30 Kasım 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

30 Kasım 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BÜYÜK SlYASÎ TEFRİKA: 21 Yazan: GORDON WATERFİELD Fransanın bir büyük hatası daha! Manasız bir sansür, hakikî vaziyetin dünya ve bilhassa Amerika efkârı umumiyesine bildirilmesine tamamen mâni olmuştur Paristeki zevku safa harb eden askerin maneviyatını bozuyordu Hele harb muhabırlerinin vaziyeti çok fecıdı. Çunku Fransız erkânıharbıyesi bunlardan kat'iyyen hoşlanmıyordu. Harb, geçea eylulde başladığı zaman General Gamelin hiçbır gazetecının cepheye gönderilmesini, yahud harb hakkında radyo ile neşriyat yapılmasıru istemedığini söylemıştı. Erkânıharbiye harbe aid herşeyin kendilerine munhaEir kalmasına taraftardı. Ve bu günkü faarbde sivil halkın askerler kadar büyük bir rol oynadığını tanımamağa mütemayildi. Bunlarin takdir etmedikleri bir nokta, Hitler'in askerî strateji bıl memesinin, generallerinden çoğunun geçen harbe iştirak etmiş olmamaıarının bir zâf amili değil, kuvvet amili oldıığu İdi. Alman erkânıharbiyesi, nazarıye kaydından kurtulmuş olduğu halde Fransada nazariye hâkimdi ve bu nazaliye halkın maneviyatını zedelemekte idi. Almanlar, propagandanın her şeklıni kullanıyorlardı. Fransızlarsa, bu işin ilk saf askerlerini teşkil eden harb muhabırlerinden dahi istifade edemiyorlardı. Fransa hükumeti geçen harbde hizmet eden ihtiyat zabitlerini gazetecilerle birlikte cepheye gönderir ve gazeteciler hükumete çok mühim hizmetler ifa ederlerdi. Fakat boyle yapılrnadı ve gazetecilere refakate memur ed.len zabitler, baska işlerle de meseul o'dukları için bu vazifeye ehemmiyçt vcrmedıler. Almanya ve Italyada gazeteciler, ordunun ayrılmaz h\r cüz'ü sayılıyorlar. Müttefikleruı de gazt tecilere bu kıymeti vermeleri ve onların düşman i'ine yarayacak m&luma*;an b: şka her şeyi yazmalarına müsaade elmel f i i cb ederdi. Fransacîa bov't \?pıl> mış olsaydı Fransa, İngiltere. Amerika efkârı umurniyesi lâyıkile tenevvür eder ve en kafî tedbirleri ve yardımlacı voktinde alrnak jh'ıyıc"!iı. bissede'di Fransızların ıyı teçhİ7. olunmıyın kuvvetlerile Almanların tam teçhizatlı motörize kıt'alan arrsında vuku bulan muharebelerde b'rçck kahr.ımanlık hâdiseleri oluyoHu ki bunları yazmak, heyecanla okuıımalrmı tem,n ederdi. Fakat bunlarm yak ndan müşahede edılerek yazıİTiasına imkân verilmediği için hâlâ bırçoklnrı Fransızların canla başla hnıbet'ik'erme d<ıır ilerı sürülen iddiaya ınanmamaktEclırlar. Hatta harb muhaDirlerinin j?orrluk'eri şeylere dair de fazla bir söz söylemelerine müsaade edilmemekte idi. Muhabirler, mayısta muhacirlerin sebeb oldukları kargaşalıklara şahid olmuş ve bunun ne netice veıectğini tahmin etmişlerdi. Muhabirler, bombardıman edılen trenler içinde sey^hat etmişler, muhasım kalabalıklar •tarafından linc edilmek tehlikesile karsılaşmışlar, bombardımana uğrayan koylülerin köylerini baştanbaşa bırpkjp gittiklerini görmüşlerdi. Fakat muhacirlerin yolları tıkadıklarına, memleketi bozguna uğrattıklarına, askerî harekâta müdahale ettiklerine dair söz söylemek yasaktı. Trenlerle demiryollannm bombardıman edildiğine dair bir şey yazmamak için sıkı fıkı talimat verilmişti Bu yüzden herkes, yerli yeriııde kalmak lâzım geldiğıni idrak edemiyar ve herkes yermi yurdunu bırakıp kaçı Doğru değil mi ? Göçmenlere böyle muamele etmemek lâzımdır! Adresi bizde saklı ve Eskişehirde oturan Rumanyalı bir göçmen bıze şu satırları yazıyor: «Luleburgazda iken serbest göçmen hakkını iktısab ettiğimden Eskişehirde oturmaya karar verdım. Fakat 937 senesindenberi sayısız müracaatlerıme rağmen bir türlü tesçilım kabil olamadı. Vekâlete verdığim beyanname üzerine Eskişehir Vılâystine tesçilim için emir geld'ğ) halde bir de Lüleburgaza sorulmak icab ettiği tarzında mesele uzatıldı Bu işin tacili için Eskişehir Vilâyetine sundufum istida 23 8 '940 tarıhinde 2698 numora ile Lüleburgaza gönderildiği ve bir çok defalsr tekid edildiği halde hâlâ cevab alınamadı. Elimde nüfus tezkeresi olmadığı için hiç bir işe giremiyorum Sefil ve perişan bir haldeyim. Nazarı dikkat' celbetjnenizi dilerim» Üç senede bir götmenin tesçil edılememesi her halde kolay kolay affedılir ihmallerden değildir. Hiç bir vatanda'in isini uzatmak doğru olmampkla beraber bilhassa memleketimize yeni gelmiş ve henüz ^erleşip müstahsil vazivete geçememlş ırkdaşlarımıza daha fazla kolaylık 'ar göctc»Tnpk lâzırodır Doğru mi? yordu. Halbuki hükumetin yalnız askerî trenlere müsaade ettiği, sivillerin ıstasyonları doldurarak beklemelerinin faydasız olduğu ilân edilmiş olsaydı, Sivil halkın bombardımanından güları mümkün mertebe çoğaltmak basit vazıyet bambaşka olurdu. Gazeıeler hüdülecek gaye harb maneviyatının kırılgibi görünen ve fakat emniyet telkin kumetin muhacirlere karşı müspet bir ması ve silâhlı kuv\etlerle malzeme ıhti eden işlerdir. Bina çatılarının yerine siyaset takib etmesi için neşriyat miiyatlarınuı yıpratılmasıdır. Bu maksadla bombalann delicı kudretine mukavemet cadelesi açamıyor ve bu yüzden vazıtaarruz edecek tarafm karşılaşacağı heedecek betonarme muhafaza satıhlcrı yet bir turlü düzelemıyordu. defler hadsiz, hesabsızdır. Mesken bina den geçireceğiz. Bir şehır üzerine ola koymak faydadan geri kalmaz. Bu çatı Amerikalı harb muhabirlerinin ceplar, şehir vesaiti nakliyesi, köprüler, de cak hava taarruzundaki tesir, nüfus ke mahfazalan aynı zamanda yangın bomhede kalmalarma müsaade edümış olmiryolları, elektrik santralları. tayyaıe safetile mütenasib olur. Inşa ve itiyad balarına karşı da bir emniyet tedbiri saydı .bunlar fırsat kaçmadan Amerimeydanları ve depolar seçilecek hedef lar dolayısile dağınık ve bilhassa bah almak bakımmdan faydah görünür. ka efkârı umumıyesinin gozüııü aoarler arasma girer.» İşte bunlardan biri çeli evler haiinde kurulmuş bir şehıe lar ve vaziyetin cıddıyetini sür'ıitle oğŞehirlerin bahçeli evler halinde inDevlet fabrikaları mamulât ve mas ni ehemmiyetine göre zamanında seç karşı olacak tesirle sık yapılı bir şehre şası çok faydalıdır. Bu bahçeler yukâretirlerdı. Bu sayede ingiltere de hakikarşı yapılacak taarruzdakı tesir arasm rıda dediğimiz gibi şehir sathını genışkî vaziyeti oğrenerek iş işten geçmeden Duatının bir elden piyasaya çıkarıl mek muvaffakiyet ihümalinı çöğaltır. Şunu unutmamak ve ıhmal etmemek da dağınık tarafın lehinde bir kazanc leterek kesafet azlığını temin ettiği gibi yeni bir seferî kuvvet hazırlar ve bil ması ve bilhassa toptan satışların kontrol altına ahnarak devletin piyasaya lâzımdır ki, yer müdafaası ve pasif ko vardır. Paris gibi bir şehrin hiç müdahassa bu ışle mesgul olurdu. ucuz mamulât çıkartmakla yaptığı fe runmanm bilindiği topraklar üzerinde faa edilmeden bombardımanlarla tah esaslı korunma çaresi olan siper ve sığınakların da hazırhğına yarayacak boşContinental otelinde yerleşen İstih d'ıkârhğın istısmarına meydan verilen fazla enerjisi olan bir bombardıman rib edilmesi, ancak hektar başına iki lukların yerini tutarlar. Böylece kurubarat Nezareti, dünyarun her tarafın memesı için ittihaz edilen kararların bile maneviyaü sağlam tarafı mağlub ton ağırlığında bomba atmakla mümdan gazete muhabiri davet etmekle ken ?ybaşmdan itibaren tatbıkma geçıle lacak şehirlerin hududu merkezden uzak edemez. Büyük Harb, hedefler üzerine kün olur. Yetmiş kilometre murabbalık di işlerini guçleştirmişti. Bütün bu ga cek ve yeni teşkilât faaliyete geçe kalacak ve bu sebeble güniük ihtiyocetılan binlerce ton merminin mane/i bir sahayı tahrib için ise (14000) ton zetecıleri kontrol etmek ve bunlarla cektir. ların karşılanması yolunda az çok bir yat sarsamıyacağını ortaya koymuştur. bombaya ihtiyac vardır ki, her bıri bir meşgul olmak, mühim bir mesele idi Şimdiya kadar yünlü ve pamuklu Tayyarenin ise yerden yapılan bom ton bomba taşıyacak kabiliyetteki bm müşkülât baş gösterecektir. Fakat hiç İstihbarat Nezarti işin içinden çıkmak biri ferdin ve cemiyetin korunması yaiçin kolay bir çare bulmuş ve mühim fabrikalar gruplarının ve bazı fabrika bardunanlar gibi fazla mıktarda cepa tayyarenin on dört gün çalışması lâzım randa ehemmiyet verilecek bir noksan ların ayrı ayrı bulunan satış teşkilât neyi yanında hazır bulundurabilmesi geliyor demektir. Bu rakamlar, bütün bir muharebe vuku buldukça muhabırsayılmaz. Halkın şehir dahilinde dağılleri Pariste tutmuştu. Continental oteli, ları kaldırılmakta, bunun yerine Pa teknik vasıflarının kifayesizliği dolayı bombalarm tam olarak hedeflerim bul ması ne kadar geniş mikyasta temin zarlar müdürlüğüne bağlı bir satış bir sile imkânsızdır. Buna mukabil sür'at duğu hallerde müspettir; aksi halde mutekaıd zabitlerle gazetecıler tarafınedilebilirse korunma o derece kolay odan idare edihyor ve burada bilhassa liâı kurulmaktadır. Karabük fabrika bu noksanı telâfiye çalışmakta, bir yer aJınacak netice daha cılız olur. lur. Dağılmayı daha ziyade nüfusu birları mamulâtfndan maada, pamuklu den öteye ateş kuvvetini nakletmede Bu rakamların hakikî ölçüsü olur olsistemsizlik goze çarpıyordu. Nezaretkombinaları mamulâb, yünlü fahrıka kolaylık göstermektedir. Kaçanı da ko maz bütçelerin tahammül edeceği bir kaç milyonu bulan şehirler için düşünte birçok kadın yardımcılar vardı. Meselâ harb muhabirlerini idareye memur ları mamulâtı, pamuk ve yün iplikleri valayan tayyare ateşi harb kaideleri ara yük değildir. Bu çeşid bombardımanlar mek lâzımdır. Bizde olduğu gibi baholan miralayın bir kadın muavini vardı fabrikaları mamulâtı, Beykoz fabrikası smda kıymet kazanmıştır. Yalnız şu var ancak harbin ilk günlerindeki çılgınca çeli evlerden kurulu şehirlerin mevcuki ona «Kücük Napolyon» adını tek mamulât ve masnuatı bu tek elden ki; bunlara karşı müdafaa tedbirleri de ve hesabsız sarfiyatla yapılabılir. Yok diyeti memnuniyetle karşılanacak halmıştık. Bütün vazifeyi bu kadın ifa bütün memleket piyasalarına arzolu zamanmda ve yerinde alınırsa tesirli bir sa sıkışık hallerde boyle bir harekete lerdendir. Ferdin alacağı tedbirler başınd? siediyordu. Sonra Sansür idaresinde de nacaktır. Bu satışkrda hiç bir muta korunma temin edilebilir. Harb sanaji maddî ımkânlar bulunmaz. Çunkü hasiparişlar inin bundan yanm asır evvel olduğu vacılık ikmali çok güç olan bir sınıf per ve sığmakların hazırlanması kalır. başsansörün baldızı hüküm surüyordu. '. assıt kabul edilmjyecek, Bu bayan şapkasma bile bir makas doğrudan doğruya alınacak ve sipari^i gibi dağınık olmaktan zıyade toplu bir tır. Bilhassa açık havalarda ve kuvvetli Bu da ne külfetli, ne de tasavvur ediveren, memleketin hangi köşesinde o halde fabrikalara intikal etmiş bulun riir müdafaa karşısında bir şehrin tah leceği kadar masraflıdır. Ancak korunresmi koymak modasmı icad etmışti. lursa o'sun ve mıktar ne kadar az bu ması da hava silâhlarının müessır oi rib edilmesinin müskülâünı tasavvur et manın temin edeceği iyilikleri lcavraFransız sansörleri bir aralık, mavi lunursa bulunsun siparış mahallme mssına meydan vermektedir. Bugun mek için Londra üzerlerine gözlerimizi mış olmak böyle bir tedbirin alınmasmka'em kullanmakla ıktifa etmiyerek üs gönderilecektir. ı için artık sanayi merkezlerınin tam bir çevirmemiz kâfi gelir. . . da çabukluk karan vermekte müessir tehk makas da kullamyor ve yazıları Devlet fabrikaları mamulâtınm top toplulukla ve ciddiyetle müdafaa edilBu tesirler önünde alınacak korunrra olur. Bizim de ümid ve temennilerimiz çizeceklerine makasla kesiyorlardı. Ma tan satışlannda bilhassa her ele ihti meleri zarurî olmuştur. tedbirleri muhteliftir. Şehir satıhlarının vatandaşların tam bir emniyet içinde kasla kesilen yazılardan geride kalan yacdan fazla mal vermemeğe ve bu suBiz burada daha ziyade şehirlerin ko genişletilmesi. dolayısile nüfas kesafetıni bulunduklannı görmek ve sezmektir. parçaları birbirine ekleyerek yeni bir rctle muhtelif elleıde stok toplanmaArif A. kâğıda yapıştırmak, ondan sonra tel nıasına itina olunacaktır. Bunun için runması bakımmdan bazı tedbirleri göz azaltmak, binalar arasmdaki meydangrafhaneye vermek icab ediyordu. Ren muamele yapılacak olanlara alım ve kıyılarmdaki bir ileri mevzide geçiıdiVNtVERSlTEDE SEtımlarını kcydettiıecekleri birer veğim geceyi anlatan bir makale yazsiks verilecektir. mıştım. Makalede •Majino hattı, hemcn Hukuk Fakültesinde doktora hemen geçilemez olduğu intıbaını veriMÜTEFERR1K kursları yor» demiştim Bu cümledeki «hemen hemen» kelimeleri çıkarılmıştı. Diğer Askerlerimize kışhk hediye Hukuk fakültesi semıner ve doktora bir yazıda hava akmlarının muhtelif kurları, onumuzdekı ayın ikısınden itiAskerlerımize gonderilecek kışhk heşehirler üzerindeki tesirini izaha çabaren başlayacaktır Jakülte idaresi, bu lışmıs, maddî hasarın nasıl hasıl oldu diyelerin hazırlanması için mekteb ta sene programlarda mühim tadilât yaplebeleri tarafından büyük gayretler sarğunu tavzih ederek bilhassa telefatm mıstır. Doktora talebesi için mecburî azlığına isaret etmiş, yalnız bir trenın fedilmektedir. Dün akşama kadar top olan bu kur ve seminerlere, üsans tabombardımanı yuzünden birkaç civciv lanan hedıyelerm mühim bir kısmı mer lebesıle haricden isteyenler de devam le bir tavşanın ölduğünu anlatmıstım. keze teslim edilmiştir. Hed^je müddeti edebileceklerdir. Sansör trene aid bahsi tamamile ka! bırincikânunun on beşine kadar uzattldırdığı için yazıdan çıkan mana şu ol dığından, toplanmakta olan hediye mikADUYEDE muştu: • Birkaç kasabamn bombardı tarının yuz bin parçayı bulacağı tahn.in Madam Atina tevkif edildi manı neticesinde ancak birkaç civciv edilmektedir. ve bir tavşan ölmüştür!» Madam Atma, Katına. Vasılıki ve ABir resim sergisi açılıyor melya isminde dört kadın küçük yaşta O zaman bu telgrafları Continenta! Eminönü H&lkevinden" kızîarı fuhşa teşvık etukleri ka>dih dun otelinin memurları doğrudan doğruya 1 15 birincikânun 1940 ta EvimizAdliyeye gönderılmişler, sorguya çekıltelgraf veya telefonla verdikleri için de bir resim sergisi açılacaktır. dikten sonra dordu de tevkif edılmişbu yazının Londraya gönderilmesine 2 Bu sergi yalnız amatörlere mahmâni olamamıştım. Londra bu ve bu sustur. Ancak resim muallimleri ve ta lerdır. Polisçe Beyoglunda Isüklâl caddena benzer yazıları aldığı halde gaze lebelerüe hususî surette çalışıp resim sinde Reşıdpaşa hanının 2 numaraîı daHalil Dikmenin eserleri teler, Fransadaki mümessillerile temas japarak bu sshada kendilerini tanıtmış iresinde arama yapılarak, bazı kızlar, bu arada biri on dordunde ,biri daha edemîyorlardı. Çünkü telefon vasıtasile clrnlar istirak edebilirler Ankara 29 (Hususî) Partinin, memleketin muhtelif yerlerine gönderdiği küçük yaşta iki kız bulunmuştur. temastan menedilmislerdi. Fransızlar bir MAABIFTE Madam Atinamn eski randevuculuk ressamlar tarafından hazırlanmış olan eserler, juri heyetince tetkık edilmiş, resaralık bu yasağı kaldırdılarsa da aynı sam Halil Dikmen birinciliğe, Arif Kaptan ikincıhğe, Edib Hakkı Kdseoğlu üçünsırada Almanlar Amiens ile Dıeffe'i Mekteblerde havacılık dersi davasmda Istanbul bırınci aslıya ceza cülüğe seçilmişlerdi. Şimdiye kadar otuz vilâyette yapılan bu seyahatlerle, mahkemesince verilmiş mahkurııyet kabombardıman etmişlerdi, ve bunun neOrta tedrisat müesseselerinde havacıressamlarımız üç yüze yskın eser hazırlamışlardır. Parti Genel Sekreterlıği rarı, şimdı Temyiz mahkemesinde tetticesi olarak Paris ile Londra arasınhk derslerıne bırincikânunun başır.dan eserleri en ziyade beğenilen bu üç ressama sırasıle 400. 350, 300 lira mükâfat kik safhasmdadır. daki telefon hatlan de kesilmiş, ve Lonitıbaren başlanacaktır. Bu ders, her SJvermiştir. Onuncuya kadar yedi ressama da yuz ellişer lira verilecektir. dra ile temas için Nevyork vasıtasıle nıfa haftada bir saat okutulacaktır. Ay1KTISAD Londraya giden kabîodan istifade edıııca, havacılığa dair mutehassıslar taralir ohnuştu. Bir gazete muhabiri, buHam kauçuk ihtiyacı fından konferanslar da verilecektir. yük bir talih eseri olarak kayda değer Turk Ingıiız tıcaret birliği hesabıHaylaz talebeler bir şey bulur ve Parise dönerek onu gazetesine bildırmek ısterse, yazısmın Mekteb muallimlerile polis tarafından na şehrimıze son gelen 302 ton ham kasansürden çıkması için iki gün geçı şimdiye kadar haricde yakalanan talebe uçuğa Bulgaristan ve Yunanistandan taBulgar kauçuk sanayıi yordu ÎMayısın sonlarma doğru askerî lerın ısımlen mekteblerine bildırılmıştir. lebler vardır. sansür daha fazla sur'atle hareket cder Inzıbat meclısleri dünden itibaren bu bilhassa ham kauçuğa genış mikyasta bir vaziyet almışsa da harb habevıeri gibi talebelere ceza vermeğe bas'amıslar muhtac bulunmaktadır. Fakat bu ham gazetecilerin araştırma eseri değil, bel dır. Verilen cezalar, en aşağı uç gün kauçuğun memleketimizden çıkmıyacaki miralay Thomas'ın konferansları ese tardı muvakkattir. ğı muhakkak addolunmaktadır . ri oluyordu. Yani, bütün harb haberleDün yapılan ihracat rinin membaı bir tek adamdı \e bu İzmitte kömür, odun buhranı adam miralay Thomas'tı. Yalnız onun Dun şehrimizden yarım milyon liraİzmit (Hususî) Belediye tarafından sbzleri bütün dünya gazetelerinde in komürun kilosuna 3,5 kuruş. odunun lık ihracat yapılmıştır. Bunun en mütişar ediyordu. kılosuna 30 para nark konmuştu. Köy him kısmmı Almanyaya ıhrac olunan Bu sırada hükumetin hangi haberleri lerden şehre odun ve komür getirenler muhtebi cms maddeler tutmaktadır. Bu sansür etmedıği. onun sansür ettiği ha ka narkı beğenmediklerınden şehre mah nıeyanda Almanyaya 300,000 liralık bir berlerden daha iyi tanılıyordu. Mese rukat getirmemeğe başlamışlardır, bu parti tütün de satılmıştır. lâ General Sikorski nutuklarmın suretle de sehirde mahrukat buhranı birinde zaferin kazanılmasmdan son başlamıştır. ra Polanyanın tekrar dirileceğini ve teşekkül edeceğıni söylemişti. Fakat bu sozler nesrolunamadı. Çünkü hükumet Belediye, Mezbahadan et nakli için bunlann da neşrolunmamasını emretHa\a Kurumunun evvelki guıı Ankarada toplanan umumi hc>eti iki motor inşa ettirmekte idi. Bu momisti. törlerden birinin insaatı ikmal ediimiş Ankara 29 (a a ) Hava Kurumuna bir yardım olmak üzere evlenme yü•fc Vali muavini Ahmed ve jandarma Fransız hükumetinin lâyıkile kontrol ve dün Belediye Reis Muavini Lutfi Akedemediği bir tek propaganda vasıtası kumandam yarbay Ziya dün Çatalcaja soyla Fen müdurü Nurinin ve diğer da züklerini Kuruma terkeden vatandaşlara Kurum tarafmdan verilecek olan yüvardı. O da radyo idi. Almanların Pa giderek kaza işleri ile meşgul olmuş \etlilerin huzurile denize indirme me zukler yaptırılmış ve dağıtılmasına başlanmıştır. Gümüşten yaptırılmış olan bu yuzuklerin üzerinde Turk Hava Kurumunun işaretleri ve havacılığımızın remzi risten 30 mil mesafede bulundukları lardır. rasimi yapılmıştır. olan kanatlar bulunmaktadır. sırada Eddie Ward'la birlıkte Psris •j^ Mermercik isimli bir motor Bozburadyosuna giderek B B.C için bir me ııında karaya oturmuş ve delınerek su Karşı apartımanda, bir genc hasta Hayaltan hikâyeler saj vermiştik. Buraya girerken hiç bir almıştır. Motörün içindekiler kurtarılvardı. Oğle uzeri pencerenın kenarmkimse kim olduğumuzu sormadı ve mıştır. radyoda ne okuyacağımızı anlamağa teİt Türk İngiliz tioaret birliği ile dakı şezlongu çarşaflarla örtüyor, yas şebbüs etmedi. Biz de istediğimizi soy rnevcud anlaşmalara ilâveten yenidcn aklar koyarak hazırlıyor, onu, getırıp ledik. Daha sonraları anladığıma göre beş buçuk miljon liralık bir ticaıet yatınyorlardı Sonbahar... Yaprak dökümü... Korkulu bizim radyoda okuduklarımızı hiç bir anlaşması akdi için Ankarada eereyan kimse de dinleyip kontrol etmemişti. eden müzakerelerin esaslan üzerinde rnevsim...Güneşli, sıcak havalarda penBesinci kola mensub bir kimse, radyo mutabakat hasıl olduğu haber vcril cereyi açıyorlar; hastaya, «hava. al e^nde, ıhk bir şefkat havası ıçinda ol kar, du"seklerini balkonun parmaklığma dırü> orlar. ya girerek, mikrofonun önüne geçer, mektedir. dayar, sokağı seyrederek şarkı söyler. Yazın bile çamurları kurumıyan ıskk suıı. Almanların Parisi kuşattıklarını, ve Pa•jf Tasfiye halinde bulunan İş LimiVeremin korkuncluğu. ne hastaJarın Tatlı bu sesi var. Insanı, gayrühtiyari, risin düşmek üzere olduğunu söyleye tedin tasfiye muamelesi bitmiştir. Tas sokağın çöp kokulu havasından, zavaiii bilir, yahud bir ihtilâlci Paris halkım fiye memurlan mevcud bir kaç b'iyük hasta <1 ^va» alacak! Fakat aparüman sık sık oksürmelerınde, ne iştihasizlık hayal uçurumlarına atıverir. Bu: gün, gözum ilişti. Genc hasta, kalkmdırmak için istendiği tarzda hare ihtilâfı İş Bankasına devretmiştir. Bun ların sınsı küf kokularından, bu, çop larında, ne birteviye tukürmelerinde, kokulu da olsa, açık hava, gene, elbette ne de gunden güne artan halsizüklerin şarkı sesi duyunca doğrulmak ıstiyürmuş ket edebilird. larla Banka meşgul olacaktır. dedir. Çok guç can veriyorlar. Ve son gibi kımıldandı. Yanındakıler, he^nen, Parisle Fransa, milli gururu tahrik it Yakında açılacak olan Eğe tütflu iyidir. dakikaya kadar, kendilerinj biliyorlar. onun başının altına bir yastık koydular. Pencere açıldığı zaman, hastayı, daha edecek sözlere muhtacdı ve matbuat piyasası için İngiliz Titaret birliği gibi cleceğıni, ölümun yaklaştığını anlayorGenc kız, şarkıyı bitirip balkondan bu işi başarabilirdi. Halk bu çeşid ya Amerikahlar da hazırlık yapmakladırlar. iyı gorebibyorum. Dalgah koyu kumıal lar. bilerek ölüyorlar. çekildiği zaman, hastanın başı, tekrar zılarla besleneceğine ,buı gibl resmî Amerikan kumpsnyalan alınacak tütün saçlı bir genc... Ancak on sekizinde, Böyle olüme mahkum insanlar, elbette iastıklara gömüldü. Sonradan konan tebliğlere ve muhacirlerin neşrettikleri Ierin Amerikay» sevk yoln iiıerinde on dokuzunda. Çukura batık koyu siyah ıhk bir şefkat havası içinde ölmelidirler. yastığı, başının altından aldılar. hikâyelere bırakıhyordu. Bunun neti rıerkezden talimat istemişlerdir. gözleri, sönük sönuk bakıyor. Avuvdl.uKarşı apartımandaki genc hasta, ne Eğer, genc kızla bir tanışıklığım olcesi olarak Parisliler eskisi gibi yaşaçokük; renk, ırın sarısı... Battanıyenin miJlettendi? Bir insandı, bir gencdi. Ölü saydı: yor ve yeni vaziyete uygun hiç bir Ankara Borsan, 2911940 üzeruıe çıkardığı ellerinin mumya par mün, gencken insanlann yakasına ya Şarkıyı kesme! tedbire lüzum görmüyorlardı. Her Parise raakları, beyaz örumcek ayakları hıs5,24 pışması hilkatin çok acı bir haksızh|ı. 1 Sterlin Diye yalvarırdım. Londra gittikçe halkın kahvelerde oturduğunu, sini veriyor. Bu çocuk, daha, dünyasını görroeden 132,20 100 Dolar Genc hasta, günden güne eriyordu Nevyork şık erkek ve kadınların Champs ElyDalgın yatıyor. Evdekiler, sıra ile, ogidecek! lOOİsv. Frc. 29,6875 Cenevre tEriyen hasta» nın «ağırlaştığını», a see'yi doldurduğunu, görüyordum. Panun başucuna geliyorlar. Onu güldür Görüp de ne olacak? Yaşadıkça ezi partımanın öbür odalannda sabahlara 0,9975 100 Drahmi Atina risin eğlendiğini ve keyif sürduğünü mek için tabiî, kendilerinin de znria jet ,ıstırab çekecek! 1,6225 lOOLeva kadar yanan ışıklardan ve dolaşan gölSofya gören askerler, cepheye çok fena bir güldükleri muhakkak, guluyorlar; kiDemeyiniz. 100 Peçeta 13,90 ğeJerden anlayordum. Madrid intıba içinde gıdiyor, cephe gerismdeki tab, gazete okuyorlar. 100 Pengo 26,5325 Eziyet, ıstrrab da hayatın ayrı zevkBudapeş Genc kız, dünyalar umurunda değil, halk zevku safaya dalmış oiduğuna İlâc, yemek zamanlan hiç şaşnuyor. leridir. Bırakın, yaşasuı da çeksin. Bükreş 100 Ley 0,625 evin içinde, balkonda, sabah, öğle, akgöre hayatını istihkar için bir mana Bu genc, bir sanatoryomda da, ancak Belgrad lOCDinar 3,175 Benim apartımanın yanındaki balkonlu şam, şakıyordu. veremiyordu. Çok geçmeden Alman asbu kadar ihtimamla, dikkatle bakılabilir apartımanda kıvır kıvır fesliğen saçlı, 100 Yen 31,1375 Yokoha. Genc kızın, bir gün, sesi çıkmadı, kerleri Parisin bulvarlarmı çiğnemışBelki de, bir sanatoryomdan taburcu gül yanakh, gül dudaklı bir genc kız balkonda da görünmedi. Genc hastanın, 100 İsveç K. 31,005 Stokholtır ve Paris sokaklannda dolaşan şık edilmiştir Çünkü, sanatoryomlar, «ü var. Hava, güneş, yağış olsun, erkenden o gün bir bahar güneşi de vardı kadınlar, evlerinde kapjnırak ag amaAltın fiatı midsiz» hastaları evlerine gönderirler. balkona çıkar, çiçeklerini sular. Sonra, rengi, biraz daha soldu. ğa koyulmuşlar, yahud ilerleyen düşDün Reşadiye altmı 2420 kuruş Bu da doğru. Sanatoryom, cana can şarkı söyleyerek ev işlerine uğraşur rıan karşısında koyden köye kaçmısGenc kız, ertesi gün de görünmemişti. ve altının gramı 281 kuruştan mukatamaz ki... Ne de olsa, yabancı ellerde, Oğleyin, başına bir kırmızı kordelâ lardır. Genc hastanın da başı yastıklara daha amele görmüştür. yabancı bir hava iginde Öleceğine, kendi takmış, kimonosunu giymiş, balkona çı fazla gömüldü. (Devamı var) j Sehir Haberleri ücuz eşya temini için CUMHURIYET 3 0 Ikincfleşrin 1940 Hava Tehlikesine Karşı Şehirlerin korunması Muhtelif tedbirler / Yazan: \ H E M MIHINA İşte yeni nizam! umanyadan gelen haberler, bu memlekette, lejyonerler veya Demirmuhafızlar denilen tesckkülün «hükumet içinde hükumet. denilen ve medenî bir devlet vasfına asla yaraşmıyan bir zorbalar saltanatı kurduklartnı göstermektedir. Bunlar, senelerce, Rumanyayı idare etmiş olan devlet adamlarını hapisanelerde kurşuna dizmekte, zorla, evlcrinden kaldırdıktan sonra öldürüp suraya buraya atmaktadırlar. Böylece Bumanyada, can emniyeti namına bir şey kalmamış ve memleket, çetelerin birbirine girdiği zamanki halile Makedonyaya dönmüstür. O zaman. hiç obnazsa, Osmanlı Saltanatııun polisi, jandarnıası, avcı taburlan ve diğer askeri kuvvetlerile idarî teşkilâtı ve adliyesi, çetelere karşı, ellerinden geldiği kadar şiıldetle mücadele ederlerdi. Runıanvada ise, şimdiye kadar, lejyoner veya Demirmuhafız denilen teşkilâta müsamaha edildiği görülüyor. Bunlar, petrol mmtakalannda çalışan İngilizleri evlerinden kaldınp öldüresiye dövmekle başladıklan tedhiş işini, şimdi, dünkü siyasî parti mücadelelerinin intikanunı almak için, önlerine geleni tepelemcğe kadar vardırdılar. Onlar bizi öldürmüşlerdi; şimdi biz de onları öldürüyoruz, diyeceklordir. Fakat, ferdler arasında bile merdud ve ancak iptidai kavimlere hâs olan «kan gürme» davası, medenî bir camia içinde, siyasî bir parti mücadelesi halini alırsa, büsbütün tehlikeli ve mcnfur olur: fasid bir daire şeklinde dcvam edip gider. Bugun Alman işgal kuvvetlerinin j ardımile hapisanclerden boşanarak eski hasunlarını temizleyenler, yann, kendi başlarma kaldıkları gün, aynı şekilde temizleneceklcrini unutmamalıdırlar. Demirmuhafızlara dayanan hükumet, şimdiye kadar, bunlann memleket içinde bir tedhiş sistemi kurup tatbik etmekrine, maruf tabirile terör yapmalarma müsamaba etmiştir; isterseniz, siz, bu «müsamaha» kelimesi yerine «tesvik» sözünü de kiıllanabilirsiniz. Hükumet içinde hükumet, o kadar gemi azıya almıştır ki artık asü hükumeti dinlemediği de görülüyor. Bir memlekette, mesru hükumetin yerine, gayrimeşru bir kuvvet, bir si>asî çete ile haricden gelen ecnebi kuvvetlcııne da\anarak iktidar nıevkiini eline geçirirse. işte böyle olur. Demirmuhafı^lan n içinde. şiddet ve dehşet taraftaıı bir hirib bulunduğu ve onların intikam almak için. adlî mahkeme, harb divanı, hatta ihtilâl mahkemesi kararlanıu bile beklemek sabrını gostermeden eski parti düşmanlarını kurşuna dizdikleri anlaşıhyor. Bu vaziyet karşısında, en büyük mes'uli>et diktatör General Antonesku ile memleketi isgal ederek tabiî ve meşru hükumet yerine ihtilâlci çeteleri işbaşına getiren Almanyaja düşer. Esasen, Demirmuhafızlann yaptıklaruun bir eşi, bir zaman, Almanyada da yapıbnıs: Hitlere karşı suikasd hazırlayorlar. diye bir takım parti ve ordu erkânı, partinin S.S. veya S.A. denilen müsellâh teşkilâtı tarafından evlerinde bastırılarak bilâmuhakeme ve tabiî bilâmerhamet oldürülmuşlcrdi. Selâm şeklinc varıncaya kadar Almanyadaki ağabeylerini taklid eden Demirmuhafızlar, ortaya bir suikasd bahanesi bile atamamışlardır. Hapisanelerde eli ayağı bağlı yatan adamlara, suikasd hazırlığı atfetmek kolay değildir de, ondan çaliba. İbret alınacak nokta: Almanyanm Rumanyaya hediye ettiği yeni nizam, işte budur: Gayrimes'ul elleriu kanh nizamı! NALINA Ay başından itibaren devlet mamulâtı bir elden satılacak I Arif A. I M&kâfat kazanan memleket tabloları j ^Hamiyetli vatandaşlara gumtiş yüzüklcr j CUNHURIYET Nüshası 5 kuruştur. flbone seraıîi} Senelik Altı aylık Üç ayhk Bir aylık Kısa Haberler Belediyenin yaptırdığı motör Türkiye Harie için için 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 > 400 » 800 > 150 Yoktur. Dikkat Gazetemize gönderilen evrak ve yazılar neşredilsin edilnıesin iade edihneı ve ziyaından mes'ııliyet kabul olunmaz. Hagat şarkısı rviahmud tesari Uçuncu gun, genc hastayı, pencere kenarındaki şezlonga yatırmadılar. Yalnız, kır saçlı bir kadının, şezlonga çöktuğunu, bağıra bağıra ağlamarnak için, nıendilinı ısırarak sessiz hıçkırdığını gördüm. Apartımana, papasların uğramaları da sıklaşmıştı. Hele son gün, bir zangoçun apartıman kapıcısı ile konuştuğunu da gorunce, facıanın, bittı, bitmek üzere olduğunu anladım. Öğleden sonra, komşu balkonun kapısı açıldı ve kıvır kıvır fesliğen saçlı, gül yanakh, gül dudaklı genc kız, şarkı söyleyerek balkona çıktı. Çok geçmedi. Genc hastayı, pencerenin kenarrndaki şezlonga getirip yatırdı'ar. Hasta, dalgındı, bitkindi, fakat yaşıyordu. Genc kız, o gün neşeliydi. Akşama kadar şarkı söyleyerek odasmı, baikonu sıldi, süpürdü. temizledi. Genc kıza, bir hal olmuştu. Ertesi gün, gene balkonda görünmedi. Genc hasta, akşam karanlığına kadar, pencere kenarındaki şezlongda, yarı olü, yattı. Bir gün sonra, karşı apartımandan, çığhklar arasında gencin cenazesi çıktı. • Düşünüyorum. Genc kızm şarkıları, onu, iki gün fazla yaşatmıştı. Eğer genc kı^, şarkılaruı arkasuıı kesmemiş ol"aydı, genc hasta, daha ne kadar ya şardı? Günlerce ve günlerce... Ben, buna inamyorum. MAHMUD YbSARİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: