CUMHURIYET ASKERLİK İŞLERİ 316 335 doğumlulan davet Fatih askerlik şubesinden: 1 Şimdiye kadar hiç askerlik etmemiş 316 335 doğumlu istihkâm ve nakliye sınıfına mensub erat askere sevkedilecektir. 2 Şubede içtima günü 2511940 pazartesi sabah saat 9 dur. 3 Mükeîleflerin o gün uüfus hüviyet cüzdanlarüe şubede hazır buiunmaları ilân olunur. *** Yerli Eminönü As. şubesinden: Aşağıdaki maddelerdeki şeraiti haiz bulunan kısa hizmetliler hemen sevkedileceklerinden şuberaize (taşrada bulunardar bulundukları yerdeki askerlik şubelerine) müracaatları, gelmiyenler hakkında kanunî muamele yapılacağı üân olunur. 1 Lise ve daha yiiksek mekteb mezunu olup askerliğine karar verilmiş ehliyetnamesiz kısa hizmetliler, 2 Ecnebi illerde lise ve daha yüksek mekteblerden mezun olanlardan askerî ehliyetnamesi olmayanlar, 3 Üniversiteden her hangi bir sebeble kaydı silinen ehliyetnamesiz kısa hizmetliler, 4 Askerliklerini tam hizmetli olarak yaptıktan sonra lise se daha yüksek mekteb mezunu olan 327, 328 ve 329 doğumlu erler. *** Fatih askerlik şubesinden: Eczacı Üsteğmen Fehmi oğlu Ahmed Eeşidin çok acele şubeye müracaat etmesi ilân olunur. »** ' Terli Eminönü As. şubesinden: / Hiç askerlik yapmamış 316 ilâ 335 dahil doğumlu sınıfları: İstihkâm, muhabere, nakliye ve topçu erat sevkedileceklerinden toplanma günü ölan 251140 pazartesi günü nüfus cüzdanlarüe şubede bulunmaları, gelmiyen ler hakkında askerlik kanununun 89 nncu maddesi tatbik edileceği ilân olunur. *** Eminönfl Yab. As. fubesinden: Lise ve daha yüksek mekteb mezunu olup da elinde hiç ehliyetnamesi bu lunmayanlann nüfus hüviyet cüzdanları, şahadetname ve ikamet senedlerile birlikte acele şubeye gelmeleri ilân olunur. 19 Iklncîteşıîn 1940 1434 üâ 1458, 1494 ilâ 1541, 1557 ilâ 1563, 1660 ve 17S3; 1613, 1614, 1645 ilâ 1649 ve 1675 ilâ 1677 ve 1695 ilâ 1699, 1705 ilâ 1711. 1621 ilâ 1629 ve 1700 ve 1849 ilâ 1851 1544 ilâ 1554 ve 1594 ilâ 1597 1603 ilâ 1607 ve 1615 ve 1796 ilâ 1817 ve 1842 üâ 1848 ve 1856 ilâ 1859 ve 1863 ilâ 1866. RADYO Bu günkü program j 8 Program, 8.03 Müzik (Pl.), 8.15 Haberler, 830 Müzik (Pl.), 8.45 Yemek listesi. 12.30 Program, 12.33 Müzik (Pl.), 1250 Haberler, 13.05 Müzik (PL), 1320 Müzik (Pl.). 18 Program, 18.03 Caz müziği (PL), 1330 Konuşma, 1845 Köy sazı, 19 Temsil, 19.30 Haberler, 19.45 Fasıl heyeti, 20.15 Radyo gazetesi, 2045 Radyo küme heyeti. 21 30 Konuşma, 21.45 Radyo salon orkestrası, 22.30 Haberler, borsa, 2245 Radyo salon orkestrası, 23 Caz band (PL), 23 25 Program ve kapanış. İ L Â N Maliye Vekâleti ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasından: 28/5 ve 15/12/1934 tarih ve 2463 2614 numaralı kanunlar mucibince ihracına salâhiyet verilen ve geliri tamamen Sıvas Erzurum d.erniryolunun inşasına tahsis olunan % 7 gelirli Sıvas Erzurum istikrazının 20 senede itfası meşrut 5,5 milyon liralık yedinci tertibinin kayıd muamelesi 5/12 1940 akşamı nihayet bulmak üzere 20/11/1940 sabahından itibaren başlıyacaktır. Tahviller hamiline muharrer ohıp beheri 20 ve 500 lira itibarî kıymette birlik ve 25 lik olarak iki kupüre ayrılmıştır. Bu tahviller umumî ve mülhak bütçelerle idare olunan daire ve müesseselerce Vüâyet Hususî İdareleri ve Belediyelerce yapılacak müzayede ve münakssa ve mukavelelerde teminat olarak ve hazinece satılmış ve satılacak olan millî emlâk bedellerinin tediyesinde J^aşabaş kabul olunacakları gibi gerek tahvil ve gerek kupon bedelleri de tahvillerin tamamen itfasma kadar her türlü vergi ve resimden muaf bulunacaklardır. Tahvillerin ihrac fiatı % 95 olarak tesbit edilmiştir. Yani 20 liralık birlik tahvil bedeli 19 ve 500 liralık tahvil bedeli de 475 liradır. Kayıd muamelesi Türkiye Cumhuriyet Merkez, Türkiye Cumhuriyet Ziraat, Türkiye İş, Emlâk vç Eytam, Halk, Türk Ticaret, Belediyeler Bankalarile Sümer, Eti Banklar tarafından icra edilmektedir. Diğer bankalar vasıtasile de tahvil alımı temin olunabilir. Sermaye ve tasarruflarıru en çok gelir getiren sahalarda işletmek isteyenlere keyfiyet ilân ve 15 günlük suskripsiyon müddeti zarfmda bankalara müracaatlerinin kendi menfaatleri iktizasından bulunduğu işaret olunur. (10999) BAŞ; DİŞ; NEZLE; GRİP; ROMATİZMA Nevralji, Kırıklık ve büfiin ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Taklidlerinden sakımnız. HER YERDE PULLU KUTULARI ISRARLA İSTEYİNİZ. 1608 ilâ 1612 ve 1661 ilâ 1665. 1598 ilâ 1602 ve 1616 ilâ 1620 ve 1666 ilâ 1670 ve 1681 ilâ 1694, 1703 ve 1704. 1671 ilâ 1674 ve 1678 ilâ 1680 ve 1712. TASFİYE HALİNDE BULUNAN Usküdar ve Kadıköy Türk Anonim Gânnn Bolmacası 1 2 8 4 6 6 7 8 9 Orıtıan Umum Müdürlüğünden: 5 6 Muhasebeci ve Muhasib Muavini Alınacak SU ŞİRKETİNÎN • • • • • • • • • • • 1 • • • Soldan sağa: 1 Okyanusta bir ada. 2 Cefa Bir edat Bir harfin okunuşu 3 Birbirine son derece sokulmuş 4 Eski Türk devletlerinden. 5 Vücude ge tirme İçki dağıtan. 6 Bir emir Merkez Ufalanmış taş. 7 Kapıların önünde bulur.ur Bir edatın kısaltıimışı 8 Civcivin feryadı Tarıhte meşhur bir Osmanlı kaptanı. 9 Yokuşun aksi Salib, Yukarıdan aşağıya: 1 Bir çeşid demir san'atkârı. 2 Bir diş Bir cins deri. 3 Bir çeşid tath Sayı 4 Kan emenlerden. 5 İlerleme vasıtalanndan. 6 Cimri Bir peygamber. 7 Uzak Bir rengin son yarısı. 8 Doyurulmaya muhtac İki kol, bir göğüs mesafesi. 9 Kullamlamıyacak bir hale gelmek. Evvelki bulmacanın halledilmi? şekli 1 2 8 * 6 6 7 8 9 l K U Z GİU N|C U K A M I R • A|i D m S• F A T I N • s T A A M • |M A Z I E N F • M|E Y I L NİA • Y A|B E L A Gİİ R|A N • |T|E • E|L|E|M|EIK|B •lö TİE KİBİJ ÎİLİEH ŞEHİR TİYATROSU TEPEBAŞI DBAM KBMIVDA Bu akşam saat 20,30 da AYAK TAKEVH ARASINDA Her tarafa otobüs vardır. l İhrac etmiş olduğu hamiline muharrer tahvillerden yukanda numaraları yazılı iki yüz yirmi dört aded tahvil Orman Umum Müdürliiğüne bağh Devlet Orman İşletmelerinde «kaza veya bu kere Beyoğlu 5 inci noterliği huzuvilâyet merkezlerinde» çahştınlmak üzere imtihanla 6 muhasebeci ve 5 murunda 11 temmuz 940 günü tanzim edihasib muavini almacaktır. len sulhname mucibince tasfiye heyeti 1 Taliblerin memurin kanununun 4 üncü maddesi evsafını haiz olmaları. hesabına mübayaa edilmiş olduğu ve 2 Askerliğini bitirmiş bulunmaları. 3 Muhasebeciler için lise veya yüksek mekteb mezunu, muavinlerin de orta defteri mahsusuna o suretle işaret e mekteb veya lise mezunu olmaları. dildiği cihetle bunların hüküm ve kıy4 Müsabaka imtihanına muhasebe bilenler iştirak edecektir. metleri kalmamış olduğu ilân olunur. 5 Müsavi derecede not alanlar arasında Yüksek İktısad ve Ticaret mektebi ve Ticaret lisesi mezunları tercih ediîecektir. 6 Muvaffak olanlar işletmelerde bir müddet staj gördükten sonra muhasebeci olarak gönderileceklerdir. 7 İmtihanda muvaffak olanlara .3656. sayıh barem kanunu hükümleri daiıesinde muhasiblere 170 ve muhasib muavinlerine de 100 liraya kadar ücret verilecektir. AYDA 3LİRATAKSİTLE 8 İmtihan 2 12 940 pazartesi günü saat 14.30 da Ankarada Orman Umum BAYANLARA MAHSUS 14 AYAR ALTIN Müdürlüğünde ve İstanbulda Çevirge Müdürlüğünde yapılacağından talibSAATLERİN YENİ MODEUERİ GEIMİŞTİR. Maaşlarını bankamıza temlik ettirmek suretile alan emekli, dul ve yetimlerin lerin aşağıdaki vesaikle Orman Umum Müdürlüğüne müracaat etmeleri fMSAl/ GİBİ 15 SENE TEMIHATLIDIR. mart mayıs 941 üç aylıklarının tediyesine 2 birincikânun 940 tarihinden itiTAŞBADAN SİPARİŞ ETMEK İSTEYENLERİ lâzımdır. KATALOK GÖNDERİLIR. Saat DepoSU: baren başlanacaktır. A Nüfus cüzdanı ve askerlik terhis vesikası veya suretleri. İSTANBUL,SİRKECİDE.LİMAN HANI 1 Maaş sahiblerinin temlik muamelesi için ellerinde bulunan bir devre SIRASINDA YELKENCİ MANINOA N" ö evvel bankamızca verilmiş hesab pusulalarının alt kısmında yazılı gün ve saatB Hüsnühal ilmühaberi. C Mekteb diploması veya sureti. lerde fotoğraflı nüfus cüzdanlarile bankamıza müracaatleri. D Varsa şimdiye kadar çahştığı yerlerden aldığı hüsnü hizmet vesikası. 2 Mezkur pusulalarına tediye gün ve saati yazılmamış olanlar varsa bun.7844. (10976) lara aid maaş sahiblerinin 2 birincikânun 940 dan evvel bizzat veya bilvasıta bankamıza müracaat ederek gün ve saatlerini öğrenmeleri. 3 Askerî malullerin müracaati 2 birincikânun pazartesi günü saat sekiz. Bir apartıman yahud iyi bir Türk aiıesi nezdinde gene banyolu bir iki oda den on ikiye kadar kabul ediîecektir. Hergangi bir karışıklığa mahal kaknamak arıyorum. Teklifler yalnız tahriren İs üzere Malmüdürlüklerine nazaran müracaat sırası aşağıda gösterilmiştir: Kurtaran gayet sıhhi. ufak, yurauşak ve en ince elbiseler 2 birincikânun 940 tarihinde saat sekiz ile 9 arasında Eminönü ve Beşiktaş, tanbul Amerikan hastanesinde Percy altuıda bile belli olmıyan 9 ile 10 arasmda Fatih, 10 ile 11 arasında Üsküdar ve Kadıköy, 11 ile 12 araR Clark adresine gönderilmelidir. sında Beyoğlu, Eyüb ve diğer Malmüdürlüklerinde kayıdh askerî malullere tediyat yapılacaktır. Bildirilen gün ve saatten sonra vaki olacak müracaatlar diğer maaş sahibleri gibi muameleye tabi tutulacağı ve malullerin nüfus tezkerelerile ikramiye tevzi cüzdanlarıru birlikte getirmeleri ilân olunur. (10979) GONOKOK AŞISI Yeni ambalâj ve daha mütekâmil bir şekilde 8 lik ve 12 lik kutularda Belsoğukluğu ve ihtilâtlarına karşı yeniden piyasaya çıkmıştır. Eczanelerde, tuhafiye ve parfümeri mağazalapek tesirli ve taze aşıdır. Divanyolu rında ve kadın berberlerinde hizmetlerine hazır olduğunu arzederiz. Sultanmahmud türbesi No. 113. Emekli, Dul ve Yetimlerin ve Askerî Malullerin Nazarı Dikkatine: Emlâk ve Eytam Bankasından: Mobilyalı vc banyolu Bayanlarımızı aylık üzüntülerinden FEMİL ve BAĞI Dr. ÎHSAN SAMİ Fiat Murakabe Komisyonundan: i ^ OPERATOR ^ « Doğum ve Kadın hastalıklan mütehassısı Cağaloğlu, Nuruosmanlye caddesi No. 22, Mavl yapı Telefon : 22683 ZAYI 19381939 senesinde Haydarpaşa orta okulundan aldığım şahadetnameyi zayi ettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hükmü yoktur. 955 Nureddin Aydemir RIZA ÜNVER uMŞMerinde koyu mavi ve siyah kâğıd, koyu mavi. yeşil ve siyah mumlu j^töf muşambası, siyah karton, deniz muşambası, deniz ambalâj kâğıdı, kumlu kâğıd, mavi ampul, siyah ve mavi yünlü perdelik ve istorluk kumaş bulunanlarm bunların cinsini, miktarını gösteren birer beyannameyi 23/11/1940 cumartesi saat on üçe kadar İstanbul Vilâyetine getirip vermeleri 29 numaralı Millî Korunma karamamesinin 6 ncı maddesinin verdiği salâhiyete istinaden ilân olunur. (11003) Satılık ev Arnavudköyünde Küçükayaz ma Palacı sokak 10 numarah ev müsaid fiatla satılıktır. Denize fevkalâde nezareti vardır. İçindekilere müracaat. Taksim (Esld Talimhanede) Abdülhak Hâmid caddesi, Sabiha apart No. 12, daire No. 4 Dr. Y. Hallacyan Mide, barsak ve iç hastalıkları muayenehanesi f Askerlerimize Gönderilecek Hediyeler BOZ ŞAYAKTAN AVCI YELEĞİ Bahçe meraklıları 100 çeşid yediveren güller, s lon palmiyeleri, manolyalar, kamelyalar, süs fidanları, envaı çamlar J ve saire Ortaköyde Ankara bahçesinde bulabilirsiniz. VASTL Hududlarımızda vazife başında bulunan askerlerimize hazırlanacak lıediyeler için halkımız elinden geldiği kadar yardımda bulunmak arzusunda ise de piyasalaım gayri tabii vaziyeti dolayısile bu yardım sür'atle ve kolaylıkla yapılamamaktadır. Müessesemiz bu, iş üzerine teşkilâtının bir kısmını faaliyete gecirmiş ve 23 11 940 tarihinden itibaren resmi ve nim resmî müesseseler ve halkımız için M S O Z : Vecdi Bingol Muzik : Sadeddin Kaynak İstanbul Elektrik, Tramvay ve Tünel Işletmeleri Umum Müdürlüğünden: Tramvay idaresi tarafmdan Üniversite ve Yüksek Mekteb talebelerine verilmiş olan şebeke kartlaruun 20/11/940 tarihinden itibaren hükmü olmadığı ilân olunur. (11001) Satışına ve sipariş kabulüne başlamıştır. Satış fîatı r Perakende 200. Toptan : 180 kuruştur. Toptan siparişlerde : Haftada 1000 yelek teslimi mümkundür. Tekrril Türkiyeden sipariş kabul edilir. TÜRKİYE KÖYLÜ VE İŞÇİ ELBİSELERİ TOPTAN SATIS YERİ : İstanbul Sultanhamam İrfaniye Çarşısı No. 18 19 [ L ÇOCLTK HEKIM1 Ahmed Akkoyunlu Taksim, Talimhane Palas No. Pazardan maada hergün saat 15 ten sonra. Telefon: 40127 SALÂHADDİN KARAKAŞLI Sahib ve BasmuharriH: YUNUS NADİ Umumî neşriyaU idare eden Yan isleri müdürü: HİKMET MÜNİF ÜLGEN Cumhuriyet Matbaan J HEY OH, PINAR DERİN PINAR OH NE GÜZEL ŞEY 270399 No. (Kuyu başında) (Düğün sahnesi) 270400 No. LEYLÂ BİR ÖZGECANDIR (Mecnun dilinden) AŞK YOLUNDA BAĞRI YANIK YOLCULAR (Elveda) 270401 No. NE EY YARDEM (Leylâ dilinden) İPEK KANATLI (Mecnun dilinden) yen içeri <?,remez\ vapupu kaçmr! Hasta ve kötürüm bir genc kızın yanmda, bir iki akşam oturup onunia gevezelik etmekliğim, genc kızın gozierinin par!amasına, yanaklarının pembeleşmesine kâfi geliyor; mevcudiyetim, kederle kararan bütün bir evi aydınlatabiüyordu. Bütün boş zamanmı kahvede kâğıd oynemakla, yahud az çok can sıkıcı arkadaşlarla bulvarda bir aşağı bir yukarı dolaşmakla geçırmek ne kadar nıanasız şeymiş! Hayır, bundan sonra, hi; kimseye faydası ohnıyan, beni de serserrleştirmekten başka işe yaramıyan bu beyhude meşgaklere, bu budalaca vakit geçirme usulleıine bir ruhayet vermek, hayatımı değıştirmek lâzımdı. Bu hasta kızı daha s.k ziyaret edecek, hatta, genc kızlara, eğiendirici, neş'e evrici bir şe^ anlatabilmek içm, her defasında, bilhassa hazırhk yapacaktım. Şatranc oynayacak, yahııd hoşça vakit geçirtici bir şeyle meşgul oicaktık. Başkasına müfid olmak kararı bile, Ivşlıbaşma bona bir nevi heyecan vervcrdu. Oyle bir meoınuniyet duyuyordum ki, içimden, şarkı söylemek, bir deîilik etmek arzusu geliyordu. Hayat, aııcsk beyhude bir insan olmadığımm aniidığımız zaman bir mana iktisab ecici'. VPI. vaktinde tıyatroya M Va purK sjjfihe yethemiyeım I cohH kahr i Vaktinde ckunny9(y mahrum Mijenç/;k/epara b/riktirmiWFAKAT, bir A1ÎUI PİYANQO\Sek>lişhden m kalmaz Wyen ihtifârhkta aç kabr**£%»" te alacagı bir t'ZL&İlfÜİ ^ / ^ K S â S?1İ^ e devam eo'rin/'f!. haksız ve beklenmedik şeyler olursa, ben o kadar teessür duyuyordum. Ziyaretlerimin, Edit'in babasuu ve İlona'yı neden bu derece memnun ettiğini ve mevcudiyetimin, av halkı tarafından, neden dolayı bu kadar hoş görüldüğünü, yavaş yavaş anladım. Uzun bir hastalık, yalnız hastayı usandırmakla kalmaz, başkalarına da, merhametlerinde, usanc verir. Kuvvetli duygular, ilânihaye devam edamez. Gerçi baba ile kuzin, kalblerinin en derin noktasına kadar mustaribdiler, fakat artık bu müteveKkil bir ıstırabdı. Hastahğı her hangi bir vakıa gibi kabul ediyorlar, ve gözleri yerde, genc kızın sinir buhramnm geçmesini bekleyorlardı. Bu buhranlar başladığı zaman, onlar, benim gibi ürkmez olmuşlardı. Bu krizlerden, her defasında yeni bir sarsıntı geçiren yegâne adam ben olduğum için, hasta, soğukkanlılığma sahib olamadığmdan dolayı, yalnız benden utanıyordu. O, bu şekilde parladığı zaman ben, sadece <O ne ya, Madmazel Edit?» ihtarında buiunur bulunmaz, sakat kız derhal sakinleşiyor, yüzü kızarıyordu. Eğer kötürüm olmasa. mutlaka utancından kaçıp giderdi. Veda edeceğim zaman, mutlaka, beni şaşırtan, yalvarıcı bir eda ile: Ama, yarm tekrar gelecpksiniz değil mi? derdi. Bu gün sövlediğim münasebetsiz şeylerden bana gücenmediniz ya? Sırf merhametim sayesinde sahib olduğum esrarengiz kuvveti, böyle anlarda, her zamandan daha iyi hissediyordum. [Arkası var]' iiıı k^ıardan sonra, o günü takib ed>î. îıpfi^lar zarfında, her akşamı, hat1 11 çcğu geceleri Kekcsfalva'larda g^çi "i'm. C, ck geçmeden, by dostça ziyaret!tr h>r Idet, hatta te.olikeden azade o mıyan bir âdet hükmüne Birdi. Fakat, kışlanın soğuk koğuşları ve dumanlı kahvehaneler yerine, hiç beklenmedik bir ev, bir nevi yuva bulmak da, benim vaziyetimde bir genc adam için ne kadar cazib bir şeydi. Vazifem bitip de, saat dört buçuk, beşte Kekesfalva'ların evine gittiğim zaman, uşak, gizli bir delikten benim yolumu gözlüyormuş gibi, elim kapının tokmağına değer değmez, sevincle kapıyı açıyordu. Her şey, benim aile efradından biri gibi telâkki edildiğimi, muhakkak surette gösteriyordu. Arzularım yerine getiriliyor, sevdiğim şeylere dikkat edilioyrdu. Hoşlandığım sigaralan daima orada hazır buluyordum. Bir gün evvel, lâkırdı arasında, filân veya falan kitabı beğendiğimi ve okumak isteâiğimi söyleyecek olsam, ertesi gün, o kitabı, sanki tesadüfen gelmiş gibi, sahifeleri itina ile kesilmiş olarak, salondaki küçük masanın üstünde buluyordum. Edit'in oturduğu koltuğun karşısındaki koltuk bana tahsis edilmişti. Bunlar, şüphe yok ki, ufaktefek, ehemmiyetsiz şeyler; fakat, yabancı bir eve, yavaş yavaş misafırperver bir mahiyet ve insana ferahlık veriyor. Dost insanlar arasında, gayet rahat, teklifsiz tektllüfsüz konuşup gülüştükçe anlayordum ki, tabiatın her nev'i ruhun hakiki kuvvetlerini kıskıvrak bağlamaktadır. Ve ferdin asıl kıymeli, ancak tabü olduğu zaman kendini gösterir. Fakat, iki genc kızla bu her günkü bulunmalarımızın neden dolayı bu derece hoşuma gittiğini izah eden, daha esrsrengiz başka bir şey vardı. Askerî mektebe girdiğim tarihten, yani on on beş senedenberi, münhasıran erkekler Yazan: Stefan Zıveig den mürekkeb bir muhitte yaşamıştım. Sabahtan akşama, akşamdan sıbaha kadar, askerî akademinin yatakhanesinde, çadır altında, manevralarda, koğuşlarda, sofrada, manejde ve mütalea salonunda, her yerde daima ve daima etrafımda yalnız erkek kokusu duymuşrum. Once erkek çocuklar, sonra delikanhlar ve nihayet büyükler arasında, Gerçi, bunların sert hareketierine, patırtılı yürüyüşlerine, kalın seslerine, tütün kokularına, uluorta işlerine ve bazı kabahklarına alışmıştım, fakat ne de olsa bir nokscn hissediyordum. Nasıl ki askerî mızıkamız, o muttarıd, sürükleyici ahengine rağmen, içinde kemanlann tath ve geniş sesi bulunmadığı için, sert, kuvvetli ve münhasıran usule müstenid, bakır âletlerin sesinden ibaret soğuk bir musiki ise. erkek arkadaşlarla geçen en güzel saatlerimiz de, kadınların iştirak ettikleri her toplantıya sadece mevcudiyetlerile verdikleri o nev'i şahsına münhasır cazibeden mahrumdu. Daha on dört yaşında oğlan çocuklar olduğumuz devirde, sırtımızda, askerî mektebin daracık üniformasile, şehrin sokaklarmda Türkçeye çeviren: Hamdi ikişer ikişer gezerken, bizim yaşımızda delikanlıların genc kızlarla flört yaptıklarını veyahud konuştuklarını görür, kışla hayatımızın bizi mahrum ettiği şeyi, yani, yanımızdan, lâkayd bir tavırla geçip giden bu kısa etekli peri kızlarile, serbest serbest konuşmak arzusunu duyardık. Bunlar unutulmaz şeylerdir. Sonradan, her nevi kadın'aria, oldukça kolay başlayan ve kısa süren maceralar geçirdimse de, bunlar, gencliğimdeki âşıkane hülyaları telâfi etmiyordu. Sosyete âleminde, ne zaman bir genc kızla karşılaşsam, yaptığım bectriksizlikler ve acemilikler, acısını çek'ığıti'. mahrumiyetin, hayatımda uzun zaman müessir olacağını bana anlatıyordu. İşte, delikanhlığımda, artık erkek değil kadın arkadaş tanımak içhı duyduğum gizli arzu, birdenbire, en noksansız şekilde tahakkuk edivermişti. Her ikindi vakti, iki genc kızın arasına. paşa gibi kurulup oturuyordum. Seslerinin berrak ve okşayıcı ahengi bana daha başka bir sözle ifade jdemiyeceğim hakikaten maddî bir zevk veriyordu ve onların karşısında mahcubiyeümden eser kalmadığuu, adeta tarife Varoğlu sığmaz bir saadetle görüyordum. Kötürüm kızın yanıbaşında oturmak, konuşarak onu neş'elendirmek endışeli, incecik dudaklarmın bir tebessümle sükunete kavuştuğunu görmek; yahud, bazan, şiddetli bir kaprise kapılıp sabırsızlıkla titrediği vakit, elimin sadece bir temasile onu mahcub bir inkiyada sevketmek ve buna mukabil minnettar bir bakışla karşılanmak, bana, en ihtiraslı maceralarm temin edemiyeceği, sonsuz bir haz veriyordu. Bu ufacık tahnssüsler sayesinde, tamamen meçhulüm olan his ufukları keşfediyordum. O birkaç gün zarfında, neler ögrenmedim ki! Meçhul his ufukları, fakat muhakkak ki, aynı zamanda tehlikeli uhıklarl Çünkü, en mahirane gayretlere rağmen, sıhhatli bir insanla bir hasta kız, hür bir adamla bir mahpus arasmdaki münasebetler, ilâ nihaye itidal halinde kalamaz. Felâket, insanı alıngan, ve ıstırab insafsız yapar. Odünc para verenle borc para alan arasında, sırf birinin para veren, ötekinin de para alan adam vaziyetinden dolayı ne olursa olsun. daima üzücü bir hal bulunduğu gibi. hastada da, kendisine göstcrilen ihü mamlara karşı gizli bir isyan mevcuddur. Sempatinin, genc kızı teskin edeceği yerde kalbini kırması muhtemel olan, o belli belirsiz hududu aşmamsk için, her an müteyakkız bulunmak icab ediyordu. Kötürüm, bir yandan, herkesin, kendisine bir prenses gibi hizmet edip bir çocuk gibi şırnartmasmı isteyor; diğer taraftan, bu ihtimamlar, sakatlığını daha bariz olarak kendisine hissettirdiği için, onlara karşı sık sık isyan ediyordu. Meselâ, bir kitab. yahud bir fincan alacağı zaman, eğilmek zahmetine katlanman>ası için masayı yanına yaklaştıracak olsaiar. derhal gazub bir nazar fırlatıyor, sanki: «Tsiediğim şeyi ben kendim alamaz mıyım zannediyorsunuz?» demek isteyordu. Kafeste kapalı bü: hayvan, bazan, kendisini okşayan muhafıza. sebebsiz yere nasıl saldırırsa, o da ,bazan böyle hain bir arzuya kapılıp, birdenbire, kendisinden «zavalh kötürüm> cüye bahsediyor ve bu anî pençe darbesile reş'emizi kaçırıyordu. Böyle anlarda, onun bu mütecaviz huysuzluğunu yüzüne vurmamak için, insan, cidden bütün gayretini sarfetmek mecburıyelinde kalıyordu. Fakat, her zaman kendim de bu kuvveti buluyor, buna ben de hayret ediyordum. Hk anlayış, insana daha başka şeyleri anlamak imkânı veriyor. Istırabın bir tek nev'ini tanıyan kimse, bütün öteki ıstırabları. görüıiüşte en garib ve en saçma olanlannı bile anlamağa muvaffak oluyor. Bhnenaieyh. sakat kızın isyanlarından usanc getirmek şöyle dursun, bunlar ne kadar,