CUMHURIYET 10 Bîrîncîkânun 1940 San*at bahisleri |Doğru değil mi?| Işıksız dolaşan nakliye vasıtaları Karanlıkta, ışıkları muntazam ve mutedil maskelenmiş nakliye vasııalarını idare edenlerin yayaları onlara çarpmıyacak kadar iyi gordükleri muhakkak. Yaj'alar da bu nakliye vasıtalarından pek güzel kaçmıp korunabıliyorlar. Fakat bazı taksi otomobılleri \o otobusler hıç bir yerlerınde kendılerini belli edecek bir şey bulunmadan gelenin geçenin üzerme pervasızca atılıyorlar. Bunların ihtimal ki küçük lâmbaları yoktur, yahud işlerrnyor, büyuk lâmbaları da şüphesiz iyi maskelenmemiştir. Onun için bu sekilde dolaşmayı. Pasif Korunım Kanununa muhalıf ha reket ederek ceza görmekten ehven buluyorlar. Halbuki vaziyet halkımız için son derece tehlıkelidir. Binaenaleyh zabıta memurlaramızın sade ışıklan maskelenmemiş nakliye vasıtaları hakkmda değil, böyle hiç bir lâmbasını yakmadan dolaşan otomobiller, otobusler hakkmda da takibat yapmaları icab eder. ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Eminönü Halkevindeki fotoğraf sergisi Hava Kurumu için IHEM D NALINA MIHINA Yeni nîzamın ilk tatbik edîW**i devlet ki gün evvel, Anadolu Ajan&ı Londradan şoyle bir haber verdi: Buradakı mtıbaa gore Hıaer Franauji, Italyanm hesabına okşamaga devam edecek ve hiç olmazsa Fransanın donanmasını Ingıltere aleyhınde kuiianmak istiyecekür. Bu bahse daır v'erııen malumata gore Hıtler, Mussolınının çınde bulunduğu muşkulâttan istifade ederek Italyayı Fransadan olan istekleıınden vazgeçüğını ve Italyan aikeri ve ktısadî kaynaklaruıı Almanyanuı mutlak kontrolu altına koyduğunu beyana mecbur etmek g£yretındedır. Italyanın bu fedakârlığı harbden sonra teiâfi edilecektir. Poeple gazetesine göre Hitler İtalyan harb iktısadıyatının ve harb harekâtmın Almanyaya bırakıknasını istemıştır. Yani Alman bahrıyelileri Italyan filosunu ve İtalyan limanlarının kumandasını ele alacaklar, Alman bankası İtalyan bankasını idare edecek, yeni İtalyan erkânıharbiye reisine nazist bir erkânıharbiye bağli olacak, İtalya Fransadan bir şey istemiyecek, Balkanlarda da yalnız Alman nüfuzunun hâkim olmasma razı olacaktır. Bu teklifleri kabul etmediği takdirde İtalya Akdeniz harbine devam için kendi kuvvetlerile yalnız burakılacak, Almanya da İngiliz harekâtına karşı kendısini himaye için lâzım gelen tedbirleri almak hakkmı muhafaza edecektır.» Bu haber, Londradan geldiğine ve katl istihbardan ziyade intıbalardan bahsettiğine göre, belki biraz mubalâğalıdır; fakat, Alman ruhuna ve zihniyetine tamamile uygundur. Bu harbin, şimdiye kadar, bütün ağırIığını çeken Almanyadır ve Lehistandan başlayarak Norveçi, Holandayı, Belçikajı, Fransayı mağlub ve istilâ eden odur. Bu arada, Slovakyayı, Danimarkayı, Bumanj ayı da harbsiz işgal eden gene odur. Buna mukabil Fransa yıkılırken âmiyane tabirile «lüpe konmak» için, alelâccle harekete geçen İtalya, sevkülceyş itibarile hiç bir şey yapamamıçtır. Bütün nıuvaffakjyeti, İngilizler tarafından müdafaasız bırakılmış olan ve hiçbir kıymeti bulunmıyan İngiliz Somalisini işgal etnıekten, Mısırın garb çölünde, birkaç adım atmaktan ibaret kalmıştır. Buna mukabil, Arnavudlukta küçük Yıınanistandan ve Akdenizde İngiliz donanmasından şiddetli darbeler yemiştir ve daha jemcğe de namzed bulunmuştur. Itaha. goklere çıkanlan hava kuvvetlerine, Almanj anınkinden çok kuvvetli donanmasma ve sürü sürü üslerine rağmen, ne Akdenizde, ne Kızıl denizde İupiliz donanmasını ve nakliyatını durduramami'stır. Sicihanın burnu dibinde bulunau Malta>ı zaptetmek şöyle dursun, buraya arasıra birkaç bomba atmaktan başka birşey japamamış; Oniki adada ise mahsur bir vaziyete düsmüstür. Bazı faşist muhiblerinin, 35.000 tonlıık yeni İtalyan zırhlıları 381 lik toplarla mücehhez olduğu halde, İngilizlerin en yeni dridnotlan 356 lık toplar tasıdıkları için, bu vaziyetin İngiliz denizcilerini pek ziyade cndişeye düşürdüğünü iddia etmelerine rağmen, İtalyan donanması, İngilterenin 4 zırhhdan ibaret olan şarki Akdeniz filosile bir defacık olsun talihini denemeğe teşebbüs edeınemiştir. Nihayet, iki deniz hava harbi, 17 gün içinde, İtalyan donanmasını, bugün bir açık deniz muharebesini kabule as!a cesaret edemiyecek kadar zayıf bir vaziyete düşünnüştiir. Almanlar, bilhassa askerlik bakunından kcndilerini beğenmiş bir millettir. Ordularınm kazandığı son zaferler ise onların gururunu son dereceye yükseltmiştir. Hitler'in nutuklarmdaki kiiçülc dağları değil, büyük dağlan ben yarattım, diyen eşsiz azamet, bunun en büyük delılidir. Almanlar, kendi muvaffakij etlerile İtalyanların muvaffakiyetsizlik de değil, beceriksizliğini ölçtükçe celik paktın birbirine bağladığı iki devletten birinin çelik olmaktan çok uzak olduğuna, muhakkak, hükmetmişlcrdir. Bugün, İtalyanın prestijini en ziyade kaybettiği memleket, onu Aınavudlukta cı.üne katmıs olan Yunanistan değil. müttcfiki Almanyadır. Onun içindir ki Londradan gelen yukarıki telgrafın muhtevij atına inanmak lâzımdır. italya. harbe girmeden bir çok dcfalar yazdığımız gibi, Almanya, bu harbden muzaffer çıkarsa, İtalyayı kendine tâbi bir devlet haline koymaktan ve bilmem kaç yüz sene evvelki tarihi bir daha tekrarlamaktan zevk duyacaktır. İtalja. son mağlubiyetlerile Almanlann nazannda, daha şimdiden bu vaziyete düşmüstür. Alman devlet adamlarının ve askerî ricalinin Büyük Harbdeki nıağrur zihniyetini bilenler bıı zihniye(in, şimdi o zamankinden yüz defa daha şiddetli olduğunu da unutmamak gerektir Almanlann. İtalyanm bütün idaresini ele geçirmek istediklerinden zerre kadar niphe etmezler. Almanya yeni ni~amı ilkönce müttefikine tatbik etmeğe çahşacaktır. Nakil vasıtaîan ücretlerine yakmda 1 kuruşluk zam yapılması muhtemel Şehir Meclisine verilen bir takrirle hnsılatı Hava Kurumuna aid olmak üzere nakil vasıtaları ücretlerine birer kurıı? zam yapılması istenilmiş ve makama havale edilen bu takrir Dahiliye Vekâletine arzedilmişti. Ankaradan gelen malumata nazaran banliyö trenleri ile tramvay ve vapur 1 ücretlerine yapılması istenilen bu za" hakkmda hükumet bir kanun lâyihası bazırlamıştır. Bu lâyiha kanuniyat kos. bettikten sonra tatbik edilecektir. Bu suretle Hava Kurumuna şehrimizden senede 250.000 liralık fazla bir varidat temin edilmiş olacaktır. Bu para ile Taksimde yapılacak parafüt kulesinin inşasma başlanacakür. Şehircilik mütehassısı Prost bu kulenin mahallini tayin etmekle meşguldur. Hava Kurumuna yapılan teberrular. pünden güne artmaktadır. Bundan ev Höylece kuruma İstanbuldan senede 250 bin lira fazla varidat temin olunabiliyor ve! Kurumun istanbul şubesi senelik varidatı yüz kırk bin lirayı tecavüz etmemekte idi. Halbuki, son üç aylık varidf.tm 300 bin liraya yaklaşmakta olduğu memnuniyetle görülmüştür. Çay ve kahve ithalât birliklerinin muamcie vergisinden alacakları olan 62 bin liraya aid teberru senedleri, alâkadarlara imza ettirilerek Ankaraya gönderilmiştir. Resmî dairelerden verilen hesab puslaîarmda ve müteahhid bordrolarında kendi arzularile ilsak edilen puilar varidatı, gün günden artmaktadır. Dun Hava Kurumu İstanbul şubesi direktörü Zıya Oran tarafından Kuruma mühim bir varidat temin edecek bir mukavele imzalanmıştır. Bu mukaveleye göre, ışıkları fennî şekilde maskele. yfr hususî tarzda yapılmış ampul a bajurları bir kaç güne kadar Kurum hesabına piyasaya çıkarılacaktır. Bu masktlerin, elektrik santrah bulunan bütün sehir ve kasabalarda kullanılması ten.in edilmistir. Maskelerden Hava Kurumuna elli bin liralık bir varidat temin edileceği umulmaktadır. Diğer taraftan zücaciye, tuhafiyfici. hırdavatcı ve manifaturacılardan teskil edilen komiteler, faaliyete geç miçlerdir. Bu komitelerin faaliyeti neticesi olarak Kuruma mühim miktarda varidat temin edilecektir. Köylü tipi (Hüsnü Cantürk) Yazan: Fuad Aral Dlnamo ve makinenin rakipsiz hüküm sürdüğü asrımızda fotoğraf ve fotoğrafçüığın işgal ettiği mevkiin ehemmiyetini izaha luzum var nu? Seve seve okuduğunuz gazetelerin, mecmuaların, resimsiz, salonunuzun duvarlarmı susliyen, ve her feiri şüphesiz sizin için çok kıymetli bir aile hatırasını muhtevi fotoğrafların mevcud olmadığını düşününuz: Muhendis plânının resmini alamasa, asker dusmanm harekâtını tayyareden hassas plâkanm üstunde zaptetmese, afişçl büyük ve canlı ilân levhalarmı hazırlıyamasa, nihayet doktor röntgenle hastalığınızı teshis edemese... ı Doğru değil mi? Kışlık hediye 200,000 parçayı buldu Zengin bir ihtiyarm Askerlerimize kışlık hediye olmak üzere Halkevleri vasıtasile toplanan hebıraktıgı servet diyelerin sayısı 200,000 parçayı geçmiştir. Bu hediyeler torbalara konarak Kızılay vasıtasile askerî makamata teslim edilmektedir. Bunlardan başka zabitlerimize de bir çok hediyeler gönderilmiştir. Hediye teslimine devam edilecektir. Vilâyet Parti Balıklı Rum hastanesi Kongresi ayıtı sertabibi ve arkadaş 25 inde toplamyor ları beraet ettiler Büyük caddelerin aydmlanması için Şehrimizdeki makamlara henüz malumat gelmedi Işıklarını talimatnamenin emrettiği şekilde muntazaman maskeiemiyenler hakkuıdaki takibat devam etmektedir. Yapılan ihtarlar ve verilen cezalarla bu iş gittikçe ıslah edilmektedir. Yalnız yapılan tetkiklerde pencereleri maskelemek üzere satışa çıkanlan bezltrin ince olduğu ve bu bezlerin asılmasına regmen ışığın pencerelerden süzülüp geçmekte olduğu görülerek bu bezlerin daha kalın bir kalitede imali için alâkadar makamlara müracaat edilmiştlr. Arabalarındaki ışıkları kâfi miktarâi meskelemiyen 29 otomobilin plâka!?n almmıştır. Ankaradan gelen bir haberde çarşamba gününden itibaren sokak ışıklarınm maskesiz olarak tenvir edilmesi takarrur ettiği bildirilmekte idi. Bu husus*a henüz şehrimizdeki alâkadarlara hiç bir teblicat yapılmış değildir. MAARİFTE Profesör Mehmed Izzet için yapılan toplantı İçtimaiyat profesörü merhum Mehraed İrzetin hatırasını taziz için dün öğleden sonra saat 14,30 da Edebiyat fakültesi felsefe dershanesinde bir toplantı yapıl" mıştır. Toplantıda Mehmed İzzetin haya. tı. ilmî şahsiyeti anlatılmış, eserleri üzerinde konuşmalar yapılmıştır. Fotoğrafın bu saymakla bitmez tükenmez ehemmiyetini ilk anlıyan, bunu daimî çalışma programının içine ithal eden, her ileri harekette olduğu gibi Cumhuriyet Halk Partimiz olmustur. Parti her fırsatta halkevleri vasıtasile yardımmı uzatmakta, eski devirlerde yıllarca emekliyen, yerinde sayan raşitik çocuğa benziyen fotografçılığımızı teşvik ve himaye etmekt.edir. Tafsilâtmı aşağıda okuyacağınız fotoğraf sergisi de, Eminonü Halkevi binası dahilinde açılmış. kelimenin tam manasile bir amator sergisidir. Teshir edilen 190 a yakm eser umumiyet itbarile bizde de artık fotografçılığm lâyık olduğu san'at mevkiini işgal ettiğini ispat ediyor. Yalnız burada e,6ze çarpan ilk şey bütün bu eserlerin adedi beşi geçmiyen amatör san'atkâr tarafından meydana getirildiğidir. Beş kişi çok az değil mi? Biz bunun eli kişi olmasını isterdik. Kıymetli bir ressam olduğu kadar değerli bir amatör fotografçı olduğunu bu vesile ile gördüğümuz Münif Fehimin teşhir ettiği altmısa yaıkın eserde karakteristik bir nokta nazarı dikkati çekiyor: Eserlerinde objektifden ziyade palet hâkim olmuş... Buzlu cam arkasmdaki kadin ve tabak tabak meyveler, damarlan fırlak, kemikleşmiş ellerile siska fino köpeğini bütün hırsile göğsüne bastıran lhtiyar kadın portreleri, Avrupa fotoğraf sergilerinde bile muvaffakıyet kazanacak çapta eserlerdendir. Çarşı icini canlandıran ve ziyalarm çok mühim bir rol oynadığı karakteristik ansambl, güneşe karşı sandalmın içinde ayağa kalkan adam Münif Fehimin iyi bir fotoğraf san'atkârı oduğunu bize ispat eden vesikalardandır. Fotoğraf sevenlerl çok alâkadar edecek bu sergide diğer bir isim daha göze çarpıyor. Hüsnü Cantürk. Bu amatör bize 80 den fazla eser gösteriyor, hepsi de feknik bakımdan kusursuz. Çarşı içindeki sebilci, zırıl zırıl terleyen deliKanlı portresi, bulutlu hava peyzajı, cami merdivenlerinden yukarıya doğru bakıs, mışıl mışıl uyurken yüzüne sinek konan çocuk, bol ve muhtelif köylü tipleri... Teknik ve buluş cihetlerinden Hüsnü Cantürk'ün san'atmı ispat eden bir eser de kumaş üzerine yapılan peyzaj vesaire sürempresyonlarıdır ki bu, serginin tamamen ayn bir hususiyetini teşkil ediyor Muallim kadroları Maarif Müdürlüğü, İstanbul orta tedrisat muesseselerindeki münhal mualAmatörün bize verdiği his, makine lnnliklere yeni tayinler yaparak son sine hâkim olduğu ve bunu Lstediği kadroyu Vekâlete göndermiştir. Halihazaman ve Lstediği şekilde istimal 7irda hiç bir boş muallimlik kalmamışettiğidir. Eğer mutlaka bir eksiklık tjr. aranmak lâzımgelirse o da Hüsnü Ders saatlerinin değişmesi dolayısile Cantürk'ün sunl ziyadan çok az öğleden sonraki mütalea müddeti bir istifade ettiğidir. buçuk saate inmiştir. Bu vaziyete göre İhsan Erkılıc'ın, tatlı ilkbahar muallimlere verilmesi lâzım gelen ücregünlerini hatırlatan Groplan Lâle tin de değişmesi lâzım geldiğinden meve çicekleri ağaç fotoları İyi bir sele Maarif Vekâletinden sorulmuştur. albümün sayfaları arasına konacak kadar guzel, bilhassa masıımi Üniversitenin kütübhaneleri yeti ifade eden çocuk portresile, murakabesi karlı dalı çok muvaffak olmuş. Maarif Vekâleti, şehrimizdeki bilumum Diğer bir imza da Suat Tenik, güzel nümuneler varmiş, teknik kütübhaneleri, üniversitenin murakabakımdan mükemmel, objektif ve besine tâbi bir teşkilâta bağlamağa karar vermişti. Kütubhane müdürlerinden optürarörüne hâkim. Eserlerl memürekkeb bir heyet bu hususta çalışma. yanmda ( ki 10 tane kadardır ) lara devam etmektedir. Teşkilât ta bilhassa ikisini kaydetmek lâzımge mamlandıktan sonra, kütübhanelerdeki liyor: Kayığını sahile yanastıran kiteblar esasll bir tasnife tâbi tutula ihtiyar sandalcı, paralarını avucu ıaktır. nun içinde sayan haris ve hasis aMÜTEFERR1K dam... Balıkçılar (Münib Fehim) Bunlardan başka bir köşeye sıkışmış, üvey evlât muamelesl gören iki foto daha var... İmzalarını güç hal ile okudum. İlhan Arakoman... Bize realizm ve sürealizm nümuneleri veriyor. Bu son üç zatın biraz daha velud olmaları lâzımdı, şahsiyetleri hakkmda fikir edinebil mek için eldeki nümuneler pek az. Sergide teşhir edilen bütün fotoları gözden geçirdikten sonra amatörlerimizin eserlerine çasıii verecek daha baska mevzulardan neye istifade edemediklerini anlayamadım. Meselâ: Asrımızın gürültülü senfonisini yaratan makine vc fabrikalar, gölgelerin çok mühim vazife göreceği, ne kadar eski olursa olsun, bayatlamıyan çıpîak etüdler, zira bir san'at sergisinde teşhir edilen eserlerin mutlaka başlarınm örtülü olması icap etmez: Yazımı bitirmeden ilâve edeyim ki, fotograflarm bir kaçı müstesna hemen hepsi küçük forma sinema filmi kullanan makinelerîe almmıs, agrandisman makinesinde büyültülmüştür. Bilhassa bu cihetten de kıymetli olduğundan hakikî fotoğraf sevenleri Eminönü Halkevindeki bu sergiyi gezmelerini tavsiye ederim. Parti Genel Sekreterliği Ue temas Balıklı hastanesinde ölen Tcodor Asetmek üzere Ankaraya gitmiş olan pıopulos ismınde bir ihtiyarın terekesıle Cumhuriyet Halk Partisi vilâyet idaalâkalı bir dava, İstanbul ikincı asliye re heyeti reisi Reşad Mimaroğlu dün ceza mahkemesinde dun bitmıştir. Ankaradaı» şehrimize gelmiştır. Bu Bu davada, 939 senesi birincıkânunuayın yırmi beşınci günü İstanbul Cumnun 30 uncu günü hastanenin ihtıyarhahuriyet Halk Partisi Vilâyet idare heyeti bınasmda Parti Vilâyet kongresi ne kısmında ölen bu zengin ihîıyarın bir toplanacak ve idare heyeti reisi bu hayli para bıraktığı ve bu mirasu.dan bir munasebetle bir nutuk irad edecekkısmının orada çalındığı iddia ediliyortir. Uç qün devam edecek olan bu du. Mudafaa olarak da, bu iddıanın, o toplantıda kazalardan gelen dilekler zamanki müdür ve sertabible hastane ve raporlar okunacak, vilâyet idare idare heyeti ve doktorlan arasnıdakı ihheyeti seçimi yapılacaktır. tılâftan çıktığı, müdür ve sertabib aleyhine kasden böyle asılsız bir iddıa ortaya atıldığı ileri sürülüyordu. Muhakemede, müddeiumumılik beraet iitemiştir. Beraet isteğıle müdafaa da yapılmış ve mahkeme, muhakeme edilen Balıklı Rum hastanesinin eski müdür Şirketi Hayriye kış tarifesınin ayın ve sertabibi Yusuf Petraki ile veznedar 12 nci perşembe gününden itibaren tatDimitri Angelidis ve hastabakıcı Yanko bikına başlanacakür. Yeni tarifede bilİstefanidisin beraetlerine karar ver hassa Beşiktaş, Ortaköy, Ama\fudköy, miştir. Bebek hattma fazla vapur tahsis edilmistir. Sabahlan ilk vapur, Vanikö V1LÂYETTE yünden 5,50 de, Beykozdan, 6,05 te, Anadolukavağmdan 5,40 ta hareket edeBir lüzumu muhakeme kararı cektir. Boğazm muhtelif semtlerindeki mekBelediye Veteriner Müdürü Esad Erteblerin devam saatlerine göre jnunta sen ile hayvan hastanesi müdürü ve dipostalar ihdas olunduğu gibi meğer yedi nıemur hakkında vilâyet idare zam murlarm yeni mesai saatlerme göre, heyetince lüzumu muhakeme kararı ve. rilmiştir. Yüz elli liralık gibi ehemmı hususî azimet ve avdet seferLeri tertib yetsiz bir sarfiyat işinde formahteye ri edilmistir. ayet edilmemesi sebebile verilen bu kaADUYEDE rar memurlar tarafından Devlet Şurasına müracaatle temyiz edilmistir. Şirketi Hayriyenin kış tarifesi tKTlSAD Memur imtihanı İstanbul Mmtaka İktısad Mudürlüjü icın ahnacak memurların imtihanı dün Ticaret Odası Meclis salonunda yapılnuştır. Dünkü ihracat Dün İstanbuldan 300,000 liralık ihracal yapılmıştır. Bu meyanda Almanyaya büyük bir parti kabuklu ceviz ve İtalvaya keçi derisi, Finlandiyaya da deri ve tütün ıhracatı yapılmıştır. Yıldırım Bakırköyün Çayırdere köyünden Fatma odun kestiği ormandan avdet ederken yıldırım çarparak ölmüştür. Kalb sektesinden öldü Nişantaşında Küşadiye sokağmda 12 numarada oturan Abdurrahman Apak, dün, karısı ile beraber Teşvikiye camü önünden geçerken birdenbire üzermo gelen fenalık neticesi düşerek ölmüş tür. Adliye tabibi Enver Karan cesedi muayene ederek ölüm hâdisesinin kaib sektesinden vukua geldiğini tespit et miş, defnine ruhsat vermiştir. İktısad Vekili gitti Bir kaç gündür şehrimizde bulunan İktısad Vekili Hüsnü Çakır dün oğle t'cnile Ankaraya hareket etmiştir. Yataktan çok neş'eli kalktığım bir günün aksamıydı. Sabahtanberi belhbaşlı hıç bir sebeb olmadığı halde keyfili ve mes'uddum. Başka zamanlar hatırımdan bile geçirmediğim bazı ahpablarıma uğradım. Onlarla havaî mevzular etrafmda gürültülü kahkahalar attım. En sonunda yalnızbasıma Beyazıd meydanına doğru yürümeğe basladım. Günesin kızıllasmış ve kuvıetini kavbetmis ziyaları caminin kocaman kubbesinin mat ve mavi kurşunlarma çarparak akis yapamadan kırıhyorlar, yantaraftaki kestane ağaclarının yeşil yapraklarımn rengini biraz daha koyulaştırıyorlardı. Havuza yaklastım. Durgun sular vakit vakit bana hüzün verirken o gun. neden bilmiyorum, ruhumdaki sevinci ve ferahlığı artırmıstı. Genc çiftler, direklerin dibinde birbirilerine yaslanmıslar cıvıl cıvıl konusuyorlar, anneler kaldırımın üstünde oynavan çocuklannın bir tehlikeye uğramaması icin onlarnı arkasmdan bol dikkat ve teyakkuz içinde kosuvorlardı. Yarım bir devir yaparak Üniversitenin kapısı hizasına gectim. Bu sefer geldiğimin aksi tarafından tekrar aşağıya kıvrılmak üzere iken kanapelerden birinin üzerinde elini şakağına dayayarak gozlerini suva, zihnini hayalâta vakfettiği çok belli genc bir adam gordüm. Birden keyfim ve nes'em kaçtı. Ruhumu dolduran saadet duygusu bir buhar halinde süzüle süzüle uçtu, gitti Benliğimde acı ve ekşi bir tortu yığıntısından başka hiç bir şey kalmadı. Delikanlı, öyle dalmıştı ki nazarları eşya ve insanlarla, kulakları ses ve gürültülerle alâkasını kesmişti. Yanak'armda beton sanlığı hâkimdi. Burnu gözlerinin sivah çukurlarma doğru büsbütun inceleşivor ve seffaflaşıyordu. Büyük bir ıstırabın ağrlığı altmda ezildiği sarı dişlerile dudaklarını ısırmakta Fiat Murakrbe Komisyonu dünkü içPOL1STE Kerim Uzman isminde bir ustabaşmın timaında siyah kâğıd, makara ve kombavulunu vapura götürmek üzere alan p'e el fenerleri üzerinde ihtikâr yapan İki randevü evi hamal Said, bunu vapura götürecek üç satıcıyı Cumhuriyet MüddeiumumiDün Beyoğlunda iki randevü evi ba yerde bir pansiyon sahibi olan Makru li?ine vermeğe karar vermiştir. hiye satmıştır. Said dün adliyede tevkif sılmıştır. Bir çocuk mangala düştü Saksı sokak 22 numarada tanmmış edilmiştir. Makruhi serbest bırakılmışrandevüculerden Harikliya Dımitrınin t;r. Beykozda Husniye isminde beş ya yeniden bu işe başladığı haber alınmış İstanbul Adliyesine zabıt şmda bir çocuk mangala duşerek vücuve yapılan anî bir baskın neticesi biıısi dünün muhtelif yerlerinden yanmış ve 16 yaşlarında olmak üzere altı kız bu kâtibi ahnacak Şişli Çocuk hastanesinde ölmüştür. lunmuştur. istanbul Adliyesinde orta okul ve lise Evlenme Taksimde Ayda apartımanında sözje mezunlan arasından t?hsil derecelerlne terzilik yapan Despina ve Marika adla gdre kadro imkânı nispetinde maaş veGiresun Valisi Muhtar Aknnda iki kadının da randevüculük yap r:lmek üzere müsabaka ile zabıt kâtibi manm kerimesi Vasfiye Akmanla tıkları tespit edilmiş ve haklarmda ka almacaktır. Müsabaka imtihanı, 13 bi eski Maraş Meb'usu Mithat Alam nunî m'uameleye başlanmıştır. rincikânun 940 cuma günü saat 10 da merhumun oğlu Neriman Alamm Yeni postane binasımn üst katındaki evlenme rasimeleri dun Beyo%lu Yangın başlangıcı dairei mahsusada yapılacaktır. Talibk'r, nikâh memurluğu dairesinde Vali Ev\elki akşam Mahmudpaşada 3 nu çabuk yazmak şartile ayrıca daktilo im ve Belediye Reisi Lutfi Kırdar, maralı evin alt katmda yakılan man tilıanma da tâbidirler. İmtihan günü Orfî idare Kumandanı Ali Riza ArMuzaffer galdan sıçrayan kıvılcım bir yangın arzuhal kabul edilmiyeceğinden, istek tunkal, Polis Müdürü başlangıcma sebebiyet vermiştir. 10er, müsabaka imtihanından nihavet bir Akalın ve her iki ailenin pek cok Ateş derhal kaplamaları sarmış, vak gün evveline, yani perşembe günü ak dostlarından müteşekkil secme bir tinde yetişen itfaiye üç katlı evin bir =smma kadar arzuhal ve e\rakı müspite cemıyet huzurunda icra edilmiştir. odası, koridor ve aptesanesi yandıktan i'e adliye encümeni reisliğine müracaat Yeni evlılere saadetler temenni ederiz. sonra sândurülmüştür. Açık göz hırsız Muhtekirler <= Küçük hikâye Havuzun başındaki genc üç gündür, eline böyle bir fırsat da geçmemisti. Yirmi dört saattir ağzına lokma koymamıştı. Sade su içmekle yaşayordu. Bol su içmeğe alışması çok iyi imiş. Çünkü Sarayburnunun rıhtımını döven. Köprünün altmda fıkırdayan d&Ualar onu ebedıvyen doyurmak için bekleyolarmış. Bu, artık gün meselesi değil saat meselesiymiş. Bu perisan halde memleketine dönmeyi namusuna yediremiyormuş! Sade derimin altında değil, bütün şuurumda doğan sonsuz bir şefkat ve muhabjaetle elini avuclarımm içine a'dım. Kardeşim, dedim, birden övle ümidini kesme... Ben sana gecinebileceğin kadar para kazandıracak bir iş bulacağım. Fakat namusunla muntazam çalışacağını bana vâdetmelisin... Artık hırsızlık ve serseriliğe veda edeceksin!.. Ansızın yüzüne kan hücum etü. ağır hareketleri çabuklaştı: Vallahi billâhi ağabeyciğim. dedi, namusumla ve intizamla çahşacağım! Peki, bu akşamhk yatacak yerin var mı, dive sordum. Sevincle cevab verdi: Vara ağabeyciğim, Topkapıda uzak akrabamdan birinin evinde taşlıktaki kilimlerin üstünde bu geceyi pekâlâ geçirebilirim... Zavallılar, onların da tek odası var... Coluk çocuk üstüste vığılıyorlar. Beni de oraya elamazlar va!. Pekâlâ.. Adresini şuraya yaz! Diye sigara paketimi uzattım; sonra ilâve ettim : Ben seni yarın ya gelir alırım, ya A. Fuad ARAL r Fiaf Murakabe Komisyonunda imtihan J Ticaret Vekâletince yeni kıırulmakta olan Fiat Murakabe Komisyonu murakabe teşkilâtı için almacak lise mezunlarınm diin imtihanı yapümıştır. Bu imtihana yüze yakın talib çıktığından imtihanın yapılması mukarrer Ticaret Odası salonu yerine İstanbul Erkek Usesi dersanelerinden istifade edilmistir. İmtihan diin geç vakte kadar dcvam etmiştir. Resmimiz imtihana gireceklerin evrakı tetkik olunurken ahnmıstır. devam etmesinden anlaşılıyordu. Tek kelime söylemeden, tek işaret yapmadan teessür ve elemini ya!nız sükutun dilile ve mimiklerile ilân eden böyle bir yüze hayatımda pek az tesadüf etmiştim. Ihtiyarsız attığım adımlar beni onun yanma götürdü. Sessiz ve kıpırdısız kanapenin öbür ucuna oturdum İçimde delikanhyı rahatsız etmemek arzusu ve onun de' lini öğrenebilmek sabır=ızlığı birbirleriie insafsızca mücadele ediyorlardı. Muhakkak ki şu anda, yervüzünde bu Renc kadar, yıldırım hızında bir yardıma ihtivacı olan insan pek azdı Bir aralık gözlerini bana doğru çevirdi. Acaba kalbimde kendisine karşı gittikçe büvüyen kardeşlik hissinin farkına mı .varmıştı Dayanamadım. Konuşmava yeltendim. Evvelâ kısa cevablar verdi. Sonra. bütün elemli sersüzeştini baştan aşağıva anlatmakta gecikmedi. Konuşurken dili, Anadolunun ucra vilâvetlerinden birinin şivesine çalıyordu. O da, diğer birçoklan gibi okumak hevesile İstanbual pelmişti. Üstelik de şair ruhlu bir gencdi. Girdiği fakültenin derslerine akhnm pek ermemesi, babasmm gönderdiği paramn geçinmesine yetmemesi onu bedbinlik uçurumundan aşağıya itivermiş zavallıcık sefaletten sefalete yuvarlana yuvarlana bedbaht bir serseri olup çıkmıştı. Bazan aç kalmamak, sokakta yatmamak için hırsızlık yapüğı da olmuştu. Fakat mektub ve telgrafla çağırurım. Bedbinliğin acı buharile buğulanmış gözleri birden ümidin keskin ışıklarile aydmlandı. Paketimi geri alırken ona birkaç sigara arasmda bir kâğıd lira da uzarmayı unutmadım. Kalktım, belki parayı geri vermek ister korkusile hiç arkama bakmadan tramvay istasyonuna doğru Vürüdüm. *** Tekrar neş'em, keyfim yerine çelmişti. O geceyi çok hareketli ve yüklü geçirdim. Sabaha kadar içtim, dans ettim, eğlendim. Ancak geç vakit yatağa girebildiğim için öğleye doğru uyandım Bir akşam evvelki vadimi derhal hatırladım. Zaten rüyalarımda da havuz başındaki gencle epey uğraşmıştım. Hemen gazeteye gidip müdürü görecsk. her hangi bir hizmetle olursa olsun onu idareye aldıracaktım. Eyvah... Paket, üzerine adresini vazdırdığım sigara paketi... Gece içüğim sigaralar birkaç düzineyi geçmişti. Onu değil, daha sonra aldığımı bile boşaltıp atmıştım. Peki, şimdi ne vapacaktım. Hiç olmazsa ismini öğrenmiş oîsaydım, gider, Topkapıda kapı kapı arardım. Kendi adımı da sövlememiş, hüviyetimi de bildirmemiştim. Bu vaziyet karşısmdaki çaresizliği tıpkı ölümle penceleşen bir adamm önündeki kudretsizliğime benzettim. Biçare çocuk beyhude yeıe beni bekleyip duracaktl. Ben de sonsuz samimî bir arzu ile onu kurtarmak isterken buna imkân bulamıyordum. Feci... çok feci!.. Aradan seneler geçti. Ona hiç ümid etmediğim yerlerde rastgelmekliğimi beyhude yere temenni ettim, durdum. Macerayı a'nlatacak, affını diîevecektim. Heyhat!.. Eğer dediğini yapmadı, Sarayburnunun rıhtımmı döven, Köprünün altmda fıkırdavan dalgalarla ebedivyen kprnmı dovurmadıvsa, su satırları tesadüfen okumasını can^an dilprim. hud ŞEHİR ISLERI Müşterek bilet istanbul Tramvay ve Elektrik idaresi tramvay ve tünelde carî olmak üzsıe müşterek bir bilet ihdasma karar verrr ; stir. CUMHURİYET Nüshası 5 kurustur. Türkiye Haric içın ıçın 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 > 400 > 800 > 150 » Yoktur. Senelik Alü aylık Üç aylık Bir aylık Dikkat Ahmed Hidayei Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilmesin iade edilmez ve ziyaından mes'uliyet kabul olunmaz.