6 Nisan 1940 Şehrin içlnden ( Şehir ve Memleket HabeNerl ) Kahraman yaralı! Şehir Meclisinde Şeker tahkikatı Siyasî icmal Ingiliz ve Fransız kabineleri inlandiyanın kendisine müttefikler tarafından yapılacak yardımın gecikmesinden sulh akdine mecbur kalması ve alelumum harbi siyasî ve askerî cihetten idarede şiddet gösterilmemesi, gerek Ingilterede, gerek Fransada kabinelere karşı heyecan ve memnuniyetsizlik doğurmuştu. Fransa parlâmentosunda hoşnudsuzluk Ayandan mühim bir kısmmın ve Meb'usandan ekseriyetin hükumete itimad reyi vermekte istinkâf eylemeleri suretinde tezahür eylediğinden Daladye kabinesi istifa etmişti. Yerine yeni kabineyi kuran Reynaud, harbi bütün şiddetile idare edeceğini programına esas tuttuğunu beyan eylediği halde kendisine itimad reyi verenlerin sayısı müstenkiflerle muhaliflerin mecmuundan ancak iki rey fazla olmuştu. Maahaza yeni kabine mesaisine devam etmiş ve Londrada toplanan müşterek harb şurasında iktısadî harbin son derecede şiddetlendirilmesi kararlaştınlmıştı. Tam bu kararların tatbikı esnasında Reynaud kabinesine karşı yeni cereyanlar belirmiştir. Bu cereyanm başında Daladye'nin mensub bulunduğu Fransanın ikinci büyük partisi Radikal Sosyalistler bulunuyorlar. Memleketin en büyük partisi Sosyalistler yeni hükumete iştirak ettikleri halde bu muhalefet hareketine sollardan iştirak edenler vardır. Bu defaki muhalefet yeni Başvekil Reynaud'nun Londradaki müşterek harb şurasında Fransa namına girişmiş olduğu yeni taahhüdlerin malum olmamasından ileri geldiğini Ingiliz ajansı Röyter kaydetmektedir. Malumdur ki Marin'in riyaset ettiği gunıb ve diğer sağ cenah partileri yeni kabineye, içine aldığı adamlara itimad etmediğinden dahil olmaktan imtina etmişlerdir. Fakat vaziyetin asıl anahtarı Radikal Sosyalistlerin icra komitesi ve daha doğrusu partinin hâlâ zinüfuz lideri Daladye'nin elinde bulunuyor. Şu kadar var ki yeni kabine azaları, Fransa harbin en nazik bir safhası içinde bulunduğunu ve Londrada Ingiliz Abluka Nazırı Gross ile Fransız Abluka Nazırı Monnet, bütün dünya devletlerile sonu gayrimalum müşkülâta yol açacak olan iktısadî harbi şiddetlendirmek için en müessir tedbirleri görüştükleri bir sırada parti ihtiras ve hareketlerine pek ehemmiyet vermeyip vazifelerine devam etmeği tasmim etmiş olduklanndan şimdilik Fransada kabine buhranı pek hâd bir şekil alacak değildir. lngiltereye gelince, Finlandiya sulhundan sonra Çemberlayn kabinesinin vaziyetini paskalya tatilinde düşüneceğini bildirmişti. Kabinenin içine şimdiye kadar kabine haricinde kalan Amele Partisi ve muhalif liberal grupları alınmak suretile tadil edileceği bekleniyordu. Fakat Çemberlayn harbin idaresini basitleştirecek bir şekil bulmuştur. Bu maksadla on bir nazırın mevkii değişmiştir. En mühim tedbir, şimdiye kadar Harbiye, Hava ve Bahriye nezaretlerinin mesaısini ahenkleştirmeğe tnemuı olup cümlesinin fevkinde bulunan Koordinasyon Nezaretinin ilgasile bu vazifenin harb komitesine reis tayin olunan Bahriye Nazı»ı Çörçil'e bırakılmış olmasıdır. Sekiz azalı olan bu komite harbin her sahada idaresine aid plânları teferrüatile kararlaştmp Nazırlar Meclisinin nazarı tasvibine vazedecektir. Ingilterede harbin idaresi için yeni bir usul tatbik edilmek suretile buhrart şimdilik bertaraf edilmiş oluyor. Fakat bu usul matlub neticeleri vermiyecek olursa o zaman kabinenin içine muhalif partilerin de alınması suretile genişletilmesi ve yeni tedbirlerin düşünülmesi icab edecektir. Zabıta, dün de bazı kimmünakasalar Rahatını kaçıranların camını taşladı, iizerle Zabıtai belediye talimat selerin ifadesini aldı, stok saklıyanlar var rine yürüdü, fakat... r namesinin müzakeresi Şeker fiatlarına yapılan zam esnasında Feriköyünde Avukat caddesinde Ku4b saat zarfında beyanname vermeğe I Haydi et şu veya bu sebebden pahahlaştı, yu sokağında evvelki gece bir atyaralama çok hararetli oluyor mecbur bulunan toptancı şeker tacirlerinhâdisesi olmuştur. Yaralanan, cambaŞehir Meclisi dün ikinci reis Necib Serzı Kahramandır. Kahraman; Beyoğlu dengeçtinin başkanlığında toplanmıştır. den beyanname verip de bu beyannameI fakat balığa, tavuğa, hatta vaktile hazırlanmış hastanesine yatırılmış, dün Adliye heki Sular idaresinin 939 yılı bilânçosile Elek ler iizerinden ellerindeki hakikî şeker miktarını bildirmediklerinden şüphe edimi Enver Karan tarafından hastanede trik, Tramvay Tünel idareleri kavurmaya) sucuğa ve pastırmaya ne oldu? muayene olunmuştur. Tahkikatı Müddei müdürlüğünün 6veaylık bilânçosu ve umum lenler hakkındaki tahkikat geniş mikyaskâr ve Et ve "Etliler,, buhranı! Ayvaz, kasab, hakikaten bir hesab! •| Yazan: SALÂHADDİN GÜNGÖR [ Dün sabah, bizim kasaba şöyle bır uğlayım, dedim. Adamcağız, tezgâh başına çömelmiş, ekmeğine Japon havyarı sürmekle meşguldü. Güldüm: Ne o?.. Eti bıraktm da şimdi onun yerine havyar mı kesmeğe başladın?.. Dükkânında asılı boş çengelleri gösterdi: Bu gidişle, havyarı bir yana bırak da, kasablık etmekten ümidi keseceğiz! Duvardaki listeye baktım: «Dağlıç 70, kuzu 75, kıvırcık 80...» Kendi kendime şükrettim: İyi ki, kıvırcıktan daha makbul etimiz yok! Ve sonra ev için alacağım etin yekunundan bir kiloluk miktarını tarhederek kol tarafından iki kilo ayırmasım söyledim. Satırla bıçağı, adeta istemijre istemiye eline aldı: Zati, koca dükkânda bir şu yarım kuzu var, diyordu... Onu da sattık mı tamam... Kepenkleri indirip erkenden gitmelil.. Fiatların artması, satışlara bu defrece tesir etti demek?.. Tesir etmez mi ya... Evvelce elli koyun devreden kasab, şimdi yirmi koyun|a akşamı güç buluyor. Fazla et alamıyor musunuz? Parayı verdikten sonra, istediğin Itadar et al... Fakat kaça alır da kaça satarsın?.. Allah seni inandırsın, şu gördügün kuzuların kilosu, bize altmış sekiz kuruja mal oldu. Nakliyesi, firesi, sakatı, hep bunun içinde... Üzerine yedi kuruş da mı koymıyalım?.. Peki.. Bu pahalılığın sebebi?... Biz de anlamadık sebebini... Mal az geliyor diyen var. Malların yerinde pahalı olduğunu söyleyen var. Celeblerin elbirliği edip fiatlan yükselttiklerini iddia eden var. Vakıâ, her sene bu mevsimde et biraz kıtlaşırdı. Fakat bu seferki kadar fiatlar yükselmemişti. Belediye, elbette bunun önüne geçecektir. Kasabdan çıktıktan sonra, bir ara aklıma esti, Balıkpazarına uğradım. Balıkçıları şöyle bir kolaçan ettim: Kaça gümüş balığı?.. Doksan kuruş... Herif, benini durakladığımı görünce kaşlarını çattı. Eğer, biraz güler yüz göstermiş olsaydı: «lnsaf et yahu! Gümüşün sahicisi de ancak bu kadar eder!» diye takılacaktım. Fakat o zaman da, bana büsbütün betelip: «Sen de git, gümüşü erit! ye!> diyecek olursa, ne cevab bulup verebilecektim. Vaz geçtim. Biraz ileride tablalara sıralanmış Beykozun yan canlı kalkanları: Kaça?.. <Sen onu yiyemezsîn!» manasına gelen bir tavır takınarak, salyasile yarısına kadar ıslattığı sigarasını ağzında çekiştıre çekiştire cevab verdi: Bir kâğıda!.. Bir kâğıda! Beykozun gülleri bunlar... Bir kâğıda!.. Balık sardığı kâğıddan bahseder gibi, «bir kâğıd.. bir kâğıd..» diye öyle küstahça bir haykınşı vardı ki, kavga etmeden bu adamla alış veriş edilemiyeceğine iyiden iyi kanaat getirerek yanından ayrıldım. Ucuz balık... Ucuz balık... Hah, işle çiroza kaçmış uskumru... Yirmi kuruşa veriyorlar ama, mubarekler de kayış gibi.. İki kilo yağ içinde kızartsan, gene de zor yutulurlar. Hepsi et lokması değil mi ya... Bir de çu tavukları dişime vurayım dedim. Üstü başı tüy içinde, bir adam karşıma çıktı. Günde kimbilir kaç zavallının kanına giriyordu. Yağlı tavuklarım var!. diye böbürlendi. Bu mevsimde yağlı tavuk olmaz... diyecek oldum. Güldü: Bizim tavuklar, bir yandan yumurta yumurtlar, bir yandan yağlanırlar... Peki, kaça veriyorsun? Seksenlik soy var, doksanlık soy var! Ayvaz, kasab, hakikaten bir hesabdı. Bunlar, âmiyane tabirıle, hepsi de birbirlerinin ağızlarına tükürmüşlerdi. Kasabı, balıkçısı, tavukçusu, elbirliği etmiş, birkaç gün için olsun, «et» i ve et müştakkatını kedi ciğere bakar gibi, bize uzaktan teyrettireceklerdi! işimin noksan tarafı kalmaması için pastırmaların, sucukların fiatını da öğrenmek istedim. En kötü pastırmanın bile kilosu doksana fırlamış... Sucuk desen, yüzle yüz yirmi arası... Pahalılık dersini, etin tazesinden aldıkları besbelli!.. Satıcıya: Canım, diyorum, bu et kurularına ne oldu böyle?.. Kıs kıs gülüyor: Beğum, sen onu bilmiyon mi? Yaşın yanında guru da yanar, diye bi lâf vardırl Yalan değil... Doğru... Yaşın yanında kuru da yanıyor. Kahve pahalılaşınca nohudu peşinden sürüklemedi mi? Seylândan gelen çayın fiatı Beşiktaş sırtlarından toplanan ıhlamurun fiatına tesir etmedi mi?.. Şekerin on kuruş arttığını, arılar bizden daha evvel haber alıp balın fiatına zam yaptırmadılar mı? Fakat bunların hepsinden mühimmi et!.. Malum ya, bir dirhem et bin ayıb örter derler. Et, yalnız vücudümüzün ayıbını değil, sofralarımızın da ayıbını örtüyordu. Şimdi et böyle yükselince, onun yerine kimi koyabiliriz?.. Içine suyu olsun karışmıyan hangi yemeğin tadı tuzu vardır?.. •rEt» in bugünkü yükselişi, muvakkat olduğuna ve yakında, her taraftan mal gelmeğe başlayınca fiatların kendiliğinden düşeceğine eminiz. Fakat et pahalılığı devam ettiği müddetçe, bari etten yapılmış olan nesnelerin fiatları sabit kalsın diyoruz. Haydi, etin şu veya bu sebebden ve hele mevsim icabı pahalılaştığını kabul edelim. Fakat, şu etin ucuz zamanında alınıp küpe basılan kavurmaya, barsağa doldurulan sucuğa, Kayseri güneşi altında kurutulan pastırmaya ne oluyor?.. Besbelli ki, bütün bu et lokmaları, hatta balık da aralarmda bulunduğu halde, birbirlerinin omuzlarına tutunarak ve birbirlerinden kuvvet alarak yükseliyorlar. Faal Belediyemizin bilhassa bu gayritabiî yükselişler üzerinde durduğuna şüphe etmiyoruz. umumî muavini Feridun Bagana yap maktadır. Hâdisenin failleri oldukları kaydıle, Kahramanın komşusu kunduracı Kemal ve ona bu yaralama işinde yar dım ettiği sanılan koltukçu Yaşar, dün akşam polis refakatinde Adliyeye geti rilmişler, Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesi hâkimi Reşid Nomer tarafından sorguya çekilmişlerdir. Tahkikata göre; at cambazı Kahra man, tabanca kabzası ve bıçakla başından ve yıizunden ağırca yaralanmıştır. Bundan sonra hâdise yerine gelen bekçi Veysel de bıçakla tehdide uğramış, ayni zamanda kendisine hakaret ediimiştir. Kunduracı Kemal; mahkemede, şöyle demiştır: « Gece evimde rakı içiyordum. Yaşar da bizdeydi. Bir aralık arka pencereden taş atıldı, cam kırıldı. Arkasından bir taş daha fırlatıldı, masamın üstüne düştü. Pencereden baktım, komşu at cambazı Kahraman, elinde balta bulunduğu halde duvarl aşmış, bizim bahçeye inmiş. Tendisile kavgaya tutuştuk ve kapıştık. Yaşar bizi ayırdı, Kahramanın elinden baltayı aldı. Bunun üzerine de Kahramanın oğlu, babasına sopa getirdi. Bende silâh yoktu. Eğer Kahraman yaıalanmışsa, duvardan atlarken başmı taşa çarpıp yaralanmıştır. Sebeb, guya Kahraman bizim eğlentimizden rahatsız olmuşmuş!» Koltukçu Yaşar da; aşağı yukarı bu ifadeyi teyid ettikten sonra, hâkim Reşid Nomer; yaralının kat'î raporu henüz verilmediğine göre her ikisinin de tevkifina lüzum görmüş, Kemalle Yaşar haklannda tevkif müzekkereleri kesmiştir. zarar tablosu tetkik edilmek üzere bütçe ve tetkiki hesabat encümenine gönderilmiştir. Beşiktaşta Abbasağa mezarlıgı kar şısındaki metruk Rum mezarlığının satılması hakkındaki teklif kavanin encümenine havale ediimiştir. Maliye Vekâletile Belediye arasında muallâkta kalan bir takım hesabatın tasfiyesi için Büyük Millet Meclisine arzedilmek üzere hazırlanan kanun projesinin evvelemirde Şehir Meclisince tetkikine dair Maliye Vekâletinin iş'an üzerine müstacel kaydile makamdan meclise gelen tezkeer okunmuş ve vâki olan taleb üzerine reis muavini Rifat bu mesele hakkında izahat vermiştir. Buna nazaran, muhtelif tarihlerde çıkarılan kanunlarla Belediyeye verilmiş olan avanslardan Hazinenin Belediyeden 3 milyon 465,212 lira alacağı vardır. Buna mukabil Belediyenin de Hazineden 819,899 lira alacağı vardır. Bunlardan 400,000 litasına Belediye 339 senesindenberi 300 bin lira, yani'paranın sermayesine yakın bir faiz ödemiştir. Şimdi bu borclar yalnız 400.000 lirası müstesna olmak üzere Hazine ile Belediye arasında ibra edilecektir. 1939 senesinde Maliyeden alınmış olan bu 400,000 lirayı ise Belediye her sene muayyen miktarda para vermek ve faizsiz olmak üzere ödeyecektir. Bu suretle Maliye ile Belediye arasındaki alacak verecek muamelesi tamamile tasfiye edilmiş olacaktır. Bu teklif bütçe ve tet kiki hesabat encümenine havale ediimiştir ta devam etmektedir. Dün de zabıta bu işle meşgul olmuş ve yeniden bazı kimselerin ifadeleıine muracaat etmistir. Bazı firmalann ellerindeki stoku sakladıkları hemen hemen sabit olmuş gibidir. Diğer taraftan, Liyon Melba çtkoîata ve şekerleme fabrikasının elinde bulunan şekerin fabrikanın ihtiyacının tabiî bir neticesi telâkki edilerek altıncı ceza mahkemesinde mes'ul müdürlerinin beraet etmesi yalnız şeker ve şekerleme sanayıcileri arasında değil, diğer sanayi grupları arasında da ehemmiyet ve memnuniyetle karşılanmıştır. Çünkü Liyon Melba firmasımn mahkemeye vertlmesile şeker ve şekerleme fabrikalan olduğu kadar sanayicilerin de muhtac oldukları ham maddelerden stok vücude getirmelerine Millî Korunma kanununun ne de rece imkân verdiği noktasında bir tereddüd hasıl olmuştu. Verilen bu kararla vaziyet tavazzuh etmiş addolunmaktadır. Dün, Liyon Melba sahibleri alâkadar makamları ziyaretle tahkikatta gösterilen ve Türk memurlarının şiarı olan dürüstlükten dolayı teşekkür etmişler ve suçlan olmadığından bu neticeden şüpheleri olmadığını söylemişlerdir. ADÜYEDE Vapur kumanyasım ve halatlarını satan kaptan ve tayfalar kaçakçılık hâdisesi meydana çıkarılmış ve mesele Adliyeye intikal etmistir. Suad vapuru »eferden gelince içinde vapurun kumanyası ve yedek halatlar bulunan sandıklar muhafaza teşkilâtınca mühürlenmiş ve bırakılmıştır. Bu mühür kaldırıldığı zaman muhafaza memurlan sandıkların boş olduğunu hayretle görmüşlerdir. Bunun üzerine tahkikata girişilmiş ve işin vapur süvarisile kâtibi ve bazı tayfalar tarafından tertib edildiği, sandıkların alt kısmı açılarak muhteviyatının alındığı kanaati hasıl olmuştur. Suçlarını itiraf eden maznunlar Adliyeye verilmişlerdir. GÜMRÜKLERDE Avrupa treninde yakalanan kaçakçı Almanlar Aldığımız malumata göre, Uzunköprüde, Avrupa treninde iki Alman, para kaçakçılığı cürmile gümrük muhafaza teşkilâtınca yakalanmış, şehrimize sevkolunmuştur. Bu Almanların üzerinde kaçak 450 Türk lirası bulunmuştur. Haklarında takibata başlanmıştır. İNHİSARLARDA Kızılırmak vapurunda batan 22 bin tuz çuvalı çıkarılmak isteniyor Bundan bir müddet evvel Sinob civarında batan Kızılırmak vapurunda bulunan lnhisarlar idaresinin 22 bin çuval tuzu da denize gömülmüştü. lnhisarlar idaresi mahallî teşkilâtı bu çuvalları çıkartmak istemişse de şimdiye kadar hava muhalefeti buna mâni olmuştur. lnhisarlar idaresinin çuvala ihtiyacı olduğundan bunların çıkarılması için bir münakasa açılmasına karar verilmiştir. Bundan sonra zabıtai belediye tali matnamesinin müzakeresine geçilmiştir. Tramvaylarda yolculara aid hükümleri ihtiva eden maddelerin müzakeresinde «tramvay arabaları yürürken binemk ve inmek ve tramvaylar duraklarda dunırken yolcuların tramvay hareket etmeden önünden geçmeleri yasaktır» şeklinde tadil edilmiş olan 72 nci maddede bir kelimeyi Muhtelit encümen mazbata muharriri Abdülkadir «tramvay geçmeden» ifadesi yerine tramvay «hareket etmeden» denilmesi iktıza ettiğini söyledi. Azadan Hamdi, tramvay hareket ettikten sonra önünden geçilemiyeceği tabiî olduğunu hatırlattı. t Tramvaylarm hareketleri esnasında kapılarının kapatılması mecburî olduğu na dair olan madde uzun uzun müzakere edildikten sonra encümenin teklifi veçhile kabul edildi. Bundan sonra talimatnamenin Tünel arabalarıle motörlü nakil vasıtalarına aid kısmı da müzakere edilerek tekrar devam edilmek üzere 99 uncu maddede müza kereye ve içtimaa nihayet verildi. Türk limanlarile Akdeniz yabancı liZabıtai belediye talimatnamerinde manları arasında sefer yapan ve Türk münakaşalar bayrağını taşıyan Suad vapurunda bir «Genclik» gazetesi aleyhinde açılan Afrodit davası «Afrodit» meselesi etrafındaki neşri yattan dolayı açılan matbuat davalann dan birine de, dün saat 14 te tstanbul dördüncü asliye ceza mahkemesinde ba kılmıştır. Haftalık «Genclik» gazetesinin 29 şubat tarihli 39 uncu sayısında çıkan bir karikatürün Istanbul Cumhuriyet Müddeiumumisini istihdaf ettiği ve ha karet mahiyetinde olduğu iddiasile açı lan bu davanın dünkü celsesinde, gazetenin müessis ve neşriyat müdürü İhsan Orhun, ilk celsede sorgu safhasında söyle diklerini yazılı olarak mahkemeye ver miş, muhakemenin devamı, kendisinin her hangi bir mahkumiveti olup olmadığı öerenilmek üzeTe yazılan müzekkerenîn tekidi kararile, 8 nisan pazartesi 1 4 e kalmıştır. Geri Istanbulda Tütünlerimize her . taraftan yeni talebler var Dünyanın ve Amerikanın en büyük sigara fabrikalarının sahibi olan ve memleketimizde de iş yapan maruf tütün taciri Geri ve bu müessesenin Yunanistandaki direktörü Taner, dün sabah şehrimize gelmişlerdir. Gene dün tngiliz tütün tacirlerinden Brim de lstanbula muvasalat etmistir. Bu zevatın gelişleri piyasada alâka ile karşılanmıştır. Bugün için yegâne endişe istenildiği kadar tütün bulunamamasıdır. Tütünlerimize dünyanın her tarafından mühim talebler vardır. Piyasa sağlam ve canlıdır. SALÂHADDİN GÜNGÖR C Yabancı sularda bulunan ve harice se. fer yapacak Türk vapurlarının vaziyetlerini tetkik eden komisyon dün Liman riyasetinde Liman reisi Refik Ayenturun riyaseti altında toplanmış ve uzun bir içtimada yabancı limanlara sefer yapmak istiyen dört vapurun müsaade isteği tetkik olunmuştur. Tetkikler neticesinde müra . caatler şayani kabul görülmemiş, Vekâlete bu şekilde arza karar verilmiştir. 4 vapurun harice sefer yapması muvafık görülmedi Dün italyadan iki vapur muhtelif eşya daha limanımıza gelmiştir. «Capa Mele» vapuru demir eşya, elektrik malzemesi, lâstik eşya, çelik ve demir saç, pamuk mensucat, mantar eşya, toz amyant, kimyevî eşya, boya, teneke levha, mantarlı muşamba, şişe kapsülü getirmiş, «Vesta» vapurile de katranla mukavva, kaplama tahta, manifatura, zimpara bezi, macun, su geçmez kâğıd, müstahzaratı kimyeviye, fotograf filmi ve cam!, kendir iplik, radyo malzemesi, elektrik malzemesi, manyezi, mürekkeb srelmiştir. İKTİSAD İki vapur Italyan malı geldi Itfaiye merkezinde pasif korunma * Sahte Mübadil bonosu tahkikatına aid dosya, dün Müddeiumumilikçe dördüncü sorgu hâkimliğine verilmiştir. Sorgu hâ kimi Sami, evvelki çün sulh ceza kararile tevkif edilen ikisi kadın, beşi erkek yedi maznunla serbest bırakılan dört kişinin sor^ularını yapacak, şahidleri dinliyecek, tahkikata devam ed°cektir. Sahte mulhakemesi Muharrem Fevzi TOGAY KISÂ HABERLER * Yapağı ve Tıftik İhracat Birliği heyeti umumiyesı yeni statüye uymak ve ıdare heyeti seçmek uzere ayın 12 sınde fevka lâde bır toplantı yapacaktır. * Yüksek Denız Ticaret mektebi ders levazımmın takviyesi takarrur etmı^tır. Mektebe 25 metre uzunluğunda motorlu ve yelkenli bir yat almacaktır. * Şırketi Haynye yeni ilkbahar tarife sini hazırlamaktadır. Bu tarife mayıs başından itibaren tatbik olunacaktır. Devlet Denizyolları yakın sahiller ilkbahar tan îesi de 20 nisanda tatbik olunacaktır. * Bir eczayi tıbbiye ve kimyeviye ithalât biniği kurmağa karar veren ecza ithalât tacirleri Sıhhat Vekâletine muracaat etmeğe karar vermişlerdir. * Fındık ihracat tacirleri dün de Teş kilâtlandırma Başkontrolörünun riyasetinde toplanarak Istanbulun Almanyaya ih rac edeceği fındık tevziat listesini hazır lamışlardır. * Belediye müfettiş muavinliği için yapılan müsabakayı Paris Sians Poletik ve Istanbul Ticaret mektebi mezunlarından Alâeddin, Hukuk ve İktısad Pakültesi mezunlarından Muzaffer ve Hukuk Fakültesi mezunlarından Einin kazanmışlardır. * Belediye eskl istimlâk bedellerini 6detetkik ediyor ve sığınağa inerken mek uzere geçen seneki bütçeye münakale da ahşab mahalleleri, Üniversiteyi, has suretile 100,000 lira koymuştu. Dahiliye Vetaneleri gezerek tetkiklerini çarşambaya kâleti bunu tasdik etmediğinden bu seneki kadar tamamlayacaktır. bütçeye 150,000 lira konulmuştur. Tasarruf Amiral bundan sonra Ankaraya ha yapılırsa bu miktar 250,000 liraya iblâğ edilecektir. reket edecektir. SEHtR İSLERİ Esnaf muayene komisyonunda yolsuzluk Belediye esnaf muayene komisyonunda bir sahtekârlık keşfedilmiş, müfettişler tahkikata girişmişlerdir. Bir hademe esnafa aid sıhhat raporlarını tahrif ve doktorların imzasmı taklid ederek sıh hat raporu verilmemesi lâzım gelenlere sağlam Taporu vermiştir. Hademe, bunu muavininin yaptığını söylemiştir. Her ikisi hakkında da tahkikat yapılmaktadır. Galatada Necatibey caddesinde Karamürsel otelinde oturan Mustafa, evvelki geceyarısı aptes bozmak üzere yatağından kalkmıştır. Fakat geceyarısı halâya gitmeğe üşenen Mustafa işini pencereden görmeğe kalkmış, uyku sersemliğile muvazenesini kaybederek 4 metre yükseklikten sokağa düşmüş ve iki bacağından yaralanmıştır. Mustafa, kazayı müteakıb Beyoğlu hastanesine kaldırılmıstır. Pencereden su dökmeğe kalkanın akibeti! HAVA RAPORU Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan alman malumata göre dün hava yurdun Ege ve Akdeniz kıyılarında kapalı ve yağışlı, Trakya ve doğu Anadoluda bulutlu, diğer yerlerde çok bulutlu ve mevziî yağışlı geçmiş, rüzgârlar bütün bölgelerde cenubî istikametten, doğu bölgelerde hafif, diğer bölgelerde orta şiddette esmiştir. Dün Istanbulda hava bulutlu geçmiş, rüzgâr cenubî istikametten saniyede 1 2 metre hızla esmiştir. Saat 1 4 te hava tazyiki 1008,8 milibar, suhunet en yüksek 16,5, en düşük 4,9 santigrad kaydetmiştir. Taksim kazinosu işletilemiyor mu? Belediye, Taksim kazinosunun işletil mesini evvelâ müteahhide ihale etmiş, bilâhare müteahhidin bir şirket kurmasını şart koymuştu. Teşekkül edecek şirkete Belediyenin iştirak etmesi muvafık görülmeyince sermaye 90,000 liradan ibaret kalmaktadır. Bu para ile müessesenin idaresi kabul olamadığından şirketin infisah etmesi icab edecektir. Diğer taraftan kazinonun işletilmesi işini üzerine alan çi ket, müessesenin henüz kendisine teslim edilmemeşinden şikâyet etmiştir. CUMHURİYET Nüsbası 5 kuruştur. Abone şeraitı \1 Türkiye icin Senelik Alb aylık Uç aylık Bir aylık Amiral Muren, İtfaiye MüdürlüğUnde yardım ekipleri tulumbalarını, müzeyi Amiral Muren öğleden sonra raporunu Pasif korunma mütehassısı Amiral Muren dün öğleden evvel Istanbul Itfa hazırlamakla meşgul olmuş, Metro hanile iye müdürlüğüne giderek ekiplerin yap Tünel civarında sığınak ittihaz edilecek tıkları pasif korunma tecrübelerinde ha bazı mahalleri gezmiştir. Mütehassıs bu günden itibaren gaz tanklannı, Üsküdarzır bulunmuştur. Son günlerde ihracatımız mahsus derecede artmaktadır. Bu hafta muhtelif memleketlere tütün, fasulye, tuzlu sardalya, zeytin, susam tohumu, tuzlu balık, kara kuru üzüm, portakal, bal mumu, mazı, cöven; ltalya ve Yunanistana Gazetemize gönderOen evrak ve yazılaf da külliyetli miktarda taze torik ihrac neşredilsin, edflmesîn iade edilmez va zıyaından mes'uliyet kabul olunmaz. ediimiştir. thracatımız artıyor 1400 750 400 150 ıçın Kr. 2700 Kr. » » 1450 » 800 » » Yoktur Dikkat