3 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

3 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

3 Ikinrikânun 1940 CUMHURİYET Hâdiseter arasında Fedakârlık manzarası Büyük davalar Rusların yeni taarruzu Fin kıt'ası, Kızılordunun yaptığı taarruzu Düskürttü Londra 2 (Hususî) Rus kuvvetleri Mannerheim cephesine bugün tekrar mukabil taarruza başlamışlardır. Iki yüz bin kişinin iştirak ettiği taarruzlar Finlileı tarafından püskürtülmüştür. Finliler aynca şimal cephesinde de mühim muvaffakiyetler elde etmişlerdir. Şimal cephesinde soğuklar 40 dereceye düştüğü için burada şiddetli muharebeler tatil edildi Fin tebliği Helsinki 1 (a.a.) Finlandiya yük sek kumanda heyetinin dün ekşamki tebliği: Kareli berzahında düşman Hatjalatenjaervi ile Mulsajaervi arasında şiddetli bir topçu ateşi açmıştır. Taipal nehri üzerinde ve Suvanto gölü civarında Hapri nen ve Kelja etrafına şiddetli bir mania ateşi açılmıştır. Saat 14 td düşmanın taarruzları tardedilmiştir. Şark hududunda Ladoga gölünün şimali şarkisinde büyük bir keşif kolu faaliyeti kaydedilmiştir. Aittojoki ve Ilomantsi civarında düş manm topçu himayesinde yaptığı taarruzlar geri püskürtülmüştür. Suomussalmi'nin şimalinde Fin kıt'aları düşmanı takib etmeğe ve çok mik tarda harb ganaimi elde etmeğe devam etmektedirler. Petsamo mmtakasında Sovyet tayya releri Norveç hududunu geçerek Passvik mıntakasının buzlan üzerine iki bomba atmışlardır. Salla mmtakasında on iki kamyondan mürekkeb bir düşman kafilesi bozguna uğramıştır. ski bir teşbih cemiyeti uzviyete benzetir. Bizden evvelkiler buna «uzviyeti içtimaiye» derlerdi. Her teşbih gibi bunun da yanhş ve doğru tarafı vardır. Yanhş, çünkü bir uzviyetle bir cemiyetin reaksiyonlan başka başkadır: Bir adamın bacağına kama saplanırsa bütün vücudü sarsılır, bir uzvun sancısını ötekiler «vasıtasız» duyar; fakat ayrı ayn yerlerde uyuyan iki adamdan (yahud iki bin adamdan) birine hançer saplanırsa, öteki veya ötekiler uykulanndan bile uyanmazlar. Uzviyet reaksiyonunda bir uzvun sancısı ötekileri sarshğı halde, cemiyet reaksiyonunda bir ferdin uzvî ıstırabı ötekilere geçmez. Bu teşbihin doğru tarafı da şudur: Bir ferdin ıstırabı, şuur delâlebulunan Rus kuvvetlerinin başkumandan tile başka bir ferde geçebilir. Bu, «vasıtalığını ifa etmekte olduğunu meydana çı b» bir intikaldir ve şuurun delâletine muhtacdır. kannıştır. Sonbaharın başlangıcındanberi GeneBir milletin cemiyet şuuru matem günral Sterne, Blücher'in emrinde bulunan lerinde imtihan geçirir. Bu şuur nekadar Uzakşark kuvvetlerinin birinci ordusuna kuvvetliyse, bir vatandaşın acısı onu hiç kumanda etmekte idi. Moskovanın diplo tammayan bir başkasına o kadar şiddetle matik mahfillerinde söylendiğine göre aksedecektir. Bir vatandaşı ötekine bağlaGeneral Sterne, Fin cephelerinde Sovyet yan şuur halkalarımn sağlamhğını yoklalerin uğradığı vahim muvaffakiyetsizlik mak için matem günlerinde uyanan fedaler dolayısile ağır surette tecziye edile kârlık hissinin derinliğine bakmalı. Eğer cektir. bu his kavşamışsa, ferdleri arasındaki Oslo 2 (a.a.) Norveç makamlan, Sovyet tayyarelerinin Norveç hududunu geçtiklerine dair malumatları olmadığını beyan etmekte fakat Fin tebliğinde zikredilen Pasvik nehri üzerindeki noktalar pek ıssız olduğu için bu hususta tahkikat yapılacağını ilâve eylemektedirler. Norveç tahkikata başladı Norveç Veliahdinin nutku Oslo 2 (a.a.) Ecnebi memleketlerde yaşıyan Norveçlilere hîtaben radyoda bir nutuk söyliyen Veliahd Prens Olaf, Norveçin şimdi pek ciddî bir vaziyette bulunduğunu söylemiş ve denizaltı harbi neticesinde ölen Isveçlilere telmih ederek Norveç gemicileri tarafından gösterilen cesaretin icab ederse bütün milleti hürriyetinin ve istiklâlinin müdafaası için herşeyi feda etmeğe hazırlıyacağını ilâve etmiştir. PEYAMI SAFA Veliahd netice olarak şöyle demiştir: « Küreiarzın nüfusu, dünya zenginlikleri makul bir şekilde taksim edüdiği takdirde herkes için yer bulunmryacak Rus tebliği derecede çok değildir. Fakat bunun için Moskova 2 (a.a.) Leningrad aske dostluk ve hüsnüniyet gösterilmesi ve milletlerin birbirlerini anlamalan lâzım rî mıntakası erkânıharbiyesinin tebliği: 1 sonkânunda mühim bir hâdise kay dır.» dedilmemiştir. Sıftrın alttnda 40 dereee soğuk Sovyet hava kuvvetleri bazı mıntaka Helsinki 2 (a.a.) «Havas» Uzak ları muvaffakiyetle bombardıman etmiş şimalde soğuk çok şiddetlidir. Termo tir. Bir hava muharebesi esnasında iki metre sıfırın altında 40 a düşmüştür ve dÜTnan tayyaresi düşürülmüştür. muharebe yalnız devriye musademeleri General Stern cezalandırılacak ne münhasır kalmaktadır. Moskova 2 (a.a.) «Havas» GenePetsamo'da cephe hattı Sala'dakinden Ankara 2 (a.a.) C. H. Partisi Büral Sterne'nin Moskovaya davet edilmesi daha vazıhtır ve Norveç hududuna kadar yük Millet Meclisi grupu bugün 2.1.940 bu Generalin Fin cephelerinde faaliyette uzamaktadır. saat 1 5 te reis vekili Hasan Sakanın riyaııımnnıııınılımt!l!nillllllliniltnilllllll!IIIIIIIUIIUIIl!iuuııııiMuıi setinde toplandı. llk defa söz alan Başvekil Dr. Refik Saydam memleketin vâsi bir sahasının uğramış olduğu zelezele felâketi karşısında bugüne kadar alınmış olan tedbirleri ve felâketzedelere yapılagelen imdad ve yardım muamelelerini izah etti. Bu mevzua dair sorulan suallere icab eden cevablan verdikten sonra Hariciye Vekilimizin umumî heyete beyanatta buLondra 2 (a.a.) Yorkshire Evening lunacağmı ifade etti. Roma 2 (a.a.) «Havas» Relazioni Internationale mecmuası siyasî vaziyet hak !\ews gazetesinin diplomatik muharriri Kürsüye gelen Hariciye Vekili Şükrii kında neşrettiği bir makalede diyor ki: .razıyor: Saracoğlu son iki hafta zarfında cereyan «Hitler, Almanyanm Sovyetler Birliğin eden siyasî hâdiseler ve müzakerelere da«Kızılordu Karpantalara dayandı, Fakat, Italya Kızılordunun cenuba doğru den bekleyebileceği yardım hakkındaki ir izahat verdi. ilerlemesine müsaade etmiyecektir. öte ıayal inkisannı ltalyaya bildirmiş ve bir Bu izahat reye konularak müttefikan denberi bolşevik aleyhtan siyasete sadık Rus muvaffakiyetsizliğinin tevlid edeceği umumî heyette kabui olundu. bulunan Italya, bolşevik tehlikesi her ne ciddî neticelerden korkarak müttefiklerle Bundan sonra bugünkü nıznamenin rede kendini gösterdiyse, orava müdaha banş müzakeresine girişilmesini Mussoli birinci maddesini teşkil eden ve geçen ni'den rica etmiştir.t. lede asla tereddüd etmemiştir. haftaki umumî heyet içtimamda Parti idaMezkur gazeteye göre, Mussolini müt re heyetince teşkili kararlaşan kornisyon Rusya, Finlandiyada uzun bir harbe girişmiş bulunuyor. Fakat, cenubu şarkî efiklerin Polonya ile ÇekoSlovakyanm tarafından csaslannın tetkik olunması kaAvrupasında bolşevik propagandasının ahliyesini istemeleri muhtemel olduğu i bul edilmiş olan millî iktısadı koruma kaısrar göstermesi Moskova plânının Tuna çin bu teklifi reddeylemiştir. nunu projesi üzerinde müzakere açıldı. havzasım ve Balkanlan istihdaf eylernekKomisyonca hazırlanmış olan lâyiha Batan gemiler te olduğunu ihsas ediyor. italya, bu vaziprojesi üzerinde bir çok hatibler söz alaLondra 2 (a.a.) 6000 ton hacmin rak mütalealar beyan ettiler. yete alâkasız kalamaz. Italya, lspanya ve Balkan yarımadalan mukadderat birliği deki ve Boxill adındaki tngiliz vapuru Saat 19,30 a kadar devam eden bu le birbirine bağlıdır. Eğer bu yarımada batmıştır. Otuz iki kişiden ibaret olan mü müzakerelerden sonra mevzuun müsta lardan birinde bolşeviklik yerleşecek o rettebatından kaptan da dahil olduğu celiyetine binaen müzakerenin biran evlursa Akdeniz tehlikeye girecektir. Bunun halde on üç kişi zayi olmuş nazarile ba vel intacını temin için ayın dördüncü periçindir ki, ltalyan Büyük Faşist meclisi, kılmaktadır. Sağ kalanlar, Fletwood'e şembe günü umumî heyetin tekrar içtimaTuna havzasında ve Balkanlarda vuku jelmişlerdir. Barbara Robertson adında na dair olan teklif reye konularak kabul bulacak her hâdisenin Italyayı alâkadar ki İngiliz mayin tarama gemisile Lune edi'di ve celseye nihayet verildi. ettiğini, 1939 kânunuevvelinde ilân ey adındaki Norveç gemisi Şimal denizinde ledi. Çünkü Arnavudluğun ilhakile Ital batmıştır. lnsanca telefat olup olmadığı Komisyonun hazırladığı proje yanın kara ve deniz hududlan genişle mp'um değildir. Ankaradan bir refikimize verilen mamiştir.» Pervanesi kopan Alman gemisi umata göre Parti grupu komisyonu rapo sosyal şuur halkaları kopuk, dağılmağa mahkum bir cemiyet zinciri önündeyiz. Son felâket bunun tam aksini gösterdi. Zelzelenin yıktığı vatan parçasının imdadına koşmak tçın, en zengınınden en fakirine ve en vurdumduymazından en coşkununa kadar her vatandaş, galeyan zirvesini bulan bir fedakârlık heyecanile yerinden fırlayor. Zelzele bir yandan toprağı sarstı, ocaklan söndürdü ve canlara kıydı ama, bir yandan da nıhlan sarstı, millî şuuru alevlendirdi ve hepimizi birbirimize bağlayan sosyal zincirin sapasağlam olduğunu gösterdi. Artık, merhametimizin mevzuu, felâkete uğrayan vatandaşlann ferdî acılandır: bugünkü ulvî fedakârlık manzprasile Türk cemiveti, merhamet değil. büyük milletlere lâyık, tam bir hayranlık mevzuu olmushır. Millî iktısadı koruma kanunu Fırka Grupu diinkü celsesinde lâyihanın esaslarını konuştu Italya ve Hitler ve sulh Roma hükumeti, bolşevizmin Balkanîara inmesine mani olacak Führer, tavassut için Mussolini'ye müracaat etmiş Son günlerde gazetelerde intişar eden Yazan: Andre Duboscç J bir telgrafa nazaran Amerika Bahriye f Nezareti, Amerikanın Büyük Okyanusta Bu zat, Japonya ile Çinin iktısadî istiHawaî adalar grupile Samaa grupu arasın da kâin Palmyra adaları grupu üzerindeki lâsı tehlikesini hatırlatmış ve yeni ve her hukunu gösteren muazzam bir dosva vü türlü idarî an'anelerden mahrum bir cude getirmiştir. Ayni telgrafa göre Ame memleketin halihazırdaki refahı temdid rikan Amirallık dairesi, bu adalarda de edecek teşriî bir kadroyu hiç yoktan meyniz ve hava üsleri vücude getirmek için dana getirmek hususunda uğrayacağl 15 milyon dolar sarfını düşünmektedir. müşkülâta işaret etmiştir. Hatib, işleri olduğu gibi gÖstermek Pek dağınık olan ve Polenezyanın merve millete mukaderatını tayin hususunda kezi Sporadları denilen bu takım ada lar, şarkan Panama berzahile, garben yeni bir fırsat vermek lâzım olduğunu Marshall adalarile ayni arz derecesinde söylemiştir. Jose Romero, nutkunu bitirdikten sonuzanmakta, yani Japonların mandası altındaki adaların yolu üzerinde bulun ra meclis, esasen beklenildiği gibi, onun maktadır. Nasıl ki Hawaî takım adalan aleyhine kıyam ve 7 muhalif ve 2 rnüstenkif reye karşı statükoyu ve 4 ttmmuz da Japonyanın yolu üzerindedir. 1946 da istiklâl ilânı esasını ipka etmişAmerikalıların bu adalarda vücude ge tir. tirmek istedikleri üsler, onların Büyuk Filipin milletinin başka türlü biı karar Okyanustaki mevzilerini cenuba doğru vereceğini kat'î olarak söylemeğe imkân hattı üstüvaya kadar temdid edecektir. yoktur. Fakat istiklâlin zararlı tarafları Bu projenin neşri ve yahud böyle bir kendilerine açıkça gösterildiği takdirde proje mevcud olduğunun farzedilmesi, millet mümessillerinin kendiliklennden bizi pek tabiî olarak Filipin adalarını ta fikirlerini değiştirmeleri muhtemeldir. h a t t u r e t m e ğ e y e M a n i l l e i n s i y a s i m e h a . ğ Journal de Shanghai'ın Manille muhailinde hüküm sürmeğe başlamış görünen biri, şöyle yazıyor: «En büyük şekil, bir eni ruhî haleti nazarı dikkatten geçirme çoklarının mmldanma suretinde yavaş e sevketmektedir. Evvelâ bir kaç kelime sesle söylediklerini açıkça söylemekti. Bu ;le hatırlatalım ki mesahası 296,000 ki ilk manianın aşılmış olması, hiç de ehemometro murabbaı olan Filipin adalarında miyetsiz birşey değildir.» 1 4 milyon yaşamaktadır. Bu nüfus, başlıAyni muhabir, Avrupada muhasamaca on bir büyük ada ile adacıklarda sa tın başladığı tarihtenberi adalann üzerinLİndir. Maamafih adacıkların ekserisi de dolaşmakta olan Amerika tayyarele:ayrimeskundur. Bu nüfusun takriben rinin mevcudiyeti, Singapour'un havaî üzde 90 ını Malezyalılar teşkil etmekte müdafaasının takviyesi ve Kaliforniyanın dir. Filipin adalarında oldukça mühim hafif filosunun bir kısmının Havvaî adamiktarda Japon ve Çin kolonileri ve elli larına nakli, Büyük Okyanusta yeni bir bin kadar Avrupalı ve Amerikalı vardır. nizam vücude getirmeği coşkunca ıstiyen Adaların iktısadı faaliyetinin esasını, ziraî ve buna çalışanlan düşündürecek mahi şletme teşkil eder. Pirinc, şekerkamışı, yettedir. Bu muazzam hava filosunun hindistancevizi ve mısır başlıca mahsulâ Manille üzerinden geçmesi, büyük bir teındandır. sir hasıl etmiştir. Hatta on iki tonluk bu 24 mart 1934 tarihli Tydings Mc muazzam makinelerin, icabında, alelâde Duffie kanunu mucibince, Filipin adala karakol vazifesidni ifa etmekten başka ının 1898 kânunuevvelinde akdedilen işler de görebileceğini söyliyenler bulun 'aris muahedesile Ispanyadan Amerika muştur. a devredilmiş olan hakimiyeti, 4 temGazete muhabirinin bu mütalealan, muz 1946 da nihayet bulacaktır. Tam şimdiki harbin Filipin istiklâli projesi ktısadı istiklâl tarihi 1960 olarak tespit üzerinde beklenilmiyen bir netice hasıl edilmiştir. edebileceği düşüncesini uyandırm&ktadır. Bununla beraber Tydings Mc Duffie Esasen Jose Romero, teşriî mecliste nutkanunu neşredilir edilmez Filipinlılere bir kunu söylerken zihnen harbi gözü önünde dominyon statüsü verilmiş ve memleket tutmuştu. Filvaki dünyadaki silâh gürüleri Filipin müessesan meclisi tarafından tülerinin Filipinlilerde sulhun ve işlerdeki anzim ve bir plebisist ile tasdik edilmiş refahın uyutmuş olduğu bazı korkulan olan muvakkat bir kanunu esasî ile idare uyandırmasında hayret edilecek hiç biredilmeğe başlanılmıştır. Kanun, bundan şey yoktur. başka Filipin mahsulâtının kontenjantHerhalde Manille'de bundan dört sehe man ve yahud gümriik tarifelerinin tezyidi evvel istiklâl için göstejilmiş olan coşkunolile Amerikaya ithalini tahdid etmekte, luktan bugün eser yoktur. Bilhassa Japon bu da mahrec bulamadığı takdirde Fili korkusu, bu coşkunluğu pek ziyade soğutpin için bir iflâfl tehlikesi arzeylemekte muştur. dir. Bu vaziyetin biraz memnuniyetsizlik Amerikalılara gelince onlar da yerlerievlid etmiş olduğunu anlamak güç de ni Japonlara bırakmak istemiyorlar. Ağildir. daların Amerikaya yapmakta oldağu şe25 eylul 1939 tarihinde Manille"de ker ithalâtının tahdid edileceğinden dofevkalâde bir toplantıya davet edilmiş o layı evvelce memnuniyet izhar etmiş olan lan teşriî mecliste meb'uslardan Jose Amerikalılar, bu mütaleayı hikmeti hüRomero, istiklâl meselesinin heyed mec kumetten sonraya bırakmağa muvafakat muasının tetkike tâbi tutulması teklifinde ve Filipinin rekabetini, bu adalann Tokbulunmuştur. Bu zat, refahın ekseriya yoya terkedilmesine tercih ediyorlar. «derin sebeblerin âmir olmadığı nazarî Her iki taraf, herşeyden evvel kendisibir muhtariyetin hüküm sürmekte bulun ni korumağı düşünüyor. duğu yerlerden ziyade işlerin ahvalın icaVaşington hükumetinin Palmyra adabına göre tanzim edildiği yerlerde» daha ları grupunda deniz ve hava üsleri vücubüyük olduğunu söylemiştir. de getirmek hususundaki tasavvuru, Fi Bu zata göre Filipin için istiklâl demek, lipin istiklâlini sükunetle derpiş etme dört asır geri gitmek ve iktısadı bakım mekte olduğunu ve meselenin halledildan Amerikalıların adalara getirmiş ol memiş bulunduğunu ispat eder. Bu mesedukları hayat standardı ile asla mukayese lenin 1946 senesine kadar pek muhtelif edilemiyecek olan bir hayat standardına safhalardan geçmesi muhtemeldir. rücu etmek demektir. Andre Duboscg »«•* „ Filipin adalarının ıstıklal projesı NALINA MIHINA İki kayıb daha ün, öğleyin, Beyazıd camisinm musalla taşlan önünde ve Beyazıd meydanmda toplananlar, çok hazin bir manzaraya şahid oldular. Askerı kıt'alann son selâm resmini ifa ettikleri iki eski ve emekli askerin al sancaklara sarılmış tabutları yanyana geldi; namazları yanyana kılındı, hayatta iken tanışan ve sevişen bu ıkı askerin cenazeleri de yanyana kaldınldı. Nihayec Beya • zıd meydanında, tıpkı hayatta, kendileri, birbirlerine rasgeldikleri zaman yaptık • ları gibi, cenazeleri de birbirini se'.âmladı; sonra ayrıldılar. Biri yurdun Anadolu yakasına gömülmek üzere Karacaahmedc gitti; öteki vatanın Avrupa parçasında ebedî uykusunu uyumak için, Şehidliğe doğru yollandı. Biri için çalınan cenaze havası, ötekini de uğurladı. lkisi de, uzun seneler, ayni gaye, ayni emel uğrunda ve ayni bayrak altında, ayni üniforma ile hizmet eden bu iki emektar askerden biri sabık Harbiye Nazırı Ziya (Paşa) öteki de doktor profesör yaıbay Şemseddin Ateşti. Birincisi, mensubiyetile hayatımm en büyük Iftihdrmı duyduğum millî ailemden, ikincisi de 25 8enelik bir rabıta ile şahsî ailemdendi. Her ikisi de dürüst, namuslu, hamiyetli insanlardı. Her ikisi de, ayrı ayn sahalarda olmakla beraber, bütün varlıklarını Türk ordusu içinde, millete hizmetle geçiren fedakâr askerlerdi. Doklor Şemseddin Ateş, daha on gün evvel, eniştesi, çok kıymetli ilim ve fen adamlanmızdan Parazitoloji profesörü Ismail Hakkıyı kaybetmişti. Ayni hastalık eniştesinin arkasından kayınbiradeıi de Allahm rahmetine intikal ettirdi. Her ikisi de, yurd sevgisile dolu kalblerini, bu millete hizmet yolunda o kadar yıprat mışlardı ki nihayet yorgun ve hasta kalbleri bir hafta aralıkla durdu. Emekli General Ziya, orduda kendısine verilen mühim vazifeleri büyük bir feragatle deruhde eden mahviyetkâr fakat metin ahlâklı bir kumandandı. Haksız lıklara uğradığı halde, tıpkı kahraman Mehmedcik gibi, en küçük şikâyette bile bulunmaraış, tıpkı kahraman Mehmedcik gibi, fedakâr ve mütevazı, muti ve tnütehammil, talihine boyun eğmişti. Doktor Şemseddin Ateş, Güİhanenin Ortopedi ve Fizyoterapi profesörü idi. Senelerce, cephelerde kırılan uzuvları o tamir etti; sargılar içinde hareketsizlık ten taş kesilen sinirleri o yumuşattı; her hastasını tedavi ederken kendisi hasta olurdu; çünkü mütehassısı olduğu tıb şubesi, hastaları ilâcla değil, masajla tedavi ediyordu. O, hastasının vücudünde ça lışırken kan ter içinde kalırdı. Hayatında hiçbir iptilâsı, hiçbir sefaheti yoktu. Öyle olduğu hald.e şeker, verem ve nihayet kalb gibi üç hastalık onu alıp götürdü. Dün, öğleyin, bu iki dürüst, feragat kâr asker, ayn ayn mezarlıklarda toprak olmağa giderken al sancağa sarılı tabutlarına dökülen bembeyaz karlar, sanki faziletin bir sembolü halinde onlann tertemiz ruhlannı selâmlıyordu. Son gün lerde kayıblan pek çoğalan ebedî Türk milleti, dün, iki münevver ve faziletli evlâdını daha yurdun mukaddes sinesine gomdü. Cephede yeni senenin ilk günü Keşif kolları arasında hafif musademelerle geçti Paris 2 (a.a.) Askerî vaziyet: 1940 yılının ilk günü cephede sakin geçmiştir. Yalnız keşif müfrezelerile devriyelerin mutad faaliyeti kaydedilmiştir. Havada iki tarafın faaliyeti çok mahdud olmuştur. Almanlar doğu bölgesi ve Paris bölgesi üzerine istikşaf tayyaresi göndermişlerdir. Alârm işareti verilmemiştir. Şimal denizindeki faaliyet biraz daha ehemmiyetli olmuştur. Şimal denizi üzerinde uçan iki Alman tayyaresinden biri düşürülmüştür. Diğer taraftan, tngiliz devriyeleri deniz üzerindeki iki Heinkel bombardıman tayyaresi görmüşler ve derhal muharebeye girişmişlerdir. İki Alman tayyaresinden en az birinin düştüğü itiraz kabul etmez şekilde sabit bulunmuştur. Bulgaristan bitaraf kalıyor Sofya 2 (a.a.) Başvekil Köseivanof, radyoda bir nutuk söyliyerek, Kralın direktifleri ve milletin arzusu muci bince Bulgaristanın bu harbde bitaraf olduğunu teyid eylemiş, sulhu muhafazaya ve uzak, yakın bütün milletlerle iyi geçinmek azminde bulunduğunu beyan et miştir. Estonya yeni Rus talebini kabul etti Tallinn 2 (a.a.) Matbuatm bildir. diğine göre, Estonya, Sovyetler Birliğile Estonyadaki Sovyet üsleri arasında her ?ün mühürlü bir posta vagonu servisi işletilmesine dair Sovyetler tarafından yapılan teklifi kabul etmiştir. Takoma vapuru tevkif edildi Rus Japon anlaşması Curnala Ditalyamn mühim bir makalesi Roma 2 (a.a.) Giornale d'Italia gazetesi, Büyük Harbde ttalya ile müttefikler arasındaki münasebetlere dair yaptığı neşriyata devam ederek harb esnasında ttalyanın müttefiklere yaptığı yard'mın ehemmiyetini tebarüz ettirmektedir. Italya takriben 300,000 telefat vermiş ve millî servetinin üçte birini kaybetmiştir. Italyanın kat'î bir siklet teşkil eden yardımı gerb devletlerini pek müşkül vaziyette bırakan Rusyanm eksikliği dolayısile yapılan tahminleri kat kat aşmıştır. Fakat ttalyanın gittikç* artan bu fedakârlıklan müttefikler ve bilhassa Fransa tarafından takdir edilmemiştir. Bu hal ltalyan ve Fransız milletleri arasındak: derin fikir ihtilâfmın başlıca sebebini teşkil etmektedir. Oslo 2 (a.a.) 8000 tonluk «Johann Schute» ismindeki Alman vapurunun pervanesi kopmuştur. Vapur şimdi Kya nın cenubunda, Roervi civarında suların cereyanına tâbi olarak seyretmektedir. Vapunın 36 kişilik mürettebatile içindeki iki Norveçli piîot Dronning Mand •nindeki Norveç vapuru taıafından kurlanlarak Trondheim'e çıkanlmıştır. Bir Norveç vapuru mayine çarptı Oslo 2 (a.a.) Hangesund'dan bildirildiğine göre, 959 tonluk Norveç «Luna» vapuru bir mayine çarparak Şimal denizinde batmıştır. Müretebat diğer bir Norveç vapuru tarafından kurtarılmış ve Hoporvik'e çıkanlmıştır. Tuna nehri de yükseliyor Bükreş 2 (Hususî) Tunanm suları yükselmeğe başladığından, Rumanya hükumeti Tunada seyrüseferi yasak etmiştir. Rumanyanın bu kararı neticesinde bundan sonra Almanya Rumanyadan ithalât yapamıyacaktır. Almanyada bulunan Türk talebeleri Berlin (Hususî) Talebemizin ge riye gelişi Alman efkân umumiyesi üze rinde çok iyi intıba bıraktı. Görüştüğüm bazı talebeler, Alman hududunda polis Ve rüsumat memurlarınm, haklarında son derece nezaket ve teshilât gösterdiğin sÖylediler. Mektebe dühul zamanından biraz ge cikmiş olanlara, mekteb idarelerince aza mî müsamaha gösterildiği anlaşılmakta dır. Adapazarında sular çekiliyor Adapazarı 2 (Hususî muhabirimiz den) Burada sular azalmaya bajıamıştır. Izmit Valisi ve Emniyet Müdürü burada bulunmaktadırlar. Geyve istasyonunu basmış olan sular da ekilmektedir. pknaFKdBa , Yürüyorsun! Ne çikar, hep böyle gidecek. Montevideo 2 (a.a.) Uruguay maMoskova 2 (a.a.) Tass ajansı bilkamatı Alman Tacoma vapurunu tevkif diriyor: runu tamamlamış, projeyi cüz'î tadilâtla etmiş ve gemiye 20 kişilik bir bahriye Şarkî Çin demiryollarına aid son tak. tasvib etmiştir. 1zmir meb'usu Rahm miifrezesi ikame eylemiştir. : sitin tediyesi hakkında Rusya ile JaponKökenin reisliğinde çalışan Parti komisya arasında akdedilen anlaşma neşredilBüyük iki Alman gemisi l yonu raporunda projeyi şöyle tahlil eylemiştir. mektedir: denize açılıyor Bu anlaşmaya göre, Japonya hüku «Projenin esası umumî veya kısmî se Rio Janeiro 2 (a.a.) 16,000 ton. meti, şarkî Çin demiryollarının son takferberlik ve yahud Türkiye menafiinı do Alman tayyarelerinin faaliyeti Iuk Alman Windhuk vapurunun bundan layısile alâkalandıran herhangi bir haric bir ay evvel Japon bandrıası altında ve sitinin Mançuko hükumeti tarafından 4 Londra 2 (a.a.) Alman tayyarelekânunusanide verileceğini garanti etmişgerginlik zamanında gerek vatan müda «Santos Mar» adile Santos'a geldiği ha tir. Bu para 23 mart 1938 den itibaren ri bu sabah Shetlands adaları üzerinde faasmı iyi ve lâyikile yapabilmek, gerek tırlardadır. senevî yüzde üç faizin zammile ödene uçmuş ve İngiliz harb gemilerine bombadahilde milletin iktısadî durumunu bir taİngiliz gemilerinden kurtulmak için bu lar atmıştır. Bu bombalardan hiçbiri isakım şuursuz spekülâsyon ve ihtikâr cere vapurun yakında Santos limanından ay cektir. bet etmemiştir. yanlanndan korumak ve bu suretle mem rılması bekleniyor. Amerika ibtiyarlara maaş Hava defi bataryalan harekete getirili leketin maddî ve manevî bütün kuvvetleNevyork 2 (a.a.) Muhasematın bimiştir. Bir Alman tayyaresinin düşürülj| veriyor rinden azamî istifade imkânlarını ve dev dayetinde buraya gelen 16,732 tonluk düğü zanedilmektedir. Vaşington 2 (a.a.) İhtiyarlık maletin iktısadî ve malî emniyet ve selâme «Saint Louis» vapuru limandan ayrılâşı hakkındaki kanun mer'iyete girmiştir. Holanda arazisinde uçan tini temin edebilmek üzere diğer demok mıştır. rat memleketler de dahil olduğu gibi hütayyareler Lehistanda yeni tevkifat Bir çocuk yandı kumete projenin derpiş ettiği şekil ve Amsterdam 2 (a.a.) Dün birçak Kaunas 2 (a.a.) Gepeu teşkilâtııun îzmir 2 (Telefonla) Kemalpaşa maksadlara göre anî denecek kadar sürecnebi tayyareleri Holandanın şimal mıni atli ve fevkalâde tedbirler alabilmek sa kazasının Soğukpınar mahallesinde Ab eskiden Polonyaya aid oİ£n Beyaz Rus. takası üzerinde uçmuştur. Bu uçuşlar bü| lâhiyetini istiyen bir lâyiha olup encü dullah kızı 4 yaşında Ayşe mangaldaki ya arazisinde kâin Lida şehrinde Polon hassa Frise ve şimal sahilleri boyunca uya katolik birliği azasından birçoğunu ve menimiz projenin bilhassa ana hükmü ateşten tutuşarak yanarak ölmüştür. bilhassa «Neprava» partisi reİ3İ âyandan zanan adalar üzerinde vuku bulmuştur. üzerinde durmuş ve gerek Ticaret ve ikAnaf arta vapuru Holanda hava defi topları ateş açmış ve Malski'yi tevkif ettiği bildirilmektedir. tısad Vekillerinden uzun izahat almıştır. İzmir 2 (Telefonla) Üç gündenberi tayyareler garb istikametinde uzaklaşmıs^ Cihanm günlük siyasî seyri memleketi her Mersin hattından beklenen Anafarta vatır. İranın tahşidat yaptığı gün yeni ve anî bir vaka* ile karşılaştır puru bugün geldi ve yoluna devam etti. Fransız tebliği doğru değil mak ihtimali bulunduğundan encümeni Kan verici Isveç gönüllüleri Paris 2 (a.a.) 2 kânunusani sabah miz de hükumetin bu salâhiyetlerle teçhiTahran 2 (a.a.) İyi malumat alan Stokholm 2 (a.a.) Halka yapılan zindeki lüzum ve menfaati kabul etmiş mahfiller, Horasan ve AzeTbaycan hu tebliği: davet üzerine birçoğu kadın olmak üzere ouaıarınaa İran kıtaatının tahşid ^ « 1 I U . S . , Cephenin muhtelif noktalarmda her iki dudlarında ııan IHLÖCİLIIIIII »HOIU edildiği ve proje ile istenen mezkur salâhiyetlerin noktalarında h iki bin «kan verici», birkaç gün içind hükumete verilmesini muvafık bulmuş kaydolunmuşlardır. Kavıd muamelesine hakkında Roma radyosunun verdiği ha tarafın bazı ke§if kollan faaliyeti olmu9tur.» tur. berleri yalanlamaktadır. devam edilmektedir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: