13 Rîart ÎS4Ö CUMHURİYET H A B E Hâdiseler arasında Scapo Flov'a yapılan D ikinci hava hücumu! m •• Yeni bir safhaya giriyoruz! SİNİRLİ MÜNZEVİ 14 tayyareden mürekkeb bir Alman filosu müteaddid bombalar attı, bazı zırhlılar hasara uğradı, tayyarelerden birî düşürüldü Londra, 17 (a.a.) Bahriye Nezareti resmen bildiriyor : Alman tayyarelerinin gece Scapo Flovv üssüne taarruzlan esnasında bir lngiiiz harb gemisi, isabet eden bir botnba ile, hafîf surette yaralanmıştır. Karaya düşen diğer bir bomba da bir sivilin olümüne ve ikisi kadın olmak üzere yedi kifinin yaralanmasına gebebiyet vermiştir. Bir Alman tayyaresi düşürülmüş ve bazılan da hasara uğratılmıştır. Bu taarruza 14 düşman tayyaresi iştirak etmiştir. de taarruz ve buralan bombardımari edllmiştir. Düşman avcllarının çok çiddetli müdafaasına rağmen Alman harb tayyareierı vazifelerini muvaffakiyetle yapmışlar ve zayiata uğramaksızın dönmüşlerdir. Fransız tebliği Paris, 17 (a.a.) 17 mart tarihli sabah fobliği: Iş'ara değer bir şey yoktur. Alman kıtaatının taarruzlan mütemadiyen artmış olduğundan diinkü gün ve gece mutadın hilâfında bir hareket ve faaliyet görülmiiştür. Bir çok defalar Almanlann keşif müfrezeleri, Fransız ileri hatlarına yaklaşmışlardır. Bataryalar faaliyete geçmiştir. En ziyade faaliyet gösteren mıntakalar, Sarre mıntakasile gaîbde bunlann sahilindeki mıntaka ve Nosges'lerin garb mıntakası olmuştur. Bütün bu mıntakalar* da topçu faaliyeti görülmiiştür. Nosgesların garbında Alman devriye kollarl Fransız mevzileri yakınlarına kadar ilerilemis,lerse de püskürtülmüşlerdir. Almanlann bu ileri hareketleri üzerine FransU bataryalan direkt endaht yapmışlardır. Fransız tayyareleri, Alman arazisi üzerinde keşif uçuşları yapmışlardır. Berlin, 17 (a.a.) A l m a n başkumandanlığının tebliği: Zveibrüchkenin cenubu garbisinde bir düşman keşif bölüğü 15 martta tardedilmiştir. Bir Alman ileri müfrezrıi 16 martta Sarre cephesinde kendisi hiç zayiata uğramaksızın bir Fransıi rasad mahallini tahrib etmiştir. Hava or* dusu Şimal denizinde ve Fransanın şarkında keşif uçuçlan yapmıştır. Alman avcıla* rı Breisach'ın garbında bir Fransız sabit balonunu düşürmüşlerdir. Son günlerdeki keşif uçuşları neticesinde, Alman bombardıman müfreezleri, 16 mart akşamı çimali garbî istikametinde bir ileri uçuşu yaparak Scapaflow'da lngiiiz donanmasının muhtelif parçalanna hücum etmişlerdir. Bu taarruz esnasında iiç safı harb gemisine ve bir kruvazöre bombalar isabet etnıış ve ağır hasara uğratılmıştır. Diğer iki harb gemisinin de keza Tıasara uğramış olması muhtemeldir. Bundan başka Stromness, Earth House ve Kırkvall tayyare meydanlarile bir hava dafi mevziine Kopenhag, 1 7 (a.a.) Bir Alman askerî tayyaresi bugün saat 00,30 da bir Holunda adası üzerine düfmüştür. İki kişilik mürettebatının paraşüt kullanarak hv diU^eri zannolunuyor. Amsterdam, 17 (a.a.) 2 4 0 0 tonluk Saint Amalana Holanda vapuru Şimal denizinde bir mayine çarparak batmıştır. Mürettebat kurtulmuştur. Londra, 17 (a.a.) Periodot ismitıdeki meyin tarama gemisi bir mayine çarparak batmıştır. Geminin mürettebatı kurtulmııstur. Bir Alman tayyaresi Danimarkaya düştü Mayine çarpan Holanda vapuru Mayin tarama gemisi mayine çarptı 4 Alman tayyareıi dtişürüldü Londra 17 (a.a.) Bu sabah Iskoçyanın doğu sahilinde dort düşman bombardıman tayyaresi görülmüş ve lngiiiz avcı tayyareleri derhal muharebeye gi rişmiştir. İki Alman tayyaresi hasara uğramıjtır. Bunlardan birinin üssüne dönemiyeceği zannedilmektedir. Alman tebliği Alman tayyarelerirtîn attığı bombalar Londra 17 (a.a.) Dün Scapa Flovv'a yapılan Alman hava taarruzu esnasında Orcade adalarının en büyük a * dası olan Pomone adasının garb kısml üzerine 50 bÜyük patlayıcı bomba ile 20 kadar el bombası âtılmıştır. Bir mağazadan yangın çıkmışsa da çabuk söndürülmüştür. Diğer bombalar saman ylğınlarını tutuşturmuştur. Bom balardan biri bir ambara isabet etmişse de ehemmiyetli bir haaar yoktur. Yalnız bir tek tayyare BridgeofWaithe köyü yakımna 19, diğer bir tayyare de Queenamcan bölgesine 18 büyük bomba atmışlardır. tngiliz atkerlerinin izni kesildi Londra 17 (a.a.) Harbiye Neza retinden tebliğ edilmlşlir: Fransadaki lngiiiz askerlerinin mezu niyetleri muvakkaten tehir edilmiştir. Normal mezuniyetler imkân haiil olur olmaz tekrar başlayacaktır. D ngilterenin bundan evvelki Harb Na* » n Hore Belisha, Finlandiya sulhundan birkaç gün evvel bir makale nesretti. Finlandiyayı kurtarmak için, Sovyetlere karşı harekcte geçmezlerae, müttefiklerin harb gayelerine varamıyacaklarım yazıyor ve makalesini şöyle bitiriyordu: «Fransa ve tngiltere, sulh z manında ve düşünüp taşınarak hazırladık* lan taktiğin ne oldügıinu hatırlamahdırlar, O zaman Almanyanın maddî kaynaklarını tuketmek için kabİlse onu bir cepheden fazla yerlerde işgal etmek lâzım geldiğini düşünmüslerdi. Abluka, ancak, Almanyeyı bu kaynaklan tazelemekten menettigi zaman tesirli olabilir. Eğer Rusya, Finlandiyadaki emellerinin hepsini veya bir kıemıni gerçekleştirmekte aerbest bıra* kıhrsa Almanyayı daha fazla besleyecek. Büyük teşebbüsler, büyük tehlikeleri göıe almağı emreder. Müttefikler ancak böyle hareket etmekle harbi lafere kadar götürmek imkânından füphe etmemeüdirler.» Bu makalenin Paris • Soir gazetetindeki tercümesini okuduğum zaman Finlandiya sulhu imzalanmıstı. Fransız gazeteleri hâlâ bu sulhun Almanlara ve Sovyetlere temin ettiği nimetleri saymakla bitiremiyor, sansüre rağmen ne hurriyet! • kabinenin değifmesini isteyecek kadar şiddetle hükumete hücum ediyorlar : Populaire, «Fransada neticelerini ölçmek mümkün olmıyan bir siyasî buhran çıktı» ğını» yazıyor; Action Française, hiikume» tin değişmesini ve Marejal Petain'in iabaşına geçmesini istiyor; öteki gazeteler Fransanın ıtıemnuniyetsizliğini ilân etmekte hiç tereddüd göstermiyorlar. ttal* yada, Finlandiya sulhunu Fransa ve İngiltere için yalnu manevî ve siyasî değil, askerî bir hezimet de sayan Mussolini'nin gaıetesi, artık müttefiklerin bu davayi Siegfried önündc halletmeğe mecbur olduklan kanaatinde. Amerikada, Hovard tröstünün çıkardığı bir çok gazetelerde birden makale nesreden William Philips Sirttım, Avrupa harbinin anahtannı ttal' yanın elinde görüyor v« ayni gazstenin müşterek basmakalelcrinde de şu fikir neçrediliyor: Eğer müttefikler Avrupanuı şarkında bir cephe açmağa muvaffak olamazlarsa, denia ablukası, tek başına zaferi temin edemez. Bir yıpranma harbi ceklinde mUcadele yıUwca sürer ve bundan da, evvelâ, istisnasız bütün Avrupa milletleri, sonra bütün dünya zarar gb'rtir. Dünya efkân umumiyesindeki bu köpürÜse, Fransız Başvekilinin, kabinesinde ban tadiller yapmağa lüzum gördüğü haberini de katarcak şu neticeye vannz: Finlandiya sulhu Avrupa harbini yepyeni bir safhaya aokuyor. Muharib, gayrimuharib ve bitaraf bütün milletler, bu safhanın gözönüne koyduğu bütün neticeler üstünde, ince bir hesabın emretti|i yeni istikametlere doğru hemen dümen kırmak zonmdadırlar. Bir çok degişiklikler görmeğe hazırlanalım. Yeni hesabların Avrupa milletlerine hangi yenl istikameOer çîzdirecegîni sezdirebiletek hâdbelerin, arifesinde değil, îçinde ys>»ivoru«. Allaha iftira Allah eskıya yatağı mı?, Allah mu terakkilerinden habersiz kalarak geri, saini katil mi?. Niçin her cani gönül, kendi kat ve biçare bir sürü teşkil edecek, bukanlı maceralarım temize çıkarmak için nun neticesinde dünyanın milyonla işçisi Allah mefhumunda bir suç ortağı ara işsiz ve sayısız işi işçisiz kalacak ve geyor> Çünkü (Voltaire) in dediği mey çen haıbde görülen buhranlar doğacak! danda; insan yalnız muradına ermekle Harb sanayiinden birdenbire sulh hakanmaz. lster ki ayni zamanda hem ken> yatımn faaliyetlerine nizamla geçılem'.jedi, hem başkası nazarında haklı görün ceği için gene milyonla adam meşgalesiz sünl sürün«cek. Châmage felâketleri doğa Ne ayıb şey; Alcak. Issizleri doyurmanya kadar ilermftk için binlerce lemiş bir milletin sizahmet ve bütçe Yazan: yasî pilotlarını dinkülfetlerile iç muvalerken insan, kafa zenesizlikleri birbiitibarile Hotantola rini kovalayacak! rın pek üstünde bir Tahmin edilemez felsefeye raslama bulaşık hastallklar maktadır. Demek ki cihanın en ışıklı mu [ muhtelif memleketlere yayılacağı gibi açhitlerinde dahi kaba kalabalık, çok defa lık neticesi nice ihtilâller çıkacak. Bir tagülünc bir takım taassub yavelerile bes r&fta yığıhp kalan 2ahireler, nakil vasıta'eniyor!. sızlığından çürürken öbür tarafta sayısız Her geri kafada, Allah fikri iptidaî insan gıdasızlıktan tilecek, bunlann evbir insanın namütenahi ile «hasılı darbı* lâdları da zelil ve perişan olacak! na» müsavi bulunur. Âdem oğlunda nelktısadt bünyeleri büyük sarsıntılara kadar (fezahat) ve nekadar (fazilet) uğrayacak memleketler, siyasî hududladüşünülebilirse, Allah fikrine insan ka rın değişmesi sebebile yeni mahrecltr afası ayni vasıfları «izafe» etmiştir. O ka ramağa ve bunun için de birbirile boguşdar ki (mabud), bir sürü benî nev'imi mağa başlayacak. Hasılı insanca bir süzin zihninde melekleıîe beraber oturan, kun ve anlaşma gecikecek, ve sayısız yedünya işlerine mütemadiyen kızıp onlari ni badire ihtimalleri vücud bulacak! düzeltmek istemesine rağmen bir türlü Harb masraflarını karşılamak, yıkılansözünü dinletemiyen birisidir. Fakat bir ları tamir etmek, yeni kuvvetler hazirlagün kafası kızınca ortalığı afetlere bula rr.ak gayeleri içinde bütün dünya moliyan bir aşiret reisi haline girer. Evet ay yeti gene sar'alar geçirecek. Kredi a7a nen böyle. Ve nice milletler hatta bun lacak. Gümrük takyidatı çoğalacak. Palarm en ilerilomişleri bile kendi kanll ra kıymeti iater istemez düşecek. Yeni ve haydudca dilekleri için bu efendiden infilâsyonlaTa yol açılacak. Ticarî rnuvayardım beklerler. Daha tuhafl var. Bir zenede yıkımlar göreceğiz. Leş kargaları çoklan Allahı kendi lehlerine çevirmek halinde bedbaht millet lâşeleri üzerine için akıllarınca dua, kurban ve ibadet üşüşen alçak ruhlu muhtekirler orducu şeklinde bir takım rişvetlerle o kudretı bin taraftan halka saldıracak. Uuıumi kandırmağa çalışmaktadır. Ne acıklı ahlâk daha düşecek. Büsbütün yalancı, manzarat egoiıt ve eçhel nesiller türeyecek. TerbiBir kavim, yanmdaki kavmin toprağı yelerine, sıhhatlerine en çok itina edilmiş na göz dikmiş; yahud kendisinden zen ordularla gene ya ölmüs, ya yaralı ve aagin diğer bir milleti kıskanmış; yahud da kat bulunacak! Anladm mı? Nakil vasıtaları azalacak, eskiyecek ve açgözlülükle bulanan fuurunda her telâmet dünyaya «aldırmaktadır gibî gö adileşecek! Zira her gün yolları fimendirünmüş; pekâlâ! Bunda Allahın na alıp ferler berbad olmaktadır. Zira heı gün vereceği var?. Tekrar soruyoruz: Allah binlerce ton gemi denizlerin altina giteşkıya yatağı mı?, Allah canilerin, millet mektedir. ilâh.. Bilmem devama lüzum var mıdır? boğazlayıcıların cinayet yoldaşı mı? Bu Işte Allahın inayetila yaptığınız ışlerne bayağının aşağısı fikir! Ve nekadar kan pıhtısile dolu (anthropomorphisme) ! den bir kısmının ilk neticeleri? Ac»ba Halbuki şu müstekreh zekâ afyonunu hangi gülünc ve mevhum bir menfaattİT radyolar beşeriyetin kafasına her gün ki size böyle beser harabeleri içinde meyuttuıuyor. Gene son defa bir (mev deniyet mamureleıi kurulabileceği veh ze) dinlerken insanlıgım öğürdü! Za mini veriyor? 1914 harbinden sonra bu allı Almanya; Kant ın, Şopenhaver'in, kadar zifiri karanhk kafalar, cihanın en Niçe'nin ve Göte ile Laybniç'in memle çok aydınlanmıs sanılan muhitlerinde naketi! Senin çalışkan, bilgin ve mamur sıl söz söylüyor? Ve nasıl dinleyici buafanda meğer ne hazin fikir viraneleri luyor? Şurada binde birini aöylediğim çeyler varmış! Ve orada hâlâ ne felsefe yoksulu kukumavlar öterrnis! Işte bu Kakıkati yalnız kendi tahminlerirn değildir. Bunbir keTe daha gördük. Sen cihana bu be ları yıllarca evvel söyleyen gene Alman yinle rni hâkim olmak davasındasın? âlimleridi ve Alman iktısadcılanydıl Bütün bunlardan sonra da Allah adını Senden işittiğimiz bazı sesler, top, bomba ve tayyare patırtısından çok iğrenc tekrar ediyorsunuz. Ve sanıyorsunuz ki oldu. Tibette'in mahud Lâma keçisile, Mabud, kör, haris ve canî insanlann şeeski Mısırdaki Apis öküzüne (mabud) kavet uşağıdır. Yahud içtimaî cinayetlero diyenler, senin bir nice hatibinden çok katil muinliği eder öyle mi? Hâşâ! Biz mazufdular. Bilmem ağzından çıkanı ku bu kadar pespaye bir felsefeyi kafaları lağın işitiyor mu? Sen işitmiyorsan biz rnıza sokamayız! Yalnız kafalanmıza deduyuyoruz. Malik olduğun nice meziyeti ğil, lâik, inkılâbcı ve demokrat Türkiyenasıl unutuverdin? Ve 1914 yılındanberi nin hududu içinde bile göremeyiz! Sizier düşünenler âlemini durmadan iğrendir kendi safsatalarınıza müşteri verecek piyasayı gene kendi vicdanlarınızda ara mekte ne buldun? Hayat »ahası mı?. Allahtan meded umuyor ve iktısaddan yın. Biz inkılâb evlâdıyız. Ve kendi çoilân bahsediyorsun. Sen gene yapacak cuklarımızı bu haydud hurafelerinden lannı tasarlaya dur. Ben de sana istesen kurtarmak için canımızla ve başımızla çade istemesen de karşımıza çıkacak afel lıştık. Sb'ylediğiniz sözlere verilecek isinı lerden küçük bir kısmının listesini oku bir tanedir: Allaha iftira I Halbuki biz yayım. Iptida nüfus ve «demoğrafi» ze büsbütün başka ahlâkta olmak isteyo ruz. Isteyoruz ki bütün yaptıklannızı ininde: gÖTdüğümüz halde • siz bila bir müfteri Yaraianan, 8len, parçalânan, işe yara bühtanı altında kalmavasınız! tşte kaT«ımaz, Bİİesine bakamâz hBİ« gelen ve sr sında bulunduğunuz Türk irfanının felnelerce ömrü siperlerde oreçen insan^r sefesi! dan büyük bij kısmı bildiâinİ de unutaFazıi Ahmed AYKAÇ tak, ve yahud mensub olduğu san'atın IHEM NALINA MIHINA Naçiz bir şeyin büyük kıymeti I Fazıl Ahmed uval diye hiç kıymet ve ehemmiyet vermediğimiz, hatta hor gördüğümüz şeyin iktısad ve millî müdafaa bakımmdan ne büyük bir kıymet Ve ehemmiyeti vardır. Ufrıumî Hatbde, Çanakkaledeki siper muharebelerinde çuval en çok aranılan malzeme olmuştu. O zaman, Almanlar da, garb cephesinde, taarruzdan vazgeçip müda faaya karar verdikleri zaman, bazı mıntakalaida çuval sıkıntısı çekmişler ve Belçikada «tekâlifi harbiye» usulile el koydukları ipekli kumaşları kum toıbası olarak kullanmışlardı. Sulh zamanmda, bir çok maddelrrin naklinde pek büyük hizmeti görülen çuvalın iktısadî hayattaki büyük kıymet ve ehemmiyeti harb zamanında, bir kaç misli artar, hayati bir şekil alır. Çünkü çuval, askerî nakliyatta taşıma vasıtası ve siperlerde kum torbası olarak kullanıldığı gibi, bir çok san'at eserlerinin, tarihî abidelerin en büyük muhafızıdır da. Fransa, lnglltere ve Almanyada, çuval bu bakımdan büyük rol oynuyor. Çünkü kum torbası halinde, bombardımanlara karşı bütün kıymetli eserlerî kucaklayıp muhafaza ediyor. Meselâ Fransada, Chartres kilisesinin muhafazası için 135,000 çuval kullanılmıştır. Pariste, iki buçuk miîyon çuval tedarik edilerek abİdeler bunlarla muhafaza altina alınmış, bir ço|u, yağmurdan kardan bozulup delinmiş, kumlarl akmıştır. Her çuval 2 5 3 0 kilo kumile beraber 6 franka mal o'.uyormus. Şimdiye kadar Franaa nm san'at eserlerini, tarihî abide'erini muhafaza için 3 5 4 0 milyon frank «arı fedilmiş; buna rağmen, hatta Parİate bile, kum torbalannın himayesine iltica edememiş heykeller yok değildir. Fransadaki vaziyet, aynen Ingiltere ve Almanyada da mevcuddur. Biz, ne yazık ki çuval bakımtndan fakiriz. Avrupa harbi başladıktan bir müddet sonra çuval buhranı çekmeğe başladık. Geçenlerde, bilmem hangi yangmda, yüzlerce yeni çuval yandığını gazetelerde okuduğum zaman, pek çok acı maktan kendimi alamamıştım. Pek iyl bilmiyorum amma, galiba memlekette bir iki çuval fabnkası varsa da, çuvalın jüt denilen ham maddesi bizde yetişmiyor. Sanayi programlanmız yapılırken ipek çorab veya sun'î ipek, hatta Merinos yünü ve ipekli gibi lüks «anayi yerin* jüt yetiştirmeği ve çuval yapmağı düşünmüş olaa imişiz, çok daha faydalı bir i* görecekmişiz. Jüt, cenub vilâyetlerimizde yetiştirilebileceğine göre, vakit kaybetmeden bu işe başlamak. iktısad ve millî müdafaa bakımından, çok faydalı olacaktır. Fransada kabine Trakyaya kar ve tadilâtı olacak mı? yağmıır yağıyor Yapılacak tadilât hakkında gazetelerin mütaleaları Paris 17 (a.a.) Fransız matbuatı bilhassa kabine tadilâtile mesgul olmakta ve bu tadilâtm gayet mahrem olarak yapılmakta bulunduğu husuaunda ittifak etmektedir. Matin gazetesi diyor ki: «Âyan Meclisinin Daladier'ye verdiği itimad reyi lon günlerde parlamento mehafilinde birçok tefsirlere meydan verdi. Bu gün gayet açık olarak bu reyin manası tebarüz ediyor: Âyan Meclisi Daladier'nin efkârı umumiyenin arzusu veçhile ^ktidar mevkiini muhafaza etmesini isteyor.» Populaire'de Leon Blum, şöyle yazıyor: «Kabine meselelerinîn o kadar ehemmiyeti yoktur. Asıl mesele Fransıî hükumetinin harbin aonuna kadar devam etmesidir ve harb zamanında bir hükumetin devamı için en emin garanti muvaffakiyettir. Âyan Meclisinin son iki toplantısında taleb ettiği enerjik bir harb yapılması yolunda herkes Daladier'nin ismi etrafında ittifak göstermektedir.» Jour echo de Paris'de de General Grecard diyor ki: «Harbin esas şartlarından biri «cesaret ve göze almak» tır. Bu esas sart ataleti mucib olabilecek fazla duygulu olmak bahanesile reddedilemez.» Petit Journal gazetesi de şu sâtirıarla Fransız efkârı umumiyesinin müttefik hissiyatma tercüman olmaktadır: «•Fransa, harbi yapacak, harbi kazanaCak bir harb hükumeti isteyoT.» PEYAM1 SAFA Feci bir kaza Yugoslavyada bir tren nehre uçtu Belgrad 17 (a.a.) Zaluka istasyonu civarında bu tabah erkendan feci bir kaza olmuştur. Bir trenin lokomotifi hat üzerine kayan toprak yığınına çarpmış. Kupa nehrin* üç vagonla birlikte gömUlmüstür. Şimdiye kadar 30 yaralı ve 6 ölü çıkarılmıştır. 80 yolcunun kurtarılamadığı zannediliyor. Londra 17 (a.a.) 4512 tonluk Slavia Yugoslav vapuru Bristol kanalında bu gün batmıştır. Mürettebattan biri haric olmak üzere diğerleri kurtanlmıs tır. Bir ayhk ithalât ve ihracatuM» Kânunusanide 5 küsur milyon liralık ihracata mukabil 10 küsur milyon liralık mal aldık Ankara 17 (a.a.) Haricî ticaretit miz hakkında verilen reami rakamlara göre, 1940 yılının ilk ayı içinde memleketimîzden 5,010,560 lira degerinde 22 miU •yon 770,593 kilo eşya çlkarılmış ve bu. na mukabil 10,807,652 lira degerinde 72, milyon 815,909 kilo eşya ithal olunmu|> tur. 1939 yılının ayni ayında yapılan ihra* cat 9,095,696 lira ve ithalâtımız Ise 11,725,030 lira idi, Gene verilen rakamlara göre, 1940 u kincikânun ayjndaki baçlıca ithalât ve ihracatımız muhtelif memleketler arasında «u suretle inkısam eylemektedir: 180,158 lira degerinde 399,190 kiloi ihracatta bulunulmuş ve buna mukabil bu memleketten 2,011,280 lira degerinde 3,234,671 kilo esva ithal olunmuştur. yapılan 2,894,752 lira degerinde 14 milyon 821,097 ihracata mukabil bu memleketten 741,433 lira degerinde 1,622,423 kilo eşya ithal edilmiştir. 2,172,710 lira degerinde 14,489,369 kilo ihracat yapılmasına mukabil bu memleketten 396,719 lira degerinde 687,878 kilo eşya ithal edümiştir. 1,521,794 lira degerinde 12,319,604 kilo eşya ihrac edilmiş ve buna mukabil Fransadan memleketimize 396.719 lira degerinde 687 bin 878 kilo eşya ithal olunmuştur. ; , '. 1 1,539,618 ğ rinde 14 milyon 792,942 kilo eşya ihracatı yapılmış ve bu memleketten 706,095 lira degerinde 8.264,686 kilo eşya ithal edilmiştir. Ergene nehrinin feyezanı yüzünden etrafı sular istilâ etti Edime 17 (Husu«î) Dün sabah başlayan kar, Trakyayı baştanbaşa be yaza boyamıştır. Kann kahnlığı on beş santimi geçmiştir ve durmadan yağmaktadır. Bu arada nehirler de kabarmağa başlarnıştır; fakat zararlı bir vaziyet yoktur. Yalnız Ergene nehri feyzan halinde bulunuyor ve yatağı aşan sular etrafa yayılmaktadır. Bu nehrin taşkın vaziyeti aylardanberi devam etmekteydi. Hava nln birdenbire lodosa çevirmesinden korkulmaktadır. Bu takdirde bütün ne • hirlerin taşması, önüne geçilemiyecek bir hâdise olacaktır. Bir Yugotlav vapuru battı Madridin nüfusu Rumanyadaki ekalliyetlerin vaziyeti Moda koyundaki heyelân Kadıköyde, Moda burnunda çocuk bahçesi civarındaki bir kıaım arazı, bir müddet evvel denize doğru kaymaya başlamış, bu hâdise, etrafta bulunan ev sahıbleri arasında korku uyandırdığın • dân Belediye Heyeti fenniye müdüriuğü tarafından tetk'kat yapılmıştı. Bu arazide jeolojik incelemelerde bulunulması muvafık gürüldüğünden keyfiyet Universi te Jeoloji Enstitüsüne bildirilmijti. Her nekadar heyelânın, moloz ve taş yığınının tazyik neticesinde kaymasından ileri geldiği, hâdisenin mevziî bir şekilde bulunduğu ve bir tehlike olmadığı anlaşılmışsa da, evvelki gece devamh bir su lette yağan şiddetli y ağmurların ^esirile heyelân yerindeki çatlakhklar büsbütün büyümüş, kayan toprağın oldukça bü yük bir kısmı yeTİnden koparak müthiş bir gürültü ile denize yuvarlanmışür. Ayni sahada bulunan bir ağac da dev rilmiştir. Tehlike mıntakasınm beş, altı metre gerisindeki ev sahibleri büyük bir telâşla Kadıköy kayrnakamlığma müracaat et mişler, kaymakamlık, işin fennî cihetini tetkik için bir mühendıs göndermiştir. Heyelâna maruz kalan çatlaklığın uzunluğu 25 metre kadardır. Beledıyenin şimdiye kadar vardığı neticeye göre, civardaki evler için bir tehlike mevcud olmamakla beraber, her ihtimale karşı sed duvarı inyısı lâzım gelmektedir. Buna mukabil, ev sahibleri tehlikeli bir vaziyet oldugunü ve bunun bir an evvel önüne geçilmesini istemektedirler. Son hâdise üzerine bu evlerde oturanlar büyük bir korku içinde bulunduklarmdan evleri tahliyeye hazırlanmaktadırlar. Hâdise mahallinde bu gün Belediye Heyeti Fenniye müdürlüğü tarafından eaaslı bir tetkikat yapıla<aktır« Zelzele mıntakasındaki halka çifthayvanı veriliyor Madrid, 17 (a.a.) Yapılan nüfus Bükreş 17 (a.a.) Rador ajansı biltahıiri neticesinde Madrid halkının 1 mil diriyor: Mecliate ve Senatoda Kralın mesajına yon 152 bin 34 kiji olduğu anlaşılmıştır. lhtilâlden evvel Madridin nüfusu 1 mil verilecek cevab hakkında müzaktreler Erbaa 17 (a.a.) Reşadiye, Niksar, yon 20 bin 685 kişi ve dahilî harbin «o jereyan ederken ırk ekalliyetlerinîn bütün Erbaa felâketzedelerine dağıtılmak üzere nundan biraz evvel da 771 bin 982 kişi salâhiyetli mümessilleri söz alarak Krala Lâdik istasyonundan sevkedilmekte olan idi ve yurda karşı sadakatlerini bildirmişleröküzlerden Erbaaya gelenler kaymakaŞimalde soğuklar mın riyasetindeki heyet tarafından zürStokholm, 17 (a.a.) Birkaç günden raa dağıtılmaktadır. Dün de 100 öküzün beri termometre sıfınn altında 1 2 derecetevziatı yapılmıştır. ye rfllşmüştür. Bazı mahallerde termometBir yolcu tayyaresi de re sıfınn altında 27 dereceye kadar düşmüştür. parcalandı Almanya ya lzmir 17 (a.a.) " Izmir halkının teberrularile evvelce alınmış olan 22 tayİki Portekiz vapurunun yareye ilâveten son alman 5 tayyareye ad konma merasimi nisan içinde yapılacakâkıbetinden haber yok tır. Bu tayyareler, lkiçeşmelik, Güzelyalı, Lizbon 17 (a.a.) Bahriye Nezareti Alsancak, Örnekköy, Çiğli adlarını ta|ibildiriyor: Rumanya Yugoslavya yacaklardır. 14 martta Portekiz Afrikasından gelen Ticaret Odası açıldı îzmir Fuarı için DemiryollaBelgrad 17 (a.a.) Rumanya Yu Caasequel ismindeki Portekiz vapuru Lizbon limanına girmck üzereyken bit rmda tenzilât goslavya ticaret odası bu sabah Rumanya Ticaret Nazırı Cristu ve Yugoslav Nazırı Fransız harb gemisi tarafından durdurulIzmir 17 (a.a.) Onuncu enternasmuştur. İki gemi siste gözden kaybol yonal Izmir fuarı münasebetile Devlet Ivan Andre'nin huzurlarile açılmıştır. Merasimde hazır bulunan Hariciye Na muştur. Cuma günü öğleden sonra K.a Demiryolları idaresi 45 günlük halk ticazın Markoviç irad ettiği nutukta odanın zablanka'daki Portekiz konsolosu Cas ret biletleri üzerinden yüzde 50 tenzilât iki memleket araslrıdaki ticaret bağlarml sequel'den akşam limana gireceğine yapmağa karar vermiş ve karannı fuar takviyeye ve Balkanlar arası teşriki ras dair bîr haber almıştır. O zamandanberi komitesi reisliSine bildirmiştir. saisini teşvike hadim olacağını kaydeyle vâpurdan bir haber alınamamıştır. Por tekiz hükumeti vapurun süvarisinden bu ( KÜÇÜK HABERLER"^) miştir. mesele hakkında malumat beklemekte Bir İtalyan tayyaresi * BuenosAyres 17 Arjantinle Japondir. Bir kaç gün evvel Lizbon'dan Af parcalandı rikaya hareket eden ve Dakar limanına ya arasında bir tic&ret itilâfl imza edil Roma, 17 (a.a.) Bir bombardıman '<irmek mecburiyetinde kalan Colonial miştir. * Bükreş 17 Demir Muhafız teşkilâtı tayyareai düsmüş ve içindeki tayyared minrleki Portekiz vapurunun akıbetin* azasmdan 14 kisi temerküz kampından lerden ikisi ölmüştür. ' den de bir haber alınamamıştır. çıkmıstır. Roma 17 (a.a.) Milâno Tripoli aeferini yapan bir İtalyan tayyaresi Stronboli adası üzerine düşmüştür. 10 yolcu Ve 4 klşilik mürettebat Ölmüşlerdir. îzmirlilerin aldıkları tayyareler dir. Alman ekalîiyeti namına söz alan senatör Hans Otto Roth, mezkur ekalliye;in memleketin müdafaasına hadim olmak için her türlü fedakârlığa amade oldueunu söylemiştir. Senatör Kovacz, Macar ekalliyetin mil., içtimaî ve beynelmilel programların tahakkuku için samimî bir Burette teşriki mesaive âmade bulunduğunu söylemistir. Meb'us Tzonof, Bulgar ekallivetin unramî hissiyata istirak ettifini bîldİTmiş ve alisane teşriki mesai vadinde buîunmuşır. Leh ekalliveti ndrnıni söz a'in meb'u? Czerkawski Kral KaTol'a merbııtiyet ve minnettarlık hislerini ifade edeek demişir ki: «• Rumpn ordusunun takviyesi için hic bir fedakârlık fazla de5ildir.» ; 1 Bütün ekallivet m'İTiess l "Tİnin frtüV<>rrer beyanatlan kertdilerini Rumen milleine befrlayan sarsılmaz tesBntid hissiyatını b!r kere daKa ispat etmi«tir. tngiltere'ye Fransa' ya Birlesik Amerika'ya Kopenhag 1 7 (a.a.) Berlingske Tidende ?azete*inin Berlin muhabiri yalyor ki, Italyaya Alman kömürlerinin renle ievki yüzîlnden yolcu nakliyatı asgarî hadde indirilmiştir. Trenle seyahat edecekler, bu seyahatin 2arurî olduŞurtu mi'Seyyen vesika almak mecburiyetindelirler. kömür nakliyatı başlayınca Izmir 17 (a.a.) Amatör ressamlar sergisi Halkevi salonunda açılmıştır. Teahir edilen tablolar arasında ilerisi içih kıymetli ümidler veren bir çok eserler vardır. îzmir Halkevinde açılan resim sergisi