8 Temmuz 1341 * ÇinJapon harbinin beşinci yıldönümü aponyamn, Sovyet Alman harbine karşı vaziyetini tas rih ederek yeai kir harbe gi rip girmiyeceğini açıkça anlatması ve böylece Çin Japon harbinin de şinıdi ki umumi harb hailesine bağlanıp ka nşmasuıın mukaJder olup olmadığınm tavazauh etınesi bcklendiği bu sırada Çin Japon harbi dördüncü yılını biti rerek beşinci yılma girmiştir. Çin Japon barbinin dört sene devan ederck beşinci yıla girntesinden de anlaşılan Uk n»kta, d«rt senelik harbin Çin miHetini yricmanHş ve Japon millctini de harbden bıktmnamiş olduğudur. Bu yüzden iki taraf arastnda muharebe devam edSyor ve devam edecek. J Millî Piyango dün Eskişehirde çekildi Soğuk ve yağmurlu bir havaya rağmen halk stadı doldurmuştu; 161619 numaralı bilet kırk bin lira kazandı Eskişehir 7 (Telefonla) Miilî Fiyangonun 6 ncı tertib 3 üncü çckilişi bugün Eskişehirde yapıldı. Keşidenin E^kişehirde yapılıjı büyük bir alâka uandırmış ve piyango biietlerı daha bir kaç gün evvelden kâmilen satılmıştı. Burada yaz ortasır,da yıliardanberi görülmemis olan soğuk, yağmurlu bir haaya rağmen kadinlar kürklerine ve mantolarına, erkekler paltclarına bürünerek Eskişehir siadının kapalı tribüü ile açık sehalarmı doldurmuşlardı. Bu suretle binlerce Eskişehirli hem piyangonun yeni do^blannın işlemesini örmek. hem de talihlerinin denenmelinde bizzat hazır bulunmak üzere stadr oma birikmişti. I biletler (30,000 bilet) dörder lira amorti aldı. Son rakamı 59 ile nihayetlenen 300 bilet 10 ar lira, son rakamı 155 ve 453 Oe nihayetlenen biletier 50 şer lira, son rakamı 484 ve 554 ile nihayetlenen 300 bilet 100 er lıra kazandılar. 250 şer lira kaz»nanlar: Son rakamları 6803. 3192, 6505. 8575, 0525, 7852 ile nihcyetlenen biletler. 500 lira kazananlar: Son rakamlan 3S92, 5337, 05S9, 1911, 9778 ile nihayetlenenler. 1000 lira kazananîar: Son rakamlan 9228, 9678, 1727, 9202 ile nihayetlenenler. 2000 lira kazanarlar: Son rakamlan 6674. 7655 ile nihayetlenenler. 5000 lira kazananlar: 009262, 208512, 072346. 030783, 192S31, 159861, 105660, 264999. Onar bin lira kozananlar: 227469. 005369, 249939, 119691. 40 bin lira kazanan: 161619. Gerçi Japonya bn dort yıl içinde mübim, büyük muvaffakiyetler kazanmış, geniş arazi işgal etmiş ve bn sahalarda zahiren Çinli, baöncn Japon bir hükuınet kurmuştnr, fakat bütün bnnlar ÇinJapon harbini bitiımemiştir ve hakikî Çinüler Mareşal Çan Kay Şek'in kumandası attında mücadeleye devam Piyangonun Ankaradan yola çıkanlan ederek memleketlerini istilâdan kurtarlolabları ke?ide i?irı stadın brr köşetnak İÇİB çalışmakta ve imkânlann müsaadesi nispetinde harbi devam ettirerek sinde kurulmuş duruyordu. Keşidenin günün birinde bu kurtuiuş savaşını şe safahatını verecek olan Seid Çelebi de reiM ve mes'ud bir ncticeje bağlamayı mikrofonun başmda idi. Saat 17,30 da stiklâl Mar^ ile merasim açıldı. Millî ümid etmektedir. iyan^onun üniforrnalarını giymiş olan Bugün ÇİH miUeti, demekrasiler cep Eskişehirli kız ve erkek küçük mekhesinde yer almtş sayttanakta ve bu se tebliler, dolabların başında yerlerini al5000 lira kazanan büetîerin ikisi tam bebte demokrasileria yardumna nail ol ılar ve keşideye başlandı. Onar bin bilet olmak üzere İstenbulda, yarım bimaktadır. Çin mHfiyetçilerine yapılan iranın keşidesine diiğmeye tayyare alay letler de dördü Istanbulda, mütebakisi yardınnn kaynakları, İngUtere, Amerika komutanı Albay Ihsan, 40 bin lirada da Gümuşhane. Suşehri. Aydın, İzmir, Gave Sovyetler Birliği idi. Fakat bu yar Eskişehir Belediye Reisi Mesrur bastı. zianteb ve Emirdaöda sat;lmış, bir tam dkroın mahdud oldugu şupiıe götniMtı Eskişehirliler piyargo vesilesile hem bilet de İzmirde »r.tılmıştır. Çiinkü 1939 harbine takaddün. eden se heyecanh, hem de eğlenceli bir gün Diğer biletler İstenbul, Antakya, Marnelerde Çin milletine yardım edip et eçirdiler. dindedir. memek baha manakaşa edilınekte ve Bugünkü keşidede kazanan mımara40000 lira kazanan biletin bir parçası İngiltere ile Amerika, Japonya ile ara arı bildiriyoram. Istanbulda, bir parçası Adanada satılyı bozmamayı, Çhı miUeüne yardıma Son rakamı 5 ile nihayetlenen bütün mıştır. terâh etmekte idüer. Daha sonra, İn...nnnıııııııııııımmMiııınııııııınıııııııııııııımııııınııunıııııııı giltere bir aralık Japonya ile anlajMayı umarak Çin milliyetçilerine yardım için açık kalabilen Birraanya yolnnu aylarca kapamağa razı ohnuş, fakat Japonyanın gittikçe Mihvere bağlandığını ve Mihverle işbirUği yaptığını görerek bu yolu tekrar açmağa karar vennişti. izmitte şiddetli yağmur Elhasıl Çin milliyetçiieri milli haklannm kutsiyetirie güvenerek ve haricden gördükleri yardımdan da istifade ederek kurtuiuş savaşlannı idame ediyortardı. Fakat Sovyet Ahnan harbinin başlaması üzerine Japonvanm vereceği karar, yepveni bir vaayet ihdas edecek mahiyettedir. Şayed Japonya da Sovyetlerle harbe girmeğe karar verirse bn karar, Uzak' şarktaki Sevyet kuvvetlerile Çia kuvvetleri arasuıda elbirliği vücude getirrneğe yardım edecek, bn da Çin Japon harbini münferid ve müstakil bir harb otmaktan çıkararak dunya harbinin Wr cephesi haline getirecektir. Gerçi Japonyanın Sovyetler Birliğine harb ilân etmesi ve Uzakşarktaki Sovyet kuvvetlerile Çin kuyvetleri elbirBği yapnıas», Japonyanın İngiltereye harb ilân eunesini, yalıud Amerikanın Japonya ile harbe tutuşmasını ıcab ettirnıez. Fakat Japonyanın Sovyetler Birliğine harb ilân etmesi, Amerika ile İngilterenin Uzakşarkta başlayan harbe kanşmalanm iatac edecek bir takım kanşıkhklar çıkarmağa çok müsaiddir. Ancak Japonyanın Sovyetler Birliğine karşı harb flânına karar vermesi, heniiz önüne geçilmez bir zaruret mahiyetmi al mamıştır ve Japonyanm Sovyetler Birliğine karşı harbe gireceği nmumiyeüe tahmin ohınuyorsa da Japonya, heniiz bu tahmini muhik gösterecek bir barekette bulunmamıştır. Beüd Japonya İngitterenin Avnıpa ve Alrika harbUe, Sovyetlerin Alman harbile meşgul «lmalanndan istifade ederek Çin harbini tasfiye etmeyi tercih eder vc Çin ükeleri üzerinde tesis edeceği geniş haktmiyetin kendisine temin edeceği sonsuz istifadelerle kanaat eder. Çünkü Japonya buna imkân bulur ve Çini hakimiyeti ahına alarak bu muazzam ülkede sulhu temin ederse, dünyanın en biiyiik devleti olur ve Uzakşarkta ona rakib olabilecek hiç bir kimse kahnaz. Mihver devletleri ise, Japonyayı, kendi arznlan ve menfaatleri dairesinde tazyik edebilecek vaziyette değildirler. Onun için Japonyanın Sovyetlerle barbe girmemeyi tercöı etmesi kuvvetle mnhtemeldir. Fakat Japonya ile Mihver devletleri arasmda bu ihtimali tekıib edeeek ankışmalar bulunmasj da ihümal dahilindedir. Elhasıl Çin Japon harbinin dünya harbine kanşıp kanştnıyacağı, belki de şu günlerde taayyün eder. Ve ancak bıından sonra harbin bütun dünyajn kaplaması ve yahud Çüı Japon harbinin azçok münferid bir harb olarak kalması beklenir. Çin Japon harbi besind yıldönümfinü bn şartlar içinde karşılıyor. Beş gündenberi yağan şiddetli yağmurdan bazı yerler su altında kaldı, acele yardım tedbirleri alındı İzmit 7 (Teîefonla) Perşembe gülündenberi fasılasız olarak devam eden yağmur • vilâyetimiz mıntakasına çok zarar vermektedir. İzmitin Köse k5yünü sular basmıştır. Vilâyetten yardrm is;nmiştir. Valimiz köye gitmek istemiş, fakat yolda kalmış gidememiştir. Bunun jzerine Köse köyüne âcil yardım olmak izere bir kamyon yiyecek ve iki kayıkla ılr sandal gönderihniştir. Bu köye mii:avir olan bazı köylerin de tehlikeye maruz bulunduklan haber almmıştır. İzmit ovası sular altmdadır. Dün akşam denizde bir sandal par;alanmışür. Bu akşam da Geyveden ge Bizim san'atkârlarımız, yıliardanberi, bir kaç büyük şehirde, kendi kendüerine gelin güvey olmaktadırlar: Ne halkın onlardan haberı vardır, ne onların halktan. Teknikte ve refahta geri halka bu hususta gökten inmiş ıslahatçılar gibi istediğiniz şekilde rehber tavn takmabilirsiniz; fakat san'atta hayır! Hele söz san'ar.mda, hele şiirde iş, büsbütün aksinedir: Sezişi, duyuşu, dile tasarruf edişi harikulâde olan halk, şiirin büyük ustasıdır. Münevverler, hamervah olmaktan kurtulmak için, sadık müridler gibi, halkın eşiğine yüz sürmek mevkiindedirler. Bütün Anadolu, yıüarca ve yıllarca, büyük seziş ve duyuş mertebelerine erişilmek için, içinde çile çeküen bir riyazethaneye dönmüştür: Defalarca evinden barkıııdan olan, defalarca yollara düşüp gurbetlere katlanan, defalarca kunılarda ve buzlarda kan döken, 40 yaçıru geçen her erkeğinde bir gaza yarası, her kadınında bir iki evlâd acısı buîunan, harbin ağzında gülle ve hicretin selinde kum olan bu halk, artık haddelerden çekilmis, imbiklerden geçmış,, annmış, erinmiş, bulanmış, durulmuş; bir kelime ile: Ermiştir. Dile geldi mi her sozünün bir vahiy kudreti taşıması mukaddeı djr. Şiii ki büyük ıstırabın, büyük cefanın, büyük riyazetin, büyük imarun ve büyük şüphenin sasidir. Bu, halktan başka kimde var? Tahta sinide taşu çavdar ekmeği gevelemiyen, arık topraklara yahnayak basmıyan, adı bilinmez hastalıklarla toprak dam altında günlerce sayıklamıyan, sürüsünün çıngırağını yı:dızlann altında sırtını toprağa vererek dinlemiyen, ağa nedir. mültezim nedir eörmiyen, daha düne kadar aske'"lik nedir bilmiyen İstanbul çocuğunun, çıtırpıtır dilile rahat ve memnun, manzum harfendazlık etmesine şiir mi denir? Meşhur şair oldu diye öğündüklerimizin kÖylerden yalnız Kadıköyde adı biliniyorsa, Ankarada üstad sayılıp da Kalabada meçhul olaıılar çoksa cTürk milletinin maruf yaîicısn hükmümüze ülmek mi lâzımdır, ağlamak mı? «Halk cahilse, halk okumayı bilmiyor ve sevmiyorsa ne yapalım?» diye kestirip atmak, paradoks yapmaktır. Bu halk, Yunus Emreyi, Karacaoğlanı, Sü Gel halkla kaynaş, ve halktan ol! +* Y a z a n : ••••••••^••^^•^^ s an CUMHIJRÎYET ve halk Kıştan bakaya! «Bakaya» sozü pek sinirimc dokunur. Daima nahoş bir borcun ödenmemiş serpintilerini ifade ettiği için değil de ne zaman, nerede nasıl kalmış bir borc okfağu her zaman kolaylıkla anlaşılamadığı için sinirime dokunur. Şükür ki bu «bakaya» sözünü kaldırdılar da şimdi • sabıka. diye bir ıstılah icad ettiler. Böy Iece .bakaya» ortadan kaiktı; fakat onun yerine bir sene borcunu venniyen mükellef «sabıkah» oldu, Efendim! Günlerimiz, havalanmız meydanda! diyecek söz de yok! Allah beterinden esirgesin. Biraz daha gayret ederse ateş yakmağa mecbur olacağız. Fiat murakabe kamisyonunun bugünlerde oduna fiat kesmesinin hikmeti şimdi anlaşıldı. Nekadar olsa istihbar vasıtası bizden iyi bir teşkilât olduğu için «kıştan bakaya. günler geçireceğimizi öğrenmiş ve oduncuların ihtikânna im» kân kalraasın diye hemen nark kojTnuş. Bir oduncıı ile görüştüm. İçini çckerek dedi ki: Gözü kör olsun, hizirn ticaretiıniz ağır ticaret! Eğer biz dc peynir gibi bir şey sarmış olsaydık, oduna nark konar konmaz hemen kelleleri tenekeleıi bnzhaneye yahnd dükkân bodmmlarma indhir, gelene: «Kalmadı efendim!» derdik. Lâkin çekilerle odanu nereye saklarsm be beyim! Canun bu da yakışrr mi ya? Saklayıp da ne yapacaksınız? Önünde sonunda o fiata satacak olduktan sonra.^ Ne münasebet! İşte peynir meydanda! Ne narkı kaldı, ne azamî fiatı! Sat, tutturabildiğin fiata. .Herkcsin bir revisi, her revişin bir kesl var» Oduacu da boyle düşünüyor ve havalar böyle giderse oduncunun mütaleasl bütün diğer kavai mütalealara tercih. edibnek lâzmdır. Temmuz ayı, vaktile senenio en sıeak ayı idi. Aylar da hararetini kaybetmeğe başladılar diye konuşUığum zaman harbi herçeye sebeb göstenneğe alışmiş dükkân sahibi bir anpab: Harb be beyim! Malâıa ya! Kömiir, mabrukat «indi kıt! dedi ve arkasındaa kendi de fühHL Ne olacak bn hava? diye merak edip lört gündür barometreden gözünni •yırmıyornm. Evde de muttasıl: Camm Farin Hocaya. sorsana! diy« söylenfyorlar. Ne soravun? Bana bu gibi harhrrrn tabii •Iduğuuu soyliyecek ve anna haralann açıhnak ihtimaüııden bahsedecek. Ben de o kadar biliyorumamcatm tedirgin etmeğe ne lüzum rar! Zaten: Şebi yeldâyı müneccimle muvakkit ne bilir?» Müptelâyı gama sorkim geceler kaç saat?» Dediği gfîbi bn havaları sen bahçıvanlarla genücilere sor da sana anlatsınlar. Acaba bir sayılı trtma mıdır? diye u kıştan kahna gnnlerin kaydını aradıım. Tıkvimde «Yaprak flrtınası» diye kayıdh. İyi ama bu *e birmez tükeamez yapak frrtınası azizun. Biraz daha sürerse arkadan çark dönümii. fırtınası geliyar. Böyle her sayılı fırtına kendine bir hafta ayırna yazı raia koyun! Esasen takvime dikkatlice bakarsanız haftada, on güade bir, bir fırtına yazılı Muğunu görürsünüz. Bu fırtınalar esmezse kimse ses ctntez. Zaten aramaz da! Arada bu sefcrki gibi bir taşkmlık olursa Ukvunde bir gün evvel, iki gün sonra herhalde bir fırtma buhınur ve esinüler m»n hesabma kaydolnnur. Ben ruzgâra aldıns etmiyorum da ille u yağmur yok mu, işte o sinirime dokunuyor. Her sene temmıu ayı kurakıktan kı'îğıd helvası gibi gevrerken bu sene maşallah öyle sıılandı ki telgraf direklerinin yeşermesi beklenebilir. Ahmak ıslatan yağıyor! diye muşamhasını sırtına, şemsiyesmi eline aanlar içinde ne ıslanmıyan ahmaklar vardır ki emsaline ender tesadüf edilir ve buna karşı ihriyarsnlık edjp ısfanan ne zekiler vardır ki şeytana küîâh giydirirler. Eğer zekâ ve hamakatiroizin ölçüsü yağmurda ıslanmak gibi basit bir miyar olsaydı zekâ bolhığundan adama iğrencUk gelirdi. Behçet Kemal Çağlar ıeyman Dedeyi, hangı ayrı irfania öğrendi? Bu halk, cahil değildir; bu halkın görgüsü, sezişi, irısiyakı, selitn hissi, kendine nice şehir yan münevverine taş çıkartacak bir olgunlak, bir arıflik vermektedir. Halk için basılan kTtablann tirajı, bu memlekette en çok okunan gazetelerinkinden fazladır. Yazdıklarımızı halka lâyık kılmayı ve onun ayağına götürmeyi bilmiyoruz. San'atımız kadar tedbirlerimiz ve tertiblerımiz de kusurlu. Köy, bütün mahrumiyetine rağmen, boğazırun derdine düşmüş değildir. Sanata en çok vakit ayıran, san'atkâra veli hürmeti gösteren odur. Yunus Emrenin adını duymamış köy, Karacaoğlanın türTcüsünü bilmiyen köylü, içinde mevlud okunmamış köy mesçidi yoktur. Hele coğrafyasının yardımı ile kendi içine kapanmış bazı köy kümeleri, bir zamanlar kuru kumlarcîan birbiri ardına fışkıran nebiler gibi birbiri ardınca şairler vermiştir. Halkın şiiri, bütün şehir şiirlerini imrendirecek bir sevryeye ulaşmış, sanatın imbiğinden geçmiş, sade ve uh/î bir beyan tarzma kamışmuştur. Halkın şiiri, ipek gibi, bal gibi, gülyağı gibi bir şeydir. Yaprağı kemirilecek dut ormara, üstüne konacak çiçek tarlası. imbikten gecirilecek gül baeları ondadır... Bir insanın san'atkâr olabilmesi için görüp geçirmesi, çekip katlanması, bulanıp durulması, da§l=mıp arınması.. ne lâzımsa hepsi halkın başından geçmiştir. Halk, trpkı san'atkâr gibi, sonsuz bekleyişlerle yorgun, sonsuz hasretlerie yanık, sonsuz hummalarla ateşli, sonsuz imanlarla vecidli, sonsuz şüphelerle buruktur; Ben soyundum samurlardan Lnkma oldum hamurlardan Olur olmaz çardurlardun Saktnmazdım üstüm seni. (1) Diyebiliyor. Ve yıllardır uğruna kan döktüğü, her sözünü tuttuğıi, her cefasına boyun eğdiğ: dpvletc: Soyup postumu kendine Şal eyJedin sabreyledim Büküttün eUf kaddimi Dal eyledin subreylcdim Nice bin haddeden çektin Tel eyledin sahreyledi.n (2) Diye sızlanıp duruyor. Candan «ev len bir habere göre Geyveyi de sular basmışür. Geyvede Ziraat Bankası, askerlik dairesile bu srradaki evlerin alt katlan ve hükumet meydanı, Geyve istasyon ve istasyon köyü su altında bulunmaktadır. Bu sabah saat 7 de 0,84 olan Sakarya suları, saat 9 da 1,40 santime yükselmiştir. Sakarya nehri sür'atle yükselmekte devam etmektedir. Adapazanndaki Çark suyu da taşmış ve kenar mahalleleri, istasyonu, Adapazar ovasını basmıştır. İzmit valisi Ziya Tekeli makine başmda her tarafa direktif vermektedir. diği Tanrısile, brr mahaüe arkadaşına seslenir gibi teklifsiz. Bakkal mısm teraziyi neylersin jgin gücün yoktur gönul eğlersin Kulun günahtnı tariip neylersm Geçıver suçundan bı.ndnn sona ne (3 Diye alay etmakten geri kahnıyor Zaman oluyor: Bir gün sıra gelip baş olnmadık Şu sıska öküze ej aUıınadık Bu yalan dünyava hoş olamadık Söylemekten âöz düimız biiim (4) Diye en güzel ihtilâl türkuleri söylüyor. Dinin hidayetini, fennin hidayetini bilmem; fakat bu halk, san'atm hidayetine ermistir Onda büyük sanattan sesler ve mutlzk müjdeler var m Bu milletten olmak için bu halkla haşır neşir ohnak lâzım. Hele bu milîetin san'atkân olmak için onu kendinde duymak ve yaşamak, tek şart. Halka, fazla yükletilmiş bir mandaya acır gibi acımaktan bir şay çıkmaz! Onun ıstırabile kolumuzun kırıhşı, ciğerimizin sızlayışı gibi alâkalanabilmek, kalbirnizde duyguların en güzelini, b.şuruzda düşüncelerin en derinini yaratabilecektir. San'at köksüz olm?z; kök, halktır. Şehrin bugüne kadar olan san'atı, bir süslü ve iğreti yalandır; halk, yahn ve temiz. ezelî ve ulvî gerçektir. Şehirde; daha dün bumu sümüklü ve bugün kaşı alırmış bir kızın yaptığı nazdan ve işlediği hiyanetten duyulacak ıstırab, şu bu çarpık ve yabancı düşüncenin mahsuiü olan kitabların aşılamıya özendiği sunl ideallerin verdiği kulaktan dolma hararet ve şevk, bize büyük san'atkâr olacak ilham ve hevecanı veremez. Gel: Halkla kaynaş, halktan evvel de şimdiye kadar ıstırab diye kıvrandığm şeye gül ve zevk diye güldüğün şeyden utan! Sen, bütün ruhunla bir çift rimelli gözden, derdlerini sayıp dökerek, bir damla yaş akıtmak için sızlanmakla şiire ulaşacağım vehmine kapıimaktan vazgeç de bütün tarlası ve tabiatile, bütün hayvanı ve mahsuliie, bütün çoluğu çocuğile, göğün gözlerinden yaş boşandırmak için boz tepelerde yağmur duasına çıkan halkı Jüşün! Behçet Kemal Çağlar (1) Everekli Seyrani. (2) Deliktaşh Ruhsati. (3) Kaygusuz AotaL (4) Şarkışlah S«rdari. Asherî vaxiyet Cebeütankta hazırlıklar Bir filo ile 32 ticaret gemisi bekliyor, müstahkem mevkilerde manevralar yapıhyor Lalinea 7 (a.a.) Ofi: Pek yakmda kafile halinde hareket edecek olan 32 ticaret gemisi, CebeJitank koyunda demir atmış vaziyette bulunmaktadır. Bu v^apurların ekserisind» hafif toplar ve hava dafi bataryaları vardır. Ark Royal tayyare gemisi, Renown zuhlısı, 5 destroyer ve 3 denizalt!, dün yeniden askerî limanm muhtelif mendirekleri civannda demir atTiışlardır. Türkiyenin yiiksek polifikası Temps diyor ki: Yunan Kralı ve hükumeti cenubî Âfrîkada Ankara 7 (Ankara Radyo Gazetesi) Yunan Kralı, Veliahdi, Nazırlar ve maiyetleri bu gün cenubî Afrikanın merkezi olan Yohannesburg şehrine varmışlardır. Suriye harekâtı ( Bas tarafı 1 inei sahifede ) öte tarafta olup bitecek hâdise ve sarsıntılara kulaklanmızı tıkayarak ve gözlerimizi yumarsak hududun beri ytmmda kendimizi mutlak bir emniyette addedemeyiz. Suriyenm Türkiye için ne derece ehommiyetli bir ülke olduğunu ımlaıııak için memleketimizin büyük bir kıstnını doeu vilâyetlerimize bağlayan de HHryolunıın bir parçasınm Suriye top raklanndan geçtiğine ye mütebakisiniıı oe. Türkiye ile Suriye arasmdaki siyasî htîdnd rampasını bizrat teşkil etmekte oHıığuna dikkat etmek kifayet eder. Bu tkmiryoln. bogün TÜTkiyeyi Iraka, y»ni Musula. Kerkük'e, Bağ:d«d ve Basraya bağlayan ye<râne kndretli ve verimli mnvasala yolndnr. Firvaki Irakm ve Basranm bn günkü h»rb vazhetinde. memleketiıniznı dışandan ithale mecbur olduğu bir çok maBJU! ve bam eşya ve nwl«menin henüz gelebilctik!«ri ve gelebilecekleri mahdud jerlerden oldukları düşünülür. ve buralarile tek nanvasala imkânlanmm v i cüde getiren Islahiye Müslimiye Nusaybin Irak demirynlunun da biri Hakbin şimalmde ve *i«eri Nusaybin ile Tel Köcek arasında olmak ü«re iki defa Suriye topraklarına girip çıktağma dikkat ediürse Suriyenin memleketinıiı için ne derece hnsnsî Wr ehemmiyeti haiz b5r semt olduğu kendiliğinden anlaşılır. Bu sebeblerte biz, Suriyede daima mntlak bir siikun ve emniyetin hüküm sürntesini isteriz. Orada çıkacak karışıklıklar ve rahatsı?hUar, ne olursa okun. bizim için endişe veriei olmaktan geri kalamazlar. Bugün ise orada harb ve hareket varAr. Bundan dolayı Türkiye hükumet ve milletinin orada cereyan et mekte olan hâdiselere bisâne kalması mümkün olaroaz. Fakat Başvekilin ded»ği gibi .orada birbirile çarpışan iki devletin bizunle ayn ayn olan mnnasebetleri» Tnrkiyenin Suriyeye karşı rolünü pek nazik kılmaktadır. Bununla beraber hükumetimİDn cenub komşumnza karşı tnttuğu açık. temiz ve dürüst siyasî mesleği ıröstennek itibarile Başvekil doktor Befik Saydnraın bu münascbetle söylediği şu sözleri takdir ermenıek mümkün değildir: Bu hâdiselerin »Kıbeti ne olnrsa olsun Suriyenin bizim için haiz oldnğu ehemmiyet değişmiyecegi gibi SuTİyelilere karşı olan sempatimize de halel gelmiyecektir.. Şimdi. hükumetimizin Suriyeye karşı tuttuğu haldmane ve muslihane hareket tarzile bir de bundan bir müddet evvel, yani Almanyanın Suriye üzerinden Iraka yardnn veya Filistjne taarruz plânlan mevcnd larzolunduğu sıralarda, Türk ordusunun Suriyeyi derhal işgal eylemesini Iüzumlu gören bir fikir ve favsiyeyi hatırlayarak düşünüyorum: Ya biz, hakikaten. o vakit aykın ve hatalı bir rol oynamış olsa idik. şimdi ne netice hasıl oİHrdu?! Hayu, bizim Suriyeye karfi. ne e ramanld ve ne de sonraki hareket tarzımız bu olamazdı. Bizim Suriye hâdiselcrtne karşı en mantıkî roliunüz, hükumetin bu hususta kendine seçtiği roldür ve bu rol ne kadar nazik ve tereddiidlü görünürse görünsün Başvekilin diei gibi «Suriyenin bizim için haiz clduğu ehemmiyet defişmiyecek» ve «Soriyelilere karşı olan sempatimize halel gelmiyecektir.» «Millî arazisi hiicuma korunma ekipleri uğramadığı müddelçe Türkiyenin harb dışında Dün Hipodromda umumî bir kalacağı yiiksek tarzda prova yaptılar leyW edümişlir» Lyon 7 (a.a.) Ofi: Le Temps gazetesi, başmakalesinde diyor ki: «Doktor Refîk Saydamm Büyiık Millet Meclisi huzurundaki beyanatı, Türkiyenin vaziyetini tam sıtette aydınlatmakadır. Bertoist Mechin'in Ankarada 'ransız menfaatleri için büyük ehem.ııyette bir vazife rfa etıniş olduğu şu dakikada Türkiyenin hattı hareketinde ve bilhassa Benoist Mechin'in vazifesi dolayısile Türkiyenin Fransaya gösterdiği dostluk tezahürlerine ve Fransız Turk muahedesinin mer'iyette buluncKığunun eyidine karşı dikkatli bulunmaklığımız Ankara pasif k tabiidir. Türk Başvekilinin sözlerinden, Ankara hükumetinin imzaladığı muhtelif muahedeler arasında hiç bir tezad bulunmadığı manası çıkmaktadır. Muayyen şeraitte Türkiyenin harbe müdaömer Rıza DOĞRUL halesini dü?ünenler, Türk zimamdarlarınm hakikî niyetlerini i>i bumemiş ve bu suretle bunlann siyasî hesablan yanlış çıkmışhr. Çünkü Türkiye, milU arazisi doğrndan doğruya hücuma uğramadığı takdirde, silâha sarılmamağa kat'î Ankara 7 (Telefonla) Münhal bulu surette azmetmiş bulunuyordu. Türk İngiUz muahedesi, Türk Rus nan Emniyet vmraffl müdürlüğüne Afyon Valisi Osman Sabri Adal, yerine de Da dostluk ve bitaraflık muahedesi, Türk hiliye Vekâleti Müsteşar muavini Şeük Alman dostluk muahedesi, bütün bu diplomatik vesikalar Türk emniyetinin Bİ'1ioğlu tayin edilmişlerdir. teşkil ettiği esas prensip bakımından Emniyet müşavirleri arasuıda Ankara 7 (Telefonla) Üçüncü umu nazan dikkate alınmalıdır. Her halde mî müfetüşlik emniyet müşaviri Yakub, şu cihet manidar ki Başvekil, Almanya dördüncü umumi müfettişlik emniyet ile olan paktm bundan böyle Ankara müşavirliğine, üçüncü umumî müfettiş hükumetinin daimî siyasetınin esaslı bir lik emniyet müşavir muEvini Zekeriyya unsurunu teşkil ettiğit» tebarüz ettirmiş ve Alman Sovyet anlaşmazlığı karTrakya umumî müfettişÜk emniyet müşısında Türkiye, derhal Berlin ve Mosşavir muavinliğine, Mudanya kazasl kovaya brtaraflıfını bfldirmiştir. kaymakamı Ramiz birind umumî müBu suretle harbin bütün hududları fettişlik emniyet müşavir muavinliğine, ikinci suuf polis müfettişlerinden Yu civarında hüküm surdüğü bir zamanda nus Vehbi dördüncü umumî müfettişlik dahi, Türkiye Cumhuriyetınin harb emniyet müşavir muavinliğine naklen dışmda kalmak azmi yüksek bir tarzda teyid edilmis bulunmaktadır.> tayin ohındular. Ankara 7 (Telefonla) Ankara pasif korunma teşkiiâtına mensub ekipler bugün saat 18 de Hipodromda toplan lılar. Dahiliye Vekili, Jandarma umum kumandanı. Hava müdsfaa umumî kumandanı ekipleri teftiş ettiler. Bu ekipler hava haber verme. polis ve yardımcı polis, gaz arama ve temizieme, itfaiye ve yardımcı itfaiye, enkaz kaldırma, cankurtarma, patlamıyan bombalan kaldırma ekiplerile paraşütçü'ere karşı müdafaa ekipleridir. Sayılan (2000) i bulrnaktadır. Ekipler Hipodromda umumî bir prova yapmışlardır. Provalara paraşütçülere karşı müdafaa işinde çalışacak "'an Ankara beden terbiyesî mükellefleri de silâhlarile birlikte iştirak rtmişlerdir. Dün hemen bütün gün Cebelitarık müstahkem mevkii cuzütamları hava müdafaa manevraları yapmışlardır. Bir çok tayyare dağ üzerinde uçmuş ve O halde biz Suriyede. maBasız ve saatleree büyük çepta obüslerin infilâk maksadsız olduğu kadar zaten dejeneıe sesleri işitilmiştir. bile ohnuş, askerî harekâün sona ererek Bulgar tsveç ticaret orada toplann artık hir an evvel susnialannı ve Suriyeye siikun ve emniyetia anlaşması dönmesini candan isteriz. Bu sebeble de Sofya 7 (a.a.) Bulgaristan İsveç ile >eni çıkan mütareke ihtimal ve habcrlerinin doğru olmalannı temenni ederiz. bir ticaret anlaşması akdetmiştir. BulEsas itibarile, Ahnanlan çıkarmak garistan, tütun ihraç edecek ve Isveç maksadile Suriyeyi kendi kuvvetlcrinc buna karşılık çelik ve makina verecekve Hür Fransız askerlerine işgal ettrrmek tir. heves'ne (Kişen ingiUei'enin. Aimanlarnı bulunmadığı tahakknk eftfikten sonra, snun sebeblerinin başında, bilhassa de Suriye harb harekâtıtu devam ettirmektc Gaulle'rüterin fazla kan dökülmesini isne gibi siyasî ve askerî menfaatleri ola ttrnemeleri seHr. Fakat eğer İngiKzier bileceğini büemiyorum. harekâtm bidayetinde yazdığımız veçhile lalnız şu cihet vazıhtır ki, Ingil îrattan getireceUeri bilhassa zırUı ve terenin ve deGaulle'culerin Suriyede motörKi kuvvetlerle EbukemaMen doğharbe devam etmeleri kendileri ile ruca Tüdmür (Palmir) e, oradan da \lşi Fransası ve d»ha doğrusu bütün Hnms B7«rine yürüyerck bnrasusı alınış Fransa arasmda açılan uçurumu gittik ve bu suretle Şama renubdan taarruz ce derinleştirecek ve Fransuiarda ln ederken orayı şimalden de taryik etmek giliriere karşı uyanan kini gittikçe kö imkânTnı bahnuş »Isa idiler bittabi Surukleyrp arttıracaktır. Bunuh da ne İn riye harb hareketleri çoktan bitmiş ogilizler ve ne de h»tta de GauUe'cüler lurdn. İnjjilizlerin mukaddema. Ebakehesabma bir kazanc olabileceği tahmin malden Deyriw»r'a ve buradan Haleb üeçülemez. Bilâkis Almanlann eknıeğuıe zerine yürüdiikWri kezsfik TelKocekyağ sürmekte devam edilir. Vişi Fransa den demiryolu boyunca Halebe ilerle sına gelince, Suriyede zaten tecavftre dikleri hakkmda arasıra çıkan haberier uğramış bir vaziyette olduğu için onun yanlıştı. Hakikatte bu haroketler ancak bir müdafaa ve mukavemet harbine gi şimdi, yani bir ay sonra, ve Vişi kıt'ariçmesi tabiidir. Fakat esasen orada as lan haylı tedbir alış epeyce kuvvetienkerlikçe zayıf olduğu gibi Suriyedcki dikten sonra, yapılmaktadır. ordusunu ana vatandan ve Afrikadan Bu hususta geç kalınmasınm sebebi dc takviye etmek kolaylıklanna malik bu İnşilizlerin, Iraktaki halkm itinıad ololunmadığmdan onun bir mütareke tek namıyan tavnr ve bareketlerine bir tiırlü lifini iyi bir surette karsılayacağı aşı güvenemiyerek Traktan Filistine böyü kârdır. O halde bütün mesele böyle bir cek ve ehemmiyetli nrhh ve motörlü miitarekenm iki tarafca kabule şayan lcnvvetler getirememeleridir. Reşid Alf formülünü bıılmaktan ibaret kahr. Fil Geylânî ve taraftarlarmm kaçmalarına vaH anrak böyle bir mütareke Ingi rağmen Irakta halkın ve ordunun duIizterle Fransızlarm arasını düzeltebilir. rumu umumiyetle İngiliz aleyhtan kal Zaten Suriyedeki askerî harekât o de mıştır. Buna rağmen Reşid Âlirdn İnği rece müzminleşmiştir ki. saym başyazı üzler aleyhine yaptığı harekette mu cımızuı yazdıklan veçhile, «nerede ise vaffsk olamamasmuı sebebi onun şalısan şarkta başlayan muazzam Ahnan Rus hemen yalnız aşiretler tarafmdan tutU' muharebesi bitecek, fakat galiba Suriye larRk sehir halkiannm ve ordunun ek harbi hâlâ yerinde saymakta buluna seriyetinin itimad ve yardımına mazha cakhr.» bıılunmaması imiş. Suriye harekâünın bu kadar uzama, E. FELEK Gramer komisyonu dün topSandı Gramer metodunda inkılâb yapılması teküfi kabul edilmedi Ankara 7 (Telefonla) Gramer Komisyonu bugün Maarif Vekilimizin riyasetinde toplandı. Ahmed Cevad Emre, gramer metodunda bir inkılâb yapılması lâzım geldiğini ihsas etmiş, fakat Ragıb Özden. Ahmed Kudsî Teker, Peyami Safa, Hakkı Tarık Us cevab vererek akademik münakaşalara girişilmemesini. aırelî bir neticeye varılması için hemen çahşmağa haşlanmasmı teklif ettiler. Bu mütaleaya Maarif Vekili de iştirak ettı ve gramer terimlerinin esaslanm hazırlamak üzere bir komisyon teşkil olundu. Yarın sabahtan itibaren de okul gramerleıinin esaslarmı tespite taşlan ması kararlaştırıldı. Ankarada bekçiyi yaralayan maznun mahkum oldu Ankara 7 (Telefonla) Bir kaç ay evvel Dil. Tarih, Coğrafya Fakültesinin kapısına taarruz ettikten sonra Dikmen caddesine doğru kaçarken kendisine durmasmı ihtar eden mahalle bekçisi Murtazayı tabanca İle yaraîayan Sadeddinin davasına bugün Ağırceza mahkemesinde bakıldı. Maznun, müdafaasında bekçiyi öldürmek kasdile hareket etmediğini, sadece korkutmak maksadile havaya gelişi güzel ateş ettiğini, Murtazayı tessdüfen yaraladığını söyledi. Neticede nij»7nıınıın iki sene iki ay sekiz gün hapsine karar verildi. Yeni Emniyet Umum Müdürü Avustralya geniş mikyasta tayyareci hazırlayor Melbourne 7 (aj.) Hazırlanmış olan ptân mucibince Avustralyada talim gören pilotların adedi iki misline çıkmıştır. Avustralyada şimdi yalnız plânda derpiş edilen miktaıj^a değil bu miktardan çok fazla pilot bulunmaktadır. Hava Nazırı Mac Even bu hususta sarih malumat vermiştir. Diğer cihetten Avustralyanm müda faasma tahsis edilen kıt*alar takviye edilmektedir. Holanda, Finlandiyadaki mümessillerini geri çağrıyor Londra 7 (a.a.) Holanda hükumeti Finlandiyadaki siyasî mümessülerini geri çağırmışnr. Resmen beyan edildigine göre Holanda hükumeü Finlandiyada bir diplomatik heyet bulundurulmasmın Holandaha hiç bir fayda temin etmediğı kanaatine varmışür. H. E. ERKÎLET