Fikir ve san'at hayatunızm dönüm noktasını yapan aylık mecmua: İNANÇ 19X27 eb'admda 40 sahife ve 12X19 eb'adında 16 sahife, ilâve kuse kâğıdına basılmış nefis bir kapakla: 15 kurus. umhuriye KCOn 5620 I UD^U ZULÜM Edib *" REFİK HALİD'in Şaheser bir hikâyesi TENİ NECMUA Sahrfelerinde mutlaka okuyunuz. Ayrıca: Refik Halid, san'at sırlanm ve edebiyatımız hakkındaki fikirlerini anlatıyor. ı Bugün çıktı. İSTANBUL CAG ALOGLU CAGALOGLU 3 ilnmMİfâmm Telgrat ve mektub adresi:tSTANBUL istanbul Posta kutusu: İstanbul No. 246 P a S h f l Cumhurlyet, Telgraf Başmubarrlr: 22366. Tahrir heyeti: 24298. Posta kutusu: istanbul No. 246 Telefon: ve mektub adresi: Cumhurlyet, istanbul İdare ve Matbaa kısmı 24299 24290 V»l OOİIIUO O IMIIUIlallUII Hemen hemen baştanbaşa harab olan çarşımn zelzeleden sonra görünen hali SlVâStcl! tlk yaralılar naklolunmak iizere trenlere yerleştiriliyor... Cumhur Reisi Ankaraya Dönüyor Millî Şef Amasyada zelzele tahribatını tetkik etti ve Erbaadan gelen bir heyetle görüşerek izahat aldı Madeıi kazası köylerinde 97 bina yıkıldı, 67 ev kullanılamıyacak bir şekilde hasara uğradı Zorluklarla Mücadele eisicumhurumuz birkaç gündenberi Erzincan, Sıvas, Tokat ve havalisinde bizzat felâket sahalarını dolaşarak tabiatin kahrına uğramış yurddaşlarımızı teselli ve onlara yapılacak yardım şekillerini yerlerinde tetkik eylemekle uğraştı. Mıllî Şefi kendi derdlerile bu kadar alâkalı olarak kendi aralarında görmek felâketzede halklarımıza büyük bir teselli kaynağı olnıuş ve Başbuğun Erzincandan millete hitab eden beyannamesi Tiırk birlığinin ve beraberliğinin yüksek kıymetli yeni bir belgesini daha teşkil etmiştir. Cumhur Reisimize felâketzede mıntakalar halkı minnettar ve bütün memleket müteşekkirdir. Devlet Reisimizin bizzat görmek suretile vermekte olduğu direktiflerin yapışta çok müessir, netice itibarile de çok verimli olacağı şüphesizdir. Anadolu yaylasının geniş bir kısmındaki eşi az yeraltı sarsıntısının tabriblen yetmiyormuş gibi Bursadan başlıyarak garbî Anadolunun bir kısmında ve hatta kısmen Trakyada su ve sel felâketi de bu günlerin yeni bir afeti halinde meydan aldı. Bu satırlan yazdığımız saate kadar yollarından dönen ve taşan Bursa havalisi çaylarile göllerinin sulan etrafı tahrib ve tehdidde devam ediyor. Buralarda da nüfusça kayıblarımız vardır. Birçok evleri sular yıkıp götürmüş, memleket iktısadiyatı ise elbette ehemmiyetli zararlar görmüştür. Sulann hücumu önünde evlerinden barklanndan olan, işlerinin güclerinin altı üstüne gelen bu havali vatandaşlarımızın da yardımlarına yetişmek lâzımdır, ve buna da bir ucundan başlanmıştır. Hükumet her tarafta adeta seferber haldedir. Mütemadiyen uğraşılıyor. 1940 yıhna kör tabiatin yeraltında ve yerüstünde gösterdiği kahredici felâketler içinde girdik. Bunlara karşı koymak ve musibete uğrayan yurddaşların yardımına koşmak için bütün millet tek vücud gibi ayaklanmıştır. Her tarafta kddın ve erkek, çocuk ve ihtiyar herkes Cumhuriyet hükumetile birlıkte felâkete uğrayan YOZGÂDDA ZELZELE Bir yaralı anîatıyor «Sabah olmuştu, enkaz altından iniltiler yükseliyordu. Çıkan fırtma yangınları genişletti ve biraz sonra da kar başladı...» Zelzele mıntakasında bulunan arkadaslarımızdan Sıvas 2 Cumhur Reisi înönü, A I Înönü sordu: masya, Samsun ve Samsun havalısinde I Peki, ne istiyorsunuz? felâketzedelerle bizzat temaslanna bugün Seni istiyoruz Paşam. Seni görmekde devam etti. Geceyi Amasyada geçıren le bütün yaralarımız kapanacaktır. Mıllî Şefimiz, sabahleyin şehri gezerek Vaziyetiniz nasıldır? yıkılan yerleri gördu. Kılıçhisarda on ilk« Vahimdir Paşam. Ka3abadaki mekteb, tarihî kıymeti fazla büyük cami1400 ev kâmilen yıkıldı. Ayakta dura ler, Selçukiler zamanına aid tımarhane yıbilen 25 evden de hayır yoktur. Enkaz alkılan bınalar arasındadır. tından bin ölü, beş yüz yaralı çıkanldı. Halkevini, Beledıye binasını ziyaret eAncak 100 çadır geldiğinden halk a^ıkden Millî Şef, hükumet dairesinde halkla tadır; çıplaktır.» görüştü. 1 0 1 yaşında bir ihtiyar Amasya« Ben de sizleri görmek istiyordum. da bbyle şiddetli zelzele görmediğinı söyDündenberi yol aradık. Lâdikten gelmeği ledi. Bir dileği olup olmadığı sualine ceva duşünduk. Su basıknını biliyorsunuz. Tersakan köprüleri yıkılmış!» aen dedi ki: Mıllî Şef, Erbaalıları mutlaka görmek « Köy köy dolaşıp felâketzedeleri emelinde olduğunu söyledikten sonra bir te8elliye koşuyorsun. Allah seni millete müddet düşündü. Derhal gitmeğe imkân bağışlasın. Sağlığını dilerim.» bulamadığından müteessır olduğunu ilâErbaadan gelen heyet ve etti. Înönü Erbaadan gelmiş olan heyeti de Erbaalılar: kabul etti. Erbaalılar dün akşam saat 4 te « Üzülmeyiniz paşam dediler, yal otomobille yola çıktıklarını, Nıksar yoli nız teşrifinizi vadettiğiniz haberini götürle Tokada, oradan da Turhal ve Amasya mekliğimize müsaade ediniz. Halk çok ya geldıklerini söyledıler ve dediler ki: memnun olacaktır.» « Niksara teşrifinizi duyduk. Sizi Millî Sef, Erbaalılarla uzun müddet orada bulmak istiyorduk. Yetişemedik. görüştü. Erbaalılar bir aclık tehlikesi ol Felâketzede kardeşlerimiz bizi, sizi mutMekki Said laka görmeğe memur etmişlerdi. Size nilArkast Sa 5 sütun 1 de) hayet burada kavuştuk.» Atct halini alan seylâb M. Kemalpaşa kasabası bir harabe haline geldi 16000 nüfuslu şehrin beş mahallesi, bütün evleri ve insanlarile beraber Apolyond gölüne sürüklenerek mahvoldu Bursa 2 (Hususî muhabirimiz telefon la bildiriyor) Bugün Kemalpaşa>a tekrar gidip geldim. Gordüğüm manzara şudur: M. Kemalpaşa bir ana baba günü yaşamaktadır. Mahşerî bir kalabahk sokakları doldurmuş ve kasabanm dörtle üçü bir harabeye, daha doğrusu bir ovaya dönmüş bulunmaktadır. 16,000 nüfuslu şehrin ortasından geçen Sim%v çayı eski yatağını terkederek kasabanm beş ma hallesini istilâ ile burada tespit olunabilcn 1500 evi silip süpürerek Apolyond gö lüne sürüklemiştir. Bu çay, artık eski yatağından değil, yeniden açtığı üç yataktan akmaktadır. Sulann mahvettiği ma> halleleıın isimleri şunlardır: Şevketiye 550 hane, Attariye 570 hane, Fevziye 240 hane. Bu mahallelerin evlerinden bir emare bile kalmamıştır. Şimdiye kadar meydana çıkan ölülerin adedi elliyı geçmektedir. Hakikî zayiat henüz tespit o lunamamıştır. Evlerıle birlikte sürüklenip gidenlerin akıbeti meçhuldür. Zayiat mik» tarının binden fazla olduğu da tahmin edilmektedir. Bîtişik evlere iltica edenler bazan kütle halinde sürüklenip gitmişlerdir. (Arkasî Sa. 5 sütun 4 te) Ecnebi devletlerin yardımları Mısır hükumeti on bin Mısır lirası, Irak hükumeti de on iki bin lira teberruda bulundu İnonu. Erganı bakır madeniTidefci tetJcifclert esnasında Bütün «emlekette Yardım faaliyeti gittikçe genişliyor Çocuk Esirgeme kurumu anasız babasız kalan yavrulara yer hazırladı Sıvasta yarahların trenlere j/erleştınlmesmden. bır başka tntıba YUNUS NAD1 , lArkast Sa. 5 sütun 3 U) Zelzeleden sonra Ordu tlk mekteb bınas\nm harab manzaran Şehrimizin her tarafında zelzele fclâketzedelerine yapılmakta olan yarclım faaliyeti devam etmektedir. Bütün Halk evlerinde birer büro teşkil edilmiştır. Bunlar halk tarafindan yapılacak hernevi teberruatı kabul ve kaydetmektedırieı Ayrıca nahiye merkezlerinde vücude getirilen teşkilât vasıtasile de mahallelerde ayni şekilde çalışılmaktadır. Eşya ve saire gibi şeylerin yekunu gün geçtikçe kabarmakta, her tarafta halk müsabaka edercesine yardıma koşmaktadır. HArkast Sa. 6 sütun % de) Kahire 2 (a.a.) Anadolu zelzelesi kurbanlarına yardım içın muavenetler tehacum etmektedir Mısır hükumeti Türkiye elçisine 10,000 Mısır liralık bir çek vermiştir. Filistinde de müslümanlar, hıristiyanlar ve Yahudıler arasında birçok yardım komiteleri teşekkül eylemiştir. Bu komiteler Türk felâketzedelerine icab eden yardımı tophyacaklardır. namına teessürlerini ifade etmiş ve hükumetinin 12 bın ve Irak Kızılayının da 1500 lira teberruda bulunduğunu bildirmiştir. Cumhur Reisimize gelen telgraflar Ankara 2 (a.a.) Zelzele felâketı dolayısile Reisicumhur Ismet Inönüne Mısır Hariciye Nazırı Abdulfettah Yahya Par şa, Yunanistanın Paris sefiri Politis, Süryani ortodoks Antukyi ve butün sark pat» riği Ignatnis Apraham, Maruni Patriği Irak hükumetinin yardımı Ankara 2 (a.a.) Irak elçısr"t}anciye Arda, Filistin parti liderlerınden Ragı>* (Arkası Sa. 6 sütun 3 te) Vekilimizi zivaretle hükumeti ve kendi