24Temmuz 1941 CUMHURİYET Mekteb imtihanları Namık Kemal senesi İmtihanlara eylulde başlanacak, kat'î program ağustosun ilk haftasında tespit ve ilân olunacak Sıra Hindiçinide Cemiyet ve kitablar Dutluktan ilham... Türk gencliğinin «Namık Kemal ruhu» ile ruhlanmağa ihtiyacı vardır Ziyaeddin Fahri Eğer 1940, NaAnkara 23 (Telefonla) Ağustosun den çifte tedrisatın kaldırılmasma ka mık Kemaîin doilk haftasında Maarif Vekâletinde top rar veri1mişti. Bu kararın tatbikı için ğumunun yüzüncü lanacak olan bir komisyon, ilk ve orta İstanbul Maarif müdürlüğünce yeni ted yıldönürnüne rastrr.ekteblerle liselerin ikmal, mezuniyet birler alınmakta olduğu anlaşılmaktadır layan bir sene ise, ve olgunluk imtihanlarırun günlerini taBu sene İstanbula aslî muallim tayin 3341 iıı de, bu yılünün meselesi, gene Uzak yin edecektir. Bu komisyona verilmek edilmiyecektir. Universite mezunları dönun.ü vesilesile yapılmış neşriyat se manın sihirkâr tesirini kim İnkâr edebişarktır ve bundan dünyaya üzere Mearif müdürlükleri tarafından mecburî olarak taşra mekteblerinde ma nesi olarak göz önüne alınması lâzım lir? Böyle bir okuma nilıayet bir müdyayılan miiheyyic «ayialarla raporlar hazırlanmaktadır. dettenberi gramersizlikten, yerli veya allimlik yapacaklardır. Bu sene Yüksek geliyor. onlara istinadcn yapılan neşriyattır. Alman malumata gore bu raporlarda Muallim Mektebile Ankara Gazi TerbiFİlhakika 1940 yılınm son bir iki ayı yevsiz olarak hâdis olan lisan anaı^iBu sayialann birincisine göre İngil umumî şartlar. gözönünde tutularak ilk ye Enstitüsünden 200 talebe mezun ola ile 1941 senesinde, Namık Kemal hak sinden son derece müteessir bulunan tere ile Amerika Çunking hükumetile, ve orta tedrisat ikmal imtihanlarmın caktır. Açık kalan muallimliklere yar kında yapılmış neşriyatm, Türkiyenin ?eıclğe ebedî zevkle birlikte normal ve yani milliyetçi Çinle askerî bir ittifah eylulün ilk haftasında, tedrisatın da es dımcı rr.uallim tayin edilecektir. Yar telekkür hayatı ve neşriyat faaliyeti tabiî türkçemizin eda ve selikasını da >apmak üzeredir. Fakat bo şayialar kisi gibi birinciteşrinin iptidasmdan iti dımcı muallimlik için Fen ve Edebiyat çaplarn.a göre bir istisna teşkil edecek aşılayacaktır. tekrib olvndu ve günler geçtiği halde baren başlaması münasib görülmekteFakülteleri mezunlarile bu fakültelerin berekette olduğu görülmektedir. Son za*** Çin ile İngihere ve Amerika arasmda dir. yüksek sınıflarmda bulunan talebeler manlarda Namık Kemal hakkında neşl>ir iîtifakm müzakere veya intac oluııTalim ve Terbiye Heyeti, eleme ve edilen ihsaî bir tetkike göre (1) bu 1940 1941 de Namık Kemal etrafmda tercih edilecektir. duğıınu gösteren hiç bir alâmet sezil devlet olgunluk imtihanlarında sorulaneşriyatı bir kaç çeşidde toplamak vuku bulan neşriyatın şimdilik sonunMekteb kitablarmı zamanında hazırmedi. cak sualleri ağustosun 15inde tesbit cusu ve en mükemmeli olan bu eserde, mümkündür: lamak üzere Maarif Matbaası faaliyetini Daha sonra İngiHerenuı Siyama ve edecektir. edebiyat tarihçılerimiz belki tenkide de1 Gazete yazıları; Hindiçiniye karşı birtakım askerî haDiğer taraftan Vekâlet umum müfet arhımışür. Kitablar, eylul iptidasmda Bu yazıların sayısı ofuz kadan bu ğer noktalar bulacakiardır. Biz müellizırhklar yaptığı ve Japonyanın bu ha tişleri tarafından vilâyetlerde yapılan yetisürilecek, evvelâ uzak yerlerde bu uyor. İrlerinde bazıları Namık Ke fin müsaadesile sadece iki küçük nokzırlıklara karşı lâkayd "kalamıyacağı, teftişler sona ermiş, mekteb ihtiyacları lunan mekteblerin ihtiyacı olan kitablar mal hakkında bilinen şeyleri tekrarlama taj a işaret edeceğiz. Mlâkis İngiliz tedbirlerini körletecek hakkında hazırlanan raporlar verilmiş çönderileccktir. Mekteb idarelerine ya kabilinden olmakla berabfr, bir kısmmın Eserin elli sahifeyi tecavüz eden etpılan bir tamimde, talebenin mümkün tedbirler alacağı şayi oldu. Japon mat tir. eni keşifleri ve tahlilleri ihtiva ettiği raflı ve bir çok meselelere temas eden Bu sene yeni mekteb açmaktan ziya olduğu kadar, sınıfı geçen arkadaşlarınbuatı bu sayialan isleyerek İngiltere>e nkâr odilemez. mükaddemesinde ismi geçen bir takım şubeler ilâve dan kitab temin etmeleri istenmiştir. Bu karşı şiddetli neşriyat yaptı ve buna de mevcud mekteblere 2 Mecmua yazıları; edilecektir. İhtiyac fazla olduğu tak suretle noksan kitablar matbaa tarafındev2m da ediyor. Bunların sayısı elli kadardır. Ankara, dan hazırlanmakla talebenin kitabsız İnçiltere Hariciye Nann Mister Eden dirde mekteb civarlarında başka binaİstanbul, Bursa ve Sıvasta çıkan on beş lar tedarik edilecek, buralarda merkeze kalmasının önüne geçilmiş olacaktır. luınlara cevab verdi. İngilterenin SiOrta tedrisat muallimlerinin yaz izin mecmua kısmen veya tamamen y a a yama veya Hindiçiniye karşı herhangi bağlı şubeler tesis edilecektir. Vilâyetler bütçelerinin imkânı nisbetinde ilk mek leri 16 temmuzda bitmiştir. İlk mekteb arım Namık Kemale hasretmek suretibir tasavvurda bulunmadığını, bilâkis hususî nüshaîar çıkarmışlardır. Bunmuanimleri de 1 eyiulde vaziielerinin İngiltere ile Siyam arasmda bir ademi teb açacaklardır. arın yalnız İstanbul ve Ankarada çıkan başmda bulunacaklardır. Geçen sene İstanbul ilk mekteblerintecavüz paktı bulunduğunu ve iki tarnf mecmualardan ibaret olmadığmı, bir lcaç oımııımııınmı arasmda en iyi münasebetlerin devam ilâyetjmizde de bu hususî nüshalarm ettigini söyledi. başarıldığım kaydetmeden geçmek hakDiğer taraftan Japonyanm Hîndiçlni;:zıık oîur. drki deniz ve hava üslerini kâmilen «le 3 Eser veya risaleler; jreçirmek için uğraştığı, hatta Hindiçlni Bunların sayısı altıdır. Bu sayı, t« liükumetine ültimatomlar verdiği bildi!ekkür hayatımızın henüz «makalecilik. riliyorsa da bn haberler henüz teeyyüd !en kurtulamadığmı, uzun bir sabrın etmemiş bulunuyor. mahsuîü olan ve bir kaç yıl evvel taDers almak ve kıssadan hisse çıkarYayılan biitün şayialarm Hindiçîni etajlanıo hazırlanmış buiunan yıldönümü ıııak icab ederse; rahat etmek Içtn ycrafında dönüp dolaştığma bakanlar, Jaserlerini yaratncak zihnî cehd ve iraponyanm bu sırada bu memlekete karşı miş agacı olmamak lâzım. Hayatta indenin bizde henüz teşekkül etmediğini harekete geçmek ve orasını kâmilen sanlar da birer ağaca benzerler, Az çok de gösteriyor. zapictmek niyetinde olduğunu tahmin ki, tevcih ve nişan emi? verenleri bnlunduğnmtız yerin Çok alçaktan; aSon hıfta içinde intişar eden bir eser, ve bunun verebileceği neticelerl tetkik alma işlerinin ta cablarına göre hırpalanabilirler. Bu hal söyle bir cehdin genc bir âüm tarafın deta yerle bir olaediyorlar. hakkuk ettirilmesi kabiliyet ve istidadın bir vergfsidir. Ama rak yapılan uçuşlar, Jan sessizce sarfedildiğıni ispat etti: Japonyanın hedefı Hîndiçlni l»e; dezamar.aıda, hedefin ınar ağacı gibi olmayı göze aldrranlar harbirjin 933 de «Namık Kemal, hayatı ve çiir Avrupa mek ki, Sovyetler Birliğile harbe girNevyork 23 (a.a.) Tass: «Nevyork teri» isımli bir tetkik neşreden Saded son aylarına gelinuzaklaşıp gitmesi çin rahat muhakkakür. Meseie bnn« Erzurum 23 (a.a.) Sovyetlerin Rumek niyerinde değildir. Cenuba doğru .Tournai and Americain. gazetesinin dın Nüzhet, sonıadan ele geçirdiği vesi .ciye kadar bir gösmümkün görülmek razı olmaktadır. manyadaki sefaret erkânı ve memuriilerlemeyi tercih etmekte ve Fransanın Vaşigtondan aldığı haberlere göre WıB. FELEK aîara İstinaden bu defa «Namık Kema teriş mahiyetinde gŞsteriliyordu. Fakat tedir. ninden mürekkeb 160 kişllik bir kafile yıkîlması üzerine aşağı yukan sahihsiz esbaden mütareke komisyonundaki Müdafaa sisteminin tayyarelerini nan Şürleri» isimli 296 sahifelik bir «Na son aylar zarfında bu alçaktan uçu? dün sabahki trenle buraya gelmiş ve gibi kalan Fransız müstemlekelerini Fransız heyetinin reisi Almanyanın Pas mık Kemal divar.ı» neşrediyor. Bu su metodlan tabiye sahasında oldukça mü zarı itibara alırsak, bunîaı.n yüksekten burada bir müddet kaldıktan sonra ihznptetmeyi daha münasib, yahud daha deCalais, Aisne, Ardenr.es, Meuse, Me et!e Namık Kemal hakkmda 1940 41 him bir yer işgal ederek, hava bas uçan bir tayayreye karşı olan taarruz Denizlide yetiştirilen gönüllü zar edilen otomobillerle Sankamışa gitkolay bulmaktadır. urthe et Moselle, Doubs vilâyetierıni le yapılan neşı'iyatın demin zikrettiği kmlarının muvaffak olan bir sistemi fırsatları kalmamış ve bilhassa ölü ahastabakıcılar mişlerdir. Misafirler Sarıkamıştan iti ve Somme Ue Haute Saone vilâ> etlerinin miz istatistiğine bu eseri de ilâve et halinde inkişafa başladı. Artık gerek teş zaviyelerini arayarak taanuzu durJaponyanm hedefi bn 5se, sadece gabaren trenle yollarına devam edecekAnkara 23 (Tplefonla) Bundan bir bir kısmmı ilhak etmek niyetinde ol mek lâzımdır. yet verimll topraklar kazanmış olmaz. Alman havacıları ve gerckse İngiliz durmak çareleri azalmış bır vaziyettelerdir. müddel evvel Vardımse'/enler Çemiyeduğunu Fransız hükumetine gizlice bilbundan başka cenuba inmiş, Siyama tayyarecüeri alçak uçuşların avantsj dir. *** ır.liı ttşebbüsile Denizlide açılmış olan homsu olmuş, ve son zamanlarda jçeFin. Danimarka ve Rus sefaret dirrr.;%tir. Almanya bö'viece resmî arazi Bir bombardıman tayyaıesinin en zalarından istifade ederek hasım üzerSon on sene içinde Namık Kemal hakjönüllü hastabakıcılar kursu bugün muiaiebatım çok aşmış btıKmuyor. nişlemek emelile hareket ettiği goze memurları Türkiyede mda oldukça neşriyat yapıldı. Bunların lerine daha emniyetle sokulmakta ve yıf tarafı alt kısmıdır. Müdafaa av tay bitmış ve mezun'.ara Geııeral Mazlum çarpan bu devletle elbirliği yapmak sabu taraftan taarruzlarda çinde yeni bir vesika veya görüşü ih hedeflere karşı baskınlar y&pmaktadır yareciliği Boysan tarafından diplomaları veril Stokholm 23 (a.a.) Ofi: Moskovayesinde İngîlterenin Hind İmparatordaha çok muvaffak olm?kladır. Taylar. İva edcnlere mükaddemesinde işaret tlr Adedi 4C yı bulan gönüllü haslr.&ıına yaklaşmış, donanmasını cenubî daki Finlandiya sefareti memurini heyareleıV yerle bir alçaktan uçmaları Alçsfctan yapılacak uçu;lar pilotaj den muharrir, uzun bir izaha girişiyor, :abakıcılar dahiliye, hariciye, ameliyatnüz Türkiyeye vâsıl olmamışlardır. HaÇin denİ7İne eetirmis ve böylece Amestıfude ettiği baş'.ıca beş yazma ve iki bakımından ne kadar güç, uçuş kaide halinde hasmm alt tarafından hava mu hane ve pansımanhanede tatbikat yaprikaya aid olan FiHpin adalarına ve len Türk Sovyet hududunda bulunıasma Namık Kemal dıvanı hakkında lerince ne kadar tehlikeli ise baskın ve harebesine girmek imkânsızlaşmış de m'şiardır. Borneo adasma yaklaşmış, Malaya ve maktadırlar. Finlandiyadaki Rus sefarebombardıman taarruzları tarafından o mektir. Üstten taarruzlarda ise hem Tahran 23 (a.a.) Röyter : Sabık malumat veriyor: Yazmalardan üçü hu kadar kolay ve hasım müdafaasından bombardıman tayyaresinin makinelitüSingapur'Ia kapı komşusu olmuş, Sin tine ve konsoloshanelerine mensub olan Jnhisarlar Vekilinin usî, ikisi resmî kütübhanelerde bu gapurun ehemmiyetinl sıfıra düsürecek 182 kişi henüz Helsinkide bulunmakta Irak Başvekill RaşW Âll, bir müdöet Lunmakladır. Mstbu olanlar bizzat mü korunmada da o dorece emniyetlidir. fek ateşi altına girilmiş clunacak, hem olup perşembe günü oradan hareket tetkikleri tcsebbüslere girismek imkânmı elde etBir havadan taarruzun veya baskının de avcının pikeden çikmak için bir irevvel refikasının ve çocuklannın iltica llıfin 1933 te neşrettiğt eserle 1936 da miş ve bu defaki harbin vereceği neti edeceklerdir. Moskovadaki Danimarka Kars 23 (a.a.) Gümrük ve tnhi « yapılışı sırasında her şeyden evvel dü tifa elde bulundurması zarureti vardır. ettiği Türkiyeye gitmek üzere dün )r. Rıza Nur'un İskenderiyede çıkardığı ceye göre ehemmiyeti büyüyecek ka sefiri ve sefaret erkânı Türkiyeye vâTürkc'oji mecmuası» nda münderiç şünülecek şey hasım müdafaasıdır. Biz Yüksekten uçan bir tayyareye taarruz ;arlar Vekili Raif Karadeniz ve GümTahrandan hareket etmiştir. sıl olmuşlardır. 7atırlara yol açmış olur. lup evvelkisi 2535, ikincisi 2656 bey de bunu gözönüne getirerek alçak uçu da bu husus hiç düşünülmezdi. Çünkü rük Muhafaza umum Irumandanı GeOrada keza Türkiyeye gelmiş olan Japonyanın Hindiçiniyi kolayhkla ele ini ihtiva ediyor. Sadeddin Nüzhet, şun, yükseklerden oiacak uçuşlar yanın hasma taarruz edilir VP U tar&fına da neral Lutfi Karapmar bugün şehri lınarak uzaklaşılırdı. H.'buki alçak u mizden hareket eylemlştir. Gümrük ve geçirmesine yardım eden birtakım amil Kopenhagdaki Rus sefareti memurlarile ususî ve resmî kütübhanelerdeki yaz dakl farklannı tebarüz ettirelim. ler de vardır. Bunların en birincisi, Vi mübadele edilecektir. Yüksek uçuşlarda hasım müdafaa ter çan bir tayyareye karşı bu şekil taar inhisarlar Vekili bu geceyi Ardahanda malardan ele geçirdiği 1698 mısraı ilâve şi hükumetine, İngilterenin Suriyeyi iştmek suretile Namık Kemale aid 3490 tlbatmın dinleme ve gozetleme vasıta ruza imkân yoktur. O ha'de uzaktan ;eçlrdikten sonra yann Çoruh vilftyegal ettiği gibi, Hindiçiniyi de işgal et ninin iıjgalini stikutla karşıladıklan takRoma 23 (a.a.) İtalyan Hariciye jcyitlik bir şiir mecmuası tertib eyle lan çok uzaklardan taarruz eden tay ateş ederek, biraz da kendi emniyetini ine gidecektir. mek niyetinde olduğunu anlatmak ve dirde Japon genislemesinin kendi men Naarı Kont Cıano, Bulgar Başvekıli yareciliği görür ve vaktinde haber ve korumak noktasmdan yüksekten tayyaistir. | ondan buna mâni olmak bahanesile ko faatlerini daha fazla tehdid eden bir Filof'la Bulgar Hariciye Nazırı Popof rir. Halbuki çok alçaklardan, yere sü re düz uçuşa geçecek demektir. Dobalann isabeti arttınlmaktadır. *** lay imtiyazlar koparmaktır. Nitekim iki maliiyet almasına ve Japonyanm alabîl şerefine bir öğle ziyafeti vermiştir. rünürcesine ilerliyen bir hava filosu layıslle muharebe mesafesi uzayacak ve Gerek müdafaa ristemini aksatmak, EdeLî bir buhranm mevcudlyetin nun sesini duyamak belki mümkündür, isabet ihtimali de azalacakbr. Hava tarafın bu meseleyi müzakere etmekte diğine ilerleyerek İngiltere ile AmeriZiyafette Kont Ciano ve maiyetin len bahsedildiği ve genclerin şiirlerinin fakat kendisini görmek imkânsız gibi muharebelerinin, bugünkü sür'at ve jerekse taarruz tesirini çoğaltmak gibi olduklan ve Vişi hükumetinin Japon kayı Uzakşarktan söklip atmasma yarden başka faşist partisi genel sekreteri, ir nesil evvelki muharrirlerce tenkide dir. Çünkü tabiî arızalarm iki, üç met hareket kabiliyeti karşısmda kısaldığı Iki taraflı faydası olan alçaktan uçuş yaya kolaylıklar göstermek niyetinde dım etmiş olurlar. müteaddid nazırlar, İtalyan genelığradığı bir zamanda, yüz bir sene ev re irtifaında olanlan bile taaıruz eden ve iki yüz metreden iki metreye kadar ercih edilecek bir tabiye sistemidir. Ve olduğu bildiriliyor. Japonyanın bu koBununla beraber İnsiltere ile Ameri kurmay reisi, Bulgaristanm Roma atatngiliz, Alman tayyarecileri bu çeşid laylıklardan istifade etmesi, onun el doğan ve seksen beş sene evvel ilk tayyareleri yerden gözetliyen bir ra daraldığı bir sırada en yakın döıt yüz kanın şimdilik en mühim meselesi, U şemiliteri ve diğer bir çok zevat hazır sıdın görüş mıntakasmd&n gizlemeğe metreden ateş ederek uzaklaşmak mec uçuşlara başlamış bulunuvorlar. Hindiçiniyi işgal etmesi, ve İngiltere ile ii'rlerirü yazan Namık Kemalin şiirlerakşark değil, bclki Avrupanın mukad bulunmuştur. Son zamanlara kadar fantezı uçuşlar Amerikanın menfaatlerile çok yakından ini gencliğe takdim etmek, her bakım kâfi gelebilir. Şu halde görüş ve mü buriyeti hava muharebesinin tadmı kaderatı olduğundan, Japonyanm atacağı Jirasmda duran alçaktan uçuş, meslek Roma 23 (a.a.) Stefani ajansmdan: lan üzerinde düşünülecek bir hâdise ol dafaa tertibatına haber gönderiş tarafı çuacaktır. temas etmesi demek olacaktır. Hindiçibu adımı da homurdanan ve diş gıcırtabirile Baz uçuşları, artık askerî makBulgar Başvekili Filofla Bulgar Haniniıı sahibi Fransa olduğu için, gerek a gerektir. Evvelâ böyle bir eser ger müdafasnın aksamasına sebeb olacaktır Görülüyor ki topçunun ve makineli iadlara yarayan ve kısa zamanda faydatan bir sükutla karşılamaları kuvvetle riciye Nazırı Popof saat 12,30 da Bulveya müdafaa sistemlnin faaliyete geçİngiltere, gerek Amerika buna mâni :ekten hissedilen bir ihtiyaç idi. Dr. Rıtüfeklerin tesirsizliği ve müdafaa za daları meydana çıkarılan bir uçuş sismuhtemeldir. garistana dönmek üzere Osti istasyoolamıyacaklardır, Çünkü buna mâni SL Nur'un büyük bir gayret mahsulü mesini geciktirecektir. manınm kifayetsizliği; av tayyareciliği :emi olmuştur. nundan hareket etmişlerdir. olmanın biricik çaresi Siyam ile bir Gerçi bn işin sonu Hindistamn tehlilan eseri, eski harflerie intişar etmiş Müdafaa vasıtaları tayyare ve yerdeki nin sadece bir istikametten taaruza Yegâne mahzuru, pilotai noktasmdan olarak Hindiçiniyi işgale teşebbüs et keye diişmesidir. Fakat bu tehlikenin di. Muharririn 1933 deki eseri ise ta ışıldaklarla toplar ve makiııclitüfekler mecburiyeti ve uzak mesafelerden mu »üç ve herhangi bir motör veya malİngiltere, Finlandiya ile mek ve böylece Japonyanın buraya tahakkuku senelere muhtacdır. İngilsm değildi. Saniyen içinde bulundu dir. Topların tesir sahası bin beş yüz harebeyi kabul etmesi, alçak irtüalar îeme arızası takdirinde pilotun hayatî girmesine karşı gelmektir. Fakat Ingil tere ile Amerika bu seneler zarfmda münasebatını kesmiyecek îumuz buhranlı dünya vaziyetinin, metre irtifadan başlar. Makineiitufekler dan taarruz edecek bomba/dıman tay emniyeti hiç denecek kadar azdır. tetenin, hiç olmazsa, şimdilik bu niyet Avrupa harbinin son bularak Japonya ürkiyede «Namık Kemal ruhu» nu ise ancak dört yüz metreden sonra mü yarecileri hesabına birer kazancdırlar. Harbin biraz da öldürmek için ölmefc Londra 23 (a.a.) Lord Snell'in te olmadığı onun takib ettiği hattı ha ile Uzakşarkta daha iyi şartlar içinde dün yaptığı beyanata göre İngiliz hü ıer zamandan ziyade canlı ve gergin essir olurlar. Şu halde, arazi arızala Bütün bunlardan fazla olarak da. hedefe olduğu nazarı itibara almacak olursa, rcketten anlaşılmaktadır. karşılaşmayı ıımmaktadırlar. Fakat Jakümeti uzun tetkikattan sonra Finlandi lulundurmağa mecbur eylediği bir za nndan bir sürü mâniler arkasından yaklaşmca sert bir yükselişle bomba havacıhğm yüksek emniyet payları ilngiltere ve Amerika, Japonyanın ponya Hindiçiniyi işgal ettikten sonra ya ile diplomatik münasebetlerini i manda bu divanm Türk gencliğini «Na uçacak tayyarelere karşı dinleme ve larını yıiz elli, iki yüz melre irtifa ;inde vukuu binda bir ılıiımal dahiHincliçuıiye inmesini, en büyiik endişe Felemenk Hindlstanına tecavüz ederse, dame etmeğe karar vermiş, fakat ayni mık Kemal ruhu» ile ruhlandırmak ga gozetleme vasıtaları kadar topçu ve dan attıktan sonra tekrar alçplarak u ine giren malzeme hatası \e kaza sedah» ile karşılayacaklardır. Çünkü Japonya o zanr.an. İngiltere ile Amerika esine hizmet etmesi ümid edilir. Fil makineiitufekler de tesirsiz kalacak ve zaklaşmaları taarruz tabiyesinin en te beblerini hoş karşılamak icab eder. zamanda bu kararın hâdiselerin gidişibtt sayede bin kilometrelik bir mesafe {azlasını beklemiyerek harekete geçmek ne nazaran her değiştirilebnleceğmdeni akika meselâ: yahud hissedilmiyecek bır tesir yapa sirli tarafıdır. Çünkü. bombardıman ne Avrupa harbinin yeni icadı olan bu ka7anmış, İngiltere ile Amerikaya karşı ıstırarmda kalacaklardır. de Fin hükumetine bildirmiştir. Diğer fakfeyledim vücudumu ben rahi millete bileceklerdir. Tayyarelerin sür'ati, bir kadar alçaktan yapılabilırse, isabet yüz iistemin gün geçtikçe tekemmül ederek daha kuvvetli bir vaziyet almış ve onarıza arkasından çıkmas^e, İkinci bir desi o derece yüksek olur. Pike bombar în süzel ve uygun bir baskın çaresi şekİçte Uzakşark Vaziyeti bu mahiycti taraftan Finlandiyaya gidecek vapur Bezleyledim hayaUmı fikri hamiyyete! lan daha fazla rahatsız etmek imkân almış bulumiyor. lara bundan böyle seyrisefer ruhsatiDiyen genc «Kemal» lerin yetişmesi arıza ardında kaybolması noktasmdan dımanlarm gayesi de. bnmbayı daha zi inde hava ordularının tabiyeleı inde yer latını elde etmiş olur. yesi verilmiyecek ve kolaylık gösteril üzerinde, vaktile yetişmiş olan büyük yer müdafaa silâhlarına çok kısa za yade alçaklardan hedefe bırkmaktı. Bu alacağmı şimdiden kestireWiriz. öıtıer Rıza DOGRUL miyecektir. Yani İngiltere ve Amerika, HindiçiCemalin şiirlerini tekrar tekrar oku manlı bir müdafaa imkânı bırakacaktır suretle alçaktan hedefe bırakılan bomA. AH1SKAL HAVACILIK Türkiyede ıtıübadele edilen elçiler Bir Amerikan gazetesine göre Alçaktan uçuşlar Yazan: Fin, Danimarka ve Almanya, Fransanın 6 vilâyetini tamamen Sovyet Elçileri iki vilâyetini de bizden geçerek kısmen ilhak memleketlerine niyetinde imiş gidiyorlar Gerek müdafaa sistemini aksatmak. gerekse taarruz tesirini çoğaltmak gibi iki tarafh faydası olan bu uçuşlar tercih edilecek bir tabiye sistemidir arşımızda sahibi aneak tapudan öğrenilebilecek metnık bir dutluk var. Gerçi mevsimind* burasını sahcılar kiralayorlar ama bir iki defa silktikfen sonra bırakıyorlar. Ailahtan baska koructısu olmıyan bu dutluk. avarelerin deretepe dolaştıkları bu m»vsimd« her gön mohtelif ziyaretlere uğruyor. İçlerinde bir de arımıd »ğacı olan dnt ağaeları, her gün aşağımuhterem şahsi dan yTikaridan silkine silkinc yapraksız, yetlerm isimlerı ögndiıV ve perişan hale geldilcr. nüne sık sık «Bay» Armnd. bnyi.klerin dorBğnna tırmanilâvesi, ileride klasik bir memba ve ması. küenklerin taşa rotmalan yiizünbibliyoğrafik bir ve ârn &üt ağaelanndam daha hallice değil! Her ağacm altrnda birkaç kınk daîın I sika mahiyeti alacak olan kitabın güzel| Hğini adeta gideri ^deriyor ve insana soğuk bir sararmış yerinı yapraklatı göze çarparken, (fedişim avareler. ya« demez, yağrş tesir y&pıyor! Bir de baş taraftaki bıbiidemez durmaHan ba becfbaht ağaclara yoferafya içine 1941 de neşredilmiş bazı çökerler. saüarlar, hırpalarlar; ham detetkıklerin ve nıeselâ Bursada neşredil, ahiat «femez ellerine diiseni yerler. miş bır eserin ithali lâzım gelir ki her Ne diyeW!irİ7? Dağda Idmsesiı bif nedens" unutulmuştur. (2). bağda» ?eletı geçenin yernis yemesl kaHeyeti umumiyesi itibarile «Namık dar tabiî bir s*y olmaz. Benim içerleKemalin şiirleri», salâhiyetli bir mü«fiğfm de o değıl, bu dutiukta yemiş yiellifin göz nuru sarfederek vücude ge yenlerin açaclarm dallarını kırmalaTi; r ti diği mükemmel ve muvaffak bir e hıek r e kerî'eTİn de U7anabildikleri körserdir. Sadeddin Nüzhet ileride bu şi pe stirgnnleri yemeleridfr. irlerin tahlilini muhtevi bir eser daha Betıce mesele ku törlö avareleTİn taneşredeceğini de vadetmektedir. samıf hakkır.a riajeö öğrenmeleri değil Ziya«ddin FAHRİ de, yemisirri yetHkleri ağaem hayatına (1) Bk. İş mecmuası, sayı 25 : 1940 kıymamak lözumıınu bihnel«ri oldnğu çin dutluk hırpalandıkça müteessir ohıTüıklyesi ve Namık Kemal. ,(2) Namüdar Rahmi: Namık Kemal yor, arasıra Karagnzün Harivada lâf atması kabilindetı. ba ağae düşmanlanna ve idealizmi, Bursa 1941. çıkışıyorum. Kinıi aldınyor. khnisi aldırmıyor. Ben Ue kabadayılığa lâvanta sürmiyerfk pek ileri pitımyorum. Manmafih yfnıis ağacları da her gün bicaz Aıha soyuhnaktan kTrrtnlamryoT. Peneeremin öniinde cereyan eden b a scssiz mücadfle sahasında tecavüzdrıı masun kalımş bir tek ağae var. Bülaa hti^amile. bntön yeşillijH, bötün yapr.ıklan ve olanca eölgesile tarlanın ortasmda dnnıyor: Bir çmar. Buna ne kimse çtkayor; ne kimse yeIşini arayor; ne taş atıyorUr; ne de garihi burası inekler ve tekeler yapraklannı yemeye ranaşıyor! Rahat, müserih ve masun! '\ Arif Ahishal Rasid Âli Türkiyeye geliyor Bulgar nazırları Romadan ayrıldılar Acaba sahi mi? diye uzun boylu dü sa, insan konuşuyor. Ve «filozofane» bir gülümseyişle: şünmeğe hacet yok. Hepsi sahi... Alış Konuşmak, fena şey değil! dedi. mışlar da onlara korkunc gelmiyor. Genc kiz, dikkatini arttırmıştı. Fikri Hiç fena şey değil... Biz, kendi işlerimizi nin kucağma oturmak istemiş, cesaret bile konuşmuyoruz. Elden gelen olmaedcmemişti. Fikrinin ağır hali, Remzi dıktan sonra, konuşmanın ne faydası oyeyi sebebsiz bir çekingenliğe sürüklü lacak? diyeceksin. Hayır.. Konu^a koyordu. Bunu, Fkri de seziyor muydu? nuşa çaresi de bulunur. Genc kız, sormak istemedi. Remziye, gülemedi: Evet Birbirimize bile açılamıyoruz. Fikri, devam etti: Fikri, kollarını açtı sonra kavuştur Korkunc gelmiyor, tabiî görüyor lar. Bir şey öğrendim. Onları, konujmak du: açıyor. Her ne söylersen söyle, ama sus, Elbette... Açılmak, konuşmak lâzım. konuşma. Yedi cedlerine söv say, kızar Önce kendimden başlayayım. Ben, artık görür.ürler ama, pek fazla değil. Ko Fikri değilim. Ufak kavgalar ediyorum. nuşmazsan felâket! Çünkü, içindan geRemziye. parmağını ısırmıştı: çeni bilmiyorlar! Ne düşünüyor? Ne Sen mi? yapmak istiyor? Ne yapacak? Bu korku Sonra, hayreti ycisle söndti. Başka bir orlan bize.... şey söyleyemedi. Fikri gülüyordu: Reıııziye, başını salladı: Sen mi? dedin, durun Benım, kav Düşman ediyor... ga edişime şaştın. Ama. sonra, düşünFikri, doğrularak ellerini çırptı: dün: Neden? B'r kadın mes'elesi mi var? Düşman ediyor... Çünkü imşkula Soramadın, sustun. Ben de soramıyo nıyorlar. Kalabalık işde. insan, bunun rum. Aramızda, gizli bir düğüm kalıfarkma varamıyor. Dalgaya düjüycr. yor. Gece bekçiliğinde, dalgaya düşemezsin. Genc kız, onun karşısında, birden kü Uvarık duracaksın. Sonra ^ülüvermişti: Dodru, gözlerile Fikrinin gözlerini a Doğru söylüyorsun, Fikri... radı: Halbuki eskiden Fikri, Remziyenin kar Arhksın anlıyor musun? Çokluk şısında ezilir büzülür, tutulur, kekelerdeğii... Kom'jmak lâzım... Zorla da ol di. Şimdi, tok konuşuyordu: Biır AŞK UÇURUMU Edebî roman 105Yesari Çünkü, can ciğer arkadaşız. Uzayacak! Mecburen uzayacak! Yumruklarım masanm üzerine dayaRemziyenin sesi titriyordu: Sence bir mahzur mu var? mıştı: Durdu, önüne bakıyordu: Artık, işsiz kalmak niyetinde değilim. Bir ilijikten mi kurtulmak istiyorYavaş yavaş yumruklarım gev5etti, sun? Gencsin... Bekârsın. sesı tathlaşmıştı: Fikri, göğüs geçirdi: Şimdi konuşalım. Maîıallenin habe Hayır, Remziyeciğim... Uzamasında, ri olsun. Zaten bu günlerde, mahalleli, ne senin, ne de benim günahımız var. bize pek diş göstermiyor. Paranın gözü kör olsun. Her şeyde, belimizi büken o, değil mi? Nikâhı bekliyorlar, onun içm. Öyle şey olur mu? Snnki, diyorum. Fikri, durgun bir bakışla genz kızı Remziye, titizlenerek doğrulmuştu: Sonra, bu beş gardiyandan başka. fabri su^dükten sonra: Yani düğünler, davetler mi yapakadaki gündüi işçilerini de ayaklandı Biraz daha bekleyebilirler, dedi. cağız? rabüirim. Remziye, ürpermişti. Fikri daha soğukkanlı idi: Ellerini uğuşturarak, manalı gülüm Nikâhımız uzayacak mı? Gece, sen uyurken; ben düşünüyosüyordu: Fikri. scğvV'ıanlılığım bozmuyordu. rum Böyle yapmazsan, hapı yuttu$un gündür... Dövüşmedin mi, elinın, kolunun kuvvetine inanmıyoriar. Yumruğu Vemeden, dost olmuyorlar. Şimdi rahatım. Arkadaşlar, aşağı yukarı hepsı, sırasmı Eavdı. Dost, kardeş kardeş geçiniyoruz Biz. beş gardiyanız. Beş gardiyan, Sizin fabrikayı alt edebiliriz. Remziyenin rengi uçuvermişti: Aman Fikri, sakın! Fikri. acıyarak baktı: Genc kız, yavaşça inledi: Fkri, yüzünü buruşturarak, elile geri Beni uyuyor mu sanıyorsun? itti: Gece, yatakta vücudün dınleiimesı Şapkayı bırak... Kaç gün giytcekyetişir. Bırak, anlatayım. Kağıtlarımız sin? Modası da geçiverir. dsıldı. Sonra?.. Genc kız, sesini çıkarmıyordu FaVnt, Nasıl sonra? eşapkayı istiyordu». Nedon sesini çıka Hemen düğün yapabilecek miyiz? ramıj ovdu? İçinde bir isyan kabarıvıştı. Bağıracaktı. Fikrinin tok sesi, onun Remziye, acı acı gülüycrdu: taşmasma mâni oldu: Belediyeden evimize geleceğiz. Leman. hatta Edibe teyzeye de biFikri onu incitmemek için uysai, tatlı rer entari lâzım. gülümsiiyordu: Remziyenin omuzları d'jşmüştü: Evet, evimize geleceğiz. Yalmz. ni H&kkın var Fikri, lâzım. kâh dairesine, ne kılıkla gideceğız? Evin içini de biraz düzeltmeli. Remziyenin esmer yanaklarma ateş Genc kız, doğruluvermisti: hasmıştı, bir şey söylemiyordu. Fıkrı. Yoksa, davet yapmak fikrindc mi devam etti: Benim esvapları bırak. İkisinin de sin? el tutar yerleri kalmadı. İse giderken Fikri, önüne bakarak gülüyordu: aldırmıyorum ama. şöyle bir gezıntı ıçın, Bugün, barışır görünen mahaüeli, do,",rusu utanıyorum. nikâha yakın dost, nikâhta can cj^er oGenc kız, ıstırabla değil, düşünüimesi laoaklar. Konuşacaklar. İçimizi, dijir.uzı mecburî bir hakikatin emrile başını eğ anlamak için, nikâha gelenler olacak. mişti: A! Ne münasebet! Fikri. Remziyenin hayata karşı ca Bunları düşünmüyor değilim, Fikhilliğine kızmağa başlamıştı: ri... Bana, bir rob lâzım... Mahalle karıları, işsiz kaunca, uKuru kuru güldü: Telli pullu gelinlik değil. Bir en zrk yakın demezler, nikâh dairelcrini tari... Ama kadın kısmının giyinmesi, dolaşırlar. Şeker yerler, şerbet, limonata an fakirinde bile çabucak bitr.ıez Pa içerîer. Ustelik dedikodu cıkar. Vr~\ nuç da lâzım Cant» ^a lâzım. Hatta 'an bırak. Ya".>ı.!arından bii'.ııin ' "\hj olursa. (Arkası varl ] bir tane de şopka lazım.