11 Eylül 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

11 Eylül 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 11 Eylul 1939 27 TARlHl ROMAN Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMİ ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Nark tedbiri Yersiz fiat tereffüleri kat'iyyen önlenecek Türk ilinde ancak kahramanlar başa geçer. Ben ki, bu dağlara kılıcınm ışığını aksettiren bir gencırn. Irakın Londra askerî atasesi Albay Hâmid Nusret, garb cephesindeki vaziyeti izah ediyor Demiryollarımız Erzuruma her gün bir tren tahrik edilecek Millî şimendiferciliğimizin en yeni zaferi olarak vaktinden evvel Erzuruma vâsıl olan hatc üzerinden muntazam seyrü sefere başlanması için Münakale Vekâ leti tarifeyi hazırlamıştır. Evvelce Erzuruma haftada dört gün birer katar tahriki düşünülürken şimdi hergün muntazam postalar kaldırılması takarrür etmiştir. Erzurum trenleri Ankarada diğer hatlarla iltisak kesbedecektir. Şimdi bu yol üzerinde yolcu ve yük ücret tarifeleri hazırlanmaktadır. Yeni seyrü sefer tarifesine göre hergün sabah saat 9,35 te Ankaradan Erzuruma bir tren hareket edecektir. Bu tren Kayseri Sıvas üzerinden Erzuruma 32 saat 45 dakikada vâsıl olacaktır. Irak haitı Nafıa Vekâleti, Erzurum hattınm ikmalinden sonra inşa edilmekte bulunan Diyarbakır Irak hattında inşaatın daha ziyade hızlandırılmasına karar vermiştir. Bir taraftan da Irak hükumeti de ay r tle ' "t etmektedir. Musul üni süratle zerinden Basra körfezine inecek olan bu büyük hat Arabistan yanmadası, Hind denizi ve Uzakşark için memleketimiz üzerinden geçecek en kısa transit yolunu teşkil edecektir. Bilhassa Akdenizde bir tehlike vukuunda Süveyşin kapanması halinde bu hattın kesbedeceği ehemmiyet de tutulmaktadır. Siyasî icmal Iktısadî harb ir tarafta Almanya ve diğer tarafta Lehistan, İngiltere ve Fransa olarak başlamış olan harb silâhlı olarak yalnız Lehistanda devam ediyor. Lehliler Almanlann faik hava kuvvetleri ve motörlü kıt'alan karşısında nevmidane harbederek Bug nehrinin arkasına çekilmeğe ve arkalanm Avrupanın en büyük bataklığına vererek mevzi almağa çalıshklan zaman Fransızlar Siegfried hattınm önünde Fransız arazisine bir çıkıntı teşkil eden Warndt ismindeki ormanda Alman mitralyöz yuvalarım ve tank tuzaklannı temizlemekle iktifa etmektedirîer. İngilizler, bütün kuvvet ve gayretlerini iktısadî harbi hazırlamağa hasretmiş bulunuyor. Almanlar büyük ve küçük Belt boğazlarıru ve Sund geçidini torpilliyerek Baltık denizine İngiliz ve Fransız donanmalarının girmelerine imkân bırakma mışlardır. Binaenaleyh Almanya Baltık denizindeki bitaraf memleketlerden ve bahusus demir cihetınden gayet zengin olan îsveçten istediği kadar ham madde celbediyor. Fakat öledenberi demir cevherlerinin üçte ikisini Almanyaya tahsis eden Norveçin denizine bakan sahillerinden ham madde naklini Ingiîiz donanması işkâl etmiştir. Baltığın haricindeki bütün denizlerde İngiliz donanması Almanyaya erzak ve ham madde gönderilmesine mâni olmak için geniş tedbirler almıştır. Bu suretle ingiltere ile Almanya arasında son derecede siddetli ıktısad harbi başlamış oluyor. Iniltere ikinci bir harb vasıtası Delikanlı kızardı: Hatta onun için: Hatınmda drğil, söylersen belki Bir gün giyinse, kuşansa da Çin hatırlanm. Hakanının saraymın yanına varıp bir saz Simdi değı!, sonrası için vadederim. çalsa, bir şarkı söylese, sarayın kızları Peki, bikayene devam et! örek kısrakları gibi arkasindan boşanır gelirler! Salak atıldı: Yemeğinıiz soğuyacak! Bugün de Demişlerdi. A yolculuk var, h.k. .yeyi at üstünde din Babası tereddüd ediyordu: lersen daha iyi olur.. Bilmem ki, ne yapsek? Yakar ellerini çırparak yerinden kalkBabasının cevabına o da hak vermitı: yor değildi. Fakat ayni zamanda diyor Öyle ya, burün artık buradan gi d u k i : diyoruz. Sizin yurdunuz kimbilir ne gü Türk ilinde ancak kahramanlar zeldir Aybey! başa gecer. Ben ki bu dağlara kılıcınm O şarkıyı da bilmez misin Aybey? ışığını aksettiren bir gencim. Alrum pak, sıkılmış gibiydi. Salağa bakarak homur yüzüm aktır, Hakan ne diye bana kızını dandı: vermesin! Aybey keyfınden bir nara attı: Midesinden başka bir şey düşün düğü yok ki! Ha haaaaaayt; erkişiler böyle koSalak bunu duymuştu. Duramadı ce nuşur Yakar!. vab verdi: Bu sözler, o tarihlerde Türk illerinde îki üç gün sonra bir tecrübesini hâkim olan zihniyet ve göreneği ifade eyap!. Mideni düşünme bakalım, başka diyordu. Kılıcına güvenen, şöhretini yayan her kahraman, her hakan, başka büne düşünebileceksin. Güneş iyice ytikselmişti. Tam sofraya yük hakanlardan kız istemeği âdet edinmişti. Bu âdeta bir hak derecesinde sayıoturmuşlardı ki, Aybey sıçradı: lırdı. îyi amma, ya atlanmız! Kızlan en çok istenenler, Çin HakanSalak, iri bir et parçasını ağzına ataları idi. Buna iki sebeb vardı: rak cevab verdi: Birincisi Çin Prensesleri, daha cazib Kendi midesini düşünmiyen adam, görünüyorlardı. lnce, çekik kaşları, koatının midesini düşünür mü hiç? Onu da yu, siyah, şakağa doğru gittikçe badem elbette ben düşündüm. İki genc neş'eli bir kahkaha attılar ve gibi kısılan gözleri, her zaman intizamla ihracat maddelerimizin ihracı için Amerive arkaya doğru taranmış saçlan, ince, ka ve Holanda vapurlarile anlaşmışlaryemeğe başladılar. zarif vücudleri, kahramanların iştihasmı dır. Italya vapurlanndan ilki de yann li**» tahrik ediyordu. Bunların hepsi de okur, manımıza gelecektir. Ata binmekten korkmazsm değil yazar, zeki şeylerdi. Yalnız kavgaya, femi Yakar? dakârlığa, kahramanlığa gelemezlerdi. MÜTEFERRİK Ahşık değilim, fakat çabuk öğreOnları bir bebek gibi süsleyip köşeye nirim, ben Türk kızıyım. Fransız sefarethanemiz oturtmak, sazlarını, tözlerini dinlemek Yaşşa güzel kızım sen, haydi hoop! Fransız hükumeti, Paris sefaretimize kâfiydi. Salak, genc kızı ata bindirmiş, özenîkinci sebeb; Çin Hakanlanna, daha Tur şehrinde bir şato tahsis etmiş ve gileri kısmış, gemi de eüne vermişti: büyük han manasına Kagan denirdi. Ge sefaretimiz buraya naklolunmuştur Hiç korkma! Bu at bizimkiler gibi niş bir arazi üzerinde milyonlarca halka Askerî hizmete talib olan haşarı bir mahluka benzemiyor, Karakumanda ediyordu. Çinlilerin ruhu, Türk makînistler boğa bereket versin ki bunu bırakmış. ruhu gibi, kaynıyan, dalgalanan ve kenAybey öndeydi. Genc kız ortada, SaOrdu için ücretle ve motörlü kıtaatta dini tatmin için dehşetli maceraîar ara istihdam edilmek üzere makinist almalak daha geride! yan bir ruh değildi ve bu itibarla, Haka ğa başlanmıştır. Bu karar üzerine maki Mevcud eşya ve yiyeceklerini ayn aynm evındeV birer esir 'gibi miskin miskm ne üzerinde de ihtısaslan olan İstanbul rı üç ata taksim elmişlerdi. yaşarlardı. Hakan, bir Tanndan yük şoförlerinden bir çoğu seve seve bu vaYakann siyalı. hafif dalgalı saçlan sekti. ' ı. » [ .. r..^^i,r. ' talib olmuşlardır. omuzlarının üstünde bir siyah ipek yığıBağlandıkları din de, bu milyonlarca Talibler. Nakliye okulunda yapılan nı gibi parlıyordu. insan kütlesini, uyuşuk, âtıl, beceriksiz, imtihanı müteakıb hizmete alınmaktaSalak, arLıdan baktı: korkak, sinmiş bir vaziyette yaşatacak e dırlar Yakışıyor be! Çabuk alışacak! saslara dayanıyordu. Nüfus sayımı albumü Diye mmldandı. Bu kadar büyük bir hakanlık kurma îstatistik umum müdürlüğü 935 nü Hikâyeyi anlatmaz mısın Yakar? larının sebebi, gene Türk kabileleri ara fu sayımının haritalı bir albumunu Anlatayım Aybey! Tumen ağasındaki dalaşmalar, akınlardı. Kahra vücude getirmiştir. Album vilâyetler cın altında kendi kendine saz çalar ve manlıklarına, gururlanna, topraklarına, hakkmda mukayeseli malumatı ihtiva düşünürken, bu ihtiyar görünmüş. Tu davarlanna dokunan her hangi bir hâdi etmektedir. men zaten onun adını işitmiş imiş. He se oldu mu, onunaırkasından da kılıcdan, Albumun bilhassa köy nüfuslan hakmen davranmış elini öpmüş. îhtiyann amızraktan, ormanlar gibi, binlerce süva kında verdi ği mukayeseli malumat şadı da «Bulak» mış galiba! rinin atlarını uçuşturarak harbe giriştik yanı dikkattir çş Yiğit, demiş, bu dağlarda böyle rinin at leri görülürdü. Çin ise, müthiş bir fesad DENİZ İSLERİ neden ağlarsın? Altın dağ çocuklarını siyaseti ve entrikalarile, bunları mütemahangi tasalar sardı? Söyle, yurdunu Denîzyolları pasoları Cücenler mi yıkıp geçtiler, ne oldun, ne diyen birbiri aleyhine kışkırtırdı. Turan Münakele ve Muhabere Vekâletinin çocuklarını, ayni kandan gelen, yalnız yin var? bulunduklan yere göre, dilleri bazan yaptırd'ğı bir talimatname ile Devlet Tumen sıkılır gibi olmuş: Denizyollan pasolan asgarî hadde indi Değil, demiş. Yurdum, obam şen farklar gösteren büyük Türk ukını par rilmiştir .îstanbul Vali ve Belediye reisi dir, dumanı tiıtüp duruyor. Fakat benim çalamak için elinden ne geîirse yapardı. ile muavinlerine ve şehir vapurları Türk beylerinin hatalanndan en mü mmtakasmdaki kaymakam ve nahiye gönlümde başka bir ateş yanıyor. himmi de, Çinden prenses almaktı. Haki müdürlerine, emniyet müdür ve muaİhtiyar işi anlamış: Hey oğul; gönlünü kaptırdın mi katte bu prensesler, Çin Kağanınm plâ vinine birer paso vermiş, di§er pasolar nını tatbik ederler. Zekâlan, incelikleri, kâmilen istirdad edilmiştir. Hususî müyoksa? Söyle, ben sana çare bulurum! şuhluklarile Türk Hanlannm, Türk bey esseselerdeki pasolann da kısmı azamı Demiş ve Tumen de her şeyi anlatmış. geri almmaktadır. İhtiyar düılemiş ve uzun uzun düşün İerinin, Türk prenseslerinin kalbini çalar, bütün sırlannı öğrenir ve hatta, onları is«Tan» şilebi müş: tedikleri yola sevkederlerdi. Bu yol, ta Bakayım, demiş, gözlerine!.. Akdeiizde bulunan sileblerimizden biatile, Çin Hakarunın fesad plânmda çiBakmış.. Tan şilebi de dün akşam İzmirden lima Kalk, demiş, şu oku al! Ta karşıki zilen yoldu. Bunun neticesi olarak yavaş nımıza çelmiştir yavaş mağlubiyetler, sarsıntılar başlar Dün Akdenizden yeni bir vaour gelçamın göğsüne sapla!.. ve onların uğrunda kabileler mahvolur memiş ve Akdenize vapur çıkmamışTumen kaikmış, gök Tanrıya sığınmış du. Çin Hakanı gibi büyük bir hakanla tır. ve oku, ağacm tam gövdesine yapıştırmış. akraba olmak hususundaki bu ikinci se Bin, demiş, atma! Şu yamacı bir Mudanya hattınm kış tarîfesi beb, hakikatte, bu kadar fena idi. tırman göreyim! Devlet Denizyollan idaresi Mudanya Üçüncü bir sebeb daha vardı ki, o da Tumen onu da yapmış ve sarp, korhattınm kış tarifesini tertib etmiştir, efsanelerle şişirilen Çin zenginliği, Çin Birinci teşrin basmdan itibaren tatbik kunç bir yamacı rüzgâr gibi tırmanıp çıkdebdebesi idi. Bu suretle, bir gün Çını ediİPcek olan yeni tarife ile Mudanvamış. Dönüşünde ihtiyar demiş ki: elde etmek, Çin sedlerinin öbür tarafına ya İstenbuldan vacurlar akşam gide Cücenler Hakanına adam yolla! geçerek onun merkezini eline almak istı cek, ertesi sabah dönecektir İste kızını, versin. Sen bu kıza lâyıksın! yenler de vardı. Ve onu alacaksm. Senin yıldızın çok parŞEHİR İSLERt Anlat Yakar, devam et! lak görünüyor. Salak da ayni ricada bulundu: Yeni Vali muavini Gün gelecek, senin fermanını Çin Ka Benim de hoşuma gitti. Yurda giİstanbul Vali muavinliğine tayin ediganı bile dinliyecek. dince sana kulluk ederim, anlat! Bizim len mülkiye müfettişi Rauf İnamn Kon Var, oğlum yiğit! Yolların açık olsun, Han bile bunların hepsini bilmez. Seni yada bulunduğu anlasılmıstır. Rauf, kaldır başını, merdce uğraş! bugünlerde şehrimize gelecektir. dinleyince kimbilir nekadar sevinecek? O adam bunları söylerken, Tumen de Yakar güldü: Şisli Büyükdere asfaltında kalbinde bir başkalık. bir hafiflik, bir Han olur da kendi tarihini bilmez kuvvet duymuş ve ihtiyarın elini öperek kazalara karşı tedbirler mi? dönmüş. Belediye, Şişli Büyükdere asfaltm Bilir amma bir de senin ağzından Tumen yerine dönünce, işi babasına da mütemadiyen kazalar vukua geldinlerse! açıyor, babası düşünüyor: rnekte olduğunu göz önünde tutarak bu Aybey, başını çevirip Salağa seslendi: asfalt yolun bir misli daha genişletilCücenlerin Kaganı ne diyecekti acaba? Sen şu çeneni tutacak mısın, yoksa! mesini arzu etmekte idi Hali hazırda Çünkü kabileleri onların hesabına de Salak cevab vermedi. Ensesini kaşıdı. bu insaatm yapılması güç olduğundarr mircilik yapıyordu. Aşağı, yukan, onlaşimdilik bu voldaki virajlann genişlerın işçisi vaziyetinde idi. Sonra Tumen, Yakar devam etti: Bu tereddüdler içinde, Tumenin e tilmesine karar verilmiş, ve genişletine bir Kağan, ne Tele, ne Yabgug, ne lecek kısımlann keşifleri yaptırılmıştır de bir şeydi. Sadece kabilesinin maruf ve line mükemmel bir fırsat geçmişti. Durun Yakmda buralarda inşaat yamlacak, bu güzel bir delikanlısı ve işinin ustası idi. hatırıma geldi. Tumenin üçüncü adı da suretle sık. sık vukua gelmekte olan oKahramanhğile, sazı, güzel sesile şöh I'hindır. Bence bu ad daha güzel: tomobil, otübüs ve motosiklet kazalanİlhan!.. ret bulmuştu. nm önüne geçilecektir (Arkası var) Şehrimizdeki alâkadar mehafile gelen r habere göre, hükumet bazı maddeler üzerindeki yersiz fiat yükselmesine mâni olmak için icab edesre bu şekilde fiatı yükseltilen maddelere nark koymak karaKardeş Irakın Londra sefareti askerî armdadır. Bu suretle herhangi bir ihtikâr taşesi albay Hâmid Nusrat dünkü ekshareketine karşi kat'î şekilde önleyici presle memleketine gitmek üzere şehrimize tedbir alınacaktır. gelmiştir. Irakın Londra ataşesi, Avrupada görHükumet halkın hiçbir veçhile sıkıntı çekmemesini temin için alınacak tedbir düklerine istinaden Polonya ordusunun lerden evvel vaziyeti etrafile tetkik ettir geri çekilmesinin muntazam olduğu için meği, bundan evvelki, halihazır fiatları, hiçbir tehlikesi olmadığı kanaatinde bu stok miktarlarım, gizlenen mal olup ol lunduğunu söyledikten sonra şunları anmadığını tespit ettirmeği muvafık görmüş latmıştır: « Fransızlar ve Ingilizler bütün tür. Bu tetkikler, bilhassa, bütün memle ket piyasasına hâkim olması itibarile Is kuvvetlerile Almanların garb cephesinde tanbul piyasasında Ticaret Vekâleti teş taarruzlanna devam ediyorlar. îlk harekilâü ve Istanbul Ticaret Odası tarafın ketler daha zijade istikşaf mahiyetindedir. Birçok îngiliz kıt'aları Fransaya ge dan yapılmaktadır. çiri'miştir. Sanayi ham maddeleri Tabiatile bugünkü modern tertibatlı Iktısad Vekâleti, menşeleri yabancı beton istihkâmlarda iş daha ziyade uza memleketler olan sanayiimizin muhtac ol yac^ktır. Fakat neticede harbi Almanyaduğu ham maddelerin azlığı veya büsbü nın kaybedeceğine eminim. Bundan başka tün bulunamaması dolayısile bir kısım davalarının haklı olmaması da kuvvei fabrikaların durmak mecburiyetinde kal maneviyeleri üzerinde müessir olacakbr. dığını veya kalacağını gözönünde tutarak Fransız kadmları da erkekleri gibi bu ham maddelerin neviierini ve menşele şevkle askere koşuyorW. Bunlardan da rini tespit etmiştir. Hükumet bu ham mad istihkâmlarda vazife alanlar vardır. în deleri gene o memleket veya kabil değil gilİ7 kadmları da ayni vaziyettedir. se başka yerlerden tedarike calışacaktır. Paris sık sık düşman tayyarelerinin hücumuna uğruvor. Fakat bunlar neticeDeniz münakalâtı İhracat tacirleri hükumetin ihracına siz kalıvor. Halk tehlike anında çok munmüsaade verdiği veya lisansa tâbi tuttuğu tazam bir vkil^p sıaınaV'ara re^i'ivor.» KÜLTÜR ÎŞLERÎ Sıhhiye müfettişleri kadrosu Maarif Vekâleti, maarif sıhhat teşki.lâtı için yeni bir proğTam hazırlamaktadır Birinci plânda, her vilâyetteki sıhhat müfettişi doğrudan doğruya Vekâlete bağlanmaktadır. Bundan başka Vekâletin yaptığı tetkikat neticesinde mevcud bulunan müfettiş kadrosunun ihtiyaca kâfi gelmediği görülmüştür. Istanbulda 70 bin ilk mekteb talebesi vardır. Her müfettişin murakabeine 1 0 1 5 bin talebe isabet etmektedir. Vekâlet yeni hazırladığı plânda bu huETISU da göz önünde tutmuş, her müfetverilecek talebe miktannı 3 bin olarak tespit etmiştir P. T. TELEFONDA Bolu îstanbul telefon hattı açıldı Bolu Ue İstanbul arasında muhaberesi başlamıştır. GÜMRÜKLERDE Çekilecek mallar olarak propaganda kuvvetini kullanmakta ve Almanyaya tayyarelerden yağdırdıgı milyonlarca kâğıdla Alman milletini telefon Hitler hükumetinden ayırmağa çalışmaktadır. İngilterenin bu iki türlü faaliyetine Almanya namına Prusya Başvekili ve Rayiştag reisi Maresal Göring siddetli bir nutukla cevab vermiştir. Malumdur ki Hitler harbin sonuna kadar kalmak üzere cepheye giderken yerine vekil ve bir hal vukuunda halef gösterdiği Göring Almanyanın uzun bir harbde harice muhtac kalmaması için herşeyi memleketin dahilinde icad ve istihsal maksadile hazırlanan dört senelik plânı icraya memur bulunduğundan Almanyanın iktısadî hayatına hâkimdir. Göring diğer Alman devlet adamlan gibi harbin bütün mes'uliyetini îngiltereye tahmil etmiştir. Dünyanın beşte birini elinde bulunduran îngilterenin menfaatlerine Almanlar dokunmadıkları halde îngilizler kuvvelli bir Alman devletinin meydana gelmesine tahammül etmek istemediklerini kaydetmiştir. Ingilizlerîe Fransızlann karşılannda bulunan Sieg fried hattmı hiçbir zaman yaramıyacaklarını ve Almanyanın sahillerine îngiliz donanmasınm yanaşamıyacağını ve ablukadan başka yapacağı bir iş kalmadığını ve (Bremen) dahil olduğu halde bütün Alman tüccar gemilerinin vakit ve zamanile emin mahallere sığınmış olduklannı ve Lehistan işini halletmek üzere Almanya yalnız garbda Fransa ve în Türk Alman klering anlaşmasmın mer'iyetten çıkmasından evvel gümrüklerç gelmiş ve bedeli ödenmiş veya ödenmemiş Alman menşeli malların bugün gümrüklerden çekilmesine başlanacaktır Otomobil çarpmasile yaralanan adam Fatihte Fevzipaşa caddesinde 11 numarada otu^an Mehmed birinci idaresindekı 564 numaralı hususî otomobille Veznecilerden geçerken, Ortaköyde oturan Hayik adında bir şahsa çarpmıştiT. Başından yaralanan Hayik tedavi altına ahnmış, suçlu Mehmed Birinci yakalanmıştır. Çarpan balya ile yaralandı Devlet Demiryollannın Haydarpaşa ambannda çalışan hamal Mustafa Taş, mavnadan eşya boşaltmakta iken vinçte asılı balyalann çarpmasile ayağmdan yaralanmıştır. Mustafa Haydarpaşa Nümune hastanesine kaldınlmıştır. CAvrupadan dönen talebelerimiz Atatürkün manevi huzurunda ) C giltere ile meşgul olabileceğini söylemiştir. Yani Almanya artık kendisini iki cephede harbetmek mecburiyetinden kurtulmus addediyor. Yiyecek ve ham madde cihetınden İnSon siyasî buhran dolayısile, Almanyanın muhtelif şehirlerinde tahsılde gilterenin Almanyayı muztar mevkide bıbulunan ve bu kere memleketimize dönen talebelerimiz, dün Ankarada Ata rakamıyacağını ve Lehistandan aldığı türkün ka^rir.i ziyaret etmişler ve çelenk kovmuslardır. Yukarıdaki resim, yerler mevcud membalarını artırmış ol talebeleri hürmet vakfesi esnasmda göstermektedir. duğunu da ilâve etmiştir. Hulâsa Göring Rumanya ve Yugos lavyanın bitaraf kalacağını ihtar ederek iktısad harbinde Almanyanın Ingiltereye mağlub olmıyacaşını da söylemistir. Binaenaleyh en siddetli mücadelenin iktı • • sad sahasında yapılacası anlaşılıyor. Mttharrem Feyzi TOGAY Sıvasta 4 eylul şenlikleri Semplon seferleri Avrupada bir hafta inkıtaa uğradıktan sonra tekrar işlemeğe başlayan Ka< lerden kalkan ilk semplon ekspresi dün sabah şehrimize gelmşitir. Çok kalabalık olan bu semplonla bir müddettenberi Avrupada bulunan Ticaret Odası reisi Mithat Nemli, daha bir çok tanınmış simalar, Iraklı subay ve talebeler Türk talebeleri ve şehrimizde çalışan Bulgar muallimleri gelmişlerdir. aziz natıraları, gönüllerde ayn ayn yer yaparak on binlerce kadm ve erkek, genclık tarafmdan hüzünle ziyaret edildi. Gece fener alaylan yapıldı, HalkevNüshası S kurustnt lerimiz bu tarihî günün şerefine «HasTürkive Haric bahçe» piyesini gösterdi. Binlerce halk icin icin tarafmdan takib edilen bu eser alkışla1400 Kr. 2700 Kr. ra vesile oldu. Gönderdiğim resim kon Senelik 750 * 1450 gre salonuna tehacüm eden halkı ve Alfa ayhk 400 • 800 • Üc aylık geçid resmini gösteriyor. 150 » Soktttt Bit ayhk Ebedî Şefın Sıvas kongresmi açtığı günün 20 nci yıldönümü olan 4 eylul şehrimiz ve cıvarmda büyük şenlikler içinde kutlandı. Şehrin birçok yerlerine muazzam taklar dikildi. Cumhuriyet mevdanmda kahraman ve yiğit askerlerimiz iftıhar ve sürekli alkışlarla karşılanan resmi geçid yaptılar. Kongrenin toplandığı tarihî lisemizdeki Atatüıkün yatak odası, kongre salonu, İnkılâb müzesi Ebedî Şefin yüksek ve Cumhuriyet Abone şeraiti

Bu sayıdan diğer sayfalar: