26 Birînclinun 1940 CUMHURİYET O IV A. Istilâ ihtimalinin müspet ve menf î manası erek İngiliz kaynakfanndan, gerek Amerikan kaynaklanndan gelen haberler Almanyanın İngiltereye kars» bir istilâ hareketine tesebbö* etmesi ihtimalinden bahsetmekle biriesiyor. Idster Çörçil İtalyan millttine hitaben söylediği nutkunda bn ihtimale isaret etmiş, fakat İngilterenin bu ihtimale karşı her tedbiri alrnış olduğunu da anlatrmşö. Amerikanm en bellibaşh gazetelerinden Nevyork Times'in neşrettigi bir yazıya göre «İngilız muvaffakiyetleri, Hîtlerl elinden geleni biran evvel yapmağa mecbur edecektir Hitler, Utinad ettiği toprağın ayaklan altuuU çatırdamağa başladığını goıduğü için istical göstennek zaruretindedir.» Uu Amerikan göriişüne göre, Alman>a. ya harbi kajbettiğini kabul etmek, jahud İngiltereyi istilâj a teşebbüs ettnek şıklan karşısında burunuyor . Çünkü istilâya teşebbüs etmcdiği takdirde Amerikanın yardınu İngilterenin imdadına yetisecek ve • zanan taarruz suası Ingiltereye geçecektir. Taarruz sırası İngiltereye geçtikten sonra ise, Almanyanın mağlub olmasına karşı gelec*>k bir mâni kalmaz. O halde İngiltereniu tam taarruza geçmesinden evvel Alnıanyanm İngiltereyi istilâ etmesi lâzım gehr. Yoksa, Almanyanın harbi kaybetınesi, katiyet kesbeder ve Almanya>a bu muhakkak akıbeti beklemekten başka bir şey kalmaz. B. M. Meclisinde dün Akdenizde kabul edilen lâyihalar İngiliz İtalyan Ankara 25 ftt.a.> B. M. M. tra gün Refet Canıtezin baakanlıgında toplanruış ve celsenin açılmasını muteakıb Afyon Karahisar meb'usu Cemal Akçmm vefatını bildiren Başvekâlet tezkeresl okurnnuşttm Merhumun hatırasını taziz içta bir daklka ayakta sükut edömiştir. Türkive ve ttaryan hükumet komls yonlarmın birinci lçtima devresl protokohına ba&Iı lısteye yedi bln ton krom kontenjanmm Ithalinc müteallik notaiann tasdiki hakkındakl kanun ttyihasımn geri verilmesine aid Başvekâlet tezkeresl okunmuştur. Bina ve arazi vergisl kannmına tevfikan vergiden Istisna edilmiş olan hülcml şahı&lara aid mukataalı gayri"""uuu.uMMinıyUlliUJIII[llil L ASKERLIK BAHİSLERİ Söz, lâf, lâkırdı D D f i stadımız Mustafa Şekib Tuncun <Söz> hakkmda iki gün evvel bizim gazetede çıkmı^ olan güzel makalesini okumuşsunuzdur. Okumadmızsa oknynn! Güzel bir benddir. Üstadın fikrini hulâsa edersek soz haIdmiyet ve kumanda vasıtasıdır. Herkes söz söylemeğe müstaid olamaz. Ben de üstadın fikrindeyim. Herkes kaşık yapar ama sapını ortaya getiremez dedikleri gibi herkes söz söyler ama söz olmaz. Lâf olur, lâkırdı olur. Güzeli, haklısı yerinde soylenmiş olursa amenna! Lâkin söz olsun diye söylenirse ne işe yarar? Zamanında «Münasebetsiz Mehmed Efendi. isminde biri olduğunu Sultan Mahmud işitmiş ve merak etmiş: Kimdir bu adam? diye soruşturmuş: Bu adamın lâğabı Münascbetsiz Mehmed Efendidir. Lâkin neden boyle ad takılmıştır bilmeyiz efendimiz! demişler. âr meralonı ileri götürüp adaml huzuruna celbetmiş. Hatırmı tatyib ettikten sonra: Kuzum! Size niçin •MünasebetsU Mehmed Efendi» derler? diye sormuş. Adamcağız da: Vallaiü velinimetim! Kulunuz da sebebini bilmem. Öyle ad Ukmışlardır; oyle tanılınm. Dedikten sonra sükut etmiş. Sükutla birkaç dakika geçtikten sonra Sultan Mahmud, Mehmed Efendiye: Sıkıhnayın! Hasbıhal edelim, diye esaret verecek olmuş. Mehmed Efendi de: Efendimiz zurna çalar mısınız? diye bir sual sormuş. Sultan Mahmud tabiî: Hayır! demiş. Mehmed Efendi de,am etmiş: Bendeniz de çalmam. Pederim merım da çalmazdı efendim! demiş. Ve Sultan Mahmudun: Ne münasebetle bu bahsi açtınız? sualine de: Hani lâf olsun diye arzettim efendim cevabını verir vermez hünkâr saondan çekihniş ve harem dairesindekl naiyetine: Anladım neden bu adi taktıklanıı? demiş. İmdi her agızdan tıkfintı ben sos denmesi taraftan değilim. Bilmem Ustad ne ;r? Belki: Söz gümüş ise sükut alhndır, dedikleri de bundan dolayı olsa gerektir. sözün en fena tarafı çıktığı ağzm ne kıymette olduğunu hemen anlatmasınadır. Çoğu kimseleri görürüz. Sükut eder menkullerin kıymetlendirflmesl, İsveçe sipariş edilmlş olan şimendıfer muteharnk levazımının Türkiyeye ithal müddetlerinin temdidi, Türkiye Almanya arasında imza edlhniş olan tiChii mübadelelere mutedair hususî anlaşmanm <B. 1» listesüıde isim lah sisi ve Türkiye Fransa ticaret kontenjan ve tediye anlaşmalarile merbutlan hükömlerinin temdidıne sld kanun lâyihalan İkinci müzakereleri yapıla rak kabul olunmuştur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Hıf zıssıhha Enstitüsü ve hıfzıssıhha mefctebj teşkıllne ve Diyanet İşlcri reislifi teşkilât re vazifelerine aid kanuna ek 1amın lâyihpîannın da birin<ı müzakereleri yapılmıştır. MLUltLlHiUtUIIHIıııiMiııııiH» » . . mficadelesi Nazi şeflerinin nutukları Telgraflardan alınacak manidar telâkki ediliyor ücret tespit edildi Londra 25 (a.a.) Brıtannicus imzasile çıkan bir yazıde, Alman amelesinin bugünkü vaziyeti hakkında şöyle denilmektedir: •Ortada, Alman amelesinin bugünkü haleti ruhiyesini gösteren manidar bir hâdise vardır. Bu hâdise, on çün zarfında başlayan Alman zimamdarlarmı üç defa Alman amelesine bitab etmek lüzumunu hissetmiş olmalarıdır. Fılhakika 7 ilkkânunda Hitler, sonra İş Nazırı Ley, en sonra da Hamboıtrg'daki gemi tezgâhları amelesine hitab eden Göbbels bu lüzumu hisseden Nan idarecileridir. Fakat bahsettiğimiz alâmet, sadece bundan ibaret değildir. Nazi zimamdarlannın son haftalar zarhnda söyledikleri nutuklar, hep harbden sonra Alman amelesinin kavuşacağı refah ve saadet hakkmda vaidlerle doludur. Ezcümle Mesai Nazın Ley, 4 ilkkânunda irad ettiği nutukta harbden sonra halk için senede üç milvon otomobil imal edileceğini söylemiş İstanbul Atina telsiz muhaberatı Alman amelesinin bugünkü vaziyeti Ankara 25 (Telefonla) İstanbul Selânik telgraf irtibatında (Yunan arazisi dahilinde) abiren vukua gelen devamlı arıza sırasmda tarafyen grafiğinın mühim teahhurlara uğraması dolayısile İstanbul Atina arasında bir telsiz irtibaü tesisi Yunan Posta Telgraf Telefon idaresince taleb edilmiştir. İs tanbul Atina telsiz irübaündan geçirüecek adi telgraflara 1311.940 tarihmderı itibaren iki idare arasında kararlaştırüan ücıetlerin tatbikı Vekıller Heyetince kabul edildi. Adi telgraflardan keîime başma Avrupa Türkiyesinden Yıınarâstana çekilecek olanlara 26, Asİngiliz miidafaastnın ya Türkiyesinden çekileceklere 32, Avrupa Türkiyesinden Yunan adalanna 31, mahiyeti ve Asya Türkiyesinden Yunan adalanna İngilterenin, istilâ ihtimalini daima kelime başına 37 altın frank santimi ücgÖzönünde tutması ve hazırlıklarım bu ret alınacaktır. na gore yapması da, herhalde bu besaba istinad ediyor. Ratta İngilterenin harb lelâketine rağtnen Noeli tes'id ettiği sırada, bugünün istilaya teşebbüs için seçilmiş olması, bUlıassa nazarı dikkate ahnmış ve bütün memleket miıdafaası ona göre uyanık ve hazırlıklı tutulmuştur. Noel günü havanm açık ve rüyet şartlarmm çok mtisaid ohnası da bugünün istilâ teşebbüsü için seçilmesine yardım edeceği için ona göre tertibat alınmış, elhasıl bütün İngiltere an'anevî bayramını yasadığı sırada mü Kahire 25 (a.a.) Trablgusgarb cephedafaa tertibatı bakınundan hiç bir gev sinden gelen haberlere göre dün butun şeklik gösterilmenıiştir. gün vt bütun gece son derece şiddetii İstilâ teşebbüsü vuku bulmadığına bir topçu duellosundan sonra bu sabah göre İngiliz müdafaasımn buna mâni mahsur bulunan Bardıa etrafında İngiliz obnakla kalmıyarak bundan başka ta ağır toplarının gök gürültüsünü andıran arruz devrini hazırlamak ve yaklaştır botnbardunanı işitilmekta idi. Cepheden alınan haberlere göıe, İngimak hususunda da müessir olduğu ta Mütareke talebine mecbur olan Fran. sa donanmasınm bitaraf bir vaziyete girmesinden sonra; İtalyan donanmasınm ku^'vetini ve manevra sür'atinin yüksekliğini nazarı dikkate alanlar, bir taraftan Almanya tarafından tasavvur edilen istilâ teşebbüsünü önlemeğe mecbur olan Büyük Britanyanın Akdenizde müşkül bir vaziyete düşeceğini haklı olarak düşünmüşlerdi. İtalyan donanması, kemmiyet ltibarile mühim bir kuvvetti. Faşist rejimi hükumeti eline aldığı zaman deniz kuv. vetlerine çok ehemmiyet vermiş ve yeni bir Roma imparatorluğu kurmak isteyen Duçe, yeni ve seri gemilerden mü1 re , eb bir donanma vücude getirmek için çok çaîışmıştı. İtalya hükumet reisinin, malî vaziyetin çok müsaid olmamasına rağmen bahrî programı ta. hakkuk ettirmeğe muvaffak olduğunu kabul etmek lâzımgelir. Lattorio sınıfı. 35.000 ton cesametindeki dört zırhlıdan ikisinin ikmali kabil olmuş, diğer ikisinin inşaatı Uerlemiştir. Conte di Cavour sınıfı dört eski zırhlı boyları 10 metrc uzatılmak, makineleri ve toplan değistirilmek sureüle hemen yeniden inşa edilmişçesine modernize edilmiç ve bu gemüer sür'at tecrübelerinde 30 mil sür'at temin etmişlerdir. Vaşington tipi 10.000 tonluk Zara sınıfı kruvazörlerde en fazla sür'ate ehemmiyet verildiğinden bunlar çok za. yıf zırhlısına rağmen ayni tip İngiliz kruvazörlerine nazaran 2 3 mil fazla bir sür'ate maliktirler. 1930 da inşaatı bitirilen Condittieri tipi dört kruvazörün tecrübe sür'ati 39 mildi. Bunu takiben inşaatı bitirilen Montecoculli Codorna, Savoya, Garibaldi sınıfı krevazörler de sür'at tecrübelerinde 35 mili geçmişlerdi. İtalyan muhribleri 1927 den sonra inşa edilenler sureti umumiyede İngiliz muhriblerine nazaran 3 4 mil daha seridiler. Binaenaleyh, nispeten dar olan Akdenizde Taranto, Messina, Augusta, Trepani, Cagliari, Maddelena, Anticoco, Pietro, Napoli, Gaeta, Spezia, Cenua, Trablusgarb, Leryos. Tobruk gibi müteaddid üslere malik olan bir donanmanın Akdenizdeki münakaleyi taciz ve hattâ tevkif etmek icin en iyi bir vaziyette olduğu kabul olunuyordu. *** Akdenizde vapnr kafilelerini muhafazaya menuır İngiliz hafif kruvazörleri Yazan: FERİDUN DÎRÎMTEKÎN Colleoni kruvazörü batınldı. Diğeri kurtuldu. Kızıldenizde bir İngiliz muhribi ile iki İtalyan torpidosu arasmdaki müsademe de tamamile bu şekilde cereyan etti İtalyan gemilerinden biri batınldı. Diğeri arkadaşı ile meşgul olmağa lüzum görmiyerek kaçtı, Sicilya civarmda Ajax kruvazörü ile İtalyan hafif kuvvetleri arasmdaki çarpışma da İtalyanların aleyihinde neticelendi. Bir İtalyan muhribi ve üç torpitosu batınldı. 12 teşrinisanide İtalyan donanmasını açık denizde muharebeye icbar edemiyen Irgilizler, bu donanmaya Taranto üssünde tayyarelerle hıicum ettiler. Lit. torio sınıfı modern zıhlılardan biri ağır hasara uğradı. Cavour smıfı bir zırhlı torpil isabetile yaralandı ve karaya oturdu, ayni smıftan diğer bir zırhlı da torpillendi fakat bu gemideki hasar diğerleri derecesinde degildi İç limandaki kruvazorlere bazı isabetler elde edildi. Bu suretle altı İtalyan zırhlısından üçü uzun bir zaman için harbden haric kalacaktı. BARDİA ateş altında Mahsur şehir İngiliz topçusu tarafından şiddetle dövülüyor izler çok miıbim takviye kıtaatı getır'J \azzuh ediyor. İngiliz müdafaasınm bu vadyeti ka mekte Ve İfalyan' ileri istihkâmlarmı sazanması, harbin neticesini tayin tdecek ran ileri kuvveterinin faaliyeünı şid ' ilk muvaffakiyet adımıdır. İkinci adun detlendirmektedirler. İtalyanlar da yerbir surette hazırladık ise, taarruz hareketinin başlamasıdır. lan beton sığınak ve siperlerde şiddetii Amrika yardtmının tetiri bir mukavemet gösteriyorlar. Bardiadaki İtalyan mukavemetinin nekadar süreceği Acaba Amerikalı muharrirlerin dediği hakkında askert mahfiller şimdiye kagibi Almanya. İngiliz müdafaasınm tedar bir fikir beyan etmemişlerdir. Düşkemmülune rağmen bir istilâ hareketine man gün geçtikçe kesafeti artan İngiliz teşebbüs eder ve bu teşebbüsle müspet topçusunun ateşi altında bulunmaktadır. veya menfi bir netice almak ister mi? Arnavudluk hâdiselerile maneviyat boYani Almanyanın muvaffak olmıyara zukluğunun faşist askerleri üzerinde ğnıa inandığı bir istilâ teşebbüsüne giriş meş'um bir tesir icra etmesi de kabil mesi beklenir mi? dir. Asıl düğüm noktası budnr ve bu nokfngiliz tebliği tayı tahminler ve mütalealar değil, anİngiliz hava karargâhının son teblirak hâdiseler ve hareketler çözebilir. ğinde şu malumat veriliyor: Yalnız bugünkü vaziyet su noktalan Dünkü sah günü, garb çölünde, İntavzih ediyor: giliz hava kuvvetlerine mensub bomAlmanyanın harbe son verebilraesi bardıman tayyareleri, Tmimi ve Gaza!a tayyare meydanlanna hücumUr yapi;in istilaya girişmesi lâzımdır. Almanya İngiltereyi istilaya girişmez mışlardır Bütün bombalar, hedef mmse. bu vaziyet onun mağlubiyetini ha takasının içine düşmüş, hasann tam genişliği müşahede olunamamıştır. zırlayan ilk amil olacaktır. Avcı tayyarelerimiz, bütün gün, kesif Çünkü İngiltere bn fırsattan istifade ederek müdafaasuu tekemmül ettirdiği faaliyetlerini idame etmişler, fakat hiç gibi taarruz hazırlıklarını tamamlaya. bir düşman teyyaresine rastlamamışlarcak, Almanyaya karşı taarruza geçe dır. cek ve harb son safhasına varacaktır. Avcı tayyareleri refakatinde seyreden Demek ki harbin alacağı kat'î neticey! büyük bir düşman bombardıman taytayin edecek ilk ölçü, istilânm vuku ve yare filosu, Sollum'a bir hücum yapya ademi vukuudur. Bumı da hep bir mıştır. Hasar pek azdu. Bir miktar olü likte gözetlemekten başka yapacak hiç ve yaralı vardır. birşey yoktur. italyan tebliği Ömer Rıza DOĞRUL îtelyada bir mahal 25 (a.a.) İtalyan ordu'arı umumî karargâhının 201 numaralı tebliği: Ziraî vaziyet çok îyi Bingazi hududu mıntakasında vaziAnkara 25 (Telefonla) VUâyelleryette bir değişiklik olmamıştır. Hava teden Ziraat Vekâletme gelen malumat. memlekette zer'iyat vaziyetinln mem şekküllerimiz, düsmanın motörlü vesanunlyet verlci bir şekilde olduğunu gös itini bombardıman ve mitralyöz ateşitermektedlr. Bu yıl da mahsulün iy ne tutmağa devam etmişlerdir. Düsmave bol olacagı kuvvetle tahmin edili nın ileri üsleri yeniden bombardımans tâbi tutulmuştur. Bir hava üssünde inyor. Azmi Beyin yanında pek az ka'dım. Azmi Eey ağırbaşh, ciddî, hatta sükutî bir adimdır. Gayet kısa, fakat tatmin edici bir şekilde konuşur. Bana bir çay ısmarladı ve babamm clümü etrafında yapılan tahkikatla alâkadar olduğunu, Izmirle muhaberede blunduğunu söyledi. Kaüllerin bulunacağından ümidsiz gorürrüyordu. Çünkü bunlar en küçük bir iz bırakmamışlardı Biraz da babamdan kalan iradlardan, bunlarm tanziminden bahsettik. Oftn vâsi çiftlıklerimiz, yerlerimiz vardı. A2iz Bey, oradaki bir avukatla muhabere ederek ve senede bir kere kendisi giderek bunlan idare ediyordu İstanbuldaki bir apartımanm babacığım bunu bana düğün hedivesi olarak vereceğini sövlerdi aylıklarını toplamaya, kiracı cıkanp almaya Azmi Bey bakıyortfu. Babamm bu adama büyük bir emniyeti olduğunu biliyordum. Kendisine isierle eskisi gibi meşgul olmakta devam etmesini ve katillerin yakalanıp yakalanmrdı?! hakkmda en kücük bir malumat alır almaz bana bildirmesini rica e*tim. okşadı. Sık sık beni arayacağını, katillerin bulunması için ciddî bir şekilde meşgul olacağını vadetti. Avukattan sonra doğru eve dönecektin. Fakat Yusuf otomobüde, teyzeme, doktora gideceğimi vadettiğimi hatırlatı. Anlaşıldı, bunlann elinden kurtulmaya imkân yok. Zaten benim de Rüştü Beyi göre ceğim gelmişti. Babacan adamdır. memnun olur, diye düşündüm ve itiraz etmedim. Rüştü Bey Harbiyede, yan sokaklardan birınde oturuyor. Apartımanın önünde Yusufu otomobüde bırakarak indim. Yukan çıktım. Daha zile elimi dokundurmadan kapı açıldı. Önde Rüştü Bey, arkada antrenin loşluğu içinde yüzünü pek iyi farkedemediğim genc bir adam dışan çıktılar. Rüştü Bey beni görünce hafif bir feryad kopardı. Şaşır tir. Gene 4 ilkkânunda radvo ile yapılan bir neşriyat arasında harbden sonra bugün şehirler için en tabiî ve basit addedilen güzel şevlerle konforun bütün köylere teşmil edileceği vadedilmistir. 10 ilkkânunda Hitler de şunlan söylemiştir: Faşist İtalyamn gayesi, Roma împa Halka, hayatm kıvmet ve lezzetini ratorluğunu ihya etmek ve Akdenizi teşkil eden her şeve sahib olmak hak ve bir Mare Nostrom haline koymaktı. in1 "ııri! veTeceğiz • Bumın için ilk hedef Tunus idi, burası İtalyamn eline geçerse (Sicilya Pan. talarya Tunus) mmtakasma malik olan İtalya, arzu ettiği zaman Akdenizi ortasmdan ikiye ayıran bu dar kısmı ağır toplar, maynler, denizaltılar ve hava kuvveti ile tamamile kapatmak imkânım elde edebilecektî. Maîta ÎSe kıymetini tamamile kaybedecekti. ikinci hedef Cebelüttarık Cibralta boğazı Sofya 25 (a^.) Maliye Nazırı Bo ile İtalya burada İngiliz hâkimiyetine Ülov, memleketin malî ve iktısadî va nıhayet verilmesini ve yanmadanın Isziyeti hakkmda Meb'usan Mecli^inde panyaya iadesini istiyordu. Bu suretle verdiği izahatta ezcümle şunlan teba İtalya haricî ticaretinin beşte dördünün geçtiği bu boğaz, nispeten zayıf olan veröz ertirmiştir: şimdilik İtalyaya karşı düşman bir va « Ziraî istihsal, geçen seneye nazaziyet almıyacak bir devletin eline geran yÜ7de 7 2 nispetinde bir tenezzül çecek, İneiltere de Akdeniz hâkimiyekaydptmiştir. Endüstri istihsali. bu setinin temellerınden birisini kaybedeceknenin ilk dokuz ayı zarnnda, geçen seti. Üçüncü hedef Akdeniz şark mahreci nenin aynı aylarına nispetle yüzde 5 8 olan Suveyş idi. İtalya. İngiliz siyasetezayüd etmi'îtir. Bu tezavüdün sebebi, tinın bir gafletinden istifade ederek Kıbilhassa kömür ve e^ktrik endüstrisin zıldeniz kenarında yerleşebilmişü. Bundekl terskkilerdir. 1939 teşrinievvelin dan sonra Habeşistanı zapetmek sureüle d«n 1940 tesrinievveline kadar, toptan Hindistan yolunu, daha doğrusu Süveyşi fiatlarda yüzde 29.6 nispetinde bir te uzaktan çevirmek ve Kızıldenizde e. zayüd clmuştur. Haricî ticaret bahsin saslı bir surette yerleşmek imkânını de, senenin ilk on ayı zarfmdi yapılan bulmuştu. Eğer Mareşal Graziani orithalâtm kıymeti, peçen sene^în aynı dusu muvaffak olur, Mısır ve Süveyg aylarına nispetle yüzde 115, ihracatın zaptedilirse bu suretle Flistin ve Surikıymeti de yüzde 27,7 artmış bulun yenin de elde edilmesi kabil olacak İmaktad'r.» talyanın Afrika müstemlekeleri birbirBulgaristanın 1941 bütçesi lerile ittisal peyda edecek, Cibralta Sofya 25 (a.a.) Bulgar ajansı bil Malta Süveyş üslerinden mahrum kalan ve Musul petrollarından istifade im. dirivor: kânmı kaybeden İngiliz donanması Ak1941 senesi bütçe lâyihası dün Mebdenizde bannamıyacak ve hâkimlyet usan Meclisine verilmiştir. Bu lâyiha 10 Italyanlara geçecekti... milyar 95 milyon 922 levaya baliğ olmaktadır. Bu kadar buyük emeller arkasından Malive Nazın Bojilov, bu münasebet koşan, İtalya, denizden gelecek taarruz. le Meb'usan Meclisinde Bulgaristanın lara karşı zayıftı: İtalyamn bütün bümalî ve iktısadî vazjyeti hakkında uzun yük şehirleri deniz kenarında ve binabeyanatta bulunmuştur. enaleyh denizden kolayca tahrib ohınacak bir vaziyettedir. İtalya, Şimalî Kars Valisi Ankara 25 (Telefonlal Kars Va A\Tupada bulunan Hamburg, Anvers, llligine tayin edilen Hüdal KaraU'oan Roterdam gibi nehir munsablarına yaAnkarada Vekâletlerle temaslar yap km yerlerde inşa edilmiş, binaenaleyh tıktan sonra memuriyeti başına gitmek müdafaaları kolay limanlara malik de. ğildir. İtalyanın bütün esas demiryolüzere şeiırimizden ayrıldı. ları sahili takib eder. Binaenaleyh defilâklar vuku bulduğu ve yangınlar çık nizden yapılacak taarruzlarla tahribi kolaydır. Sicilya ve Sardunya ile belki tığı görülmüştür. Trablusgarb'da, düşman şehri ve ka münakale temin olunabilirse de Libya levi bombardrman etmiştir. Bazı hasa ile olan muvasalanın temini çok güçtü. Bu ise müstemlekelerin Akdenizde hârat kaydediteüştir. iktıs?dı vaziyeti Ziraî istihsal geçen seneye nazaran az oldu kimiyete malik bulunan bir devletle harb haline hemen hemen harbi kendi başlarına idare etmelerini icab etüre cekti. *** İngiliz ordusunun aksine olarak, atiyi iyi goren ve daha sulh zamanındanberi iyi hazırlanan ve harbin başındanberi seri ve ani darbelerle sevkulceyşî üstünlüğü daima elinde bulundurmağa muvaffak olan İngiliz donanması Norveç istilâsı esnasında Alman donanma. sınx büyük zaafa uğratmıştı. İsmi pek te uğurlu addedilmiyecek olan Scharnhorst zırhlısa hasara uğramış bir vaziyette gehrken hava hücumlarına maruz kalmış ve çok müşkül bir vaıiyette Kiel tersanesine getirilebilmiş, Graf von Spee ceb zırhlısı ile Emden ve Leipzig tipi üç kruvazör ve Blüher tipi kruvazbrlerden biri ve en yeni muhriblerden yedisi batırılmıştı ve bu suretle Alman donanması İngilizler için bir tehlike teşkil etmiyecek bir vaziyete konulmuştu. Binaenaleyh İtalya harbe girdiği zaman, İngiliz donanmasınm büyuk bir kısmı. nı Akdenize nakletmek kabil olmuştu. İtalyan donanması faaliyete başladığı zaman İngiliz donanması da mukabele için hazırdı. Fakat mütarekeden sonra Fransız donanmasınm mihver devletlerine teslim edilmesi ihtimali başgostermce ve Fransada Almanlarla anlaşmak temayulıi meydana çıkınca, ingiliz bahriyesi derhal icraata başladı. Merselkebirde bulunan Fransız donanması, An tılle adalarına geçerek Almanlann eline geçmiyecek bir vaziyette bulunmak veya İngilizlerle iş birliği yapmak hususlarından birini tercih mecburiyetinde kaldılar. Teklif reddedilince bu limanda bulunan Dunkerque, Bretagne, Provence zırhhları baünldı. Yalnız Strasbürg zırhlısı ile kruvazörler ve bir kısım muhribler kaçıp kurtulabildi. ler. İngiltere limanlarında bulunan Fransız donanmasına, bu meyanda Courbet ve Paris zırhhlarına vaz'ıyed edildi. Iskenderiyede bulunan Lorraine zırhhsile dort kruvazör, ve birçok muhrib ve denizaltılar da ayni akıbete uğradı. Antille'de bulunan Bearne tayyare ana gemisi ile Jeanne d'arc mekteb kruvazorü ve diğer gemiler de orada mahsur kaldılar. Dakara iltica eden Richelieu zırhlısı da tahrib edildi. Karaya oturan bu ge. minin yaraları mahallinde tamir edilemiyecek kadar ağırdı. Bu suretle Fransız zırhh filosu ya tahrib edilmiş veya Ingilizlerin eline geçmiş ve harbin idaresi noktai nazarından İngilizler için birinci derecede ehemmiyeti haiz olan deniz hâkimiyetini elde bulundurmak kabil olmuştu. İngiliz donanması artık İtalyan deniz kuvvetlerüe meşgul olabiürdi. **• İtalya harbe girer girmez, donanma. sının yüksek sür'atinden istifade ederek Akdenizdeki rauvasalayı hemen gayri kabil bir vaziyete getireceği ve İngiliz donanmasını müşkül bir mevkie düşüreceği zannolunuyordu. Fakat ilk müsademeden itibaren hasıl olan vaziyet tamamüe aksi oldu. Sicüya şarkmda ingiliz donanması İtalya donanması ile temas etti ve muharebeye icbar etmek istedi İtalyanlar yüksek sür'atlerinden istifade ederek Augusta lımammn ağır toplarının himayesine iltica ettiler... Girid açıklannda Sidney kruvazörü kendisine muadil kuvvette iki İtalyan kruvazörüne tesadüf etti. İtalyanlar muharebeyi kabul etmiyerek kaçmağı tercih ettiler. Bunlardan Bartoloemo Taranto limanmm emin bir üs oîamıyacağını anlayan İtalyanlar, donanmalannı şimaldeki bahrî üslerden birine nakle karar verdiler. Sağlam kalan Littorio sınıfı bir zırhlile Cavour sınıfı bir zırhJı. kruvazörlerle beraber Tarantoyu terkettiler. İngiliz donanması bu donanmaya Sardunyanın cenubu sarkisinT. de tesadüf etti. İtalyan donanması muharebeyi kabul etmedi. Yüksek sür'a Ne ağırbaşh adam! diye unreniriz. tinden istifade ederek çekildi. İngiliz )nlar ağırbaşh değil, kurnaz adamlardonanmasından Renown harb kruvazö'. Söylerse foyası meydana çıkar diye rünün temas aramak için yalnız olarak susar. Çok söyliyenin fasafiso ile kenileri atılmasına rağmen İtalyan donan dini yutrurmasma imkân yoktur. masını harbe icbar kabil olamadı. İnŞarlatanlık, söyliyenin hünerinden giliz fıcva kuvvetlerinin bu kaçan doyade dinliyenin hnnerine, daha doğrunanmaya yaptıklan hücumda gemilere ı dinliyeni seçmek hünerine istinad birçok bomba ve torpil isabeti oldu. den bir ağız marifetidir. İtalyanlar, yalnız Fiume kruvazörile Öyleleri vardır ki; söylerken ağzmdan Lamcieri muhnbinin hasara uğradı ğım ıal akar. •Aman sözünü kesmese!» diye iddia ettiler. İtalyan donanması Napoli emenni edersiniz. Bu adam ne derse deUe murıtemelpn Gaota harb liman :D dinlenir. Korkulu söz bunlann süzlelarına cekı'Hi. Fakat İngiliz hava kuv. dir. vetleri bu limanlara da taarruz ederek Otede cevher yumurtlayan bir adam donanmayı bombaladılar. ardır ki; sözüne başlar başlamaz gözİtalyan donanmasınm şimale çekilmesî apaklanna bir ağırlık ve kulaklara bir Adriyatik denizinde ve cenubî İtalyadaki ğuldama gelir. Nekadar mücadele etvaziyeti ingilizler lehine değiştirdi. İnniz uykuyu defedemez uyursunuz. En giliz filcsıi 18 kânunuev\'el gecesi Adriuvvetli narkoük (uyku ilân) ile uyuyatik denizine girdi. Filonun zırhlı kıslyanlann ağır konusan hatibler önünde mı Avlunyayı bombardıman ederken, lorul horul hâbe daldıklan tahakkuk kruvazörlerle muhribler Draç önüne ka tmiştir. dar sahayı taradılar. Bu hareket iki gün Delilik kolay, saçma bulmak güçtür, sonra küçük bir Yunan filosu tarafın aziyyesinin aksini de sahih olarak kadan tekrarlandı. Fakat İtalyan donan IUI edersek. masına tesadüf edilmedi. Görülüyor ki Akıllılık güç, rabıtah lâf etmek kolayİ*alyanlarca Mare Nostrom telâkki ediır, neticesine varınz. Doğru nıudur? len Adriyatik denizinde bir İtalvan haZannetmem efendim! kimiyeti mevzuubahs değildir. Bu suBana sorarsanız söz iyi söylenmek retle faşist rejiminin on sekiz senelik şartile güzel, lâtif, hoş bir şeydir. Lâkin bir çalısmadan sonra hazırladığı donanöyliyene, dinliyene göre tesiri değişir. ma harbin esas kaidelerinin ihmali yüÇünkü söylenilen şey ya hem söylizünden hiç bir iş yapmağa muvaffak yenin. hem dinliyenin hoşuna gider, ya olmadan, uzun bir zaman için tesirsiz yalnız söyliyenin veya yalnu dinliyenin bir hale konmuştur. zevkini okşar. Birincisinde mesele yokFeridnn DİRİMTEKlN tur. Yalnız dinliyenin zevkini okşaması hatinde de keder melhuz değildir. Ama dinliyenin hoşuna gitmez, yani zemin ve zamana uygun düşmezse en hafifi, adaraa grip kadar zarar verir. Onun içindir ki eskıler: Ankara 25 (Telefonla) İç Ti Bir söyle iki işit! demişler ve Acaret umum müdür muavinlerinden rablar da «İnsanm selâmeti dilini tutSüreyya Anımus Dış Ticaret dairesi masındadır» diye ölmez bir öğüd verreis muavinlığtne tayin edildi. mişlerdir. ir Ankara 25 (Telefonla) Nazilli Söz güzel şeydir, tatlı şeydir, fakat Beledıyesi, Nazillinin su tesisatmı vapmak üzere Belediyeler Bankasından îâta, lâkırdıya hatta dedikoduya tahav1~5 bm lira borc almak için Dahilıye vül etmemek şartile! Vekâletine müracaat etmiştir. B. FELEK Kısa Haberler CUMHURİYET » İN EDEBÎ ROMANI: mışü. Sonra telâsla: «Ah yavrum ah! diye ilerledi, sen geldin ha! Halbuki aramak benim vazifemdi.» Ellerüni tutmuş, beni sarsıyor, müteessir, müşfik gözlerle yüzüme bakıyordu. Sonra sesini hafifleterek: Allah sana ömür versin, dedi, faAvukat her halde böyle her noktada ciayı duydum. Dünya başıma yıküdı an^Fmamızdan memnun oldu. Cıkarken sandım. Allahım dünyada ne vicdansız beni kapıya kadar teşyi etti. Omzumu adamlar var! Birkaç parça şey almak için o nur gibi adama nasıl kıydılar? Birdenbire boğazım kurudu. Gözlerim yanmağa başladı. Rüştü Bey derhal bahsi değiştirdi: Gördün mü fena tesadüfü? dedi, sen geldin, biz çıkıyoruz... Ve dönerek, arkada duran genc adama baktı. Adam kımıldadı, sıkıntıb, sa» bırsız bir tavırla: Doktorcuğum, acele etmemiz lâzım, diye söylendi, babamın ağırlaşmasmdan korkuyorum. Ben derhal geri çekilmiştim. Doktorun ellerinden ellerimi kurtararak: Beraber çıkalım doktor, dedim, zaten benimki mühim değil, biraz âsabım bozuk da müsekkin bir ilâc istemeve gelmiştirn. Hem de sizi görürüm diye düşündüm. Dediğim gibi, işün acele de Yazan: Peride Celâl ğil, yarın bize uğrasanız da olur. Haydi öyleyse gidelim, dedi; peki vavrum, ben sana yann sabah uğrarım. Beyin hastası oldukça rahatsız da telâş ediyorlar... Bülikte merdivenleri indik. Hastası olan adam, üzerimde fena ve nezaketsiz bir insan tesiri yapmıştı Ne olursa olsun, biz konuşurken sıkıntılı bir tavır takınması ve sonra benim derhal doktoru serbest bırakmama karşı küçük bir teşekkürde bile bulunmaması sinirime dokunmuştu. Merdivenleri inip de kendimizi caddede bulunca ona dikkatle baktım Hava kararmıştı. Fakat kapının önünde yanan elektrik fenerlerinin nada yabancı ile göz göze geldik. Bu çoctıklar, Mimar Rıza, Azize Sönmez... gözier bana birdenbire pek mustarib Adam yaklaştı, birbirimizin elini sıkgöründü. Mademki babası hastaydı, on ük O doktorla birlikte arkaya bindi, dan daha fazla nezaket ve sabır bek ben gene yanımda Yusuf olduğu hallemek manasız değil miydi? Zavallı, de, direksiyona geçtim. kendi derdine düsmüş olacaktı. Ona Otomobilde doktor Rüştü izahat verkızmakta haksızdım. mek lüzumunu hissetmiş gibi, kısaca, Yanımızdan uzaklaşan doktorun arRıza Beyin babasının kalbinden ralıatkasından seslendim: sız olduğunu söyledi. Rıza Bert eskiden Doktorcuğum, kapıcryı aramayıtanıyor olacaktı. Onunla gayet samimî, nız... dostane konuşuyordu. Sonra adama döndüm: Biraz sonra onları Şislimn sonlarm Sizi otomobilimle brrakabilirim eda büyük bir apartımanın önünde bıaltmda siyah, parlak, nafiz gözier, ke fendim raktım. Mimar ve doktor bana haramikli, sert ifadeli bir yüz ve bu sert Birdenbire yüzü memnuniyetle parla retle teşekkür ettiler. Aynldık. Rüştü ifadeli yüzün manasmı oldukca yumudı. Fakat sonra tekrar ciddileşti: Bev ertesi gün için geleceğini tekrar şatan büyücek, kalın dudaklar, müs Size zahmet olur küçük hanım, de etti. tehzi bir ağız gördüm. Orta boyluydu. di. İlk nazarda ihmalkâr görünmekle beraMaçkaya avdette, ninemi pencerenin Düstü Bey geri dönmüştü: ber kıyafeti iyidi. önünde buldum Hava iyice karnrmıstı. Bak bu doğru, diye söylendi, Rıza Kapmın önüne çıkar çıkmaz arkamız Bey zaten Şişlide oturuyorlar. Sen bizi İçeri girip de kendimi onun kucağma da Yusufun gölgesi belirdi. Doktor «A... bırakıverirsuı Azize. atınca. ihtiyarcık ağlamaya başladı. Yusuf da buradavmış, dedi, otomobille Adam tekrar itiraz edecek gibi bir Merak etmiş... Bilmem ki artık onu nagelmişsin öyle mi?» vaziyet almıştı. Bense şimdi onlara bu sıl idare edeceğim? Bir an gelivor.her Hastası olan adam, telâşla etrafına teklifi yaptığım için sebebsiz bir sı türlü tehlikeyi unutuyorum. Basımın etbakınıyordu. Kaşlannı çatarak: kıntı duyuyordum. Fakat artık ıs isten rafında dolaşan bütün uğursuzluklar, ' AUah kahretsin, dedi, geldiğim geçmişti. Yusuf üerlemis. kapıyı açmış uğramam ihtimali olan kaza ve belâlar, taksi bırakıp gitti. Şimdi burada otomo tı. Rüştü Bey otomobile doğru yürüdü. düşmanhklar beni ürkütmüyor. Tabiî bil de göremiyorum. Acaba kapıcımza Adam da onu takib etmeğe mecbur oldu. Tam binecekleri sırada doktor dön olmak, başkalan gibi her türlü korkusöylesek. . dan azade ve serbest yaşamak isteyoDoktor, apartımana doğru dönerek: dü. Gülümsüyordu: rum. (Devam edecek) Sizi birbirinize takdim etmedim «Öyle yapalım» diye söylendi. Bu es