6 Ekim 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

6 Ekim 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

v u mn u KI x ET 6 Blrîncîteşrîn 1939 KUçUk hikâye Sebeb ne? Adı çıkmışmış! Mahmud Saim, dün akşam tekrar tevkif edildi RADYO aksamki program J Peki ama, Selim Baki, bu ana kadar Selim Baki, öğle yemeğini bitirip de Turklye Radyodlfüzyon Postalatı evden çıktığı vakit, hergünkü gibi gene aşk ve sevda işlerile pek fazla uğraştığım DALGA rjZUNLUGU Ötedenberî bir çok neşriyat dolandınişine geç kalmıştı. Sade işine geç kalsa iddia edemezdi. Hususile, elde edilmesi 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw, cılığı işlerinden mahkemelere verilen, baT. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. Beyse.. Kulakları uğuiduyor, yanaklann güç bir kadının peşinden koşmaya kalkzan mahkum olan ve bazan beraet eden T. A P. 31,70 m. »465 Kc&. 20 Kw. dan ateş fışkırıyordu. Çenesi kenedlenmiş mak da manasız bir hareket olacaktı. Mahmud Saim, tekrar yakalanmış, dün 12,30 program ve memleket saat ayan 12,35 ti. Çünkü gene kansile kavga etmişti. Çünkü, meselenin çarçabuk olup bitmesiajans ve meteoroloji baberleri 12.50 Türk akşam Sultanahmed Birinci Sulh Ceza Yazıhaneye gelip de külçeleşmiş vücudü ni istiyordu. müzlgi: (Pl) 13.30 müzik: (Modern müzik . mahkemesinde sorguya çekilmiştir. Bu sePl) 18 program 18,05 memleket saat ayanü geniş koltuğa atınca biraz sükun bu Hah.. Ne de güzel buldu. Afife Fikferki hâdise de, Mahmud Saimin 1933 sen, ajans ye meteoroloji baberleri 18,25 TÜJTK lur gibi oldu. Bir sigara yaktı ve düşün ret.. Tam bu iş için biçilmiş kaftandı. müziği: (Fasl heyeti) 19,10 komışma: (Spor nesinde aldığı bir şirket tesisi müsaadesiservısi) 19,25 Türk müziği: Çalanlar: Vecımeğe başladı. Hayır.. Bu, böyle devam Kocasmdan yeni ayrılmış, tamamile serParisten yazılıyor: ne dayanmaktadır. O zaman kurduğu he, Cevdet Çağrla, Kemal Niyazi Seyhun Şerıf edemezdi. Şekibeden mutlaka aynlacak best bir hayat yaşıyor, hakkında yapılan «Fenerin etrafındaki kanadlar» İsveçtçli. Okuyan: ı Mefharet Sagnak. a Lâııf Galatasaray Fenerbahçe neşriyat şirketi dedikodulara kat'iyyen aldırmıyor, zerre Ağa: Hicaz şarkı (Nıçm şebtaseher). b Bedtı!. liler tarafından vucude getirilmiş olan yefirmasile harekete geçen Mahmud Saim, rlye Hoşgör: Hicaz şarkı (Mümteziç aşkınla). Içinde çırpmmakta olduğu müşkül va kadar ehemmiyet vermiyordu. ni bir filmin ismidir. Avrupanın muhteiif c Salâhaddin Pınar: Hicaz şarkı (Yüzüms reklâm toplamak suretile muhtelif yerÂlâ.. Âlâ!.. Selim Baki, hemen teleziyetten kurtulmak için bu çeşid bir çarememleketlerine birer kopyası gönderildiği gülse de lazlar) d Halk türküsü (KaranfU lerden para almıştır. Bu arada bilhassa oylum oylum). 2 Necmi Bıza Alııskan. a • yi ilk defa hatırlamıştı. Maamafih, şim fonu açtı. Fevkalâde güzel bir tesadüf.. gibi yakında burada da gösterilmesi bektaşradan, depo mahiyetinde olmak üzeŞerif: Karüğar şarn (Mestoldu gönül). b dij kadar birçok defalar Şekibe ile ya Evinde idi. Hiçbir işi ve misafm de yokIeniyor. Eserin baş erkek rolünü temsil Ali Efendi: Karcığar şarkı (Aldın dili naşa re gönderilen ellişer lira ile kendisine haydımı). c Rakım: Uşşak şarkı (Bana hiç yaeden sinema meraklılannın ta sessiz filim şamanın mümkün olmıyacağma hükmet muş.. Derhal görüşmek müsaadesini alınli para temin eden Mahmud Saim, arakışmıyor). d SupMİ Zlya: Uşşak şarkı (Neden zamanından .eri pek iyi tanıdıklan Lars mekten de geri kalmamıştı. Öyle huysuz ca bir taksiye atladı. Doğnı Nisantaşı! hiç durmadan). 3 Müzeyyen Senar. a Şevdan bir müddet geçince şikâyetler karşıHanson'dur ki Greta Garbo ile «Ilâhî bir kadındı ki sormayın.. Evlendiğinin ilk Kapıdan içeri girinciye kadar çok neşeli ki Bey: Hicaz şarkı (Bağlanıp zülfü hezaran). b Sadeddin Kaynak: Hicaz şarkı (Hazan ile ve cesurdu. Fakat gene kadını yüzündeki smda kalmıştır. Mahmud Saimin bundan kadın» ı oynamıştı. Baş kadm rolünü temHaftasında bile bunun farkma varmış, geçti). c Şükrü: Hicaz şarkı (Gezer dolaşır). geniş tebessümile beraber hayretler içinde birkaç ay önce de buna benzer bir işten sil eden artist ise İsveçte yeni yükselmiş kendi kendisini: d Halk türküsü: (A Fadimem) 20,10 temDördüncü Cezada muhakemesi görülsil 21,10 müzik: (Eadyo orkestrası). Şef E. olan gene bir san'atkârdır: Karin Eke Belki günden güne değişir, aksiliği sörünce muvazenesi bozuldu. Ziyaretine Praetorius 22 ajans, zlraat, esham tahvilât, bir sebeb göstermek lâzımdı. Ne diyeceği müştü. Dün akşam sorguya çekilirken, lund. geçer!. kambiyo nukud borsası (fiat) 2250 müzik: kendisinin sadece ricarî bir muamele yüDiye teselli etmişti. Heyhat. Temadi ni şaşırdı. Azkaldı, yüzgeri dönüp gideKarin henüz 17 yaşında iken rejisör (cazband Pl) 23,a523,30 yannki program ve rüttüğünü, nahak yere adı çıktığmdan bir kaüanış. eden müşterek hayatları bu yersiz nikbin cekti. Birden benliğinde harikulâde bir Olov Molander'ln nazan dikkatini cel nöbet daha boşuna şüpheye uğradığını, liği tamamen tekzib etti. Şekibe gitgide cesaret fırtınası koptuğuna hükmetti. Yebunun üzerine de aldığı paralardan bir betmiş ve sahre vâzn kendisine 1930 daki daha mütehakkim, daba müstebid bir ka re diz çöküp öyle klâsik. lâkin öyle gükısmını geriye verdiğini söylemiştir. Hâ Stokholm sergisinde temsil edilecek bü dın oldu. Hele ortada hiçbir sebeb olma lünc bir ilânı aşketti ki sormayın!. kim Resid Nomer, dosyayı tetkikten son yük bir temaşa eserinde mühim bir rol Afife Fikret, evvelâ bunu şaka zannetdığı halde yaptığı kıskanclık sahneleri ra, Mahmud Saim hakkında tevkif mü vermişti. O piyesteki muvaffakiyeti gene miş, gülüyordu. Fakat Selim Bakinin büSİNEMASINDA çekilir ezalardan değildi. kıza «Stokholm kralî tiyatrosu» nun kazekkeresi kesmiştir. Halbuki, haricî manzarastna bakılacak yük bir ciddiyetle acemi bir aktör vaziyepılannı ardına kadar açtırdı ve Karin Hiç bir filme müyesser olmayan olsa, sakin, sevimli, hoş, sokulgan muti tinde boynuna sanlmak üzere ilerlediğinin bir muvaffakiyet... Hiç bir Türkçe Ekelund bu tiyatıonun sahnesinde ilk defarkına vannca elile göğsünden itti: ADLİYEDE fa «Green Pastures» piyesinde alkışlar bir kadm gibi görünüyordu. filme nasib olmayan bir Karin Ekelund Sizin, dedi, bu kadar küstah bir muzafferiyet... Sarışın, küçük boylu, altın saçlı, yeşil ve takdirler kazandı. Çocuğunu sokağa bırakan lar» kordelâa onun beynelmilel bir şöhSeyredenleri g&şy ve teshir eden adam olduğunuzu zannetmezdim. Ortagözlü, cana yakın bir tipti. Selim Baki, Kudretli artist bir müddet sonra «Peer ret kazanmasım temin etmiştir. lsveç müzavallı kadın şarkın yegâne ses kraliçesi: birden o anda aynada bazan takdirle da dönen dedikodulara inanıp benim koGynt» de va?.ife aldı ve tsveçin en büyük nakkidleri bu gene kızın Greta Garbo kaAsiye adlı bir kadın, üç aylık çocu sahne ve filim san'atkârlanndan biri olan seyrettiği kendi hayalini gözünün önüne laylıkla ele geçer bir kadm olduğum vehBUIbUller bülbUIU getirdt. Uzun boylu, geniş omuzlu, sıhha mine kapıldınız, değil mi? Sizin gibi bir ğunu Eminönü merkezinin kapısı eşi Gösta Ekman'a partöner oldu. Karin bü dar istidadlı bir san'atkâr olduğu fikrin ti. kudreti yerinde bir adamdı. Böyle cı alçağı tokatlamaklığım icab ederdi amma, ğine bırakmış, kaçmış, fakat yakalan tün dünya tiyatro seyircilerinin çok be dedirler. lız, minimini bir mahîukun zulmü, işken ne yapayım ki, beyefendi, ailemden aldı mıştır. Çocuk bırakmaktan dün akşam ğendikleri «Beyaz elbiseli erkekler» de ^ «Oxford Üniversitesinde bir ÂmeSultanahmed birinci sulh ceza mahkecesi altında ezilip gitmesi reva mıydı? ğım terbiye buna müsaid değil.. Haydi, ve Tolstoi'nin «Canlı Cesed» inde, rikalı» filminin muvaffakiyet kazanması ün İstanbulun her köşesinden ko mesinde sorguya çekilen ana, «ne yaKavgalar hemen hergün birbirini takib e marş, bir saniye bile durmadan derhal paym? Yatacak yerim yok. Sokakta Şekspir'in «Venedik Taciri» nde başrolfuşan 10.000 lerce halkın taküzerine M. G. M. şirketi buna benzer diyor, bazan da öğle ve akşam olmak ü evimi terkediniz.. Hemen defolunuz.. kaldım. Bari çocuk da benimle beraber leri deruhde etti. dirlerle seyrettikleri yeni bir eser viicude getirmek teşebbüsüzere iki defaya çıkıyordu. Hayır.. Bu işe Yazık o biçare Şekibeye ki zatıâliniz gibi sefalet çekmesin, ona başkaları baksm, Son günlerde tanınmış Fransız muharmutlaka bir nihayet vermek icab ediyor bir budala ile evlenmiş.. Her kuşun eti diye geçen gece onu bırakmağa karar rirlerinden Jean Girandoıuc'nün «Troie ne girişmiştir. Bu eserin adı «Etojı'da bir yenir mi sandınız, dostum!.. Neyse, sırf verdün, böyle yaptım» demiştir. Hâkim harbi olmıyacak!» piyesinde Helene'i amerikalı gene» olacaktır. Başrolü yeni du.. En münasibi de talâk!.. o kadına acıdığım için bu rezaletinizi ört Reşid Nomer, bu kadmın serbest ola yaratıyordu. yükselmeğe başîayan ve çocukluk devreFakat, boşanmak için bir sebeb de bulmak lâzım.. Malum ya, mahkemeler, bas ediyorum.. Çünkü kepazeliğinizi du rak muhakemesine devam edilmesini Karin Ekelund şimdiye kadar on beş sini geçirip delikanlılık şahsiyeti iktisab muvafık görmüş, Asiye salıverilmiştir. yacak olursa büsbütün sinirlenecek!.. geçimsizlik meselesinden kat'î aynlığa ten fazla Isveç film:nde vazife almıştır etmeğe başlamış olan Mickey Rooney Hay Allah müstahıkmı versin.. Hakipek kolay kolay hükmetmiyorlar. Onun ama ancak «Fenerin etrafındaki kanad oynayacaktır. haricinde de kansını itham edecek hiçbir katen budala imiş.. Hiç akıllı bir erkek Pencereden düşen bir buçuk avını bu kadar yanlış intihab eder mi? kusur, kabahat bulamıyordu. aylık çocuk Şehzadbeşında TURAN Sinema tiyatrosunda Türkçe sözlü Arabca şarkılı Sonra karısından mutlaka ayrılmak Sekibeyi, diye mınldandı, tahrik Fatihte Ibrahimçavuş mahallesinde Şaheserini görenlerin tekrar göreSİNEMA TİYATRO VARYETE için fazla kıskandırmak, çıldırtacak, ku için de sanki o kadar kuvvetli bir sebeb oturan İhsanm bir buçuk aylık çocuğu, bilmesi ve göremiyenlerin de Sa n durtacak bir vak'a icad etmek gerek.. mi var.. Şekibe pekâlâ bir ev kadını.. bırakıldığı pencere kenanndan düşe mabrum kalmamalan için k Ancak o zaman talâkı mecburen kabul Her taraf tertemiz.. Ahçmın mükemmel rek yaralanmıştır. Mişel varyetesi, okuyucu SEMIHA, bestekâr cümbüş ZEKİ iştrakile istanbul kurtuluş Bayramına ycmekler yapmasını temin ediyor.. Bireder!.. İ S T A N B U L Y O S M A S I komedi 3 perd»*..». mrsı Matbuat cemiyeti korigresi Sinemada: Ollmpiyadların sonu, Tfltkçe sSzlü film. musfedlf bugUnden Itlbarea Bu ümid, hayaline kuvvet, zinnine kaç kişi içine çıktığı, bir davete gittiği zaİstanbul Basın Kurumu Reislilfinden: kudret verdi. Kurduğu plânı tatbik sa man nezaketi ve hoşsohbetliğile herkesin İstanbul Basın Kuruımı umuml heyeti 5 bl3 ÜNCÜ HAFTA rıasına koyabilmek için birçok çareler takdirini kazanıyor.. Yalnız tek kötü hu rinciteşrin 1939 perşembe günü toplanmışsa da Adalar Kartal Pendik • Yeşilnlsabı ekseriyet temin edilemediğinden top düşündü, hepsinde muhtelif müşküllerle yu, hırçmlığı, kıskanclığı, geçimsizliği.. lantı 26 birinciteşnn 1939 perşembe günü saköy Boğaziçi ve civarı sayın halkarşılaştı. Selim Baki, bütün dostlan ta Eh.. Bu da, insan hafifçe dişini sıkarsa at 14 e toırakılmıştır. TİYATROSU kmın bu filmi seyretmeleri için sinemarahndan ciddî ve intizamı sever bir adam çekilmiyecek birşey değil.. Biraz daha Gedikdaşa A A sında ZK SON FIRSAT Şarkın fUsunkar gUzelllfil olarak tanınmıştı. Öyle rastgele bir mace yumuşak ve mülâyim davranırsa belki bu içinde canlandırılan kusurunu da tashih eder.. Hem canım, SAÇLARINDAN UTAN raya atılıp kendisini kepaze edemezdi. llâveten: Vodvil 4 peıde Çünkü, sade Şekibeye hıyanet etmekle iş onun bu derece üstüne düşecek ne var? Fiatlar 25 30 50 kusuştur. bitmiyecekti ki.. Ayni zamanda bu vak Her zaman Afife Fikret Hanım gibisine Yerler gündüzdeo satılmaktadır. ayı onun işitmesini, haber almasını da te çatacak değil ya.. Daha uysal birini, yaSemplon ile gelen son nushası Bin bir gece masallarıora min etmek icab ediyordu. İyi ama, ya hud bir kaçını bulamaz mı? Eve mümkün en muhteşemi meşhud suç şeklinde yakalanırsa, içtimaî mertebe geç gider. gönlünü dışanda eğHalk Opereti TUrkçe sttzlU TUrk muslklll vaziyeti elden gitti, haysiyeti bir paralık lendirir, bu hayat da böyle bir müddet Bu akşam Asrın musiki fevkalâdeliji... Fransızca sözlu geçer.. Ötesine Allah kerim!.. oldu, demekti. RAŞİD RIZA İlk temsil Yükseldiği hayal diyarından bir an O halde, gayet ihtiyatlı ve kurnaz davE. SADİ TEK (Bu hesabda ranmalıydı. Sureta aldatıyormuş gibi gö yere inen Selim Baki elini saatine attı: TÎYATROSU Şaheseri başlıyor. Baş rollerde: yoktu) Eyvah, dedi, geç kalmışım.. Şekibe rünüp kanun nazannda kabahatli mevBu gece ALICE FAYE v e TYRONE POVVER Fiatlar: 50, 35, 25 Gedikpaşa Azak kiine düşmemeliydi. Böyle bir vaziyette ile gene kapışacağız!.. Apartımanın merdivenini soluk soluğa sinemasında kim ona cürüm ortaklığı edebilir? DUnya sinemacılığının şaheseri «SAÇLARINDAN UTAN» Selim Baki, bütün tanıdığı kadınlara çıktı. Korka korka anahtarı kilide sokup Vodvil 4 perde şöyle, gözünün önünde mükemmel bir ge çevirdi. Hayret!. Karısınm yüzü gülüyor, gözleri parlıyordu: çid resmi yaptırdı. Evvelâ, kocalı olanlan Safa geldin, kocacığım, dedi, aene lın bir şüphe bulutu kapladı. Muhterem kafileden ayırıp bir kenara dizdi. Kansına hıyanet etmesi kâfi idi. Maceraya biraz geciktin amma, zarar yok.. Mu zevcesinin bu kadar tatlılaşmasma, şekerlesmesine sebeb neydi? Yoksa.. Evet, bir de aldanmış bir koca ilâve etmeğe ha hakkak ki isin çoktu!.. cet yoktu. Öyle ya, hakkına tecavüz Selim Baki, şaşırdı, afalladı. Bu ne yoksa, o kansını aldatmayı becerememişti Bu filmin 2 devre 17 kısmı birden gösterilmektedir. Seans saatlerine dikkat: | .3046.30 tam 9 dâ edilen erkek can sıkacak, hatta komediyi demekti? Şekibe her zamanki gibi bağır amma, Şekibe kendisine hıyanet mi etmişDiKKAT : Muhterem müşterilerimizin muhakkak surette s e a n s başlarında faciaya çevirecek şekilîerde müdahalele mıyor, saçını başını yolmaya, yüzünü tır ti? gelmeleri rica olunur. Ndkleden: re ve müdafaalara kalkabilirdi. En iyisi, naklamaya kalkmıyor, baygmlık krizleri ^ ^ ^ ^ ^ ^ Suvareler için biletlerinizi evvelden aldırınız. m^^mm^^m^mm kocasız bir kadm secmelivdi. Ahmed Hidayet gecirmiyordu. Ansızm zihnini koyu ve ka Yeni bir Isveçli artist «Fenerin etrafındaki kanatlar» filmile göze çarpan Karin Ekelund'un yeni bir Greta Garbo olacağı tahmin ediliyor TAKSi ÜMMÜ GÜLSUM ÜMlD ŞARKISI (Neşidei Emel) > Naşid ve Mehmed Ali RAŞİD RIZA E. SADi TEK GÜLNAZ SULTAN Ekler Jurnal Bugün SAKARYA sinemasında B Ü Y Ü K C A Z MELEK ve İPEK sinemaU.nda ~:s.;r,.".: ARIE ANTOINETTE Edebî roman : 4O Yazan : Peride Celâl Ne kadar değişmişsin Nur, diye, fı muştu. Gittikçe hararetlenen aşk, heyesıldadı! Öyle ağır, ciddî olmuşsun ki.. can dolu bir sesle söylenmekte devam eAma bu halinde de başka güzelsin, hat diyordu. ta çok daha iyisin diyebilirim. Eskiden Biz biribirimiz için yaratılmışız Nur. bana çektirdiklerini hatırlıyorum da!. Fa Senin yaptığm o kıskanclık kavgalarını kat herşeye rağmen seni unutmak, seni hatırhyorum da!.. Bir türlü sana olan şidsevmemek elde değil. Şimdi, şu dakika detli aşkıma tam bir itimadla inanamadın. da bile senin için birçok fedakârlıklara En sonunda az kalsın bu yolda kurban gidecektim. Ama ne kadar çocukça halhazırım. Nur acı acı güldü. Ona söylenecek lerin vardı biliyor musun? Gene kız dalgın dalgın içini çekerek: çok söz vardı. Meselâ «mektuba neden Doğru söylüyorsun, dedi. Hem de cevab vermedin? Peki, bu Mısırlı kız hikâyesi nedir, ne olacak?» diye, sorabiKrdi. ne çocukça! Kendim de şimdi hatırlıyoFakat sormadı. Kendisinde derin bir hal rum da bütün onları yapan ben miydim sizlik hissediyor, bir an evvel eve koşup diye, düşünüyorum. odasına kapanmak istiyordu. Mehmed Konuşmaya başladıklanndanberi ilk Münif de dahil, şimdi bütün insanlara defa ona böyle kendisinden bahsediyorkarşı içinde garib bir hiddet ve nefretten du. Mehmed Münif memnun memnun başka bir şey yoktu. güldü: Mehmed Münif hiçbir şeyin farkında Doğrusu bizim seviştiğimiz günleri değildi. Onun sükunetini yumuşadığına hatırlamaya kalktığım zamanlar kıskanchamlederek gene kıza biraz daha sokul lık sahnelerinden başka bir şey görmü Mehmed Münifin gözlerinde parlayan nıdıklanm var, bu tuhaf bir tesir yapar. meraka rağmen fazla izahat vermedi ve Sen kal. Zaten ben Boğaza gidecek demasanın üzerinde duran çantasım alarak ğilim. Şimdilik ablamdayım. doğruldu: Peki seninle nerede, nasıl buluşacağız. Ben artık avdet etmek istiyorum. Nur gülümsedi: Mehmed Münif itiraz etmek ister gibi Herhalde Tarabya otelinde değil. bir hareket yapmıştı. Fakat Nur birdenBen sana yazarım. bire ayağa kalktı: Lutfen oradan mantomu verir miMehmed Münif birdenbire afallasin? mıştı. Gene kızın Mısırlı kızla olan müGene adam da kalkmaya mecbur ol nasebeti hakkında bir çok şeyler bildiğidu. Mantosunu giymesi için ona yardım ni bu sözden anlamak kabildi. Sesini çıederken Nur: karmıyarak onu takib etti. Otomobile kadar bana refakat etNur bardan çıkıncaya kadar Gaîible Hakkın var, diyordu. Bu gece, bemeni rica edeceğim. dedi. Şahendenin olduğu tarafa hiç bakni olduğu gibi seni de heyecanlandırdı. Mehmed Münif biraz şaşınnıştı: mamıştı. Kapıdan çıkıp da Mehmed MüBiribirimizi görmiyeli ne kadar uzun za Peki beraber geldiğin adam ne onifin çevirdiği bir otomobile atlarken yaman oldu, değil mi? nında bir gölgenin belirdiğini gördü. DöMasaya avdet ettiler. Galib henüz dön lacak? Nur gülümsedi: nüp baktı. Galibdi. Mehmed Münif şimmemişti. Nur gözucile Şahende Hanımm ma O şimdi meşgul, rahatını bozmı di biraz geride durmuş, onlara bakıyordu. Gene kız gülümseyerek onu başile sesasına baktı. Gene adamın kaşları çatık, yalım. Bu söz Mehmed Münifi sevindirmişti. lâmladı ve otomobile atladı. Galib de yüzü hiddetle buruşmuş, Şahende Hanımbir sıçrayışta yanına binmişti. Şoföre o Yüzü gülüyordu: la konuştuğunu gördü. Öyle ise sana eve kadar refakat et adresi verdi. Mehmed Münif soruyordu: Otomobil hareket edince, bir müddet Bu beraber geldiğin adam kim meme müsaade et. Nur? Onu sık sık görürüm ama ismini Kız yürümeye başlamıştı. Kendisini ikisi de yanyana sükut içinde kaldılar. takib eden gene adama yavaşça cevab Görünüşte ikisi de iyi eğlenmiş, yorgun ve bilmiyorum. konuşulacak herşeyi konuşup bitirmiş inverdi: Nur omuzlannı silktif Hayır, olmaz. Burada bir çok tasanlara benziyorlardı. Bir ailc dostu.K yorum. Biz başkalan gibi hiç de başbaşa geçen, sakin, tatlı aşk dakikalan yaşamamışızdır. Sen buna fırsat vermezdin ki, derhal bir bahane bulur, beni paylar, hırpalardın. Fakat artık bunlann hepsi bitti, Nur, değil mi? Eğer sen istersen... Nur birdenbire olduğu yerde sallanmıştı. Beni masama götür, dedi. Yoruldum, artık dansetmiyeceğim. Mehmed Münif gene kızın koluna girdi. Yavaşça onu dansedenlerin arasmdan sıyırdı. Otomobil Taksimi geçtiği sırada nihayet ilk olarak Galib konuştu. Guya dışansım seyretmekle meşgulmüş gibi lâkayd bir tavırla: Nihayet meseleyi hallettiniz, dedi. Artık aranızda, üçüncü şahıs olmadan da Mehmed Münifle anlaşabileceğinizi sanıyorum. Sonra doğrulup telâşla ceblerini kanştırdı. Ve nihayet bir mektub çıkararak: îşte mektubunuz, dedi. Onun yabancı ellerde kaybolmadığına emin olabilirsiniz. Kız cevab vermediği gibi, dönüp bakmamıştı bile. Galib ağır bir sesle kanuşmasına devam etti: Eğer o kadına beni âşık zannediyorsanız aldandığınızı da bilmerüzi isterim. «Bunu niçin bana söylüyorsunuz» diyeceksiniz. Mevcud olmıyan bir şeyi yanlış bilmenizi istemediğim İ * çin. Sonra bu Mehmed Münif e gelince, onunla tekrar alâka tesis etmeye kalktığınız şu sıralarda daha ihtiyatlı ve dikkatli olmamzı tavsiye edeceğim. Bu adamcağızın sizinle evlendikten sonra da karşısına böyle zengin bir Mısırh kız çıkmıyacağı ne malum?.. lArkast var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: