22 Birindkânun 1939 CUMHURİYEI I. *•» e [meraklt şeyler| HiKAYB, Çoban kızı Selmanın bir çok tanıdıkları ve dostları vardı. Hepsi onun etrafında muhabbet ve sadakatle hrıi fınl donüyorlardı. Onlar Selmayı bir menfaat, bir istifade için sevmiyorlardı. Onlann, insanlaıın çoğunun tutulmuş oldukları riyakârlık hastalığile kat'iyyen alâkalan yoktu. Selmayı iyi kalbli olduğu için, onları çok iyi anladığı için ve onlara kalben ve ruhan hakıkî bir sevgi ile bağlandığı için seviyorlardı. Selmanın bu dostları, ahpabları yaradılışta bir takım sevimlı hayvanlardı. Onun gezdıği, dolaştığı kırlarda, çayırlarda hayat geçirıyor, ömür sürüyorlardı. Çoban kızı Selma, çok nazik ve kıbar bir insandı. Mevcudiyetinde bu dostluk ve muhabbetlerden başka saadet ve bahtiyarllğı yoktu. Çok küçükken annesi, babası 61muşlerdi. Tek erkek kardeşi esrarlı bir şekılde ortadan kaybolmuştu. Bin bir araştırmaya rağmen bu gencin ne olduğu, başına ne gibi bir felâket geldiği bir tiirlü anlaşılamamıştı. Bazılarının görüşile Selma büsbütiın kimsesiz sayılamazdı. Çünkii amcası sağdı. Lâkin bu amcanın nasıl bir adam olduğunu gelın de Selmaya sorun. Çok kaba ve taş yıirekli bir ihtiyardı. Selma, bazan yakındaki dağın yamacında dostlannın ortasına oturuyor, onlara başmdan geçen acı maceraları anlatıyor, bilhassa çok sevdiği yegâne istinadgâhı olan kardeşinin boşyere mahvolup gıtmesıne hungur hüngür ağlıyordu. Biıyuklü, küçüklıi bütün hayvanlar bu teessure mahzun bakışlarile iştirak eder goruauyorlardı. Genc ku».ağlataa*uu bitirdığı, hıçkırıklanna nihayet verdiği zaman kuşlar en tath ve neş'eli şaıkılanm söyliyerek onun kederini azaltmaya çalışıyorlar, minimini tavşanlar «çrayarak, taklak atarak, sincablar daldan dala fırlayarak onu güldürmeğe gayret ediyorlardı. O vakit, Selma hayvanlann bu marifetlerini seyretmek için daha yakınlanna gidiyor, her zaman mahzun görünen yıizıinde zoraki bir küçük tebessüm peyda oluyordu. Bir gün meclise yabancı bir ziyaretçi geldi. Bu, bir kuzu, şimdiye kadar Selmanın hiç görmediği, tesadüf etmediği acayib bir siyah kuzu idi. Hayvancağız Selmaya yaklaştı. Selma, çayırlık, çiçeklik bir yerde oturuyordu. Kuzunun hareketleri, Selmanın eski dostlan diğer hayvanlann nezaketli ve terbiyeli hareketlerine pek benziyordu. Genc kız, kuzunun bu tiirlü davranmayı nerede öğrenmiş olduğuna şaşarak elıni uzattı ve hayvancağızı tatlı tath okşadı. Kuzu, Selmanın dizine doğru minimini kafasını ve sevimli burnunu büyük bir teslimiyetle bırakıyordu. O giinden itibaren si>ah kuzu ile çoban kızı Selma arasmda sonsuz bir sevgi ve derin bir muhabbet başgösterdi. Kuzu, genc kızın peşini hiç bırakmıyor, her yerde onu takib ediyordu. Gezintılerinde kendısine arkadaşhk ediyor, hatta bazan da oturduğu kulubeye birlikte giriyor, tıpkı sadık bir köpek gibi yatağınm ayak ucunda yatıyor ve o uyiırken gözlerini ydzüne dikerek dikkatli bir nöbetçi gibi bekliyordu. Çoban kızı Amerikada bir metre uzunluğunda bir sakala nekadar paha biçilmektedir, biliyor musunuz? Hiç şüphe siz farkında değilsiniz. Bizim paramızla 60 lira... Tensee eyaleti dahilinde Nashvıller şehri mahkemelennden birine hurmete şayan bir zat muracaat ederek, uykuda bu lunmasından istifade eden bir takım yaramaz çocukların bir metre uzunluğunda olan sakalını kestiklerini, bu zarannın tazminini istediğini bildirmiştir. Beyanatına aynca şu sözleri de ilâve etmiştir: « Benim sakalım, Amerikada, millî mefahirden sayılıyordu. Çünkü yeni dünyanın en uzun sakallı adamı bendim1'» Hâkim bir müddet düşündükten ve uzun uzun sakalını karıştırdıktan sonra mütehassıs bir berber celbini istemiş, gelen mütehassıs berber de Amerikada sun'î saç ve sakalların beher santimetresinin 60 kuruşa satıldığını söylemiştir. Bunun üzerine mahkeme, çocukların velilerinden 60 lira tahsil edip, sakalı kesilen zata tazminat olarak verilmesine karar vermiştir. Bir sakalın kıymeti Senebaşı geliyor FAYDAU BÎLGÎLER | Belki içınciekı muhtevıyatı itibarile değil, fakat cesameti noktai nazarından bahsedeceğimiz kitab, hiç şüphe yok ki dünyanın en büyük kitabıdır. Çünkü ağırlıği iki buçuk tondur. Uzunluğu 3 metre 75 santimetre ve enliliği 1 metre 25 santimetredir. Bu kitab bir coğrafya atlasıdıı Büyük bir kitab ve Ingiliz müzelerinden birinde bulunmaktadır. Bu atlastan istifade etmek için resimde gördüğünüz veçhile tabiî boyda birkaç insanın yardımına ihtiyac vardır. Yoksa tek adamın böyle bir işi başarması imkânı yoktur. Bir zamanlar, öldüğü zaman binlerce lira servet miras bırakmış bir dilenci bizde de keşfedilmişti. Böyleleri belki hâlâ da vardır. Senelerdenberi Pariste Saınt Germain kilisesi civannda gelene geçene avuç açan fakir bir adam herkesin merhametini ce!» bediyordu. Çünkü ihtiyardı ve gözleri görmüyordu. Son haftalar zarfında zabıta memurları adamın bazı vaziyetlerinden şüphelenmişler ve kendisini tuttuklan gibi kaTakola götürmüşlerdir. Üzeri arandığı zaman iç gömleğinin ceb gibi yapılmış yerlerinden yekunu tam 300 bin franga baliğ olan bir hazine keşfetmişlerdir. Dilendığinden dolayı kendisine kanunda zikredilen ceza verilmekle beraber bu para tabiatile kendisine iade olunmuştur. Adam epey gürültüyü mucib olduğu için o civarda san'atine devam edemiyeceğini anladığı için kalkıp Parisin bir başka mahallesıne gıtmiştir. Zengin dilenci Ekserl anneler çocuklarını sevindirmek İçin oyuncakçı dUkkânlarında dolaşıyorlar Bilmeceyi çözenler fİOYUNLAR On nokta Şimdi, havalar bozuk. Onun için bahçe oyunlanle meşgul olamazsınız. O halde içeride oturup tarif edeceğimiz oyunu bir tecrübe edin, bakalım hoşunuza gidecek mi? On nokta, iki kişiden tutun da çift olmak şartıle sayısı pek çoğa baliğ olan oyuncular arasmda da oynanabilir. Evvelâ, her oyuncunun ayni büyüklükte birer kâğıd tedarik etmesi lâzımdır ve 1 den 9 a kadar ve dokuzdan sonra da on ye hayattan büyük bir zevk almaya başlamıştı. Bir gün, ansızın Selma siyah kuzusunu yanında göremedi. Eyvah, tanıştıkları zamandanberi mevcudiyetinde büyük bir yer almış olan arkadaşını da tabiat kendisine çok görmüş, onu da elinden almıştı. Dağlarda, kırlarda yüreği helecan, ruhu jıeyecan içerisinde dört tarafa koştu. Aramadık yer bırakmadı. Avazı çıktığı kadar € siyah kuzu! siyah kuzu!» diye bağırdı. Feryadlanna uzak ufuklardan ddnıip gelen boş akislerden başka bir cevab alamadı. Ne hayvanlardan olan dostlan, arkada§lan* ne de insanlardan olan tanıdıkları, ahpabları «siyah kuzu» ya dair ona tek bir kaber veremediler. Selmanın, bu son felâket karşısında artık tahammülü kalmamıştt. Şimdiye kadar uğradığı teessürlere nazaran kederi çok daha büyüktıi. Gözlerinden kanlı yaşlar döküyor ve bundan sonra yaşaması imkânı olmadıgını herkese söylüyordu. Selmayı değil böyle bitkin ve harab bir halde, en kuçuk bir ıstırab içerisinde bile görmeğe yürekleri dayanmıyan hayvan dostlan ormanda bir toplantı yaptılar. Selmayı sevindirmek, onun gül yüzünü tekrar güler görebilmek için siyah kuzuyu bulup meydana çıkarmaktan başka bir çare olmadığına karar verdiler. Kuşlar gökün muhtelif cihetlerîne doğru uzak istikametlerde uçtular. Küçuk tavşanlar hemen tabana kuvvet kırlarda etrafa yayılarak en sık çahların, dıkenlerin aralanna sokuldular. Sincablar ağaclann en yüksek tepelerine tırmandılar. Böcekler ve sinekler gezdikleri, dolaştıklan yerlerde vızıldayarak rasgeldıklerine şu guaHeri tekrar ediyorlardı: Siyah kuzuyu gördünüz mü? Siyah kuzu ne tarafa doğru gitti acaba? Bizzat Selma da araştırmalarına devam etmekten geri kalmıyordu. Araştırmaları hiç bir netice vermediği için bir gün gene başı önünde meyus ve mustarib dönerken saksağan beyin hanımına tesadüf etti. Kuşcağız, genc kızın başınm etrafında dönüp dolaşarak ona uzun nutuklar verdi. Selma, onun cıvıltılanndan ne demek istediğini kolaylıkla anladı ve Böyle bir arkadaşa sahib olalıdanberi derhal yuzü güldü, gözleri parladı. Siyah Selmanın mahzun yüzü gülmeğe, genc kız kuzu bulunmuştu. Saksağan beyin hanımı IIIIHIIItlllllllllllllUHIIIIIİIIIIIIUmilllllllllllllllllllllllllllllllimtlMlMII nereye sığınmış olduğunu, kendisinin de gelip görmesini Selmadan rica ediyordu. Bu yolculuğun ne tath ve ümidverici şekilde geçtiğini tabiî tahmin edersiniz. Saksağan beyin hanımı rehperlik ediyor, Selma önde gidiyor, arkasından da bütün kır ve orman halkı onu takib ediyordu. Böylece cümbür cemaat giderlerken bir keçi yolunun nihayetinde dört bir tarafı çalılarla kapanmış bir ağac önlerine çıktı. Onun arkasında genc bir çoban kaval çalıyordu. Bir çok beyaz kuzuların ortasında da sevimli yüzlü, parlak gözlü, cin bakışlı siyah kuzu zıp zıp sıçrıyordu. Hir anda iki genc birden bağırdılar: Kardeşimf. Ağabeyciğim!.. lkisi de sevinclerinden ağlıyorlardı. Selmanın ağabeysi: Seni aıamak için siyah kuzuyu gSndermiştim, dedi. Onu veren ihtiyar köylü bana mutlaka saadet getireceğini söylemişti. Çok doğru imiş! Genc kız en tath ve neş'eli sesile cevab verdi: Siyah kuzu şüphesiz bu işte çok mühim bir vazife başardı ama, onu tekrar bulup ele geçiren de benim kır ve ormandakı dostlanmdır. O dakikada cıvıltılar, böğürmeler, vızıltılar, birbirine kanştı. Selmanın dostlarokat Nafıa MUdUrU oglu n hep birden sonsuz sevinclerini gösteriErkut yorlardı. rine 0 yazılmak şartıle rakamîâr îkı sıra üzerine yazılıp her rakamın biraz açığma birer siyah nokta konması icab eder. Gerek rakamlar gerekse noktalar her kâğıdm ayni yerlerine konacaktır. Bundan sonra oyun başlayabilir. O yunculann içlerinden biri de ya intihab suretile veya taş tutma suretile oyunu idareye memur edilır. Oyunu idare eden muayyen fasılalarla bir takım rakamlar söyler. Her oyuncu bu rakamlara aid noktalan yekdiğerlerine birer çizgi ile rapteder. Oyun şefinin daima sıfırdan başlaması lâzımdır. Onun için farzedelim ki şef «05> dedi. Oyuncular ikisinin arasını birer çizgi ile raptederler. Ama herkes ayni tarzda değil, kendi düşünce ve arzusuna göre bir çizgi çeker. Sonra da şef «58» dedi. Ayni şekilde ikisinin arasına da çizgi çekilir. Fakat oyunculardan herhangi birinin bir çizgiyi dığerine katettirmemesi, ayni çizginin üzerinden iki defa gitmemesi, iki çizgiyi birbirine temas ettirmemesi lâ zımdır. Bu hatalan yapanlar oyundan çıkan lır. Oyunun sonunda on noktayı kimler yanlışsız birleştirmişseler oyunu kazan mış sayılırlar. Mayıs sineklerini belki de bilmiyorsunuz. Çünkü bizim memlekette bu çeşıd küçuk hayvanlara tesadüf edilmemekteBilmeceyi doğru çözenlerden bize re12 Lâleli Yuva apartımanı 21 0 nu dir. Bunlar Fransanın bazı bataklık arasim gönderenlerin resimlerini yeniden marada Nursan Şahingiray. zisinde yaşamakta ve isimlerinden de anbasmaya başhyoruz. Fakat burada resmi 1 3 ETZurum Erkek lisesi 31 7 Zeki laşılacağı veçhile mayıs ayında meydarm çıkmak mutlaka hediye kazanmış olmak Uytaç. çıkmaktadırlar. Bu sinekler yumurtalanlığa delâlet etmez. Mükâfat kazananla • 14 Kasımpaşada berber Hanefi Al nı bir üzüm salkımı şeklinde hafif akar rın isimleri her ayın ilk haftasında neşro. tın taş. sular üstüne yumurtlamaktadırlar. Fakat lunan büyük listeye yazılır. Soldan itiba1 5 Bursa Yenişehir Süleymanpaşa ren sıra ile: okulu 1 12 Behzad Suman. 1 Moda 8 inci ilk okul Hlise Tekin. 1 6 Bursa Erkek lisesi Orhan Doğan. 2 Keşan Zafer okulu Ayşe Akde1 7 Izmit Teısanede döküm bğretimir. cisi İsmail Sevinç. 3 Çarşıkapı 108 numarada Osman 18 Samsun orta okul 1431 Vahan Sönmez. Gutsuz. 4 Beyoğlu 22 nci ilk okul 26 Numeselenin mühim noktası bu değil... Bu reddin Kanak. sinekler son zamanlarda dalgınlıklan yüIlkmektebde 5 BakırkSy Cevizlik 1 1 numarada zünden kendi nesillerini mahvetmektedirMuallîm Nezih, bugün gene saçla. A. Erdoğan. nn karmakarışık.. Onlan niçin tarama ler. Mayıs sinekleri asfalt dökülmüş yol6 Karamürsel Hacı Ömerağa ma ların üzerine yağmur yağıp da oralan ay* dm? hallesi 105 numarada Mehmed. na gibi parlak bir hale geldikleri zaman Nezih Tarağım yok efendim.. 7 Galata Mahmudiye caddesi Yapbu yerlerin üstlerini ağır akan bir nehir Muallim Babanın tarağım alaydm! rak çıkmazı 15 numarada özcan. zannetmekte ve yumurtalannı buralaıx Nezih Muallim bey, babamın saçı 8 Albajnrak okulu 126 Türkân Elbir dokmektedirler. Tabiî asfalt yolların ü9 Geyve istasyonunda orman mesa yok ki, tarağı olsun! zerinden her an birçok otomobiller ge祥¥ ha memuru elile Altmay. mekte olduğundan yumurtalar ezilip mahAnnesi Oğlum, bu imtihajıda in volmakta, Fransanın o havalisi de bu mu10 Bursa Fethiye köyü okulu 47 şallah sınıfta iyi bir yer kazandın! Suad Tetik. zır sineklerden kurtulmaktadır. Çünkü Nezih Evet anneciğım, pencerenin böyle bir yanlışlığa kurban olmağa baş1 1 Erzurum îş Bankası veznedarı yanındaki köşeye düştüm... lamasalardı gitgide artacaklardı. Her bir oğlu Salâhaddin Taştan. ıııııniMiııııııııııııtııınınıııııııııııııııııınııiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiıııııııııınNiıııııııııııiiiıııııııııııııııiııtıııııııııııııııııııııııııiMiııııııı dişi bir defasında 6 binden fazla yumurta yumurtlamakta idL Mayıs sinekleri YAZISIZ HİKÂYE Birıncikânun bulmacası Resimli fıkra Ağzı açık uyumanın tehlikesi! Hiç şüphesiz, epeyce naubalâğalı bir şekilde anlatılan bu hâdise de Riga'da cereyan etmiştir. Uç hırsız bu şehrin ücra mahallerinden birindeki harab evinde yalnızbaşına oturan bir ihtiyar kadına musallat olmuşlar. Onun uzun zaman danberi dışinden tımağından artırmış olduğu bir miktar parasile mücevherlerini çalmaya karar vermişler. Kadın, hiç evinden çıkmadığı için o Çocuk portreleri nun yokluğundan istifade ederek bu işi yapmak imkânını bulamamışlar ve kadın uyurken eve girmeği göze almışlardır. Heyhat.. Çok tecrübeli olan ihtiyar kadın gerek parasını, gerekse mücevherlerini bulunması imkânı olmayan bir yere saklamış olduğu için hırsızlar ortalığı saatlerce arayıp taradıkları halde birşey ele geçirememişlerdır. Fakat kabadayı lara böyle elleri boş çekilip gitmek çok ağır gelmiş, onun için bakmışlar ki kadın ağzı açık uyuyor ve dişleri takma.. Usulca ağzına el atıp üstü altın, damağı ka uçuk takma dişlerini çekip kaçmışlar.. Kadın avazı çıktığı kadar bağırmış, feryad etmiş ama, imdadcılar gelinceye kadar hırsızlar tabana kuvvet kaçmışlar!. Şu yukanki şekilde gördüğünüz iki kediden hangisi hangi yoldan giderse fareyi tutabüecektir. Kırmızı kalemle kedmin üzerine ı^aret edmız ve yolu da üzerini keza kırmızı kalemle baştan basa çızerek göstermiz. Bu bilmeceyi doğru halledenlerden birınciye beş, ikincıye ikı, üçüncüye münasıb bir hediye takdim olunacak ve dığer yüz kışiye de muhtelif mükâ fatlar dağıtılacaktır. Cevablarm bırıncıkânun sonuna ka dar «Cumhurıyet Çocuk Sahifesi» adresine gönderılmesi lâzımdır. Geç kalanlar hediye alamazlar. Doğru halleden lerden bize resim gönderen küçük kariierımizin resımlerı de srasüe gazete mıze basılacaktır.