2 Ocak 1940 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

2 Ocak 1940 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 2 Ikincikânun 1940 İÇTİMAÎ TETKİKLER f Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal 1 urkan şılepı Vapurun fırtına yüzünYeni şekle göre, arzuhal, celbname, karar ve den Rumanya sahillerine Kurak yıllarda borcunun taksitini vermeyenlerin ilâmlar, icra emirleri vesair bütün evrak iltica ettiği anlaşıhyor acısı, uğradıkları açlık ıstırabını unutturur Posta idaresi vasıtasile teblisf edilecek Karadenizde tehlikeli bir şekilde dört Yazan: Y. MAZHAR AREN gündenberi kar ve tipi ile devam eden Feyizli mıntakalarda toprağın vaid ve temin ettiği nimetleri suiistimal edenlere tesadüf edilir. Fazla bir kazancın sığrnadığı bir hayat kabından taşmasile tarif edilebilen bu hali görüp de bedbinlik hasıl edenlere teselli vermek gerektir. Böyleleri bir köyde, bir kasabada kaçta kaçtır? Israf ve sefahet şekillerine istihale eden fazla kazancların verdiği gafletin bir uçurumu vardır ki buna «borc» denilir. Ve bu uçuruma düşenler «borc» deryasmda boğulurlar. Ellerinden giden bağlarmın, tarlalarının, akaretlerinin rüyasmdan uyandıklan zaman cemiyette lâyık olduklan yeri bulurlar. Bunlar bahis mevzuundan haricdedir. Onların yermi iyi anasır tutar. *** Fakat memleketimizin öyle mubarek yerleri vardır ki ırkımızın saffetini faz lasile muhafaza ederler; yaylalıklar ki havası saf ve hayata uygundurlar; buralarda ömürler uzun olur ve doğan çocuklann çoğu yaşar. lklim sert ve tabiat hasistir; burası orta Anadoludur. Fakat nekadar sevimlidir! Buralan Türklüğün kaynadığı, ve merkezlendiği yerlerdir. Burada toprağın feyzini bulutlardan beklerler; o bulutlar oynak bir talih gibi gökte istediklerine gönülleri kadar vu rurlar. Bazan dargın gibi semaya hiç gelmezler ve kendilerini bekleyen gözleri ağlatır ve yüzleri soldururlar. Ekmeğini topraktan çıkaran köylü bulutlarm lut fundan mahrum kaldığı bir zaman olur ki yerden saçtığını bile toplayamaz. Elleri böğriinde kalan bir aile tasavvur ediniz. Bütün bir sene süren intizan, tamam bir yıllık saadetine aid hulyalann yıkılmasile, boş çıktsğı halde ümidini kaybetmemiştir. Mücadele olan hayatın bir kıtlıkla uğradığı ıstırablı akışından bir genişlik içinde yayılacağını umar. Gözlerini kaldır dığı gökte dolaşan bulutlarm «tarlasına dürrü güher saçtığını» bekler öyle bir yıl da olur. O zaman altın başakların dalga dalga getirdiği neş'e kıtlıkların kinini köylü ailenin kalbinden siler. O, yuvasını ve toprağını, eksiksiz olan askına, minnetlerde eğlenen bir sevdalı gibi, daha çok sever, herşeyi unutur. Kalbi gururla dolar. Lâkin, eğer bulutlarm ıttıradsız ahen ^gini, âdi hayatın tazyikı altında yapılmış jztımrî hareketler bozmamis. olsa, kıtlık ailesinin idilik yaşayışının rengi bozul mazdı, ve şehirden köye gelen yola endişeli gözler dikilmez; icra memurunun hacizleri giren rüyalarla uykular kaçmazdı. *** Orta Anadoluda hemen hemen her altı senelik bir devir içinde bulutlarm ayni cilveyi gösterdikleri kabul edilebilir. Burada köylü ailenin saadetini kefaleti altına alan kazanc rakamları, 100 olduğuna göre seneler, şakacı bir elle, bunu tamamen verir. Yürüklük an'anesinin devam ettiği müddetçe bereketli yılların doldurduğu ambarlann kapağını top sakallı babalar, gün dönümünde yeni yıhn gelişini gör meden açmazlardı. Siz, «yıl yıh besler» şeklindeki ata sözünün manası ne olduğunu, şimdi anlamış olacaksınız. Fakat hâdiselerin, inkılâbların seli önünde yıkılan an'ane du vannın, meşrutiyetin ilânından ve Umumî Harbin tufanından sonra arkasmdan çıkan yeni şartlara tâbi olmak mecburiyetinde kalan yaylalı hemşeri ihtiyacmın 100 den fazlaya derinleşen çukurlarını bereketli. Senelerin fazla semahati saye sinde doldurmuş, boş yıllar da o çukura düşmüştür. Kıtlık senesinin bulutsuz se masından yağan sefalet ateşi altında kendisini borc denilen geçici serinlik içine atmış ve birkaç sene zarfında o serinliğin ateşe dönene denizinde bütün bütün kaybolmuştur. Bu, öyle bir hâdisedir ki, içtimaî ve siyasî saiklerin teshir edemedikleri bulutIarın vefasızlığmdan meydan almıştır. lktısadî buhran buna tüy dikmiştir. #*• Köylünün borçları ADLI TFBUGAT Anadolu zelzelesi alnız muharib devletler için felâket olmakla kalmayıp bütün dünya milletlerini de iktısadî zorluklar ve siyasî emniyetsizlik doğur muş olmasile derin ıstıraba düşüren yeni büyük harbin çıktığı 19 39 yıh, senenin sonu Anadolunun şarkmda tarihte misli görülmemiş geniş bir sahada büyük bir zelzelenin zuhuru ve garbî Anadoluda dahi birdenbire suların taşmasile tahribkâr bir feyezanın vukuu ile aziz Türkiyemiz için de meş'um olmuştur. 120,000 kilometrelik bir sahayı yani Türkiyenin beşte birini şiddetle sarsarak mamureleri tahrib eden ve onbinleıce Türkün hayatına mal olan bu asümanî afetten en derin ıstırabı duyan şüphesiz nüfusu yetmiş milyon bulunan büyük Türk âlemidir. Türkün medeniyet ve irfan ocağı ve askerî ve siyasî istinadgâh ve ümidi bulunan garb Türklerinın başına gelen her felâkette olduğu gibi bütün dünyavı hayret içinde bırakan ve samimî takdirlere mazhar olan umran ve terakki hamleleri yapmakta bulunan Türkiyeye hiç beklenmiyen yeni bir felek darbcai karşısında da bütün cihan Türkleri DÜ tün varlıklarile yardım etmektedir. Canlı ve şuurlu milletlere her felâket; dolayısile birçok nimet doğurur. Şimdiki felâketten de birçok neticeler doğmaktadır. Bunlardan birincisi Türk âlemınin Türkiyeye karşı duyğu ve merbutivetinin son derecede sağlamlaşmış olmasıdır. ikinci bir netice dahi bütün medeniyet âleminın Anadolu büyük zelzelesi faciası karşısında umum Türklerin teessür ve ıstırabına iştirak ederek bu teveccühlerini de maddî yardımlannı bildirmek suretile izhar ve ispat etmiş bulunmalarıdır. Siyasî ve şahsî düşünceler bir tarafa bırakılarak her medenî millet Türkün ıstırabını tahfife koşmaktadır. Meselâ In giltere yirmi beş bin sterlin ve Fransa beş milyon frank ve Almanya mecruhlan tedavi için iki yüz hastabakıcı ve yirmi vagon sargı ve ilâc tahsis etmek suretile ilk yardımlannı gösterdiler. Komşularımız ise samimî taziyeleri ve kendi malî ve kambiyo kudretlerine ııa zaran çok büyük fedakârlık sayılacak yardımlarını derhal bildirdiler. Türk âleminin felâketine karşı gösterilen bu manevî ve maddî alâka Türk milletinin cihan politikasmdaki büyük kıymet ve ehemmiyetini bir defa daha ispat etmesile ayrıca bir sevinc ve teselli vesilesi teşkil etmektedir. Anadolunun uğradığı felâket çok bıi yük olmakla beraber yeis ve nevmidi>e kapılmağa da hiçbir sebeb yoktur. Çiinkü canlı ve kudretli milletler bu gib. felâketleri daima metanetle karşılarhJ^Iaı'jje bunları ibret dersi sayarak umran ve terakki hamlelerini bir kat daha kuvvetiendirmişlerdîr. ' Tarih bize ispat ediyor ki dünyada büyük zelzele felâketine en ziyade maruz olan memleket Japonyadır. 1 730 sene sinde Yeddo'da vuku bulan zelzelede 137,000 kişi terki hayat etmişti. 1923 senesi I eylulünde Japonyada Sagani körfezi etrafında vuku bulan zelzelede Tokyo ve Yokuhama gibi memleketin en büyük merkezleri harabeye dönmüş ve 500,000 bina yıkılmış ve yanmış ve yüz bin kişiden fazla insan ölmüş ve milyonlarca insan yaralanmıştı. Bu muazzam felâket karşısında Japon milleti asla yese düşmedi. Bilâkis sây ve gayretine bir kat daha hız vererek bir iki sene içinde felâket sahasım dünyanın en modern mamureleri haline getirdi ve felâketzedeleri kısa bir zamanda eski refah ve saadetine kavuşturdu. Büyük Türk milleti de şüphesiz ayni temkin, feragat ve gayretle felâketin zayiat ve tahribatını bertaraf ederek eski yükseliş yoluna devam edecektir. cek bir acze sokulmasmı düşünmüştür. Bundan sonra Mehmed Ağa borcunun anasını ödeyemediğinden suçlusu olduğu dayinine karşı duyduğu derin bir hicabla, çalışır verir, çalışır verir ve kurak yıllarda borcunun taksitini verememek acısı, uğradığı açlık ıstırabını kendisine hissettirmez. *** Bilir misiniz? Köylü, kendisini soyup soğana çeviren alacaklısının, fi tarihinde gördüğü yardımınm şükran borcu altında da bir manevî vecibe ifa eder; borcunu ve alacaklısını pek mahrem muhitleri haricinde, saklar. Sorarsanız söyletemezsiniz. Bunu size söylemek için ortada kendince meşru bir sebeb olmahdır. Bu fenomenlerin içinde avukatlar da cellâd rolleri oynarlar. în sanlığın bütün mefhumunu ihtiva eden hukuk ilminin, bir cemiyetin bütün ma nasını ifade eyleyen kanunlann sahibi olan ve nasın hukukunu ispat ve müda faada hâkime hükmünü hazırlatan avu katlar adaletin tezahürüne hizmet eden ideal eşhas oldukları halde kıyıda bu cakta gaddar dayinlerin vasıtası olmaktan çekinmeyen öylelerine tesadüf cdilmektedir ki borclulardan bir lâhza te reddüd gösteren yani ahlâksızhğa yuvarlananları icra kanununun, borclar kanu nunun, medenî kanunun (hakkı payimal edenler için yapılmış) dişli çarklarile ezerken mün'akis olan feryada karşı vicdanlarının kulaklarını ücretin hacmile tıkarlar. *** Başlangıcı on liralık bir kefaletken anlaşılamıyan sebeblerin binlerce liraya çl kardığı bir borcdan dolayı sürü sürü davarları kaybolan, serveti ve hanedanlığı tebahhur eden Öksüzoğlu Hüseyin isminde bir ihtiyarın, akıbet arazisi de satılırken, ir.safsız alacaklısının biner liralık tarlalarına yüzer, ellişer liralık peyler sürdüğünü görerek, çukur gözlerinden yaşlar dökmesi ve dermansız dizlerinin üzerine vücudü çöküp yerlere yuvarlanması köpekler gibi uluması vazifesinin icabı ciddiyetini muhafaza etmeğe mecbur olan bir icra memurunu ağlatmıştı. (*) Köyünün sakin ufuklan arasında, pak tabiatin ağuşunda, bulutlarm cilvesine bağlanan talihine rıza göstererek, sene lerce mes'ud bir müstahsil, şçferberlikjej; tecellisile ayağının kaydığı borc çirkâbında çırpınan bir Öksüzoğlu Hüseynin insana yakışmayan tarzda uluması kadar hazin manzara yoktur. Anadoluda birçok borclu köylü bir Öksüzoğlu Hüseyinden başka şey değildir. Yüzlercesi görülmeden üzerine nisyan perdesi kapanan bu faciaları bilen bir dostum bana sormuştu: Acaba Büyük Millet Meclisi bun lan bilmiyor mu? Alacaklısı devlet mü esseseleri olup daha merhametli davranan köylü borcları için (moratuar) ilân etmiş olan o merhametli, halkçı, vatanperver meclis bu halleri işitmiyor mu? Ben bu sualin cevabını Büyük Millet Meclisinin huzuruna bunları arzetmekle vermiş oluyorum. Y. Mazhar Aren (*) Ziraat Bankası bu adamın arazilerini satın aldıktan sonra uzun vadelerle ödenmek üzere kendisine satmıştır. Pazarlıksız satıs 1 ıcaret mudurlugu kontrol teşkilâtı bugünden itibaren teftişe başlıyor Evvelce bazı vaziyetler dolayısile muntazam kontrolu yapılamıyan pazarlıksız satış kanunu tatbikatı Mmtaka Ticaret müdürlüğü teşkilâtmca sıkı bir şekilde kontrol edilmektedir. Bugünden itibaren müdürlüğe merbut kontrol teşkilâtı tarafından çok sıkı bir kontrol yapılacaktır. Kontrol teşkilâtının yaptığı ilk tetkik ler neticesinde kanun tatbikatının maalesef tstanbulda pek bozulmuş olduğu tespit olunmuştur. Bilhassa, Avrupadakı harb vaziyeti dolayısile ihtikâr hareketine sapmış olan esnaf, pazarlıksız satış ka nununun malların üzerine fiat ctiketi konulması mecburiyetini suiistimal ederek fiatları halk aleyhine kolaylıkla yükseltmenin yolunu bulmuşlardır. Kontrol yapılamamakta oluşu dolayısile bu cihet esnafın çok işine yaramıştır. Bu meyanda, hükumetin birçok fedakârlıklarla toptan eşya fiatlarmda yapmış olduğu fiat tenzilâtının perakende eşyanın fiatlarında esaslı bir sukut temin etmediği görülmüştür. Bunun için teftişlerin gerek ihtikâr gerekse pazarlıksız satış kanunları tatbi katı üzerinde müştereken yapılması münasib görülmüştür. Bu kontrol, bilhassa perakende eşya fiatlarmda yapılacaktır. Orta Anadoluda borc denizine dalmamış kaç köylü vardır? Eğer bunlardan borclu olanlar yoksa, ya toprağın bile kendisine gülmediği yoksullar Desherites yahud tesadüfün yar dımından istifade eden seyrek bahtiyarlardır ki, kendilerini borc uçurumuııdan esirgemek için hayata bile alarga dur muşlardır. Bu borclann; hükumete, Ziraat Ban kasına gibi iç denizlerde olmakla boğucu olmıyanlarından daha çok, ummanına düşünce garkolmamak imkânı bulunmı yan, dış denizdekileri vardır. Noter se nedlerinin ihtiva ettiği borc miktarlarmı bir görseniz, bunun ağır yükünü taşıya cağım zenneden zavallı köylünün böyle bir senede nasıl imza koyduğunu değil, alacakhnm, biçare zayıf adamın takatinden bu alacağın ödenileceğine ihtimal verişinin sebebini anlayamazsımz. Fakat, o, senedi alırken buna ihtimal vermiş değildir, yalnız ve yalnız önünde ihtiyar iki öküzle elli dönüm toprakta kaynaşan medyunun bir senelik bütün hiLokantada yangın sılatile masrafım ödemesi müşkül olan bir Dün gece saat 23,30 da Istiklâl cadde İstinye yokuşunda çarpışma icra takibinin tahrikine sebeb olacak ahsinde Tuzyağı sokağmda Hasanm IoŞişliden gelmekte olan şoför Markonun lâk«ızlıklara sapmasına cesaret edemiyekantasında, bacanın temiz olmamasından idaresindeki 2471 plâkalı otomobil ile [ ] Bundan evvelki yazılar 23, 26, 30 ta yangın çıkmış ise de büyümesine meydan karşı istikametten gelen 1882 sayıh oto• rihJi nüshalarımızda çıkmıştır. verilmeden söndürülmüştür. mobil İstinye yokuşunda çarpışmışlardır. Adliyeye aid bütün tebliğ işleri; dün sabahtan itibaren resmen Postaya geçmiş bulunmaktadır. Ancak, yılbaşı tatili dolayısile dün daireler kapalı olduğundan ve Adliyede yalnız meşhud suç nöbetçisi mahkemeler çalıştığından, yeni tebligat şeklinin tatbikatı daha ziyade bugünden itibaren müşahede olunabilecektir. Mer'iyete geçen yeni şekle nazaran, arzuhal, lâyiha, davetiye, celbname, karar ve ilâmlarla iddianameler, icra ve ödeme emirleri ve mahkemelerle Müddeiumumilik, sorgu hâkimliği ve icra dairelerine aid bütün evrakın tebliği, Posta, Telgraf ve Telefon idaresi vasıtasile yerine getirilecektir. Davetiye formülleri. bu varakaları tanzime memur olanlar tarafından kanunî hükümler dairesinde doldurulacaktır. Tebliğ mazbatasmın mahkemeye, dosyaya ve muhataba aid olan kayıdları, davetiyeyi çıkaran makam tarafından doldurulacak ve tebliğ mazbatasmın tebliğ olunan şahsın imzasma, tebliği yapanın tasdikına, tebliğin hangi zaman ve mahalde yapıldığına dair olan kısımları davetiyelerin teslimi sırasında tebliği yapan tarafından tamamlanacaktır. Posta idaresinin tarihli damgası da bunu müteakıb vurulacaktır. Postaya tevdi olunan davetiyeler, Posta, Telgraf ve Telefon idaresi memurlan tarafından gidiş ve dönüş, taahhüdlü olarak kabul, kayıd ve irsal edilecektir. Posta mevrid merkezlerince, aldıklan davetiyelere muayyen hükümlere tamamile riayet edilmek şartile, taahhüdlü müraseYılbaşında işlenen iki suça aid dava lât muamelesi tatbik olunacaktır. ya, dün akşam, meşhud suç kanununa Davetiyeler haric olmak üzere; hukuk göre bakıldı. Sultanahmed ikinci sulh ceve ticaret mahkemeleri ve icra dairesi za mahkemesinin, yılbaşında meşhud suç tebliğ nöbetçisi sıfatile baktığı her iki dava da. vasıtasile yapılacak tebliğlerde teşebbüs halinde kalmış kömür aşırmak mazbatalı zarflar kullanılacaktır. Tebliğ zarflan, daima kapalı olarak tevdi ediledavasıdır. Bunlardan birinde, Salih isimli biri cektir. Hukuk ve ticaret mahkemeleri, mahkemeye getirilmişti. Bunun Sultanah Müddeiumumilik, sorgu hâkimliği, ceza medde lbrahimpaşa sarayı arsasınm arka mahkemeleri, tetkik mercileri ve icra dakısmında bulunan üstü açık ve etrafı al ireleri memur ve kâtibleri Posta, Telgraf çak duvarh bir sahadan, resmî bir daire Ve Telefon idaresi vasıtasile tebliğ edileye aid kömürleri çalmağa teşebbüs ettiği cek evrakı, kanun, nizamname ve taliiddia olunuyordu. Şahid olarak dinleni matnamede yazılı hükümlere uygun olalen Mehmedle Hüseyin, Salihi kömürleri rak hazırlamak ve alâkalılann ödeyecekçuvala doldururken yakaladıklarım söy leri harcı ve buna mahsus tarifeye tevfilüyorlardı. Salih, o yere ayak bastığını kan vermeleri icab eden posta pullannı kabul etmekle beraber, kömür çalmak yapıştırmakla mükelleftirler. Alâkadar maksadile girmediğinden bahisle: «Za memur veya kâtib, pul yapıştınldığını ve ten kömür dedikleri toz ve kırıntıdan tebliğin çıkarıldığı tarihi, dosyasına kayibaretti. Çuval da delik deşik bir çuval dedecektir. Âmme hukukuna taalluk edır. Bir yandan doldurunca bir yandan den islerde, Müddeiumumilik, sorgu hâboşalır. Hem benim de değildir. Bunlar kimliği ve sair ceza mercileri pul yapışdular. Sonra bana "bir temiz dayak"*da h , m f f a M H . J . r Rıı hpssııslarda resmî müattjlar. Onlardan ben davacıyım. Muaye raselâta muteallık hükümlere gore muamele yürür. Adlî muzaherete nail olanlanemi isterim» diyordu. Hâkim Salâhad ra aid bulunan tebliğler hakkında da resdin Demirelli, dayak hususundaki şikâ mî müraselâta tatbik edilen hükümler yetinden dolayı Müddeiumumiliğe müra geçecektir. Ve diğer taraftan, kanunlarıcaat edebileceği kaydile, Salih hakkmda na göre tebliğ masrafım vermesi lâzım tevkif müzekkeresi kestirdi. Mevkufun gelen taraf, tarifede yazılı ücreti peşin evvelce hırsızlıktan ve esrar kullanmak olarak ödeyecektir. tan ceza yediği anlaşıldığından, bu huDavetiyeler, muhatablarına, alâkalı sustaki bir istilâma cevab gelince karar daire tarafından yazılmış olan adreste verilecektir. Muhakemenin devamı, 5 ni tebliğ olunacaktır. Tebliğ olunacak vasan saat ondadır. raka üzerine adresin doğru yazılmamış Diğer kömür aşırmak davasına gelin olmasından mütevellid mes'uliyet, varace, bunda mahkemeye getirilen, balıkçı kayı dolduran memura aiddir. Kendisine Niko Karayanidir. Hâdise yeri, Yenika tebliğ yapılacak sahıs, tebelluğdan imtipıda Kemalpaşa caddesidir. Davacı, o na etmediği takdirde. teblie mazbatasırada kömürcü ismet Güldür. tddiasına göre, kendisi müşterilerinden Hamdinin KÜLTÜR İSLERİ evine el arabasile kömür götürürken dükkânınm çifte kanadlı kapısmm üst sür Yanlış kitabları tetkik eden şüsünü sürmüş, kapının kilidini anahtarkomisyonlar la çevîrmis, döndüğü zaman, içeriden bİT Lise edebiyat kitablarile orta mekteb adamın çıktığını görür görmez yakasına yapışmıştır. Niko: «Ben gece balığa çık türkçe kitablarındaki yanlışlıkların düzeltığımdan çok üşümüştüm, kömür yoktu, tilmesi için teşkil edilen komisyondan satın almak üzere bu kömürcünün dükkâ sonra Maarif Vekâleti bütün ders kitabnma gittim. Kömürcü içeride de soğuk larının esaslı bir surette tetkiki için Antan kapıyı örtmüş sandım. lter itmez ka karada muhtelif komisyonlar teşkiline kapı açılınca girip etrafa şöyle bir göz gez rar vermişti. Muallimlerden mürekkeb odirdim, mal sahibinin içeride olmadığını lan bu komisyonlar Ankarada açlışmalaanladım, geriye döndüm. O sırada bu da ra başlamıştır. Bilhassa terimler üzerinde el arabasile geliyormuş, euya ben hırsız tetkikatta bulunan komisyonlar önümüz. mışım gibi muamele etmeğe kalkıştı. Hal deki ders senesinden evvel yanlış terimbuki dükkânda kömürden baska caket leri tamamile tespit edeceklerdir. Yeni filân da vardı. Eğer çalmak isteseydim kitablar bu terimlere göre hazrrlanacakbunları çalardım» şeklinde müdafaaya gi tır. Komisyonlar simdiye kadar lise doristi. Şahid olarak dinlenilen Hamdi U kuzuncu sınıfların kimya kitablarile orta yar ve Abdıirrahman isimli gencler de, mekteb metamatik ve tabiat bilgisi kitab. Nikoyu elleri boş olarak içeriden çıkar larındaki terim farklarını eösterir kılavuzken seçtiklerini, üzerinde çalınmış her lar hazırlayarak mekteblere göndejrmişhangi birşey bulunmadığını anlattılar. tir. Hâkim Salâhaddin Demirelli; çalmak Hasta mekteblPer icin sıhhî maksadının sabit olmadığına işaretle Niimdad merkezleri ko Karavaninin beraetine karar verdiğini bildirdi. Zayıf ve hastalığa müstaid ilkmekteb talebelerinin kurtarılması maksadile IsVtlÂYETTE tanbulun muhtelif semtlerinde sıhhî imdad merkezleri ihdasma karar verilmiştir. Merkerler ilk olarak Fatih, Eminönü, Resmî daireler Senebaşı tatili dolayısile kapalı bulu Beyoğlu, Ü^küdar kazalarında açılmaktanan resmî daireler, bu sabah tekrar açı dır. Gelecek sene büti'n kazalarda sırihî imdad merkezleri kuru'mus olacaktır. Bu lacaktır. tesküâtın esaslı bir şekilde çalıs^bilmesi icin yok=ul çocuk'arı hmaye cemivetlriÇarpışan otomobiller nin vardımmdan istifade ed'lecektir. İmGalatada Serçe sokağmda 12 No. lı dad merkezleri, mekteblerde^i anî vak'aevde oturan Necdet Topuzun idare ettiği lara An m;îd"V"»l^ P^»»r«l' 2118 plâkalı taksi otomobilile Şişliden gelmekte olan komisyoncu Nami BaşarMuhtelif yerleri yandı kanın kullandığı 8 1 8 sayıh otomobil, Balatta Hacırıza sokağmda 9 sayıh evMaslak yolunda çarpışmişlardır. Her iki otomobilin fenerleri ve çamurlukları kı de oturan Ayvansaray civata fabrikası amelesinden 17 yaşlarında Akif, dün sarılmıştır. at 1 0 da üzerinde bulunan yağlı elbiseler Kutuculardaki yangın ile mangalda ısınmakta iken birdenbire Evvelki gece saat 2 de Kurucular cad esvabının ates almasile ağır surette yandesinde 55 No. lı dükkândan çıkan yan mış, Balat Musevî hastanesine kaldırılgın sirayetine meydan verilmeden söndü mıştır. rülmüştür. yıldız karayel fırtması, biraz sükunet bulmuştur. Mevsimin bu ikinci yıldız kara yel fırtınasının deniz ticaret filomuzdan bir vapuru daha aldığından korkulmakta idi. Armator Fuad Akbaşa aid 800 lonluk Türkân şilepinden beş gündenbeıi malumat yoktu. Fakat dün geç vakit vapur süvarisi Rumanya sahillerine iltica etti ğini bildirmiştir. Türkân şilepi geçen salı günü Tunaya müteveccihen ıhlamur kütüğü almak üzere hareket etmişti. Bu tarihterr~sorrra' şilepten ve içindeki 20 kisilik mütetteba tından hiçbir haber alınmamıştı. Vapurun beş gündÜT denizde çalkandığı anlaşılmaktadır. Kibrit şirketinin tahtı isticarında olan bu şilep, limanımızla Tuna limanları arasmda muntazam seferler yaparak kibrit imalinde kullanılan ıhlamur kütüğü getirmekte idi. Bundan evvelki seferinde de tehlike atlatan şilep, süvarisinin dirayeti sayesinde kurtulmuştur. Kömür hırsızlığı Nöbetçi cürmü meşhud mahkemesi dün iki davaya baktı nın son kısmı boş bırakılır. Posta memuru, tebliğ edilecek kimsenin imzasını tasdik ve teslime müteallik kısmı imzalayacak ve bu kısmın sonuna teslim tarihini yazı ve rakamla tespit edecektir. Ayrıca mahallî postanenin tarih damgası da basılacaktır. Kendisine tebliğ yapılacak şahıs, ikamctgâh veya meskeninde bulunmazsa, tebliğ, kendisile birlikte sakin ailesi efradından veya hizmetçilerinden yetişkin olan birine ve bunlardan hiçbiri bulunmadığı takdirde, o evde oturan ev sahibi gibi kimselere, tebliğ olunacak şahıs otel ve hastane gibi bir yerde ise, o daireyi idare eden kimseye yapılacaktır. Bu tebliğ, bunların tebelluğu kabul etmeleri şartına muallâktır. Avukatlara, yazıhanelerinde rasgelinmezse, orada bulunan kâtiblerine veya hizmetkârlarına tebliğ yapılabilecektir. Alâkadar hazır bulunur da, tebligat karşısında imtina gösterirse, tebliğ olunacak evrak öııüne bırakılıp, imtina keyfiyeti, tebliğ mazbatasına yazılarak altı o yerde ikametgâhı maruf bir şahsa imzalattırılacaktır. Posta memuru, herhangi bir alâkadarın yeni ikametgâhı hakkında vazıh malumat elde edememiş veya gösterilen bu ikametgâh tebliğ mıntakası haricinde bulunmuş olursa, keyfiyeti gerek posta makbuzuna ve gerek tebliğ mazbatasına dercederek. davetiye, tebliğ mazbatasile birlikte mevrid merkezi tarafından davetiyeyi çıkaran mahkeme veya daireye geri yollanacaktır. Mülkî taksimata göre kaza hududu, bir tebliğ mıntakasıdır. Müteaddid merkezi bulunan şehirler, nahiye ve köylerile birlikte tek mıntakadır. Kara, deniz ve hava kuvvetlerine mensub erata aid tebliğler, kıt'a komutanı veya müessese âmiri gibi en yakın mafevkinedir. Hükmî şahıslara gönderilen davetiyelerde reis veya müdür ve yahud kanunî mümessil belirtilecektir. Hükmî şahıslar naraına kendilerine tebligatta bu lunulacak olanlar, muayyen saatlerde muamele mekezlerinde hazır bulunmadıklan veya evrakı bizzat kabul edemiyecek bir halde oldukları takdirde, tebliğ, evrakın orada hazır bulunan diğer bir memur veya müstahdeme bırakılması suretiledir. Dava açmağa ve müdafaasına ehil olmıyanlann kanunî mümessillerine yapılacak tebliğlerde mümessilin adile adresinin alâkadar makam tarafından yazılmış olması şarttır. Mahkum ve mevkuflara yapılacak tebliğlerde, ceza evi müdürü veya gardiyanı, usulen tebliğin icrasını te min vaziyetind^dir. Muavven bir tnahalde devamlı olarak san'atını icra edenlere aid tebliğler, muhatabm zatına yapıla mazsa, mübellâğunileyhin o mahaldeki daimî müstahdemlerinden birinedir. Davetiyeler diğer dava evrakı, Posta, Tel graf ve Telefon memurları tarafından resmî tatil günlerinde de alâkadarlara tebliği edilebilecektir. Kendisine tebliğ yapılacak kimse imzasını atacak kadar yazı bilmiyorsa, komşularından bir kişinin huzurunda, kâğıda sol elinin başparmağı bastınlacaktır. Tebliğde bulu nulacak şahsın hüviyeti Posta, Telgraf ve Telefon memunnca malumsa, kendisi her nerede bulunursa bulunsun, bahis mevzuu tebliğ zatına yapılacaktır. \ ŞEHIR İSLERİ Tatbik mevkiine giren talimatnameler Şehir Meclisinin geçenki toplantısında su ve gazoz satanların zil çalmaları, radyolu kahvelerde hoparlörlü neşriyat yapılması menedilmişti. Gerek bu husustaki karar, gerekse otellerde düğün ve nişan merasimi yapılabilmesine aid muaddel men'i israfat talimatnamesi alâkadarlara ilân edilmek suretile tatbik mevkiine girmiştir. Muharrem Fevzi TOCAY Hava vaziyeti Yeşilköy Meteoroloji istasyonundan aldığımız malumata nazaran hava yurdun Belediye Reis Muavini bütün bölgelerinde çok bulutlu ve yağışlı, Ankaradan geldi Egede mevziî yağışlı geçmiştir. Rüzgârlar Belediyeye aid bazı işleri takib etmek şimalden orta kuvvette esmiştir. Dün lsüzere Ankaraya gitmiş olan Belediye Re tanbulda hava çok bulutlu ve hafif yais muavini Rifat ile İstimlâk müdürü İs ğışlı geçmiş, rüzgâr mütehavvil olarak mail Hakkı sehrimize dönmüşlerdir. saniyede 1 . 3 metre sür'atle esmiştir. Dün sühunet en fazla 5,2, en az 1,5 sanİstimlâk faaliyeti tigrad idi. Belediye bir çok yerlerde imar faaliyetinde bulunabilmek için istimlâk teşeb. Kasımpaşa Yoksullar büslerine girişmişti. Kanun mucibince Kurumunun faaliyeti teşekkül etmiş olan istimlâk komisyonları şimdiye kadar bes yüz kadar emlâke On üç seneyi mütecaviz zamandanbekıymet koymuşlarsa da malsahibleri ko ri Kasımpaşa muhitinde çalışmakta olan nulan kıymetlere itiraz ederek mahke Kasımpaşa Yoksullara Yardım Kurumu meye müracaatte bulunmuslardır. 1 6 mül geçen yıl 10.000 kilo kömür dağıttığı gibi kün sah'bi kornUn Vırrppj; l^abu bu yıl da her hafta 50 yoksula erzak vermiş, muhitin 300 yoksuluna 8000 kilo köC. H. PARTtSİNDE mür dağıtmıştır. Fakiri pek çok olan Kasımpaşa muhitinde bu kurumun yaptığı Kaza kongreleri bitti yardımlar sayesinde bir çok yoksulların Halk Partisi kaza kongrelerinin sonun ihtiyacları temin edilmiştir. cusu Eyüb kazasında yapılmıştır. Dilekler alâkadar resmî dairelere ve umumî Tüberküloz Cemiyeti merkeze bildirilecektir. Merhum General Ziyanm cenaze merasimi Vefatını teessürle yazdığımız eski Harbiye Nazırı General Ziyanm cenaze merasimi buugün yapılacaktır. Bunun için tstanbul Komutanlığınca bir merasim programı hazırlanmıştır. Cenaze, merhumun Şehzadebaşında Feyziye mahallesi Mahmudiyeçeşmesi sokağındaki 20 No. lı evinden askerî merasimle kaldmlarak namazı Beyazıd camünde kılındıktan sonra Sirkeci vapur iskelesine getirilecek, oradan da vapurla Üsküdara geçirilerek Karacaahmed mezarlığına defnedilecektir. Tüberküloz Cemiyeti yedinci senesinin ilk toplantısını 3/1/1940 çarşamba günü saat altı buçukta Cağaloğlunda Etıbba Odası salonunda yapacaktır. toplantısı CUMHURIYET Nüshası 5 kuruştur. Hasta şoför! Eminönünde kayıdlı 1948 plâka No. lı otomobilin soförü Sadeddin dün birdenbire üzerine fenalık gelerek bayılmış, tedavi edilmek üzere Gülhane hasranesine kaldırılmıştır. Abone seraiil Altı ayhk Üç ayhk Bir aylık Senelik ( Türkiye Haric 1450 750 400 150 ıçın Kr. 2700 Kr. » 1450 » » 800 » » Yoktur için

Bu sayıdan diğer sayfalar: