22 Birincikânun 1939 CUMHURIYET SON HABER Kâdiseler arasında Bir enerji kafilesi linden i$ gelmiyen her sahsiyet ve irade yoksulunun klife tnazeretleri şunlardır: Bütçe dar! Tahsisat kıt! Eleman yok! Vakit az! tsbasına yeni geldim! Tetkik ediyorum! İnanmayınız. Aradan beş sene geçsin, ayni terane. Her beceriksizin elinde geniş bir bütçe, her sıskarun üstündeki bol elbise gibi yakası derhal yağlanan, paçan derbal çamurlanan, kol ucları derhal yıpranan, ziyan olmuş bir kıymettir. Onun elinde vakit ve para, çuvala doldurulan su gibi akıp gider. Hiç kimseyi kasdetmiyorum, aksine delil vermek istiyorum: Atatürk Anadoluya çıktağı zaman, ilk devrede, bütçe ve tahsisat kıt değil, yoktu; eleman da yoklu, vakit de yoktu. tnönü Anadoluyu çelik ağlarla örmeğe karar verdiği zaman, ilk devrede, bütçe, tahsisat, eleman, vakit, bu i|in müthis. hacmine göre, yok derecesinde kıttı. Saydam Anadoluyu sıtmadan ve frengiden kurtarmağa ahdettiği zaman, ilk devrede, bütçe, tahsisat, eleman, vakit ayni haldeydL Çetinkaya Türk nafiasına hayat, hareket, millî mülkiyet vermek için yerinden hrladığı zaman, elinde bulunan vasıtalar, daha evvelkilerden fazla değfldL Kırdar İstanbulun başına gelip de bu şehri batakhk halinden çıkarmağa karar verdiği zaman, VOâyetin ve Belediyenin eski imkân çerçevesi içinde faaliyete başladı. Daha bir çok i|, enerji ve şahsiyet örnekleri sayabilirim. Bu insanlar, kendi vazife yollannda ve derece derece büyük isler başanrken hiçbir mazeret aramağa ihtiyac duymadüar: Millî kuvvetler hemen hazırlanmağa, çelik ağlar hemen uzanmağa, batakhklar hemen kurutulmağa, yabana şirketler hemen tartaklanmağa, tstanbul yollan hemen yapılmağa baslamıştı. Tam tersine, bu kuruculara, yapıcılara, basancılara biz sormak istiyorduk: Parayı nereden ele geçtrdiniz? B e manı nereden buldunuz? Bu kadar az zamanda bu işleri nasıl yapmağa başladınız? Atatürk ve tnönü ekolünde yetifen ve hepsinin serefli adlanm yukarıya sığdıramadığım bu enerji kafüesine bir sahsiyet daha katıhyor: Nazmi Topçoğlu. İs başına geleli birkaç gün oldu. Şimdiden, hederuıin üstüne obüs gibi giden bir iradenin rüzgân içindeyiz. Kovarundan hrlaması için para, tahsisat, eleman ve zaman beklemiyen bu yaman irade... Devam etmiyeceğim. Korkuyorum. Vaktile bizi hayal sukutuna uğratanlar da oldu. Bekleyelim. Hele su ihracat tacirlerinm yüzü gülsün, hele şu mahsullerimiz çürümek tehlikesinden kurtulsun, hele su ihtikânn beyni patlasm, cümleyi ondan »onra tamamlanz. Şimdilik, yeni ve ateşli Vekilin muvaffakiyetlerine bol bol dua. GUNUN MEVZULARI Fransa hükumeti bugün Sarı kitab neşrediyor Her tarafa gönderilecek bu kitabla dünya efkârı umumiyesi harbin sebebi hakkmda tenvir edilecek Paris, 21 (a.a.) Havas ajansı bildiriyor: Almanya, harbin sebebi ve mesuliyeti hakkmda pek yakmda bir beyaz kitab neşredeceğini uzun zamandanberi ilân etmekte olduğu halde Fransa, yann bir san kitab neşredecek ve bunu her tarafa göndermek suretile, dünya efkân umumiyesini tenvir edecektir. Bu sarı kitabın mukaddemesi «namus üzerine verilen sözler» başlığını taşımaktadır. Mukaddemede, bu sözlerden üçü zikredilmektedir. ve her üçü de, Almanyanın Avusturyaya girdiği gün, ÇekoSlovak istiklâline ve mülkî tamamiyetine hürmet edeceğine dair taahhüdü ihtiva etmektedir. II mart 1938 tarihinde Mareşal G5ring, Berlinde, yapılan bir kabul resminde ÇekoSlovakyanm Almanyadan hiçbir korkusu olmaması lâzım geldiğini, ÇekoSlovak elçisi Mastny'ye söylemiş ve bu hususta namusu üzerine söz vermiştir. Mastny, elçiliğe avdetle, keyfiyeti hükumetine bildiımiş, sonra nazırın süvaresine tekrar gelerek ÇekoSlovakyamn seferberlik yapmıyacağına dair kendisine teminat vermiştir. Göring, bunun üzerine, evvelce söylediği sözü tekrarlamış, yalnız kendi namına değil, ayni zamanda Führer namına söz söylediğini de ilâve etmiştir. Ertesi gün Göring Mastny yi davet ve teminatını tekrar etmiştir. Ayni gün Von Nourath, Hitler'in kendisini, teşrinievvel 1925 tarihli Alman ÇekoSlovak hakem anlaşmasile bağlı telâkki ettiğini ÇekoSlovakya mümessiline beyan etmiştir. Namus üzerine verilen bütün bu sözlere rağmen, ÇekoSlovakyanm Londra elçisi, Ingiliz Hariciye Nazırma, bu iki sö zün, Prag hükumeti tarafmdan kendisine tebliğini istemesini, hâdiseye müspet bir şekil vermek arzusile rica etmiştir. Bu tedbirin sebebi, Ingilterenin, ÇekoSIo vakya hakkında verilen teminatı kaydetmek üzere Berline bir nota tevdi etmesine imkân vermekti. Göring ve Neurath tarafmdan vaki olan beyanat, bu suretie, neşredilmesi müsaadesile gene kendileri tarafmdan teyid edildi. Avusturyanm işgali ferdasında, Başvekil Çemberlayn, Alroanya tarafmdan a • lınan taahhüdleri, Avam kamarasmda, işte bundan dolayı resmen ilân etmişti. Altı ay sonra Almanya, Südetlerin ken disine terkini istemiş ve aksi takdirde askeri işgal tehdidinde bulunmuştu. Ve Hitler, bunun, Avrupada yapacağı son arazi talebi olduğunu, Berlindeki Spor sarayında resmen beyan etmişti. Hâdisat, namus üzerine verilen bu sözlere ne dereceye kadar itibar edilmesi lâzım geldiğini göstermiştir. IIIIUIIIIUMIHtHH»....: Biztle de geniş kooperatifler kurrrak lâzımdır Ihtikâra mâni olmak için.. Kooperatif teşkilâtı kâr istihcaf etmediği için herhangi bir emtiayı istiHâke, hakikî maliyet fiatı üzerinden arzeder Son haftalarda dahilî ticaretimizde birçok lüzumlu eşya fiatlarının devamlı surette yükselmesi karşısında matbuat pek hakh olarak şikâyete başladı. Hü kumet bu mesele üzerinde esasen azamî hassasiyet göstermeğe daha evvel karar vermiş bulunduğu için, yakında resmî makamlara verilecek salâhiyetlerle, ucuza malettikleri mallan fırsattan iitifade meşru hadlerin çok fevkinde k*rlarla satmağa yeltenerek ihtikâra sapanların cezalandınlacağı şüphesiz bulunmakta dır. Ticaretini yaptığı her maddeden o tüccann kâr etmesi tabiî bir hakkı olmakla beraber; böyle fevkalâde zamanlarda bu kârın gayrimeşru nispetlere kadar varması da, sayın Valimiz doktor Lutfi Kırdarın birkaç gün evvel gazetemize erdiğı beyanatta da tebarüz ettirdiği gibi, hiç şüphesiz ihtikârdır. ltiraf etmek lâzımgelir ki, tab'ıbeşer iktizası, fazla kazanca daima mütemayil olan insanlar, bilhassa ticaret erbabı, evkalâde zamanlarda büyük kârlar elde etmek için bütün zekâlannı kullanmağa başlarlar. Bahusus böyle zamanlarda muhtekirlerin piyasa>a dikte etmek isteecekleri fiatlara fren vuracak teşkilât tan mahrum olan yerlerde, fazla kazanc hırsının daha büyük ölçülerde yer alarak umumun nef'ini ihlâl edecek derecelere vardığı görülür. Bir malın hakikî atz miktan o malm hakikî taleb miktarım karşıladıktan sonra geriye bir miktarda stok kalacak derecede olduğu ve tedarikinde büyük müşkülât da bulunmadığı halde; o mal üzerinde sırf fiat yükselişleri tevlid etmek için yapılacak spekülâtif hareketlere karşı koyabilecek en kuvvetli silâh, bunun böyle olmayıp o malm bolluğu mevcud olduğunu hakikî müstehlik kütleyi teşkil eden halka bütün canhlığile gösterebilecek büyük müstehlik kooperatif mağazaannın mevcudiyetidir. KöopeTarif teşkilâtı kâr istihdaf eden btı İHEM NALINA MIH1NA Iktısad savaşında Ziraat Vekâletimiz aşta, Başvekil mjhterem Refik Saydamm haftîyı açış nutku olmak üzere, Tasarruf ve Yerli Mallar Haftası münasebetile söylenen nutuklar, bize Cumhuriyet rejiminin iktısadî hayat sahasındaki muvaffakiyetli hamlelerini hulâtaten gösterdi. Bu arada, Ziraat Vekilimiz de, nutkunda, kendi Vekâîetinin ftaliyet sahasına aid bazı rakamlar zıkrd.ti: 1928 de memleketimizde ekilen topnklar. 60 milyon küsur dekar tutarken 10 *ne sonra, bugün 100 milyon dekara okmıştır. Adı ziraat memleketi olan menleketimiz 1930 senesine kadar buğdjy ithal ederken şimdi buğday ihrac etm<ktedir. Buğday ithalâtımız, bazı yıllarda ' 7 0 bin tonu bulmakta ve bunun için harue l 7 18 milyon lira verilmekte idi. Dtıt beş yıldır, buğday ihrac ediyonız ve uracatımız 200 250 bin tonu bulmuşh*. Pirinç için, senede, harice 2 buçtk milyon lira veriyorduk. Şimdi, bütün ihtiyacımızı dahilden temin ediyonz. 1932 de pamuk istihsalimiz 100 bin balye iken şimdi 300 bin balyeyi geçniştir. Beş altı yılda üç misli bir artma. Ay» rica pamuk cinsleri taaddüd etmiş ve t*ha yüksek vasıfta pamuk yctiştirilmelâe bulunmuştur. Bu sayede 100 bin pamuk da ihrac edilmiştir. Şeker pancannın ne olduğunu bilmezken, şimdi 93,000 ton şeker imal edecek kadar şeker pancan yetiştiriyoruz. Bir tarafta muz, öte tarafta çay Utihsaline başladık. Ziraî istihsallerimizin miktan ve cinsi, arttığı gibi, bunlann vasıflannı da yükseltmek için ilmi ve fennî bir şekilde çalışılmif ve iyi neticeler alınnııştır. Avrupanm harb ve buhran yıllan, bütün toprak mahsullerimizi arttırmak için, bize bir vesile ve fırsat teşkil etmelidir. Fazla mal göz çıkarmaz. Hükumet, Türk ihrac mallannı satmak için, büyük gayretler sarfetmekte, muvaffak da olmaktadır. Şu halde, istihsali arttırmaktan hiçbir zarar gelmez. Daha ekilecek topraklanmız vardır. Bu hususta Ziraat Vekilimizin söylediği şu sözler cidden dikkate değer: €Eküen arazinin kısa bir zaman içinde iki misle yakm bir nispette arttif^ını yukanda söylemiştim. Fakat bu, yelmez. Daha Tiırk köylüsünün emeğini, ziraat, bilgi ve teknijfinin himmelini bekleyen topraklarımız var. Gene yukanda verimin arttıi,ına, mahsul keyfiyetinin düzeldiğine ifaretlerde bulunmuj ve bu artış ve düzelişin yerine ve mahsuliine RÖre memnun olacak bir nelice olduğunu ilâve etmiştim. Ama şimdi buna da ilâve edeyim ki, topraklarımıztn kabiliyctinden, çi/tçinin kuvvet ve kudretinden, vaktinden, vamesafe çoktur. Millî ekonomimiz savaşında Türk süne düşen daha büyük vazijeler vardır. Dünyanın geçirmekte olduğu buhranh devirde bu vazife Başbakammın nutuklarında teba' rüz ettirdikleri gibi fimdi hem memleket iktısadiyatı ve müdafaası, hem bizzat kendi menfaati bakımmdan çok daha £e/uj bir mahiyet ve ehemmiyet alrnıştır.» Fakat bu milli iktısad savaşında, köylü ye yol göstermek vazifesi de, Ziraat Vekâletile onun bütün teşkilâtına teveccüh eder. Türk köylüsü, nasıl orduya girince kıymetli cubaylar, komutanlar ve kurmayların elinde kahramanlık harikalan yaratıyorsa, ayni Türk köylüsü, iktısad harbinde de, Ziraat Vekâîetinin sevk ve idaresinde ayni büyük zaferleri kazanmahdır. Kısaca Türk köylüsüne düşen vazifelerle Türkiye Ziraat Vekâletine düşen vazifeler birdir, birbirine bağhdır, tev'emdir. Bu itibarla bize istihsal zaferleri kazandırması için, Ziraat Vekâîetinin bütün kuvvetlerile seferber olarak azamî gayretle çalışması, kesafetli bir harb ziraati ve ekonomisi takib etmesi gerektir. Sovyet Rumen Rumanyada tevkif hududu açıldı edilen meb'uslar İlk marşandiz trenlerî dün hududu geçtiler Bükreş 21 (a.a.) Sovyetler tarafından işgal edilen Rumanya ile Polonya arasındaki hudud, Sovyetler Birliğinin Polonya Galiçyasını ilhakmdanberi ilk defa olarak dün açılmıştır. Rumanya ile Sovyet Rusya arasında işliyen ilk mar şandiz trenleri hududu geçmiştir. Bunların suçu, tahrik kasdile haber neşridir Bükreş 21 (a.a.) Nasyonal köylü partisi meb'uslarından üç kişi, kahvelerde ve umumî toplantı yerlerinde, efkârı telâşa verecek mahiyette havadis neşrettiklerinden dolayı tevkif edilmişlerdır. Kasdı mahsusla haber neşrinin, kanunen cezayı müstelzem olduğu malumdur. Bu üç meb'us, ileri gelen şahsiyetlerden değil Hitler, Stalini tebrik etti alelâde tahrikâtçı kimseler olduklarmdan, Berlin 21 (Hususî) Hitlerle Von tevkif hâdisesi etrafmda tefsir ve mütalea Ribbentrop Stalin'in 60 ıncı yıldönümü dermeyan edilmemektedir. Üç kişinin münasebetile tebrik telgraflan çekmiş tevkifi makul ve yerinde telâkki edil lerdir. mektedir. Mevkuflar adh'yeye teslim ediMaarif Vekilinin Malatya leceklerdir. PEYAM1 SAFA daki tetkikleri Malatya, 21 (Hususî) Şehrimizde bulunan Maarif Vekili Hasan Ali Yücel şerefine Belediye tarafmdan verilen ziyafette Belediye Reisi Maarif Vekiline «hoş geldiniz» demiş ve Malatyanm kültür sahasında mazhar olduğu terakki ve inkişafın yalnız Cumhuriyet devrine aid olduğunu tebarüz ettirerek Malatya halkının Millî Şefe olan ebedî bağlıhk ve hürmetlerinin iblâğını rica etmiştir. Vekil, bu hisleri mukaddes bir emanet olarak Cumhur Reisimize arzedeceğini bildirmiştir. Maarif Vekili dün sabah lisede derslere girerek tedrisatı takib ve talebe ile dersler ve serbest mevzular üzerinde konuşmalar yapmıştır. Vekil, müteakıben ilk okullarla trahom mektebini, bez ve tütün fabrikalannı ziyaret etmiştir. Bıikreş 21 (a.a.) Parlamentonun bu içtima devresi dün Kralın bir beyan namesile kapanmıştır. Kral, memleketin teşkilâtlandınlması ve kuvvetlendirilmesi hususunda parla mento ile hükumetin sıkı bir tarzda teşriki mesai ettiklerini tebarüz ettirmiştir. Beyannameyi mecliste Başvekil Tataresko okumuştur. Rumen parlamentotu kapandı Balkan (Batmakaleden devam) ve Balkanlara gösterdiği alâka bu havali halkıııın kara gözleri için değildir. Oralara gelecek istilâ ve anarşi tehlikesi ltalyanın yalnız menfaatlerini baltalamakla kalmayarak varhğım da tehlikeye sokabilir. Onun içindir ki Kont Ciano nutkile îtalya bilhassa bu noktada çok sarih ve kat'î olmağa lüzum görmüştür. Son iki üç yıl içinde merkezî Avrupada husule gelen çok ehemmiyetli büyük hâdiseleri takiben yeni harble inkişaf eden vaziyet, merkezî Avrupadan aşağı ltalyanın artık bir adımına dahi muva fakat edemiyeceği son hadde gelmiştir. Bir halde ki bundan sonra îtalya hesabına buralara aid olarak yapılacak herhangi bir fedakârlığı telâfi edecek taviz tasavvuruna dahi imkân yoktur. Zira bundan sonraki her adım bir taraftan Adriyatiği tehdid eder, diğer yandan Akdenize vanr. Balkanhlarla ltalyanın en yüksek menfaatleri bu noktada birleşmektedir. îtalyan siyaseti bunu henüz vakti iken dünyaya karşı açık söylüyor ve bütün Balkanlılar onda yeni ve kuvvetli bir dayanma yeri buluyorlar. Tuna havzası ve Balkan memleketleri bundan istifade ederek kendi vaziyetlerini alabildiğine tahkim edebilirler ve elbette edeceklerdir Hatta etmişlerdir ve daha da etmcktedirler tabiî. Bu vaziyet, Macaristandan bize kadar bütün Balkanlılar arasında kat' ve pürüzsüz bir tesanüdü âmirdir. Kont Ciano son zamanlarda bahîi çok geçmiş olan bir Balkan ittifak kütlesini lüzumsuz buluyor. Buna mukabil Balkanlı devletler arasındaki ufaktefek ıhtilâflann hallini tavsiye ediyor. Bu arzunun sür'at ve mükemmeliyetle tahakkukunu temenni etmemek mümkün değildir. Herhalde kendilerini gözetleyen tehlikenin büyüklüğü karşısında Tuna ve Balkan devletlerinin kendi aralannda kat'î bir tesanüd esasında birleşmeleri, içinde yaşadığımız feci zamanlann emretitği bir zarurettir. Belki bir tahrik vesilesi olur diye şimdiki halde lüzumsuz sayılan ittifak ihtima geç kalmıştır. Fakat vahim vaziyetlerin sarahati karşısında alâkadar bütün devletlerin tesanüdüne denilecek söz yoktur Hiç olmazsa şu kadar: Herhangi bir taarruza karşı elbette kendisini müdafaa edecek Tunah ve Balkanlı devlet, şayed faik kuvvetler karşısında ricate mecbur olursa müteakıb Balkanh memlekete, tıpkı kendi memleketi içinde çekiliyormus gibi girebilsin ve müdafaasına orada da lâkinin yüzde inuna baliğ olduğu hesablanmıştır. Isveç dahilinle mevcud 671 kooperatif teşekkülüne lid perakende kooperatif satış mağazalarııın adedi 4600 ü mütecavizdir. StokhoHn kooperatif şirketinin yalnız bu şehirde (410) mağaza&ı var dır. Kooperatif teşektülleri arasında en bıiyüğü Stokholm koooeratif şirketidir. .ooperatif şirketleri <ynca birleşerek kooperatifler ittihadını vücude getirmişerdir. Büyük değirmeriere, melbusat, mensucat, margarin, ampıl fabrikalanna ve daha birçok müeasesata sahib olan bu ttihad memlekette herhançi bir ticarî zümre tarafmdan piyasaya çu veya bu şekilde bir fiat tayin edilmesine imkân bırakmamaktadır. Birlikten doğan kuvvetin azameti sayesindedir ki, bu ittihad ampulde olduğu gibi beynelrrilel mahieti haiz muazzam kartellerle bile mücadele ederek muvaffak olmuş fia.ları yan anya indirmiştir. lsveçte kooperatif teşkilâtı lokantalara kadar teşmil edilmiştir. Sıhhî şartlar altında ve temizliğe nümune olacak şekilde idare edilen kooperatif lokantilannın tarifeleri bu sınıf iş adamlanna tarife anziminde adeta bir ölçü olmakta; TCSmî makamlan fiatlan kontrol lüzum ve külfetinden de vareste bırakmaktadır. Kooperatif teşkilâtımn lsveçte umumî hayattaki manasını daha iyi kavramış olmak için şu rakamları gözden geçirmek kâfidir. Kooperatif şirketlerinin 1937 yıında yaptıkları umum satış miktarı 500 milyon krona (160 milyon lira) baliğ olmuştur. Umum perakende ticaretin 1930 senesindeki hacmi 4,3 milyar kron olduğuna nazaran bunun ehemmiyeti büyük tür. lsveçte kooperatif hareketleri 1860 1870 senelerine doğru başlamış, fakat, müstehlik kooperatif îirketleri ittihadı olan ve kısaca K. F. rümuzile anılan te Mısır Sovyet odun mukavelesi feshedildi Kahire 21 (a.a.) lstanbuldaki Ticaret bürosu vasıtasile Sovyetlerle yapılmış olan odun mübayaa mukaveleleri kâmilen fesholunmuştur. Binaenaleyh Yakınşarkm başlıca odun ihracatçısı Rumanya olmaktadır. Londra 21 (a.a.) Coys WaTsop kömür madenlerinde vukua gelen yıkıntı neticesinde altı maden amelesi ölmüştür. Sabahın saat üçünde, maden idaresi Adana 21 (a.a.) Sıhhat Vekilimiz mümessili bu ameleyi diri olarak kurtarHulusi Alataş, dün Adanaya gelmiş, Vali, kumandan, Belediye reisi, Sıhhat müdürü, mak ümidi kalmadığını söylemiştir. Partililer, Halkevlilerle halk tarafmdan lngiliz Danimarka ticaret karşılanmıştır. müzakereleri Vekil, trahom dispanserini, zühreviye Kopenhag 21 (a.a.) lngiliz Dahastanesini, doğum evini, fabrikalar hastanelerini ve diğer sıhhat müesseselerini nimarka ticaret müzakerelerini yapmab ta olan Danimarka heyeti, hükumetten gezerek tetkiklerr'e bulunmuştur. talimat almak üzere bugün Londradan Mersinde ' dönmüştür. Mersin 21 (a.a.) Sıhhat ve lçtimaî Müzakerelere ne zaman devam edileMuavenet Vekili Hulusi Alataş, bugün ceği belli değildir. 11,45 te şehrimize varmıştır. Skandinav memleketleri Yenicede Vali ve Sıhhat müdürü tarafmdan karşılanan Vekil. hükumet kona konferansı ğında bir müddet istirahatten sonra yanKopenhag 21 (a.a.) Skandinavya lannda Vali ve Sıhhiye müdürü olduğu memleketleri münakalât nazırları, şubathalde Belediyeyi, C. H. Partisini, Halke ta toplanarak Skandinavya memleketleri vini, askerî alay garnizonunu ve Memle arasında bir teşriki mesai kurulmasını tetket hastanesini ziyaret ve tetkikatta bu kik edeceklerdir. lunmuştur. Isveç mecburî askerliği Akşam şereflerine verilen ziyafette bukabul etti lunan Vekil, geceyi hususî vagonunda Stokholm, 21 (a.a.) Meb'usan geçirmiştir. Amerikada hava müdafaası Meclisi, mecburî hizmetin kabulüne dair olan hükumet teklifini kabul etmiştir. Bu kanunda, vatandaşlann muayyen bir detedbirleri alındı Vaşington 21 (a.a.) Harbiye Na receye kadar bazı işleri ifa mecburivetini Bundan zın Harry Woodring, Birleşik Amerika hissettikleri zikredilmektedir. başka, parlâmento, kabul ettiği diğer bir hava müdafaasınm Avrupa sistemine göre bir elden idare edileceğini söylemiştir. kanun projesi ile, harb veya harb tehliMüdafaa tayyareleri, hava dafi toplan kesi vukuunda, sabotajcılara ve casuslave hava tehlikesine karşı harekete geçe ra karşı alınması icab eden tedbirleri ittihaz hususunda hükumete salâhiyet vercek tayyareler, Londra ve Pariste yapıl miştir. Hükumet, telefon mükâlematile dığı gibi teşkilâtlandırılacaktır. mektublara sansür vazetmeğe ve bunları Almanyanın iki aylık idhalât zapt ve müsadere eylemeğe de salâhiyettardır. Sıhhiye Vekilinin tetkikleri Bir Ingiliz madeninde altı amele öldü herhangi bir emtiayı hemen hemen hakikî maliyet fiatı üzerinden istihiâke arzederler. tngilterede, şimal memleketlerinde ve diğer büyük Avrupa memleketlerinde almış yürümüş olan istihlâk kooperatif mağazalan o piyasalarda adeta fiat nâzımıdırlar. Serbest ticaret erbabı sattıklan maddelerin fiatlannı bu mağazalann koyduklan fiatlara uydurmağa mecbur, aksi takdirde satış yapamıyarak zarar göreceklerini müdriktirler. Bu kooperatif teşekküllerinin ekserisi hem toptan hem de perakende ticarete hâkim vaziyette olduklanndan umumun menfaatini ihlâl eden vaziyetlerin tahaddüs et mesine imkân bulunmamaktadır. lsveçte perakende ticarete arzolunan şeker; un ve yulafın % 20 si; mar garinin % 25 i; kahvenin % 18 i; çayın % 15 i; mutfak sabununun % 20 si; taze ve kuru meyvalann % 18 i; sebze, balık, et ve sairenin % 20 si kooperatif mağazalan tarafmdan satılmaktadır. Hatta bu mağazalarda umumî ticaret mevzuuna giren elbise, ayakkabı, tabak çanak, tütün sigara gibi diğer birçok maddeler de satışa arzedilmektedir. Büyük şehirlerdeki kooperatif mağazalarında elbise ve ayakkabı satışlan münferid mağazalar halindedir. Bu kabil emtianın kooperatif mağazalan tarafmdan yapı lan satıs miktan umum memleket istih kuıuııı u l n . u J . | . : x ı». u ...R » inkişafını bulmuştur. Isveç nüfusunun halen üçte biri kooperatif teşkilâtına mensubdur. Bu hareket, bidayetindenberi inhisarcı fiatlan kırmağı istihdaf etmiş ve kooperatif teşekkülleri kuvvet bul dukça makul addettikleri seviyelere kadar fiallan düşürmekte tereddüd etme mişlerdir. Cumhuriyet Tejiminin feyizli icraatı bizde de kooperatif hareketlerinin başlamasma hizmet etmiştir. Mektebler, ga zeteler, mecmualar, risaleler gibi herturlü neşir vasıtalarile kooperatifçiliğin faydalannı memleketimiz halkına anlatarak bu ideali telkin etmeğe devamlı surette çalışmalıyız. Sık sık tertib edilecek konfe ranslar, musahabeler ve zamanımızın en müessir neşir vasıtası olan radyo ile kooperatifçiliği umuma öğretmeli, yayım sahasını elden geldiği kadar geniş tutmalıdır. Kooperatifçilikte çok yükselmiş olan memleketlerde hususî kooperatif mektebleri vücude getirildiği gibi faal kooperat'f gruplan da teşkil edilerek mesleğin neşir ve tamimine büyük ehemmiyet verilmiştir. Görülüyor ki, bugünden yanna hemen kolayca başanlabilecek bir iş olmıyan kooperatifçiliğin her sahada memleketimizde de kurulms^ı devamlı çalışmağa Bir Alman madeninde feci ihtiyac göstermektedir. Meramm elinden birşey kurtulamıyacağma göre Türk azkaza minin yurdumuzun hayatî menfaatlerini Berlin 21 (a.a.) Essen cîvannda, bu teşkilâtla da korumakta muvaffak o Koeniğin Elisabeth madeninde bir asa.nÇindeki muharebeler lacağından eminiz. sörün tel halatı kırılmış, 9 maden amelesi Çunking 21 (a.a.) D. N. B. Çinli*** ölmüştür. , lerin bir tebligine göre, Çin kıt'alan Maning'in doğu şimalînde bir Japon fırka sını çevirmeğe muvaffak olmuşlardır. Muharebe devam etmektedir. > Balıkesir Barosunun senelik içtimaı ) Bükreş 21 (a.a.) «Havas» Almanya Rumanya iktısadî müzakereleri bu akşam iki memleket arasındaki mübadelenin umumî şartlannı tespit eden bir anlaşmanm akdile neticelenmiştir. Alman Rumen ticaret anlaşması Belçika münakalât nazırî istifa etti Brüksel 21 (a.a.) D. N. B. bildiriyor: Belçika Münakalât Nazın Mark, istifa etmiştir. devam edebilsin. Başka türlü ifade ile müteakıb memleketin müdafaa kuvvetini artırmış bulunsun. Bitaraf memleket, kendi hududlarına giren muharib kuvvetlerin silâhlarını alır diyen kaide yok mu, istiyoruz ki işte şimdiki vaziyette bu kaidenin Balkdnlılar arasında yeri olmadığı ve olmayacağı olsun anlaşılmış bulunmalıdır. Bu hal, şimdiki şartlar içinde Tuna ve Balkan havzası memleketleri tesanüdünün kuvvetli bir delilini teşkil etmeSe kâfidir. ve ihracatı Berlin 21 (a.a.) D. N. B. devlet istatistik bürosunun verdiği rakamlara göre, Almanyanın ağustos ve eylul ay larında bitaraf Avrupa memleketlerin den ithalâtı f£ 30,6, bu memleketlere o lan ihracatı % 31,7 nıspetinde azalmış tır. Londra 21 (Hususî) Ingiltere ile Kanada arasında bugün imzalanan bir anlasma mucibince, Kanada her hafta ln giltereye iki buçuk milyon kilo jambon ve salam gönderecektir. Ingiltere ile Kanada arasında yeni bir anlaşma YUNUS NADÎ Balıkesir (Hususî) Balıkesir Barosu yıllık toplantısıru yaptı. Kayıdlı avukatın adedi elliyi geçtiği için idare meclisine iki aza ilâve edildi. Reisliğ» Tevfik Başaran, ikinci reisliğe Vedat Çataloğlu, idare meclisi azalıklarına avukat Niyazi Akvürek, umumî kâtib, Ömer Edib Üngör muhasib, Esad Budekoğlu, Tevfik Zerdeci, Kasım Sami Pavlı idare meclisi azası olarak secildiler. Yolladığım resim toplantıda bulunan avukatların bir arada bulunuşudur.