CUMHURİYET 11 Birîncikânun 1940 Obür dünyadan: 2 Dr. Saim Ali'ye |Doğru değil mî?|Çukurlar, tümsekler Hava bozuldu, ortalık karanlık. Şehrin muhtelif cihetlerindeki sokaklar tümsekler, çukurlarla dolu.. Ücra mahallelerde senelerdenberi tamir, ihtimam görmiyen kaldırımlarda kendiliklerinden husule gelmiş. olanları bahis mevzuu etmiyelim. Fakat şehrin göbeğinde Belediye elile vücude getirilmiş olanlara ne diyelim. Taksim meydanmdaki kum yığıntısı, Taksim Harbiye yolundaki küçük batakhklar, Sıraservilerdeki minyatür dereler ve vadiler onlardan birer nümunedir. Ellerinde lâmba olanlar bile bunlara çarpmadan, batmadan ve çamur içinde kalmadan geçemiyorlar.. Lâmbasız karanlıkta el yurdamile yürüyenler ise ancak düşe kalka ilerleyebiliyorlar. Büyük bir kazanın vukuunu beklemeden bunların bulundukları yerlere tabiî maskelenmiş olarak birer fener asmak icab eder, diyoruz, Ç Şehir ve Memleket Haberleri ) Bir sahtekârlık Uydurma bir raporla kamyonet işletmek istemişler İki kamyonete aid sahte rapor mevzulu bir hâdise dolayısile, dün adliyede bir şoför ve bir otomobil komisyoncusu, sorguya çekilmişlerdir. İddiaya göre, komisyoncu Süleymanın malı olan iki kamyonet, mühendis tarafından muayene &dilmiş, seyrüsefer edebilecek halde görülmemiş, mühendis, bu iki kamyonetin kusurlu olduklarma dair rapor vermiştir. Ve ikinci muayenede de, ayni neticeye varmıştır. Kamyonetlerin işletilmemesine canı sıkılan komisyoncu Süleymana, şoförRasim, işi halletmek vadinde bulunmuştur. Şoför, imzalı, mühürlü boş iki tane kâğıt ele geçirip. bunalrı, kamyonetlerin artık seyrüsefere çıkanlabilecekleri şeklinde doldurmuştur. Sahte olarak doldurulan raporlar üzerine de, kamyonetler işlemeğe başlamıştır. Fakat, alâkadar mühendis, bir müddet sonra bu kamyonetleri yolda görünce, tanımış, bunların nasıl olub da işletilmelerine müsaade edildiğini hayretle karşılamıştır. Derhal seyrüsefer başkomiserliğine vaziyeti bildirmiş, kamyonetler çevrilmiş ve kâğıtlar gözden geçirilince, yazıların mühendise aid olmadığı, sahte oîduğu anlaşılmıştır. Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesi hâkimi Reşid Nomer: sorguyu müteakıb şoför hakkmda tevkif müzekkeresi kesmistir. Otomobil komisyoncusunu da serbest bırakmıştır. Dosya, Müddeiumumîliğe geri yollanmıştır. Tahkikat genişletilecektir. Dünyadayken kabâhatim benim cidden büyüktü Çünki içim şarlatandan ne hazzetti ne ürktü! Bile bile başkasımn hakkını pek yemezdim, Sonra tutup her zevzeğe şair filân demezdim! Bilirdim ki şi'rin çoğu ya dümandır ya saman Fakat iime çocuk gibi güvendimdi bir zaman Sonra içim her gün kırık, her gün daha tasalı Senelerce sayıkladım birde sevdâ masalt. Gördürn nece şehsüvarlar, gördüm nece yayanlar Nece baylar tanıdım ben ve bir nece bayanlar Çeşid çeşid mahluklardı pijamalı. oyalı, Takunyalı, takunyasız, boyasız ve boyalıî Uzun uzun düşünmeğe bırakmazdı ihtiyaç Kimisinde kesik etek, kimisinde kısa saç. Bir necesi dolaşırdı azametli, edâlt Tırnaklart zekâsından daha pek çok cilâlı! Feka* gb'riip bu şeyleri zerre kadar şaşmazdım Kaynardı pek içim ama kabımdan hiç taşmazdım! Anlardım ki ne neş'esiz hayat olur ne gamsız; Hiç sabohsız gece var mt, hangi gündüz akşamsız? En umvlmaz garibeler ne Japonda ne Çinde Her varlığt seyretmeli şu yokluğun içinde Bizim bir çok patırdımtz boşuna bir isyandır Zaman denen bir kunduz var, onun dışt nisyandır! Uyanmışlar gâlibâ ki. gördükleri rü'yadan Katar katar yolcu geldi gene bugün dünyadan Hepsi lâkin hiç bir şeycik değişmedi diyorlar Yani bütün insancıklar birbirini yiyorlar! Siyasette her mahalle oldu şimdi Arasta Şasar buna belki bir gün Tevfik Rüştü Aras ta; Haddin varsa inan artık, haddin 'varsa oyalan, «Yeni Nizam» eskisinden daha kanlı bir yalan! Fazıl Ahmed Aykaç Profesörlüğe terfi Garib birmacera edecek Doçentler Cürmü meşhuda çaistanbul Fiat Mürakabe komisyonunun emrinde yeni kurulan mürakabe Üniversite Rektörlüğünün, müddetini bürosunun bir kısım memurlannın badolduran, ehliyetli doçentlerin profesör şma garib bir macera gelmiştir. Evvellüğe terfileri için tetkikat yaptığını yaz ki gün Mıntaka Tiearet müdürlüğüne mışuk. Her fakülte bu vasıflan haiz do telâşla birisi gelmiş ve bir makara ihçentlerin isimlerini tespit ederek Rek tikârından bahsederek cürmümeşhud törlüğe vermeğe başlamıştır. yapmak üzere hemen iki memur iste•Tıb fakültesinin hazırladığı Iisteye gö miştir. Bu şahsa iki murakabe memuru re üç doçent profesörlüğe terfi edecek terfik edilmiş, memurlar yola çıkmıştır. tir. Profesör olacak doçentler şunlardır: Bu şahsın peşinde çarşı pazar bir hayü Birinci Dahiliye doçenti Ekrem Şerif dolaşan memurlar, bir arahk bu adaEgeii, Muzaffer Şevki, Arif İsmet; llad mın kaçtığını hayrptle görmüslardir. yoloji doçenti Tevfik Berkman, Cildiye Gene Tiearet müdürlüğüne bu şekildoçenti Cevad Kerim İncedayı, Anatomi doçenti Zeki Zeren, Patoloji doçenti de bir muhbir daha gelmiş, bunun da Besim Turhan, Adlî Tıb doçenti Hikmet, yanına ayn memurlar verilmiş ve bu Hariciye doçenti Şinasi Erel, Fahri Erel, memurlar da birçok dolaştıktan sonra bir netice alamadan dönmüşlerdir. Fahri Arel. Fiat murakabe memurlanmn bu şeDiğer fakülteler de birkaç güne kadar kilde dönmesinden sonra mesele üzeüstelerini tamamile ikmal edeceklerdir. Hukuk fakültesinden Yavuz Abadan. rinde durulmuş ve o zaman yapılan Edebiyat fakültesinden Hilmi Ziya Ul ihbarların bir takım muhtekirlerin yeni gen, Sabri Esad, Mükrimin Halü: Fen murakabe memurlarını tanımak ve bu fakültesinden Ratib Berker, Cahid Arif suretle murakıblerin yapacakları tefprofesörlüğe liyakati görülen doçentler tişlerde cürmümeşhudiardan kurtulmak için tertib edilmiş bir plân olduğu nedendir. iicesine varılmıştır. İHEM NALINA MIHINA Fakülteler, namzedlerin isimlerini bildirmeğe başladı ğırılan memurlarm elleri boş döndü İtalyada yeni bir harb O talyada harbi idareye memur askeri II erkan arasmdaki isüfalar, <^urab söII KÜğü gibi, devam ediyor. BıUajelte ^^iUerıd bir hâdise telakki edliea Italjaıı geuelkurmay başkaoı ve baskuî'jandanı Mareşal BadogüVnun istifasındau sonra, Oniki Ada umumi valisi ve kumandanı Yalsismon Koatu General Cesare Maria de Vecchi de çekildi; onuu arkasından donanma genelkurınay başkanı ve bahriye müsteşarı yani donanma başkumandaıu Amiral Domenico Cacagnari de istifa etti. Bu arada donanma genelkurmay asbaşkanının da değiştiği aıüaşılıyor, (,ılnkü bu makama da başka bir amiral tayin edilmiştir. üoyıece teoedduller umumi bir mahiyet aımış, en nrninifTi askeri maJıamiarı ai eaenıerm buıyor MussoUm ve digcr taşıst erKanııe ıntilâf halinde uldukarı meydana çüunışiır. ArnavuUUıkta lunan orausu Karşısıııdaki ınağıubiyet ie donanmanın 17 gün içinde yeaıği iki eun darbe, eskidenberı mevcuıl olan IU ihlilâfı birdenbire aleviendirıniş ve dolmuş bardağı taşıran son damlalar lmuştur. italyada işler yolunda gitmiyoi.. Vaziet hatta dışarıdan gorülebilaiğinden daiıa tenadır. Üjle olmasavdı, bu ıııuhiın süfalar böyle birbirini kovalaınazdı. Bu istifalarm iki manası vardır: 1 Kumandanlar, M. Mussolini'nin ve aşist erkânının memleketi bir çıkmaza soktuklarına inandıkları için, millet arşısmda ve tarih huzurunda kukla vaziyetinde kalmamak için istifa edijorar; başlayan mağlubijet ve felâket devresinin mes'ulıyetini kabul etmiyorlar. 2 M. Mussoüni ile faşist erkânı, son mağlubiyetlerin mes'uliyeüni askeri şefere yükletmek için, onları ya çekihneğe ıcbar, yahud azlediyor ve zavahin kurarmak için de kumandanların vazifeleinden istifa ettiklerini bildiriyurlar. Herhalde, >L Mussolini son nutkunda, ülün dünya erkânıharblerini tenkid ediyormuş gibi görünerek kendi genclkurmayını ve kumandanlarmı tenkid etmişti. Son mağlubiyetlerin bütüu mesuliyetini, karagömleklilerin üıüformahlara yüklemeğe çalıştıkları artık apaçık ıir mahiyet almıştır. Asıl orduda mesclâ yüzbaşı iken karagomlekliltr tcşkiâtına geçince, bir iki yu içinde general rütbesine yükselen ve saçını sakalını evlet hizmetinde ağartnuş olan kendi eski âmirlerine ve üstlerine kafa tutan, nları hor gören bu adamlar, askerdeıı ziyade politikacılardır. Italyan ordusu subaylan, karagömlekH \umandanlan sevmezler, onları haksız ükselmiş politika türedileri addederler. Sulh zamanında, izhar değil, sadece izmar edilen bu münaferet, şimdi işler terine dönünce kendiliğinden mejdana i"urmuşrur. KaragömlekH faşist şeflcri, endi ilân ettikleri harblerin muvaffaiiyetsizliğinden askerî erkânı mesul tntuyorlar; kumandanlar ise mağlubiyeterin hakikî amillerinin, İtalyayı, başaramıyacağı maceralara sürükliyen politiacılar olduğunu istifalarile ilân ediyorr. Doğru değîl mi ? Askerlerimize kışlık hediye Şişli Halkevi 30 bin parça hediye hazırladı Şişli Halkevi, kahraman askerlerimiz için 30,000 parça hediye toplamıştır. Hediye verenlerin isimlerini yazıyoruz: Birinci Iiste: Mithat Nemli ve eşi 3,000, Galatasaray lisesi 2,520, Dr. H. Kenen ve arkadaşları 720, General Feridun ve eşi 600, Salih Fuad Keçeci 600, Eti Bank Kuvarshan mensubları 450, Üsküdar Mithat Nemli deposu 396, Ayşe Asaf İlbay 300, Nimet Ata Kayadelen 300, İpekci ailesi bayanları 300, Yusuf Kapancı 300. Radyolin müessesesi 300, Murad Hun 300, Jak Dekalo 300, Sergis Hovakimyan 300, Ohanyan 300, Vitali Polikar 300, Dam dö Siyon talebesi 272, Kabataş lisesi 255, Vahram Geser 250, Simon Kayserliyan 250, Kula mensucat fabrikası 240, Jak Kohen 240, Nuri Hamamcıoğlu 240, Ahırkapı Mithat Nemli ameîesi 207, Parseh Gevrekyan 180, Pakize Naki Erenyol 150, Pakize Pamuk 150, Sabahat Filmer 150, İsmail Sekban 150. Salti 150, Leon Dumas 144. Şinasi Eren 127, Anaiz AHıparmak 125 parça hediye vermişlerdir. Sen Jozef lisesinin yardımı MÜTEFERRİK Poliste bir tayin Eski dördüncü şube müdürü Talısin Çetin, ikinci şube err'.rinde yeniden vazifeye başlamıştır. ŞEHtR tŞLERl Bozuk gıda maddeleri IKTISAD Benzin satışları Benzin satan acentelerle J'apılan temaslarda, taksilerin tahdidinden sonra benzin sarfiyatmın pek farketmediği, buna mukabil taksi buhranı başladığı, esasen adedi az olan taksilerden bir kLsmının hususî müesseselerce angaje edilmesi üzerine müstacel işler için taksi bulmakta güçlük çekildiği anlaşılmıştır. Belediye tsftişleri neticesinde son bir ayda 1139 nümunelik gıda On kuruş için maddesi belediye tanlilhanesine Balktta oturan Kemal Güven a sevkedilmiş bunlardan 169 tanesi dmda biri, borç verdiği on kuruşu bozuk çıkmıştır. Bu maddeler şuniade etmemesine muğber olarak ar lardır: kadaşı Kâzım Yeteri çakı ile kalça317 ekmekten 50 tanesi bozuk sından yaralamıştır. 429 un ve irmikten 54 ü bozuk 78 Yarası ağırca olan Kâzım hastayağlı maddeden 7 si bozuk 105 tatlı haneye kaldırılmış suçlu yakalanmaddeden 28 i bozuk 59 cay ve kahmıştır. veden ise 6 sı bozuk çıkmıştır. Şoförler Cemiyetinin tak^si ücKaragümrükte Karabaş mahalretlerine yeniden yüzde 10 zammelesinde 4 numarada oturan Cemal dilmesi hakkındaki müracaati beleArtanm 10 yaşındaki oğlu Ali Riza diye otobiis komisyonunda tetkik Artan, evinin civarındaki arsada oynarken 3595 numaralı kamyonun olunmaktadır. Dökme benzin fiatlaçarpmasına maruz kalmış, muhtelif rında bir değişiklik olmadığından yerlerinden ağır surette yaralan bu sebeple bir zam yapılmıyacaktır. mıştır. Kamyon altında yaralanan çocuk Taksilere zam yok Odun fiatı Sahte bekçi Divanyolunda aşçılık yapan ve Akbıyıkta oturan Mehmed Güner, evvelki gece yemekten sonra kahveye gitmek üzere evinden çıkmış, biraz sonra da kapı çalınmış ve kapıyı açan karısı Nuriye Güner, pejmürde kıyafetli bir adamla karşılaşmıştır. Kadın, bu yabancıya ne istediğini sormuşrur. Adam, cevaben mahalle bekçisi olduğunu ve görülen lüzum üzerine evi arayacağmı söylemiştir. Bu cevaba inanmıyan ve mahalle bekçilerini tanıdığı icin bundan şüphelenen kadın, adamın eve girmesine mâni olmuş, vaziyetten karakolu haberdar edeceğini söylemiştir. Bu vaziyet karşısmda yabancı son sür'atle cvin kapısından uzaklaşmıştır. Nuriye kocası eve gelince vak'ayı anlatmış ve hâdi=eden hemen polis haberdar edilmiştir. Bu sahte bekçi hakkında tahkikata başlanmıştır. Hava tehlikesine karşı Siper ve sığınaklar Kârgir binaların iyi hazırlanmış bodrumları, en şiddetli bombardımanlarda bile ekseriyetle masun kalan yerlerdir Havadan gele cek taarruzların önlenmesi tedbir leri arasında ehemrr.iyeti olan korun ma yuvalarıdır. Bu yuvalar için kârgir binaların bodrum katları giriş ve çıkış için çift kapılı olmak üzere hazırlanacak olursa, muhakkak ki en em niyetli bir korunma temin edilmiş olur. Böyle bir sığınağın apartımanlarm inşası sırasında hazırlanmış bulunması, mai s&hibinin borcu olduğu kadar, bu katı işgal eden kiracının da bir alarm vukuunda diğer katlardaki komşularını buraya kabul etmekte mecburiyeti vardır.. iki üç katlı bir apartımanın bombardımana maruz kalması halinde bir iki katının çökmesi mümkün olabilir. Fakat Büyük Harbden, İspanya ihtilâlinden ve jon harbin bombardıman neticelerinden alınan derslere göre bu çeşid taş yapılarda bilhassa kat araları betonarme inşa edilen binalarda bodrum katlarmın yüzde 99 buçuk nispetinde sapasağ lam kalacağı ve kaldığı müşahede edilmiştir. Ahşab binaların kolayca tutuşturulması dolayısile bu meskenlerin bodrum katlarını sığınak olarak kullanmanın en büyük mahzuru bir yangın zuhurunda maruz kahnacak ateş tehlikesidir. Sığınağa nispetle emniyeti noksan olan siperlerin ise boş arsalar üzerinde hazırlanması kolay ve ucuz olduğu kadar korunma bakımmdan da muhok kak ki faydadan geri kalmaz.. Yarım metre genişliği, iki metre derinliği ve bir buçuk iki metre kadar uzunlukta kazılacak bir siperin korunma kıymeti tam isabet müstesna, büyüktür. Ancak muayyen bir kısmının, yer müdafaa bataryalarının havada parçalanarak düşecek parça tesirlerine karşı kapatılması, siperlerin bir sığınak kadar olması da, buna yakın emniyette görüleceği muhakkaktır. Böyle bir siperin ufak bir kısmım örtebilmek için elli santimetrelik genişliğin kalın ağac dalları veya kaiaslarla örtülmesinden sonra üstüne yarım metre kalınhğmda toprak veya dalu emin olan kum doldurmak kâfi gelecektir. Böyie bir siper birbirine dcksan cerecelik istikamette ve iki kollu inşa eciiecek olursa maksada uyguniuğu bakjmından daha doğru olur. Bu sığmak ortalama bir hesabla dört metre mıkâbı toprak işidir ki bir amelenin dörr gün çauşmasile üç nüfuslu bir ailenin korunmasını emniyet altına almak imkâni var demektir. Toplu olmaktan ziyade dağınık ve ufak çaptaki siperlerin maksada aaha uygun diışeceğini tasarlayaıak bir kaç ailenin biı siper içinde değil, fakat birkaç siper içinde barınması daha doğru olur.. Bir apartıman sakinlerinin efradı araEından seçilecek yardımcı şahıslann bu maksedla gene kendi aralarında vazife âlmasmı, pasif koruma elemanları arasına girmiş olmak gururile her vatandaş arzu etmelidir.. Heyecansız ve disipün altında alarm işaretine uymak, gplecek taarruza karşı alınnus tedbirler kadar Fiat mürakabe komisyonu gürgen odunlarma da fiat koymağa kaSen Jozef lisesi 750 çift yün çora rar vermiş ve yaş gürgenlerin çebı Kızılaya teslim etmişlerdir. Harnivetii ikisine toptan 280, perakende 330, Türk yavrularımızın bu yurdsever ha kuru gürgenlere toptan 315. perareketlerini takdir ederiz. kenie 415 kuruş fiat koymuştur. Elinde buğday, çavdar, arpa ve yulaf bulunanlarm vermeğe mecbur bulundukları beyannameler dün akşama kadar mıntaka tiearet Kapahçarşıda muhtelif dükkânlardan müdürlüğünce alınmıştır. Beyannakadın çamaşırları ve saire çalmaktan meler dün akşam toprak mahsülleri suçlu Sadeddin isminde birisi, Sultanah ofisi İstanbul şubesine teslim edilmed birinci sulh cezada tevkif olun miştir. Ofis 20 gün zarfında mübamuş'ur. Sadeddin, sorguda, nerede otur yaata başlıyacaktır. duğu sorulunca, .Şehremininde mezarLâstik tevziatı lıkta yatıp kalkıyorum .demiştir. Yeni gelecek otomobil lâstikleOn ev soyan bir hırsız rinden yüzde 75 i İstanbula, yüzde Fatih, Kasımpaşa, Kumkapı ve civa 25 i taşraya, kamyon ve kamyonet lâstiklerinden yüzde 75 1 taşrava ve rmda on kadar ev soymaktan suçlu yüzde 25 i İstanbula verileceKtir. Şükrü yakalanmıştır. Dördüncü sorguya Dün yapılan ihracat verilerek tevkif edilmiştir. Dün İstanbuldan 400.000 liralık Fıçı hırsızı ihracat yapılmıştır. Bu meyanda Sirkecide, rıhtımda duran fıçıların Iraka 200 çuval kestane, Macaristıpalarını aşırdığı, bunları sattığı iddia tana 199,000 liralık pamuk ve biloiunan hamal Galib ve çalınmış malı hassa birçok memleketlere külliyetli bilerek satın aldıkları iddia oiunan fı tütün ihracatı yarjılm'stır. çıcı Remzi Özdilekle Mehmed ÇelıkSarıyer orta mektebi kaya, İstanbul dördüncü asliye ceza mahkemesinde muhakeme edilmişler açıhyor dir. Mahkeme, hamalı bir ay hapse Kandilli lisesine bağlı olarak Sarıyermahkum ederek tevkif etmiştir. Çalmde açılacak olan orta mektebin kadrosu mış malı bilerek satm aldıkları anla Maarif Vekâletinden gönderildiğinden şıiamıyan iki fıçıcı da beraet kazan pazartesi günü tedrisata başlanacaktır. mışlardır, Yeniköye kadar bütün Rumeliyakasile Anadolu yakası talebeleri Sarıyere gönderilecektir. Diğer taraftan Emirgân orYurddas! ta mektebi muhtelit hale ifrağ edildiğinBolluktan korkma: Daha çok mal den buradaki kız talebeler de Emirgân yetiştir. orta mektebine devredilecektir. TalebeUlıısal Ekortomi ve Arttırma lerin semtlerine göre nakillerine bu gün Kurumu Belediyenin yeni sene bütçesi Belediyenin yeni sene bütçesinin ha^zıılanmasına başlanmıştır. Her daiıe yeni sene zarfında yapacağı işleri tespit ve buna göre tahsisat istemektedir. ADL1YEDE Buğday beyannameleri Bir evdeki infilâkın sebebi araştırıhyor Kadıköyünde Osmanağa mahallesinde Mekteb sokağında tamir edilmekte oî.in evdeki infilâk etrafında polisce tahkikat yapılmaktadır. İnfilâkın, evin bodrum katında vaktile unutulmuş ufak bir parça dinamitin tazyika maruz kalması üzerine vukua geldiği zannedilmektedir. Mezarlıkta yatıp kalkıyormuş Yazan: A. AHISKAL lüzumlu bir hare kettir. Bilhassa mahallî hükumetin hazırlamış buluna cağı umumî sığı naklara giriş ve çıkışlarda gösteri'e cek lüzumsuz karışıkhklar korunmadan ziyade açıkta kalmaya sebebiyet verebilir.. Şaşkın koşuşmalar, manasız bağrışmalar, bir medenî insanın kadın, çocuk ve malullere karşı borcu olan yardımları unutturacak kadar heyecan eserleri mütearrız tarafın hoşuna gidecek işaretlerdir. Tahrib ve ölümden fazla böyle bir panik uyandırmak gayesile saldıran düşmana onun beklediğini temin etmek nekadar fena ise ve ne şekilde düşünebilirseniz, netice işte odur.. Havadan gelecek tehlikeden tam olarak kendimizi korumak ve hasım taarruzlarmı semeresiz bırakmak bakımından her şahsın borcları vardır.. Bu boıcları hulâsa edersek gayet sade ve külfetsiz olduklarını da görürüz. Tatbik edilmekte olan ışık maskelemek, bodrum katlarını sığınak haline, veya boş arsaları korunma siperi vaziyetine koymak ve en son olarak da aiınmış tedbirler karşısrnda tehlikenin yüzde doksan geçiştirilmiş bulunduğunu idrak etmek korunmamız için kâ'ıdir.. Ordunun ateşli müdafaa ve mukabele kuvvetleri ise bizim bu çok basit yardımlarımızla daha serbest çahşmak imkânma varmış olurlar.. Biraz da kendi hayatımız bakımmdan borcunuız olan bu yardımı ihmal etmiyelim. İtalyada, faşizm ile ordu birbirlerine İnfilâk, evin bodrum katmın üstüne isabet eden katta biraz tahribat yap harb ilân etmişlerdir. Aralarında iyi kömış ve bu meyanda, evin camları kı ü mevcud tesaniid çözülmüş ve tefrika rılmışür. aşlamıştır. Bu manevi mücadele, cephelerde işler kötüleştikçe alevlenecektir. Yılbaşı ve bayram hediyeleri Yavrularınızın yılbaşı ve bayram lıklarmı hazırlarken milletin yardım ve şefkatine muhtac çocukları da se vindirmek için Çocuk Esirgeme kurumuna her yıl olduğu gibi bu yıl da yardımda bulunmanızı kurum sayğile hatırlatır. Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Merkezi VÎLÂYETTE Vali Ankaraya gitti • Açık muhabere Vali ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar DahUiye Vekâleti ve diğer vekâletlerle temas etmek, pasif korunma, taksilerin tahdid işlerile ve Vilâyeti alâkadar eden diğer işler hakkmda izahat vermek ve icab eden talimatı almak üzere dün ekşamki trenle Ankaraya gitmiştir. Valimiz Ankarada dört gün kalacakNamık Kemal sergisi tır. Taksilerin tek ve çift numara meselesi de Ankarada halledilecekŞehir ve İnkılâb Vesikaları Müze ve Kütüphanesinde tertib edilen tir. 21/1. Kânun/1940 da açılacak olan Namık Kemal sergisinde teşhir ve Çiftçi! bilâhara iade edilmek üzere halkıNe kadar ekersen yüzün de o kamızın ellerinde bulunan eser ve vedar güler. sikaları Müze müdürlüğüne iare; bu Ulvusal Ekonomi ve Arttvrma güzel teşebbüsü teşvike yarayacak Kurumu hayırlı bir hareket olacak^ır Devlet Derr.iryolları Bahkesir Mes'ul Muhasibi Bay Refet Taşer'e: Sizin mektubunuzdan evvel yapılan neşriyat üzerine hurda kâğıdlar, kısmen toplanarak Sümer Banka verilmekte ise de bu maksadla bütün memlekete şamıl teşkilât yapılamamtşhr. Yalnız kâöıd için değil; demir ve teneke gibi madeni eşyay\ toplamak için de, teşkilâîh kir çalışma. lâzım olduğu yazıldıysa da, anlaşılan mümkün görüîîîiediği için i'apı Imamtjttr. MAAR1FTE Yeni lisan kitablarmdan alınan neticeler Eminönü Halkevinde konferanslar Eminönü Halkevinden: Evimizin Cağaloğlundaki salonunda: 1 14 12/940 cumartesi günü saat 14.30 da Dr. Bay Cemil Şerif Baydur (cemiyet hayatında hekimin mevkıi) nevzuunda bir konferans verecek ve temsil şubemiz (Hissei Şayia) piyesini tcınsil edecektir. 2 15/12'940 pazar günü saat 14.30 da Dr. Bay Fikri Servet Tör (hayvanIc:da zekâ) mevzuunda bir konferans verecek ve temsil şubemiz (Hissei Şayıa) piyesini temsil edecektir. Bu toplantılara gelmek istiyenlerin f iriş kartlarını büromuzdan almaları rica olunur. Halkevi toplantılarına çocufr alınmaz. Mikrobiyoloji cemiyetinde Türk den: Mikrobiyoloji Cemiyetin1212/940 perşembe günü saat 17 de Etibba Odası konferans salonunda yapılacak toplantıda «Dizanteri aşısı münakaşasi» Dr. Ekrem Unat tarafından «Ascaris lombricoidesin embriyonlu yumurtalarınm mukavemeti>, Dr. Razi Maner tarafından «Tetanoz aşısı» hakkmda tebliğler yapılacağından muhterem meslektaşların teşrifleri rica olunur. Bu kocaman kutunun ne olduğunu mu soruyorsun? Dünyada tahmin edemezsin. İçinde havyar var. Havyar mı?. Hem de en birinci cinsinden.. Babam ölmeden evvel hep anlatırdı. Ona bu havyarı kibar bir adam getirip satmış. Babam herhalde kumarda para kaybetmiş de acele paraya ihtiyacı olmuştur. Onun için bu kadar ucuza verdi diyordu. Gene makinist, bir haftadanberi tanıştığı bu sıcakkanlı işçi kızmın sözlerini büyük bir dikkatle dinliyor ve gözlerini yuvarlak teneke kutudan bir türlü ayıramıyordu. Şaka değil, bu kutu şimdiye kadar isminı yüzlerce defa işitıp, taiını bir defa bile tadamadığı havyar denilen fevkalâde nesne ile dolu idi. Gene kız devam etti: Bakkal dükkânmı başkasına devrederken kutuyu eve getirdi. Ne olacak, mahallemiz fıkara mahallesi.. Kimse gelip bir defa bile havyar istememiş, onun için kutu dopdolu idi. Delikanlı gözile tahmin etti. Dopdolu o!sa, kutu iki üç kilo havyar alabilırdi. Vay canına! Gene kızm sesinde hafif blr titreyiş sezildi. İçini çeker gibi ilâve etti: Zavallı babacığım. Havyardan tadarnadan öldü. İşte buna çok yanarım. Delikanlı şimdi gene kızm dolu dolu olan gözlerine bakıyordu. Bu yeni tanıştığı gene kız nekadar hassas bir kalbe nıalikti? İşte, iş dönüşü, bir gün evve! okumak için kendisine verdiği bir polis romanını geri almak için geno kızın ihtıyar annesile birlikte oturmakta olduğu mütevazı odasına uğradığı ilk akşam, içini kendisine nekadar samimiyetle dökmüştü. Fakat acabi kendisine havysr da ikram edecek miydi? Ağzırun sulandığııu = KUçük hikâye Havyar : Murad Sertoğlu = : hissettı. Burnuna çarpan hafif balık kokusu iştihasını öyle kabartıyordu ki.. Hani sıkılmasa gene kızdan kendisine bu ikramı yapmasını istiyecefeti Fakat bunu bir türlü yapamıyordu. Heııüz samımiyetleri o kadar ilerlemış değildi. Gene kız, kendisinin makinist bulunduğu fabrikaya girerek işe başlıyalı ancak on gün olmuştu. Ve bir haftadanberi de ayni semtte oturdukları için tanışmışlar, işe beraberce gidip gelmeğe başlamışlardı. Delikanlı onun bir nevi ağaoeysi. hamisi gibi hareket ediyordu. Gene kız şimdi kutuyu açmaga uğraşıyordu. Nitekim biraz uğraştıkian sonra buna muvaffak da oldu. Delikanlı o zaman kutunun ağız ağıza havyarla dolu olduğunu gördü. Milyonlarca siyah inci sanki yanyana dizilmişler, haydı ne duruyorsunuz? Bizi yesenize! diyorlardı. Gene makinist : Herhalde bana ikram edecek! diye düşündü. Bu anda kendisini son derece bahtiyar hissediyordu. Oh, işte nihayet o da havyar yiyordu. Fakat hayır! Gene kız kutuyu açtığı gibi gene itina ile kapadı. Sonra biraz evvel durmakta olduğu rafa yerleştirdi: Belki neden yemiyoruz, yahud bu kadar pahalı bir şeyi satmıyoruz, diye akhna gelir. Onu da söyüyeyim bari. Babacığım hep: ^Bu havyan senin düğününe saklıyorum. O gün eş dosta vereceğimiz ziyafette bütün havvarları bir labağa yayacağım. Ve kendilprine ikram edecegim.» derdi. Ölürken de bana havyarlan evlendiğim gece davetlilere ikram etmemi ve kendilerine: «Babamın sıze hediyesi» dememi vasiyet etti. Delikanlınm gözünde gene kız bırdenbire yükselmişü. Bu ince ve hassas kız ayni zamanda nekadar vefah idi.' Sonra doğrusu fabrikadaki işini de çabuk kavıamıştı. Çahştığı dairenin ustabaşısı kendisinin yanında onu daha dün methetnr.işti. Hem bu kız başka arsız kızlara hiç benzemiyordu. Çok namusiu bir kızdı. Hiç kimse ile sinemaya gittiğmi, yalu;d beraber gezdiğini duymamittı. Az evvel odada bulunup da şimdi dışarı çıkmış olan annesi de kendi halinde iyi bir kadıncağızdı. Birdenbire aklına geldi. Bu güzei, vefakâr ve becerikli gene kızla evlense ne mükemmel olurdu. Böylelikle soğuk bekâr odalarında sürünmekten kurtulur, küçük ve mes'ud bir yuva kurabilirdi. Evlendiği takdirde güııdeliğine fabrika tarafından zam da yapılurdı. On Deş gün evvel evlenen bir arkadaşı da böyle bir lutfa uğramıştı. Acaba gene kız bu teklifini kabul eder nüydi? Ya başka birisine sözlü ise? Eğer ksbul ederse on beş gün içinde bu güzel kız karısı olacaktı. Daha şimdiden onun narin vücudünü kucağında sıkar ve damağuıda o harikulâde havyarın lezzetini duyar gibi oldu. Evet! Garib şey.. Fakat hakikat tahayyül ettiği bu saadet projesinin demin gördüğü teneke kutu içindcki nefis havyarın da yeri olduğu muhakkaktı. Birdenbire insiyakî bir hareketle gene kızın elini tuttu: Maarif Vekâleti orta mekteb ve liseler için yeni lisan kitabları hazırlat Evlenir misin benimle? Gene kızın gözlerine o kadar içten ba ürmıştı. Ders yıh başmdan itibaron kışlarla baktı ki gene kız küçük elini okutulmaya başlanan bu kitablardan deîikanlının nasırlanıms avcundan çek alınan neticeler Maarif Vekâletine bilmedi. dirilnüştir. Muallimlerin umumiyetle ileri sürdükleri mütalealara göre, bu Herşey çok çabuk inkişaf etti. Gene kitablarm birinci ve ikinci cildleri mıımakinistin maaşma zam yaptılar. Gene vafık olup diğerleri talebelerin »eviyekız fabrikadan ikramiye alarak çıktı. Düğün gecesi eş dost evlerine dolmuştu. lerinden yüksektir. Bu vaziyet karşısmO kadar çok misafir vardı ki ev sahibi da üçüncü cildin dördüncü, beşinci sıkendi üç odasını bile muvakkaten onlara nıflarda, beşinci cildin de altıncı sımfta tahsis etmişti. ckutulması istenmiştir. Gene kız vaktin gelmiş olduğuna hükmederek havyar kutusunu açmış ve Kitab bulunan derslerde not bütün havyarları geniş bir tabağa yaytutulmıyacak mıştı. Bunu yaparken delikaniı bir kaç Bazı tarih muallimlerir.in, elde, kitab defa gene kıza yardım etmek ve biraz olsun havyar atıştırmak istediyse de mevcud olduğu halde talebeye not tutturduğu anlaşılmış ve bu vaziyet şikâgene kız müsaade etmemiş: Şimdi olmaz. Misafirlerle hep bir a yeti mucib olmuştur. Ma.arif Vekâleti rada yeriz! diyerek mâni ohnuştu. O da alâkadarlara bir tamim göndererek, kaçarnaçar buna rıza göstermişti. rışık notlarla talebenin zihnini yormaNihayet havyar tabağı misafirlerin or nın doğru olmadığını bildirmiş ve bu tasına kondu. Bu sürprize herkes mem suretle not tutturmayı menetmiştir. nun olmuştu. Davetliler arasında evvelce havyar yemiş sade bir kişi vardı. Bu: Havyar böyle yenmez. Hiç olmazsa biraz ekmek olmalı dedi. Aksi gibi evde ekmek kalmamıştı. Nüshası 5 kuruştur. Gene makinist ekmek almak için koşa koşa fırına kadar gitti. Beş kilo ekmek Türkiye Haric aMıktan sonra gene nefes nefese eve için için dcndü. Merdivenleri bir hamlede çıktı. Senelik 1400 Kr. 2700 Kr. takat ilk gözüne ilişen şey az evvel dop Alü ayhk 750 » 1450 . dolu olan havyar tabağınm maîanın or Üç ayhk 400 . 800 » tasmda bomboş sırıtması oldu. 150 » Yokrur Bir ayhk Onu kucağında ekmeklerle gören ev sahibi: Ne diye zahmet ettin oğlum! Bizde Gazetemize gonderilen evrak ve vazılar fazla ekmek vardı. Sizin misafirleriniz neşredilsin edilmesin iade edilme7 ve bizim misafirlerimiz demektir diye ken ziyaından mes'uliyet kabul olunmaz disine çıkıştı. CUNHURİYET Pbone seraftl} Dîkkat