26 Ikîncikânun 1941 CUMHURlYET Masraflar kısılacak İngiltere Amerika münasebetleri ünyanın en kuvvetli zırhlıla rından birile Amerikaja mu vasalat eden İngiliz sefiri Lord Halifaks'm bizzat Amerika Cum hur Reisi Mister Euzvelt tarafından karşılanması, İngiltere Amerika münasebetlerinin kazandığı büyük ehemmiyeti, şimdiye kadar eşi görülmiyen bir tarzda tebarüz ettirmiştir. Bu yalnı: iki memleket arasındaki dostluğu değil, ayni derecede hedef birliğini de canlaııdıran bir tezahür sayılmağa değer. Mister Bu/velt İngiltere sefirini bizzat karşılamakla. Lord Halifaks tarafından derııhde edilen vazifenin, tam bir muvaffakiyetle başarılacağını, Halifaks'm kendisinden en samimî ve en verimli yardımı göreceğini bütün dünyaya, bilhassa mihver devletlerine anlatmak istemiş \e söylediği nutuklar derecesinde parlak bir jestle maksadını izaha muvaffak olnıuştur. Dahiliye Vekâleti vilâyetlere sarfiyatın ve bilhassa inşaatm azaltılmasını bildirdi Ankara 25 (Telefonla) 941 yılı malî bütçelerinin ihzar ve tanzimi hakkında Dahiiiye Vekâletince vilâyetlere yeniden tebligatta bulunuldu. Bu tebligatta bilhassa varidat tahminlerinin hakikî erkama istinad ettirilmesi lüzumuna ehemmiyetle işaret edilmekte, masraf bütçelerinin ihzarında kadro ve inşaat işleri üzerinde fazla hassasiyet gösterilmesi ve masrafların tahmin ve takdirinde içinde bulunduğumuz dünya vaziyetinin daima nazarı dikkatte bulundurulması istenmekte'dir. Yapılması takarrür edip de henüz ihale olunmayan ve ihalesi tekemmül etmeyen inşaatın ve kısım kısım yapılmakta olanlardan bir kısmınm yapılmıs olması halinde diğer kısımlarma aid ihalelerin tehiri ve mukaveleye bağlanmadan yapılmakta bulunan tezyinî mahiyetteki inşaatm derhal tatili, zaruret olmadıkça bütçelerde (yollar haric) yeni inşaat tahsisatı kabulünden tevakki edilmesi lüzumu da alâkadarlara hatırlatılımştır. İngiliz donanmasına iltihak eden ayni sınıftan 5 zırhhnın birisi olan «Kral Beşinci Jorj« u ve bir kısım dahilî takshnatım gösterir resim Lord Halifaks'ın Amerikaya muvasalatını müteakıb gazetecilere söylediği sözler, onun deruhde ettiği vazifeyi çok güzel izah etmiştir. Bu sözlere gore, vazife İngilterenin faşizme karşı galebe çalması için Amerikanın Ingiltereye yapacağı yardunın ne olacağını ve nasıl japılacağını anlatmak ve bu yardımı teınin etmektir. Lord Halifaks harb kabinesinin azasından biri olmak dolayısile de bu vazifeji hakkile ifaya muktedir olduğu gibi Amerikada gördüğü hüsııü Londra 25 (a.a.) Röyter: Dün kabul onun bu işi basaracağmı ve yar akşam Oxford üniversitesinin sosdunı tahakkuk ettirebileceğini göster yalist demokrat kulübunun bir topmektcdir. lantısında sdz söyliyen işçiç partısi lideri, hukumet azasından Attlee Lord Halifaks'm Amerikaya muvasa ezcümle demiştir ki: latı dola\ı.sile İngilterenin ehemmiyet Harbden evvelki dünya, artık \erdiği bir nokta, deniz hakimijetini te mevcud değildir. Harb sonrasının barüz ettirmek olmuştur. İngiliz donan yeni ve daha adil dünyası için prornasının denizlerdeki hakimiyeti, Ameri jeler. harbin sonunu beklemeden kanın kendi müdafaası bakımmdan, en şimdıden hazırlanmaya başlamış . çok güvendiği meselelerden biridir A lardır. merikanın Atlantik tarafından tehdid Harb zamanında hükumetin siolunmasma karşı gelen en büyük kuv yasetinin en esaslı noktalarından vet, İngiliz donanmasıdır ve İngiltere birini, bu noktanın milli siyasetin hukumcti, Lord Halifaks'ı en büyük ve devamn bir parçası haline gelmesien kuvvetli zırhhlanndan birile Ameri ne nezaret etmek teşkü eylemek kaya göndcrerek hem Amerikanın mü tedir. dafaası bakımmdan haiz olduğu ehemHarbden sonra zengin ve tembel miyeti tebarüz ettirmek, hem de deniz bir sınıfın mevcudiyetine ve issizhakimiyetini elden bırakmamış olduğu iğin yeniden başlamasma müsaade nu göstermek istemiştir. olunabileceğini zannetmiyorum. İnElhasıl iki taraf da en müsaid şartlar gilterede zenginliklerin tevzii süxve tezahürler dairesinde yeni bir işbir atle değişmektedir. Bunun muhakliği devresine girmiş bulunuyor. Bu iş :ak surette sosyal sistemimiz üzebirliğinin hedefi ise, bütün dünyaya ta rinde büyük tesirleri olacaktır. Dihakküm peşinde koşan ve milletlerin ğer bir neticeyi de. zannettiğime göhürriyetine alabildiğine tecavüz eden e, terbiye sLstemimizin daha de lere hadlcrini bildirmek ve medeniyeti mokratik bir hale getirilmesi için kurtarmaktır. İngiltere bilfiil harbede şimdiden başlamış olan gayretlerin rek ve bu harbi devam ettirecek herşeji daha ileriye gitmesi teskil eyliye yaparak, Amerika da mütecaviz kuvvet cektir. lere karşı kat'î üstünlüğü temin edecek Ekonomik sistemimİ2ie çok daha jardınılarda bulunarak bu işbirliğini ziyade nizam koymuş ve daha bügayesine gotürecek ve harbi neticelen yük bir müsavata doğru ilerilemiş diıeceklerdir. olacağız» İngiliz Amerikan münasebetlerinin M. Attlee, bundan sonra genc nesböyle bir sırada en hararetli samimiye i demokrasiye inanmaya davet etti ihraz etmesi demokrasi cephesinin is miş ve bilâhare komünizmden ve likbali ve demokrasi harbinin neticesi Daıly Werker gazetesinin yazısınnamına en parlak müjdedir. dan bahsederek demiştir ki: c Bu tarzda hareket etmeyi sevAlmanya ve Tunus: miyoruz Fakat, diğer memleketlerAlmanların Fransadan üsler ve zırh de olan bitenler karşısında, düş manlarımız haricden hücum ederlılar istemekle iktifa etmiyerek bir de ken söz serbestisi hakkı ve denıokTunusta yerleşmek istediklerine dair ratik hürriyet behanesile, bu gibibir takım şayialar yayılmaktadır. Makerin dahilden memleketi tahribe sad Tunusu Fransız imparatorluğuna ;alışmalarma müsaade edemeyiz.» karşı kullanmak ve Fransız imparator luğunda yeni bir mukavemetin kurulİaşe işleri masına mâni olmak olabilir. Bu takdirde Ankara 25 (Telefonla) İase işAlmanya, Fransayı işgal edilmiş ve iş eri etrafında Ticaret Vekâletince gal edilmemiş iki kısma ayırdığı ve işgali rapılan hazırlıklar tamamlanmış altında bulundurduğu kısımla öteki kıs ;ır. Kadrolara aid kararname promuı mukadderatına hâkim olduğu gibi ssi pazartesi günü Başvekâlete Fransız imparatorluğunu da a>Tiı vazi sevkedilecektir. yete düsürmüş ve işgal altma alacağı kısımla işgal edilmiyen kısmı da kendi hükmüne boyun eğdirmiş olur. Fakat Fransanın bütün istikbali, imparatorluğunun vahdetini muhafaza etmekte olİzmir 25 (Telefonla) Bu akşaduğuna göre onun bu gibi taleblere anma kadar 25 milyon kiloya yakın cak mukavemet etmesi beklenir. tütün satılmıştır. Mubayaat şimdi Şayed bu taleb vuku bulmuşsa, istihsahil mmtakasmda teksiî edılmekdaf olunan bir maksad da Tunusun coğedir. Tahmine göre, on gune kadar rafî vaziyetinden istifade ederek Sicilya mahsulün mütebakisi de satılacakile Tunus arasuıda Akdenizde muvasatır. Yerli Ürünler şirketi daha 4 millayı kesmek olabilir. yon kilo tütün mubayaası icin emir Fakat İtalyanın Afrikadan sökülmek almıstır. İcabmda daha fazla mal <e olduğu bu sırada Fransanın Tunusu da alacaktır. Almanyaya vermesi ve kendi imparatorAlmanyaya aid mubayaatı idare luğunu tehlikeye koyması beklenmez. çin bugün Poliçyo isminde birisi Fransa böyle bir harekette bulunduğu İzmire gelmiştir. "Harbden evvelki Memleketimize iniş dünya artık yoktur!,, yapan tayyareler 0*0 +0* M. Atlee harbden Ankaraya getirilen sonra İngilterenin her İtalyan mürettebat 7 cepheden yeni bir kişiden mürkkebdir hayata kavuşacağını Ankara 25 (Telefonla) Son söylüyor günlerde memleketimize mecburî iniş yapmış olan bir İtalyan tayyaresi murettebatının şehrimize geldiğini bildirmiştim. Tasrih edildiğine göre evvelce de sahiHerimize mecburî iniş yapan üç tayyareden ikisi yanmış, birinin müretlebatı tarafımızdan yetişilerek ve yüzdürülerek kurterılmış ve enterne edilmiştir. Bu defa memieketımiz dahilinde mecburî iniş yapmış olan bir tayyarenin ekipsjı da yedi> kişiden mürekkebdir ve Ankaraya getirilmiş olanlar bunlardır. İtalya, kendini ilme verdiî Pompei harabelerinde iskeletler ve cerrah aletleri bulunmuş! Kapoli 25 (aa.) Pompei'de yapılan hafriyat esnasmda kurtulmak üzere kaçmakta iken ölen veya volkan kulleri arasına gomülmuş kalan 85 kişinin iskeleti, son gun lerde meydana çıkarılmıştır. Bu iskeletlerin birinin yamnda, İçinde göz ameliyatma mahsus cerrahî aletler olan bir canta bulun muştur. Bu aletlerin bir çoğuna. hiç bir şev olmamıştır. İngiltere, îspanyaya buğday vermeğe devam ediyor Madrid 25 (a.a.) İspanyaya İngilizler tarafından buğday gönderilmesine devam olunacaktır. Arjantındeki İngiliz ihtiyatlarından 50 bin ton buğdayın ispanyaya nakli için anlaşmalar ya pümıştrr. İlk parti, hemen derhal gelecektir. Son zamanlarda Kanada buğdayında olduğu gibi bu sefer gönderilecek buğdaylar da İspanyol vapurları ile nakledilecektir. Egede 25 milyon kilo tütün satıldı Kayseride Hava Kurumu için 19 bin lira toplandı Kayseri 25 (aa.) Şehrimiz Türk Hava Kurumu şubesine son günlerde 2032 lirası fitre ve 8948 lirası kurban bedelinden, 5565 lirası kurban derileri satış gelirinden, 2787 lirası da aslî ve yardımcı aza taahhüdatından olmak üzere 19330 lira teberru edilmiştir. Sıvasta hayırlı bir hareket takdirde bu hareketin Fransa bakımından manası, intihardan başka bir şey olamaz. ömer Rıza DOĞRUL B Sıvas 25 (aa.) Halkevinin teşebbüsile şehrimizdeki yoksul ve asker ailelerine hayırsever bir çok vatandaslarm yaptıkları para yardımile 200 ton kok kömürü tevzi edilmistir. Bu maksadla Rahmi ÇelNafıa Vekili geliyor tekli 150. Mustafa Yasmerle Şevket Ankara 25 (Telefonla) Nafıa Erişen yüzer, Rahmi Akça 75, KâVekili Ali Fuad Cebesoy bu akşam rpil Kitabcı, Ahmed Göze ve Halim Özden ellişer lira vermişlerdir. İstanbula hareket etti. İngilterenin yeni Vaşington büyük elçisi Lord Halifaks'm Amerikaya gidişi, İngiliz donanmasının yeni bir kuvvet tezahürune ve bu donanmanın temin ettiği deniz hâkimiyetinin yeni bir tecellisine vesile oldu. Lordu, Amerikaya ingiliz donanmasının yeni büyük zırhlısı <Kral Beşinci Corc» götürdü. Atlas Okyanusundaki Yazan: Alman denizaltı gemileri zırhhya hücum edemediler, etseler de zaten batıramazlardı. Çünkü bu zırhhlar, harb gemisi inşaat tekniğinin birer şaheseridir ve öyle bir iki torpille batmazlar. leri salnameleıe göre 28 30 mil olaLord Halfaks'ın bu gemi ile Ameri caktı; fakat, 30 milden fazla sür'at tekaya gitmesi, yeni İngiliz zırhlılann min ettikleri anlaşılıyor. dan birinin daha hizmete girdığini ilân Silâhları: 10 tane 356 lık ağır top, 132 ve ifşaya vesıle teşkil etmiş oluyor. tane hava defi topu; 32 tane 40 lık hava Yeni senenin ilk haftasmda neşredilen defi topu; meçhul fakat bol miktarda bir haber, bunlardan, Duke of York'un hava defi makinelitüfeği; bir veya iki da donanmaya iltihak ettiğini "bildir katapult ile dort deniz tayyaresi. mişti. Mürettebat: Takriben 1500 kişi. Bu iki yeni zırhh, beş gemiden müMuhafaza: Bu yeni gemilerin muharekkeb, mütecanis bir zırhlı filoya men faza tertibatı, yani zırhlan hakkmda subdurlar. Bu beş zırhlı, 1936 senesin fazla malumat yoktur. Yalnız su kesimde, Japonyanın muhalefeti ile ortadan lerindeki zırh kuşağm 406 milimetre kalkan deniz silâhlarını tahdid mua olduğu malumdur. Fransız yıllığı gehedesinin suya düşmesi üzerine muh milere konulacak zırhlann 14,000 ton telif tezgâhlarda, §u sıraya tevfikan ın ağırlığında olduğunu bildiriyor ki bu şaya başlanmıştır: da gemilerin kolay kolay batmaması 1 King Georges V zırhlısı: 1937 için, çok iyi muhafaza altma ahndığını senesinin birinci ayında kızağa konul gösterir, muş, 21 2 1939 da denize indirilmiştir. Yenilikler: Bu İngiliz arhlılarında Bu geminin 2 sene, 1 ay 25 günde debazı yenilikler vardır ki malum olannize indirilmesi bir rokor teşkil etları, toplarına aiddir. Ağır toplar, İnmiştir. giliz donanmasında ilk defa olarak 2 Prince of Wales (Prens Dö Gal) dörtlü taretler halinde tabiye edilmişzırhlısı: Gene 1937 senesi ilk ayında tir. Başta bir dörtlü alt taret, bunun omurgası konulmuş ve 3, 5/1939 da, de arkasında iki toplu üst taret, kıçta nize indirilmiştir. yabuz dörtlü bir alt taret vardır. 3 Duke of York zırhhsı: 1937 ma132 lik hava defi topları ki ayni yısında kızağa konulmuş ve 16,9 1939 zamanda vasat bataryayı teşkil etmekda denize indirilmiştir. tedirîer ikizli taretlere konulmuştur. 4 Beatty (Biti) zırhlısı: 1937 ha Bu taretler, baş ve kıça müteveccih ziranında omurgası konulmuş ve olmak üzere, iki grupa ayrılmıştır. 11/11/1939 da denize indirilmiştir. Baştaki ve kıçtaki dörder taret, san5 Jellicoe (Celiko) zırhlısı: 1937 cak ve iskeleye ateş edebilirler. Bu senesi temmuzunda kızağa konulmuş vasat taretler de, alt ve üst taret şekve 1939 senesi sonlarında denize indiril linde tabiye edilmişlerdir. miştir. Pom Pom denilen 40 milimetrelik Fakat büyük bir geminin denize in otomatik hava defi silâhları. sekiz topluk dirilmesile inşaatı bitmez; böyle bir tek gruplar halinde baş üst taretin ve kıç nenin tamamlanıp hizmete girmesi, ba taretin damlarına ve prova bacasının iki zan, omurgasuun ilk Ievhası konulduk tarafına tabiye edilmişlerdir. tan sonra denize indirilinceye kadar geBüyük toplarda bir yenilik daha varçen müddetten daha uzun sürer. dır ki o da şimdiye kadar İngiliz doBu gcmilerden ilk ikisinin 1940 ta nanmasında görülmiyen bir çapta, yani' ve öteki üçünün de 1941 de hizmete 356 milimetrelik olmalandır. İngiliz dogirmeleri mukarrerdi. Fakat, harb mü nanması, uzun senelerdenberi 305 lik. nasebetıle inşaat tesri edilmiştir. Şimdi. 343 lük, 381 lik ve 406 lık toplar kulilk üçünün hizmete girdikleri muhak lanır. Büyük Harbden sonra, İngiliz kaktır. Gerçi ikinci gemi yani Prince harb gemilerinde yalnız 381 lik ve 406 of Wales hakkında resmen malumat lık toplar kalmıştır. Bu defa, 356 lık verilmemişse de üçüncü zırhlıdan dört toplar kullanılması, yeni gemilerin 380 buçuk ay ev\'el denize indirilmiş olan lik toplarla mücehhez son Alman ve bu gemi, İngilterenin garbında kâin İtalyan zırhlılarına karşı zayıf kalacakBirkenheaddaki meşhur Cammell Laird ları gibi dedikodular çıkmasma sebeb şirketinin tersanesinde yapılmakta idi. olmuştu. Hattâ, İngilizlerin bu yüzden Almanlar, bu tersaneyi bombardıınan endişede olduklan bilo yazılmıştı. İnettiklerini bildirmediklerine göre, bu giliz mühendisleri, bu gemilere 356 lık zırhlınm bitmemiş olması için, hiçbir top koyarken italyan ve Alman zırhhlarmın 380 lik top taşıyacaklarını bisebeb yoktur. Büyük Harbin en meşhur iki ingiliz lij'orlardı. Bunu bildikleri halde bu Amiralımn adını taşıyan son iki zırh topları tercih edişlerinin sebebi 356 lık hya gelince. bunlar da iki büyük ter yeni topun atacağı merminin, azamî sanede yapılmaktadırlar ve hizmete gir muharebe menzili içinde, en ağır zırhı mek üzere bulunduklarına şüphe yok delmeğe kâfi olmasından ileri gelmiştir. Onlar. 356 lık çapı kabul etmekle tur. gemilere 8 veya 9 yerine 10 top koyBu beş zırhlıdan başka İngilizler, muşlar; ayrıca bundan tasarruf ettik1942 43 senelerinde ikmal edilmek leri tonaj farkile zırhlan ağırlaştırmışüzere, 40,000 tonluk dört büyük zırhlı lar, gemileri daha iyi muhafaza altına daha yapmaktadırlar almışlardır. *** Yeni İngiliz Zırhlıları ingiliz donanmasmm ha kimiyetini bir kat daha tahkim etmis oldular Abidin Daver r ocukluğumda seyrettiğim K a ragöz oyunlarından (Kaniıkavak) ta galiba bir Âşık Der\iş vardır. Adı hatınmda değil. Onun da bir oğlu vardır ki ismi Muslııkrur. Karagöz efsaneleri neden bu çocuğa o ismi vermiştir. Münasebetini pek bilmilyorum ama yakıştırabiliriz ki; Musluk sembolik bir isimdir. Çoğumuz az çok bir isabetle Âşık Dervişin oğlu Musluk sayılabiliriz. Musluğu kunin icad ettiğini bilmjyorum. Fakat beşer tabiatine bunun kadar uygun bu kadar dahiyane bir icada az tesadüf edilir. Nasreddin Hocanın kırda susayıp da ihriyatsızca tıkacuu açtığl zaman yüzüne fışkıran pınara: Tevekkeli seni böyle takamamışlar... Deli deli aknıanın cezasıdır, çek! Dediğini biliyorsanız derhal inamrsınız ki; her musluk böyle deli deli akınaya namzed bir pınardır. Bu pınarların kimisi ebedî bir «çeşmi revan» olabilir, kimisi benim kariham gibi çabucak kurın abilir. Lâkin buna bir musluk taktınız mı hepsi ayni manzarada birer pınar namzedi olarak önünüze dizilirlcr. Hepimiz az, çok musluklarız. Açüınca akar, kısılınca dincriz. Az açmca az akar. çok açınca Horhor çeşmesi gibi coşarız. Biz musluklar, ol musluklara nazavan daha marifetliyiz. Şu rütbe ki; bizden su akmasını isterlerse su veririz, sirke akmasını isterlerse sirke dokeriz ve liılemizden kuşsütüne kadar cereyan ettirdiğimiz de olur. Bu. bir bakıma bir fazilet, bir bakıma bir kusurdur. Kusurdur. Çünkü berrak bir pınar sujTina susamış fanilere barut gibi sirke vermek beklenmedik bir şey olur, ateşini söndürnıez. Fazilettir, çünkü hangi çeşmesar bize dilediğimiz zaman su, şarab, ya güllâb vermiştir? Eee! Her güzelin bir kusuru vardır. Musluğun da kusurlan yok değildir. Deniıcilik \ tocların menzili 35.000 yarda, 381 lik toplarm ise 28,000 yardadır. Demek ki bu 356 lık İngiliz topları, Alman ve İtalyan harb gemilerindeki 380 lik toplarla mükemmelen harbedebilecek kudrettedir. Zaten, denizde böyle azamî menzillerle harbetmek imkânsızdır. Çünkü bu kadar uzaktan gemilerin görünmesi için gayet berrak havaya ihtiyac vardır. O zaman da, gemiler, ufukta, gene bir nokta gibi görünürler. Bu derece büyük mesafelerde ise, modern topçu atış manzumelerinin mükemmeliyetine rağmen, isabet pek şansa kalmış bir şey olduğu için, ağır topçunun kıymetli cepanesi israf edilmez. Bu İngiliz zırhlılarında neşredilmiyen, fakat tahmin edilen bir yenilik te, tayyare bombalarına karşı, zırh güvertelerin hem daha kalmlaştınbnış, hem de belki üçe iblâğ edilmiş olmasıdır. Yeni ingiliz zırhlılarının her bakımdan Her musluk az çok gani bir hazinenin, mükemmel olduklarma şüphe yoktur. ya bir küçük deponun sözcüsüdür. Bü*** tün hüneri o hazine ya deponun sermaBu beş yeni İngiliz zırhlısına karşı, yesine bağlıdır. İtalyanların, eğer tezgâhtaki iki gemiyi Hazine kuruyunca, depo boşahnca ikmal edebilirlerse, bu sene sonunda musluğun ağzı açık kalır. Lster kapayın! 35,000 tonluk 4 yeni zıhlıları olacaktır. isler açın! Ne akar, ne sızar! Almanların da hizmete girmiş oldukNasıl hazinesi boşalmış musluklann larını söyledikleri 2 tane 35,000 tonluk çoğu bir avuc leblebi mukabilinde yeni zırhlıları vardır. Ayni tipten 1 gemi de bir kalıba dökülmek için kalhaneye 1940 ta denize indirilmiştir. Bunun da, gönderilirse, biz musluklann çoğu da eğer hava hücumlarile hasara uğrama kalıb veya hazine değisrirmek için h a dıysa, 1941 senesi sonlarına doğru ik yatın izahe kazanına atılınz Böyle kamali mümkün olur. Çünkü İngilizler, lıb değistirmis nice musluklar vardır. bu geminin yapıldığı, Hamburgdaki Âsık Dervişin oğlu Musluk bir semBlohm und Voss tezgâhlarını mütead boldür did tayyare hücumlarile altüst etmişB. FELEK lerdir. 1941 de İngilizlerin 5 tane yeni 35,000 tonluk zırhlısına mukabil, İtalyanların 4, Almanların 3 yeni zırhlısı olacaktır. Fakat, ingilizlerin tamir edilerek yepyeni bir hale sokulmuş olan 14 zırhlısı daha vardır. Böylece 1941 senesi sonunda şu rakamlarla karşılaşırız: Almanlar: 5 zırhlı İtalyanlar: 8 » İngilizler: 19 > 1942 sonunda, İngilizlerin 2 ve belki de 4 tane 40,000 tonluk büyük zırhlısına mukabil, İtalyanlarla Almanların tezgâhta hiçbir gemisi yoktur. Bu büyük zırhlılara dayanan deniz hakimiyeti gene ingilizlerin elindedir. Vaşington 25 (a.a.) Amerika ABİDİN DAVER Birleşik devletlerinin sabık Fransa büyük elçisi William Bullitt, bugün meb'usan meclisinin hariciye encümeni huzurunda yardım kanun projesi hakkında îikirlerini anlatmıştır. Bullitt, ezcümle demiştir ki: « Amerika Birleşik devletlerinin Ingiltereye yardımının iki hududu, Bükreş 25 (a.a.) Rumanya banvardır. Amerika Birleşik devletleri kası, halkı Alman parasile yapıla harb ilân etmiyecek ve askerî ve cak tediyatı kabul etmemeğe davet bahri muhasamata teşebbüs eyleeylemektedir. Alman parasım kabul miyecektir. etmiş olanlar bu parayı 31 kânunuFakat Amerika Birleşik devletleri saniye kadar Rumen bankasına götürerek Rumen parasile değiştire bugün o derecede tehlikededir ki, müdafaa vasıtaları ve aletlerinin ceklerdir. Rumanya bankası verdiği diğer müessir surette kullanılması bah bir kararda ecnebi paralarmm Al sinde ahnacak kararlar, halen Aman parasile değiştirilmesini de ya merika hücuma maruz bulunmuş sak etmiştir. olsaydı ne kadar hayatî bir mahiyet alacak idiyse, o kadar hayatidir. Sabık elçisi de dün fikrini söyledi Bullitt, "Amerikanın bizzat kendini müdafaa için Ingiltereye y ardımı lâzımdır ,,diy or Rumen B:.;kası Alman parasının tedavülünü ve başka paralarla tebdilini yasak etti Araçta bir tüccar mahkum oldu Yukarıda isimleri yazılı beş zırhlının evsafına gelince, bu hususta neşredilen malumat şundan ibarettir: 35,000 ton: 225,50 metre boy, 31,40 metre en, çektiği su 8.50 metre. Parsons sistemi türbin olan makineleri 13n,000 beygir kuvvetindedir. Sür'at Araç (Hususi) Araç asliye ceza mahkemesi. bir teneke benzini sekiz liraya şoför İbrahime sattığından Bu toplarm mermisi 707 buçuk ki ve bci teneke için de ayrıca bir lira logramdır. Azamî menzilleri hakkında, aldığmdan dolayı tüccardan Muhlis neşredilen en son malumat, takriben Acarı bes yüz lira ağır para cezası34,000 yarda olduğu merkezindedir na ve iki sene müddetle İnebolu kaŞimdi ise 381 lik toplardan daha uzun za merkezine sürgün edilmesine ve çtımaı ise ÛOJ. uıt lupıaraan aana uzun ı za mcrKezmt? auıguıı eaiimtbiııc ve menzilleri olduklan söyleniyor ki doğ [ elde edilen benzinlerin de musaderudur. İngiliz donanmasuıdaki 406 lık resine karar vermiştir. Amerikanın bizzat kendisinin mü, dafaası adma İngiltereye yardım lâzımdır. Demokrasilere yardım kanunu projesinin kabulü, bizim, ecdadımız gibi, Allahtan başka hiç bir efenidye boyun eğmiyeceğimizi is pat edecektir. Eğer İngiliz bahriyesi ortadan kalkarsa ve Amerika Birleşik dev. letlerinin iki Okyanus donanmasınm hazır olmasından evvel Atlantik ve yahut Pasifikte hakimiyet totaliterlere geçerse, garb yarım küresinin istilâsı hemen muhakkak olacaktır. Amerika Birleşik devlet lerinin bahriy&si, bugün, hücuma karşı koymak için hazır değildir. Amerika Birleşik devletlerinin hazırlanmak için zaman kazanması lâzımdır.» Bullitt, hıncahmç dolu salonda, İngilterenin mağlubiyeti takdirinde Amerika Birleşik devletleri için bundan gayet ağır neticeler çıka cağını bildirmiş ve sözlerini şöyla bitirmiştir: « Mağlubiyetin önüne geçmek için en emin çare, Amerika Birleşik devletlerinin harbe girmesi olurdu. Faka*; memleket, harbe sürüklen memeğe azmetmis bulunmaktadır.» Willkie Lizbon'a gitti Lizbon 25 (aa.) Wendell Willkie dün Clipper tayyaresile Lizbona muvasalat etmiştir. Willkie bir an evvel İngiltereye hareket etmek niyetinde olduğunu söylemiştir. Dudaklarında hafif bir tebesümun gölgeleri titredi. Kücük buruşuk elini uzatarak başmda gezinen elimi tuttu ve hafifce sıktı. Eğildim, yanaklarından öptüm. Kendimi oldukça sakin ve iyi hissediyordum. aYhud böyle olduğumu zannediyordum. Nineme «her şey istediğin gibi olacak» demiştim. Fakat ne yapacağımı, Paza ile olan münasebetimi ne şekilde yoluna koyacağımı henüz bilmiyor dum ve bunu düşünürken içimde bir yer sızlıyordu. Ne müşkül mevkide kalmı;tım Yarabbim! Rızaya «artık bu böyle devam edemez. evlenelim» diyebilecek miydim? Gururum böyle bir teklifin benim tarafımdan yapılmasma isyan edivordu. Fakat bir karar vermek lâzımdı. Her ne olursa olsun bir karar vermek.. Ve yahud ayrılacaktık.. Bunu akhm almıyordu. Fakat bu münasebeti devam ettiıerek ninemin hayatına ma! olacak bir hata işlemekten de korkuyordum. Doğrulacağım sırada ninem yavaşca elimden tutarak beni kendine doğru çekti ve o da yanaklarımdan öptü. Bana itimad ediyordu. Sözümü tuta. cağıma, her şeyi yoluna koyacağıma inanıyordu. Günlerdenberi etrafımızı çeviren bulutlar dağılmış, bir müddeti muvakkata için bile olsa banşmıştık. Dışarda ayak sesleri vardı. Kapıya doğru donerek bir iki adım attım. Nınem: Doktor geldi galiba? dedi. Doğru tahmin etmişti. Kapı açıldı. İnsana derhal büyük bir ruh sükânu aşılayan aydınhk mütebessim yüzü, ile Rüştü Bey içeri girdi, ona doğrJ koştum. Gözlerini kırpıştırarak yiizüme baktı. Ne o sen de mi hastasın? dedi Yüzün sapsarı! Omuzlarımı okşayarak ilâve etti: Ah benim sinirli, telâşlı kızım. Muayene kısa sürdü. Endişe içinde neticeyi bekliyordum. Rüştü Bey ninemin yorganmı düzelterek: «Asabî bir kriz geçirmişsiniz^ dediği zaman ancak biraz nefes alarak kendimi toplayabildim. Rüştü Bey bana dönerek: Korkulacak bir şey yok, diye, ilâve etti. Fakat gözlerinde sözlerini tekzib eden bir mana sezer gibi oldum, Ninem örtülerini çekerek tekrar uzanmıştı. Nefes aldıkça yorgan. sık sık inip kalkıyordu. Bununla beraber yüzü sakindi. Hattâ gülümsüyordu. Rüiıtü Bey hastalığm ârazını anlamak için olacak bir takım sualler sormaya başlamıştı. Sıkıntıdan boğulduğumu hissediyor CUMHURlYET » IN EDEBI ROMANI: 40 ı dum. Odada daha fazla kalamadım. Dışarı çıktım. Biraz sonra Ruştü Beyle aşağıda, salonda yalnız kaldık. İhtiyar adam omzumü tutarak: Hayır, dedi, öyle matemli bir tavır takmmana lüzum yok. Kalb biraz zayıf, fakat şimdilik bir tehlike görınüyorum. Yalnız şuna dikkat et. Heyecan, yorgunluk istemez. Daimî bir istirahat. Vereceğim ilâclarla bir iki güne kadar ayağa kalkar. Yüzüm ne hal almış bilmiyorum. Doktor müşfik bir tebessümle: Ah benim telâşçı küçük kızım, diye, devam etti, gözlerini öyle korkulu açma. Emin ol tehlike yok. Bunlar ihtiyar hastalıkları. Makine günün birinde bir tarafından böyle bozuluyor işte... Fakat büyük anneninki hakikaten kor, kulacak bir §ey değil, Yalnız tekrar Yazan: Peride Celâl ediyorum. Heyecan, yorgunluk, öyle fazla teessüre, gelemez, yanında acıklı şeylerden bile bahsetmeyin. Vereceğim ilâcları da sakın ihmal etmeyin, bir iki hafta tam bir istirahat halinde kalmalı, kalkmca fazla dolaşmamalı. Rüştü Bey gîtti. Yusufu derhal eczaneye yolladık. Gülsüm yemeğin hazır olduğunu haber verdi. İştahım olmadığım söyleyerek odama çıktım. Şezlonga çöktüm ve başımı ellerimin arasına alarak hareketsiz kaldım. Babamm ölümündenberi ikinci defadır ki kendimi çok yalnız ve bedbaht hissediyordum. Ninemin sıhhatinin düzelmesi, hastalığuua ilerlememesi şim ne yapmalı sualinin cevabını vermekten âciz bir vaziyette olmamdı. Aklıma Hüseyin geldi. İşte rahatça dertlesecek, teselli. yardım ve fikir alınacak bir dost diye, düşündüm. Ona her şeyi yazmak bile aklıma geldi. Fakat derhal vazgeçtim. Son zamanlarda zavallı çocuğu çok ihmal etmiştim. Sık sık gönderdiği mektublara arada sırada iki satırlık kartlarla mukabele ediyordum. Bana gücenmiş olduğu son zamanlarda seyrekleşen mektublarmdan beHiydi. Hem belki onu da boşuna adiden sonra benim hareketlerime bağlı zaba sokmuş olacaktım. Bana nasıl bir idi. fikir verebilirdi? Ona yazmaktan da Bir tarafta, onun aziz mevcudiyeti, vazaeçtim. Kederden bunalmış, hiçbir diğer tarafta sevdiğim adam! şeye karar vermemiş bir halde gene Hayır, bu meselenin Rıza ile konu düşüncelere daldım. şulacak hiçbir tarafı yoktu. Ona <evDışarıda büyük saat ikiyi çalmca anlenelim» demek? Bunu kendi kendime cak büdenbire kendime geldim. Rıza şiddetie reddettim. üçte küçük evde beni bekliyecekti. GiBöyle bir teklifi ancak ondan bekdemiyeceğimi nasıl haber verecektim? leyebilirdim. Fakat ben yapamazdım. Evinde telefon yoktu. Oraya başka hiç Bu elimde değildi, fazla mağrurdum. Onun beni sevdiğine emindim. Fakat kimseyi yollayamazdım. Onun beni izdivac için ne düşünüyordu? bilmi bekleyerek endişe ve meraktan çılgına Bükreş konsolosluğu yordum. İkimiz de aylardır süren mü döneceğini biliyordum. Fakat ne yapabilirdim? Ankara 25 (Telefonla) Bükreş nasebetimiz esnasında bir gün bile Odamda aşağı yukarı dolaşmaya baş elçiliği konsolosluk islerini tedvire böyle bir bahse gelmemiştik. Onun beni karısı olarak aklından geçirip geçirme ladım. Hırsımdan titriyordum. İstedi memur İzzet Medeni Çamlı merkeze Ragıb dişini bilmiyordum. Ya böyle bir bir ğim halde gidememek, ona iltihak ede almdı. Merkezden konsolos Arman Bükreş elçiliği konsolosluk lesmeyi hiçbir zaman düşünmedi ise? memek bu muthi§ şeydi! şubesi müdürlüğüne tayin edildi. (Arkaa var) Peki ne yapmalı? Müthiş olan §ey bu