CUMHURIYET 8 Temmuz 1941 Rusyayı tanıyalım Bugün Avrupamn şarkmda Almanya île Sovyet Rusya arasmda cereyan etmekte olan büyük harb, hiç şüphesiz dünya tarihinde bir dönüm noktası teşkil etmekte ve bu harbin neticesi, gerek İngiliz Alman harbine ve gerek dünyanın yarınki kuıuluşuna ve alacağı şekle çok büyük tesir yapacağında hıç şüphe edilemez. Bu sebebden bu devletleri yakından tanımaklığımız, bunların nüfusunu, istihsalini, iptidaî madde ve sanayiini, yani ıktısadî kudretini, bunların yayıhşını, devlet mekanzması ve istinad ettiği kavvetleri yakından bilmemiz icab ediyor. Almanya 2 seneye yakm bir zamandanberi harbettiğinden, bunun hakkında bir çok yazılar çıkmıştır. Halbuki Sovyetler İttihadı hakkındaki yazılar mahduddur. Bu sebebden burada Sovyetler İttihadı hakk:nda malumat vermeğe çalışacağız. Bugünkü " yazımızda Sovyetlerin ve Almanların resmî istatistiklerinden istifade ederek, Sovyetler İttihadmı teşkil eden ayrı ayrı vahdetleri, bunların nüfus ve arazi genişliklerini tetkik edelim. Arazi genişliği Hıbarile bugün dünyamn takriben aitıda birini teşkil eden Sovyetler İttihadı 17 sonkânun 1939 da yapılan tahrire gdre bu harbden evvel 11 cumhuriyetten müteşekkil olup, arazi genişliği 21.175.200 murabba kilometreye ve nüfusu da 170 milyon 200 bine baliğ oluyordu. Fakat 1939 eylul iptidasında Almanya ve müttefikler arasmda başlıyan harb, 1940 eylulüne kadar Sovyeller İttihadına 462.700 kilometre murabba genişliğinde arazi ve 23 milyon nüfus kazandırdı. Bu suretle memleketin arazisi 21.637.900 kilometre kareye ve nüfusu da 1939 iptidasında yapılan istatistikten itibaren vuku bulan tabii artışı hesaba katmazsak, 192.2 milyona çıktı. Fakat, Sovyetlerde tahrirden evvelki senelerin vasatî ve tabü artışı nazarı itibara alınacak olursa, bu memleketin bugünkü nüfusu 197 ile 200 milyon arasında olduğu tahmin edileb'lir. 1939 eylulünden 1940 eylulüne kadar Sovyetlerin genişlemesini şöyle tasnif edebiliriz: Eylul 1939 da Almanyamn Lehistanı mağlub etmesi üzerine Sovyetlerin Lehistandan işgal ettikleri arazi genişliği 202.000 kilometre kare olup, nüfusu 13.5 milyondur. Finlandiya harbinden sonra Sovyetler îttihadınm eline geçen arazi miktarı 44.400 kilometre karedir. Bu memleket { Şehir ve Memleket Haberleri j Sovyetler İttihadmı teşkil eden milletler Yazan: Cökğöl len işgal edilen arazmin hakikî nüfus miktarını tahminî de olsa kestirmek güçtür, zira her ne kadar Rus Fin lıarbinden evvel bu arazide takriben yarım milyon kadar nüfus otumyor idi ise de, harb bitince bu mıatakaların bir komünist ülkesi olan Sovyetlere geçeceği anlaşıhnca, halk kütle halinde, evini, barkını terkederek, derhal buradan kaçtığından, Sovyetlere buralarda ne kadar ahali kaldığı kat'iyyetle kestirilemez. Rumanyadan işgal edilen Besarabya ve Bukovinanm genişliği 50.400 kilometre kare olup, nüfusu takriben 3 milyon 700 bindir. Nihayet Sovyetlerin işgal ettiği Baltık devletleri geliyor ki, bunlardan Estonya cumhuriyetinin genişliği 47.500 kilometre kare o'ııp nüfusu 1 milyon 100 bin; Letonya (Latviya) nın genişliği 65.800 kilometre ksre, nüfusu 2 milyon ve nihayet Litvanyamn genişliği 52.800 kilometre murabbaı ve nüfusu da 2 milyon 400 bindir. Bu rakamlardan anlaşılıyor ki, Alman İngiliz harbinden istifade ederek, Sovyetlerin işgal ettikleri arazinin genişliği 1914 18 harbinden sonraki Almanya genişliği kadardır. Çünkü Avusturya ilhak edılmeden Almanyamn işgal ettiği saha ancak 470.714 kilometre kare olduğu halde Sovyetlerin işgal ettiği arazi 462.700 kilometre karedir. İşgal edilen bu arazinin yüzde 43.7 si ve nüfusun da yüzde 60 ı eski Polonya devletinden, mütebaki kısmı ise diğer beş devletten zapted>lmişt:r. Bu harbden evvel yani 1939 iptidasında Sovyet Rusya 11 müttefik cumhuriyetten müteşekkil di. Bu harb esnasında işgal edilen memleketlerden de 5 cumhuriyet teşkil ederek Sovyet Rusyayı kuran cumhuriyetlerin sayısı 16 ya çıkmış oldu. Bu cumhuriyetler şunlardır: 1) Büyük Rus Sovyet Sosyalist federasyonu cumhuriyeti, ki bunun nüfusu 108.8 milyona çıkıyor; 2) Ukrayna cumhuriyeti 40.3 milyon; 3) Beyaz Rusya cumhuriyeti 10.6 milyon; 4) Gürcistan cumhuriyeti 3.5 milyon; 5; Azerbaycan cumhuriyeti 3.2 milyon; 6) Ermenistan cumhuriyeti 1.3 milyon; 7) Türkmenistan (Tdrkistanda) cumhuriyeti 1.200 milyon; 8) Özbekistan cumhuriyeti (Türkistanda) 6.3 milyon; 9) Kazah Türk cumhuriyeti (Şimalî Türkistanda) 6.1 milyon;; 10) Tacikistan cumhuriyeti (Türkistanda) 1.5 milyon; 11) Kırgızistan cumhuriyeti (Türkistanda) 1.5 milyon. Bunlara ilâveten yukarıda kaydettiği miz beş yeni cumhuriyet teşekkül etmiştir ki, onlar da şunlardır: 12) Fin Kareliya cumhuriyeti; 13) Estonya cumlıuriyeti; 14) Letonya cumhuriyeti; 15) Latviya cumhuriye+i; 16) Moldavya (Besarabyada) cumhuriyeti. Sovyetlerin nüfusu milUyet itibarile tasnif edilecek olursa, bir takım müşkülâtla karşılaşmak lâzımgelir. Komünistlik beynelmilelc: bir doktrin olduğu için, milliyet mefhumunu ortadan kaldırmak için, hiç bir şey esirgememiştir: Bir taraftan Kusyada yaşayan milletlerin ayn ayrı kabilelerinin ufacık bir şive farkını bile eie alarak, buna müstakil ve ayrı bir millet imiş gibi, ayı: bir ansiklopedi, ilk zaman'aıda avrı bir alfabe, ayrı bir tarih yazmağa çalışılıyordu. (Bilâhare Rusya Türklerinin hepsine «oktober inkılâbı alfabesi> ni, yani Rus alfabesini kîbul ettlrmişler). Diğer tarftan muhtelıf maksadlarla bir ülkede bir milletin toplu bir arada oturmasına mâni olmik için, ora halkının bir kısmmı başka bir ülkeye nakledıyor, onların verine de Rus yerleştiriliyordu. (Meselâ cenubî Ukraynada, yerli halka panıuk ziraati öğretmek için, Türkistandan yerli Türklejı oraya nakletmek, ve Dunlarm yeılerine Rus ve Ukraynah yerleştırmek gibi). İşte 23 senedenberi devam eden bu beynelmilelleştirme siyaseti neticesınde, bugün Sovyetlerdeki mılliyetlerın nakikî nispetlerinı tespit etmek oldukça güçleşmiştir. Şimdiye kadar asimile olmamışların miktarlarını Sovyetlerin 1933 iptidasında yaptıkları istatistiklerden alalım. Bugün Sovyetierde miktarı 1 rr.ılyondan fazla 19 milliyet yaşamaktadır. Bunların başmda Rus milleti gelijor ki, bunun miktan 100 milyona yakındır. Bu harbden evvel Rus milletinin umum Sovyetler İttihadının nüfusuna nispetle yüzde 58 1 bulunuyordu. Fakaı bu harb esnasmda yeni zapteıKlen üikelerdeki 23 ınilyonun ilhakı 'le, bu nispet yüzde 51.7 ye düştü. Ikinri sırada Ukraynalılar geliyor ki, bunların miktarı harbden evvel 28 1 oldupu halde, şimdi Lehistamn Ukraynahlarla meskun olan kısmının ilhakı ile bu miktar 35.6 milyona çıkmıştır ki. buımnla umum Sovyetler İttihadının vüzde 18.4 ünü teşkil ediyor demektir. Basra Haydarpaşa yolu ticarî nakliyata açıldı Memleketimize getirilmek üzere Basrada beklemekte olan mallar yola çıkarıldı Şehrimizdeki alâkadar makamlara :elen malümata göre Basra Haydarpaşa yolu açılmış, bir müddettenberi Basrada beklemekte olan Ziraat Vekâetine aid ziraat makineleri ve traktörer yola çıkarılmıştır. Basrada bulunan e memleketimize aid ziraat malları da >u günlerde yola çıkarılmış olacaktır. Basra yolunun acılışı piyasada ehemmiyetle telâkki edılmektedır. Çünkü Av upa kara münakalâtı tamamen temin dılinciye kadar Basra yolu Uzakşark, Hindistan ve hatta Amerika için en ein yoldur. lerin tevzii ve ithalât imkânlannm kolaylaştınlıp yeni esaslara bağlanması hakkındaki talimat üzerine ithalât birliklerinde faaliyete geçümiştir. Bilhassa manıfatura, iplık, deri ve kâğıd ithalâtı üzerinde akreditifler açılmıştır. [HEM NALINA MIHINA! Müttefik İngiltereden istediğimiz ve bekledığimiz efah vapuru torpillenip battıktan sonra, İngiliz kaynakları hiçbir İngiliz ve müttefik denizaltıstnın, facia günü, Mersinle Kıbrıs arasmdaki sularda bulunmadığına dair teminat verdiler ve geminin, bir Mihver denizaltısı tarafından torpillendiğini iddia ettiler. Bir müddet sonra Almanya da, bir tebliğ neşrederek yapılan tahkikat neticesinde, bu Türk şilepini, Mihver denizaltılannm batırmadığmı bildirdi ve İngilizlerin facianın hemen akibinde, alelâcele teminat vermelerini, bu torpülenıenin onlar tarafından yapılmış olduğuna delil gösterdi; çünkü, hiç bir denizalU gemisinden bu kadar çabuk rapor alınamıyacağı iddiasını ileri sürdü. Refahı Almanlar batırmamıştır; çünkü, Akdenizde Alman denizaltısı buhınduğuna dair şimdiye kadar, resmî vo gayriresmî hiçbir haber alınmamısör. İngilizler, biz ve müttefıklerimiz bahrtnadık, diyorlar; İtalja adına da Almanlar, Refahın Mihver gemileri Urafından torpillenmediğini söjlüyorlar. O halde bu cinayeti kim işledi? Akdenizin, bu köşesinde, denizalü gemisi bulunması ihtimali olan bir devlet de, Fransadır. Vişi henüz sesini çıkamıadı; fakat Visi denizaltılarının bütün fenerlerini yakmış, milliyetini gösteren işaretleri iyice ayduılatmış olan bu gemi>i yanlışhkla batırmalarına imkân yoktur; kasden baürmalarında ise bir menfaatleri olabileceğini havsalamız almıyor. Bununla beraber, Amiral Darlan'ın yahud General Dentz'in de bu cinayeti, kendi denizalülannın vapmadığını resmen sbylemeleri lâzımdır. Buna itizar ediyoruz. % Amerika ve Japonyadan memlejEetl mize müte^eccıhen yeni manıfatura partileri yola çıkmıştır. Yeniden 100 sandık çay gelmek üzeredir. Bağdadda bulunan 500 sandığın da gelmesi bek lenmektedir. Peynir fiatları niçin Tramvay biletcisini yaralıyan çocuk yükseliyor? Fiat Murakabe Ko 13 yaşındaki maznun misyonu tüccarlar tramvaydan indirildan izahat aldı mesine kızmış! Bağdad ticaret ataşemiz Kalay ihtikârından maznun tüccar Dünkü tnuhakemede Marko Pardonun tecziye edilmesi istendi Evvelce nişadır ihtikârından iki sene 6Ûrgüne ve beş yüz Itra agır para cezasına mahkum olan tacir Marko Pardonun kalay ihtikârından muhakeme sine, İstanbul İkinci Asliye Ceza mahkemesinde dün mevkufen devam edil miştir. Müddeiumumî Pethi Sezai; esastan mütaleasını söyleyerek, Marko Pardonun ikinci bir elden alırn satım yaptığını göz önünde tutması lâzım geldiği halde, buna rağmen fiat arttırdığını, kilosunu 420 kuruştan satın aldığı kalayı 450 den satmak suretile 100 kiloda 30 lira haksız menfaat temin ettiğini ileri sünnüştür. Bu arada, Marko Pardonun nişadır ihtikârından mehkumiyeti Temyiz Üçüncü Ceza dairesince tasdik olunduktan sonra kalay ihtikân yapmasının da, hak kında şiddet sebebi sayılması lüzumuna işaretle, Millî Korunma Kanununa muhalif hareketten cezalandınlmasını is. temiştir. Maznun müdafaasında «eğer faturada İkinci el vaziyeti yazılı olsaydı ve ben külliyetli kalay alsaydım, artık hiç bir zam yapamazdım: Mademki ortada böyle bir şey yok, şu halde benim yap Hayatı dedim olduğu gibi kabul tığım az bir zam, ihtikâr değildir» demiştir. Muhakemenin devamı, karar bil etmek lâzım Rami! Çok şeyler var ki, bizim irademiz haricinde doğarlar. Başdlrilmek üzere kalmıştır. ka noktalardan kopar, talihimizin yıldızına çarparlar. Bu kadar teessüre lüzum yok... O, seni seve seve öldü. Üstüne bu kadar dolu bir yürekle titrediğin Büyükderede Kefeli köyünde Bağlar sevgilin, ya seni terketseydi, seni yarı yolunda 20 numarada oturan Kıbnslı yollarda bırakıp başkalarına gitseydi ne Abdullah oğlu Ahmed. civarda oturan yapardm?. Şimdi ise bahtiyarsm. EminHasan kızı Patmanın başına, araların sin ki, o, kalbi senin için çarça çarpa dakl kavga sırasında, odunla vurmuştur. olmüştür.. Başından yaralanan kadın Beyoğlu hsDostum; alnmdaki teri sildi: tanesine kaldınlmış, Ahmed yakalan Of, dedi, facialara ne büyük teselmıştır. liler bulabiliyoruz. Zaten böyle olmasayif Topanede Kadirler yokuşunda otudı, biz iki ayak üstüne kalkamaz, elleran ve Kara Mustafapaşada dökmecirimizle beraber yererde sürünürdük. lik eden Mehmed. Galatada KemeraltınRami birdenbire başını öbür tarafa daki evinde tanıstığı Ahmed kızı Şerifeçevirdi ve sarardı: yi, aralarında çıkan bir meseleden do Of dedi mevsimi gelmiş ha? layı bıçakla sol koltuğu altından yaraŞaşırdım ve sordum: lamıştır.. Yaralı. Beyoğlu Belediye has Ne mevsimi Rami?. tanesine gönderilmiştir. Mehmed, yakaRami, adımlarını açti ve inler gibi celanmıştır. vab verdi: •r Şehreminide tramvay durak yerinde f Kiraz mevsimi... Kiraz mevsimi... bir kavga ve yaralama olmustur.. O ciHayretim büsbütün arttı. Demek ki, varda oturan Şevket oğlu Ahmed. Muzaffer isminde birisile konusurken kav dostumun hayatmda bir kiraz mevsiminga etmistir. Bu aralık Muzafferin ar den veya klrazdan doğan bir hâdise varkadaşı Selim. elindeki su dolu birda&ı dı.. Biraz sonra bir kahvehanede idik. SiAhmedin ytizüne fırlatmısrır. Ahmed yüzünden yaralanmıştır. Tedavi ve tah garalarımızı yaktık. Rami, gözleri sigara sının teşkil ettiği duman halkalarına kikat baslamıstır. + Besiktasta Yenimahallede oturan dalmış olarak anlatmağa başladı: Onu, bir kiraz mevsimi kaybettim. Mardirosun oğlu 12 yaşında Piric. evin taracasından düsmüstür. Parmaklık ke Bir seyahate çıkmıştım. Şöyle böyle. bir nannda oynarken kazaen düsen eocıık ay kadar Sivrihisarda, bir ay kadar Aftaraflannda vücudünün mııhteüf verlerinden vara yon. Eskişehir, Kütahya lanmıstır. Şisli Çoeıık hastanesine kal kaldım.. Sık sık muhabere ediyorduk. Birdenbire mektub kesildi. İşim, ayrılmakhğıSıtma ile mücadele ma mâni teşkil ediyordu. Bir hafta, buhSıhhat Müdürlüğü. sıtma olan kaza ran içinde kıvrandım. Sonra, bizim İrlarda mücadele için yeni bir proğram fana telgraf çektim. hazırlamıştır. Bilhassa musab fazla İrfanın cevabı tuhaftı: olan yerlerde sürfelerin öldürülmesi Merak edilecek birşey yok? Jçin faaliyete gecilecektır. Mücadele işDiyordu. Belki.. Fakat niçin karım iki lerine sarfedilmek üzere beş bın lira ay telgrafıma cevab vermemişti. Daha bir rünuştır. hafta kadar kaldım.. Bağdad ticaret ataşemiz Baha Bağdaddan şehrimize gelmiş, mmtaka ticaet müdürlüğü ve ticaret ofısi ile Basra üzerinden transit ticaret isleri üzerinde göruşmeler yapmış ve akşam Ankaraya Fiat Murakabe Komisyonu dün topSovyetler İttihadının üçüncü Islav hareket etmiştir. lanarak kaşar ve beyaz peynir fiatlarındevleti Beyaz Rusya (Riteııya) dır ki, Bağdad ticaret ataşemiz Ortaşark ile daki yukselışin sebeblerini tetkik et bu milletin miktan evvelce 5.3 tmlyon :icarî münasebetlerımizin tanzimi için miştir. Bu meyanda toptancı peynir taolduğu halde Polonyanın ilhakı ile o :ran, Efganistan ve Hindistana gidecek cirlennden izahat *ahnmıştır. radan ilâve edilen 3 milyon Rutenlerle, ir. Toptancı tacirler, bu sene istihsal miktar 8.3 milyona ç.kmıştır. Rutenler Ticaret Vekâleti tarafından akreditif mmtakalannda gerek kaşar. gerek beyaz Sovyetler İttihadı n ıfusunun yüzde 4.3 peynirlerin' az oldugunu, sütün pahalı ünü teşkil eder. bulımduğunu, teneke bulunmadığını, Bu rakamlardan görüliiyor ki, Rus, ADLİYEDE mayanın pahalılaştığını. nakliyat müşUkraynah ve Rutenlerden ıbaret olan külâtım öne sürerek maliyetin yüzde 30Slavlann umum nispeti yüzde 74.4 tür. 40 nispetinde yükseldiğini söylemişlerdir. Kendisine memur süsü Sovyetlerde bugü'i museviierin mikKomisyon bu iddialann bir taraftan vermiş tarı 4.6 milyon ve nispeti yüzde 2.4 tür. pivasa ve istihsal merkezlerinden tah Sovyetlerde 1.3 milyon kadar Alman da Karagümrükte oturan Mehmed adlı kikini. diğer taraftan da perşembe günü vardır ki, bu yüzde 0.7 nispetindedir. bir genc, kendisine memur süsü verdiği Slavlardan sonra en kalabalık olan iddiasile yakalanmıştır. İstanbul Seki Komisyona perakendecilerin çagınlmaTürk milletleri geliyor ki, bunların ha zinci Asliye Ceza mahkemesi. Mehme sıru münasib görmüştür. kikî miktarı istatistiklerde tasrih edil din üç ay müddetle hapsine karar verAdliveye verilenler miyor ise de, bir araya toplandığı tak miş. yaşı kücük olduğundan cezasını Fiat Murakabe bürosu, yapılan bir ihdirde 32 milyon kadar ve nispeti de iki buçuk aya indirmiştir. bar üzerine Edirnekapı civarında bir yüzde 16.7 olduğu anlaşılır. evde araştırma yaptırmış ve beyanna Gelecek yazılarımızda Sovyetler İttiHırsız hizmetçiç mesi verilmemiş bir tona yakın tel bu hadını teşkil eden müttefik cumhuriyetTaksimde doktor Safaeddinin yanında leri ayrı ayrı tetkik etmeğe çalışacalunmuştur. hizmetçi olarak çahşan Fetiye ismindeki cağız. Ev sahibi bunları kendi bahçesinde kız, doktorun 1700 lirasım aşırdığı idGökgöl diasile adliyeye getirilmistir. Sultanah kullanacagını söylemiş ise de bir tarafmed Birinci Sulh Ceza mahkemesi. Fe tan beyannamesinin verilmemiş olması, tiyeyi sorguya çekmiş ve hakknda tev bir taraftan da fahiş fiatla satmak istekif müzekkeresi kesmiştir. diğinin ihbar edilmesi dolayısile AdliyeMÜTEFERRtK ye verilmişür. Dün de on kuruşluk teli iptidaî çivi Asker ailelerine yardım şekli haline getirerek 70 kuruşa satmak suçile Asker ailelerine yapılacak yardım üç kişi, kok kümürü ihtikârından bir hakkında belediye yeni bir proje ha kişi ve karpit ihtikârından da diğer bir zırlamaktadır. Yapılan hesablara göre. kişi müddeiumumiliğe verilmiştir. temmuz ve ağustos aylannda yardım karşıhğı olarak 450 bin liranm temini iktıza etmektedir. Evvelce nakil vasıtalarına zam için verilen karar üzerine tramvay idaresinden 200 bin lira avans Birinci parti kahve tevziatı bitmiştir. Belediye kooperatifine verilen kahve alınmıştı. Bu karar tatbik edilmediğinmemurlann ihtiyacını karşılamadığın den idare parayı geri istemiştir. Kahve tevziatı sona erdi Kurtuluşta Şahin sokağında 18 numaralı apartımanda oturan Nurinln 13 ya şmdaki oğlu Kemal, bir tramvay biletcisini sustah çakı ile yaralamıştır. Tahkikata göre, Kemal, Kurtuluş hattına işleyen 67 numaralı tramvay arabasına. araba seyrüsefer halinde iken binmiştir. Biletçi 512 numaralı Âdil. bu sebeble hiddetlenmiş, Kemali itmiştir. Ayni zamanda tekme savurarak arabadan indirmiştir. Kemal, bu muameleden dolayı biletçlye içerlemlş, Âdllin pay Geminin battığı yerin derinliği deniz dostan sonra yolunu beklemiştir. Âdil, işiriden evine dönerken, Kemal, Barut haritalarında gösterilmiştir. Eğer burası hane köşesinde birdenbire karşısma çık dalgıcların inebileceği derinlikte ise bir mış ve elindeki sustah çakıyı Âdilin sağ Türk tahlisiye gemisinin, facia mahallinde, atılan torpidonun parçalannı bulmemesi üstüne saplamıştn*. Kemal yakalanmış, Âdil de Şişli Ço mak üzere araştırnıalar yapması, cinayecuk hastanesine yatırılmıştır. 13 yaşında ti işliyenin hüviyet ve milliyetini bulolan Kemalin, yaptığı işin mahiyetini, mak için, belki faydalı olabilir. Gerçi mes"uliyetini ve neticesini idrak edebi torpilin parçalannı bulmak bir mesele lecek derecede farik ve mümeyyiz oldu olduğu gibi böyle bir kahpeliği yapmak ğu, yapılan muayenesinde anlaşılmıştır. tasmim ve taammüdündc bulunanın, haKemal, biletçinin yolunu beklemediğini, sım tarafa aid torpidolar bulması ve kulonun kendisine karşı fena muamele et lanması da imkânsız değildir. mesinden hiddetlenerek aradaki münaFacia yerinde denizin derinliği araştırkaşada elindeki çakı ile mukabele etti malara müsaidse ve eğer hükumetimi* ğini söylemistir. Kemal. adliyeye veril buna lüzum görürse bir Türk tahlisiye miştir. Tahkikat ve takibat icrasına ge gemisinin orada çalışmasma, hak ve hacilmiştir. kikat adına, bütün muharib devletlerin razı olmaları ve bize yardım etmeleri SEHtR 1SLER1 icab eder. Kahve alamıyanlar ikinci partiyi bekleyecekler f dan bir kısım memurlâra kahve verilememiştir. Diger taraftan mahallelerde de bir çok evler unutularak numaralı kâğıd dağıtılmamıştır. Bu suretle kahve alamıyan memur ve ev sahiblerinin mecmuu 50 bini bulmaktadır. Herkesin kahve alabilmesi için ikinci partinin tevzii başka tarzda yapılacaktır. Tevzi şeklini kararlaştınnak üzere dün vilâyette bir toplantı yapılmıştır. Bu toplantıda Ofisin elinde bulunan fazla kahvenin de şehrin ihtiyacma tahsis1 tetkik edilmiştir. Bundan başka. kavrulmuş çekirdek kahve tevzii için bir teklif yapılmıştır. Ticaret Vekâleti müsaade ettiği takdirde bundan sonraki tevziat bu suretle yapılacaktır. Belediye cezaları Edirnekapı Cihangir hattına işleyen 3140 plâka numaralı otobüse istiab haddinden ziyade yolcu almmıştır. Vaziyet görülerek. zabıt hazırlanmıştır. Zabıt varakası. cezanm şiddetlendirilmesi için belediye reisliğine gönderilmiştir. 10 hamal, sırtta yük taşırken yakalanmış, kendilerinden peşin olarak birer lira para cezası alınmıştır. 5 yolcu da seyrüsefer halindeki tramvaydan atlarken ele geçerek cezalandınlmıştır. 1KT1SAD Çivi ve çimento tevziatı Vilâyet emrine verilen 13 ton çivi ve çimentonun tevziine başlanmıştır. Hususî şahıslar, ihtiyaçlannı kaza Heyeti fenniyelerine tespit ettirdikten sonra, çivi ve çimento alabileceklerdir. «İkdam» kapatıldı tkdam refikimiz bu günden itibaren Heyeti Vekıle kararüe muvakkaten tatil edilmiştir. KUçük hikâye Zabıta vak'aları Rabiaya kiraz tı. Anladım ki, kanm, Rabia o odada yatıyor. Koluma girmek istedi, mâni oldum: Söyle doktor dedim karım bu odada değil mi? Doktor birdenbire ciddileşti. Halbuki en yakm dostlarımdandı. Bu sırada kapı açıldı ve diğer bir doktor gözüktü. O da beni tanıyordu. Bu defa ona doğru yüriidüm.. Yalvannm, söyleyin, karımın nesi var? Nihayet koluma girdiler: Mutedil ol!. Teşhiste henüz ihtilâfımız var. Fakat kurtarmağa çahşacağız. Kurtarmak mı?. Demek kı karım, bir tehlike, bir dlüm tehilkesi içinde yuvarlamyordu. Sert bir hareket yaptım. Onlar da ayni şekilde mukabele ettiler: Burada dediler hastane nizam ve kanunları hâkimdir.. Hakları vardı. Sonra yalvarmağa başladun. Teminat verdiın: Beni yanına bırakm.. Hiç konuşmıyacağım onunla... Yüzünü göreyim kâfi.. Muvafakat ettiler ve girdim. Köşede yatıyordu. Kendinden geçmiş gibiydi.. Fakat ben girdikten bir dakika sonra kımıldadı ve gözlerini hafifçe açtı: Rami dedi Raminin kokusu var.. Geldi mi kocam? Karyolasmın dibine diz çöktüm. Gözleri daha büyümüştü. Zaten boyu kısaca İdi. Şimdi daha küçülmüş gibiydi.. Yüzüme bakmak istiyor, gözkapaklarmı sık sık kapayıp açıyor ve sanki gözlerinde beliren bazı bulutları dağıtmağa çalışıyordu. Ellerini öptüm, kokladım.. Sanki gözlerini kaybetmekte olan bir âma gibi, ellerile saçlarımı oksayor: Rami! diyordu sen geldin ha!.. Yazan: Orhan Rahmi Gökçe Ve sonra sür'atle döndüm. Eve nasıl gittiğimi anlatamam. Kayınvalidem beni görünce şaşırdı. İyi bir kadındı o.. Kızmı nekadar sevdiğimi biliyordu. Birşey söylemek, bir yalan uydurmak için tereddüd ettiğini anladım. Dikkatim ve hassasiyetim; karşımda en küçük bir şey yapılmasma imkân vermiyecek kadar kuvvetli idi. Rabia nerede?. Söyleyin, çabuk! Diye bağırdım.. Şey' diye kekeledi şey.. hastalandı da. Hastalandı mı? Nerede yatıyor? Kayınvalidem birdenbire boşandı ve dizlerinin üzerine düşerek ağlamağa başladı: ( ) hastanesinde.. Niçin bana haber vermediniz? Bırakmadı yavrucuğum. Rami üzülmesin, belki iyi olurum. dedi. Evden ( her sokak başında İstikamet değiştirebilen bir kurşun gibi fırladım.. Biraz sonra hastanenin merdivenlerini dörder dörder çıkıyordum. İlk karşılaştığım hemşireye: KaMm nerede, Rabia nerede? Diye bağırdım. Karınız mı, Rabia mı, o da kim a beyim? Of. ne hale girmişim düşünün. Aptal dedim Rabianın, benim karım olduğunu bilmiyor musun? Ve. ilâc kokan, derin hasta iniltilerinin çırpındığı koridorlardan bir soğuk rüzgâr gibi geçtim. Bir noktada, bir kapı açıldı. Dost bir doktorla karşılaştım. Beni görünce, irkildi.. geriye çekilmek istedi, fakat karşısına dikildim: Doktor, karım nerede? Doktor kapıyı kapayarak dışanya çık Bu meselede, müttefikimiz İngiltereye Beyazıd meydanı ile Koska caddesinin düşen bir vazife de vardır. Mihver protanzimi ve tretuvar inşası işi dün da pagandası, İngilizlerin Refah vapurumı, imî encümen tarafından 30 bin liraya İngilterede yapılan Türk denizaltüanm vermemek için batırdıklarını iddia ediihale edilmiştir. yor. Biz, merd ve centilmen müttefiklerimizin böyle bir döneklik yapacaklarım asla kabul etmiyoruz. İngilizler, büyük thtiyaclan olduğunu söyliyerek denizaltılann kendilerine verilmesini Türkiyeden istiyebilirlerdi. Bu dürüst yol dururken onlann mürettebatmı, Kıbns sulannda batırmak gibi bir cinayeti işliyecekleri tasavvur edilemez. İngiltere, böyle bir iddiayı kolayca sıfıra indirecek bir mevkidedir. Bu gemiIerin mukavelesinde, İstanbulda teslim edilmeleri kabul edilmişti. İngilizler, mürettebat ihtiyacı yüzünden riayet edemedikleri bu şartı yerine getirmek suretile düşmanları tarafından ileri sürülen feci ithamı filen reddetmiş olurlar. Gerçi, bütün İngiliz denizcileri, şimdi vatan hizmetinde, harbctmekle meşguldür; onun için dört denizaltısmı Ümidburnu yolile Türkiyeye getirecek mürettebatı vazifelerinden ayırmağı pek istemezler. Fakat, vaziyet, İngiliz amiralhğını bu fedakârlığı yapmağa davet ediyor. Düsünmeli ki hem çok ağır bir itham reddedilecek, hem de müttefik Türkiyenin şükranı kazaıulacaktır. Bunlar, küçük ve ehemmiyetsiz addedilebilecek Çankırı (Hususî) Çankırı Halkevinde açılmış olan biçki ve dikiş yurdun kazanclar değildir; bilâkis! dan bu sene mezun olanlara diplomaları verilmiştir. Gönderdiğim resim, mezun İngiliz amirallığının denizaltılarımızi, talebeyi bir arada göstermektedir. bize İstanbulda teslim etmek güçlüğünü iktiham etmesini istiyor ve bekliyoruz. öyle mi?. Fakat ah nasıl anlatayım? Bekçi dinlemedi, karkola geldik.. Komiser başka bir tahkikatla meşguldü. Ona doğru atüdım: Komiser bey, yalvarurım.. Kıyafetime bakın, ben hırsız olabilir miyim? MAARÎFTE Bir dakika beni dinleyin.. Fakat üzülme!. İyi olacağım... Bilsen ne Muallim mekteblerine Komiser: istiyordum... Sus! diye bağırdı bazan büyük alınacak talebe Ne istiyordun Rabia?. hırsizlar, sizin gibi çok temiz ve kibar Bir çift kiraz... Bu sene de muallim mekteblerine paYerimden fırladım. Doktorlardan biri giyinen sahte insanlardan çıkar.. Patlı rasız talebe almmasına karar verilmişyor musun, bir cinayet tahkikatı yapıbeni takib etti. Koridorda: tir. Maarif Vekâleti, bu hususta göa yorum. Olamaz dedi müsaade edemeyiz. önünde tutulması icab eden esaslan Ve, cevab vermekliğime imkân bırak tespit ederek alâkadarlara tebliğ et Hiç, hiçbir şey verilemez hastaya. madan beni dar bir hücreye soktular miştir. Fakat doktor, iki tane kiraz.. Hastanm isteği dtgil. tıbbın emri ve ceblerimdeki kirazları aldılar. AraMuallim mektebine girmek isteyenler yerine gelir. Biz ona hiç bir şey verme dan iki saat geçti. Artık sabah oluyor mezun olduklan veya kayıdlı bulun mekle mükellefiz. Amma, buna rağmen.. du. Nihayet beni çağırdılar. Çıldırmak duklan mekteblere müracaat edeceklerNihayet, bana da hastanede bir oda derecesine gelmiştim. Zavallı Rabia, o dir. Muallim meclisleri 11 ağustosta verdiler. Günde bir deia, o da uzaktan rada kiraz bekliyordu. Hâdiseyi anlat toplanarak müracaat eden talebenin vatun. Yüzüme müstehziyane bakıyor ve ziyetini tetkik edecek, seçilen namzedRabiayı görebiliyordum. Bir akşam, hakikatı kavradım. Ra hafif tertib gülümsüyor'ardı. Genc bir lerin belgeleri 15 ağustos akşamı Vekâlete gönderilecektir. biayı kaybediyordum. Kapıda dinliyor komiser muavini: dum. Zavallı kancığım; Hele hele dedi bunları bırakalım. Beynimde kurdlar oynayor!. diye Siz galiba kleptomaniye tutulmuşsunuz. inliyordu Neredeyse başım çatlayacak.. Çünkü cebinde parası bulunan bir aOh, artık hiç bir şey görmüyörum. Rami dam, bunu başka türlü yapamaz. nerede.. Rami!.. Nihayet ısrarımla polis müdürüne teKapıyı açacak oldum; kilidliydi.. Bir lefonu açtılar ve kendimi tanıtarak vaMuğla 7 (a.a.) Dün öğleden sonrE ses işitir gibi oldum: ziyetimi anlattım. burada ikisi hafif ve biri şiddetli olmab Kiraz istemıştim ondan.. Oh dedi çok fena olmuş. Zavallı üzere üç yer sarsıntısı olmustur. Hasa: Biraz sonra caddede bir deli gibi, ma dostum, çok acıdım sana'. Karakola bir joktur. navlar istikametinde koşuyordum. Fakat adres bırak da koş hastaneye... tam geceyarısı... Aman Allahım, hepsi Kirazlan aldım ve hastanenin yolunu de kapalı.. Bir çift kiraza, elli lira, yüz tuttum.. Fakat bu defa da yürüyemiyor, lira vermeğe hazırdım. Nihayet, kepenkNüshası 5 kurustur. leri sakat bir dükkânm önünde durdum. koşamıyordum. Ya bir bekçi tarafırfdan daha yakalanırsam!.. Türkıve Haric İğreti duran bir kapağı şöyle ittim, açıicin için Hastane koridorunda doktorlardan bihverdi.. Yere meyvalar düştü. Karan1400 Kr. 2700 Kr, Senelik lıkta elimi uzattım. Kiraz vardı. Sevinci rine rasgeldim. Deli gibi, avuclarımdaki Alb avlık 750 > 1450 > mi anlatamam.. Ceblerimi doldurdum ve kirazları gösterdim. Yüzüme merhametle Üc avhk 400 » 800 > doğruldum. Tam bu sırada, omzumda bakh: Bir avhk 150 > Yoktur. kuvvetli bir elin pençesini duydum: Bitti dedi artık kirazları başka Herife bak! Kıyafetinden utanmıyor larına verebilirsiniz.. da meyva çalıyor. Yürü karakola!.. Rabiaya kiraz, bir çift kiraz vereme Gazetemize eönderilen evrak ve vazılar Bu, çarşı bekçisi idi. miştim. O zamandanberi, artık ki'aza neşredilsin edilmesin iade cdilmez ve Karakola mı?.. Ben ha!.. Ben hırsızım düsmanıın, kiraz istemiyorum. 1 siyaından mes'uüyet kabui olunmaz. Beyazıd meydanının tanzimi Çankırı biçki yurdunun mezunları j Muğlada gene zelıeleler oldu CUMHURİYET Abone şeraîti