fc. Mart 1941 CUMHURÎYET Norveç sahilinde Kereste ihracatı Sinir harbinin iki taraflısı hnanya Bulgaristanı işgal etmesindenberi, sinir harbi yeni bir mahiyet aldı: İki taraflı ohnak! Daha önce sinir harbi, tek taraflı İdi. Yani bir taraf, karşı tarafın sinirlerini bozacak, şaşırtacak hareketier yapıyor ve karşı taraf hasmına bu vadide mukabele edemiyordu. Bu defa ise bu harbin de iki taraflı olmak üzere tekâmül ettiği göze çarpıyor. Bu tekâmülü tebarüz ettiren ilk hâdise Bulgaristanın Almanlar tarafından işgali ve bu işgalin doğunnak istidadında olduğu inkişaflardır. Almanlar, gerçi Bulgaristanı işgal etÇler. Fakat niçin? Yunanistana taarruz çderek İtalyayı kurtarmak için mi? Yoksa Yugoslavyayı da en zayıf tarafından tazyik edip onu da pençelerine düşünnek için mi? Çünkü Yugoslavyanın •n zayıf tarafı, Bulgaristanla bitişik olan hudududur. Son seneler zarhnda Yugoslav • Bulgar münasebetleri gitükçe salâh bulduğu için Yugoslavlar bu hududlanna, diğer hududlan derecesinde ehemmiyet vermeğe belki de lüzum görmemişlerdir. O halde maksad Yugoslavyayı buradan tehdid etmek ve bu tehdidle Yugoslavyayı da teslim olmağa mecbur ettikten sonra İtalyanlan Yunanistana karşı takviye ederek Yunan mukavemetini kırmak mı? Sinir harbinin bir tarafı budur. *** Fakat buna mukabil karşı taraf da boş durmuyor ve mihvere karşı cenubu şarki Avrupada aeılan cephenin yıkılmaması, bilâkig kuvvetlenmesi için herşeyi yapıyor. Fakat n« yapıyor? Karşı taraf, bu sene İçinde mlhverio en büyük plânlarından birini, hem hiç ttmulmadık bir sırada akamete uğrattı. Ba plârun hedefi, Mısın işgal ederek Ortaşarka hâkim olmak, İngiltereyi şarkt Akdenizden çekilmeğe mecbur etmek ve Ortaşarkın petrol gibi çok mühim kaynaklannı ele geçirmekti. İngilterenin Mısırdan yaptığı taarruı fcH plânı kafî bir akamete uğratmış buhınuyor. Bu plântn ikinci aafhaa olan Yunan •eferi de akamete uğramış ve bir hamlede Selâniğe varmayı, Selâniğe vardıktan •onra belki de Almanya ile birleşmeyi ktihdaf eden İtalya Arnavudluk içinde gerilemeğe mecbur olmuştur. Bu muvaffakiyetlere karşı, Almanya, ttalyaya güvenmeyi bir tarafa bırakarak doğrudan doğruya hareket etti ve Bulgaristanı işgal etti. Şimdi sıra gene mukabil taraftadır vt mukabil tarafın bu harekete nasıl mukabele edeceği beklenmektedir ve bu mukabelenin alacağı şekil ve mahiyet ftzerinde uyanan merak, sinir Harbinin Udnd tarafmı teşkil ediyor.' •*¥ Alman üssü olan bir ada tahrib edildi Londra 5 (a.a.) Amirallık dairesi, bu sabah aşağıdaki tebliği neşretmiştir: Dun sabah, Norveç açıklarında Lofoten adalarındaki Alman tesisatına karşı muvaffakiyetli bir hücum yapılmıştır. Bu hususta diğer tafsilât alınır elınmaz derhal neşredilecekür. Bir kahvenin h < ahve ile aşinahğım eski şarkının: ıKahve Yemenden gelir, *Bülbül çimenden gelir, *Ak topuk, beyaz gerdan; *Her gün hamamdan gelir.» Güftesile başlar. Onun için, ne uzadıya kahve tiryakisiyim; ne de saca kahvenin düşmaru. Derler ki, kah\e ilâc olarak kalba kuvvet verir; içki olarak da zihne ceyadet. Onu bunu bilmem, yalnız muhakkak ki kahve şarklıdır. Nereden gelip nereye gittiğini tarih de pek kestiremiyor. Fakat gene muhakkak bir şey varsa, ilk kahvehanenin İstanbulda açılmıs olmasıdır. Bu bakundan İstanbulun kahveye isrihkakta üstünlüğü kabul edilmek lâzımdır. Dün Galatasaray civanndan geçerken, kadın erkek, çoluk çocuk bir sürü adamın, kepenkleri inik bir dükkân önünde toplanmış olduklannı görerek: Acaba beş kuruşa camgöz bauğı mı seyrediyorlar? diye merak ettim. Sokuldum. Meğer orası vaktile kahved dükkânıymış. Oğleden sonra kahve geleceğini ilân etmiş ve kepenkleri çekmiş, halk onu bekleyormuş. Bunu görünce anladım ki; İstanbulda kahve zorluğu var. Dedim ya! Ben işin tiryakisi değiüm! Fakat bizim bir arkadaş var; günde en az beş altı fbıcan içmeden rahat edemez. Onun halini düşündüm ve öğleden sonra yazıhanesine uğradım. Pürneş'e çahşıyordtt. Yahu! Kahve ile ne yapıyorsun? diye sormama kahnadı: İçiyorum, ne yapacağım? > Nasü buluyorsun? Âlem sokaklatda nöbet bekleyor. sen... ' Kolay! Sen paradan haber ver. Piyasada iki lira mi; ben veriyorum üç. İstediğim kadar kahve geliyor. İstediğin kadar, yani ne kadar? Aşure pişirecek değilim ya! Yarım kilo, haydi bilemedin bir kilo. Çok kıyak! Evet, sonra da yüzde yfiz kahva aramamah. Ha! O fena! Evet! Işin bn tarafı biraz tadsız. Lâkin benim gibi kahve tiryakileri kül yutmazlar. Malum ya! Kahveye üç şey kanftr: Arpa, nohud, bir de son zamanlarda keşfedilen fandık kabuğu.^ Tahlil mi ettiriyorsun? Hayır! İki fincan içiyorum. Yanm saat sonra, keyfime göre, ya önüme geleni çiftelemeye, yahud haklı haksız bir katxr inadı göstermeye başlarsam derhal emniyet geliyor ki; kahvede arpa kanşıktır: Ben mcmnun oluyorum, evdekiler şikâyet ediyorlar. •Huysuzlanıyorsun» diyorlar. Eğer böyle olmaz da karnımda gınltılar ve gaz şişkinlikleri başlarsa kahvede nohud bulunduğunu farkediyorum. O zaman evdekiler rahat ediyor, lâkin ben rahatsız oluyorum. Ya fındık? Ha! Onun tezahürah büsbütün başka! Bir kere şunu bunu lüzumlu lttzumsuz aldaunak; cilveleşmek, senin anlayacağın bir nevi fındıkçılık başlayor. O zaman hemen kahveyi defediyonım. Çünkü onun tesiri yalmz bununla kalmıyor, bir fındık kabuğu doldurnuyacak kerametler, fikirler denne, yan ederek... Âleme gülünc oluyorsun.» Hayır, bilâkis âlemi gülünc gormeye başlayor, halleniyorum. E, safi kahve yok mu piyasada? Galiba sen de arpalı kahve içiyorsun âşık? Kahvenin kilosu resmen Uti yüze satıhr, el altından üç yüze sürülürken piyasada safi kahve kalır mı a iki gözüm? Haklısın! Lâkin anlamadığım bir nokta var: Kahve yok diyorlar; bak meselâ sen isteyince velev ki karışık da olsa buluyorsun! Hani ya yoktu? O kadar derine gitme! İşi nihayet bir fincan kahve derinliğinde tamik et! Gerçi bir fincan kahvenin kırk yü hatın vardır, derler amma bugünkü kahvelerin değil. Onun için, yüzde elli arpa kanşmış kahveyi içer, geçeısin! Diinya hülyadan ibarettir. Safi kahve içiyorum diye kendi kendine telkin ettin mi, iş olur biter. Arpayı ve arpanın hayvan hakta olduğunu kat'iyyen hatınna getirmezsin! Zaten yüzde yüı saf ne yiyor, ne içiyor, ne işitiyorsun ki a kuzum, kahvede bu safiyeti arayorsun? Memleket için lüzumlu olmayan bir kısım traverslerin harice satılmasına müsaade edilecek Ankara 5 (a.a.) Ticaret Vekâletinden tebliğ edilmiştir: Ellerinde, diğer maddeler meyamnda her nevi kerestelerin de ihracını meneden 2,11869 sayılı kararnamenin neşredildiği 8'9 1939 tarihinden evvel ihzar edilip te evsafının veya fiatının uygun olmaması bakımından devlet devairince mubayaa edilemiyeceği anlaşılmış bulunan normal boydaki traversler mevcud olup ta bunlan yabancı memleketlere ihrac etmek isteyenlerin, bu talebleri tetkik edilebilmek üzere, bu nevi mallanmn nerede bulunduklarım ve miktarlarınm tebliğ tarihinden itibaren on iş günü içinde mahallin en büyük mülkiye amirine bildirmeleri ve, 1 Mevzuu bahis mallarm 8 9/1939 tarihinden evvel hazırlanmış olduguna dair Ziraat Vekâletinden, 2 Traverslerin mubayaasına imkân görülmediğine dair devlet demiryollanndan, 3 Mallarm maden direği olarak veya başka bir maksadla kullanılamıyacağına dair İktısad Vekâletinden, Alacaklan vesikalan talebnamelerine ekliyerek Ticaret Vekâletine müracaatları lüzumu bildirilir. Alman tebliği Hindiçini Siyam sulhu « mıuııııııııııııııııııııııııııııııııiHiııııınıiTiıııııııııı <»> Âmerikaıtın tnttdataası Fransanın bir iki gii Meksika ile Amerika ne kadar muahedeyi bir tecavüze karşı imzası bekleniyor hazırlanıyorlar Saygon 5 (a.a.) Japon hükumeti namına beyanatta bulunmağa mezun olan Koike bir gazeteciye şunları söylemiştir: « Tokyodaki Fransız murahhaslannm bugün veya yarın sulh muahedesini imza edeceklerine emmim. Vichy hükumeti, Japonyanm yaptığı teklifleri esas itibarile kabul ettiğini bildirmiş bıılunuyor. Fransa Hindiçini topraklarından küçük bir kısmıru kaybedecektir. Fakat bu kısım, bidayette taleb edilen topraklardan fazla olmıyacaktır. Vakıa Japonya Hindiçiniye bir ültimatom vermiştir. Fakat ültimatom reddedildiği takdirde harb ilân edileceğine dair bir tehdid yapdmamışbr.» Japon sözcüsü, gazetecilere Siyamın fabrikası olmadığı için Japonyanm Siyama külliyetli silâh ve mühimmat »evketmekte olduğunu da bildirmiştir. BerUn 5 (a.a.) Tebliğ: 4 mart sabahı İngiliz hafif deniz kuvvetleri, şimalî Norveç sahilleri civarında müdafaasız bir adaya baskın yapmak teşebbüsünde bulunmuşlardır. Bu harekât esnasında birkaç balıkçı kayığı kaybolmuş ve birkaç Alman ve Norveçli balıkçj esir olarak götürülmüştür. Mukabil Alman tedbirleri almmadan ewe' düşman harb gemileri aîelâcele Norveç sahillerird terketmişlerdir. Akdeniz mmtakasında, Alman stuka ve muharebe tayyareleri Agedabia civarında bir tayyare meydanını ve kıtaat tahşidatını yeniden bombardıman etmişlerdir. Dün gece muharebe tayyareleri cenubî İngilterede askerî hedeflere muvaffakiyetle hücum etmişlerdir. Bunların arasında Cardiff ve Londra liman tesisaü ve fabrikalar bulunmaktadır. Düşman. ne gündüz, ne de <;ece, Alman toprakları üzerüıe hava akıru yapmamışür. Bulgaristanın taıihe karışan müstakil devrinden bir manzara: Kral Boris Generallerle görüşüyor HARB VAZIYETI Bulgaristan cephesinde Henüz silâhlar patlamamıstır, şimdilik harekât sadece sevkulceyşi mahiyettedir Bulgaristan cephesinde: Bu arada, saatler güneşe nazaran 2 saat ileri alınacak Londra 5 (a.a.) Dün Avam Kamarası yeni bir endüstri inkılâbmdan ve işçilere tabiatm yardım etmeiinı istihdaf eden bir tedbirden haberdar edilmiştir. Bu iki tedbir İngüterenin harb imalâtını geniş mikyasta arttırmağa matuf geniş bü plânda derpi; edilmiştir. Evvelâ harbe taalluk etmiyen imalât daha küçük miktarda fabrikalarda temerküz ettirilecektir. Meselâ çorab imal eden fabrikalar gruplara aynlacaktır. Bunların arasından makıneleri iyi olan bü kaç tanesi ayrılacak, bunlara senenin başından sonuna kadar iş verilecek ve bütün grupta başka surette tevzi edilen bütün siapnşler bu fabrikalarda yapılacaktır. Bu sayede hem bir miktar boş fabrika binası hem de bü miktar işçi kazanılmış oıacak ve bunlar harb sanayiine tahsis edılecektir. İkinci tedbir yaz saatinln bir saat uzatılmasından ibarettir. Mayısın ilk haftasından ağustosun ikinci haftasına kadar İngilterede bütün saatler güneşe nazaran iki saat ileri almmış o'acaktır. Bu sayede fabrikalarda ıaıkh saatlerde iki iş ekipi çalıştırmak imkânı hasıl olacaktır. Nakliyat kolaylaşmış olacak, gemilerin tahmü ve tahliyesi daha rahat yapılacaktır. Bu yeni tedbir otuzdan fazla endüstriyi alâkadar etmektedh*. zine kadar Makedonyada kısa ve kuvvetli bir cephe tutmak kabildir. ingilterede yeni harb sanayii plânı • tngîltere üzerinde Londra 5 (a.a.) İngiliz Hava ve Dahilî Emniyet Nezaretlerinin dün akşamki tebliği: Bu gün çok hafif hava faaliyeti olmuştur. Bomba atıldığına dair haber yoktur. Londra 5 (aa.) Hava ve Dahilî Emniyet Nezaretlerinin bu sabahki tebliği: Gece, düşman hava faaliyeti, bir kere daha, geniş bir nukyaita tecelli etmemiştir. Hücum, İngüterenin cenub kısmına inhisar etmiş ve geceyarısına doğru nihayete ermiştir. Esas hedefi, cenubî Galles'de bir mıntaka teşkil eylemiştir. Burada birkaç yangın çıkmış, fakat bunların ekserisı hemen biraz sonra söndürülmüş ve hepsi gece bastınlmıştır. Va^ington 5 (a.a.) Bariciye Nezaretinin bildirdiğine göre, Amerika ve Meksika hükumetleri kendllerine aid toprakl'arm müdafaala rını tesirli bir surette teşkilâtlan dırmak çareierini görüşmüşlerdir. Mü'ehassısiar bu iki memleketten birine karşı bir tecavüz vuku bulduğu takdirde karşılıklı bir yardım yapümasma aid projeyi tetkik ediyorter. «İngiltere bizim ilk müdafaa hattamızı teskil ediyor» Nevyork 5 (a.a.) Nevyork Tlmes gazetesi, Amiral Woodweard'a vazlyet hakkuıdakl mütaleasını sor mus, o da ?u cevabı vermlştir: « Mihver devletlerinin bütün kuvvetlerile çarpışabilmek İçin muhtac olduğumuz filoyu vücude getirinciye kadar İngütere bizim ilk müdafaa hattımızı teşkll edecektlr. Ben Ingilterenin mücadelede mağlub olacağınn lnanmıyorum. Cünkü İngiliz filosu denizlerde hftkimdir ve bu hâkimiyeti muhafazaya muktcdir bulunmaktadır. Bu nunla beraber Almanların Büyük Britanya sahillerine bir miktar aaker çıkarabileceklerinl kabul edi yorum. Kafllelerl hlmaye için İn giltereye daha fazla muhrib verm?miz icab ediyorsa, filomuzu ehemmiyetli bir surette zâfa ugratmadan 50 kadar esM»model mfebrib verebüeceğimizl zannediyorupı.» Diyanet İşleri Reisi dün vefat etti Ankara 5 (a.a.) Diyanet İşleri relsl Kifat Börekçl, bu akşam saat 19.10 da bir hastalık neticesl olarak vefat etmlştir. Reislcumhur İsmet İnönü merhumun vefatını ögrenince Başyaver leri Celâl Ünerl göndererek ailesine teziyetlerinl blldlrmişlerdir. Ankarad? yeni ekmck fiatı Ankara 5 (Telefonla) Bugünden İtibaren yenl tlp ekmek burada da çıkarılmıştır. Yeni ekmeğin Mukabil taraf acaba ne yapıyor? Ve fiatı 12,75 kuruştur. Francala da Bulgaristanı işgaletmenin karşı tarafa 17,75 kurugtur. temin ettiği stratejik Istifadeyi körletİzmlt 5 (Hususi muhabirimiz den) Tütün piyasası bugün İn Bütün 1>unlar meçhul ve bu meçhuüyet sinir harbinin ikinci cephesini teş hisarlar idaresl tarafından açılmıstır. Fiatlar 3 5 6 5 kuruş arasın kil ediyor. dadır. mek için neler hanrhyor? Harbedecek•e nerede harbetmek için vaziyet ahyor? Izmitte tütün piyasası açıldı Ödeıtıişte feci iki cinayet . İzmir 5 (Hususî muhabirimiz denl Öoemlşin Kurucaova kö yünden 27 yaşlarında İbrahim, köy ahallsinden İsmalli tabanca ile öldürmüştür. Kavgaya karışan diğer İsmail de İbrahimi jıaralamıştır. Varalı, evine giderken İsmailin kardeşl Mehmed gelerek İsmailin başını balta ile parçalamak suretile öldurmüştür. Suçluların hepsi yakalanmıştır. Bu iki taraflı slnlr harbi nekadar, kaç gün, kaç hafta devam edecek? bilmiyom t Ve yapılacak şey, azamt iridal. vakar ve basiret içinde bu harbi takib •tmektir. Ankara 5 (a.a.) Çocuk Esirgeme kurumu genel merkezinden bildirilmektedir: Amerikada Nevyork çehrinde bulunan yurddaşlarımız aralarmda topladıklan 561 dolan Keçiören Çocuk Yuvasmdaki yavrularm ihtiyaclaruıa sarfedilmek üzere Hasan Süleyman elile kurum genel merkezine göndermişlerdir. Yurddan uzak diyarlarda yurd yavrularına karşı her zaman vâki olan canNevyork 5 te.a.) MüstakU dan bağhhklanna Çocuk Esirgeme kurumu genel merkezi alenî teşekkürleriFransız ajansı bildiriyor: Nevyork Mirror gazetesine göre, ni sunmayı bir borc telâkki eder. ömer Rıza DOĞRUL Nevyorktaki vatandaçlann Esirgeme kurumumuza yardımı Feci bir ölüm İzmlr 5 (Hususî) Urlada Halil Isminde blrLsi, beygirl tarafından çürüklemrüî ve parçalanarak ölmüştür. Açlık yüzünden Pariste kargaşalıklar çıktı, halk fırsat bekliyor holandalılara ceza! Fransadan vatanîarma dönen Amerikalılar, yıyecek fikdanı yüzünden Pariste kargaşalıklar çıktığını ve Fransızlarm müstevliler aleyhl ne dönmek için fırsat beklediklerini anîatmışlardır. Amiral Leahy Petatn'le göriiştü Vichy 5 (a.a) Birleşik Amerika devletleri büyük elçisi Visamiral Lcahy dün Mareşal Petain'l ziya ret etmlştir. Madam Petain Pariste m 5 (a.a.) D.N.B. Mareşal Petain'in refikası, dün Parise gelmiştir Bayan Petain, gazetecilerin suallerıne cevaben, şahsî işlerini hal için Parise gelmiş olduğunu bildirmiştir. Bayan Petain, Pariste dört beş gün kalacaktır. General de Gaulle tngüiz Kralının huzurunda Londra 5 (a.a.) Hür Fransız kuvvetleti kumandam Generai de Gaulle dün Buckingham saraymda Kral tarafırdan kabul edilmiştir. General bir kaç ay evvel, Kral, hür Fransız kuvvetlerinl teftiş ettiği sırada kendi^ile görüşmüşse de resmen ilk defa olarak hükümdar tarafmdan kabul edilmektedir. Kral, Çörçil'le Birleşlk Amerika devletleri reisi Ruzveltin hususi mümessili albay Donavan'ı da kabul etmistir General Weygand Vichy'ye geliyor Vichy 5 (a.a.) General Weygand'ın Mareşal PeUin'e raporunu vermek üzere yarın Vichy'ye muVasalat etmesi muhtemeldir. Tarih kurumu toplantısı Ankara 5 (a.a.) Bize verilen malumata göre, Türk Tarih kurumunun Dil ve Tarih Coğrafya fakültesi bınasmda tertib ettiği aylık ilmî toplanülarm ikincisi, 8 mart 1941 cumartesi günü saat 15 te yapılacak ve top'antıda, antropoloji doçenti Doktor Muzafter Şenyürek, An^dolu Bakırçağı ve Eti sekenesinin antropolojik tetkikı hakkında konuşacaktır. Alâkadar olanlar bu toplantıya serbestçe iştirak edeceklerdir. Kardeşleri hücum ettiler ve gözbebekleri olan kızkardeşlerini dövdüler. Kız onlarm yumruklan altında ağlada, çırpındı... Fakat hâlâ: Beni ona verin diye, yalvarıyordu. İşte Sönmezoğullarile Tosun Ağa ailesinin arasına ilk düşmanlık böyle girmiş oldu. Bu açk hikâyesi artık bütün «Of» ta dillerde dolaşıyordu. Kardeşleri, babası Esmayı kapıdışan bırakmıyor ve kız gece gündüz Sönmezoğlunu düşünerek ağlayordu. Düğün hazırlıklan başlamıştı. Tosun Ağa dedikoduların önüne geçmek, bu işe bir nihayet vermek için kızı biran evvel evlendirmeğe karar vermişti. Düğün günü yaklaşıyordu. Bu esnada Tosun Ağaların dükkânlanndan birinde yangın çıktı. Ateş büyüdü ve Tosun Ağaların emlâkinin bir kısmını kül ettikten sonra söndürüldü. O zaman şehirde, kızı kendisine vermedikleri için Sönmezoğlunun bu yangını çıkardığı rivayeti dolaştı. Halbuki yangın bir dikkatsizlik yüzünden çıkmıştı. Esma sevdiği adama yapılan bu iftiraya inanmadı, kendisine, şehirde söylenen sözleri getirenleri yanından koğdu. Fakat babası kardeşleri: «Evet, yangım o çıkarttı. dediler. Bu yangın, servetlerinin mühim Londra 5 (a.a.) Reuter'in Londradaki Holanda mahfillerinde öğrendiğiğine göre, geçen hafta kargaşalıklara sahne olan Amsterdam ve Zrandam şehirleri Belediye reisleri, Ahnanyanın Holanda Yüksek Komiseri SeysInquart tarafından vazifelerinden çıkanlrraşlardır. Peştede mahkum olan Rumen casusları Budapeste 5 (a.a.) Havas: Askerî mahkeme dört Rumen tebaası ile diğer altı ecnebiyi yabancı feir devlet lehine casusluk suçundan mahkeme etmiştir. Maznunlardan biri müebbed şakka hizmetlerine, dokuzu da üç seneden 15 seneye kadar hapis cezasma mahkum edilmiştir. Bu ecçebi mahkumlar cezalarmı çektikten sonra hudud haricine çıkanlacaklardır. Diğer yerlere, bilhassa cenub sahilile Taymis halici civarına, pek az miktarda bomba atılmış, fakat hiç bir yerde mühim bir hücum inkişaf etmemiş ve az hasar vukua gelmiştir. Gece telefat, azdır. Almanlann vardıklan yerler, Melnik. Bristol kanalında bir düşman bom Paşmaklı, Darıdere ile Mustafdpaşadır. bardıman tayyaresi düşürülmüştür. Yunan hududundan muhtelif mesafelerde kâin olan buralan, sıra ile BıılBir haftalık vapur zayiab Londra 5 (a.a.) Amirallık dairesi gariitandan Yunanistana giren tabiî jolnin, düşman faaliyeti neticesinde kay lar olan Ostruma, Vesta, Karasu ve bolan ticaret gemileri hakkındaki haf Kuruçay vadilerine hâkim mevkilerdir. Ahnanlar, Bulgaristandan ve sonra Yutalık tebliği: 23/24 »ubat geceyansı nihayete eren nanistandan geçerek Ege denizine akan sularm hani Bulgar gazetelerinin, Bulhafta içindeki kayıblar şudur: gar nehirlerinin halicleri bulgaristanın 13 İngiliz ticaret gemisi: Cem'an 53 ulmalıdır dedikleri suların yolunu tabin : 834 tonilâto: Jdb edeceklerdir. Bunlarıjan Melnik en 1 müttefik gemisi: 7,034 tonilâto. garbda ve Sofyadan gelerek YunanisMecmu 14 ticaret gemisi: Cem'an 60 tana giren demiryolu üzerindedir. Bu bin 868 tonilâto. demiryolu Yunanistana girdikten sonBu hafta içinde Almanlar, 69.028 to ra, Demirhisar civarında ikiye ayrılır, nilâto hacminde, İtalyanlar da 6,500 to şark kulu Serez, Drama, Gümülcincden nilâto hacminde, yani cem'an 75,528 to geçerek Türkiyeye gider. Garb kolu nilâto hacminde, ticaret gemisi batırdık da Dojran civarında cenuba dönerek lannı bildirmişlerdir. Görülüyor ki mü Selâniğe gider. Melnik, Ostruma vadisibalâğa, muteddan çok defa ufaktır. ne hâkimdir. Hududun 16 kilometre şiBununla beraber, salâhiyettar mahfil malindedir. Paşmakh, hududun 10 kilerde şu cihet tebarüz ettirilmektedir lometre şimalindedir; Mesta, Karasu vaki bizzat Hitler, 24 şubatta söylediği disine hâkimdir. Buradan demiryolu nutkunda, iki gün içinde cem'an 215 bin geçmez, yalnız Avrupa demiryolunun tonilâto hacminde İngiliz ticaret gemisi Filibe ile Sofya arasmdaki bir kolu, batırılmış olduğunu bilddircniştir. De Tatarpazarcık civanndan Rahitovo'ya mek ki, Hitler'in iddia etüği bu hayal kadsr cenub istikametinde uzanır. Paşmahsulü kayıblar, bu günkü tebliğde nıaklıya gelen kunet Rahitovo'ya kabahis mevzuu olan hafta içinde vukua dar trenle, oradan itibaren karadan gelgelmiçtir. miş olsa gerektir. Salâhiyettar mahfillerde bu hususla Darıdere, hududdan 8 • 10 kilometalâkadar olarak şöyle denilmektedir: re uzaktadır ve Kuruçay vadisine h†Eğer bir devlet reisi alenen buna kimdir. Burası da Gümülcinenin batı benzer bir iddiada bulunursa, bu, Göb şimalindedir. Buraya demiryolu yoktur. bels'in radyo ile ileri sürdüğü diğer uMustafapaşa, Meriç nehri üzerinde ve mumî iddialara ne derece itimad olunabileceğini pek iyi gösterir. Bu gün öğ Türk Bulgar Yunan hududundadır. renildiğine göre, Açores adalan açıkla Öteki üç mevkie gelen ku\"vetler, emir ruıda 12 şubatta bir İngiliz gemi ka alınca, Makedonya ve garbi Trakyaya filesine yapılan hücumda, 19 gemiden girecek olanlardır. Mustafapaşaya gelen yedisi batmısür. Ayrıca dört vapur da kuvvet ise, bilhassa garbi Trakyaya giha kayıbdı. Fakat bunlardan birisi sa recek kuvvetlerin sol yanını, bir Türk limen dönmüştür. Bir diğeri, kafi'eye Yunan müşterek taarruzuna karşı sehücumdan on iki gün sonra bir tor tir ve bimaye için buraya gelmiştir. pille batmıştır. Hâlâ üslerine dönmeYunan Bulgar hududunun esasen diş olan diğer iki vapur ise kaybedilarızalı olan arazisi mühim geçid >ermiş telâkki edilmektedir ve bu suretle lerinde tahkim edilmiştir: bilhassa Os16 şubatta nihayete eren haftanın katruma vadisini kapayan mühim tahMyıblarına idhal olunmuştur. mat yapılmışhr. Yunanlılann, buralan, Arnavudluk cephesine göndermedikleri . Budapeştenin nüfusü Budapeste 5 (a.a.) 31 kânunusa ve son zamanlarda oradan tasarruf etnide Budapeştede yapılan umumî sayı tikleri kuvvetlerle tutmuş olduklarına süphc yoktur. Büyük İngiliz kuvvetleri mın neticesi: 1,162,822 nüfus. Son on beş sene zarfındaki artış: 100.000 kişi. Alman ordusu Bulgaristana girılikten sonra, Balkanlarda yeni bir cephe açılmıştır. Bu cephede şimdilik tabiye bakımından iş yoktur, henüz silâh patlamamıştır. Yunan hududuna kadar inmiş olan Alman birliklerinin subaylan ile hudud karakollarındaki Yunanlılar, şimdilik birbirlerinin elini sıkıyor, bu ifibarla bu cephede harekât şimdilik sadece sevkulceyşî mahiyettedir; Almanlar yığınak yapmakla meşguldürler. Londraya göre Balkanlarda 250.000 Ahnan askeri, Yunanlılara gore de Arnavudlukta ihtiyatlar haric 450,000 Italyan vardır. Hududa ilk gelen Ahnan kıt'alan, Bulgar demirj ollarile gelen öncülerdir. Mutadlan veçhile yıldırun harbi japacaklannı göstermek üzere yıldınm sür'atile Yunan hududuna inmişlerdir. Alman taarruzu Selâniğe teveccüh ederte?.. Ankara Radyo Gazetesi «Dün Almaniarıin Balkanlardaki hedeflerinden bahsederken Vardar vadisinin Selâniğe doğru en münasib yol olduğunu söylemiştik. Almanya bu bölgede zırhh tümenlerinden en müessir şckilde istifade edebilir. Ancak Balkanlara patlayacak bir silâhın çabuk netice ermediği takdirde, bilhassa İngiltereden gelecek yardımla ne suretle inkişaf edeceğini kimse kestiremez. İtalya ve Almanya ile esasen hemhudud olan Yugoslavyanın vaziyeti, bilhassa Bulgaristanın işgalinden sonra büyük bir nezaket kesbetmiştir. Almanya Selâniği zaptetmeğe muvaffak oldugu takdirde Yugoslavyanın Ege denizi üzerinde yegâne yolu olan Belgrad Üsküb Selânik hattı kesilmek suretile tamamile mihver devletleri tarafından çevrilmiş bulunacaktır. Fakat dün Yugoslavyadan mühim haberler gelmiştir. Yugoslavyanın hürriyet ve istiklâlini müdafaaya azmetmiş olduğunu bildiren bu çok mühim bir habere göre, hükumet 28 sınıfı silâh altına almak için hazırhk yapmıştu, Büyük Harbde de kahramanlık göstererek bugünkü büyük Yugoslavyayı kuran Yugoslav milletlerinin bu azmini alkışlamamak mümkün değildir. Hiç şüphesiz Yugoslav erkânıharbiyesi de hazırladığı plânı muvaffakiyetle tatbik edecektir. Yugoslav hanrlıklannın cenubî Sırbistanda toplanarak bir Alman taarmzunu karşılayacak şekilde tertiblenmesi lâzımdır. Yunanhlarla müştereken bir cephe kurarak tecavüze de yardıma gelirse Almaıılara karşı karşı koymak daima mümkün olduğu garbî Trakyada değilse bile Halkidikya gibi, Arnavudluktaki İtalyan işini de yarımadasınuı şarkındaki Orfani körfe tasfive etmek de kabildir.» dı. Kız ölürken bile onu teselliye çalışıyordu. Boynundan ayurmadığı zümrüdlü altını çıkarıp ona verdi. Bunu sakla beni haturlarsın, dedi, Gözleri sevdiğinin gözlerinde öldü. Tosun Ağanın yaralanan oğlu da üç gün içinde göçüp gitti. Şehir matem içinde kaldı. Sönmezoğhı sevgilisini elile gömdü ve günlerce çiftjiğe kapandı, çıkmadı. Tosun Ağaya gelince üç çocuğunu birden kaybetmişti. Elinde bir on dört yaşındaki küçük oğlu kalmıştı. İhtiyara nüzul indi ve artık kendini toplayamadı. Yangından sonra zaten serveti sarsılmıştı. İşleri büsbütün bozuldu. Köşesinde kin, intikam ateşleri içinde kıvranıyordu. Küçük oğlu Şevketi hergün karşısma alır, ona duymakta olduğu kin, intikam ateşini aşılamaya çahşırdı. Bütün aile çocuğu şu sözlerle büyüttüler: Büyüyeceksin, sabırlı ve metin olacaksın. Ailemizin intikamuu alacaksın.. Çocuk on beşine bastığı zaman köyün meydanmda şöyle bağırdı: Onlar bizden üç can aldılar. Kana kan.. Ben de Sönmezoğullarından üç can alacağım. B. FEI.EK Yelhasıl « CUMHURÎYET » İN EDEBI ROMANI Nışadırı bırakalım da!.. Tereyağ altı ayda 130 kuruştan 220 kuruşa çıktı. Daha geçen aybaşı 180 kuruşa, geçen sene de 120 ye satılıyordu. Demek ki, yüzde seksen pahahlaştı. Acaba neden? Memleketin ve bilhassa fakir smıfın bu mevsimde en başh yiyeceği olan Silivri yoğurdu geçen seneye nazaran yüzde yüz arttı. Kilosu 50 kuruşa satıhyor, geçen yü yirmi beşe idi. Tereyağ ve yoğurd, yerlerine başka şey ikamesi mümkün olnuyan btUibaşh gıdalardır ki başka memleketlerde ekmekle beraber her şeyin üstünde tutarlar. Beyaz peynire nark koyup da bu iki maddeyi başıboş bırakmak eksik tedbir manzarası arzediyor ve bu iki maddede ihtikâra yol açıyor. Bucak bucak nişadu ve kalay muhtekiri kovalayan fiat murakıblannın biraz da tereyağ ve yoğurdla meşgul olmaları ne kadar şayanı temennidir! Yoksa, gösterdiği terakki istidadma nazaran tereyağm yakmda 250, hatta 300 kuruşa çıkması beklenebilir. Çünkü böyle olmasına mâni ve obnamasına da sebeb yoktur, Sir Cripps Moskovada Moskova 5 (a.a.) Dün tayyare üe istanbuldan hareket eden İngiliz ' büyük elçisi Sir Staffer Cripps'ir. bu gün Moskovaya muvasalat ettiği bildirilmektedir. bir kısmını alıp götürmüştü. Sönmezoğluna duydukları kin büsbütün fazlalaştı. Yaz geldi. Göçler başladı. Tosun Ağalar çiftliklerine taşındılar, düğünü orada yapmağa karar vermiştiler. Tosun Ağalarm çiftliği Sönmezoğlununkine pek uzak değildi. Sıcak bir yaz gecesi Sönmezoğlu adamlarını topladı. Atlarına atladılar, Tosun Ağanın çiftîiğine doğru dörtnala sürdüler. Sönmezoğlu çiftîiğine yaklaşmca atından indi. Bir gölge gibi ka ranhkta uzaklaştı. Biraz sonra kucağmda yükile donüyordu. Bu Esma idi. Sözleşmişlerdi. Kız onu çitin yanında beklemişti. Sönmezoğlu onu atınm terkisine attı, tekrar atlarına bindiler ve dörtnala uzaklaştılar. Kız sevdiği adanun göğsüne heyecan içinde sokulmus | şaşırmazdı. Adamları da iyi nişancılardı. Az zamanda Tosun Ağalardan bir kaç kişi devrildi. Esmanın kardeşlerinden ikisi de o karışıklıkta vuruldu. Bivi tu. Korkuyordu. Fakat mes'uddu. Gü hemen ölmüştü. Öbürü yaralanmıştı. lümsüyordu. Athlar yaralı efendilerini alarak kaçtıKızın kaçışından beş dakika sonra lar. Tosun Ağa çiftliği biıbiıine girdi, EsmaSönmezoğlu yavuklusunu göğsüne nuı kaçtığı anlaşılmıştı, Kızın kardeşleri kudurmuş bir hiddete düştüler. Adam bastırdı. Dörtnala atını sürdü. Çiftliğe larıru toplayıp atlarına atladılar. Tosun gelince onu kucağında atından indirdi. Ağa; «Kardeşinizi sağ salim getirin» Kollarında taşıyarak içeri götürdü .Fadedi. Oğullarının gözünü bürüyen kanı kat orada, ışıkta kızın cepkenine bulaşgörmüş, kızı için korkmuştu. Yaptığı mış kanları, onun sönmek üzere olan büyük suça rağmen kızından geçemi güzel, siyah gözlerini gördü. Tosun Ayor, ona bir fenalık gelmesini istemiyor ğanın kızı ölmek üzere idi. Öbür tarafın attığı serseri bir kurşun onun kalbini du. Athlar firarilerin peşine düştüler. Ya bulmuştu. Belki de kardeşlerinden birirıyolda onlara yetişüler. O zaman iki nin kurşunu... Sönmezoğlu çılgına döndü. O kocaman taraf arasında çarpışma başjadı. Sönmezoğlunun kurşurüan hedeürü adam ürnidsizlikten jocuklar gibi ağla Yazan: Peride Celâl (Arkao var)