CUMHURİYET 8 Mart 1941 Beşiktaşı Muhtelit de yenemedi Dünkü maç 3 3 beraberlikle neticelendi, şampiyon takıma merasimle kupa verildi îstanbul lik şampiyonu Beşiktaş, lik maçlan fîkstürünün son kısmını 4eşkil eden muhtelit takımla yapacağı maçı dün Şeref sahasmda oynadı. Lik maçlarında hiç mağlub olmadığı gibi berabere de kalmıyan Beşiktaş dünkü maçta 33 berabere kalmak suretile mevsim lik maçlannı kaparken gene yenilmeden sahadan ayrılmış oldu. Lik maçlanndan evvel büyük bir cesaretle takımında büyük değişiklik yapmağı göze alan Beşiktaş kulübü vermiş olduğu bu mühim kararda hiç yanılmamış ve takıma aldığı genc elemanlarla yaptığı her maçta zaferden zafere koşarak en parlak bir muvaffakiyeti e!de etiniştir. Lik şampiyonluğundan maada, bir de sahadaki iyi hareketi dolayısile ccntilmenlik kupasını kazanmış olması dolayısile Beşiktaş kulübünü ve onların idaBeşiktaş . Muhtelit takım recilerini aynca tebrik etmek lâzımdır. *** Niyazî sahaya çıkmadı. Bunlann yeBeşiktaş için dün Şeref sahasında rine Beykozdan Bahadır, Süleymaniyeufak fakat güzel bir merasim yapılmış, den Fethi takıma girdi. İkinci devre Vali ve Belediye Reisi doktor Lutfi Kır başladığı zaman, iki taraf ta beraberliği dar bizzat sahaya gelerek, Beşiktaş ta bozmak için bir müddet sıkı hücumkımına hak etmiş olduğu iki kupayı da lar yaptılarsa da neticeyi değiştirmek vermiştir. mümkün olamadı. Merasimden evvel, Beşiktaş takımı saBu devrede Beşiktaşın bir kaç tehhaya gelmiş, ve bando İstiklâl marşını likeli hücumunu muhtelit müdafaası, çaldıktan sonra Vali, takım kaptam bilhassa Cihad başlı başına önledi. Bu Hakkıyı tebrik ederek iki kupayı da hücumlarda iki korner müstesna muhVermiştir. telit mühim tehlike geçirdi denemez. Kır koşulannda, kapah salon pentat Buna mukabil muhtelitin kaçırdığı iki lon müsabakasında, iyi derece alan spor büyük fırsat bu takıma giren oyunculara da Vali tarafından kupa ve ma cular için affedilir hatalar değildi. dalyalar verilmiştir. Zayıf dahi olsa muhtelit namı altın•*• daki bir takıma karşı Beşiktaş zaman Beşiktaşla yapılacak maça iştirak et zaman daha güzel hareketler, hücumtnek üzere davet edilen muhtelit takım lar yapmak imkânını buldu, oyun bu oyurıculanndan mühim bir kısımı dave devrede hiç sayı yapılmadan 3 3 bete icabet etmediği için bu maç beklenen rabere bitti. sevk ve heyecan içinde geçmedi. Ayni Serbest giireş birincilikleri gün içinde oyuncuların birer mazeret İstanbul güreş ajanlığı tarafından terbularak sahaya gelmemeleri hiç bir suretle hoş karşılanır bir hareket değil tip edilen güreşlere dün de devam edildir. miştir. îstanbul serbest güreş birinciŞazi Tezcanın idare ettiği maça takım likleri büyük bir intizam İçinde cereyan etmiş ve müsabakalarda büyük bir lar şu şekilde çıktı: Muhtelit takım: Cihad (Fenerbahçe), kalabalık bulunmuştur. Ahnan neticeler: Enver (Vefa), Hıristo (Beyoğluspor), 56 kilo: 1 Cemal (Güreş kulübü), 2 Musa (Galatasaray), Hakkı (Vefa), Celâl (İstanbulspor), Süleyman (İstanbul Fehmi (Güreş kulübü). spor), Niyazi (Fenerbahçe), Cihad (İs61 kilo: 1 Halil (Güreş kulübü), 2 tanbulspor), Fikret (Fenerbahçe), Kad Ahmed Çakır (Galatasaray). ri (İstanbulspor). 66 kilo: 1 Yusuf Aslan (Beşiktaş), 2 Beşiktaş: Mehmed Ali Hüsnü, Ya Bekır Yolcu (Güreş kulübü). vuz Feyzi, Halil, Rifat Şükrü, Şeref, 72 kilo: 1 Faik (Güreş kulübü), 2 Şakir, Hakkı, Sabri. M. Çakır (Beşiktaş). Futboldaki anlaşmarun tek manasını 79 kilo: 1 Rızık (Beşiktaş), 2 Harun biie taşımıyan muhtelif takım için bu (Güreş). maçta muvaffakiyet beklemek güçtü. 87 kilo: 1 Adnan (Gureş), 2 Ali AhBeşiktaş, bu havayı çok evvelden sevdiği med (Demirspor). için oyun başlar başlamaz hücuma kalkAğır siklet: 1 Samsunlu Ahmed (Beb. İlk hücum Cihadın önünde patladığı şiktaş), 2 Mustafa Çakmak (Güreş kuiçin bu kadar çabuk sarsılan müdafaanın kendini toplamasına vakit kalmadan lübü). 20 puanla Güreş kulübü birinci, 11 Hakkı şahsî bir hücumla beşinci dakikada ilk golü yaptı. puanla Beşiktaş ikinci, 2 puanla Deİki üç dakikalık şaşkınhk henüz geç mirspor üçüncü olmuşlardır. Geçen hafta grekorumen birinciliklememişti ki Süleyman fevkalâde bir pas aldığı halde beraberlik fırsatını, yapaca rinde derece alan güreşçilere mıntaka diğı işe karar veremediği için kaçırdı, rektörü Feridun Dirimtekin tarafından bir dakika sonra da Hıristo penaltı ya merasimle madalyalan verilmiştir. îstanbul güreş takımı haftaya Ankapınca Yavuz Beşiktaşın ikinci golünü rada maç yapacaktır. temin etmek yolunu buldu. Oyun, muhtelit müdafaasınm bozuk vuruşlan yüzünden tamamen Cüıada yüklenmişti. Cihad her zamanki gibi fevkalâde oynayordu. Fikret on ikinci dakikada muhtelitin ilk sayısını yaptı. Bu sayıdan sonra muhtelit takım kendini toplamış ve bir müddet Beşiktaş müdafaasını zorlaya zorlaya kısa fasılalarla bir hayli hırpalamağa muvaffak olmuştur. Fikretin bir kaleci tarafından tutulmasına imkân olmıyan şütünü Mehmed Alinin hareketine lüzum kaltnadan direk kurtardı. * Otuzuncu dakikada gene direkten geri gelep Fikretin şütünü Süleyman hafif bir vuruşla kaleye sokarak iki takımı berabere bir vaziyete soktu. Fikret bir dakika sonra üçüncü golü de yaptı. Beçiktaş bir sayı ileri giden muhteliti altetmeğe uğraşırken tazyikı artırdı ve 43 ün Cü dakikada Şakir güzel bir vuruşla Beşiktaşı beraberliğe getiren üçüncü gol ile devrenin 3 3 berabere olmaEina yardım ettL ikinci devrede muhtelitten Fikret ile Soğuk, fakat aydınlık bir geceydi. bulvarlarda kalabauk vardı. Montparnasse'a doğru araba ile geldiler. Margaret, nişanlısına sokuluyord" Arthur onu belinden tuttu. Ayni ^!îk kokusu, şimdi takside de yemekten evvsl olduğu gibi başını döndürmüştü. Margaret, beni çok mes'ud etttiniz, dedi. Bundan daha güzel bir gün aslâ görmiyeceğim, hissediyorum. Beni seviyor musunuz? Arthur, cevab vermeden, onu büyük bir muhabbetle öptü. Margaretin evine gelmişlerdi Genc kız, gülümsiyerek elini uzatü. Geceniz hayırh olsun. Sizsiz on iki saat geçireceğim öyie mi? Sizi ne zaman görebileceğim? Sabahtan değil, çok meşgulüm. Öğleyin geliniz. Treninin tam o saai^e kalkacağını hattrladı. Elile bir veda isareti ynparak, gözden kayboldu. IX Susie, Margaretin, izdivacım haber vermek için, şimal ganndan çekt'ği telgrafı, manasını anlamadan okuyordu. «Bu telgrafı aldığınız zaman, ben Londraya doğru yola çıkmış bulunacağım. Bu sabah, Oliver'le evlenüm. O varken Arthur mevcud değildir. Banu kendisine izah etmek istesem faydası olmıyacakh. Bu haberi Arthur'e siz veriniz.> «Margaret» Susie hayretten dona kalmışü. Kapı *uruldu .Gelen, her halde Arthurdü. İki hırsız mahkuıtı olda Bir köylünün çantasını çalan hırsız on bir gün hapis yatacak Şileli Hakkı Çökmez admda bir genc dün Çakmakçılarda bir seyyar satıcıdan, köyüne götürmek üzere bir iğnedanlık almış, parasını verdikten sonra çantasını cebine koymuştur. O sırada vaziyeti g özleyen Muammer adında sabıkalı bir yankesici çantayı Hakkının cebinden aşırarak kaçmak isterken etrafta bulunanlar tarafından yakalanmışür. Cürmümeşhud mahkemesinde yapılan muhakemede Muammer, suçunu ikrar etmiş ve bu işi açhktan dolayı yaptığını söylemiştir. Duruşma neticesinde mahkeme suçu sabit görmüş, bazı hafifletici sebebler mevcud olduğundan Muammerin 11 gün hapsine ve 11 gün de emniyeti umumiye nezareti alt'nda buîunmasına karar vererek «uçluyu tevkif etmiştir. RADYO "Arabacının kızı,, fifminîn kahramanları Heinrich George ile Hilde Krahl bu eserle büyük birer karakter artisti olduklarmı ispat ettiler Bugünkü program j 8,00 8,03 8,18 8,45 12,30 12,33 12,50 13,05 13^0 Prograra Haberler Müzik (PL) Ev kadom 18,03 18,40 19,15 19,30 19,45 20,15 20,45 21,00 21,30 21,45 22^0 22,45 23,30 Orkestra Fasıl heyett Müzik (PL) Haberler İnce saz Rad. gazetesl Müzik (PL) İstekler Konuşma Orkestra Haberler Caz (PL) Kapanı« • Program Müzik (Pii Haberler Türküler Müzik (Fl) • 18,00 Program Ş E HIR TİYATROSU Beyoğhı İstiklâl caddesi KOHEDİ KISMIND A Bu akşam saat 20,30 da ••• Beyoğhı H A L K alneması Bugün 11 de akşam 20 da 1 AYNAROZ KADISI I BİR MİLLETİN İSTİKLÂLİ *** KİRALIK ODALAR Ceket çalmış Vefada 3 numaralı evde oturan Hasan, dün kahvede otururken Boğazkesenli Haydar ceketini çalmış ve Arabcamisine götürerek satmıştır. Yapılan maçında Fikretin bir akını ihbar üzerine Haydar zabıta tarafından madalya ve atlet pabucu ve fanılâları yakalanarak cürmümeşhud mahkemeverilmiştir. sine teslim edilmiştir. Mektebler arasındaki sokak koşusu: Yapılan muhakemede Haydar, ihtiyac Şişlide 2500 metre olarak yapılan mek dolayısile bu hırsızlığı yaptığım söyleteb kır koşusunda alınan dereceler: yerek cürmü kabul eylemiştir. Mahke1 Eşref (İstanbul lisesi) 8,21 me Haydan on gün hapse mahkum ederek tevkifine karar vermiştir. 2 Melih (Haydarpaşa) 3 Haci (Muallim). Mekteb meş'ale yarısı Kumkapı orta mektebi taraiından tertib edilen meşale bayrak yarışı büyük bir alâka ile takib edilmiştir. Kumkapı orta mektebi önünden başlayan müsabaka Üniversite önünde bitmiştir. Müsabakaya 101 atlet girmişür. Ahnan neticeler: 1 Vurgun, 2 Necdet, 3 Kemal Akıl ve sinir doktorlarının toplantısı Bisiklet yanşı İstanbul bisiklet ajanlığı tarafuıdan tertib edilen bisiklet yarışı dün Mecidiyeköyünde yapılmı%tır. Fesaneden Mehmed birinci, Topkapıdan Halid ikinci, Beyoğluspordan Kirkor üçüncü olmuşlardır. İkinci küme maçlan İkinci küme lik maçlarma dün Kadıköy sahasında devam cdilmistir. İlk maç Feneryümazla Feriköy arasında oynanmış ve ınaç 0 0 berabere bitmiştir. İkinci maç Şişli Güneşle Galata Gencler arasmda idi. Rakibine nazaran daha iyi oynayan Şişli Güneş maçı 7 4 kaanmıştır. Türk akıl ve sinlr hekimleri mutad aylık toplantılarmı Etıbba Odısında yapmışlardır. Prof. Mazhar Osman Uzman vltamlnlerin slnir hastalıklarındaki mevki ve ehemmlyetlerine dair tebligatta bulunmuş. Operatör Hâml Dilek beyiolerlne ameliyat yaparak iyi ettiği sar'a, felc ve körlük vak'alannı takdim etmiştir Müteakıben Dr. Rahmi Duman, Prof. Fahreddln Kerlm Gökay ve doçent İhsan Şükrü Aksel ile takib ve tedavi ettikleri karışık sinir felci gösteren iki hasta takdim etmiştir. Münakaaalara: Prof. Mazhar Osman Uzman, Prof. Fahreddin Kerira Gökay, Hâmi Dilek, Hüseyin Kenan Tunakan ve Rahmi Duman iştirak etmişlerdir. Cemiyet 28 mart cuma günü Bakırko> Akliye hastaneslnde toplana • caktır. Hilde Krahl Şehrimizde beş hafta gibi uzun bir müddet beyaz perdede tutunan cArabacının kızı> filmi şuphesiz kuvvetli bir eserdir. Hem lünevverlerl, hem de halk tabakasını memnun edecek bir şekilde tertib edilip oynandığı için memleketlmizde mühim bir rokor tordı. İrae müddetinin uzamasında oynandığı sinemamn küçüklüğu de mühim bir âmil olmakla beraber mem ieketimizde üstüste beş hafta gosterilen bir filim şimdiye kadar geçmemiştL Seyircileri çekmekte şüphesiz eserin Puşkin gibi büyük bir edibin kaleminin mahsulü olması en mühtaı bir müessirdir. Maamafih onu yaşatanların, bu kordelâda başrolleri deruhde etmiş olan Heinrich George ile Hilde Krahl'ın kudret ve meharetrerinin de bu husustaki teslri inkâr kabul etmez bir haklkattir. Heinrich George Almanyada Stettin şehrinde doğmuştur. Babası, alelâde bir memurdu. Artist ilk sanat feyzfaıl Stettin'deki rejisör ve attör Benrhard Maiewski'den almış ve ilk sahne muvaffaklyetlerini Kolberg tiyatrolannda idrak etmiştir. Umumî Harbde asker olan Heinrich George şark ve garb cephelerinde çarpışmış, mütarekeden sonra Almanyanm muhtelif şehirle rinde ve Avrupanm büyük payi tahtlarında turnaya çıkarak kendisine büyük bir şöhret temin et ınis, Heldelberg'dekl festivallerdelci temsilleri lse onu bütün dünya7a tanıtmıştırBugün «Devlet aktörü» unvanını haiz bulunan artistln sinemava in Heinrich George T MART CUMA Üsküdar H Â L E sinemasında tisabı sessiz filimler devresine teÂŞIK LÂZIM sadüf etmiş, yüzlerce kordelâda müKomedi 3 perde him roller deruhde etmiştir. Sesli filimlerinden en mühimleri «Casilnumarası yapmaflc üzere sahneye la'nın heyecanlı muhakeme&i» ye Intisab etmiştir. Orada Ufa şirke • cArabacının kızı> dır. tlnin rejlsörlerinden birinin naHilde Krahl, bir mühendisin sul zan dlkkatini celbederek kendisina bünden Brod'da dünyaya gelmiş, «Cennettekl temsil> filminde rol lise tahsilini Viyanada yapmış, bu verilmlştir. Bundan sonra muhtelil esnada temsil dersleri de almıştır. kordelâlar oevirmiş ve en büyüH tlk defa eski Avusturya payıtahtm kudretini <Arabacınm kızı> eserin* daki Scala tiyatrosunda varyete de göstermlştir. « RAŞİD RIZA Tiyatroso İsfanburun Özlediği Mühim Bir İnkılâb! MARMARA Sinemasının muazzam bir teşebbüsü « M A R M A R A » MüdüriyeÜ <MARMARA> sinemasının 5 mart çarsambadan ttibaren İstanbul d . hetinde ilk defa Beyoğln sinemalarmdan evvel İLK VİZYON, BÜYÜK FİLMLER göstermeğe başlıyacağmı ilân eder. İLK GÖSTERİLECEK FİLMLER DÜNYA ŞAHESERLERİDİR Bu kutlu tesebbüs münasebetile Etekleri tutuştu Pertevpasa yokuşunda 47 numaralı evde oturan Ali kızı İsmahanm mangaldan etekleri tutuşmuş, çi kan alevlerden vücudünün muhtelif yerleri yanmıştır. Yaralı kız tedavi edilmek üzere Gülhane hastanesine kaldırılmıştır. B. takımları Şeref sahasmda Galatasarayla Fenerbahçe B takımlart arasındaki hususî maçı 2 1 Fenerbahçe takımı kazanmışür. KANLI BALALAYKA s Mart Çarşamba İLK GALA: Teşekkür İstanbul Orman müdürü Feyzi Babanın aramızdan nagihani bir surette ayrılmasile dilhun olan kalblerimizi, kıymetli tesellilerile şifalandıran, gerek cenazesine gelmek suretile ve gerefc telgraf ve mek tubla elemlerimlze iştirak eden muhterem dostlarımıza, teessürü müz ayrı ayn beyani teşeknüre mâni olduğundan, gazeteniz vasıtasile minnettarlığımızın ilâmnı rica ederiz. Blraderi Afcia Babalp, zevcesl, hemşireleri D İ Ş T A B İ B İ Matbuat takımı Hakemlerle berabere kaldı Dün Şeref sahasmda İstanbul Matbuat takımile, hakemler arasında kırk dakikalık bir maç yapılmıştır. Matbuat takımı dün ilk defa çok zayıf bir kadro ile sahaya çıkmıştı. Hakemler takımı oyunda biraz daha hâkim oynadığı halde maç 0 0 berabere bitmiştir. Bu maçm revanşı on beş gün sonra yapılacaktır. Sinema dünyasınm en parlak iki yıldızî JEANNETTE Mac DONÂLD ve NELSON EDDY Şahane bir aşk Musiki ve Güzellik filminde gene botastnlar Halkevleri sokak koşusu Dün Halkevlerinin üçüncü sokak koşuları muhtelif sahalarda yapılmış ve varışa pek çok atlet iştirak etmişür. Eminönü Halkevi: Halkevile Gülhane parkı arasında üç kılometrelik musabakada ahnan neticeler: 1 Halil, 2 Raif, 3 Abdullah. Sarıyer Halkevinde alman neuceler: Mesafe: 4500 metre. 1 Şükrü 17,32, 2 Todori 18,18, 3 Yusuf 18,35. Fatih Halkevi: Fatih Edirnekapı yolu üzerindeki roüsabakanm mesafesi 4000 metre idi. Ahnan neticeler: 1 Hatayh Ahmed 16,21, 2 Adnan 16,30, 3 Murad 16,50. Müsabakalarda derece alan atıetlere Onun, öğle üstü gelmesini bekliyordu. Bu fena haberi ona birdenbire vere mezdi. Kapıyı açmağa karar verdi. Pek üzüldüm, dedi, Margaret evde yok. Hasta bir arkadaşı haber gönderıp çagırtmış. Can sıktı artık! Gene madam Bloomfield değil mi? Ay, siz onu hasta mı biliyordunuz? Bir kaç gündenberi Margaret, hemen her gün öğleden sonra onun evine gidiyor. Susie cevab vermedi. Bu kadımn. hasta olduğunu hiç bilmiyordu. Fakat, her şeyden evvel Arthurü savmak lâzjmdı. Saat beş sularında gelseniz? dedi. Öğle yemeğini beraber yesek nasıl olur? Maalesef imkân yok, birisioi bekliyorum. Peki. O halde beşte gelirim. Selâmladı ve çıktı. Susie, te^rafı bir kere daha okudu. Bu kadar vicdansızlığa inanamıyordu. Margaretin odasına girdi. Seyahate çıktığmı gösteren hiç bir emare göıunmüyordu. Yalnız, mektublar imna edılmiş, mücevherat ortadan kaybolmuştu. Aklma bir şey geldi. Margaret son zamanlarda, bir çok şeyler satın almıştı ve İngiltereye avdetine intizaren, bunların hepsini terzisine gönderdiğini söylemişti. Susie, tahkikaüna devam etti. Margaretin, o sabah nereye gittiğinden haberi olup olmadığını kapıcı kadına sordu. İhtiyar Beşiktaş kulübünün ziyafeti İstanbul şampiyonu Beşiktaş birinci hıtbol takımı şerefine kulüb idare heyeti tarafından dün akşam Park Ütelde 250 kişilık bir ziyafet verilmistir. Ziyafette Vali ve Belediye reisi Dr. Lulfi Kırdar, Halk Partisi İstanbul rtisi Reşad Mimaroğlu, Polis müdürü Muzaffer Akalın da bulunmuşlardır. şiktaşın şampiyonluğu tebrik ve takdir Müteaddid nutuklar söylenerek Beedilmiş, ziyafet, geç vakte kadar samimî bir hava içinde devam etmiştir. AY DOĞARKEN Bu nefis filmi önümüzdeld ÇARŞAMBA AKŞAMI yalnn BEDRİ GÜRSOY Kadıköy: Altıyol Tel: Muayenehane: 60832 Tel: E v : 60833 Sıvasta kayakçıhk Sıvas 1 (a.a.) Vilâyetimiz içindeki kayekçılar şimdi vilâyetin karh mıntakalarında çalışmalarına devam etmektedirler. Erzurum kursunda yetişen bir eğitrnen her gün 20 kayakla ve münavebe ile sabah, akşam sporculara kayakçılık öğretmektedir. Köylülerimiz de bu spora yakın bir alâka göstermektedir. BAL PARE 1 f Bjl *BT V*l Mf MCÂ Mj Wj W^ m "^"^ ^^* •m~* ^ Çarsamba ve müteakib geceler için numaralı koltuklar bugünden satıbıtektadır. "|^W İTM Sfaıemasında Gösterilecektir m DEANNA DURBİN'İ İstanbul halkına takdim etmiş olan S Ü M E R GLORIA JEAN Y S İ \ i: >I V S I ^ R L V m e ş h u r f^*™1 S °P ran KADIKÖY OPE RA Sinemasının BÜFESİ KİRALIKTIR Taliblerin Müdüriyete müracaatleri | AÇILMAMI$ KONCA Filminde takdim etrnekle şeref duyar» Sinemanın en genç, en yeni, en parlak ve en fazla nrasikiH filmi.» Yerlerinizi evvelden aldırınız, T e l : 42851 ÇEVİREN: İ GLORİA 2 MÜSTESNA GALA SUARESİ OLARAK ° l ^ a rekabet eden altm sesH yeni yıldız No. DEANNA DURBİN JEAN'ıda YAZAN: Somerset Maugham Sihirbaz 19 kadının şüphesini celbetmemek için, onun gevezeliğine uzunca müddet tahammül etti. Konsoloslukta, son şüpheleri de zail oldu. Artık, eve donmekten ve Arthur'ü beklemekten bajka yapacak işi kalmamıştı. İlk aklına gelen şey, Porhoet'in mütaleasını almak olmuştu; fakat, önce Arthur'ü görmeği tercih ediyordu. Sevdiği erkeğe bu darbeyi vurmak mecburiyetini tahammülfersa buluyordu. Atölyede oturmuş, Margaret'i görmek için sabırsızlanan Arthur'ün, bundan dolayı, tam zamanında geleceğini düşünüyordu, Delikanlı, pürneş'e çıkageldi. Hayretle sordu: Margaret daha gelmedi miT Oturunuz. Arthur, Susie'nin ne şaşkınlığını, ne de sesindeki boğuk ahengi farketmişti. Ne tembel kız! diye baykırdı. Çayı hazırlamadınız mı? Burdon'cuğum, size bir çey söyleyeceğim. Çok canınız sıkılacak. Arthur birdenbire ayağa kalktı. Aklına bin turlü | e y geimifti, beyecan Hcandi Varoğlu Biliyonım, madmazel, cevabını verdi. Şoföre, İngiliz konsolosluğunun adresini verdığini işittim. Susie, terziden, Margaretin bavullarının, bir gün evvel, şimal garına gönderıldiğini öğrendL Terziye ?aka dıye: Inşallah, paranızı almadan bavullan vermemişsinizdir, dedi. Terzi gülmeğe başladı: Madmazel, iki üç gün evvel hesabını tamamen ödemişti, diye cevab verdi. Margaret, Arthurle evlenmek için bazırlanan çeyizini ahp götürmekle kalmamış, bedelini de nisanhsının parasile ödemişti! Susie, oradan, madam Blooîieldin evine gitti. Madam Bloomfield, kendisini aramadığından dolayı Susieye sitem etti. Maalesef öyle oldu. Çok işim var. Fakat, Margaretin sizi yalnız bırakmadığını biliyordum. Margaret mi? Üç haftadır yüzünü gördüğüm yok. A! Sık sık ziyaretinize geliyor zannediyordum. Margaret, acaba her gün öğleden sonra nereye gidiyordu? Susie, üıtiyar dan dili tutuhnuştu. Bir kör gibi, ellerini ileri uzatü. Susie, lâkırdıya devam etmek istedi, fakat söyleyecek kelime bulamıyordu. Ağlamağa başladı ve telgrafı ona uzattı. Ne demek bu? Şaşkın şaşkın, Susie'ye bakıyordu. O zaman, Susie, anlattı: Siz onu Madam Bloomfied'in evinde zannederken, o, bu adamla berabermiş. Her şeyi önceden hazırlamış. Arthur, başı ellerinin arasmda, oturdu. Sırtını Susie'ye dönmüştü. Susie, bu büyük acının karşısmda âciz, ağlıyordu. Margaret'ten nefret etmeğe başladı. Kabpe! diye haykırdı. Kahpe! Arthur ona döndü, sesinde sert bir ahenk peyda ohnuştu. Ona hakaret etmekten sizi raenederim, dedi. Susie ürperdi Bu adamın öfkeli halini hiç görmemişti. Nasıl? Size bu muameleyi yaptıktan sonra, onu hâlâ seviyor musunuz? Haddo, bir aydan fazla bir zamandır onu her halde avucu içine almıırfa, Halhlllrij bU °^f"1 Vıa1rlnTM<a ne söylesek, Margaret tahammül ediyordu. Ondan nefret ettiğini iddia ediyor, sizinle e\'lenmeğe hazırlanıyordu. Baştan ba§a yalan içinde yaşayordu. Siz de hiç bir şeyden şüphelenmiyordunuz! Sırtındaki gömleklere varıncaya kadar, her şeyi size bordu. Dort senedir sizin merhametiniz sayesinde yaşayor. Burada bulunması, gene sizin sayenizde. Beni sevmiyorsa, kabahat kendinin mi? Sizi sevdiğini iddia ediyordu, benim kadar, bunu siz de biliyorsunuz. Hayır, yaptığı harekete isim verilemez. Çok insafsızsmız! Beni ne kadar azaba soktuğunuzu hissetmiyor musunuz? Ellerini yüzüne örtmüş, hıçkurıyordu. Susie pişman oldu. Çok canım sıkıldı, dedi. Onu ne kadar sevdiğinizi düşünmeliydim. Arthur, itidalini toplamağa çalışıyor, muvaffak olamıyordu. Susie, kabil olsa, dizlerine kapanacak, kendisini teselli edecekti Fakat, bu adam nazarında, Margaret'in arkadaşmdan başka bir şey değildi. Nihayet, Arthur ayağa kalktı ve sessizce, piposunu doldurdu. Çehre hatlannda müthiş bir değişiklik vardı. Bunun doğru olduğuna inanamıyorum, dedi, inanamıyorum. Kapı vuruldu ve Arthur bir sayha kopardı. Belki gelen odur! Yüzü ümid ışığile dolu, kapıyı açtığı "»"îg", irnT«jig|ndn Porhoet'i gördü. Doktor: Nasüsınız? diye sordu. Sonra, meyus halleriai görerek flâve etti: Ne oluyorsunuz? Mis Margaret yok mu? Bugün kabul gününüz olduğunu zannediyordum. Doktorun halinden şüphelenen Susie, izahat isteyince, Porhoet: Bu sabah, Haddo'dan bir telgraf aîdım, dedi. Telgrafı ona uzattı. Susie okudu ve kâğıdı Arthur'e verdi. Telgraf şüyle diyordu: tSaat beşte atölyeye gelink. Eğlence var. İmza: Oliver Haddo* Arthur, soğuk kanlılıkla: Margaret bu sabah Haddo ile ev« lenmiş. İngiltereye gitmişler, dedL Susie, hâdiseyi doktora anlattı. Porhoet: Fakat bunu nasıl izah etmeli? diyordu. Arthur, bitkin bir halde omuzlarıru silkti. Haddo'yu bana tercih ediyonnuş, mesele bundan ibaret. Hiç bir şey söylemeden gitmesi de gayet tabiL Elün bir hesablaşmaya meydan vermek istememiş olacak. Son defa biribirinizi ne zaman gördünüz? Dün akşam. Halinde bir değişiklik var mrydıT, Her zamanki gibi mi idi? Arthur başını salladı. Kavga etmediniz mi? CArkasa rsr)