15 Ekim 1941 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

15 Ekim 1941 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET Ç Eski bir Türkçü Bundan tarn otuz yıl önce henüz yir i'lâ etmesine intizaren, şimdiden Anu harbin ne müthiş bir mami iki yaşında bir genc, Selânikte bir gloSakson ve Lâtin milletlerile berakine harbi olduğunu anlamak kış gecesi «Manevî Yurd» unvanu, za ber dif.» için. sadece. son günlerde or•*• manına göre çok yeni fikirleri bir arataya atılan tank sayılarına şöyle bir dikya toplayan güzel bir konferans vermişMehmed Ali Tevfiğin Selâniğe geldiği kat etmek yeter. (Bursalı Tâhir Bey) ö. Konferansına meşhur Fransız mü günlerde Trabius harbi çıkmıştı. Bu pek kumeti islâmiyyeyi Ahnan Devlet Reisi. şark cephesinde, merhum «OsmanU tebahhiri Ernest Renan'ın: «Mazide müş genc milliyetçi bsna «İntikam Şiirleri» ahkâmı Ilâniyei sır Ruslarm 18,000 tank kaybettiklerini soyMüellifleri» nin biterek mefharetlere ve bugün müşterek başhklı yedi (sonnet sone) getirdi. Bcn fa üzere müesses bir ledi; Sovyetier buna ccvaben hayır, derinci cildinde (1) bir idareye malik olmak, beraberce bü bunları Genc Kalemler'de neşretmekle hükumeti nıhâniy diler; tank zaviatııııız, yalnız 7000 tankAli Suâvi'nin eseryük işler yapmış bulunmak ve gene bu beraber küçük bir risale halinde ayrıca ye gibi mütalea et tır; buna mukabil Ahnanlar 11,000 tank lerini sayarken «Uyolda büyük işler bastırdım. İntikam mek abes kalnıaz kaybetmiştir. lum» ve «Muhbir» gibi gazetelerinden Yazan: yapmak arzusunu Şiirleri, bilhassa Se Almanların Moskovaya karşı başladıkbaşka aitısı tercüme ve on beşi telif beslemek, işte bir lânîk mekteblerınde İşte bundan dolayı (Suâvi) 'ou meseolmak üzere 21 kitabından bahseder ve Türkçü yapan da gene o sâiktır. İşte lede şu neticeye varır (s. 989): «Artık lan son taarruzda 5000 tank kullandıkmillet olmanın esaslı muallimlerin ve talan ileri sürühnüştü; Moskovadan döbunlarm on dördünü basılmamış, yedi bundan dolayı (Suâvi) nin Tüıkçütük şartları» hükmile lebenin ağızlannda kemali cesaretle ve bilâtereddüd lıük nen İngiliz Lordu. Almanların Rus sesini basılmış gösterir. Gene ayni mem telâkkilerini anlıyabilmek için her şeybaşlayan bu gerıo, yaşadı. İşte bu manmederiz ki halife, imam, padişıh. hasılı ferine 30,000 tankla başladıklannı ve son geçen gün ölen Mehmed Ali Tevfıkti. I zumelerin bir tanesi: Istanbul Valisi ve Belediye reisi Dr. baa göre bu yedi matbu eserin beşi Pa den evvel bir kere lâikliğini, halkçılığını her ne nâm ve ünvan ile olursa olsun taarruzda 5000 değil. tam 14,000 tank Otuz yıl önce biz Selânikte Genc Ka I NİYAZ Lutfi Kırdarın refikası, Yardunsevenler riste, ıkisi İstanbulda basılmıştır ve ve cumhuriyetçiliğini anlamak lâzımdır. hiç biri Peygamberimizin kaimmakamı kullandıklarını söyledikten sonra, gayebunlarm biri fransızca, aitısı türkçe1 Başta (Ziya Paşa) ile (Namık lemler'i çıkarırken oraya gelmiş, bize Cemiyetinin İstanbuldaki muhtelif şuveya vekili değildir. (Padişah Poygam miz 30 000 tank japabilmek ve ondan katılmıştı; yeni lisan, millî edebiyat ve Bin kerre lânet ey mütekâsif aciz'sana, beleri erkânını davet ederek kahraman dir. Fakat (Tâhir Bey) in bu ifadesin Kemal) olmak üzere «Yeni Osmanlılar» ber postunda otııruyor) makuli cabil sö sonra taarruza geçmektir, diyor. türkçülük mücadelesinde başta Ziya Haşmetli ittlâstnı ktrdın. hayalimin; orduya kış hediyesi işini cemiyetin ü de bazı yanlışlıklar ve eksiklikler var devlet kanuniarında şeriatin esas tutulzüdiir, bir aslı şer'îye müstenid deBir Amerikan mecmuasına göre, bu Gökalp olmak üzere hepimiz onun şah Scnsin yaşattıran beni bigâne, mutmain, zerine aldığını ve bu işe bu yıl, büyük dır; her şeyden evvel bir kere (Ali Su masını istiyerek islâm fıkhını müdafaa Binda kuvvetli bir yardımcı bulduğumuzu Çılgm bir infirah ile handan iken Rovıa. ehemmiyet vermek lüzumunu anlat âvi) nin eserleri yalnız 21 den ibaret de edeı.cıi;en (3) (Ali (Suâvi) fıkıh ve ğildir. Riyasete geçtikte Peygambere ve memleketin harb sanayii, şimdi ayda derhal anlamıştık. Mehmed Ali Tevfik, Kin, ey vakur ilâhe, mehabetU âşina. mıştır. Bu toplantıda Adalar kazası şu ğildir: Bizzat kendi ifadesine göre 127 usuli fıkhm aleyhinde yazılar yazıyor kâlet mânâsı Hıılefâyi Râsidîn'in büe 4000 tank imal etmekte imiş ve bu mikfeahsettiğim konferansında şunlan söy Ey bir büyük püncj gibi kalbimde besi 1500, Kadıköy 500, Sarıyer 400, den fazla olmak lâzım gelir! Kendisi bu ve devlet idaresinde dinle dünyanın bir hatırlarına gelmedi: Nerede kaldı ki tar 1943 te aklın alamıyacağı bir rakama varacakmış. Ayda 4000 tank, yılbirinden tamamile ayrılmasını istiyor sonradan gelen sümüklülere!». lemişti: «Türklerin yegâne kurtuluş çaBeykoz 60 lira vermeyi taahhüd etmiş noktayı şöyle anlatır (2): parlayan, «... istanbula avdeti ahireme dek te du! •Ulum Gazetesi» nin ikinci cildiresi olan bu mefkureyi, bu ideali ipka lerdir. Bu taahhüdlerle kış hediyesi di3 (Ali Suâvi) «Monarhi» dediği da 48,000 tank eder. Bahşet bu mce kollara gulâne bir tuvan, Bu harb başladığı zaman, geçen yaz etmek, yükseltmek istiyorsak manevî Bir j/tldınm tehevviirii doldur vücuduma! kilecektir. İktısad müdürlüğü de kış ifâtımıu fihrisi bir kıt"a risalei nıah nin 17 nci nüshasmdaki «Yanın fakîh • ferdî saltanat. ve «mutlakiyet» e karşı hediyesinin malzemesini ucuz fiatla susa ile mazbut ve hemen hepsi (127 din yıkar» serievhalı yazısında (Suâvi) da cephe alır: (Ziya Paşa) ile (Namık Ankaraya grlmiş olan Fransız devlet yurd dediğinı mefhumu, fikri, hissi meydana getirmeliyiz. Her Türkün en mu Zehroldu içtiğim bana, zehroldu ekmeğim tedarik etmeyi üzerine almıştır. Hedi aded, ekserisi resâil) yazma olarak eyâ fıkıh hakkındaki noktai nazarını şöyle Kemal) gibi (Suâvi) de esas itibarile adamlarından Benoit Mechin'in bir yayeler iç çamaşın, mendil, yün çorab, yün dîi talebede mütedâvildir. Bizi bilen anlatır (s. 1027): kaddes vazifesi, manevî yurd, manevî Mazlumların hayali nigâh:mda «cumhuriyetçi» dir: Delil olarak da «Is zısını okumustum: Biivük Avrupa devlerin âkıbet bu kitablan yazma bırakmüzdehivı; eldiven ve sairedir. vatan mefhumunun evvelâ halk ve ica•Bir takım usuliyyun çıktı. Tedbiri lâm devletinin bidayette cumhuriyelle letleri arasmdaki harblerde kullanılacak dına, sonra neşrü tamirnine çalışmak ol Ey kin, yarat içimde semavi bir iktidar! Cemiyetin teşkilâtı, Parti şubelerinde tnayup tab'edeceklerini dahî me'ınul trie medîne ve ahkâmı idarei memleket idare edildiğinden» bahseder. Fakat ge silâh ve malzeme hakkında adeta astromalıdır... Benim bu kadar büyük ehemve Halkevlerinde para ve eşya teber ve fıkhı meselâ Kadı EbuYusufiın ne (Ziya Paşa) ile (Namık Kemal) gibi nomik rakamlar âkrediyor; meselâ. 280 Kalksvn görünce azmimi her türlü manuı, miyetle ortaya sürdüğüm manevî yurd, rularını makbuz mukabilinde kabule Istanbuldan sonra Paris ve Londrada arabî ibaresindeki kavaidi arabiyyeden o da o zamanki Osmanlı İmparatorlu bin tanka lüzum olduğunu ileri sürüTJlvi «Hüdl» i rekzedeyim eski burcuna; manevî vatan acaba nedir? Bilirsiniz ki başlamışlardır. yazdığı eserler tabiî bu jekuna dahil istinbat ettiler; yâni usuli fıkhı (Ede ğunun umumî ve hususî vaziyetleri iti yordu. O zaman, içimden «Amma da atIsterse sonra karşıma çıksın, ölüm, mezar! her insanın, üstünde doğduğu bir topbiyje) ve (Kavaidi arabiyye) üzere Cemiyetin Sarıyer şubesi, bir değil. barile buna i:r'";.n olmadığına kanidir. mış ha!» deyip geçmiştim; şimdi görürak parçası vardır. O vatandır... Vatanatölyesi açmış olup burada sofra takım(Bursalı Tâhir Bey) in yanıldığı mü binâ ettiler» «Demokrasi» ismindeki etüdünde bu ka yorum ki bu Fransızın hesabı, pek o kadan uzaklaşmak, eski insanlar için o Mehmed Ali Tevfik 1889 da Çanakka ları ve diğer elişleri yaptırmağa başla him noktalardan biri de, (Suâvi) nin Halbuki (Suâvi) ye göre (s. 102Snaatini şöyle an'.atır (c. 2, nüsha 18, s. dar mubalâğalı ve hayalî değilmiş. Üç kadar feci ve işkenceliydi ki Romalılar, lede doğdu. Babası Merhum Mustafa mıştır. Bunlar satışa çıkanlmak suretile yalnız 21 eserden ibaret gösterdiği kül 1029): «Bizim (ilmi fıkıh) en zaîf ilim 1083): bucuk ayda şark cephesinde kullanılan vatandan nefyedilmek cezası kadar za Tevfik Bey, fcırada Tahrirat Müdürü atölyenin temin edeceği menfaatler de liyatının içinde «Türk», •Yarını fakîh dir, zira (usuli fıkh) a nıebnidir: Usuli «Memleketin kıtaâtı muhtelifedc par ve kaybedilen tankların muazzam yelimane bir ukubet tasavvur etmezlerdi. idi. Mehmed Ali Tevfik orta tahsilini hayır ve yardım işlerine sarfedilecektir. din yıkar» ve «Kudreti siyasiyye der fıkhın mebnâyı â'zamı ise ulumi araRomada büyük cinayet mürtekibleri ek Dedeağac ve Istanbulda Mercan İdaça parça olması ve vüs'ati ve elsine ve kunlanna bakılırsa, harb böyle şiddetli Sarıyer şubesi, Şeker bayramı ve düveli islâmiye. gibi bazı kitabların biyyedir.» seriya nefiy cezasma çarpılırdı. Sanırım dilerinde, yüksek tahsiüni Selânik Hu Cumhuriyet bayramı münasebetile yüzâdat ve edyanı muhtel:fe ashabı ak şckilde üç buçuk «ene daha sürdüğü takdan bahsetmesidir: Halbuki bunlar biBu vaziyetten dolayı (s. 1030): «Hâlâ ki şu tafsilâttan vatanın neden ibaret kuk Mektebinde yaptı. Selânikte Genc lerce fakir çocuğa elbuse dikip tevzi etrer kitab değil, «Ulum Gazetesi» ndc in biz ahkumı dünyeviyyeyi muammu hal vamı kesîre ile meskun bvtnnması hep dirde astronomik sandığım rakamlara olduğu anlaşılmıştrr. Şimdi dikkatinizi Kalemler ve Rumeli, İstanbulda Tanin miştir. tişar etmiş bir takım makaleierle etüd leder ve riimuzât istihrac eyler gibi ara demokrasi ve müsavat önünde birer ysklaşacağımızı kabul etmek lânm gecelbederek ilâve edeyim ki bu, tarif et ve fransızca Hüâl gazetelerinde muharHayırsevenler Cemiyetinin muhtelif lerden ibarettir. (Tâhir Bey) merhum liyor. bi ibarelerin sıyga ve edatlan mücade seddir». tığimiz vatan, maddî vatandır... Maddî rirlik etti. Umumî Harbde Avrupada İstanbul şubelerini teşkil eden hamiyetli Halbuki geçen harbin son yıllannda bu «makale» leri «kitab» zannettiği hal lesinden çıkarageliyoruz. diyor ve on Bu vaziyette mutavassıt bir tesviye vatanın bugünkü kuvveti gene mahsus Türkiyenin yüksek menfaatlerini mü Türk kadınlanna teşekkür eder ve halde, (Suâvi) nin Pariste «Ulum Gazete dan sonra da Kur'arun her kelimesini, her sureti olarak «mutlakiyyet» yerine «meş kullanılan ve pek korkunc bir miktar olmakla beraber, eskisi kadar küllî de dafaa için birçok konferanslar verdi. kımızın orduya kış hediyesi işine büyük si» ne ekliyerek ve Hicrî 1287 ( = Mi edatmı ve hattâ her harfini düııyevi bir Ranılan tanklann sayısı, bngünkü nrhh rutiyet» ister. Bu sisteme «parlâment fcildir. Münakalâün çokluğu, her yerde İstanbula dönüşünde bazı memuriyetler mikyasta iştirakini dileriz. lâdî 1870) tarihinden itibaren «Victor hükme işaret sayan itikadın gittikçe haordularda bulnnan tanklann adedi yayabancıların istirahaü için vücude ge de bulundu. Son yıllarda Hariciyeye insureti, yani usuli meşveret» ismini veGoupy» matbaasında bastırarak forma dîse ve nihayet ulemâ sözlerine de teşnında çocuk oyuncağı gibi kalıyor. Filtırilen müesseseler, ticaretin şimdiki hali, tisab etti. Nevyorkta sefaret müsteşarı forma neşrettiği «KamusülUlum ve1 mil edildiğinden bahsedip misal olarak rir. Fakat (Suâvi) nin nazarında bu vaki o zaman, meselâ Cambrai nıt" <îan Maarif Vekilinin tetkikleri Maârif» ismindeki ansiklopedisinden, yâinsanların maddî vatan hakkında bes bulunuyordu. Çok sevdiği bu millete ve .usuli meşveret» cumhuriyete doğru (Kadı EbuYusuf) un filân ibaresindeki muharebesinde yalnız 381 tank. Ludenledikleri aşka, merbutiyete halel getir bu memlekete daha pek çok hizmet edebir adımdan başka bir şey değildir (4). Maarif Vekili Hasan Ali Yücel dün ni en mühim eserlerinin birinden his «lâm = 1 harfinin Arab zarfma göre » dorff'un «Alnıan ordusunun kara günü» bileceği umulurken öldüğü haberi ahn sabah Üniversiteye gitmiş. toplantı ha bahsetmemektedir. Tabiî bütün bu telâkkiler (Ali Suâvi)oynıyabileceği roller üzerinde çıkan müdediği 8 ağustos yarmasında ise tn^u linde bulunan Üniversite Meclisinin mü«Bugün vatanperverlik diye yâdedilen dı. nin o zamanki mevzuâta isyanı demek topu 456 tank kııllanılmıstı; şimdi 30 , (Ali Suâvi) nin çok büyük bir yecadeleleri izah ederek (s. 1031): «Hâzakerelerine iştirak etmiştir. Toplantıdan mukaddes his, roanevî vatana, manevi *•* sılı lâmlar, fâlar. vavlar kavgalarile usuli tir: Fakat «teokrasi» gibi, «hilâfet» gibi, bin tankla taarruza geçen Almanlar ise, sonra Rektör Cemil Bilselden imtihsn kun tutan eserlerinin birçoğu basılma fıkıh tedvin olunduğundan» bahsediyor. yurda bağlanmaktan mütevelliddir. Aca«mutlakiyyet» gibi esaslarla müessesele o zaman. bu yeni silâha hiç kıymet verMehmed Ali Tevfik, haüs bir millidan kaybolup gittiği gibi, mühim bir ba manevi yurd nedir? Manevî yurd, yetçi idi. Her halis milliyetçi gibi o d î vaziyeti, yeni kaydolunan taleb3 miktaBöyle kelime ve harf oyunlaıile me rin yanında bir de Osmanhhkla Osmankısmınm isimlerile mevzuları bile unumemişlerdi. şimdi yaşayanlarm, evvelce yaşamış olan şahsî davalardan uzak, mütevazi, gös rı, bu sene açılacak klinikler ve tedris denî bir devlet idare edilemıyeceğini kadrosunun şekli hakkında izahat al tulmuştur. Bunlardan bazılarmın müs lân eden (Suâvi) nihayet şu hükme va hcılık vardır: (Ali Suâvi) o müesseseBu harb başlaraak üzere iken bile, lara ruhan merbut olreasıdır. Vatan terişsiz; fakat mütetebbi bir adamdı. Bilere karşı nasıl •lâisizm» i, .meşrutiyet» i, kimse tanklann hu kadar çoğalacağına veddeleri belki vârislerinde bulunabilir. rıyor (s. 1047): Fıkıhtaki ibâdâtı muâhakkındaki fikirlere, hatıra ve an'ane zim memleketimizde fransızcayı en iyi mıştır. Vekil öğleden sonra da Yüksek İlimde ihtısasuı teşekkülünden e\\'el •cumhuriyet» i müdafaa etmişse, işte bu ihtimal vermiyordu; meselâ Kızılorduda melâtı dünyeviyyeden ayınp dünyaya karışır karışmaz vatan, maddilikten çı bilenlerden biri de o idi. Hafızasına Mühendis Mektebinde mesgul olmuştur. eski Türklerin «Kork ambar», «Ayaklı müteallik umuru başkaca ve müslakil son esasa karşı da ayni hisler ve ayni 1.7 tonluk tanketlerden 36 tonluk tankkar, manevî olur. Şair Lamartine, va hayran olduğum bu aziz arkadaşım, son Manifaturacılar heyeti kütübhane» veyahud «Hezârfen» dolen tedvin etmeli ve bu müstakillen mü fikirlerle Türklük ve Türkçülük dâvâ lara kadar 600010.000 tank bulundutanı halk ve icad eden şey, ölülerin on on beş yıldanberi ingilizceye kendi dikleri âlimler ekseriyet teşkil ederlerğu hesahlanıyordu. Ruslann elinde 52 devven ilmin mebnâsı (Edebiyye) ve smı açmıştır. Ankaraya gitti toprağıdır, diyor.» kendisinin hocası olarak çalışu. Oğdi: (Ali Suâvi) merhum işte bu çeşid (Kavaidi arabiyye) olmayup her ilim tonluk ağır tanklar bulunduğunu AlOtuz yıl önce yirmi iki yaşında bir rendi. Amerikaya gittikten sonra ancak tsmaıi hami DANİŞMEND Bundan bir müddet evvel Ankaraya gi âlimlerin en son ve en mümtaz örnekman istihharatı büe öğrenememişti. gencin. bir çocuğun söylediği bu sözbir mektubunu alabildim. Bu uzun derek Başvekilimiz tarafından ksbul edi lerinden biriydi. Gerek mâlum olan eser mebnâyı sahihine binâ olunmalı». (1) 1333 Istanbul tab'ı, s. 329330. ler henüz milliyet hissi ve davasl bu mektubunda o azametli diyarın manevî len Manifatura ve Yünlü Kumaş Tacir lerinin mevzularına ve gerekse baftanBu gidişle ordulardaki tank ve nrhh (Ali Suâvi) ye göre «İlmi siyaset» in (2) «Ulum Gazetesi», c. 2, nüsha 15, otomobil sayılarınuı, eski zamanların en f <kü gibi yaygm olmıyan o devirler simasını ne kudretli hatlarla canlandı leri Birliği heyeti hükumetten yapılacak başa kendi kaleminden çıkan «Ulum esası (Şeriat. değil, «coğrafya», iküsad. de pek mühim ve yaniydi. İşte bunun rıyor, bana oranın gazeteciliğinden, temennilere aid hazırhklarım ikmal ede Gazetesi» ndeki etüdlerine göre (Suâ ve «ahlâk» tır. Medeni bir devletin idare s. 893894. kuvvetli süvari olduklannı dahi çok ic.nar ki Ziya Gökalp, o zaman, Meh kitabsaraylarından ne vâkıfane bir li rek tekrar Ankaraya gitmiştir. Heyet vi) nin temas etmediği ilim sahası kal esasları (s. 1048): «... İşte bunlardan (3) Bk.: İhsan Sungu, «Tanzimat ve gende bırak^ıağıpa şüphe yoktur. med Ali Tevfiği kasdederek «Yeni lisan, sanla bahsediyordu. Sonra yollar ka İktısad ve Ticaret Vekâletlerile temasta mamış gibiydi: Tarihe, coğrafyaya, li çıkar: Yoksa EbuYusuf'un ibaresindeki Yeni Osmanlılar», 1940 İstanbul tab'ı, Bn harb, makine harbidir; fakat çeyicamaî TürkJükte, manevî yurd mef pandı. Fırsat bulup da ağabeyi Niyazi bulunacaktır. s. 2440. rek asır sonrald harbde. piyade ve süsaniyata, edebiyata, siyasiyat ve içti (fâ) edatındau çıkmaz. Böyledır bu!» kuresinde büyük bir yardımcı buldu» Tevfiğe mektub yazabildikçe bazı ar(4) (Lavisse et Rambaud) tarihinden vari sınıfı kalmıjacaktır. Sade havada 2 Dinle devletin ayrılmasını istimaiyata. ilâhiyata, kitabiyata, iktıssda, dermşti. kadaşlarile beraber beni de unutmaz, lhtikârla mücadele için afiş istatistiğe, hukuka, hey'ete, ticarete, zi yen (Suâvi) nin «rejim» meseiesindeki naklen Dısan Sungu. ayni eser, s. 77. ve karada rnakineli muharibler çarpışa*** muhakkak sorar, ve selâm yazardı. ArFiat Murakabe Bürosu halkı ihtikârla raate, sanâyie ait birçok yazılar yaamış telâkkileri de buna göredir; bu telâkcakbr. Mehmed Ali Tevfiğin Selânikte ikinci kadaş hatırı saymak, en uzak yerlerde mücadeleye teşvik için duvarlara asıl ve hattâ bir «İstatistik, ticaret, ziraat ve kiler €hilâfet> ve «mutlâkiyyet» mesekonferansı •Hindistan ve Türkler» un bile onları yâdetmek onun için bir mak üzere büyük afişler hazırlatmıştır. sanâyi salnâmesi» ile bir «Ansiklopedi» lelerine ait olmak üzere ikiye ayrılavanile verdiği uzun bir tetebbü mah zevkti. Afişlerin altrnda murakabe bürolarının bile neçrine teşebbüs etmişti! Bu vazi bilir. (Suâvi) hilâfetin ne muhafazasısuliydi. Mehmed Ali Tevfik sözlerins Ne yazık ki vakitsiz kaybettiğimiz bu telefon numaraları vardır. yete göre (Ali Suâvi) nin ilmî şahsiyeti na, ne de yıkılmasma taraftardır: Çünkü Sinemalarında Adalardaki arabalar şehre «Tarihinden feragat eden bir millet, is dirayetli, hakikaten malumath muharbilhassa «Ansiklopedist» tâbirile târif onun nazarında «hilâfet» isminde bir Makarna ihtikârı yapanlar Bu akşamdan itibaren: tikbalinden de feragat etmiştir» diye rir ve mütetebbi, bize bir tek kitabcık geldi edilebilir. Yalnız onu eski şark ansik müessese mevcud değildir. Binaenaleyh başlamış, Türklerin Hindistandaki sal bırakmıştır: Turanhnın Defteri. Mecrr.uHatırlarda unutulmaz izler bıraFiat Murakabe Bürosu tarafından ma lopedistlerinden ayıran büyük bir fark keenlemyekündür! Onun için böyle Istanbulda otobüs ve otomobil sefertanatından, tesisatından ne canh ve tatlı alarda, gazetelerde çıkan yazıları top karna ihtikârı yapmak suçile yakalanan vardır: Ruhundaki isyan ve ihtılâl ate bir müessesenin mevcud olmadığını iskacak ve bütün bir havat olan lerinin son günlerde azalması üzerine bir lisanla bahsetmişti. İkinci konferan lansa ki hepsi çok faydalı şeylerdir 17 bakkal ve makarnacmm Adliyeye ve şinin ilmî telâkkilerine tesirinden hasıl bata çahşmakla iktifa etmiştir. «Ulum müstesna bir film. Adalardaki faytonlardan bir kısmı issın son cümlesi şu idi: «Türk milleti, birkaç cild tutar. rilmelerine Fiat Murakabe Komisyonun olan bu fark, (Ali Suâvi) de medrese Gazetesi» nin ikinci cildinin 16 ncı nüsRosalind Russel ve tanbula geçmiştir. Bu vaziyet kaışısuıtarihî tefahhuslaruı, kendisini bütün ca karar verilmiştir. nın «Skolâstik» sistemine karşı büyük hasındaki «Kudreti siyasiyye der düda Belediye bunlar için bir tarife halrkların üstünde yetişilmez bir erikeye Ali Canîb YÖNTEM veli islâmiyye» serievhalı etüdünde Robert Montgomery'nin bir husumet cephesi şeklinde gösterileSahte maliye müfettişi zırlamaya başlamıştır. yarattıkları bilir. İşte bundan dolayı (Suâvi) şark Peygamberimizin •hilâfet» ismile bir veOtedenberi birçok defa mahkemslere ilimlerini hep garb kültürü bakımından kâlet makamı ta>in etmemiş olduğunu gidip gelen Sarı İhsan, Beyoğhında İs tetkike çalışmış, hattâ islâm fıkhını bile söyleyip hiç kimsenin «Halifei ResulYarın akşam Tepebaşı Ullâh» olamıyacağını, «halife» kelimetiklâl caddesdnde «Ekler» apartımanmda bu zihniyetle tenkid etmiştir. sinin yalnız (Ebu Bekir) e münhasır bir Perşembe Nüshası 5 kuruştur. Rifat isminde birisinin terzihane açtığmı (Ali Suâvi) nin o zamanki teokratik T ye ve bundan dolayı Maliyeye müracaat et telâkkilere karşı «Lâisizm» taraftarlığı ünvan olduğunu ve bu ünvanın da «har lef» mânasına geldiğini söylemekte \ e Ve ayrıca : tiğini öğrenmiştir. Bunun üzerine apar ancak işte bu ruhî temâyülile izah ediıcın hattâ bu sözleri söylerken saltanat matımana gitmiş, «Ben Maliye müfettişi lebilir. Hattâ Cumhuriyetçilik, TürkçüSuıemasının Seneük 1400 Kr. 2700 Kr. DICK FORAN'm kamında bulunan (Sultan Aziz) in hiyim, kontrola geldim» demiştir. Daireyi lük ve halkçılık temâyülleri de hep ayni Alü avlık 750 > 1450 » Emsalsiz sereüzeşt. aşk ve heyecan Sineması lâfetini sarahaten red ve inkâr etmekA ÇILIŞI dolaşmış, «Terzihaneye elverişHdir» de bir zihniyetin, yâni inkılâbcılık ve ihÜc ayhk 400 » dolu şaheseri 800 . tedir (s. 985): Tepebaşı Bir ayhk dikten sonra 5 lira kontrol masrafı iste tilâlcilik zihniyetinin kültür sahasındaki 150 > için • • w •• Yoktur. yerek almış ve kaçmışür. Sarı İhsan, tezahürleri demektir: (Ali Suâvi) yi ÇıSultan Abdül'Aziz'e halife dendikte Gala müsameresile Yerlerinizi evvelden kendisine rnemur süsü vererek dolan rağan fâciasına atan ruhî sâik ne ise,Abdühnecid'in halefi mânasmdan başka dırıcılık yapmaktan Adliyeye gönderil teokrasiye karşı lâisizm müdafii, ınut ne meâl anlaşıhr?» Gazetemize eönderilen evrak ve vazılar açılıyor. tutunuz. TÜRKÇEDİR. miş, hakkında tevkif müzekkeresi ke lâkiyete karşı halkçı, saltanata karşı Bu vaziyette (s. 987): «Padişaha hâneşredilsin edilmesin iade edilmez ve silmiştir. ziyaından mes'uliyet kabul olunmaz. cumhuriyetçi ve Osmanlıcılığa karşı kimi ruhânî papa gibi bakmak ve hüProfframlannın ilk şaheseri Mehmed Ali Tevfik Kahratnan orduya kışlık hediye Seiıir haberleri 15 Eirincîteşrin 194f TÜRKOLOJİ BAHİSLERİ Ali Suavı nın turkçulugu I II A A NAUNA İHEM MIHINA •! • III I I I I I I w •• Makine harbi c Ali Canib Yardımsevenler cemiyeti Bayan Kırdarın riyasetinde bir toplantı yaptı t Yazan: ^ » ^ " İsmail Hami Danişmend ALENDAR MILLI 1 s ES 1 S ES Karaıılık Kuyu CUMHURİYET Abone şeraili l t ^ AVCIBOLUGU Dikkat EBEDI A Ş K A. ( NtÇEVO ) Şahane bir fiim içinde bütün İMPARATORHJK O Y N I Y A N L A R : RUSYASI Willy Frifsch Marle Harell Don Kazakları « N I K O L S K Ve R U S B A L E T İ » PETERSBURG saraylannm bütün ibtUamı Her akşam sinema önünden İSTANBUL ve ÇİŞLİ için otobüs servisi vardır. Telefon : 49369 I ş ÇENBERLİTAŞ Sinemasında J BUGÜN MATİNELERDEN lTtBAREN : 1 Bütün seven ve sevişenlerin görecekleri aşk ve ihtiras filmlerinin en güzeli : SON YARIŞ Baş rollerde : MARIANNE HOPPE HANS SÖHNKER VİCTOR MELAGLEN BASIL RATHBONE' in Yarattıkları Aşk.. Heyecan ve Macera ile dolu mükemmel bir fîlmdir... 3RİO YILDIZI Çılmnca bir aşkla baslıyan hayatın acı ıztirablarla nihayetlenen emsalsiz bir şaheser. Fakat tam dağılacağımız sırada hakiOamiyi muhakkak tamrsınız. Is:ankat kendisine söylenince o ana kadar •^bulda, Ankarada, hattâ bütün Türmükemmel bir vodvil tarzmda devpm kiyede onu bilmiyen yoktur. Çok şirin, etmekte olan hâdiseler birdenbire facia tatlı, kanı sıcak bir insandır. Herkesle şeklini aldı. Hiç beklemediği bu hayal lâtifeyi sevdiği kadar da şakaya dayakırıklığı karşısında Kâmilin gözlerinde nır. Çok defa arkadaşlarına, dostlarına dalga dalga yeis izleri belirdi. Yüzüne akla, hayale gelmez sürprizler yapar, leri Kadıköy tarafındaki ahpabları methetmekliğim biraz garib düşüyor, kettik. Işin garibi, benim muzıbliğim hücum eden ıstırab fırtması, tombul hem kendi gönlünü hoş eder, hem de sade hanımlar, efendiler meclisinde de yanaklarının pembe renglni uçurup göetrafı güldürür, eğlendirir, Neş'esi ne dolaşırun. Necile mi gelmek istemez, lâkin bu hakikattir. Ne yapayım.. Ne ben mi onu götürmem.. Bu, henüz ta ise... Ha, ne diyordum, bu vaziyet kar ğil, hizmetçiler mr.hfelinde bile tesiri gö türdü. İşin bir ojnın olduğuna kat'iykadar katmerli ise keyfi olmadığı zarülmüş, eskiler, Necilenin zevcem ol yen inanmak istemiyor, Sami ile Nemanlar da o derece mubalâğacıdır. En mamile halledilememiş bir davadır. Hat şısında Kâmilin nazarları değişti. KaFakat yeni cilenin önüne konulan hüviyet cüzdanta sizin yanınızda da kaç defa müna rıma pek alıcı gözile bakmağa başla duğunu tabiî biliyorlar. küçük bir ıstırab karşısında: kaşası olmuştur. Bu cumartesi karımı dı. Nasreddin Hocanın kar helvası gibi hizmetçi içeriye girip çıkarken ondan larma, birbirlerile evli olduklarma dair Off, amanın, çok fenayım, ben öle da beraber almak içimden geldi. Bir yaptığım işi daha iptidasır.dan ben de hep hemşirem şeklinde bahsedildiğini nüfus dairesinden verilmiş şerhi inceceğim be!. likte yola çıktık. Vapurun hususî mev pek beğenmedim. Fakat ok yaydan bir duyduğu için ötekilerle beş lira bahse den inceye tetkik ederken büyük bir Feryadını bastırır. kiinde Kâmile tesadüf ettik. Kâmil, kere fırlamıştı. İskeleye çıkarken adam girişmemiş mi? Aman Yarabbi, §u ya sinir buhranı içinde başıru sallıyor ve Geçen gün Beyoğlunda karşılaştık. Makbule Hanımefendinin çaylarında adeta kararını vermiş gibiydi. Necile lanm kudret ve kuvvetine bak!.. mütemadiyen tekrar ediyordu: Siyah kaşlan gerilmiş, gözleri şeyta dost olduğum bir zat... Orta yaşlı, ka ye açıkça: Hulâsa, Kâmil, Necile ile evlenebile Olur şey değil!.. Siz bunu bana netle parlıyor, irice burnunun ucu gü zancı yerinde. tıknaz, kısa boyiu, fakat Vallahi Hanımefendi, dedi, evlen ceğine tamamile kani, bize veda etti. yapmıyacaktıruz! çok girgin ve sevimli.. Senenin ancak lüyordu. mek arzu eder misiniz, etmez misiniz, Allah vere de çarşambaya kadar bir Aradan bir hafta bile geçmemişti, o bir kaç ayını İstanbulda geçiriyor. Geri Hal,,hatır sormaya: bilmiyorum» Nasıl bir koca istediğini bildiğe rast gelip kendisine yapılan yeisin verdiği hızla Kâmilin Necile ile kalan zamanlarda Anadoluda yol ve Ne var, ne yok? muzibliğin farkma varmasa. Çünkü o taahhüd işlerile meşgul. Onun için zin de farkında değilim. Fakat eğer siz akşam için hepsini davet ettim. Bizde tanışmazdan evvel beğendiği bir genc Demeğe vakit bırakmadan: beni hor, hakir görmezseniz ben zatıâkızla alelâcele nisanlandığını öğrendik. Bizim karıyı evlendiriyorum, de Necile ile tanışmıyorlar. Son günlerde linize talibim!.. toplanacağız. Biraz daha alay ettikten İstikbalde geçireceği mesud günlerde di, nihayet çok münasib bırini buldum. evlenmek hırsı ve arzusu ile yanıp Birdenbire gülmekle kızmanın or sonra hakikati ifşa edsceğiz. İsterseniz kendisini tereddüdden kurtarıp kat'î kavrulan zavallı adam aylardanberi bir Fazla hayret etmeden cevab verdim: tası, garib bir hissin tesiri altında kal siz de gelin!. karan verdirmeğe sevkeden bu muzib Bugün gene muzibliğin üstünde. 1 türlü istediği gibisini bulamıyor. Se »*# lâmlaşıp ayni masanın başma orurdu dım. Pek nadir semtime uğrayan kıs liği tatlı bir hatıra olarak anarsa Sami nisanda olsak beni öyle kuyruklu bir kanclık duygusunun gölgelenmiş kıvılKâmili ben hiç tanımadığım için, Sa ile beraber hepimize ne mutlu! yalanla kandırmağa çalışmana bir ma ğumuz zaman içimden şeytan dürttü: cımları da damarlarımda ışıldamaya minin bu şakasını mahsus anlamamazna verebilirdim. Fakat sonbahar bitmek Ahmed HİDAYET Şu üstada bir oyun yap! başladı. Lâkin, sabretmeğe mecburdum. lıktan gelerek biraz hoş vakit geçmeüzere. Onun için beni fazla merakta Diye. Hemen yekdiğerlerine takdim Çünkü bundan güzal bir eğlence mev sini temin etmek istediğine zahib ol bırakmadan asıl maksada gir. Uzun ettim: zuu mu olur!.. muştum. Fakat gözlerimle görünce üsÇarşambo 2 3 Ramazan mukaddemeler yapmaya kalkışma!.. Arkadaşım Kâmil Bey... Hemşirem Her ne hal ise, uzatmıyalım, Makbu tadın meseleyi tamamile ciddiye alaTebessüme fazla hasret kalmaya taVasatî saat Ezanî saat le Hanımefendiye beraber gittik. Kâ rak adamakıllı iştahlandığına kanaat hammül edemiyen yüzünü zorla cid Necile. getirdim. Ama, bunda zavallınm hiç Tabiî, kanmın afallayıp beni yalan mil, portmantonun önünde Necileye dileşürmeğe çalışarak: Güneş 6.11 12.41 Vallahi yalan değil ayol, dedi, Ne cı çıkarmaması için ona da tam vak kürkünü ve şapkasmı çıkarmaya yar kabahati yok... O kadar insan birleşin12.00 6.29 tinde bir göz işareti çaktım. Oğle dım ederken acele içeriye daldım. Ev ce elbet de tek adamı kandırabılirler. cileye mükemmel bir talib çıklı.. meseleyi gizlice Hususile o akşam davete herkesten ev İyi ama, sen karından ne zuman Kadıköyüne kadar sohbet koyulaştı. sahibine, misafirlere 15.05 9.35 vel icabet eden Kâmile hizmetçi: Ikindi ayrıldın ki, şimdi onu başka birile baş Bir sırasını getirip Neci'enin üç sene anlattım. O gün akşama kadar en hadir dul olduğunu da lâkırdı arasmda raretli mevzuumuzu tabiî bu bahis teş Hanım annesinde rahatsızianıp göz etmeğe kalkıyorsun» Akşam 17.31 12.00 çıtlatmayı ihmal etmedim... E, bizim kil etti. Lâtifeyi lâtif noktasında kesip kaldığı için gelemedi. Affınızı diliyor.. Bak anlatayım! 19.02 1.31 j Yatsı Diye, koluma girdi. Yürümeğe baş Hanım biraz fazla toplucadır ama, bo atsak.. Ayrılırken adamcağıza hrjkika.i Salonda Beyin hemşiresi sizi bekliyor! yu, posu, kaşı, gözü, şıklığı ve zarifliği anlatsak iyi ya. Hayu:. Biçareyi tatlı üladık: Diyince içinde küçük bir şüphe vardı 11.02 Imsak 4.33 Biliyorsun, ben ekseri cumartesi ile göze çarpar. Necileyi bizzat benim midleri, hoş hayalleri ile başbaşa ter ise o da büsbütün silip süpürülmüş! = Küçük hikâye Karımı evlendiriyorum i Ahmed Hidayet

Bu sayıdan diğer sayfalar: