CUMHURÎYCT 12 Mayk İ94T Dünkü millı küme maçlarında Beşiktaş Galatasarayı 3 2Fenerbahçe de İstanbulsporu 3 2 mağlub ettiler Millî kiimenln ehemmiyeti büyük tnaçlanndan ikisi dün Şeref sahasında dört İstanbul takımı arasında oynandı. Galatasarayla, Beşiktaşın, Fenerbahçe iie İstanbulsporun yapacağı maçların ehemmiyeti malum olduğu içın dünkü maçlarda pek büyük bir kalabalık vardı. Maçlann tafsilâtına geçmeden evvel gözümüze çarpan ve stad iraresi tarafından önüne geçilmeğe teşebbüs bile edilmiyen bir iki ırühim noktaya burada isaret etmek istiyoruz. 1 Şeref sahasının bilet giseleri çok Bziır. Büyük tehacüm karsısında bir tek kapıdan içeri girümesi seyirciisr için tahammül edilmez bir muşkülâttır. 2 Duhuliye kısnum dolduran seyircüer hemen her tnaçta olduğu gibi dün de fırsattan istifsde ederek kapalı tribüne akın halinde hücum etmişlerdir. Kapah tribün bileti alanlar bu yüzden ayakta kahnağa mecbur olmaktadırlar. 3 Sol taraftaki kalenin iki korner «ehası tamamile papatye ile örtülüdür. Bu mühim köşelerde top oynamak çok tnüşküldür. 4 Dünkü maçı seyircilerden mühim bir kısmı kale arkasından ve bilhassa fcapalı tribün tac hattı kenarını boydan boya doldurarak takib etmişlerdir. Stad idaresinin kolaylıkla önüne ge çeceği bu esash derdleri halletmesi ıçin lcab eden tedbiri aJacağını kuvvetle ümid ediyonız. • •• Dün llk maçı Fenerbahçe İle İstanbulspor takımlan yapü, Birinci takım kadrosundan Esad, Fikret ve Naimi oynatnuyan Fenerbahçe sahaya çok zayıf bir halde çıkmıştı. Bahaeddin Uluözün hakemlik yapüğı bu maça takımlar şu kadro ile çıkmıs lardı: Fenerbahçe: Cihad Cemal, Lebib Ali Rıza, Ömer, Aydın K. Fikret, Naci, Zevnel, RebU. Niyazi. İ. Spor: Nevzad Sabrt, Sefer Mu HmxıaÂk Bombardıman tayyareleri Hava taarruzlannın en ehemmiyetlisi bombardımandır. Maddî ve manevî tesir yapar. Topçunun gözünden ve ateşinden uzak mıntakalara, hasım memleketinin biıüerce kilometre içerisindeki harb kaynaklarına kadar uzayarak tesirıni gosterir.. Hem muharebe «aha sını, hera de cepheden çok uzaklan tehdid eder.. Bombardıman tayyarecüiği taarruz silâhıdır. Ateşile iş gorür. Bombasile yakar, yıkar ve makinehtüfeğile kendini müdafaa eder. Ağır bombardıman tayyarelerinde yük taşıma kabiliyeti fazla olduğundan bunlan yer mudafaasının parça tesirlerlne ve av tayyareleri makinelitüfek mermıierine karşı korunması noktasından zırhlama imkânları vardır. Büyük Harbln yüz elli kilometreyi geçmiyen hızdaki ve dört yür kiloluk bombalarla taarruza geçen bombardıman tajo'areciliği bugün hayret verici bir sür'at ve vük taçıma kabiliyetine ermiştır.. Aşağıda bulacağınız rakamlar bir bombardıman tayyaresinin ortalama evsafmı gösterlr.. Bombardıman tayyarelerini hafıf. orta ve ağır olmak üzere üç kısma ayırmakhğımız lâzımdır. Hafif bombardımanlar ayni zamanda uzun ke?ıf vazifesi de alabiUrler.. Hafif bombardıman tayyareleri çift motorlü ve her motör bin beygir kuvvetindedir. Mürettebatı üçtür. Sür'ati saatte 500 kilometre, çıkacağı irtifa 10000 metre ve beş saat havada kahrlar.. Üzerinde altı makinelitüfek vardır. Yarım ton bomba taşır.. Tayyarenin ağırlığt beş ton kadardır. Burada görülüyor ki; tayyarenin taşıdığı yük. Büyük Harbe nispetle değişmemiştir. Fakat sür'at beş yüz kilometreyi bulmuşj bilhassa irtifa, yer müdafaasının güçlükle eriştiği bir mmtakaya varmıştır. HALK Dflfîle S*1 İS E+ftî +M RADYO C Bugünkü program J 8<H) 8,03 8.18 8,45 12 30 12.33 12.50 13,05 13,20 ProgTam Haberler Müzik (H.) Konuşma 1840 19,15 19,30 19.45 19,50 20,15 20,45 21,00 21,30 21,45 22,30 22,45 23.30 Holivud tereddiid içinde «Kasaba» ve «Bu kadın benimdir!» filmlerinin kahramanı fettan bir kadın tipi midir. yoksa saf gene kız tipi mi? Geçen sene Charles Bo>erle ojtıamış olduğu <Karaba> filmini gördüğümüz vakit güzelllğinin hayranı olmu^ruk. «Bu kadın benimdir!» de onu blraz daha tekâmül etmiş bulduk. Fakat Hedy Lamarr bizim çok eski bir âjinamızdır. Vaktile Viyanada <Extase> adında bir kordelâ yapmıştı. O zaman henüz on altı yaşında İdi ve bu eserin mühim bir sahnesinde vücudündeki gencliğin bütün cazibesini hiç bir sun'l vasıta ile örtmeden görlerimizin önüne tazeliğile serpiyordu. Heyhat, Hedy Lamarr jimdi, kendisile görüşenlerin «Extase» den bahsetmelerini hiç de hoş görmez. Çunkü bu, onun için çok acı bir hatıradır. On altı yaşmda bu filmin dolayısile adeta meşhur bir yıldız olmuştu. Sade Viyananın değil, bütün Avrupanın zencin erkekleri huzurunda secdeve varıyorlardı. O aralık ni^arJısı gene Avusturya rabiti bugün hâlâ pek aydmlanmamış bir seocbden dolayı üıtihar etti. Hedy çok meyus ve harabdı. Karşısına ilk çıkan meşhur kapitalıst Fritz Mandel ile evlendi. Fritz mühimmat müteahhidi idi. Basil Zaharofun rakibi sayılacak derecede zengindı. Tapındığı kadının vak. tile Havva anamızın kıyafetile bütün dünyaya görünmesine tahammül ede miyordu. Onun için «Extase» ın bütün kopyalarını satın alarak yaktırdı. Karısına da artık aktristlikten va»geçmesini mütemadıyen tavsiye edip duru. yordu. Lâkin Hedy gibi hür ve serbest bir ruhun bu istıbdad ve kıskanchk sahnelerine tahammül etmesi İmkânı var mıydı? • PTogram Şarkılar Haberler Şarkılar Müzik (Pl.) • 18 00 P r o g r a m 18,03 Orkestra Keman Konseri Müzik Caz (Pl.) Haberler Konuşma tncesaz Rad. Gazetesl Müzik İstekler Konuşma Orkestra Haberler Caz (Pl.) Kapanış Beşiktaşk İbrahim Galatasaraya üçüncü golü yaparken zaffer, Enver, Celâl Tarık, Süleyman, Mukerrem, Kadu, Cihad, Maçın llk anlan devamlı surette İstanbulsporun hakımiyeti altında idi. Fenerbahçe çok bczuk oynayan mudafaasının her dakıka yıyeceği golü beklerken 11 ınci daklkada Kuç /k Fıkrstın şahsî bir hucumla yaptığı ılk sayı her iki tarafı birden şaşırttı. Fenerbahçe kalesini şimdiye kadar gorülmemiş bır şekilde sıkıştıran İstanbulspor beraberlik sayısını ancak 29 uncu daklkada Kadirin şütile yapabildi. Durmadan Fener kalesine yüklenen İstanbulspor, iki dakika sonra da gene Kadir vasıtasıle ikinci golü yaptı ve devreyi 21 gaüb olarak bitlrdi. İkinci devre çok durgun bir şekilde başladığı halde kuçuk Fıkretın beraberlik sayısını yapması İstanbulsporu telâşa ve pek tabıî biraz da canlanmağa eevketti. İstanfculspor, mümkün o'.an her çareye baş vurarak oyunda hâkimiyet elde etmiş, fakat bir türlü sayı yapmağa imkân bulamamıştı. Bu muddet zarfında Fenerbahçeyi biraz talihlı eddetmek lâzımdır. Cıddî bir ümidsizliğe kapılan İstanbulspor, oyundaki avantajını îener bahçeye kat'î surette verdı. Ve 42 nci dakıkad* Rebiî, Niaaa \e Naci arr.=mda yapılan bir paslaşma neticesinde Naci Fenerbahçenln uı,uncu ve soıı sa>ısııu yaptı. Fenerbahçe pek çok sıkıntı çektiği bu maçı büyuk bir talih eserı olarak 3 2 kazanmıs oldu. Millî küme maçlarında puan vaziyeti Bayan Pakize Albavrak bu akşam saat dokuza çeyrek kala Ankara radyosur.da bir keman konseri verecek*ir. Turkiyenin en iyi keman çalan kadını olmakla manıf olan Bayan Pakizenin programın. da müntehab parçalar vardır. 1 3 5 4 1 4 8 2 5 Beşikta? 9 7 Dermrspor 11 4 İstanbulspor 9 5 Altay 9 4 Altınordu 9 3 Fenerbahçe 7 4 Harbiye 9 3 Gencler Bırliği 11 3 Galatasaray 7 4 Maskespor 9 4 2 2 1 2 2 2 1 I a 25 20 17 17 17 17 17 16 13 I5 2 21 BULMACA 1 2 3 4 a » 1 s • » 1 2 S « b 6 7 £ S< • • • • • • • • mamıştı, fakat bozuk ojnın bütün btr takımm yakasını bırakmamağa azmetmiş bir halde iken Salâhadinin ortaladığı topu büyük bir incelikle kullanan Eşfak 36 ncı dakikada Galatasaraya birinci golü hediye ettu Var kuvvetlerile maçın bütün yükünü dokuz dakika içine sığdıran iki taraf kaybettikleri zamana pişman olmuş gibi çalışmağa başladı. 42 nci dakikada İbrahim Beşiktaşın üçüncü, iki dakika sonra da Salâhaddinm sıkı bir vuruşile Galatasaray ikinci goleri yaptılar. İşte bu son üç dakika bu karşılaşmanın büf ün heyecanı idı. Ve maç 3 2 Beşiklaşın galibiyetüe sona ermiş oldu. • • • • I Soldan sağa: 1 Japon Hariclye Nazın. 3 Akıl, tarmıa dem (iki kelime). 3 Afrikadakl muharebenin bugılnkü sıklet merkezi, ters çevlrlrsenlz bir hayvan olur. 4 Uzuvlarımızdan, fizikte bahsi geçen bir makine. 6 Matbuat, eski rutbelerden. 8 Derin, bir maden. 7 Tabaka, bir ipekll kumaş. 8 Boyna asılır. 9 Katman. Yukandan aşağıya: 1 Uyğunluk. 2 Japonyada bir yanardag. 3 Mürekkeb değü 4 Aşagıya doğru egik, âşıgın feryadınm tersl. 5 Büyük, temiz. 6 Bır ölçü, kendinden geçme. 7 Bır harfın okunuşu, bir kuş. 8 Miintehabat mec muası. 9 İnsan desti (iki kelime). Evvelld bnlmacanın halledilrnis çekB İ J 5 4 5 6 7 8 9 'H|O|V|A|R D|A • A A/L E N|İ A|Z A R Y • R 1 H|B|A K R A G|L A|N • M A E N İ A Z • B A D D İ • N • İMİİ K A DİB K • T A|L • İ L AİHlt YİAİT • NİEZİİIHİAİDİAIM Gene kadın heyecanla Peter"m ne bakıyordu. Bu suali neden sorduğı nu bir an evvel öğrenmek istiyordu. Peter, sür'atle döndü. Salonun kapısını kapadı. Konuştuklarını, kendılerinden başka bir kimsenin duymasından korkuyordu. Yüzü sapsan kesılmişti. Ellerile ortadaki yuvarlak masaya dayandı. Gözlerini kıstı: Madam... Ben tahayyül edemiyeceğiniz kadar bedbahtım... Esarete tahammül edemiyerek çıldıracağımdan korkuyorum... Bir kızla çılgmca sevişerek e^'lendim... Karımla ancak bir kaç ay bir arada yaşayabildim.. Bana kacmak, memleketime dönmek hususuTida yardım edıniz... Yurduma dönersem, kocanızı da kurtarırım... Kayınpederim, Budapeştede hatırı sayılan bir adamdır... Kocanızı kurtarmak için elimden geleni yapacağımı size namusum üzerine söz veriyorum. Kadmın düşünmesine ve bir şey söylemesine fırsat bırakmadan. daha coşkun bır heyecanla devam etti: Madam sizi temin ederım ki hayatta imkânsız hiç bir şey yoktur Y?\nız arzu etmek lâzımdır... Ben akşsmüzeri kafdeden ayrılır, ortalık iyice kararıp. el ayak çekildikten sonra buraya donerim.. Siz bana sivil bir elbise, bir de hüviyetimi gizlemeği mümkün kılacak bir vesika temin edersiniz.. Bir defa hududa kadar varabilsem, üst tarafı kolaydır... Belki Rumanya tarikile giderim... Bunlan söylerken alnında terler birikiyor, alev saçan gözlerini Katerina nü, Huseyin, Halil, Kıfat, Hayri. Hakkı. İbrahim, Şeref, Şükrü. İki takım arasındaki ovun ümid edilmedık bir durgunluk içinda cereyan etti. Oyuna Galatasarayın hız vereceği garib bir yorgunluk elânpti daha maçın bidayetinde koşmalardan, sıçramalardan. nıhayet topa vurmalardan belli oldu. Her zaman ağır ve hesablı oynayan Beşiktaş, ancak sür'ate sür'atle mukabele eden bir *akım olduğu icin bu oyun tarzına uymakta bir beıs gormemişe benziyordu. Buna rağmen Befiktaşm oyununda hissedilir derecede bir hakimıyet mevcuddu. Maçın en büyük fırsatını Beçıktaş kalecisinin iki metre yanından kaçıran Şalim adeta Beşiktaş oytıncularını gayrete getirmiş oldu. Galatasaray mudafaasının tarifi mümkün olamıyacak kadar durcun hareketlerinden istifade eden Şeref 23 üncü dskikada EÜr'atli bir hareketle Beşiktaşın ilk golünü yaptı. Galatasarayın takım değiştirmeleri arasında, Beşiktaş hâkim bir o>unla devreyi 1 0 galib bitirdi ikinci devTenin başlarında top sahadan zivade avut. korner ve tac hatlarıııda dolaştı. Gittikçe iç sıkan bu vaziyet devam ederken 18 inci dskikada mühim bir şut yakalıjan Galatasaray kalecisi. tam bü dakika sonra Şerefin kuvvetli bü şütüne mâni olamadı Beşiktaş 2 0 vazivette iken Galatasaray, tehlıkenin büyümemesi için yeni tedbirlerle takımda gene yer deSiştirmeler yaptı. Kimse oyunu bırakİlyina'dan ayıramıyordu. Gene kadının cevab vermediğıni görünce, yalvaran, ıztırab çeken, fakat ayni zamanda emreden bir sesle: Madam. dedi. Ricamı reddetmeden evvel kocanızı düşununüz. Peter'ın sozleri kadının kalbine kadar işlemişti. Oradaki koltuklardan birinm uzerine yığıldı. Peter piyanoya dayanmış, kadının karşısmda duruyordu. Katerina İlyina zarif elini alnmın üstünde dolaştırıyor ve düşünüyordu. Uzun bir sükut başladı. Peter sabırsızlanıyor ve içeriye başka birinın girerek lâkırdılarımn kesilmesinden ve kadından bir cevab alamadan buradan çıkmak mecburiyetinde kalacağından korkuyordu. Katerina İlyina başını kaldırdı. Sıcak bakışlı. açık kahve rengi gözlerini Poter'in vüzüne dikti Ancak işitilebilecek kadar hafif bir sesle soyledi Teklifınizi kabul etmeme imkân yoktur... Sıze elimden gelen iyiliği yapmak ısterim. buna emin olunuz.. Yalnız istediŞinizi kabul ettiğim takdirde. müthiş bir felâkete sürüklemiş olacağımı biliyorum... Siz Rusyayı ve Rus polisini tanımıyorsunuz, bilhassa şimdi, bu harb zamanında... Sızi bir kaç saat zarfında mutlaka yakalarlar ve öyle zannedıyorum ki, kurşuna dızerler... Hayır, ben bunu yapamam.. Bile ,bile sizı clumün kucağına atamam... Benim elimde sizi kurtarabilecek ıktidar yoktur... Hem biraz sabırh olunuz... Bu vaziyet her halde bir kaç aydan fazla Dün Şeref sahasında Vefa ile TakMillî küroe şampiyonasının bu fn sim Genclık t a k ı m l a n arasında t u r n u çetın maçını hakem Samih İdare etti. vanın ilk maçı yapılmıştır Çok hâkim İki takım sahaya şu kardo ile çıkmıştı: bir oyundan sonra Vefa, bu maçı 1 0 6 Galatasaray: Saim, Faruk, Adnan. kazanmıştır. Musa, Enver, Halil, Salâhaddin, Bülend Galatasaray Beşiktaş B. t a k ı m l a n aSahm, Eşfak. Mehmed Ali. rasındaki maç da Şeref sahasında oyBeşiktaş: Mehmed Ali, Yavuz, Hüs i nandı. Galatasaray 1 0 galıb geldi. Galatasaray Beşiklaf Hususî maçlar Dün yapılan güreş maçları İstanbul güreş ajanlıgı tarafından Fatih gureş kuluou salonunda Çoban Mehmed. Saır.sunlu ve Adnan takımlan arasındaki nihal müsabaka yapılmıştır. Neticede beş birıncilik, İki ıkıncüık kazanan Adnan ekipı bırmci olmuştur. On bir puvanla Çoban Meh med ve Samsunlu ekıpleri ikinci olmuşlardır. Alınan neticeler şunlardır: 56 kılo. Emın bırıncı, İhsan ikinci 61 kılo: Halil birinci, 66 kılo: Panayot birinci. Sabahaddin ikinci. 72 kilo Zeki birinci. Mehmed Ali ikinci. 79 kilo Hüseyin birinci, Paik ikinci. 87 kılo' Kenan birinci, Eşref ikinci. ASır sıklette Adnan birinci olmuştur. Orta bombardımanlar üç motörlüdür. Motörler biner beygirllktir. Mürettebatı ddrt, beş kişidir. Sur'ati saatte 480 kilometre, irtifa 9000 metre, bomba yükü bir buçuk tondur. Kendisini müdafaa edecek dört makinelitüfeği ve bir tane ie 33 milimetrelik topu vardır. Tayyarenin ağırlığı on tondur. Altı saat havada kalır.. Ağır bombardıman tayyareleri: Biner beygirlik dört motörlüdür. 67 kişiliktir. Sür'ati saatte 450 kilometredir. Dokuz bin metre irtifaa dört ton bomba ile yükselır.. Kendisini koruyacak nrh I lama ile beraber 5 makinelitüfek ve iki topu vardır. Tayjarenin ağırhğı on sekiz, yirmi tondur. Altı buçuk saat hava M ^ ^ ^ H da kahr.. Görülüyor ki; bombardıman tayyareciliğinde sadece taarruz bakiyyesi düşünübnemiş. ayni zamanda bu tayyalelerin kendilerıni müdafaa edecek çekilde olmalan da gözönünde tutulmuştur. Son zamanlarda inşa edilen uçan kaîelerin evsafı ka*"ivetle belli değiMir. Yalnız ağır bombardıman'ardan daha çok yük taşıdığı, havada daha uzun müddet kaidığı ve müdafaa silâhlarının büyük çaplı oluşu ve nihayet tayj'arenin heyeti umumiye.=ile elli tonu bulmuş olması söylenmektedir. A. A. Hedy Lamarr haydi Amerikaya! Dünyanm en kıymet li elmaslarına, en pahalı elbiselerıne, en mükemmel satolarına sahıb bır kadın yeni dünyaya beş parasız ve tek hâmisiz ayak bastı. Önce pek sıkıntılı bir kaç ay geçirdi. Figüranlıktan İşe başladı. İkinci derecede rollere çıkınca biraz kendine geldi ve nihayet Avrupadaki şöhret ve muvaffakivetini elde etti. Çevirdiği dört, beş film cihanm dört köşesinde rağbete mazhar oldu Fakat Hohvud stüdyolarını idare eden. !er ona «fettan kadın» mı, yoksa saf gene kız» rolleri mi vermenin daha muvafık olacağını bir türlü hâlâ kararlaştıramadılar. Demek, onun hakiki istidad ve mahiyetini bundan sonra çeBir gün kocası evdeyken pasaportla. vireceği filimler tesplt edecek. Bekle. rını yaptırdı, bavulunu tanzlm etti, yelim! YENt ESERLER \ lslâm Türk Ansiklopedisi İslâm Turk mütehassıslarından bir heyet tarafından neşrolunan «Islâm Türk Ansiklopedisi. nın 13 üncü sayısı intişar etmiştır. Bu sayıda Ömer Rıza Doğrulun, islâm tarihinin en büyuk kadını hazreti Ayşenin ve onun dinî, ilmî, siyasi, edebî, ahlâki cephelerini tebarüz ettıren ve en eski, en kuvvetli mehazlara dayanan tetebbuu vardır ve bu tetebbü, başlı başına bir 5"=er teşkil etmektedir. Daha sonra ashab ve tabiinden olan Ayşeler hakkında müdcrris Omer Nasuhinin yazısı, ayni üstadm meşhur Arab şaıri Ayşe Bauniye hakkındaki tetkiki geliyor. Doktor A. Z. Soysal, Kırım hanlığın* daki Ayşe sultanları yazmış ve şimdiye kadar ne^rolunmıyan vesikalara istinad eden bu yazılarında çok mühim venilıkler göstermiştir. Mümtaz Türk kadın şairlerinden Âise Hubbayı kıy» metli edib M. Şakir Ülkütasır yazmıştır. Arab edebiyatına büyük bir edebiyat ser\eti ka?andır a n ve bir Türk kızı olan «Ayşe İsmet Timur> Ömer Rıza Doğrulun eserıdir Bu çok zengin ve çok kıvmetli e>;erin ih^iva ettiği daha başka yazılar da vardır. Ve bunlarm biri, bir tenkide karşı verilen kuvvetli ve kat'î çevabdır. En değerli Turk ve i=lâm mütehassısları tarafından yazılan bu eseri hararetle tavsiye ederiz. I ARABACININ KIZI DUNYAŞKA SÜPER FİLMİ, BEŞİKTAŞTA I SUAD PARK SİNEMASINDA Bu eun başladı. Seanslar: 2 30 4.30 6.30 ve 9 da. KRALIÇENIN KÂLBI (Marie Stuart) En filmi İRTİHAL Merhum Yusuf Paşâ oğlu emekli albay Galıb Dıirer dun vefat etmıştir. Cenazesi buginı Gülhane hastanesınden saat 11 de kaldırılarak naman Beyazıd camiınde kılmdıktan sonra medfenl mahsusuna dsfnedllecektir. **• 8adn esbak merhum Ali Paşa hafidesi. Harbıye Nazırı merhum Nâzım Paşa kızı, Büyukdere Sahil sıhhiye taTarak çekeceği 1876 » 520 59 bibi doktor Mehmed Necdet Arpatın Mekik 1017 » 1627.20 refıkası Azra Arpat anl olarak vefat Maraton koşusu hazırlığı etmıştir. Cenazesi 12 5 941 tarihinde 18212.20 Maraton şampiyonasına hazırhk mü Büyukderede Piyasa caddesınde 87 No lı 2 Bu malzemenin heyeti umumiyesinin muhammen bedeh «18 212.20. Ura sabakası dun Topkapı yolunda 33 kılo hanesınden kaldırılarak oğle namazı olup muvakkat temınatı «1365 92» Uradır. metre olarak yapıldı. Sarıyer camiinde kılmdıktan sonra Asrl 3 İhale 24 5 941 cumartesi günü saat 11 de Ankarada Vekâlet binasında 1 Kostantm 2 7 5 saat mezarlığa defnedilecektir. toplanacak Satınalma Komisyonunda yapılacaktır. Taliblerın mezkur gün ve 2 Ali 2.8 25 saat. saate kadar temınatlarını yatırmaları ve 2490 <;ayılı kanun hükümleri dairesinde 3 Orhan 2 19 47 saat. Avukat Alâeddin Nasuhioğlu İle Da tanzim edecekleri zarfları eksilrme saatinden bir saat evveline kadar Komisyona Kongreye davet hilıye Vekâletı mahalll idareler umum tevdi etmeleri lâzımdır. 4 Satın ahnacak malzeme hakkmdaki izahnameler Ankarada İktısad Veİstanbnl eskrım ve jımnastık yurdu mudurıi Rukneddin Nasuhioğlunun büyük biraderleri Şemseddın Nasuhioglu kâleti Sanayi Umum Mudürlüğünden, İstanbul ve İzmirde Mınt?ka iktısad Müumuml katibliğınden* «2477. (3535) Sayın azamızın 24 '5 941 cumartesl vefat etmiştır. Cenazesi bugün saat dürlüklerinden alınabilir. günü saat 17 de Taksimde Tenis Dağ 3.30 da Üsküdar Doğancılar Aha 11 socılık kulübünde fevkalâde toplantıyı kak 12 No. U evinden kaldınlarak Yeni camide ikındi namazını müteakıb aıle tesrıfleri nca olunur. defnedilecektir. Mevlâ R'iznams: Tenis Dağalık kulubü makberesme Mısıra mal sevketmek isteyen tüccarların bu hususta malumat almak üzere rahmet eylıye. ile birleşmsk. istanbul Ticaret ve Sanayi Odasına müracaatleri lüzumu ilân olunur. (3654) Bürhaneddin Tepsi heyeti îzmirde Ha'kevinde müteaddıd temsiller vermek üzeredir. 16 mayıstan itibaren Baba Ramiz, Kadın Deniz Gibidir piyeslerini verdikten sonra ay nihayetinde İzmir fuan açık hava tiyatrosunda büyuk bir Mizansenle Neron piyesini verecektır. Celâl Akyüreğin yazdıgı «Modera Hayat» komedisı hararetle prova edil1 Nevi, mıktar ve kıymetleri asağıda yanlı el dokuma tezgâhı malzemesi kapalı zarf usuhle eksıltme'e konmuştur. Bu malzeme ihale tarıhınden itibaren mektedır. en geç dort gun ıçınde ve ambalâjlı olarak İstanbulda teslim edilecektir. Miktar* Muhammen kıymet BU AKŞAM: KADIKÖY Lira Yün dokuma gücü takımı 430 takım 4773.00 Pamuk » » » 669 » 8864 25 ' Cırcır 11504 aded 2070 72 sinemasında Gücü çekeceği 1876 > 356 44 ZARAH LEANDER tzmirde Bürhaneddin Tepsî temsilleri El dokuma tezgâhları için muhtelif makeme satın alınac?ktır İktısad Yekâletinden: O PERA Şehir Tiyatrosu ARTİSTLFRİ TARAFINDAN Temsile saat 20 de başlanacakbr. Pek az kalan yerler için acele edınız. Tel 60821 MUM SÖNBİI Beyoğlu Halk sineması Bugün Matine 1 de. gece 8 de 3 filim birden 1 Çöl Kızı Cemile, Türkçe 2 Kara Dev avantür 3 Kan Davası Kovboy endişe edilecek bir şey olmadığını temin ediyor. Fakat buna inanamıyorum. Bu sözlerin beni teselli maksadile söylendiğine zahib oluvorum. Geceleri çok defa gizlice odasına giderek nefesini dinliyorum. Bövle zamanlarda niçin vanımda değıhin Peter? Çıplak ayakja ve bir kombinezonla gecenin karanlığırıda böyle odadan odaya koşmak tıe kadar feci bir şey. Meçhul bir korku bütün ruhumu kavrıyor ve yatafımda büzülerek saatlerce uvuj amıyorum. Bilmivorum neden, ölümü kendimize o kadar yakın hi^edivorum ki; onun her eece evimizi bir kaç defa ziyaret etti«;ne pdeta inanıvorum. Olga'mn da artık ölüler arasına karışmış bulunduğunu el'an havsalam almıyor. Bazı ak??mlar. vemekten sonra doktor Varga'lar gelivor, eeç vakitlere kadar konuşuyoruz. Bazı akşamlar da Miii ile birlikte vpkındaki sinemava friHiyoruz Bütün ısrarlanma raem°n babnmı da götürmeğe muvaffak olamıvorum Bilirsin, o sinemadan hiç hoşlanmaz. Geçen gün sokakta Pan Zigmond'a rast geldım Sırtında er üniforması vardı. Hayretle durdum. O, benim bu tayretimin farkma vardı. Yedek subay olmadığı için askere almadıklarını, fakat bütün arkadasları silâh altına girmiş, vatan hizmetı ifa ederken, kendisinın sivil elbiseUe sokaklarda dolaşmaktan utandığını ve nihaeyt gönüllü olarak askere yazıldığmı soyledi. (Arkası var> istanbul Ticaret ve Sanayi Odasmdan: ESİR Yazan: Lajos Zilahy *® Çevîren: F. Zâhir Törümküney devam etmiyecektir.. Beni dinleyinii ve bunlpjdan vazgeçinız. Hakkınızda bu daha hayırlı olacaktır.. Sustu. Yüzünden hislerile mücadele ettiği anlaşılıyordu. Scnra kat'î kararını vermiş insanlara has bir sukunetle tekrar başladı: Hayır, hayır... Bu bir delilik oiur... Ben, bu işten belıki kazanclı çıkarım. fakat zarar görmiyeecğım muhakkaktır.. Ama sizin hayatınız mutlak bir tehlıkeye girecektir... Sonra ölünceye kadar vicdan azabı çekerim... Peter'in yüzünde bir damla kan kalmamıştı. Dudakları solmuş, dizleri titriyordu. Bitkin bir halde kadının karşısında duruyordu. Gene kadın gözlerinden süzülen yaşlan sildi. Boğuk bir sesle mırıldandı Size bütün kalbimle acıyorum Allah yardımcınız olsun. Birisi kapıyı açtı. Fakat bunun kim olduğunu Peter göremedi. Dudaklanna zoraki bir tebessüm yayıldı Ağır adımlarla gene kadına yaklaftı. Hürmetle eğilerek elıni öptü. Yuzundeki bu zoraki tebessümle köşkten ayrıldı. Kilisenin önündeki mevdanhkta toplanan arkadaşlarına iltihak etti. Kızaklar hazırlanmıs, esyalar yüklenmişti. Kızıl saçlı kazak subayı kafileye hareket emrini verdi. Karanlık basmadan evvel İvanska admdaki Tatar köyünü tutmaları lâzımgeliyordu. VI Saat gecenin birine geliyordu. Açık pencereden odaya bahar kokulu ılık bir hava doluyordu Buda dağları parlak bir ay ışığı altındaydı. Miett pencereyi kapadı. Tekrar yazı masasının başına döndü. Peter'e yazmakta olduğu uzun mektuba devam etti. Babası çoktan uyumuştu. Evin içinde oyle derin bir sükut vardı ki, en ufak bir çıtırtı bile derin akisler yapıyordu. c . . . . Annenden dün mektub aldım. Zavallı kadtncağmn her satın bir ıztırab kaynağı. Fakat ben ona ne yazabılirim Benden nasıl ibr teselli bekhyebilır. Belki ben ondan ziyade teselliye muhtacım. Kendimi koca dünyada o kadar yalnız ve o kadar kimsesiz hissedıyorum ki; duşündükçe deh olacağımı sanıyorum. Çok defa. seni u",utmaklığım için kendime ağır bir hastalık veya başka bir acı temenni ediyorum. İsviçreye üç mektub yazdım. Eski müıebbiyemin bir müddet gelip, benim yanımda kalmasını rica ettim. Gene kızlğımda onunla çok iyi anlaşmıştım. O, benim için bir mürebbiyeden ziyade candan bir arkadaştı. Onunla biraz avunabileceğimi ümid ediyorum. Şıkâyet etmeğe hakkım olmadığını biliyorum. Ben, gene eski muhitimde, yuvamda, babanun yanında bulunuyo rum. Senin vazıyetin her halde daha kotudür. Fakat, sevgili Peter, emin ol benim ıztırabım seninkinden derindir. Ben, ne de olsa kadınım. Bu itibarla daha zayıf ve daha hassasım. Erkekler başkadır. Onlar yaradıhş itibarile her acıya mukavemet edebilecek bir kabilivettedirler. Peter, ben çok bedbahtım. Bundan sakm müteessir olma. Bilikis buna sevin. Çünkü; senin aşkın uğrunda bedbaht olmuş bir kadınım. Seni sevdiğime, seni özlediğime. her an seni beklediğime bundan daha büyük bir delil olamaz. Hayah. sensiz boş ve manasız buluvorum. Na^ıl yaşadığımı soruyorsun. Bak anlatayım: Saat ona doğnı yataktan kalkıyorum. Daha evvel kalkıp da ne yapacağım sanki? Kahvaltımı ediyorum İşlerimi mümkün olduğu kadar ağır görüyorum. Aceleye ihtiyacım yok. Çünkü; günler öyle yavaş ve övle can sıkıcı bir halde geçiyor ki; işlerimi de çabuk bitirirsem. o zaman ne yapacağımı, vakti nasıl öldüreceğimi büsbütün şaşıracağım. Ekseriyetle alışverişe de ben çıkıyorum. Mili'nin ayaklan ağrıyor. Artık çarşı islerini eskisi gibi başaramıvor. Saat ikide so'frya oturuyoruz. Öğleden sonralarımı hemen daima babamın odasında geeiriyorum. Akşamüzerleri onu alıp, biraz dışan çıkarıyonım. Zavallı babacığım, son günlerde eene pek düştü. Iştahı yok. Ancak bir, iki lokma bir şey yiyor. O da benim zorumla Onun bu haline baktıkça kalbim parçalanıyor. Doktor Varga, sıhhatinde