22 Birindkânnn 1939i CUMHURlYET Tarihten Oylat kaphcası ( Finlandiyada Müntahir geminin mürettebatı yapraklar Abdiilâziz nasıl tahttan indirildi? Padişah, haPi esnasında annesine: «Gökten Cebrail inse benim için saltanatın dönmesi mümkün olmaz» diyor ve ağlıyordu Yazan: KADİRCAN KAFLI 1862 de Sultan Abdülmecid öldüğü zaman Osmanlı Imparatorluğunun dahilî ve haricî borclan yirmi beş milyon lira kadardı. Pehlivan Sultan Aziz bu mik tan on iki sene içinde iki yüz elli milyon altın İiraya çıkardı. Avrupa bankerleri birkaç yerli ve Rum yahud Ermeni bankerin de vasıtasile devlete yeni istikrazlar teklif ediyorlar, yahud eski istikrazları birleştirmek ve kırmak suretile yeni ve müthiş menfaatler peşinde entrika çeviriyorlardı. Son defa yapmak istedikleri böyle bir muamele neticelenmeyince Padişahın nüfuzundan istifade etme ğe karar verdiler. Banker (Zarifi) im zasile Abdülazize bir milyon liralık bir sened sundular; eğer istikraz işi netice lendirilirse bu senedde yazılı olan para doğrudan doğruya Padişaha takdim olunacaktı. kında muzır olsa hal'i lâzım olur mu Elcevab Olur.> Tahttan indirme işini mayısın yirmi üçüncü pazar günü yapmayı düşündüler. Plân şu şekilde kararlaştı: 1 Süleyman Paşa Harbiye mektebi zabitlerinden miralay Ahmed, kolağası Bedri ve Rifat beyler vasıtasile evvelce elde edilmiş olan Gümüşsuyu ve Taşkışladaki taburlan alacak, Dolmabahçe sarayına yürüyecek ve Harbiye mektebi talebesi de bu yürüyüşte hazır bulunacaktır. 2 Bahriye Nazın Kayserili Ahmed Paşa sarayı donanma sandallarile muhasara edecektir. 3 Dolmabahçeye bakan Harbiye mektebi tepelerine geceden toplar konacaktır. 4 Eğer saraydan mukavemet olu nursa Zırhlı Donanma kumandanı Arif Paşa müdafaada bulunacaktır. Mayısm on yedinci pazar günü lstanbulda müthiş yağmurlar yağıyor, yer yer seller görülüyor, yıldınmlar düşüyordu. Dört arkadaş bir gün evvel Şeyhülislâmın Kuruçeşmedeki yalısında toplanmışlar, son kararlarını vermişlerdi. O gün ak şamüzeri saraydan bir yaver geldi, Hüseyin Avni Paşayı çağırdı; biraz sonra bir yaver daha gelince Serasker şüphe lendi. Acaba Padişah gizli ittifakı haber almış mıydı. Hüseyin Avni Paşa askerlik meselelerile çok meşgul olduğunu, ertesi gün sabah erkenden Padişahın ayağına yüz süreceğini bildirdi. Hüseyin Avni Paşa eski Serasker Derviş Paşanın kendi yerine getirilmesinden bilhassa korkuyordu. Bunun için Süleyman Paşa ile Redif Paşaya çabucak haber yolladı, çağırttı, konuştular: Eski Serasker Derviş Paşa o gece Serasker tayin olunursa tevkif edilmesı ve maksada yürünmesi kararlaştı. Hatta Aksaraydaki büyük karakoldan Derviş Paşanın Yüksek kaldınmdaki konağına kadar olan yola asker konarak gece geçmek isterse bırakılmaması, dinlemezse hemen idam olunması şiddetle emredildi. Ayni zamanda evvelce yapılan plânın ertesi gün sabah erkenden tatbik olun ması muvafık görüldü. ' Kanseri tedavi ettiği söylenen bu şifa yurdu ıslah ediliyor BuTsa (Hususî muhabirimizden) Inegölden Karaköye giden şosenin onuncu kilometresinden Domaniç istikametine bir şÖ3e ayrılır. Yollann aynldığı bu noktaya kadar insan rahat bir otomobil se yahati yapabiliyor. Fakat, buradan itibaren yol bozuktur. Belki yapıldığı gündenberi kazma vurulmamış bulunan bu şose, Tahtaköprü nahiyesine gidiyor. Birkaç kilometre sonra ona da veda ederek alelâde bir köy yolile Muzal ve İhsaniye köylerini geçerek dağa tırmanmaya başlıyoruz. lşte bu yol bizi meşhur (Oylat) kaplıcasına götürüyor. Inegöle 25 kilo metre mesafede olan Oylat kaphcası güzel manzaralı ve oldukça sarp tepelerle çevrilmiş bir dağın eteğindedir. Denizden 600 metre yüksekte bulunan Oylat kaplıcasının bulunduğu mevki zümrüd gibi yeşil çimenlerle kaplı bir plâtodur. Bugün, dünyada ancak birkaç gram bulunduğu söylenilen ve kanser illetinin tedavisinde yegâne müessir bir deva sayılan radyomun mevcudiyeti çok muhtemel addedilen Oylat kaphcası, binlerce sene evvel yapılmış bir binanm temelleri üs tünde duruyor. Üç büyük aslan ağzından saniyede yüz litreden fazla sıcak madensuyu boşaltan bu kaplıcanın etraiında (60) kadar kulübe yapılmıştır. Büyükçe ahşab bir ev de bunlara ilâve edildiği halde bu tesisatta kışın bannmak imkânı yoktur. Fakat yazın bunlar tamamen dolduktan başka etrafa çadır kurarak günler ve haftalarca burada kalanlar bulunmakta imiş. Hele evvelleri bütün Bilecik Ermeni ve Rumlannın yazın Oylata ge lerek kamp kurmalan âdetmiş... Şimdi ise civardan gelip yazın bu kulübelere yerleşenlerden başka Oylata mücavir köyler halkı da yıkanmak istedikleri zaman peştemallarını alarak buraya kosuyorlar. vaziyet (Baştarafı 1 inci sahifede) Muola ve Kank gölleri arasında teksif edilmiş bulunuyordu. Kuvvetli müfreze ler cephenin diğer kısımlannda da taarruz yapmışlardır. Akşam bütün bu taarruzlar püskürtülmüştü. 20 ağır tank zA dık. Ve mevzilerimiz önünde diğer birçok tanklan tahrib ettik. Düşman birçok da esir vermiştir. Şark cephesinde Finlandiya kıtaatı Salla istikametinde ilerlemektedir. Arasında üç tank, bir dağ topu ve mütead did mitralyöz ve mühimmat dolu 30 kamyon olmak üzere düşmandan birçok harb levazımı aldık. Petsamo cephesinde kıtaatımız Kor nettijaervi civarına çekilmiştir. Rus donanması ve hava kuvvetleri Koivisto sahil bataryalarına şiddetli taarruz etmişlerdir. Sahil bataryalarımız hava defi toplarına müteaddid mıntakalarda müzaheret etmiştir. Düşman hava kuvvetleri bilhassa büyük bir faaliyet göstermiştir. Düşman tayyareleri Kareli berzahile Ladoga gölü şimalindeki harekât sahasına taarruz eylemiştir. Finlandiya zayiatı hafiftir. Düşman tayyareleri keza memleket dahilin de muhtelif merkezlere tecavüz eylemiş ve Turkoyu, Sorta Valayı, Helsinki civarını, Hongolu ve cenub sahillerini bom bardıman etmiştir. Birçok yerlerde bombalar yangınlar çıkarmıştır. İki yüzden fazla Sovyet tayyaresi uçmuştur. Kareli berzahı üzerinde hava muharebeleri olmuştur. Düşmanm 20 tayyaresii'.i düşürdük. Finlandiya tayyareleri düşmen toplantılarını müessir bir tarzda bomba ve mitralyöz ateşine tutmuştur. Almanya, Arjantine bir protesto notası gönderdi Muharib olmayan mülteci denizcilerin derhal tahliye edilerek serbest bırakılmaları isteniyor {Baştarafı 1 inct sahifede) hur Reisi Ortiz, Graf von Spee mürettebatının, cenaze merasimine iştirakine izin vermiştir. Bahriye Nazın, askerî merasim yapılmasmı emretmiştir. Cenaze, Alman elçilik binasmda değil, deniz garmda beklenecektir. Bahriye efradı, tabutun etrafında matem nöbeti beklemişlerdir. Ingilizler bir çelenk göndermişlerdir. harbi çok zarar verdirebilirse de asla kat'î neticeyi alamaz. Fransız gazetelerinin mütaleası Paris, 21 (a.a.) Havas ajansı bildiriyor: Paris gazetelerinin bu sabahki tefsirleri: Graf von Spee kumandanı Langsdorfun intiharı ve ölümüne tekaddüm eden haileli vak'alar, müteaddid gazetelerde tefsir mevzuu olmaktadır. Hitleı'in, bitaraflar hakkındaki maksadlan da, muharrirleri, çok alâkayı calib müşahedelere sevketmektedir. Graf von Spee meselesi, kumandanınm intiharı üzerine yeniden canlanmıştır. Petit Parisien gazetesi, bu Alman harb gemisi emir üzerine bundan menedildiğini söyledikten sonra, süvarinin, Führer'den gemiyi batırmak emrini alınca, derin bir hacalet duymuş olması lâzım geldiğini söylüyor ve diyor ki: «Kumandan Langsdorf, ticaret gemilerine karşı yapılan mücadelede, hiç de kendi lehinde olmıyan bir tesiri bırakmış olmakla beraber, ondan istenen şey, bir Alman subayının, bilhassa bir deniz subayının ruhunda, her şeye rağmen canlı kalması icab eden askerlik şerefile taban tabana zıd idi. Fakat Almanyanın sadık bir tebaası sıfatile kendi gemisini kendi elile öldürdü. Ancak Graf von Spee'yi Rio de la Plata sularında bekleyen Ingiliz gemilerinin üç hafif kruvazörden ibaret olduğunu, Winston ChurchiH'in nutkundan Öğrendiği zaman, kendine kar 8i duyduğu nefret tahammülfersa bir ha le geldi. Biçare, kendisini harbden menetmek maksadile, Berlinin, yanlış malumat verdifini zannetmiş olsa gerektir. Petit Parisien yazısını bitirirken, Almanyada, Hitler usullerine göre düşünmiyen herkesin, Graf von Spee kumandanının, itibarh fakat alnında hicabaver bir damga ile gezen bir Hitlerci gibi yaşamaktansa, tam bİT Alman bahriveîisi gibi ölmeği tercih ettiğini söylemektedir. Almanyanın, Holanda hududuna asker yığdığı haberi ve Kraliçe Vilhelmin'in sükuna davet yolundaki sözleri üzerine bitaraf memleketlere taarruz meselesi tekrar ortaya çıkacak gibi görünmektedir. Le Matin gazetesinde, Jean Fabry, bu mevzuu ele alarak, daha dün, Almanyanın lsveç aleyhinde harekâta geçmesini hayal telâkki edenlerin, bugün, harbin ortaya çıkmasma daha fazla inandıklannı söylüyor. Jean Fabry, Avrupanın en büyük imparatorluklarını çatıştıran harbe, bitarafların, kollannı kavuşturup seyirci kalamıyacaklarını söyledikten sonra, Siegfried ve Maginot hatları arasına sıkışmış olan Belçika, Holanda ve Lüksemhurg'un, muhasamat mıntakası göbeğinde bulunduklannı kaydetmekte ve şöyle demektedir: «Bu şerait dahilinde, Belçikahların, Holandalıların ve Lüksemburg'lulann harbe ergeç girmelerine mâni olmak için azizenin müdahalesine ihtiyac vardır ve «hak kavinindir» düsturunu mukaddes bir prensib olarak tesis eden Hitler'i ise bilmiyen yoktur. Kumandanın bıraktığı mektub Londra, 21 (a.a.) Buenos Ayresten bildirildiğine göre, kumandan Langsdorf bir mektub bırakmış ve bu mektubda, geminin akıbetine kendisi de iştirake daha ilk anda karar verdiğini, fakat tayfasının hayatını emniyet altına koyuncaya kadar bu kararı tehir ettiğini yazmıştır Mektub Montevideo'daki Alman elçisine hitaben yazılmıştır. Graf von Spee tarafından batırılan Ingiliz gemilerinden birinin kumandanı yüzbaşı Dove, kumandan Langsdorf'un, gemisini Montevideodan dışarı çıkarmıyacağmı, çıkardığı takdirde geminin tahrib edileceği muhakkak olduğunu ifade etmiştir. Langsdorf demiştir ki: « Ne gemimi, ne de mürettebatımı beyhude yere feda etmiyeceğim. Muharib olmıyan bir tek lngilizin ölümünden bile vicdanen mes'ul değilim. Abdülazizin masraflanna para dayanmıyordu; Maliye Nazın askerin ve me murların maaşlannı vermekten âcizdi Bir softa isyanı neticesinde Sadnazamlığa gelen Rüştü Paşa da pek mustaribdi; fakat Padişahın keyfî idaresinden, memleketi felâkete sürüklemesinden dolayı en çok hiddet edenler Mithat Paşa ile Serasker Hüseyin Avni Paşa ve Harbiye mektebi Nazırı Süleyman Paşa idi. Rumelide kargaşalıklar devam ediyordu; Avrupa devletleri Imparatorluğu paylaşmak istiyorlardı, fakat uyuşamıyan ihtiraslar bu «hasta adam» a henüz ne fes aldırıyordu. Hüseyin Avni Paşa bir gün Redif Paşaya ıstırabını ve korkusunu anlattı. Redif Paşa da Yemen muharebelerindenberi tanıdığı Süleyman Paşaya bu sözleri götürdü' İki paşa birkaç defa ayni mevzu üzerinde görüştükten sonra Süleyman Paşa Hüseyin Avni Paşanın yalısına gitti, fakat Serasker onunla başbaşa kalmayı daha uygun buldu; ertesi gün Harbiye mektebine geldi; imtihanlara girdi; sonra nazırın odasına geçerek konuşmağa başladılar. Süleyman Paşa mekteb proğramlarmın nasıl ıslah olunacağını anlattı Söz günlük hâdiselere geçti. O sırada Hüsevin Avni Pasa dedi ki: Mahmud Nedim Paşanın yeniden sadarete geleceği söyleniyor; memleket Rusyanın tahakkümü alöttJa kalacak; devletin batmasına dair alârrtetler vardır; Süleyman Paşa ile Redif Paşa gittik halbuki sen hâlâ istikbaRen' ve ıslahat ten sonra Hüseyin Avni Paşa da üç çifte tan bahsediyorsun! bir kayığa bindi; fırtınalı bir gecede, dalHüseyin Avni Paşanın bu sözleri ga galı ve köpüklü bir denizde çalkana çalyet açık ve cesaretle söylenmişti. Çünkü kana Bebeğe doğru yollandı. Arnavud'daha evvel Süleyman Paşanın, Redif Pa köyü akıntısında yedekçiler bulunmadı; küreklerin iki tanesi sert sular yüzünden şa ile görüşürken: Serasker Paşa arzu ettiği takdirde kırıldı. Kayık güçlükle sahile yanaştırıldı saltanatın değişmesi pek kolaydır. Bir iki ve paşa yaya olarak Sadrıazamın Bebekteki yalısına gitti; Rüştü Paşa ile görüştü, taburla vücude gelebilir. beraberce bu sefer beş çifte kayığa bineDediğini öğrenmişti. Şimdi bu sözü ve rek Avni Paşanın yalısına döndüler. Mitfikir birliğini bir defa da onun ağzından hat Paşaya kâğıd gönderildi. Kayserili ve yüzünden öğrenmek istiyordu. Ahmed Paşa ile Süleyman Paşa da mecSüleyman Paşa hiç tereddüd etmedi: liste bulundular. Geceyansından sonra Böyle bezgin ve ümidsiz sözleri size Sadrıazam Seraskerkapısına, Ahmed Payakıştıramam; vaziyeti düzeltmek için şa Mes'udiye zırhlısına gitti, Avni Paşa vakit uygundur; Seraskerlik kudret ve çatana ile Fındıklı camii iskelesine çıktı, nüfuzu da kâfi gelir; iki üç tabur askerle Süleyman Paşa da bir kayıkla SalıpazaPadişahı tahttan indirmek ve yenisini çı rına çıkmış, Harbiye mektebine dönmüşkarmak mümkündür; Taşkışladaki tabur tü. . ların binbaşıları ve Istanbuldaki diğer bir Hüseyin Avni Paşa iskeleye ayak batabur binbaşısı bu maksad uğrunda ve meşrutiyetin ilânı şartile hayatlarını feda sınca yanındaki adamlardan Reşid Ağaya emretti: ya hazırdırlar. Hele bak, saray civarına asker inDedi. Bundan başka bir gün evvel Şeydi mi? hülislâm Hayrullah Efendi ile görüştüğüReşid Ağa asker göremedi. Bunu hanü, kendisine garib bir rüya anlattığını, ber verdiği zaman telâşla homurdandı: hamiyetli bir zata benzediğinden mesele Ah koman, paşa!... açılırsa iştirak etmesinin beklendiğini, Diyerek çatanaya döndü; orada hep fetva verebileceğini söyledi. ayakta, yerinde durmaksızın düşünüyorSultan Abdülaziz bir milyon liralık sedu. Biraz sonra Reşid Ağayı tekrar gönned tercümesini Babıâliye gönderince derdi ve bu sefer: hayretle karşılandı; Serasker Hüseyin Asker inmiştir! Avni Paşaya da askerlik işlerine aid paHaberini alınca hazır olan arabasına radan seksen bin altının hemen saraya bindi, saraya yollandı. gönderilmesi emredilince hiddet son deBeşiktaş Muhafızı Hasan Paşanın ve receyi buldu. Bir gün Sadrıazam Meh efradın med Rüştü Paşa Hüseyin Avni ve Mit diğer zaptiye karakollarındaki silâhlan çoktan alınmıştı; yol üzerine ekhat Paşalara: mekçi sepetlerinden siperler yapılmıştı. Padişahın böyle arahksız istediği Dolmabahçe camiinin önünden Beşiktaş akçeleri şu yokluk dünyasında bulup verhamamına kadar sarayın arka tarafile mek yahud kendisini tuttuğu yoldan çeBeyoğlu ve Nişantaşı taraflarına çıkan cad virmek yazık ki mümkün değil! deler de askerle işgal edilmişti. Deniz taDedi. O zaman Hüseyin Avni Paşa şu rafı ise çoktan sarılmıştı. Saraydan kim cevabı verdi: çıkarsa ve kim girmek isterse vurulmasj Artık bunu tahttan indirmeli, başemrolunmuştu. ka çare kalmadı! Süleyman Paşa ötedenberi Veliahd Mithat Paşa bu fikıi tasdik edince Murad Efendinin oğlu Salâhaddin EfenRüştü Paşa sordu: diye ders verdiği için herşey haber veril lyi ama, nasıl yapabiliriz? mişti; fakat tacil edildiğinden haberleri Hüseyin Avni Paşa projesini anlattı. Bu işin kolaylıkla, hiçbir gürültüye mey yoktu. Veliahd dairesindeki bazı kimseler sadan vermeksizin yapılacağmı, halkın da onlarîa beraber olduğunu söyledi. Mit bah namazını Beşiktaş camiinde kılarlarhat Paşa da Sadrıazamı pek samimî ve dı; bunun için şehzadelere mahsus kısmın kapıları erkenden açılırdı. O sabah kacesur bulamadığından tehdid etti: Eğer bu maksadda ittifaktan ayn pılar açılınca Avni Paşa hemen içeri girnrsan Beyazıd meydanmda milletin seni di, bir kısım asker de onun arkasından, süngü takarak yürüdüler; sarayın daireparça parca edeceğıni düşünmelisin! Sonra Fetvaemini Kara Halil Efendi erinin kapılannı tuttular. Hüseyin Avni Paşa Veliahd Murad yî konağına çağırdı; fetva verilip verileEfendiyi biraz şaşkın ve korkak buldu; miyecSini sorunca şu cevabı aldı: Bu emri hayra çarşaf kadar fetva Hemen yanına aldı, aşağı indirdi, arabasına bindirdi. Itimad etmesi için de ce veririm. bindeki rövelveri Veliahdin eline verdi: Şeyhülislâmın verdiği fetva şudur: Eğer size bir zarar gelmek ihtimali «Emirülmüminin olan zeyd muhtellüşşuur ve umuru siyasiyeden bibehre olup lursa evvelâ beni öldürün! Dedi. emval emiriyeyi mülkü milletin takat ve tahammül edemiyeceği mertebe masarifi Araba Dolmabahçe camiine doğm lefsaniyesine sarf ve umuru diniye ve hızla yollandı. Önünde ve arkasında atlı dünyeviveyi ihlâl ve teşvis ve mülkü mil ve piyade olarak koşanlar vardı. Bunlan leti tahrib idüp bekası mülkü millet hak gören askerler vurmak üzere silâhlarını Hezimete uğrayan Rus fırkaları Paris 21 (a.a.) Havas ajansının Oslo'dan haber aldığma göre, Sanisalmi bölgesinde Finlandiya ordusu iki Rus fırkasını büyük hezimete uğratmıştır. Sovyetler 20 bin kişi kaybetmişlerdir. Fin tayyareleri Leningrad üzerinde istikşaf uçuşlan yapmış ve uçuşlarında zerre Sularında esrarengiz bir deva ve şifa kadar mukavemetle karşılaşmamışlardır. hassasının bulunduğunu söyleyenlere baFinler bir sehri istirdad ettiler kılırsa; burada cild üstündeki hertürlü Helsinki 21 (a.a.) Stefani ajansı çıbanlar, yaralar, uyuzlar, ekzema, ro bildiriyor: matizma ve urlar bir hafta veya on tjeş Dönen bir şayiaya göre, Ladoga gögünlük bir banyo devresile geçmektedir. lünün şimalinde ilerleyen Finlandiya kıFakat asıl şayanı dikkati; mide kanserine taatı, şiddetli muharebelerden sonra Anmüptelâ oldukları lstanbuldaki maruf gajaiervi'yi istirdad etmiştir. doktorlarımız tarafından muayene sonunHelsinki ve Vibork civannda iki tayda sabit olmuş birkaç kişinin de burada yare düşürülmüştür. iyileşmiş ve bugün hayatta bulunmalan Finlilerin bombardımanı dır. lşte bundan sonradır ki Oylat kaplıOslo 21 (a.a.) Röyter ajansı bilcasının üzerinde durulmuş ve bu madensuyu bütün tababet âlemini olduğu ka diriyor: Finlandiyalılar, Sovyet askerlerinin dar beşeriyeti de alâkadar etmeye başlakaçırarak Finlandiyalılara teslim ettikleri mıştır. 7 Sovyet tayyaresini kullanarak bugün llk defa oraya Valimiz Refik Koral Leningrad ve Nurmask deniz yolunu tanla beraber giden profesör Lâke ve bombardıman etmişlerdir. fizyoterapi mütehassısı Rıza Remziye ben Hava kumandanlığımn tebliği de refakat etmiştim. Mütehassıslar, su Helsinki 21 (a.a.) Hava kuman daki radyo aktivitenin ölçülmesine ve burada kanserli hastalar üzerinde müşahede danlığı tebliği: * Harbin başlangıcındanberi, her iki tave tecrübeler yapılmasına karar vermiş bulunmaktadırlar. Kanser mütehassısı raf tayyarelerinin en büyük faaliyet gösprofesör Oberndorfer ile profesör Frank terdikleri gün dündür. Bütün gün hava buraya müşahede ve tecrübe için hasta muharebeleri olmuştur. Kareli berzahında, tayyarelerimiz 14 lar göndereceklerdir. Ancak bugün Oylatta fennî ve sıhhî şartlar altında hasta Sovyet tayyaresini düşürmüşlerdir. Buııyatıracak tesisat olmadığı gibi oraya gi ların ekserisi bombardıman tayyaresidir. den yol da hastayı sarsacak derecede bo Bataryalarımız altı Sovyet tayyaresi düzuktur. Valimiz, lnegöl kaymakamile Be şürmüştür. Dün Finlandiya üzerinde uçan Sovyet lediye reisine emir vererek evvelâ bu yolun derhal tamirini bildirmiştir. Saniyen tayyareleri 200 dür. Düşman tayyareleri Helsinki civannda Oylatta hiç değilse birkaç hastanın yatırıAbo ve Sortevala'yı, Hango'yıı ve Finlabileceği şekilde tesisat vücude getirilmesini ve mevcudlannın da bu kış dev landiya sıra adalarını bombardıman et resinden sonra hemen ıslahını emretmiş mişlerdir. /. Diğer taraftan Valimiz, Üniversite fizik profesörü Dember i, bu kaplıca suyunun evsafını etüd etmek üzere davet etmiştir. Profesör bu daveti memnuniyetle kabul ederek geleceğini bildirmiştir. Hatta profesör, Üniversitede kendisile beraber çalışan gencleri de birlikte getireceğini bildirmiştir. Yalnız bütün bu etüdler ve hastalar üzerinde yapılacak tecrübe ler, râkımı 600 olan dağlık bir mıntakada hüküm süren kış dolayısile, havaların müsaid mevsimine, ilkbahara bırakılmış bulunmaktadır. Maamafih bazı kanserliler buradan şişelerle su aldırmaya başlamış bulunuyorlarsa da mütehassıslarin ifadesine nazaran 3uyun hassası membaında mevcud olduğundan şişelerle nakledilen suda bu evsaf hemen tamamen kaybolmaktadır. tİr tmparatorluk bayrağına sardarak mı intihar etti? Londra, 21 (Hususî) Buenos Ayresten alman mütemmim malumata nazaran, Admiral von Spee'nin kumandanı Langsdorf imperatorluk Almanyası bayrağına sarılarak intihar etmiştir. Bu hareket, müntehir kumandanın Hitler'in bayrağı altında yaşamaktansa, imperatorluk Almanyası bayrağına sanlarak ölmeği ter cih ettiğine canlı bir delil addedliyor. Alman bahriyesinin tebliği Berlin, 21 (a.a.) D. N. B. ajansı bildiriyor: Deniz Başkumandanlığı tebliğ :diyor: Graf von Spee kumandanı Hans Langsdorf, gemisinin ziyaından sonra yaşamak istememiş, 30 seneye yakın bir zamandanberi mensub bulunduğu askerî heyetin, eski an'anesine sadık kalarak, bu karan vermiştir. Langsdorf kendisine mevdu bulunan mürettebatı emniyet altına koyduktan sonra vazife ifa etmiş olduğu kanaatile, gemisinin akıbetine iştirak etmiştir. Bahriye, bu kararı tasvib eder ve hürmetle karşılar. Langsdorf, bir asker ve bir kahraman sıfatile, Führerin, Alman milletinin ve Alman bahriyesinin emellerini tahakkuk ettirmiştir. Diğer ceb zırhhlarının akibeti Berne, 21 (a.a.) Graf von Spee Ceb zırhlısının akibeti münasebetile Cenevredeki bahriye mütehassısını şu mütaleaya sevketmektedir: Diğer iki Alman Ceb zırhhsım bu ayni akıbete uğramaktan kurtaracak yegâne şey, bu iki zırhlmın her türlü tehlikeyi göze alarak meharetli bir tabiye ve büyük bir şans ile Almanyaya dönebilmeleridir. Istikbal bize gösterecektir ki, korsan Acı bir kayıb Askerî Şura azasından ordu kuman • danı Orgeneral Yakub Şevki, ikamet et mekte olduğu Üsküdardaki evinde vefat etmiş ve cenazesi dün ordu kumandanlarına mahsus merasimle kaldınlarak Ka racaahmed mezarlığındaki makbereye tevdi edilmiştir. Cenazede Istanbul Kumandanile diğer kumandanlar, merhumun askerlik arka daşları, akraba ve dostlan hazır bulun muşlardır. Dün akşamki fırtma (Baştarafı 1 inci sahifede) Gece saat 20 de Kadıköyle Haydar» paşa arasında bir takım feryadlar işitil miştir. Yapılan tahkikatta Kadıköy civannda demirli bulunan iki yelkenlinin fırtınanın şiddetinden demirlerini tarayarak karaya sürüklenmek tehlikesinde bulundukları anlaşılmıştır. Derhal bir tahlisiya romorkörü vak'a mahalline gönderilmiştir. Romorkör, bu iki yelkenliyi sahile çekmiş ve tehlikeli vaziyetten kurtarmıştır. Saat 15 te Karadenizden gelecek Ege vapuru, gece saat 23,30 da Boğazdan girmiş, fırtma yüzünden Büyükderede demirlemiştir. Vapur, bu sabah limana gelecektir. ' Rus tebliği Moskova 21 (a.a.) Leningrad aakerî mıntakası erkânıharbiyesinin resmî tebliği: 20 kânunuevvelde her istikamette, keşif kolları arasında musademeler olmuş ve muhtelif noktalarda bilhassa Kareli berzahında keşif topçu ateşi yapılmıştır. Tay r »reler keşif uçuşlan yapmışlardır. Fransa yardıma haztrlanıyor Paris 21 (a.a.) Havas bildiriyor: Dün meb'usan meclisi Hariciye enc;i meninde yapılan noktai nazar teatilerinden çıkan netice, Finlandiyaya Milletler Cemiveti karan mucibince yardım yapılması Iehindedir. Encümen azasından bir kısmı ki bunlar arasında Flandin de vardır. Sovyetlerle siyasî münasebatın kesilmesini terviç eylemislerdir. Bunlar, böyle bir kararın bitaraf memleket'er ve bilhassa Italya Ispanya. üzerinde yapacağı tesirleri Merhumun hal tercümesi 1292 senesinde Harput kasabasında dünyaya gelen Yakub Şevki askerî rüştiyeyi Elâzığda, idadiyi Erzurumda ıkmalden sonra Istanbulda Harbiyeyi takib ederek 312 senesinde piyade mülâzimi, 31 5 te erkânıharb yüzbaşısı olarak orduya dahil olmuştur. O zamanlar Erzincanda bulunan dördüncü ordunun redif fır kası erkânıharbiye reisliğinde ve ordu erkânıharbiyesinde ifayi hizmet eden ve kolağalığa terfi eden Yakub Şevki Har biyenin dağıtılması üzerine Erzlncanda teşkil edilen Harbiye mektebinin müdür muavinliği, ders nazırhğı ve tabiye ho calığını deruhde etmiştir. Haliçte boğulanlar Saat 22 de Fenerden Köprü istıkametinde gelmekte olan ltalyan sefarethanesine aid bir motör, Kasımpaşadan Fenere gitmekte olan bir sandala çarpmıştır. Çarpma şiddetli olmuş, sandal parçalanarak batmıştır. İki kişi boğulmuştur. Hâdise hakkında tahkikata başlanmıştir. MUSA ATAŞ doğrulttular. Hüseyin Avni Paşa hemen zabitleıe göründü ve tehlike atlatıldı. Yeni Padişah Seraskerkapısına götü riildü, orada biat edildi ve toplar atıl mağa başladı. Cariyeler bunu yangm ışareti sandılar, Valide Sultanı uyandırdı lar. O da Padişahın odasına geçti: Harik varmış! Diyerek uyandırdı. Abdülaziz top seslerini hem vakitsiz hem de çok buluyordu: Beni Sultan Selime döndürdüler!... Dedi, sonra annesine sordu: Valide, bu işi kim yaptı, biliyor musun ? Oğlum, Hüseyin Avni Paşa olsa gerektir. Yalnız o değildir, Sadrıazam Mehmed Rüştü Paşa ve Kaptanpaşa dahi beraber olmak lâzım gelir. Abdülaziz hüngür hüngür ağlamağa başladı. Annesi onu yatıştırmak istedi: Aslanım, bir kere etrafile tahkik edelim! Artık tahkikatın sırası değil; çünkü bu hale uğrayacağımı üç defa rüyada görmüştüm; gökten Cebrail aleyhisselâm inse benim için saltanatın dönmesi mümkün olmaz; buradan çıkıp gitmeliyim. Nevyork'ta Finlandiya lehine yapılan nümayiş Nevyork 21 (a a.) Dün akşam Hover'Ie Nevyork Belediye reisi Laguardiya'nın riyaseti altında Madison Suare Garden'de Finlandiya lehinde bir miting yapılmıştır. On bin kişinin iştirakile yapılan bu mitingde ileri gelen birçok şahsiyetlerle Finlandiya elçisi de hazır bulunmuştur. Hover, Finlandiyaya karşı yapılan taarruzu mevzuubahs ettikten sonra sivil ahaliye faydalı bir yardımda bulunulmasını teklif etmiştir. Laguardiya, bir dakika kaybetmeden Finlandiyaya yardım edilmesini istemiştir. KADİRCAN KAFLI Meşrutiyetten sonra Harbiyeler tekrar tevhid edilince erkânıharbiye binbaşısı olan Yakub Şevki Istanbulda Harbiye mektebi tabiye muallimliğine tayin o lundu. Tabiyedeki derin vukufu, tedristeki büyük muvaffakiyetile orduya birçok güzide zabitan yetiştirdi. Balkan harbinde erkânıharb kaymakamı olarak Trakyada binbir müşkülât ve talihsizlikle mücadele etti. Umumî Harbin başında Istanbul Boğaz kumandanlığına tayin edilerek Boğazı esaslı surette ıslah, inşa ve teçhiz etti. Çanakkale harbi esnasında fırka kumandanı olan merhum, büyük hiznetler ifa ettikten sonra 1 5 inci kolordu kumandanlığına tayin edildi. Galiçya cephesinFinlandiyanın Amerikadan de Türk kahramanlığının büyüklüğünü istediği kredi ispat etti. Daha sonra Çanakkale mevkii Vaşington 21 (a.a.) lyi bir mem müstahkem ve şark cephesinde kolordu badan bildirildiğine göre, Finlandiya A kumandanı olan Yakub Şevki büâhare merika hükumetine müracaat ederek 9 uncu ordu kumandanlığına getirildi. harb levazımı mubayaası için 50 milyon Maltada bir buçuk senelik bir esaret dolarlık bir kredi istemiştir. hayatından sonra Anadolu kahramanla Parlamento rüesası, Finlandiya mali rının tazyik ve zorile memlekete döndü. yesinin piyasadan istikraz akdine muvaf lkinci orduyu teşkile memur edildi. Bir fak olamadıklannı öğrendiklerinden bu buçuk sene kumandası altına giren muhtalebe müzaheret edeceklerdir. Çünkü, telif kolorduları teçhiz ve teşkil ederek hükumet parlamentonun müsaadesi ol harbe hazırladı. Kumandasındaki kıtaatın madan böyle bir kredi acamaz. bir kısmile neticei kat'iyenin alındığı En Büyük Kaybımız tab'ı ç7ktı Başkumandan meydan muharabcaiıtc girdi. Bahkesir mıntakasma yörüyerek bu esnada sol gözü de sağ gözü gibi hastalandığı için Viyanaya gitti. Avdette Âli Askerî Şura azası oldu. Vefatına kadar bu vazifede bulunan ve her bulunduğu işte usanmaz sâyinin yüksek muvaffakiyetlerile tetevvücünü gören Yakub Şevki sarsılmaz bir iradenin yorulmaz bir çalışkanlığın ve bilhassa dürüstî ve faziletin timsali idi. Yakub Şevkinin ebedî gaybubeti, memleket ve ordu için büyük bir zıya dır.