CUMHURİYET 18 Nisan 1940 Şehrin içinden f Şehir ve Memleket Haberlerl ) Millî sanayi Yalnız yerli ham maddelerle çahştırılması gayesine doğru gidilecek lktısad Vekâletinin gördüğü lüzum üzerine, sanayi tetkik heyeti çok mühim bir mevzu üzerinde çalışmaktadır. Bu karar, bugünün icablan ve mevcud şerait gözönünde tutularak ve haricden bir gün hiç ham madde gelmemesi ihtimali de düşünülerek sanayiimizin yalnız yerli ham maddelerle çalışmasını temine ve bunun için de standard tipler vücude getirilmesine dairdir. Bir çok sanayi zümreleri, bilhassa çorap ve deri, yünlü, pamuklu, ipekli mensucat sanayii bu meyanda bulunmaktadır. Alâkadar mehafilde, bu husustaki çahşmalar büyük bir alâka ve tasvible karşılanmıştır. Sanayi tetkik heyetinin ilk iş olarak ele ldığı çorab standardı işinde bir hayli ilerlenmiş olduğu gelen haberlerden anlaşılmaktadır. Yalnız yerli ham maddelerle yapılacak kadın çorablarınm ev ve sokak çorabı olarak iki ana vasfını haiz olması muvafık görüldüğü anlaşılmaktadır. Bu iş için lstanbuldan giden heyet daha bir müddet Ankarada kalacaktır. Basılaı kumarhane Safdil tacirleri soyuyorlarmış! Ev sahibi kadınla, tellâlı ve bir kumarbaz Adliyeye teslim edildi Evvelki gece Beyoğlunda tstiklâl caddesinde 98 numarah Marti apartımanmm 3 numarah dairesinde Belkis Suzan admda birinin işlettiği geniş mikyasta bir kumarhane meydana çıkarılmıştır. Burada yapılan anî bir baskın neticesi beş kişi suç üstünde yakalanmış, 2800 iira para ile iki deste iskambil ve külliyetli miktarda fiş bulunmuştur. Içeride bulunanların hemen hepsi Anadoludan gelmiş tüccarlardır. Polis bir buçuk ay kadar evvel yapılan ihbarda Belkis Suzan adında bir 1 adının apartımanında geniş mikyasta kumar oynattığı ve bilhassa Anadoludan mal almak üzere lstanbula gelen safdil tüccarları avladığı bildirilmiştir. İhbarda geçenlerde bir zatın bu evde 1 400 İira kadar para kaybettiği de ilâve edilmiştir. Polis bu ihbar üzerine derhal faaliyete geçerek bu daireyi sıkı bir nezaret altına almıjtır. Nihayet evvelki gece Belkis Suzana dellâllık yapan Aziz adında birinin apartımandan çıkarak Beyoğlundaki Narin lokantaya gittiği ve bir müddet sonra oradan yanına 5 6 kişi alarak tekrar apartımana döndüğü tespit edilmiştir. Bir az sonra polisler Martı apartımanınm karşısındaki apartımanın üst katına çıkarak oradan Belkis Suzanın dairesini gözetlemeğe başlamışlar ve poker seansının başladığını görerek Martı aparutımanına geçmişler, Belkis Suzana aid dairenin kapısını çalmışlardır. Kapıyı daire sahibesi açmış, bu sırada içeride bir telâş olmuştur. Polisler odaya girdikleri zaman dört beş kişinin üzerinde battaniye örtülü bir masa başında, diğer üç kişinin odanın yanlannda kanapelerde oturduklanm görmüşlerdir. Odada yapılan araştırmada battaniye örtülü masanın kenannda, radyonun altında iskemle kenarlarında fişler ve ppker kâğıdı bulmuşlardır. Bundan başka odada bulunanlardan birinin cebinde de ayrıca bir deste poker kâğıdı ve bir miktar fiş bulmuşlardır. Odada yakalananlardan Avram Kandiyano adında biri iki defa mahkum olmuş ve polisçe tanınmış bir kumarbazdır. Suçlular, hâdiseyi inkâr etmekte ve apartımana bir arkadaşlarını ziyaret maksadile gittiklerini söylemektedirler. Martı apartımanında yakalanan hane sahibi Belkis Suzan, bu iş üzerinde dellâllık yaptığı iddia edilen Aziz ve polisçe tsnınmış kumarbaz Avram Kandiyano ile beraber 8 kişi, haklarında tanzim olunan evrakla birlikte Adliyeye teslim edilmişlerdir. Siyasî icmal Balkanlarda harb tehlikesi orveçte, denizde, havada v e karada Almanlarla Ingilizlerin iyice kapışmış olmalan karşısmda şimdilik harbin Balkanlara sirayet eylemesi tehlikesi bertaraf olmuştur. Maahaza son günlerde ortaya çıkan türlü türlü şayialar ve haberler Balkanlarda ciddî bir tehlikenin mevcud olduğunu ihsas eder gibi olmuştu. Meselâ Rumanyanın her türlü hububat ve petrolün hracını mutlak surette menettiği fîildinlmişti. Almanya, yiyecek ve yağ çıkan nebat ihtiyacmın mühim bir kısmını ve bahusus şimdi hareket halinde bulundurduğundan »arfiyatı bir kat daha artmış olan ordusunun motörlü kıt'alarile tayyarelerinin benzin ihtiyacını Rumanyadan temin eylediğinden bu memnuiyet karşısında derhal Rumanyanm üzerine yürüyecektir, yolunda tahminler yapılmıştı. Fakat şimdi böyle bir ihtimal olmadığı anlaşılmıştır. Rumanya esasen petrol ihracını tamamen menetmemiştir. Hububatını dahi bu sene havaların son derecede fena gitmesinden hükumetin her ihtimale karşı stok bulundurmağa lüzum görmesinden ihracatı durdurmuştur. Fakat Almanya ile evvelce yapılan mukavelelere bu memnuiyetin şâmil olmadığı Rumanyanın salâhiyettar nazırı tarafmdan resmen beyan edilmiştir. Binaenaleyh ham madde ve petrol ve hububat ihracnın men'inden dolayı Almanyanm Rumanya üzerine yürümesine bir sebeb kalmamış oluyor. Lâkin diğer taraftan Rumanyanm ve Tuna havzasındaki diğer memleketlerin Almanya ile başka bir nazik meselesi vardı: Bugün gerek Balkanlardan gerek Rusyadan alınan ham madde, hububat ve bahusus petrol Tuna vasıtasile Almanyaya nakledilmektedir. Ingiltere bu yolu da körletmek istediğinden Tunada nakliyatı kendi inhisarlan altında bulunduran Yunanlı şirketlerin elindeki bütün romorkörler ve motörlü ve motörsüz mavnalar lngilizler tarafmdan saün almmıştı. Ahiren bu gemilerde Rumen memurlan bir çok dinamit ve mitralyöz ve diğer esliha bulmuşlardır. Almanya kendisinin cenubdaki yegâne nakliyat yolunun tehlikede bulunduğu iddiasmda bulunmuştur. Hatta Alman gambotları Tunanın aşağısına doğru in meğe başlamıştır. İngiliz konsolosları Karadenizden 100 mil mesafede bulunan (Kalas) ın yukansına İngiliz bandıralı hiç bir geminin geçmemesini emretmiştir. Tunadaki «eyrisefainin emniyetile alâkadar yeni beynelmilel komisyon toplan mıştır. Bu esnada ltalyan matbuatı Tunadaki vaziyeti ihlâl edecek herhangi bir teşebbüs ve harekete ltaljranm seyirci kalamıyacağını ihtar etmiştir. Neticede Tuna havzasındakî doft devlet (yani Rumanya, Bulgaristan, Yugoslavya ve Macaristan) Tuna üzerindeki emniyet ve inzıbatın muhafazası için sıkı tedbirler almakta birleşmişlerdir. Binaenaleyh Tunanm emniyeti meselesinden dolayı bir harb tehlikesi ihtimali kalmamıştır. Bu sırada Rumanya ile Bulgaristan arasındaki münasebatın son derecede iyileşmiş olması Balkanlılann kendi aralarından anlaşmamalan yüzünden Avnıpanın cenubu garbisinde bir kanşıklık çıkması ve muharib devletlerin müdahalesine vesile verilmesi ihtimali de kalmamı§tır. Balkanlar için en büyük tehlike Italyanın şimalde lngiltere ile Fransanın meşgul bulunmasmdan istifade ederek Akdenizdeki vaziyeti kendisi için zararlı görerek harbe girmesi idi. Son günlerde İtalya matbuatmın bu büyük devletin harbe girmek üzere olduğunu ilân yollu şiddetli neşriyatta bulunması iyi bir alâmet görülmüyordu. Lâkin dündenberi bu hava değişmiştir. ltalyan matbuatı lisanmı tadil etmiştir. lngiltere dahi bir haftadanberi şimalde vaziyetin değiştiğini ve artık Akdeniz donanmasmı takviye edebileceğini Italyaya ihtar etmektedir. Balkanlarda şimdilik harb tehlikesi yok, demektir. Bulanık marttan sonra Bahar sahiden geldi! Geçen gün Tarabyaya kadar uzanmıştım. Baharin bütün esbabı tarabile oraya geldiğini gördüm Yazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR Rüzgârlar, aralarında toplanıp erfane (ârifane) ile bir eğlenti yapmağa karar vermişler: Yıldız, şimal, karayel, batı karayel... Bu eğlentiye yalnız lodos davet edilmemiş. Rüzgârlar, çeşid çeşid her biri kendi dilinden ıslıklar çalarak dağ başında keyif çattıklan sırada bir de ne baksınlar, ekselâns lodos, bir bulutun sırtına binmiş, doludizgin geliyor. Yıldız, karayele, karayel şimal rüzgânna, şimal rüzgân batı karayele, sonra da hepsi biribirine bakarak soruşmuşlar: Ejrvah! Şimdi ne yapaeağız? Derken, lodos da çok geçmeden damlamış: Vay! Benden izinsiz eğlenti yaparsınız ha... Sanki aranıza şu kimseye zararı dokunmıyan lodosu da alsanız olmaz mıydı? Rüzgârlar, bir ağızdan cevab vermis. ler: Vallahi, birader... Gücenme ama, seni meclisimize çağırmayışımızın kendimizce çok haklı bir sebebi var! Nedir o sebeb? Gözün yaşlıdır da... Meclisimizi bozarsın... diye korktuk! Hikâyeyi uyduran, herhalde lodostan canı yananlardan biri olacakl Fakat düşünülürse, senenin dört mevsiminde de, lodosla poyrazın mücadelesi yüzünden neler çektiğimizi bir Allah bilir, bir de biz! Zaten Istanbulda yaz, kış diye ayn ayn iki mevsim olmadığını hepimiz öğrendik: Rahmetli Cevdet Paşanın dediği gibi: «Poyraz eser kış olur, lodos eser yaz olur!...» Fakat siz, ne dersiniz ki bu sene yukarıdaki hikâyenin istinad duvarını yıkacak bir hâdise oldu: Yani sözün kısası, bize en büyiik oyun bozanlığı, lodos değil, karayel yaptı! Neydi o martm kuyruğ'undaki karakış göstermeliği... Bir aralık, kânunların soğuğunu bile, adeta mumla aramıştık. Bu yüzden sulusepken kar sularınm arasma karışan nisan balığının bile tadını alamadık. Birkaç gündenberi gene de bglli olmaz, bu satırları okuduğunuz sırada, meselâ bir filizkıran, yahud bir dam yıkan fırtınası zuhur edebilir evet, bir kaç gündenberi şeytan kulağma kurşun havalar iyi gidiyor. Önümüzde vakıâ, eski nımî takvimin 5 nisanı var. Köylünün sözüne kulak verecek olursak: «Sakın avrilin beşvinden, öküzü ayınr eşinden!» Fakat şimdiden, en az on gün sonra hulul edecek bir fırtına için, keyfimizi kaçırmıyaiım. Ne de olsa, artık kışı arkamızda bırakmıs sayılabiliriz. Meselâ, bu sabah penceremi açınca, ilk defa olarak baharm eriştiğine gereği gibi kanaat ettim. Karşıki evde hanl hanl halılan silkiyorlardı. Baktım: Komşunun balkonunda da, aynı faaliyetf Bunlar, bahara hazırlanışın ilk tezahürleri.. Bütün bir mart ayını, her iki manada da dam dam dolaşarak damlar peşinde dolaşarak demek de caizdir sevda peşinde geçiren mahallenin en azman kavalyelerinden müntahab kediler nisan ayı gelir gelmez, yüzleri gözleri tırmık içinde, yorgun argın mangal başındaki köşelerine döndüler. Şairin dediği gibi «Bir sarı nilüferin iki dudağı arasında doğan nisan, ilkönce çimenler dünyasının rengini değiştirmekle işe başladı. Geçen gün, Yeşilköyde bir ahpabımı göımeğe gitmiştim. Geçtiğim yollara baktım: Kır çiçeklerinin envaı... Menekşeden lâleye kadar... Bu çiçeklerin tek kusuru, daha doğrusu en büyük meziyeri, birer saksı içinde açmamış olmaktı! Fakat ben bunların arasında, öyle görülmemiş renkler sezdim, öyle koklanmamış kokular kokladım ki, insan elile yetiştirilmiş hiç bir çiçek bahçesinin manzarası, bana bu gönül ferahlığıni veremezdi. O gün, kendi kendime karar verdim: Artık.. bahara kavuştuğumuzu söyliyebiliriz! Bunu, ben söylemesem bile, zaten tabiat kendi öz dilile haykırıyor. Dün, bir papatye gözüme ilisti. Cılız, küçük bir papatye!.. Fakat, bu cılızlığı ile beraber, baharın en büyflk müjdesi, altın sarısı kalbinin kıvnmları içinde gizli idi. Baklanın, nekadar bollandığına, hatta marulun çıktığına, bazı manavlarda, öbek öbek çağla bademi satldığına da mı dikkat etmiyorsunuz? Evvelki gün de, gene bir dostumu ziyaret maksadile Tarabyaya kadar uzanmıştım. Bahann, bütün esbabı tarabı ile oraya da geldiğini gördüm. Mevsimler, insanlar gibi unutkan değil herhalde... Günü gelince, verdikleri sözü tutuyorlar. ATada bir, aldanıp vaktinden evvel, randevuya icabet ettikleri de olmuyor değil! Fakat bu sene takvim şaşırmadı. Nİ3an ayı, bülbülün nalesini mevsimsiz bula cak ve gülleri utancından sarartıp solduracak gibi görünmüyor! Çiftçilerin derdi Ziraat Bankasının koyduğu şartlar şikâyeti mucib oldu Yapağı ve tiftik ihracat birliği idare heyeti dün Ticaret Borsasında bir toplantı yapmış ve bu toplantıda Ticaret müdürü Avni Sakman da hazır bulunmuş tur. Dünkü toplantıda, tiftik ihracab için lâzım olan 50,000 hararın temin olunduğu Ticaret müdürlüğü tarafmdan bildirilmis, bundan sonra bazı ihracat işleri ve Ziraat Bankasının yapacağı yapağı mu • bayaatı üzerinde görüşülmüştür. Ziıaat Bankasının devlet namına ya pacağı yapağı muliayaatından dolayı banka ile tüccar arasında bir ihtilâf çıkmıştır. Banka alacağı yapağılar için tüccardan bir de taahhüdname imzalamasını istemektedir. Bu taahhüdnamelerle tüccar bu yapağılardan dolayı bir arbitraj veya ihtilâflı vaziyet olursa bundan mütevellid zaran kabul edecektir. Halbukî Ziraat Bankası kendi eksperleri vasıtasile malı muayene ederek satın aldıktan sonra bu mal üzerinde gene tüccarın mes'uliyet ve alâkası bulunması ne ticarî ka idelere ne de teamüllere uynıaktadır. Yapağı tacirleri bu vaziyeti protesto ederek satış yapmamaktadırlar. Vaziyetin Ticaret Vekâletinin müda halesini icab ettireceği anlaşılmaktadır. Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdar dün beraberinde Maarif müdürü Tevfik Kut olduğu halde Yıldızdaki Yatı mektebile Muallim mektebini ziyaret etmiş, bunlann ihtiyaclarile alâkadar olmuştur. Vali, bilâhare beraberinde Sıhhat müdürü Os man Said ve Beyoğlu kaymakamı Ahmed bulunduğu halde Balat ve Kasımpaşadaki halk hamamlarını gezmiştir. Bu hafta içinde bu hamamlar açılacaktır. Vali, Kasımpaşa iskelesinin etrafındaki sahayı, oradaki kulübelerin çirkinleş tirdiğini görmüş ve burasının tanzimi için emir vermiştir. Lutfi Kırdar dün öğleden evvel Tramvay ve Elektrik, öğleden sonra da Sular idaresinde meşgul olmuştur. VİLÂYETTE Valinin dünkü tetkikleri Istanbul Cumhuriyet Müddeiumumisi Hikmet G*nat, dün sabahki tTenle, ansızın Ankaraya gitmiştir. Kendisinin Adliye Vekâletinin daveti üzerine gittiği söyle nilmektedir. Bu seyahatin sebebi hakkında burada ketum davranılıyor. ADLİYEDE Müddeiumumî ansızın Ankaraya gitti Yangın çıkarmaktan maznun terzi serbest bırakıldı SALÂHADDÎN GÜNGÖR Copean'nnn konferansı | Çocuklar arasında feci iki cinayet izmit (Hususî) Gebze kazasınm Tavşancıl nahiyesine bağlı Şemseddin köyünde çok feci iki cinayet işlenmiştir. 1 1 yaşında bir erkek çocuk çifte ile oynaTken, tüfek patlamış ve çıkan kurşun Hudud haricine çıkarılacak 1 0 yaşında bir kız çocuğuna isabet etmişecnebiler tir. Çocuk, aldığı yaraların tesirile derhal Hükumetçe, memlekette ikametleri STölmüştür. Kardeşinin öldüğünü gören 16 yaşında Şehabeddin de bundan müteessir zu edilmiyen bazı ecnebilerin millî huolarak tabanca ile küçük katili öldürmüş dudlar haricine çıkanlacağim Ankara haberi olarak yazmıştık. Haber aldığımıza tür. göre, bu ecnebilerin bir listesi hazırlan Bu iki feci katil vak'ası hakkmda tahmaktadır. kikata Gebze Müddeiumumiliği el koy muştur. LÎMANDA Dün Vilâyette Vali muavini Halukun yanında kaymakamların da iştirakiie yapıian toplantıda, 23 nisan çocuk bayramı ve 19 mayıs şenlikleri programı görüşülmüştür. 23 nisan çocuk bayramına sabahleyin nakil vasıtalannın çalacaklan düdüklerle başlanacaktır. Merasime iştirak edecek çocuk kafileleri Beyazıd meydanında toplanacak ve orada nutuklar söylenecektir. Sonra Divanyolu Şişhane tarikile Taksim meydanına gidilecek, abideye çelenk konacak, orada da nutuklar irad edilecektir. Ayrıca her kazada merasim yapılacak, mekteblerde temsiller verilecektir. Bu münasebetle mektebler pazartesi günü öğleden sonra kapanarak perşembe sabahı açılacaktır. 57 Çek şehrimizde 19 mayıs bayTamı programı esaslan da Memleketlerinin işgali üzerine Balkanhazırlanmıştır. Yalnız sporculann işti lara iltica etmiş olan ÇekoSlovak tebaarakiie yapılacak ikinci bir toplantıda pro sından 5 7 kişi dün şehrimize gelmişlerdir. gramın teferruatı tespit edilecektir. 1 9 mayıs genclik bayramı Fenerbahçede kutlulanacaktır. Lise talebelerile sporcular buradaki merasime iştirak edecekleıdir. Ortamekteb talebeleri de bayramı Şeref stadında kutlulayacaklardır. 23 nisan ve 19 mayıs programları Sirkecide bir terzi atölyesinde kasden yangın çıkarmağa teşebbüs ve bu harekete teşvik mevzulu bir davaya, Istanbul ikinci Ağırceza mahkemesinde dün bakılmış, bir çok şahid dinlenilmiştir. Dava edilenler, Sirkecide bir terzihanede kalfa Vehbi Karakaşla terzihanenin sahibi Rahmi Eriştir. Kalfayı atölyeyi yakmağa teşvikten muhakeme edilen Rahmi Eriş, celse so nunda serbest bırakılmıştır. Mahkeme, Ahmed adlı bir şahidi de dinledikten sonra muhakemeyi bitirecektir. Dün dinle nilen şahidler, terzihane sahibinin bin İira sigorta parasına tamah ederek binayı •yakmağı tasarlamış olamıyacağını, esa < • sen dükkânda değeri bu derece olan top top kumaş ve saire bulunduğunu söyle, mişlerdir. Bekçiyi kazana atanın muhakemesi KISA HABERLER Kocaeli vilâyetinde tütün satışları izmit (Hususî muhabirimizden) Tütün satışları hararetle devam etmketeFransız sahne vâzn Jacque Copeau dir. Karşıyaka tütünlerinden az miktarda dün akşam Ünyon Fransezde şair ve ko kalmıştır. Yerli ve yabancı firmalarla, İnmediyen mevzuu etrafında mühim bir hisarlar idaresi mübayaada bulunmak konferans vermiştir. tadır. Konferansta şehrimizin bir çok güzide Hendekte de tütün satışları başlamıştır. şahsiyetleri bulunmuşlardır. JacCjue CoHalkı tamamen tütüncü olan bu kasabapeau, bu gün de saat 1 6 da Güzel San'atmızdaki mübayaat, geçen eenekilerden lar Akademisinde tanınmış Fransız şairçok iyidir. Tütünün kilosu 88 kunışa kalerinden Charles Begey'in hayatını anladar fiat bulmuştur. Hendek tütüncüleri, tacak ve eserlerinden müntehab parçalar vaziyetten şimdilik memnun görünmek okuyacaktır. tedirler. Jacque Copeau şerefine bu akşam, Ünyon Fransez salonlarında bir akşam ye Türkiye îpek kozası tacirleri meği verilecektir. Denizyollarında tahkikat başladı Münakale Vekâleti Başmüfettişi Beh çet ve müfettişlerden biri şehrimize gelerek dün Liman riyaseti binasında ayrılan dairede çalışmağa başlamışlardır. Müfettişlerin Denizyolları idaresinden bazı memurların ifadesine müracaat ettikleri görülmektedir. Bu tahkikatm vapurlardaki hayvan pisliklerinin temizlenmesi ücreti üzerinden doğan mesele ile alâkadar olduğu anlaşılmaktadır. Verilen malumata göre, bu hususta evvelce müteahhidle yapılmış olan muka vele, idarenin aleyhinde görülerek fesholunmuştur. Bu sebeble eski muameleler de tetkik olunmaktadır. * Bazı tıamvay durak yerlerinin değiştiril mesi için tetkikata girişilmiştir. Bu meyanda lüzumsuz baa durak yerleri de kaldırılacak tır. * Binbirdireğin iç kısmının tabii yüksekliği 12 metre olduğu halde zamanla toprak dolarak bu yüksekliğin beş metreye indiği görülmuş lür. Belediye bu toprak yığınını kaldırtacak tır. * Gazi köprüsünün iki başına konacak olan parmaklıklar Almanyadan gelmiştir. Bunlar yakında mahalline konacaktır. * Manifatura İthalâtçılan Birliğinde dün bir toplantı yapılarak manifatura ithalâtı mevzuu üzerinde görüşmeler olmuş, bu meyanda İtalya ve Fransadan gelen haberler üzerinde izahat ahnmıştır. * Ahırkapı açıklannda evvelce batmış oian Mari Valyani ve Haydarpaşa mendireği içınde Marietta vapurlan enkazı parçalanarak çıkanlacaktır. * Teşrinievvelde memleketimizde yapılacak umumî nüfus sayımına esas olmak üzere bu ayın yirmi sekizinde Bakırköyde yapılacak sayrnı tecrübesi, mezkur tarih hjristiyan vatandaşların paskalyasına tesadüf etmesi dolayısile 5 mayıs pazar gününe tehir edilmiştir. I Kantarcılarda Sabunhane sokağında Ahmed Nural ve oğullan sabun fabrikasında bekçi Şevkinin öldürülmesi davasında, kararın bildirilmesi mukarrerdi. İstanbul birinci Ağırceza mahkemesindeki bu davada, dün akşam celse açılınca, 12 ve 15 haziran 1938 tarihli iki zabıt varakasının daha evvelki celselerde okunduğuna dair bir kayda rasgelinemediği kaydile, usulen bunlar da okundu. Zabıtlardan birinde, altmış yaşındaki bekçi $evkinin kaynar sabun kazanından kaç parça kemiği çıkanldığı, ayrıca çuval, anahtar, kalem ve saire ne gibi şeyler bulunduğu anlatılıyordu. Diğerinde de fabrika odunluğunda, üzeri insan kanile lekeli bir odun parçası ele geçtiği yazılıydı. Bu davada, fabrikadan sabun aşırmasını fabrika sahibine haber veremesin diye bekçi Şevkiyi boğarak sabun kazanına attığı iddia olunan Mansur adlı delikanlıya, ne diyeceği soruldu. «Benim bu işle bir alâkam olmadığı gibi bunlardan da haberim yoktur» dedi. Mahkeme, Emanet daİTesinde saklı bulunan suç delili eşyanın mahkemece görülmek üzere getirtilmesine karar verdi. Muhakemenin devamı, 24 nisan çarşamba günü saat 1 4 e kaldl. 9/lnhnrrem Fevr.i TOGAY tngiliz hava ataşesinin avdeti Bir müddet evvel hükumetile temas için Londraya giden İngilterenin Türkiye Trakya Umumî Müfettişi Kâzım Dirik, sefareti hava ateşesi Komodor Kapiten dün sabahki trenle Edirneye avdet etLarç dün semplon ekspresile gelip An karaya gitmiştir. İngiliz büyük elçisinin de miştir. hafta sonunda gelmesi beklenmektedir. Barbaros türbesinin etrafın MÜTEFERRÎK Kâzım Dirik gitti f Kaptanı ansızın ölen Amerikan vapuru J Kandıraya su isale edilecek İzmit (Hu6usî) Kandırada içme ve kullanma suyu yoktur. Halk bu yüzden çok sıkıntı çekmektedir. Kandıra belediyesi, bu hayatî meseleyi halletmeğe karar vermiştir. Şehrimize gelen Kandıra Belediye reisi Reşad Güneş, 1 7 nci bölge su dairesile temas ederek Kandıraya su isalesi işini görüşmüştür. Kandıralılar, kasabaya su getirilmesi haberini en geniş memnuniyetle karşıla mışlardır. Birliği İzmit (Hususî) İzmitte askerî gar nizon müteahhidliği yapan Hüsnü Efe nin deposunda 20 sandık şeker bulun ması, şeker ihtikârı yapılıyor diye, ihbar edilmiş, hâdise Adliyeye intikal etmişti. Müddeiumumilik yaptığı tahkikatta böyle bir şey olmadığını görmüş, müte ahhid olan Hüsnü Efenin taahhüdlerini ifa için bir miktar şeker bulundurduğu sabit olduğundan beraetine karar veril rniştir. lzmitte şeker ihtikârı maznunu beraet etti Bursa (Hususî) Türkiyedeki bii tün ipek tacirleri ve ihracatçılarile bütün flâtörcüler, dokumacılar ve tohumcula rın, merkezi Bursada olmak üzere bir (Türkiye ipek kozası ve mamulâtı tacir ve sanayicileri birliği) adı altında birlik teşkil etmeleri Ticaret Vekâletinden vi lâyetimize bildirilmiştir. Bu birliğe bu işlerle meşgul olanlann girmesi mecburidir. Girmiyenlere bu işlerden hiç birisi gördürülmiyecektir. Çok geniş esaslan ihtiva eden bu birlik teşkilâtı için derhal faaliyete geçilmiştir. Evvelâ Valimiz Refik Kuraltanm riyase tinde bir mütehassılar komisyonu topla narak birlik statüsünün hükümlerini göz den geçirecektir. Bu komisyon azaları, Ticaret Odası reisi Said Ete, lpekiş fab rikası müdürü Kâmil, tohumcu Rüştü E ğel, fabrikator Hamdi Sami, Koza Koo peratifi idare meclisi reisi Muhiddin Dinçsoy, Ticaret Vekâleti raportörü Sabri Pozam, Mıntaka lktısad müdürü Enver Atafirat, Bursa Varidat müdürü Nureddin ve İpekçilik Enstitüsü müdürü Tahir Yetmenden mürekkebdir. ECNEBt MEHAFtLDE Yeni Belçika sefiri geldi Belçika hükumetinin yeni Ankcra se firi M. Paternot de la Vaillec dün, Fran sız kumpanyasının Teofil Gotye vapurilc şehrimize gelmiştir. Bir çok mühim vazifelerde bulunduğu halde nispeten gene bir diplomat olan yeni Belçika sefiri bu günlerde Ankaraya gidecektir. Macaristanın Ankara sefiri M. De Marsyassi, Budaoeşteden şehrimize gelmiş ve dün akşam hareket eden ekspresle doğruca Ankaraya çitmiştir. Eski eserleri koruma komisyonu tara fından Belediyeye vaki bir müracaatte Beşiktaştaki Barbaros Hayreddin türbesinin etrafında Barbarosla beraber hiz met etmiş die;er deniz kumandanlannın da mezarlan bulunduğundan bunların ve oradaki kitabenin de muhafaza edilmesini istemiştir. daki kumandanlarm mezarları Semplon jreç geldi Dünkü Semplon ekspresi, Almanya dan vaktinde scönderilmiven yataklı vagonlan Bekradda beklediğinden, üç saat c T İ k i î Çiftçi yurddaş! Türkiyede her yü yetişen dört milyon ton buğday yüzde elli artarsa, iki milyon ton fazla buğday eder. İki milyon ton fazla buğday ne demektir bilir misin? 100 milyon fazla Türk lirası demektir. Bu misali sana (Damla, damla göl olur) diyen atalar sözünün büyük manasını canlandırmak için söyledim. (Tane, tane ton olur. Tonlar altın olur!) Bunu umıtma: Daha fazla ek ve daha fazla biç! Ulusal Ekonomi v e Arttırma Kurumu CüMHfJRİTET Nüsbası 5 kurustur. Aboneseraitı 1 Pursa vapuru, matem alâmeti olarak bayrağını yarı indirmiş vaziyette Senelik Alb aylık üç ayhk Bir ayhk Rusyadan gelerek limanımızdan geçen gemiye gitmiş, cesedi muayene etmiştir. «Pursa» isimli Amerikan gemisinin birin Bir kaza neticesinde öldüğü anlaşılan ci süvarisi Aleksandr Vilyem Ceyms; kaptanın cesedinin gömülmesine ruhsat vapurun karasularımız haricinde seferi verilnıiştir. Bununla beraber, cesed, Asesnasında birdenbire ölmüştür. Keyfiyet, Gazetemia» gönderflen evrak ve gemi Istanbul limanındayken, alâkadar malımescidde bir müessesece tahnit etti neşredilsin, edümesin iade edilmez ve lara bildirilmiş, bunun üzerine Adliye rilerek, ondan sonra, gömülmek üzere nyaından mes'uliyet kabul olunmaz. hekimi Enver Karan; dün bir motörleı Amerikaya gönderilecektir. Haric ıcm 1400 Kr. 2700 Kr. 750 » 1450 » 400 » 800 » 150 » Yoktur Türkiy o Dikkat