C'TMHURIYET 29 Birinciteşrîn 194T I Rejimiıı foir şaheseri Harb sahalarile çevrilen memleketimizin ihtiyaçiarını millî sanayile istihsallerimiz karşılamağa çalışmaktadır Türk sanayii, yurdun haberleri Cumhuriyet bayramımıı 9 refahım tamamlıyor Bu nasıl eksper? an aneleştirilmesi Bir kilo etin bir liraya satılacağını Sehir Cemiyet dava:an NALINA İHEM MIHINA Zaferler rejimi ugün 18 inci yıldönümüııü en büyük milli bayram olarak kutladığınuz Cumhuriyet, bıze, kendisinden istediğimizi, bekicdiğimİ7i, umduğumuzu fazlasile veren kutsal bir rejimdir. Osmanlı İmparatorluğu, yıkümadan evvel Türk milletini ecnebi esaretine, Türk yurdunu ecnebi istilâsına kadar sürükledikten sonra, Büyük Millî Şefin söyledikleri gibi «Ahştığı miskin tevekkiille teslim olmuş, Türk milleti aleyhine ecnebilerin elinde vasıta olmak rolunü beııimsemiş, yerjüzünden kaybolmadan son enerjisini toplayarak ecnebilcrle birlikle Türk milleti aleyhine çalışmışür.» Cumhuriyet rejimi, işte böyle soysuzIaşmış, tefessüh etmiş bir idarenin elinden Türk milletini ve Türk yurdunu kurtarmıştır. Bu, Cumhuriyetin iç düşmana karşı kazanılmış, siyasî zaferidir. Cumhuriyet rejimi, daha 23 nisan 1920 günü, Ankarada Büyük Millet Meclisi açıldığı günden itibaren tanımadığı ve reddettiği saltanat idaresinin tabakküm ve ihanetinden millet ve memleketi kurtardıktan sonra, memleketi ecnpbi istilâsmdan da kurtarmıştır. Bu, İstiklâl harbinin büyük zaferi ve padişah idaresile elele vererek hayatımıza kasdetmiş olan dış düşmana karşı kazanılmış askeri zaferdir. Cumhuriyet idaresi, Lozanda, «Misakı Millî. ile çizilmiş smırlar içinde, Osmanlı İrnparatorluğunun yarım istiklâli yerine Türkün tam istiklâlini, Avrupanın o zamanki mağrur ve mütehakkim galiblerine kabul ettirmiştir. Bu, Cumhuriyetin sulh zaferidir. Lozanda dış gaileleri hallettikten sonra, Cumhuriyet rejimi memleket içinde büyük inkılâb hamlelerine girişmiftir. Milli hayatın her sahasmda başanlan hu hamleler, Türke bir kaç yıl içinde, bir kaç asırdır hasretini çektiği kurtarıcı devrimleri, değişiklikleri getirmişür. Osmanlı Imparatorluğunun bütün geri kalmış ve tereddi etmiş müesseseleri yıkıhnış, yerine Cumhuriyetin ileri ve hayatiyet dolu müesseseleri konulmuştur. Şarklı Türk tarihine karışmış, yeıini garblı Türk tutmuştur. Tüık inkılâbı, büyük ve muhteşem bir tarihtir ki onuıı yaptıklarını vecizelerle ifade etmek için bile sahifeler ister. Cumhuriyet rejiminin yaptığı inkılâblar, saltanatın öliıme mahkum ettiği Türk milletine yeni bir bayat vermiştir, bu da, Cumhuriyeün inkılâb zaferidir. Siyasî, içtimaî, adlî. dinî sahalarda yapılan inkılâblardan sonra, Cumhurijet ivfan hayatımızda da büyük devrimle.yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu Tüık millclini koyu bir taassub, kara bir cehil içinde buakmıştı. Cumhuriyet ise, bu karanlıkları, irfan nurile aydınlatmaK için nıaarife fevkalâde ehemmiyet veınıiştir. Büyük İnönü «Millî hayatta heı şeyden evvel bilgi lâzınıdır» biizile rej.min gayesini pek iyi ifade etııüştir. Bı;gün milyonlarca Türk, yazı inkılâbı, dil iııkılâbı, öğretim inkılâbı sayesinde, irfan ordumuzu teşkil etmektedir. Bu, Cumhuriyetin irfan zaferidir. Cumhuriyet rejimi, medeniyetin maıidî ve teknik ilerileme ve yük&elmelerinc de büjük kıymet vermiştir. İktısad, ziraat, nafıa, maden, sanayi, sıhhat işlerinua büyük hamleler yapümıştır. Türk seımayesi ve Türk bilgisile yapılan demiıjollarımız bu büyük hamlenin çelikteıı yapılmış muhteşem bir abidesidir. Bu da, Cumhuriyetin maddî hayat ve modern teknik sahasındaki zaferidir. Cumhuriyet rejimi kültür işlerinde de kıymetli başanlar elde etmiştir. Bu sahada Türk tarihile garb medeniyetinden ilham alınmış; mazi ile hal birbirine kptılarak istikbal yaratılmıştır. Güzel saııatlar için büyük emekler sarfedilmişlir. Bu da, Cumhuriyetin kültür zaferidir. Ordu, millî varlık ve istiklâlin temıli olduğu için, millî müdafaa, her işten akdem ve akdes turulmuştur. Bu da, Cumhuriyetin korunma zaferidir. Cumhuriyet rejimi, iki yüdan fazla bir zamandanberi devam eden ikinci büyük harbe kanşmamak için büjük gayretler sarfetmiş, her iki muharib ziiınre ile dostane münasebetlerini idame etmenin yohınu bulmuş ve memleketi bu korkunc liaileden uzak rutmağa muvaffak olmuştur. Bu da, Cumhuriyetin siyasî zaferidir. Görülüyor ki Cumhuriyet rejimi zaferler rejimidir. Bu kutsal bayram münasebetile Cumhuriyetin banisi Ebedî Şefimiz Atatürkün yüce adını minnet ve hürmetle anar. Büyük Millî Şefimiz İsmet İnönüne «ükranlarımızı ve bağhlığırr.ızı arzederiz. söylemiş! Halbuki yapılan tetkiklerde mebzul miktarda koyun olduğu anlaşıldı Fiat Murakabe bürosunun İstanbula koyun gelen vilâyeüerden gızlice ve sür'atle istediği malumatın cevabları dün tamamen gelmiştir. Bu malumatın istenmesine sebeb, Fiat Murakabe Kornisyonuna eksper olarak çağırılan üç optancı kasabdan birinin telâş uyandıran bir ihtan olmuştur. Şimdi ifşa olunduğuna göre, eksper sıfatıle komisyona giren Kasablar Şirketi reisi Ahmed Kara, yakın zamanda koyun etinin çok nedret kesbedeceğini soyledikten sonra: « İstanbul halkı etin kilosunu bir liraya yiyecekür.» demiştir. Bu kaı'î ifade üzerine kasablık sürüleria bulunduğu mıntakalardan telgrafla âcil malumat istemiştir. Gelen cevablar böyle bir endişeyi bertaraf etmekte, hattâ otlakta tutulması müşküllenmış olan kasablık hayvanların sür'atle İs tanbula sevkedilmemiş olmasından şikâyet olunımaktadır. Her sene olduğu gibi birincikânunun onundan sonra et fiatlarırun bir miktar yükselmesi muhakkak addedilmekte ise de bu yükselişin fazla olmıyacağı kanaati vardır. Yalnız. Fiat Murakabe bürosunun yapügı tetkikler, İstanbulda et işinin yoluna girmemiş olduğunu, celebler, toptancılar ve nihayet kasablaruı ııarkı dinlemediğini ve karaman etinin kilosunun 70 kuruştan aşağı satılmadığını meydana koymuştur. Fiat Murakabe Komisyonu bu derde çare aramaktadır. Terbiyecilerimiz, Cumhuriyet bayramlarının halklılaşması çareleri üzerinde düşünmelidirler Bu yuın Cumhuliyet bayrarmru secıyelendlren vasıflar üzerinde düşünmek, biri dinî, öteki dünyevî olan iki bayramın temin ettiği istııanat gunleri I parkındaki Pa'isi heykeü onündeki coşarasında insana ayrı bir zevk veriyor. | kunluklarmı bir türlü unutamıyorum. Ba yüın 29 ilkteşrinini, 1939 dünya Koylüler halk rakıslarile ve türkülerile harbinin firünasından uzak geçireceği Bulgarlara sözde Bulgarlıklarıru hissetDiizi geçen sene pek ummuyorduk, de tirmiş olan bu papazm önünde coşarken, nebilir. Fakat hâdiseler, bu muthiş bo ben derin bir hüzne, ayni zamanda acağuşma karşısında Türkiyenin kenarda yib bir tefekküre dalmıştım. Hüznün seka'mak iradesıni gerçekleştirdi. Türkiyc, bebini burada anlatmak uzun olur. Fadaijna zinde, kuvvetli ve bilhassa yek kat o zaman dalmış olduğum tefekküpare bulunmaktan mütevellid bir em rün mevzuuna burada da işaret eden>yet içinde hâdıseleri takib etmekte ve yim: Irkımdan bir parça olduğunu ki29 ilkteşrini anmakta, bu emin sulh ve tablardan öğrendiğim bu halk, bana ne sukunet havasına bütün dünyanın da kadar yabancı! Rakısiarındaki jestler, bıran evvel kavuşmasuıı temennı et türkülerindeki melodi, bu ruhtaki Kamekte dir. rsdeniz uşaklarının rakıslarına ve türBu yılm 29 ilkteşrininde. gencliğe te1. külerine benzedıği halde bena nsden bu kin edılen millî tarih telâkkİBİnin her kadar gayritürk görünüyor? Şimdi bu jestler ve bu sesler hafızalürlü iphamlardan sıyrıldığını, şuurlulaştığuıı memnuniyetle müfahede et mın alaca karanlığı içinde tekrar canmekteyiz. Cumhuriyetçiliğin, ilitn ve fazıiet rejimi olduğu sözü doğru ise bu doğruluğa bu günkü bayramda daha çok şahid olduğumuzu açıkça söylemek isteriı. Hemen hemen on asırlık bir tarihin Türkleştirdiği ve ebedî olarak Türkün elinde bulundurduğu bir ulkede, ilim Eiiâhile bu tarihi kavrama işine bu yıl içinde daha fazla ehemmiyet verildi. On asırlık Türkiye tarihinin tam ortasında Türkün adını ve gücünü cihana işıttirMaarif Vekâleti geçen sene, memlemiş olan büyük Türk hükümdarı Fatih, ketımizın fikir ve san'at hayatmda mu1941 Türkiyesinde yeniden bütün haş hiOi bir yer tutan tercüme hareketlemetile ortaya çıktı ve bir Fatih heykell rüu sistemli ve dikkatlı bu surette idare ni İstanbulda görmek arzu ve ceıeyanl etmeğe karar vermiş; bu işe de tercuzihinleri içgal etti. 12 sene sonra Cum nıe komisyonunu memur etmişti. Bu kahuriyetin otuzuncu yıldönümünü, ayni rar mucıbince komUyon faahyete geçzamanda, kahraman Türkün köhne Bi miş, tespit ettiği tanınmış klasik eserzans yerine geçmesi hâdisesinin beş vü leri tercüme ettirmeğe başiamıştı. Ilk züncü yıldönümi^e birlikte kutlulamağa olarak Yunan, Alman ve Fransız klaşimdiden hazırlanmak meselesi, yeni siklerine aid serilerden 12 eser Maarif Türkiyede cumhuriyetçilik ile ilimciliğin matbaasında tabedilerek yayınevlerine dağıtılmışur. nasıl elele verdiğini de gösteriyor. İlmi faaliyete daima büyük bir ehemBugünkü bayram, on sekiz senenin bimiyet veren Milli Şefimiz İsmet Inoru, r«ız daha an'aneleştirdiği bir bayramdır. Fakat her yıldönümünde bu an'arielileş Maarif Vekâleünin bu teşebbüsünu şu tnenin daha ziyade artmasmı temenni kıymetli cümlelerle ifade etmiştir: « Eski Yunanlılardanberi milletlerin etmek de hepimız için bir vazıfedir. Milsan'st ve fikir hayatır.da nıeydana gelî şuurun gerginleştiği böyle bir günde Türkiye halkuıın asıl kesif tabakalarmı, tirdikleri şaheserleri diamıze çevirmek, gerçekten bu gerginleşmeye iştirak et Türk milletinin kultüründe yer tutmak tirmek hepimiz için düşünülmesi lâzım ve hizmet etmek isteyenlere en kıy bir mevzu oimalıdır. Dinî bayramlar, u metli vasıtayı hazırlamak'adır. Edebimumiyetle dinî şuur için hem gerginlik, yatunızda, san'atlarımızda istediğimiz hem de boşanma ve ferahlık vesilesidır. yüksekliği ve genişliği bol yardımcı vaBayramlaşan dindarlarm o andaki psi sıtalar içinde yetişmiş olanlardan btklemek, tabii yoldur. Bu Eebeble tsrcume kolojisi, baştanbaşa bir âlemdır. Gerçi külliyatının kültürümüze büyük hız bu deruni hal, dünyevi ve milli bayrammetler yapacağına inanıyoruz > larda pek görülmez ve gdrülemez. Fakat Maarif Vekili Hasan Âlî Yücel de bu siyasî ideolojilerin adeta birer din oldumünasebetle yazdığı yazıda, teıcume ğu, ön safa geçtiği, halkları adeta orta çağın dinî ruhiyatına benzer b'r siyasî faaliyetini medeniyet davamız için mümhiyatla ruhlandırdığı, motöı'erle mü essir belledığimizı beyan ederek ju cehhez orduları çarpıştırdığı bir zaman izahatı vermektedir: < Bu yolda bilgi ve emeklerini eda, millî ve siyasî gayeli bayramları da tıpkı dinî bayramların ruhiyatile ruh slrgemiyen Türk münevverlerine gükranla duyguluyum. Onların himmet lcndırmak icab etmektedir. lerile beş sene içinde, hiç değilse. devlet Bundan bir kaç sene ev/el yolum, bir elile yü( cildlik, hususî teşebbüslerin VESile ile Varnadan geçmişti. Aylard^n gayreti ve gene devletin yardımile, oeğustos ayı idi. Orada 27 ağustosa dü nun beş misli fazla olmak üzere zenğin şen millî bir Bulgar bavraınına rasladım. bir tercüme kü'übanemiz olacaktır. Ne garib! Bu bayramın günlerce devam Bilhassa Türk dilinin, bu emeklerden eden coşkun tezahürlerine, Bulgaristan elde edeceği büyük faydayı düşünüp de Tüvkleri, yani vaktile Viyana'ara daya şimdiden tercüme faaliyetine yakın ilgi nan Türk askerlerinin torunları da ka ve sevgi duymamak, hiç bir Türk okuvukları ve şalvarlarile iştirak etmişlerdi! ru için mümkün olmıyacaktır.» Bu iştirak hâdisesini bir tarafa bırakalırn: Bulgaristanın her tarafındin gelen Değirmende hırsızlık on binîerce Bulgar köylüsünün. Varna Hasan adlı bir köylü. Beykozun Ömerli köyünde değirmenci Mehmed Soydana, değirmeninde övütülmek üzere buğday götürmüş, bu sırada MehTarihin se\Tİni bahtına açık eden med Söydanın değirmende asılı ceketini aşırmıştır ve ceketin cebinde bulu. büyük bayramın kullu olsun. nan 762 buçuk lirayı köy civannda bir M. NUKİ ÇAPA ağac aitma gömmüştür. Hasan ya'sa lanmış, para gosterdıği yerdan çıkarılmıştır. Para, sahibine, Hasan da BcyYurdda barış, cihanda banş. koz Adliyesine verilmiş, tevkif edilmiştir. \ Ziyaeddin Fahri Yazan : Tflrk sanayflnin Büyiik Banlsi tsmet înönii. Karabük müesseselerinin temeline konulan vesikayı imzalıyor Hava yollarına ehemmiyet verilerek Cumhuriyet, ilân edüdıği zaman tfürkıye sanayiden tamamile mahrum İstanbul Ankara hattı açılmış, diğerdu Her nevi maden ve İptıdaî madde en için hazırhklar yapılmış, bir çok mia bulunmasına rağmen şekerden ku hava meydanlan inşa edilmiştlr. Ankara radyosu, millî propaganda bainaşa, iğneden topa kadar herşeyi dışarıdaa alıyorduk. Iki Biıyuk Şef, kuvvelli kımından yüzümüzü güldürecek bir mübır cemıyetin ancak kuvvetli bir sanayie essese olmuştur. Ve tam verimli istihsale dayanabileceğine Cumhuriyet sıhhiyesi fcükmederek Türk sanayiini yeniden ya Cumhuriyet sıhhiyesi, kurulduğu gün ratular. Muteferrik sanayii himâye eden şöyle bir vaziyet buldu: Koca bir ülke, «edbirler ittihaz edilirken, büyük teşeb hastalıklarla pençeleşen bir millet ve fcüsleri devlet kendi üzerine aldı. Aziz sadece isimden ibaret kısmî bir teşkilât. İsmet İnönü fabrikalarımızla, çocuk bü Sırhî tesisatın başında gelen hastaneler, yütür gibi, bizzat kendisi meşgul oldu. nüfusa nispetle devede kulakü ve büyük Eirınci ve ikinci beş senelik plânlaruı merkezdekilerin çoğu ecnebilere ve hatta semereleri göz kamaştırıcıdır. Kayseri, ekalliyetlere aiddi. Kazilli, Malatya, Ereğli, Bünyan, Bakor Bu itibarla Cumhuriyet sıhhiyesi şümul fcöy, Hereke, Feshane bez ve mensucat lü tir mücadeleye mecbur olmuş ve iffakrikaları, Karabuk, demir ve çelik bharla söylenebilir ki mühim bir mikiatrikaları, Karabük demir ve çelık fab yasta muvaffakiyete erişmiştir. Cumhunkaları, Alpullu, Uşak, Turhal, Eskişehir riyet devrinde her neviden hastanelerin seker fabrikaları ve Faşabahçe şişe ve yekunu beş yüze yaklaşmış, yatak takBeykoz deri fabrikaları, İzmit kâğıd ve riben 15,000 ve buralarda tedavi edilenseVdiloz fabrikaiarı, Bursa Merinos, Gem ierin yekunu bir kaç milyonu bu'.muşlik sun'î ipek fabrikaları, Keçiburlu kii tur. Sıhhiye Vekâleti, hastaneleri artırkürt, İsparta gülyağı, Izmit klor ve sud mak veya genişletmek, sıhhat kadrolarile kostik fabrikalan birinci plânda gelen tedavi imkân ve vasıtalarını çoğaltmak lerdir. Bunlar haricinde yüzlerce hususî için cidden azimle çalışmaktadır. Bunjnüessese de muhtelif nevi eşya imal et br haricinde de, yurdun muhtelif yermektedir. 1938 de yapılan istatistikiere lerinde sıtma, frengi, trahom felâketlegöre fabrikaların uraumî yekunu 1400 ü, rile snücadele olunmaktadır. Köylere p.mele miktarı 100 bini geçmiştir. Bütün kadar işliyen yeni ruh bir çok illetlere tüünya ile muvasala yollarının hemen meydan veren sebebleri de azaltıyor ve tamamen kesildiği şu devirde, milli halkınuz hastalıklara karşı korunma Türk sanayiine, neler medyun olduğu usullerine alışmış bulunuyor. 18 senelik Cumhuriyet sıhhiyesinin muzu anlıyonız. Cumhuriyet idaresi yurdda madsn fa muhasebesuıi yaparken herşeyden evaliyetine gftniş imkânlar hazır'.amış, yer vel, saltanatın kuru idarî teşkilâtı yea'tı bazinelerimizin işletümesi için bü rine sayısız sıhhat müesseseleri konulyuk emekler sarfetmiştir. Divrikıde bui duğunu, hastalıklarla amansız bir müduğumuz demir ve çelikle muazzam Ka cadeleye girişildiğini ve nihayet vaktile rabük müesseseleri hayatî ihtiyaclarımı yalnız zenginlerin harcı olan sıhhat ve zı karşılamağa çalışmaktadır. Türk kö tedavi nimetinin bedava olarak bütün nıürü devlet elinde en yüksek verim de vatandaşlara teşmili için geniş bir inrecesine doğrvı çıkıyor, Siirdin Raman kılâb yapıldığını düşünmek icab eder. dağında bulduğumuz petrol damarları Netice, sıhhiyemiziıı muvaffakiyet derecesini gösterir. yarın için bize büyük ümid kapıları açCumhuriyet maliyesi mıştır. Diğer maden ihracatımızla, buSaltanattan de\Taldığımız maliye gün dahi mühim miktarda döviz temin «Düjoınu Umumiye» tarafından mahcuz etmekteyiz. Hükumet Türk mahsullerine esaslı ve müflis bir heyulâ idi. Cumhuriyet pazarlar ve iyi fiat temini yolunda bü evvelâ, vatan hizmetlerine aid masraflayük gayretler sarfetmiştir. Kekolteler n ödiyen milleün servet ve refah şartiarını düzeltmekle işe başladığı için hüyükselmiş, kıymetler artmıştır. Umumî ziraat seviyemizin vâsıl oldu kumetin maliyesi de bu sağlam membaa ğu dereceyi şu misalle ölçebiliriz ki istinad ettirilen yüksek itibarlı bir müyirmi sene evvel Türkiye kendi iaşesi essese olmuştur. O kadar ki haricî için buğday ithal eden bir memleketti, borclar» doğrudan doğruya üzerine alan son harbden evvel bilumum hububat devletin pek çok yeni teşebbüslerini finanse eden Cumhuriyet maliyesi dafcei.ibaşh ihrac mallarımız arasına girlıilde ve haricde, ha>Tan olunacak bir mi^ti. itimad kazanmıştır. Millî Şef İnönü Türk sanayii, ziraat ve ticareti bugün birbirini itmam eden müşterek bir man buhran yıllarına rağmen Türk parasızume halinde Türkiyerun hayatî ihtiyac nın kjymetini muhafaza eden realist sistemler kullanarak ve millî servetle beiarıaı karşılamaktadır. raber bütçe gelirlerini de artıran geniş Cumhuriyet naftası Cumhuriyet rejiminin en çok çalıştığl iktısad tedbirleri alarak yurddaki refave o nispette de muvaffak olduğu bir huı da babası olmuştur. Cumhuriyet saha da nafıa işlerimizdir. Milli Şef maliyesl, vergi toplamaktan ziyade, halİnönü, hükumet başına geldiği zaman kı vergi verebilecek kudrete getirmek demiryol siyasetini, Türkiyeyi kaikın prensipini gütmek sayesindedir ki budıvacak ana unsurlardan birisi olarak ele gün yüksek miktarlı bütçe masraflarınaJmıştı. Bugünkü parlak neticeyi izah dan başka millî müdafaamız için müdeği!, işaret için dahi uzun söze lüzum kerreren fevkalâde tahsisat ayırmak kabiliyetine de ermiştir. Cumhuriyet Meryoktur. kez Bankası hem Türk parasının tedaCumhuriyet ilân edildiği zaman mem vülünü, hem beynelmilel ticaret sahaleketteki bütün demiryollar ecnebl şir sında kıymet mübadelesini temin etmekketler elinde idi. Bunlar 4088 kilomeıre tedir. tutujordu. Hükumet bir taraftan muhSaltanat devrinin daima «tedahüle teîif istikametlerde yeni demiryollar yaparken, diğer taraftan da mevcud kaian» maaşlan 18 yıldır artık 'arihe kahatları satın alarak millileştiriyordu. rışmıştır. Maliyemizin bu sene çıkardığı Bugün yurdda tek yabancı kumpanya yirmişer milyon liralık tasarruf bonolayoktur ve bütün hatlarımızın uzunlu rının sür'atle satılmış olması maliyemiğu 80Ü0 küsur kilometreyi geçnvi'şür. zin itibarına en yüksek bir delildir. Demiryol proaramımızla hemcn bütün Millî Piyango bugün mühim istihsal ve istihlâk mmtakalarırnız birbirine bağlandığı gibi Karadeçekiliyor nizden Akdenize, garbi Anadoludan Millî Piyangonun 29 birinciteşrin 941 Şarka ulaşan müteaddid hatlar da işle fevkalâde çekilişi bugün Ankarada 19 meye açılmıştır. Şimdi yurdumuzu kom Mayıs Stadında yapılacaktır. Eu Irak ve İrana bağlıyan demiryollarıÇekilişe saat 17,30 da başlanacak ve nın ikmaline çalışılmaktadır. Cumhuri 18 de nihayet verllecektir. Bu çekilişte yet Nafiası 18 senedenberi takriben 40 400.000 numaraya 480,000 lira ikramiye bin kilometreyi aşan §ose ile bunlar tevzi edilecektir. En büyük ikramiye üzerinde 100 den fazla muazzam köprü 50 bin liradır. y; 'ı ftır Galatasaray kulübünün Su işleri sahasmda, başta Çubuk bakongresi rajı oımak üzere bir çok bendler. kanalGalatasaray Genclik kulübü umumi lar açılrmş, bataklıklar kurutu'.muş ve yurda binlerce hektar arazi de kazan heyeti 8 11/941 cumartesi günü saat 15 te senelik adi toplantısını yapacakdır.lmıştır. tır. Azanın merkez lokalinde behemeUmumî menfaate hâdim (Tramvay, hal bulunmaları rica olunur. Telefon, Liman, Tayyare şirketleri) gibi RUZNAME: ecnebi müesseseler satın alınmış ve bun1 1940 1941 mali raporlann tetİ?r ileri bir teknikle ıslah olunmuştur. kik ve kabulü. Cumhuriyetin mazhariyetleıinden bi2 İdare heyetlerinin ibrası. ti olan kabotaj hakkının kazamlmasm3 Yeni idare heyeti intihabı. dan sonra ticaret filomuz memleket ti4 Yeni nizmanamenin kabulü. careti ve her nevi faaliyet için bhinc: 5 Kulübün sportif faaliyeti hakdoifccede unsurlardan biri haline geti kında ıımHpni tıeyet azasmın düşunrümiştir. celeri. lanmağa çalışırken, Onsekizinci yıldönü münü bugün yaşadığımız bir bayramı, tıpkı Bulgarların «sabır» veya csobır» İsmin; verdikleri 27 ağustos bayramı gib; an'aneleştirmeği düşünüyorum. Her halde Cumhuriyet bayramlarının daha ziyade an'aneleştirilmesi, halka maledilmesi yollarmı düşünmek terbiyecilerimiz için mühim bir mevzu teşkil etmektedir. Ferdin terbiyesinde nasıl şuuraan ziyade şuuraltı mühim ise, kütle terbiyesi için de ahlâkî ve Myasî fikırlerin mutlaka şuuraltına indirilmesi !ânmdır: Şuurun sathı üzerinde kaian fiklrler daima iğretidirler. Bayram'ar ise ideolojilerin kesif halk tabakaiarına indirilmesi, iğretilikten kurtarılması, ananeleştirilmesi için bulunmaz fırsat'arı teşkil ederler. Bilhassa Türk;.ye gibi içtimai istihalelere maruz kalan memleketlerde bu an'aneleştirme işi daha büyük bir ehemmiyet kazanmaktadır. j Klâsik eserler I Fatih cinayeti Maarif tercüme heyeti Nişanlısım öldüren muhtelif 12 eseri polisin muhakemesi neşretti son safhaya geldi Fatihte Hacı Üveys mahallesinde bundan bir kaç ay evvel bir cinayet ol. muş, polis Ali Rıza Özdemir, nişanhs Hayrünnisayı tabanca kurşunile öldürmüştü. Bu sırada Hayrünnisanın arka daşı Şükran da yaralanarak sonradan hastanede ölmüştü. İstanbul birinci A ğırceza mahkemesindeki muhakemenin en son celsesinde, Hayriye isminde bi müdafaa şahidi dinlenilmiştir. Hayriye Ali Rıza Özdemirin nişanlısı Hayrün nisaya baktığını, hediye ve para verdi ğini anlatmıştır. Bundan sonra, maz nun vekili Şevkl, mahkemeye bir gen cin resmini vererek, Hayrünnisa ile bu genc arasında alâka mevcud olduğunu ileri sürmüştür. Resmin arkasında «B Hayrünnisaya bir hatıra» yaası vı güç okunabilir şekilde «Ekrem» imzas: vardır. Öldüriuen kızın davacı yerin deki varisleri, arada böyle bir alâka bulunmadığını, akrabadan olan Ekre min cinayetin en yakın şahidi bulun ması itibarile onun şahidlıginl çüru: mek için böyle bir lddia ortaya atıldığını söylemişlerdir. Neticede, Müddelumumilik esastan mütaleasını hazırlaması için, muhake menin devamı, gelecek aya bırakıl miştir. Mekteblerde Hava Kurumu dernekleri kuruluyor Mekteblerde Hava Kurumu dernekleri kurulmasına başlanmıştır. Talebeler, havacılıga karşı büyük bir alâka gösterdlklerinden aza sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Şimdiden 170 mektebde dernek teşkilâtı vücude getirilmiş ve bu mekteblere 70 bin aza karnesi gönderümiştır. Talebe arasında ayda 1 . 2 liraya kadar taahhudds bu. lunanlar mühim bir ekseriyet teşkil etmeKiedir. Hava Kurumu, talebeye havacılık hakkında konferanslar vermek Uzere geniş bir program hazırlamakl,adır. Konferanslara, önümüzdeki ay içinde başlanacaktır. Havacıhk teşkilâtı bu sene Üniversite ve diğer yüksek mek teblerde de kurulacaktır. Mektebliler namına almacak tayyare parasının mühim bir kısmı topla'nmıştır. Lâzun gelen para bu sene tamamlandıktan sonra tayyare satın ahnacaktır. Zabıta vak'aları Kocamustafapaşada oturan Sadık Sırkecıdeki durak yerinden kalkan tramvaya atlamak lsterken muvazenssini kaybederek düşmüş, başından a. ğırca yaralanmıştır. İf Karagümrükte Sultan mahallesinde oturan Alinin 8 yaşlarındaki oğlu Davud, Edirnekapı surlan üzerinde cynarken düşmüş, başından ağır surette yaralanmıştır. •ff Kasımpaşada Bahriye cadiesinde oturan Salih cğlu 6 yaşlarında i^ahraddin, Uzunyoldan geçmekte olan tuğla yüklü bir arabaya blnmek isterken duşmüş, başından ağır surette yaralanmıştır. ir Şoför Hüseynin idaresindeki Kütahya 27 numaralı otomobil, Çarşıka. pıdan geçerken, Ayakkabıcılar cemiyetinde çalışan 15 yaşlarında Hüseyne çarparak başından ağır surette yara lanmasına sebebiyet vermiştir. Piyasadan mal toplıyanlar tstanbul piyasasında son günlerde görülen bazı sun"l fiat yükseltme ve mal toplama hareketleri üzerinde yapılan tetkikler şayanı dıkkat neticeler ver miştir. Bilhassa son zamanlarda piyasada bazı ihrac maddelerini toplayıp stok yapanlann daha Eiyade ticaretlc ve piyasa ile alâkası bulunmıyanlardan olması hayretle karşılanmaktadır. öte. denberi ihracatçı bulunan flrmalar fcu speküla5yon hareketinl sadece takib etmektedirler. Ticaret Vekâletine bildirilmiş olan bu vaziyet üzerinde nıilU korunma kanunu hükümleri tatbik olunacağı muhakkak görülmektedir. Başgardiyanı dövmek istemiş tstanbul Cezaevinde hırsızlıktan do. layı mahpus Ahmed, Başgardiyan Vehbiye kızmış, kendisini tehdide ve dövmeğe kalkışmıştır. Ahmed, sekizinci cezada muhakeme edilerek, 40 lira ağır para cezasma mahkum olmuştur. •yemmuzun en sıcak günlerinden biriydi. Saat, akşamın yedisine yaklaştığı halde, kızgın bir güneş ortalığı kavuruyordu. Çaya davet edilen misafirler, küçük gruplar halinde geniş bahçenin birer köşesine dağılmışlardı. Sık ağscların gizlediği, kırmızı hasır kanapenin üstünde, genc bir kızla orta yaşlı bir erkek oturmuş, konuşuyorlardı. Kız çok güzeldi. Yesil emprime robu, gözlerinin rengine uygundu. Erkeğin yanımş yüzüne, beyaz, sağlam dişleri hoş bir ahenk veriyordu. Epeyce bir zamandanberi genc kız anlatıyor, erkek hiç sesini çıkarmadan dinliyordu. Anî bir hareketle kıza doğru eğildi. Onun düşünüp, kendini müdafaaya hazırlanmasına meydan bırakmadan kucaklayıp, öptü... Kızm yüzü kıpkırmızı kesildi. Erkeği göğsünden dehsetle itti. Bir şeyler söylemek istedi. Fakat, hayret ve öfkesinden, söyleyecek kelime bulamadı. Erkek kıvılcımlar saçan gözlerini dikmiş, gülümsiyerek kızın sessiz isyanını seyrediyordu. Biraz çekildi. Arkasını kanapeye yasladı. Yavaşça mırıldandı: Beni, böyle bir harekete sen mecbur ettin Fikriye... Genc kız asablyetle başım çevirdi: Tuhaf!.. Çok tuhaf!.. Bu küstahlık karşısında ne söyliyeceğimi bilemiyorum... Ben, size cesaret verecek ne yapüm? BÜYÜK TÜRK ULUSU Baretn kanununda tadilât Barem kanununun şimdiye kadar tatbikı sarasmda bu kanunun bazı maddelerinin tadiline ihtiyac bulundugn neticesine varılmış olduğundan hükumetçe bu hususta yeni bir lâyiha hazırlanmaktadır. = Küçük hikâye Yıkılan hayal Bilerek, beni bu işe teşvik etti reket ettiğinizi herkese anlatırım. ğini söylemiyorum. Fakat, bunun beBir saniye sustu. Esefle başını salladı. nim için bir ehemmiyeti yoktur. Seni bu Sonra ilâve etti: rada dinlerken içimden bir ses. durma Halbuki; ben, sizi taır.amüe dürüst dan cıvıldayan dudaklarını öpmemi em bir erkek saruyor ve böyle harekst ederetti. ceğinizi ummuyordum... Hayret edilecek bir terbiyesizük! İşte, beni çileden çıkaran, hakkım Zannetmem... Günlerdenberi böyle daki bu düşüncelerindir! bir akıbete sürüklendiğimizi hissedi Anlıyamadım? yordum. Yalnız, bunun bu kadar çabuk Rica ederim Fikriye, şuraya yanıolacağını tahmin etmiyordum. ma otur. Sana her şeyi izah edeceğ.m. Bundan sonra sizi bu gibi çirkin Bana karşı daima açık ve samimî davhareketlere teşvik etmemekliğim için randm, Ben de. her halde etrafımda dolaşmıyacağınızı Ben, herkese karşı öyleyimdir... ümid ederim. Hayır!.. Bana göstermiş olduğun Hayatımda hiç bir tehlikeden ge emniyet ve samimiyeti muhitimizde haşrilemiş bir insan değilim. ka birisine de gösterdiğini görmedim. O halde, böyle vak'alarm bir daha Bir genc kız, bu kadar itimad ve yakıntekerrür etmemesi için lâzun gelen ted lığı, ancak kendisi için tamamile tehlibirleri ben alacağım. kesiz saydığı bir erkeğe gösterebiiir... Ayağa kalktı. Gitmek üzere davran Bunu bana hissettirdin... En büy'ik hadı. Erkek bileğinden yakaladı: tan budur... Otuz sekiz ysşında, sıhhatli Bir dakika beni dinle Fikriye... bir erkeğin, ne demek olduğunu henüz böyle birden bozuşursak. herkes şüphe bilmiyorsun gaîiba? edecek ve aramızda müıim bir hâdise Genc kızın gözlerinde müstehzi bir geçtiğini anlıyacaktır.. ışık yandı: Fikriye omuzlarını silkti: Nasıl bilmem... Benden tanı on altı Bunun bence hiç bir ehemmiyeti yaş büyük bir adam! yoktur. İcab ederse, ne kadar kibar ha , Erkek güldü: Yazan: K Zahir Törümküney Bunu çok güzel hesab etraişsin. Fakat, bir erkek sıhhatli olduktan sonra otuz sekiz yaş bir delikanlı çağıdır. Erkeğin, kadmı ve aşkı hakikî rr.anasile tanıdığı bir devirdir bu. Daha çok genc ve tecrübesiz olduğun için bu cihetleri düşünmeden hükmünü verdin. Beni, belki de bir baba gibi telâkki ettin... Kalbimin nasıl çarptığmı duymadın.. Gözlerimdeki ateşin farkına varmadın. Ruhumdaki coşkun aşk duygu ve heyecanlarını anlıyamadm. Beni. kendine bir eş olarak lâyık görmedin. Bunun f?rkına vardığım zaman çılgına döndüm. Evvelâ, muhitinden uzaklaşmayı ve bir daha senin bulunduğun yerlere uğramaırıayı düçündüm. Bunu yapamadım. Çünkü; hayatımda hiç bir kadına karşı duymadığım bir his, beni bundan mahrum etti. Cazibene kapılmış, dünyayı unutmuştum. Günlerce bir sarhoş gibi yaşadım. İki saat evvel kendimi toplad'm. Bu işe bir nihayet vermenin zamanı geldiğini takdir ettim. Kendimi daha fazla gülünc mevkie düşürmekte mana yoktu. Karar verdim. Bu akşamdan sonra bir daha birbirinvzi görmiyeceğiz. Fakat, hayatmdan ebediyyen çekilmeden evvel, kadınlar için hâlâ tehlikeli bir adam olduğumu sana isbat etmek istedim. Bunda muvaffak da oldum. Artık gidiyorum. Kalkmağa davrandı. Bülend dur!.. Beni dinle... Aldanıyorsun... Eğer, zannetliğin gibi düşünseydim, seninle her zaman yalnız kalmak imkânlarını arar mıydım? Erkek bir saniye durdu Sonra genc kızı kollarmuı arasına aldı. Dudakları birleşti. *** Fikriye saadetinden sarhoş gibiydi. Eve nasıl döndüğünün farkında bile olmadı. Doğru odasuıa çıktı. Sevgilisinin ve istikbalde kuracakları yuvanın hayalierine daldı. Bir ara gözü kolundaki saate ilişti. Biri geçiyordu. Yatroak için kalktı. Aynanuı karşısına geçti. Soyunuyordu. Birden elini boynuna götürdü. İnci gerdanlığı yoktu. Her halde bahçede düşmüş olacaktı. Bülende haber \Terip, vakit geçirmeden aramasını söylemek üzere salona koştu. Telefonu açtı. Sevgilisinin yattığı oteli aradı. Bü'endle görüşmek istediğini söyledi. Ote'.e, şimdiye kadar bu isimde hiç bir müşteri ge'mediği cevabmı aldı. Halbuki; Bti« lend, ona aylardanberi bu otelde oturduğunu söylemişti. Bir anda hakikati anladı. Kendini telefon masasmın vanmdaki koltuğa attı. Hıçkıryordu. Aşırılan gerdanlıâmdan ziyade, yıkılan hayaline ağhyordu.