Heybeli mektebinde tedrisattaki ciddiyete bağlıdır. Mektebe geîdi söyledim. Mantom pek güzel oldu.. saat tenkis. Türkçe derslerine şu, bediGördün mü?.. Onunkile eş mi? Hiç de Pula ve Yenimahallede Karakütük cad sesenin karşıladığı ihtiyacı karşı'.amadl. bir de deniz inşaiye ve çarkçı mühendis intisab ettiğim 1918 senesinde altı sınıiyat müfredatına bu diye beyhude kodeğil! Hayır hayır ben gelemem. Sen gel. desinde bakkal Mardirosun dükkânmda Bir zamanlar haddehanedeki talebe a mektebi kurulmuştu. Müfredat program fındaki talebe mevcudu 150 yi geçmez nuşur dururduk. Saf yürekli ve dar bilBenim yarın pokerim var. Çarşambaya çırakhk eden oğlu Nubar Puvatyan be dedi İki bine yaklaşmıştı. Memlekctin ları, kitabları ve bir çok notları Ameri ken bugün küçük sınıflarının her birinde her tarafuıdan gelen fakir çocuklar bu kanm ve belki dünyanın en maruf yükçaydayım, perşembeye de birice gidece gili nice arkadaşın haline hem şaşar, hem yaz peynir, Beyoğlunda Yenişehirde talebe mevcudu buna yakmdır. Mekğiz.. Zaten provama da gidemedim. Val içlenirdim. Bir adam meselâ kimya ho Ömerpaşa caddesinde Dereboyunda 12 yüzden iş güç sahibi oluyorlardı. Gene sek mühendis mekteblerinden biri olan cası olmuşsa karbondan, manganezden, bu müessese yüzünden Kasımpaşa İstan M. I. T. den getirilmişü. Yükün en ağır tebin tedris kadrosu jnrmi sene evvelkiBir mahkum bostan kuyulahi bıktım doğrusu?.. Görüyorsun ya numarada Kasab Yunan tebaasından Dine nazaren çoğu tahsillerini garbda ikfcaşımı kaşıyacak vakit bulamıyorum! potastan başka pek az şeyi iltifata lâyık mitri Miçi karaman eti, Taksimde Cum bulun en kalabalık semtlerinden biri kısmı (Celâl) e binmek üzere dört arsuna düçerek parçalandı rr.al eden genclerle dört beş misli arttığı Havadisten haberim yok mu? Hangi görür, nebatat veya jeoloji okutuyorsa huriyet caddesinde 191 numarada tütün olmuştu. Mekteb mezunlan Hicaz ve kadaş bu dört senelik mektebi yedi sene gibi programları da asrî terakkiyata herİbrahim isminde bir mahkum, iki sa« havadisten?.. Ya?!.. Boşanıyorlar mı? fasile ve müstehase isimlerini ezberlet cü Öjeni Malakyan ve Galatada Yük Devlet demiryollarmda, Denizyollarm >nirüttük. Mektebin dokuz mezunundan da, Kalafat yerindeki küçük tamirhane çoğu Almanya ve İngilterede stailarını gün uydurulmaktadır. Bu terakkinin bıta memurunun muhafazasmda Kımeden başka pek az maddeyi terbiye Gözün aydın öyle ise... başhca amili Cumhuriyet hükumetinin südıdan Üsküdara getirüirken yolda için faydah bulurdu. Muharebeler olur, sekkaldırımda 116 numarada mezeci Fi lerde, memleketin muhtelif taraflarında Profesör Aman kızım, bitir çunu hastalıklar çıkar, mektebler vaktile açı lipin yanında müstahdem Armenuhi bira açılan küçük, büyük fabrikalarda mü yaptılar. Bugün onların Gölcük ve Ha şimendifer ve umran siyasetine verdiği kaçmak istemiş ve memurların önünlicdeki muvaffakiyetleri göğüslerimizi ayaklarını öpeyim; nerdeyse bogulacaedilemez. den fırlıyarak bir bostana girmiştir. lıp kapanamaz ve ders yılı tabiî kadro ihtikârından İkinci Cezaya verilmişler him işler görmüşlerdir. Mithat Paşanuı kabartıyor. Ne yazık ki o müessese de, ehemmiyet olduğu inkâr ğımü dir. himmetile memleketin muhtelif noktala daha büyük işler arasında unutularak, Mekteb içindeki amil ise hükmî şahsiye Memurların dur emrine rağmen bossunda bulunmazdı. Bütün evvelki müProfesörün arkadaşı Sen de amma Bunlardan Asmaalünda 39 numarah nnda açılmış olan san'at okullarının da tin mektebe verdiği büyük fırsatiardır. tanda süratle ilerliyen İbrahim, btr zakerelerden tek çıkan netice de bir tane kapandı, 16 sene İngiltere, Almanya ve sir.irli adamsın ha! Ne karışırsın başkaattariye mazağası müstahdemi Hıristo hizmetieri görülmüşse de bunlar haddeSon zamana kadar bağlı olduğu Nafıa anda ortadan kaybolmuştur. Zabıta idi: Yeni zemin hazırlamak... ' İtalya tersanelerinde tecrübe kazanmış memurlan, bostanda yaptıkları taharfimn işine! Kadın bu! Sabahleyin biraz Bi'âçinin ayı üzümü denilen kilosu 180 hanerun yapmış olduğu büyük işi başa olan (Celâl) bu zevkinden, memleket de Vekâleti mektebden her türlü yardımı Acaba şimdi nasıl?. riyat esnasmda mahkumu boş bir kugevezeiik edecek! Kuşluk vakti serçeler kuruşluk ottan yapılmış 2,3 gramı muh ramamışlardır. Çünkü haddehane en onun hizmetinden mahrum kaldı. Etrafı esirgememiç ve hükmî şahsiyetine dai Oğretim hayaUnın çok zamandır yuda parça parça olmuş bir vaziyette cıvıldamaz mı? Ya senin gibi radyoda tevi mahlut çayı Seylân, Cava, Hindiya, büyük endüstıilerden biri o'an gemi su ile çevrilmiş olan memleketimizin bu ma riayet etmiştir. Bugün Maarif Vekâ bulmuşlardır. İbrahim, kaçarken önünilmî konferans verse daha büyük fe dışındayım. Zaten ihtiyar da oldum. Vaendüstrisinin bir fabrikasuu teşkil eden letine bağlanmış olan bu müessese Ve deki kuyuyu görmemis ve içine düşerek Rize etiketli paketlerle satışa çıkardığı sınıf mühendise olan şiddetli ihtiyacı lâket ya! Sabırlı ol birader, biraz sabırh ziyeti iyice bilmiyorum. Lâkin muhtelif tersane içinde idi. kil Hasan Ali Yücelin beyanatı ve ahva parçalanmak suretile ölmüştür. meslek şubelerine mensub gördüğüm iddia olunmaktadır. gözönünde dururken bu müessese kaol! Hele telefon hesabını da sen vermilin seyri, mektebin terakki ve tekâmül genclerden pek çoğunda gönlümün istepatılacağı yerde beslenseydi elbet kadyorsan... Azizin İngiltere dönüşünde annesine: hatvelerinin bu de\nr vetiresile azaTmadiği vasıfları bulamamaktayım. Bilhassa rosu genişlemiş ve mezun adedi de 9 «Konufan hanım, sinirli sinirli içeriye Mekteblerde disiplin cezala «Valide, valide! Cami yapmak zamanı Zonguldak stadı açıldı yıp, bilâkis artacağı hissini veryor. haslet ve seciye bakımmdan... Bir hayli yerine belki 90 ı bulmuş olurdu. gtrer, Profesöre hitap ederek...> değil, memleket müdafaası için tersane Bundan dolayı memnun olmalıyiz. rının tatbikından alınan nıefhumu tamamen tağşiş etmişiz. NeZonguldak 30 (Hususl) Bugün Affedersiniz enişte bey. Doğrusu yapmalı!» demesi meşhur torihî sözlerBir vakitler Refik Fenmen'in himmet Zonguldak stadı Valinin ntıtklle açılSalih Murad UZDİLEK insanı isyan ettiriyorsunuz. Artık be zakete, tevazua, dalkavukluk adı veren neticeler dendir. Bu söz üzerine Maçkada temel ve gayretile Zonguldakta bir Maden mıştır. Bu münasebetle şehrimize gelen nim bir telefonuma da mı rahat yok? çok. Halbuki böyîe diyenlerin beş paleri atılmış olan cami inşasından vazge Mühendis mektebi kurulmuştu. Yüz bin(') ilk y a n 28 birinciteşrin tarihli Ankara Gencler Birliğile Zonguldak Maarif Vekâleti, orta tedrisat müesBakınız Nina ne mühim haberler verdi? ralık menfaat için nekadar (sinik) davçilerek Halicde Valide kızağı kurulmuş lerce lira sarfile meydana getirilen o savımızda çıkmıştır. Ereğli Kömürleri İşletmesi takunlan a» Ne gibi? Gazetelerden, radyolardan randıkları görülüyor. Bir çok ahvalde seselerindeki talebenin mekteb dahil ve tu. Bu tersanenin son mahsulü olan rasında atletizm ve futbol müsabakaladensizliğe, hoyratlığa müteşebbislik ve haricindeki vaziyetlerini kontrol eden (Abdülkadir) i hiç unutmam. Camialböşka bir şey mi biliyor? Ne havadisi? n yapümıştır. Maç çok samünî bir haHarbe aid mi? İaşe işlerine mütealhk açıkgözlülük gibi sahte unvanlar veril dislplin talimatnamesinin tatbik neti tındaki kızakta kurulup inşası epey ilerFasulya ihracatı Asrî orta oyunu va içerisinde cereyan etmi§ ve berabers diği de dikkatimden kaçmıyor. Bak sana celeri hakkında, mukayesell bir istatis lemiş olan bu zavallı vapur denize inmı? Sonra Nina da kim? Hangi milletTicaret Vekâleti kararile geçen ay bitmiştir. Banyer Halkevi asrl orta oyunu için hazin bir müşahedemi anlatayım: Geçen tik hazırlamıştır. ten bu? Türk mü? dirlleceği yerde sökülüp, parçalanmış haarlıklar yapmaktadır. İlk olarak içinde İstanbul piyasasından toplanıp 19391940 ders yılmda; 62 talebe mek tı. Dünyanın en iyi tersanelerinden biri profesör İsmail Hakkı Baltacıoğlunun umuml mağazalara konulan ve beyan«Kadın büsbütün sinirli, hiddetinden sene kış içinde idi. Gayet soğuk ve karanlık bir akşam Fatihten Harbiyeye tebden çıkarümış, 107 talebe tasdikna olarak milyonlarca lira sarfile kurulmuş Hazin bir ölüm mendilini ısırarak.. (Köy muhtan) adlı piyesi, orta oyunu nameleri Mıntaka Ticaret müdürlüğü937 yılı İstanbul Hukuk Fakültesln İnsanı büsbütün çüeden çıkartır.ak gelen tramvaya bindim. Fakat ben içe me ile başka mekteblere gönderilmiş, olan o tersane ve o haddehane söndü, olarak cynanacaktır. Önümüzdeki pa ne verilen fasulyalann ihracına bugünden mezun merhum kaymakam Mustaiçin söylüyorsunuz galiba! Doğrusu çok riye girinciye kadar tabiî bütün oturu 27 talebe bir yıl, 9 talebe iki yü muvak gitli. Buna muvazi olarak çalışan Zey zar günü İsmail Hakkı Baltacıoğlu Sa lerde başlanacaktır. fa Tayyar kızı, Maliye Tahakkuk sefl zalim adamsınız enişte bey? Ben ne bi lacak yerler dolmuştu. En arkada ayak kat tard cezası almıştır. tir.burnu ve Tophane san'at ocakları da nyer Halkevinde (orta oyununun kaCemll ve Taka« Limited şirketi memuYeni cisiplin cezasınm tatbik edilme söndü. leyim radyoyu? Ben ne bileyim gaze ta durdum. Yalnız gördüm ki tramvarakterleri ve modernleştirilmesi imkânru Salünin kardeşi, Maliye Vekftletl teyi?.. Umurumdaydı sanki bir sürü ya yın hemen bütün yolcusu, muhtelif mü sinden sonra 1940 . 1941 ders yılında; ları) mevzulu bir görüşme yapacak, Mühendishanei Berrii Hümayun, Fran hukufc müşavirliği birinci mümeyyizi esseseierde oldukları anlaşılan gencler 34 talebe mektebden uzaklaştırümış, 21 laiL. müteakıben temsil kolu modern orta Ruhiye Erdil 24 yaşında hayata veda den mürekkebdir. Yağmur, rüzgâr ve talebeye bir yü, 9 talebeye de iki yıl sadaki mümasilinden iki üç sene sor.ra oyununu cynıyacaktır. *Hiddetle ç\kar> etmiştir. Cenazesl bugün Heybelidea karanlık vardt.. Tamam Beyanda geldi muvakkat tard cezası verilmiştir. Bu (yani 18 inci asrın son senelerir.de) kuProfesör «Arkadeşma dönerek» İspanyada kalan yumurta saat 14,30 da kaldırılacak ve ErenköS İ N E M A S I N D A ğimiz zaman kucağında hasta bir çocuk vaziyete göre 939 940 ders yılında rulmuş olan mühim bir ilim ve teknik Zannetme ki bu yalnız bir tane olsun; yiinde Sahrayicedlda götürülecektir. 205. 940 941 yılmda 113 talebe muh müessesesi idi. Aralannda Mllî Şefimiz bedelleri böyle koca bir nesil yetişiyor! Sinirli, şı la, sırsıklam ve sapsan bir topal kadın Allah rahmet eyliye. de bulunan bir çok kıymetli unsurlar telif surette cezalandınlmıştır. İspanya dahilî harbi zuhur etmezden rnarık ve eçhel... Sonra da korkunc su itile kakıla içeriye girdi. Hemen umdura yetiftirmiş olan bu müessesede meşrutirette hotkâm! Bilsen bizim tahta silen, ki daima cömerd ve fedakâr milletimi Eğitmen kurslarından üç bin yet devrinde gene programsızlık yüzün evvel memleketimizden ihrac edilmiş olan yumurtalara ihtilâl hükumeti taçamaşır yıkayan, yemek pişiren, zavallı zin en genc unsurları bu bitkin ana karden kapatılmış ve yerine yrnisi ikame rafmdan vazıyed edilmişti. Bu yüzden kişi mezun oldu kadınlarımız, bu nevi hanımlara kaç yüz şısında harekete gelirler. Fakat hayır! ediiememiştir. Azçok şahsî mantıklarla yumurta tacirlerimizin İspanyadan yüz kere müraccah! Birincilerln hiç olmazsa Hiç kimse yerinden kıpırdamadı... GöBu yıl egitmen kurslarından 3000 kişi kapatılmış olan o müessese kapatılacağı Nushası 5 kuruşrur. Sçtimai bir rolü var. Hizmeti var. Bura zümün önündeki manzaraya inanmamak mezun olmuştur. Önümüzdeki yıl kurs yerde ıslah edilmiş olsaydı, herhalde bin lira kadar alacağı kalmıştı. İspanistiyordum. Zira bin türlü mahrumiyet ya hükumeti, bu alacağı ödemeği prenda ortalık süpürüyor, şurada bulaşık yıEmsalsiz bir muvaffakiyetle lcin lcin lara gidecek eğitmen namzedlerinin memlekete pek faydalı blurdu. sip itibarile kabul etmiştir. Yalnız, bu kayor; kazandığı üç beş kuruşla çocuğu içinde bile, en zengin gönülle çalışan, tespiti için vilâyetlere bir tamim göndevam ediyor. Haric Türkive Meşrutiyetin ilânından iki sene sonra yumurtaların gönderilmiş oldugunun başkalarına yardıma koşan millet çona bakıyor, kızım mektebe gönderiyor. Senelife 1400 K r . 2700 Kr, derilmiştir. Kaza maarif memurlan Heybeli Bahrije mektebi İngiltereden tevsiki lazım gelmektsdir. Filân filân! Ya ikinciler?. Bunlar, öğ cukları mevcud olduğunu bilirdim. İçim namzedlerin listesini tanzira ederek A l b ayhfc 750 > 1450 • getirilmiş olan Holland (Bey) adîı bir hep onları arayordu. Utanmasam bağılenmiyecek, bilmiyecek, çalısmıyacak, Üc avhk 400 > 800 » Maarif müdürlüklerine gönderecekler ders nazırı ve birkaç profesörle takviye hiç bir ciddi şeyle meşgul olmıyacak... racaktım: Koskoca bir tramvay halkmm dir. Maarif Vekâletinin 941 942 ders Bir ayük 150 * Yoktur. edilerek yeni programlarla yeni bir duBuna mukabil bütün cemiyet kendileri içinde tek bir duygulu gönül yok mu?...» yılı için hazırlacüğı bir programa göre, ruma konulmuştu. Bu mektebin yeni ne bitmez bir haraç verecek: Otomobü, diye! Galatasarayın önüne vardığımız 5'eniden tesis edüecek olan on enstitüde şeklile kuruluşundaki mükemmeliyeti zaman arabadan indim. Çünkü doğrusu esvab, iskarpin, kotra, dans, balo, flört, de eğitmen kursu teşkilâtı vücude geti İbrahim Aşkı Tanıka borcluyuz. Geçen mücevher.. para.. Ne bileyim ben? Sonu daha fazla görmek istemedim. Diyecek rilecektir. Bu suretle, her sene 5000 harb içinde memleketin en ciddî mekGazetemize erönderllen evrak ve yanla? sin ki bu münferid bir vak'adır. Bundan gelmez ki! 7000 eğitmen yetiştirmek imkânı hasıl teblerinden biri olarak herkesin takdirineşredilsin edilmesin iade edilmez ve Maamafih biz erkeklere de lâyık müfrit bir hüküm çıkarmak abes olur olacaktır. ni kazanmış olan bu mekteb de o harb ziyaından mes'uliyet kabnl olunmaz. ya! Kızılaya beş kuruş veriniz deseler Hiç şüphem yok.. Ancak buna mümasii titizleniriz. İşte Allah cezasını bizden şeyleri o kadar çok görmeğe başladık ki. f enc mühendis radyonun düğraetahsilimi yanda bıraküm. Radyoevinde yüzde beş bin faizle alıyor! Karşılarında düşünmemek büsbütün ^^sini çevirdi. Masasının başına geçaçılan imtihana girdim. Ümidsizdim. Evet, mallesef, memleketimizde bir ayıb olacak sanıyorum. Ne dersin? ti. Bir sigara yaktı. Cedvellerin, pergelFakat neüce müspet oldu. Şimdi, yanda içtimaî tufeyliler sınıfı peyda ediyoruz. Tamamile senin fikrindeyim biralerin, gönyelerin, sivri uclu kalemlerin kalan emellerimin tahakkukunu onlarDaha on sene evvel bundan bahseden der! arasına serilen projesini tetkike koyulda görmeyi istiyorum. Küçük bir ailebir makalemde bayanlarımızm bir çoğu Fazıl Ahmed AYKAÇ du. Eserine başladığı ak^am onu da nin maddî ve manevî yükünü taşıyan yalnız müstehlik değil mühlik olmağa radyoda takdim etmişlerd'. Kırık. dö bir kız, size pürüzsüz bir saadet veremes başladı demiştim. kük, ezgili bir sesi vardı. Dinleyeni sakanaatindeyim. Anhyorsunuz ya, te « Üçüncü defa gene yazdı. Bu kısacık sesine alabilen; şark musikisinin mistik hem bir hareket yaptı. Üniversite bugün açıhyor Netice ne oldu? ran, düşündüren, aşka ve hayata da bir dilek mektubu idi. Çok beğenilen zevkini duyan ve duyuran kıza hay Mühendis Cemal, kızı rahatsız ettiği şekkür ederim, fakat kabil değil. Allaha Matbuatta ciddî şey nekadar deİstanbul Üniversitesi bugün mera vet eden bir sesti. Genc adam çizgileri ve bilhassa genc kadının enfes bir şeretle baktı. Gözlerine ve hattâ aradığı ni anlamışü. Özür dileyerek ayağa kalk ısmarladık...» vam eder? Derakab gülünc bir anket simle açılacaktır. Açış merasimi saat çizer, derin hesablara girişırksn bu ses kilde okuduğu bir halk türküsünün san'atkâr oluşuna inanamıyacağl geli tı. Kapıdan çıkarken bir kere daha, Mühendis Cemal, derin bir heyecanla başladı. Hanımlarımız müstehlik mi, 9 da Üniversite konferans salonunda ten taşan şeye fakat ne idi o şey hâlâ söylenmesi arzusunu taşıyordu. San'at yordu. onun içinde geceler saklanan gözlerine, kararmı verdi. Bütün bu şeyler, o kamühlik mi diye.. Bermutad bir takıın yapılacak; müteakıben fakültelerde anlamış değildi kendini kaptırmıştı. kâr, vazifesini idrak etmiş bir insan olGenc kız nazlı ve biraz da ürkek bir candan baktı. Ayrıldılar. dar basitti ki... Üzerlerinde durulmaz, boş dedikodular, o kadar... derslere başlanacaktır Bir gece, onun bilhassa muvaffak ol gunluğu ile dinleyicisinin dileğini derhal sesle: Onu hiç de tahayyül ettiği gibi bulma hele o, bu yüzden hiç, hiç kaybedile duğu bir hasret şarkısmı dinierken, onu yerine getirdi. O kadar candan, o kadar Gazetecisiniz değil mi? diye sordu. mıştı. Fakat hayal sukutuna uğra mezdi. ISTANBLXUN İHTİSAMLJ GECELERİNE KARŞI BEYAZIDDA tahayyül de etmişti: Ufak tefek, sanşın, hisli bir söyleyişti ki bu. genc adam, *** Hayır. madığl da muhakkaktı. Genc kızm ma, M A R M A R A Sineması üstünde gözleri ışıklı bir göl kadar güzel. dişleri halk faaleti ruhiyesini, köyü ve nadir Onun ilâhî sesi derinden geliyordu. O zaman çocuk denecek kadar yumu sum güzelliği, o tatlı sıkılganlığı çok | kusursuz ve saçları omuzlarında bük kalblerde barınabilen plâtonik aşkı bu şak ve zayıf görünen mahlukun güzel hoşuna gitmişti. Onda dinlendiren ve İçine kucak kucak çiçek atılmış otomolüm büklüm bir genc kız.. seste bulur gibi oldu. Onu tanımak e başı dikildi: ve insana itimad telkin eden bir şeyin bilde genc adam sevdiği kızı sabırsızlıkla Zamanla onu dinlemeyi itiyad edin melile ilk fırsatta harekete geçti. Adre Şu halde? diye biraz sertçe ko mevcudiyetine ilk bakışta hükmetmiş bekliyordu. İçinden bir ses: «Onun son TÜRK MUSİKİSİ SAN'ATKÂRLARTNI DİNLEYİNİZ. TÜRK mişti. Kimdi? Gerçekten hayalinde şe sini aldı ve görmeğe gitti. Hareketin nustu. ti. Bundan sonra onunla daha ciddî bir şarkısını dinliyorlar!» diye yükseli MUSİKİSİNİN İNCE NAĞMELERİNİ HER GECE killendirdiği bir tipe malik mi idi? Ona deki mantıksızlığı kendi kendisine ma Beni mazur görmenizi rica ede şekilde ve seromoniye riayet ederek yordu. 7 den 12 ye kadar terennüm etmektedirler. aid hiç bir şey bilmiyor ve bu çocukça zur göstermek için gözünün önüne gaNihayet kapıda göründü. Çılgın bir rim. Sizi mutlak tanımayı arzu etmiş meşgul oldu. Fakat evlenme teklifi redaiâkasmı alaya alıyordu. Bir resme, bir zetecileri getiriyor; yapılan röportajlan, Gündüzleri acıktır. Tiryaldlere halis K A H V E sevincle ona koştu. İbadeü andıran bir tim. dedildi. ; sese âşık olmayı gü unc buluyor; fakat duygu ile ellerini uzattı. Öteki hâlâ temülâkatları falan hatırlayarak, hayata Fakat garib şey! Evime gelmek ceİşinin başına döndüğü zaman epeyce gene de onu görmek, eğer serbestse ve atılmış bir kadını ziyaret etmenin hiç saretini nasıl buldunuz? Hem beni ne kırıktı. Gündelik işlerine gömüldü. Lâ reddüdlü idi. San'atı, şöhreti ve kardeşeğer kendisini hayal sukutuna uğrataleri onu düşündürüyordu. Müphem bir de aykırı bir şey olmıyacağını ileri sü diye tanımak istiyorsunuz? BÜYÜK ZAFER 25 SENENİN GEÇİD RESMİ kin unutamıyordu. Gün geçtikçe içine şekilde Cemalin gözlerine bakü. Orada cak bir kadın değilse onunla tanışmak rüyordu. Sinirlenmeyiniz rica ederim. Bazı işleyen bir hissin ateşini ve bir hasretin büyük bir aşkın yarattığı şeyler o kadar istiyodu. Bir gün, onun ruhan nasıl bir şey Kapıyı yedi sekiz yaşlarında kadar insanlar vardır ki, yaşayışları icabı bir sızısını yüreğinde derinleşmiş buluyor kat'î ve o kadar vuzuhlu idi ki, kalbine olduğunu denemek arzusu ile ona birbir çocuk açtı. Kartını uzatarak san'at takım şeylere maruz kalabilirler. Meselâ du. avuç dolusu ateşler dökülüyormuş gibi Dayanamadı, bir gece ona uzun, içli oldu. Kararmı verdi. Otomobile yerleşmektub yazdı. Bu, hafif, basit bir yazı kârla görüşmek arzusunda olduğunu bir romancıyı, bir müzisyeni, bir artisti T Ü R K C E S Ö Z L Ü idi. San'atkârdan bir imzalı fotograf söyledi. Az sonra kendisini mütevazı bir görüp tanımayı arzulamıyan kimse a ve sitemli bir mektub yazdı; incinen tiler. Bir kere daha başmı çevirerek deta nadirdir denebilir. San'atkârsınız. gururunu bir tarafa atarak... Aldığı ce radyoevine baktı. Mesleğinden ayrılmıa istiyor ve hayranlığmdan bahsediyor şekilde döşenmiş bir odaya aldılar. Kapı açıldı. Sade bir ev elbisesi ile Beğeni'en, aranan bir sesiniz var. Sizi vab kısa, fakat samimî ve sarihti. Genc olmanm hüznü ile titredi. Kendisine u du. Cevab alamadı ve tabiî buna sevindi. ufak tefek bir kız içeri girdi. Mahcub yakından tanımayı arzulamak bir suç kız, hayatınm içli hikâyesini yazarak zun bir hayat beraberliği için elini uzakendisini reddedişinin hazin sebebini tan erkek, içinden geçenleri anlamış gibi Bir başka gün, daha temkinli bir bir gülümseme ile elini misafire uzata olmasa gerek. izah ediyordu. Genc kız başını kaldırdı: inandıran, huzur veren bir sesle: ifade ile duyduğu alâkadan, sesinin ha rak kensini takdim etti. Kısa, dümdüz, Belki haklısınız ama, dedi, ben, Kumara düşkün bir babanm yüzüstü rikulâde tesirinden dem vurdu. Ona da parlak ve simsiyah saçları, ayni renkte Bundan sonra da sesini seni çofc Bir devri tasvir eden film: cevab çıkmadı. Bir parça sinirlenmişti. pırıl pırıl gözleri vardı. Ona pekâlâ bir bazı itiyadlara ve ananslere bağlı kal bıraktığı bir yuva. Üç çocuğu geçin sevenlere, saadeti yalnız sende bulanlara Fakat onun az zamanda yaptığı şöh talebe denebilirdi. O kadar sade, o ka mağa mecburum. dirmek için her mihnete katlanan biçare hasredeceksin sevgilim, dedi. «Ve daha retle şımarmamış olması, değişık mak dar minyon ve sıkılgandı. Genc adam, Demek ki, mutaassıb bir aileniz bir anne. Sefalet, hastahk ve ölüm. heyecanh bir şekilde» en talihli ço sadlarla gönderilen mektublara aldırış bu yaşta, hüznü, melâli, ıstırabı, aşkı ve .var? Kendisine emanet edilen iki kardeş. Ve cuklar, tatlı bir anne sesinin ninnilerile REJİSÖB: T O U B J A N S K T gönüller dolduran her çeşid duyguyu 1 Öteki hafifce göğüs geçirdi ve müp mektub şöyle bitiyordu, «OnlfiE etmemesi hoşuna da gitti. büyütülenlerdir, diye ilâve etti, Sehir haberleri Meslekî tedrisatın Telefon başında bizdeki mazisi ( Teknlk öğrBtim meselesi Yazan: NALINA j İHEM MIHINAİ Büyük Şefin emirleri iiyük Millî Şefin, Cumhuriyet bayramı günü, resmı geçidden evvel söylediği kısa, fakat her zaman olduğu gibi kuvvetli nutukta bir ikaz ve bir emir var: *Dunyay\ sarmış bir engin kasırganın türlü tesirlerini biz de memleketimizde duyuyoruz. Büyük yangm\n bul«tfmoi7uısi7iın çaresi ve bütün dikkatimize rağmen bulajtrso şerejli vazife yapmanın ilk §artı, yangın ortasmda yajodığtmtzt bir an unutmamakt\T.> Hiçbir harb tehdidi ve tehlikesi kalmamıs gibi yan gelip oturmak gafletinden uzak ve tamamile uyanık kalmak lüzumunu hatırlatan bu yüksek ikaz tamamile yerindedir. Bu defaki yangınm harikalanndan biri de, baskıncı ve tepeden inme olmasıdır. Haber vermek, geliyorum, demek âdeti değildir. Gelirse onu karşılamak üzere daima hazır bulunmalıyız. Bu ikazdan sonra, Büyük Millî Şefin bütün Türk milletiııden bir isteği ve emri var: «Çok •mahsul almalıyrz, herşeyimizi idare ile harcamaUyız. Her okulda, her iş yerinde, her tarlada, her zamandan ziya.de çal\$ma,l\yxz. Şuurîu, çalifkan ve kah.ram.an m.illetler3 ancak bu dev rin hakkından gelebüirler.* Şefin emrini kısaca şu iki kelime içinde hulâsa edebiliriz: «Çok çalışmak. Önümüzde bir çalış» ma örneği vardır: Ordu. Onun gibi feragatle, fedakârlıkla çalışmayı bir kutsal vazife telâkki ederek çalışmalıyız. Tıpta İstiklâl harbindeki gibi yoktan var edici bir çalışmaya ihtiyacunız vardır. Kazanmak için değil, yasamak için çalışmak tnecburiyetindeyiz. Büyük Millî Şefin emirleri, bir bayrak gibi nıhumuzda, vicdanunızda dalgalanmalıdır. Fazü Ahmed Mahkemeye verilen ihtikâr maznunları Muhtelif maddeler üzerinde ihtikâr . yapan on kişi Müddei umumiliğe verildi { Yazan: A v 2 Prof. Salih [*J Murad [ ŞARK Balıkçının Karısı CUNHURİYET bo ne şeraiti BEYAZ TABUR Mükerrem Kâmil Su Dikkat = Küçük hlkâye Son şarkı MARNÂRA KAZİNOSÜNDA 1914 ten SONRA ELHAMRA SİNEMASINDA Willy BÎRGEL Brigitte HORNEY CÖNÜL ESRARI