İS Nisan 1940 CUMHURİYET SON HAB Pasif korunma teşkilâtı Amiral Mouren, bazı umumî bilgilere ihtiyaç olmakla beraber, vaziyeti memnuniyete şayan bulduğunu söyledi <Ba9 taraft 1 tnd tahijette) bulunan Türk hükumeti, bu pasif korunma hususunda bir Fransız mütehassısı nm reyine müracaat etmeği faydalı görmiiştür. Bu hususta tavzif edilmiş olmamı büyük bir şeref addederim. Birkaç hafta ikametim eanasında Türk makamlanna mütevazı yardımlarda bulunabildiğim den dolayı büyük bir memnuniyet duy maktayım. Bu yardımın mahiyetini ve tçvlid edeceği istifadelerin ne olacağını söylemek bana düşmez. Fakat maalmcırınuniyc bir kaç umumî mülâhaza serdedebilirim. Aynı zamanda en güzel şehirlerinizden bir kaçında kısa da olsa ikamet etmekten dolayı büyük bir haz duyduğumu ifade etmek isterim. Zamanımızda bir çok harblerin çıkması cidden şayanı esef ise de, bir bakıma bu harbler pasif korunma noktasından müteaddid bilgilerin elde edilmesine medar olmuştur. Binaenaleyh bugün bilin mesi ve tatbikı lâzım gelen bir takım esaalar ve amclî kaidelcr tespit etmek mümkündür. Türkiyede pasif korunmayı hazırla • mak vazifesile mükellef olan otoritelerinin işlerini mükemmelen bildikierini ve hararetle çalıştıklannı müşahede ettim. Bununla beraber bu korunma tedbirleri kendisi için ittihaz olunan halk zümresinin kendisine düşen vazifeyi ve esaslı prensipleri bilmesi ve lürumlu teşkilâtm meydana getirilmesi kadar emrolunan tedbir ve çarelerin de tatbikı için vazifedar makamlara yardırn etmesi lâzım geldiğini işaret cdeceğim. I Miiessir bir pasif korunma için icab eden muhtelif ve müteaddid ihtiyaclara cevab vermekl için filhakika büyük bir elbirliği lâzımdır. Sığınaklann yapılması ve yangın bombalarının tesirlerine karşı yardım ekiplerinin yetiştirümesi gibi hususlarda meselâ halkın yardımı ve mevzuubahs meseleyi iyice takdir etmiş olması, esasen en evvelâ kendisinin istifade edeceği büyük hizmetler görecek mahiyettedir. Bir bombardımanda »ığınağa girmek, asla so kakta kalmamak, evlerdeki ışıklan maskelemek emredilmişse ticarî ve umumî tenviratı azaltmak ve saire gibi tedbirlerin zamanı gelince tamamile yerine getirilmesi lâzımdır. Bu tedbirler en basit emniyet tedbirleridir. Türkiyedeki vazifemin bittiği su sırada beni büyük bir hüsnü kabulle karşılayan Başvekile ve Dahiliye Vekiline karşı duyduğum derin minneti tekrar ifade etmekle bahtiyanm. Pasif korunma tedbirleri almak için ziyaret ettiğim muhtelif şehirlerde muvaffakiyetle çalışan otoritelerle bir kaç hafta beraber çalışmak benim için çok zevkli olmuştur. Ankara, Izmir, lstanbul gibi ziyaret ettiğimiz şehirlere gelinee, bilhassa buralarda meydana getirilen muazzam eserleri bu şehirlerin insiyatif ve terakki zihniyetlerini imar plânlarının tanzim ve tatbikma aynlan büyük hissenin göster diği canlılık ve hayatiyetlerini hayranlıkla temaşa, aynı zamanda büyük şehirler araaında güzel eserler meydana getiren bir başarış mevcud olduğunu da müşahede ettim.» Norveçin Büyük eheraiyeti (Bapnakaleden devam) mîn edebilse bu sayede, kendisini pek fazla sıkıstırdığı belli ablukayı tamamen kırmasa bile bir hayli hafifletmiş olur. Çocıık ve AHah I I EDEBIYAT IHFZM NALINA MIHINA Norveçteki mücadele I '.«umuınıııııılllUIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIimilllllllllllllllMilı» Rumanya Hariciye Bergamada Ata Nazırının tekzibi türk günü kutlandı Rusya tarafından Bük Ebedî Şefin ayak bastığı reşe hiçbir nota tevdi taş merasimle Halkedilmiş değildir evine taşındı Bükreş 14 (a.a.) Hariciye Nazın Gafenko, gazetecilere beyanatta bulunarak Rumanyaya Sovyetler Birliği tarafından hiçbir nota tevdi edilmediğini ve böyle bir notanın tevdi edilemiyeceğini ümid ettiğini söylemiştir. Rumanyanm komşularile münasebetleri iyidir ve ortada Rumen halkını endişeye düsürecek bir jey yoktur. Bergam*. 14 (a.a.) Dün Atatürkün Bergamayı ziyaretinin yıldönümü oldugu için eski yıllarda yapıldığı gibi bugün de spor alanında Atatürkün ilk ayak bastığı ve üzerinden orduya tatbikat yaptırdıgı taşı muhit olan aahada bir tören yapılmıştır. On binlerce halkın iştirak ettiği bu törene lstiklâl marşile başlanmış ve kaymakam Şevket Kançar, söylediği bir nutukta Atatürkün hayatını ve başardığı inkılâbları hatırlatmış ve aziz hatırasmı anarak, Millî Şef lnönüne karşı bağlılıklarını ifade evlemiştir. Bundan sonra Atatürkün Bergamada ilk ayak bastığı ve üzerinde orduyu teftis ettiği taş njerasimle bir arabaya konmuş ve araba yerine getirilmiştir. Bura•ia Halkevi reisi de yaptığı bir hitabcde taşm Bergamalılar için ifade ettiği yüksek manayı anlatmutır. Merasime alayl»rın yaptıklan geçid resmile son verilmiştir. Bu güzel yıldönümü münasebetile her taraf bayraklarla süslenmişti. Geee de Halkevinde yapılan bir toplantıda kesif bir kalabahk huzurunda muhtelif hatibler tarafından verilen hitabelerde Atatürkün hayatı, fedakârlığı, hizmetleri, inkılâblan izah edilmiştir. Amerika en seri tayyarelerini müttefiklere veriyor Vaşington 14 (a.a.) Reuter: Ha ber alındığına göre, Amerika hükumeti müttefiklerin Amerikaya yeni tipte Douglas bombardıman tayyareleri de sipariş etmettine müsaade etmiftir. Bu tayyareler saatte 680 kilometro sür'atle gitmekte dir ki, ağır bombardıman tayyarelerinde dünyada bu derece sür'atli hiçbir tayyare yoktur. Garb cephesinde Paris 14 (a.a.) Akşam Fransız tcbliği: Vosgeslcrin garbında muhtelif nokta larda düsman piyade müfrezeleri topçulunun muzaheretile hatlanmıza yaklaş mağa teşebbüs etmişlerdir. Bu müfreze • ler tardedilmiş ve düşmana zayiat verdirilmiftir. Elâzığdaki seylâbm yaptığı tahribat Baskil kazasmda çok mik tarda hayvan zayi oldu Rua Litvanya hududu tahdid edildi Moskova 14 (a.a.) Rus Litvanya hududunu tahdid eden komiserler işlerini bitirmişlerdir. 370 kilometre uzunlu ğunda olan hudud boyuıia 1218 direk diElâzığ 14 (Hususî muhabirimizden) kilmiştir. Seylâb yüzünden Baskil kazasmda zayi olan hayvan miktan büyük bir yekuna Mısırda yeni Müdafaa baliğ olmaktadtr. 150 dönüm ekilmiş atahsisatı razi kâmilen seller altmda kalmıştır. Kahire 14 (a.a.) Nazırlar medisi, Yiyecekleri mahvolan fakir ailelere millî müdafaa için yanm milyon Mısır li yardım beklenmektedir. Bu seylâbın serasına baliğ olan munzam tahsisat kabul bebi, şehir içinden geçen köprülerin fena etmiştir. yapılmasi ve derelerin «uyun cereyanma mâni olacak şekilde tıkanarak taşmaaı Milânoda bir infüâk Milâno 14 (a.a.) Milânoda Pirelli dır. fabrikasmda bir infilâk vuku bulmuştur. tzmir körfezindeki köpek baBir kaç amele yaralanmıştır. Geçen makalemde Fazıl Hüsnü DağVe bunlar değil de ey gecem, 2 Norveçin girinti çıkıntı dolu bab arcanın «Çocuk ve Allah» adlı şiir kitaSen dönüyorsun ellerime, ten. sahillerini elinde tutacak Almanya Bü bmda üç merhale seçtiğimi yazdım ve liAfka ve hayata dönüyorum, yük Britanya adasını sürekli iz'acı altmda rik bir kaç manzumesi üstünde durdum. Toprağın bütün ölülerinden! bulunduracak bir duruma sahib olur. Bu ikinci \e son makalemde, onun semGeçen makaleme ve yukarıya alâığım Filhakika dünyanm diğer kıt'alarile bolik ve modern temayülleri birleştiren şiirlerin lirik nefeslerle dolu iç çekişleri, öz şiir karakterini muayene edeceğim. tam sebmolik Almanya arasındaki gidip gelmenin bu Her yerde kullanmasmı sevmediğim bu «Sabah» manzumesinin bünyesinde yoktur: gün için ilk ve son yolu Şimal denizidir modern kelimesi, şiŞükretti serçeler Alve bunun Almanya şimalindeki daracık re en az yaktstırdılaha, sahası. Nispetle mahdud bir yer olan Şi ğım tabirlerden biri; Sularla doldu tahta Yazan: oluk; mal denizinin kontrolu müttcfikler donan fakat bu asnn basındanberi doğan bir DağUr büyüdü biraz masına göre muvaffakiyetle yapılabilecek çok yeni şiir telâkkidaha, bir iştir. Müttefikler ahiren bu kontrolu erinin adını yanyaMermer yelkenlerde tamlamak ve kesinleştirmek için şimdiye na sıralamaktan kuryolculuk. kadar suiistimal olunan Norveç karasula tulmak için tek kelimenin mana koyuluArabalar dolusu bir an, rı üzerinde de tedbirler almağa lüzum ğuna sığınıyorum. Kara topraktır memnun olan; Modern bütün şiir cereyanlarınm semgörmüşlerdi. Almanya, Danimarkayı ve Yürüdü, yolcular ardından, Norveçi isgale el atmakla, yalnız Norveç bolizmden doğduğunu geçen defa yazAnasından aynlan çocuk! dım. Bu o kadar öyledir ki yaratılısına karasularuıı kurtarmağı değil, bütün dünaid büyük çizgilerile, çok defa, anasile «Beden» adlı manzumede de vücudle ya ile daha genis ölçülü bir muvasala yo çocuk arasında yas farkından başka bir tabiat arasındaki münasebetin uyandırlu elde etmeği göze almış bulundu. şey görülmez. Bazan buna tabir farkı da dığı serbest bir tedai içinde parlayan diyebilirsiniz. Edebiyat tarihinin ekol imajlann rehberligi, bizi bu şiirin mevzuDüşününüz bir kere: Bütün Norveç asniflerinde şemalı düşüncenin tahlilleriuna yabancı bir âleme götürüp getirirken, Almar./anın elinde olunca bu memleketin ne fazla aldanmamak için, bunlan denizin şairin ruhunu insiyaklanna bağlayan telşimal Kutub denizile Atlantik Okyanu üstündeki hareket ve renk farklarına ben den dikkatimizi uzaklaştırmıyor: sunun birlestikleri sonsuz genisliklere açık zetmeliyiz. Her biri ayn cereyanlara işaAkmakta meçhullerden habersiz, ret olabilirler ama suyun kütlesi değisşimal taraflarile Şimal denizinin dar çer mez. Sembolizmle daha modern şiir cereSular, bir çocuk gibi dalgın. çevesinden kurtulmu? olacaktır. Eğer bir anları arasında da, iera plânında görüBir aşinahk var bütün bahçede, de çok kuvvetli Norveç deniz ticaret filo nen farklan unutturabilecek prensip orVakte aid gölgelerile agaclann. aklıklan vardır. Bu prensiplerin hepsinsu ele geçerse yok mu, degme artık Gözleri örtüp düsünUrken de sembolistler birbirlerile anlaşamadıkkeyfine. Vücudün, yıldızlann kaybolması. an gibi modernler de münakaşa halindeGezen, kimlerin hahraaıdır, Müttefikler Pasifik üzerinden ve As dirler. Fakat hepsinde müşterek bazı kaEşya aydınhğmda, geceyansı. ya kontinanının uzun yollarından eşya akterler bulunabilir. Ve son iki kıt'a: naklolunmak ihtimali önünde VladivosSembolizmden evvelki şiir, muhatabmın :ok açıklannda bile kontrol tesisile kaygı ruhuna akhn inbiğinden geçerek süzülIslak ayaklarile gecmîş çocuklar; anırken Avrupa şimalinde Almanyayı meyi klâsik an'anesinin değişmez bir kaTahtalarda serinliği mermer anlaruı. nunu sayardı. Musikinin tekziblerine rağMerrner köprülerin panltısında, dünya ile birleştirecek böyle bir açık demen, akhn anlamadığım ruhun reddedeAltın develeri kervanlann. niz muvasala imkânına nasıl tahammül ceğine inanan eski telâkkiye, ilkönce karedebilirler? Filhakika eğer Almanya Is fi duran sembolizmdir. Aklın süzgecinŞ«hrin üstünd* ralıaUu eder kalbi Karcnüklar, ki daima anlamadık. kandinavya yanmadasına yerleşmek lâ den geçen heyecanın bozulacağını anla • mıştı. Henri de Regner «Şiir izah değil. Garib sılalar f ibi ruhu çaiırmakU» zım gelse müttefiklerin ablukasında cidelkü» eder.» diyordu. Bu telkinin en kaba Vücude terkedilen hayvanUk. den ehemmiyeti asla az görülmemek lâ ve emin çaresi: Aydınhktan kaçmak. Bir «Balkon» şiirinde şair, parçayla bütün zım gelen bir gedik açılmış olurdu. çok yazılanmla üstünde durduğum bu tek manzaranın mevzuların bütün dünyada ytUanmış mü arasındaki beraberliği Norveçin girintili çıkıntıh batı »ahilihsaslan içine doldurmuş, sanki bir balnakaşalarına dönmek istemiyorum. Fakat erbden Almanyanın Şimal denizine ve iir anlayışı geri. hatta ileri meraleketler kondan bir bahçeyi değil, bütün kâinatı Büyük Britanya adasına yollandıracağı de, bir sairi, sürlerinin karanhğı, okuyu seyrermektedir. Son iki kıt'a: deniz ve kara akınlannın nekadar müz'ic cusunun önüne edebiyatm en ağır suçlusu Şimal hayvanlan ayut serinlik içinde, olacağını hartaya çevrilecek en sathî bir gibi çıkardığı için, yapılacak müdafaada Aşağıdan, ölülerile teneffüs «der toprak. bakış herkese kolayca gösterebilir. Bu bu tekrarlara düşmek zanıreti var. Bü Şehrin ve k&inatın büyük akrabalıgı; ük şahidler de pek çok. £1 kitablarına bakımdan Norveçin vaziyeti İngiltereye :eçen bir ikisini hatırlatayım (çünkü şa Garib mesafeler ki büyür, uzaklaşarak. göre belki Holandadan da ehemmiyetli rimin yalnız edebiyatçılar değil daha ge Söylenmeroi} sözlerin saat gibi islediği yer, dir. Holandanın dar sahasına nispelte niş biı kütle önünde müdafaası lâzım) : Bir heykel ki en güzel yerinden kesik; ^ Norveç sahilleri alabildiğine genistir. Ka Malfarmi «iirin mânaaında vu^uhun ma Aşka, cesarete, zafere doğru, « • ıııuallllıaı * • hiyetine zıd olduğunu söylerdi. Anatole yalar arasma sıkışmıs, alabıldıgme ve France bile ki Vuruhun ta kendisidirl«Evliya> adh şlirinde Fazıl H3*hü; t>'u uzun fiyordlan (limanlan) enine boyuna Gizli bir manası olmıyan şiirde fiirlikten neviden bir çok manzumelerinde olduğu kullanılacak adeta sayısız denizaltı üsleç bir şey kalmıyacağım itiraf etmi»ti. gibi, bir serlevhanın manasım çeviren ridir. Gene bu sahiller boyunca ebemmi Şiirde sembol, manası lugatte değil, şai serbest hayallerile, Mallarme'den Vale1yetli ve kuvvetli tayyare üsleri vücude ge rin tasavvurunda ve okuyucunun ister ry'ye kadar bütün sembolist şairlerde, tirmek mümkündür. Böylelikle Büyük ahmininde, ister tercihind* bulunabile makbul görülmediği zaman mazur görücek bir telkin imajıdır. Vuzuh ve mana Britanyanm her tarafı ve bilhas$a şimal bakımından «embolistlerle daha yeniler len bit belirsizlik hududunu da aşarak deki İskoçya taraflarile bu havalinin bü arasında telekki farkı az olduğu için, modern şiirin bütün iddialarına ayak uydurmuş görünür: tün deniz merkezleri daimî taarruzlarla Rimbaud gibi merhale şairlerini her iki Garib ve meçhul muradmda adeta oturulamaz hale getirilirdi. Bu iti ekole maletmek mümkün. Fazıl Hüsnüye gelince, onu an'ane fiirile sembolizm ve Evliyaya mum adamifh komsurru barla da Norveçin Alman istilâsı altında modern bütün eereyanlar arasında üç Nasıl güzeldi, rahattı ve tenha* kalmaması Ingiltere için bir ölüm dirim merhaleyi temsil istidadına sahib görüyoBenim evliya olduğura. meselesi teşkil etmek roahiyet ve ehemmi rum. Nasıl karanlıktı varUğunda, yetini haizdir. Tekrarlayım! Bu tasnifler, terkibleri Inanmak, susmak; Büyük mcrmerler ve geceler için, Son tahlilde Büyük Britanya adasile değil ihtilâtlan tahlile yarar. Fazıl Hüs. Muhakkak. ifade olunması mümkün ve doğru olan nünün çiirlerinde «nebuleu« bir halde yaşayan temayüllerin üstündeki bugu taîngiltere için Avrupa şimalinde »imdiye bakasını syırmak için ayırdığım bu merHarb sonra» dünyasının her tarafınkadar su yerler mühimdi: Holanda, Bel haleler onun bir çok manzumelerinde ka da biten bu nevi ciirUrin hepsi içîn söyl«nebilir: Aklın muhteşem fanusu etrafmçika ve şimalî Fransa sahilleri. Bütün ta rışık bir halde de gBrünür. da dönen pervaneler, ki ışığa değseler ya«D6nüş> bunlardandır: rihinde îngiltere Flaman sahillerinin kuvnaeaklar, ki ışıktan uzaklaşsalar donacakvetli ellere geçmemesi için harbetmiş, Atkurler dönüyor, ihtiyar askerler, lar, nideceklerini bilmeden, sarhoş ve nakendi emniyetini bu sahillerin emniyetinde Sulhun mavi dağlanndan. file, çırpınıyor, abeş vc güzel oluyorlar. Kalbtmiz için ne kadar afina, Kalbin değil, aklın gözile bakarsak mosaklı saymıştır. Geçen Umumî Harbde Adımlarımızda kalan. dern şiir, saçmaların en güzelidir. bile îngiltere Belçikanm istilâsı üzerine Bu makaleleri Fazıl Hüsnü Daglarcasilâha sarılmadı mıydı? Türkülwr dönüyor, nurdan türküler, nın ilk şiir kitabında parlayan istieladl Kağnı arabalanndan söylenmiştü Şimdiye kadar İskandinavya yanmgüler yüzle karşılamak ve onu mecmualaKarşı bahçeler ki avna rnidır, adası ve bilhassa bu yanmadanın garb nn mahdud okuyucu tabakalarından daNasibi devreder şimdi. ha kalabahk muhatablara tanıtmak için sahilleri îngiltere için bir tehlike kaynağı Kuflar dönüyor, sadık kuşlar, yazdım. Bir tenkid değil, takdimden başgibi tasavvur edilmemişti. Çünkü hiç bir Balıçeler için değil, saçaklanmız için. ka birşey olmıyan bu maksad, biraz da büyük devletin îskandinav memleketleriDönen mesafeıile var olunuz, şiirin her tahlili reddcden nazik bünyesinni zaptederek îngiltere için tehlike teşkil Mevsimler arkaaı güıelliğin. den ileri geliyor. Şiirin kendisi gibi tenedeceği hatta düşünülmemişti. lskandi' kidi de bir tahlilden ziyade telkinden Gemiler dönüyor, garib ve zengin ibaret kaldığı zaman şair ve münekkid navyaya müteveccih son Alman istilâ tçGarib ve sonsm sular üzerinde. birbirini anlamağa namzeddir. şebbüsü buralannın da îngiltere için eğer Gemilerle beraber felen sey, daha falza değilse en aşağı Holanda ve Aydmlıklar gibi yüzer derinde. PEYAMİ SAFA Belçika kadar bir tehlike kaynağı olabileceğini ortaya koymustur. Ruzvelt bu gün bir nutuk İzmirde Abdülhak Hamid Peyami Safa üttefikler, Norveçte, düne kadar, karaya asker çıkarmadılar. Çünkü, bir ordunun irkâb ve ihracı, bizim, burada, sabırsızlıkla alelâcele yapılmasını istediğimiz kadar, kolay ve basit bir iş değildir. Bunun için ciddi hazırhklar yapmak ve bilhassa harbin «emniyet» prensipine riayet etmek lâzımdır. Yoksa, ihrac hareketi mağlubiyet, hatta hw»metle neticelenir; hele Almanlar gibi çok cür'etkâr ve çok müteşebbis bir düş man karşısında. Bütün Alman denizaltı ve hava kuvvetleri, Ingiliz • Fransız nakliye gemilerini bekleyip duruyorlar. Kendileri müsaid vaziyetten istifade edip bir baskmla Norveçe çıktüar; şimdi müttefiklerin de böyle bir baskın yapmasına şiddetle muhalefete hazırdırlar. Baskın, ancak dügmanı gafil avlayarak yapılabilir. Bugünkü vaziyette, müttefikler için siyasî bir baskın yapmak mevzuu bahis değildir. Sevkülceyjî baskın da, Almanlar böyle bir ihrac yapılacağıru bildikleri için, çok güçtür. Mantıkan ve aklen sevkülceyşî baskını takib etmeai lâzım gelen tabiyevî baskın ise, bütün mühim Norveç limanlarımn Almanların elinde olması itibarile ayrıca bir takım teknik güçlükler arzetmektedir. Rasgele herhangi bir fiyora çıkmaktan fayda yoktur. Arkalannda karlı dağlar yükselen ve memleketin içerisine doğru dcmiryolu ve yolla bağlı bulunmıyan bu haliçlerden birine yapılacak ihrac, arkası yüksek duvarlarla kapah bir bahçeye girmeğe benzer. Maksad, sadece karaya çıkmak değildir; yürüyüp düşmanın üstüne gitmektir. Dahile demiryolu ve yollarla bağlı Trondhjem, Bergen, Stavanger, Egersund, Kristiansund, Oslo fiyor ve limanlan Almanların elindedir. En şimaldeki Narvik belki lngilizlerin eline geçmiş veya geçmek üzere ise de, burası, asıl muharebelerin cereyan ettiği mmtakadan çok uzaktadır ve demiryolu ile merkeze ve cenuba bağlı değildir. Demiryolile merkeze ve cenuba bağlı Romsdals fiyoru ile bu halicin dibindeki Andalsnes limanı, ağlebi ihtimal, Alman işgali altmda değildir. Gene bu civardaki Kristiansund ve Aelesund fiyorlannın da Almanların elinde olduğu hakkında haber gelmemiştir. Buralan Almanların işgali altında bulunan Trondhjem ve Bergen limanlan arasındadır. Norveçin bir hayvan başına benzeyen kısmında ve bu başın kafatasının arkasındadırlar. Romtdals fiyorunun dibindeki Andalsnes limanı bir demiryolile hem Hamar ve Oslo'ya, hem de Trondhjem'e bağhdır. Burasının Almanların elinde olduğuna dair şimdiya kadar hiçbir haber gelmemiştir. Eğer. hakikaten bu fiyor ve liman Almanların elinde değilse, müttefikler buraya ihrac kat, yüzlerce gemiden mürekkeb nakliye kafilelerinin buralara gelmesinden evvei, Norveçlilerin gafleti yüzünden, bu memleket sahillerine girmiş bulunan muhrib ve kruvazör nev'inden Alman gemilerinin temizlenmesi lâzımdır ki kafilelerin cmniyeti temin edilsin. lşte Narvik" te 7 Alman muhribinin batırılmış olması, bu temizleme ameliyesinin birinci hamlesidir. Eğer, kuvvetle muhtemel olduğu gibi, Trondhjem ve Bergen limanlarında da Alman harb gemileri varsa, bunlan da ayni âkıbete uğratmak icab eder. İngiliz donanması, hava kuvvetleru nin de yardımile Norveçin fiyor denilen koylannı, körfezlerini araştınp temizledikten sonradır ki kara ordusunu ihrac edeceklerdir. O vakte kadar da, mayinler, tayyareler, denizaltı gemileri, muhribler, kruvazörler, Almanlann Norveçe yeni kuvvetleT ihrac etmelerine ellerinden geldiği kadar, mâni olmağa çalışacaklardır. Bir taraftan da Norveç ordusu Oslo'da karaya çıkrnış olan Alman kuvvetlerinin yayılmasma ve ilerilemesine mâni olmağa savaşacaktır. Norveç arazisinin dağlık ve ormanhk olması, motörlü ve bilhassa zırhh birliklerin harekâtım müşkülâta uğrattığı gibi, Norvsçliler, pek İyi bildikleri kendi topraklarında harb ediyorlar. Alman kuvvetleri, Norveç halkından dü§manhk. Norveç kıt'aları billki» müzaheret göreceklcrdir. Bütün bunlara rağmen, müttefikler, karaya ne kadar çabuk asker çıkarırlarsa vaziyetin o kadar çabuk Almanlar aleyhine ve Norveçliler lehine inkişaf edeceği tabiidir. Norveçe gelecek İngiliz Fransız birlikleri, dağ kıt'alan olduğu takdirde ki buna itina edeceklerini tahmin ediyonıe daha iyi neticeler alacaklan jüphesizdir. Arjantinin bir tekzibi Buenos Aires 14 (a.a.) Arjantin Hariciye Nazın Cantilo, Amerikan mil letlerinin Norveç ve Danimarkada te haddüs eden vaziyet dolayısile müşterek bir protestoname hazırlamakta oldukla rını tekzib etmiftir. lıkları avlanıyor Onun içindir ki 9 nisandanberi başla»öyliyecek yan şimal hâdiseleri bugün yeni harbin Vaşington 14 (a.a.) Amerikalılar en canalacak sahasmı teşkil etmekte bı* konferansı beşinei günü münasebetile yalunuyor, ve herşeyden evvel bu sahanın rın öğle üzeri Ruzvelt radyoda bir nutuk temizlenmesi müttefiklere göre birinci söyleyecektir. ehemmiyet derecesinde görünmek #lâzım Macaristan da gıda maddelegeliyor. rini tahdid ediyor Nasyonal sosyalizm lskandinavyad* ehemmiyetli olduğu kadar zor bir işe rişmiştir. O da elbette bu tesebbüste kendi prestijini korumak ve kurtarmak ister Fakat Almanya için belki daha ziyade bir prestij meselesi olan bu is, Îngiltere ve Fransa için bir'ölüm dirim meselesidir. Onun için şimaldeki vaziyet, zannoluna bileceğinden çok daha ciddidir. Ve ilâve edelim ki kat'î bitaraflık iddi asına rağmen Isveç, kendi böğründe cereyan çtmeğe başlayan yeni hailenin dışında değildir, ve dışında kalamıyacaktır Şimal macertsmda «imdilik baska ihtilât ihtimali görmüyoruz. " Eskişehir 14 (Telefonla) Şehri mizde bu'unan lstanbul Emînonü Hal . kevi temsil kolu bu akşam Eakiaehir Halkevi salonunda Şehir Kızı piyesini oy • nadılar. Halk, misafir genclerin ziyaret ve müsameresine pek büyük »lâka göstermişti. Salon, bina ve sokak halkla dolu idi. Temail çok muvaffak oldu ve gencler çok alkıslandı. Yarın akşam da Hiuei Şajriayı temsil edeceklerdjr, Eminönü Halkevi genclerjjnin Eskişehirde temsili Izmit 14 (a.a.) Gazetelere ..aza • ran bazı Amerika firmaları köpek balığı derisi almak için müracaatte bulunmuı lar ve bunun. üzerine yapılan tetkikat neticesinde Izmir körfezi içinde pek çoiralan bu bahklardan ihracat yapılabileceği snlaşılmıştır. Bilhassa körfez içinde kö • pek balığı pek çoğalmiftır ve bunların kolayca avlanabilmeleri kabildir. Yalnız bunun için beş bîn lira kadat masraf ihtiyarına va bazı tesisata lüzum görülmüftü. Bu paramn lzmir bahkçılar cemiyetine kredi auretile verilmesj icin Münakalât Vekâleti nezdinde bazı teşebbüsatta bulunulmuştur. Müteşebbislerin Vekâlete gönderdikleri raporda köpc balıklannın kurutulmuf etlerinden en iyi cina tavuk yemi yapmak mümkün olduğu da iıaret edilmiıtir. Budapeşte 14 (a.a.) Hükumet şe • ker ve yağ satışını pazar gününden îtibaren tahdid eylemiş.tir. Her ay adam başın« verilecek şeker miktan hükumet merkezinde ve civarında bir kilo, Viliyet şehirlerinde 500 gram ve diğer mıntakalar' da 300 gramdır. Yağ ise her hafta adam başına 240 gram verilecektir. Yağ tahdidatı yalnız hükumet merkezi ile civarına munhasırdır. İzmirde ağac bayramı YUNUS NADI lzmir 14 (a.a.) Ağac bayramı dün öğleden sonra Kültürparkta yapılmıştir. İtalyan donanması manevra Vali Etem Aykut. Belcdiye reisi dok * lara başlıyor tor Behçet Uz, orman müdürü devair rüRoma 14 (a.a.) İtalyan filosunun esası, mektebliler, matbuat mensublan ve kalabahk bir halk, kutlama bayramına ilkbahar manevralarına 15 aisanda iştirak etmekte idi. lanaeağı söylenmektedir. lzmir 14 (a.a.) Büyük Türk şairi Abdülhak Hâmidin ölümünün yıldonümü münasebetile dün aksam Halkevi salonunda bir ihtifal yapılmıştir. Resmî erkinla münevver zümrenin hepsini bir a. raya toplayan bu tören, Makber mübdiinin vecd ile anılmasma fırsat vermiştir. İhtifali Kültür direktörü Ali Rıza Özkurt açmıştır. Bundan sonra edebiyat mualliınlerinden murteza Gürkaynak, Hâmidin ha • yat ve eserleri hakkında bir musahabe yapmjş, Finten ve Makberdcn bazı par çalar okumustur. Gene edebiyat mual . limlerinden Alâeddin Erdemir, Hâmid hakkında muharrirlerimizin fikirleri mevzuu üzerinde söz söylemiş, bunu Eşber den ve Tarikten okunan parçalar takib etmişlir. İhtifal, Hâmid hakkında düçılnceler mevzuu bir konferansl» «on bul < muştur. ihtifali Zelzele tahribatı (Btuttaratı l tnct sahitede) Kars, 14 (a.a.) Darboğaz ve Sarıkamıştan gelen kar suyunun kanşmasile Kars çayı taşmı§ ve şehirde 400 den fazla ev ve dükkân sular altmda kalmıştır. Bunlardan 12 ev tamamen ve 15 ev de kısrnen yıkjlrruştır. Dükkânlardan 150 si tamamen diğerleri kısmen su altında bulunmaktadır. Insanca zayiat yoktur. On kadar hayvan boğulmuştur. Maddî zararlar teapit edilmektedir. Evvelce ahnan haberler sayesinde evler tahliye edilmiş, sabaha kadar tombazlarla su içinde kalan aileler kurtanlmıştır. Diğer sular Karsın içinde bulunan Kördereyi de tas.rmif, Gölyei'i dolmuf, civardaki ev ve dükkânlardan üçü tamamen ve 12 si kısnıen yıkümış ve 134 parça ev ve dükkân da su altında kalmıştır. lzmir, 14 (a.a.) i Dün gecedenberi yağmur yeniden başlamıştır. Bu sabah başlayan ve arasıra gökgürültülerile müterafik yağmur, bugün şiddetle devam ediyer. Kartta da 400 bina tular altmda kaldt tzmirde ştddetU yağmurlar