CUMHURÎYEl 27 Ağustos 1939 TARÎHt \ ROMAN \ 12 ; Buhara Güneşi Yazan: ORHAN RAHMİ tepe çıkacaktır. Bu tepelerden sağdakini aş ve onun dibindeki yoldan daha arkadaki dağa çık, orada bir mağara vardır, mağaranın yerini anlıyabilmek için ilk varacağın tepeden gözlerinle karşı dağı arastır, beyaz beyaz kayaların yığıldığı bir yer göreceksin. İşte, mağara bunîarın üstünde ve dağın tepesine yak'.ndır. Orada biri oturur. Adına F.rgin derler. Var yanına, dizini yere koy; başinı iğ. Benden selâm söyle. Bir yaralım var! Diye anlat, ona yalvar, al, gel... Beni sorarsa: «Duanı bekliyor» de. Bir daha bu illere dönmiyeceğimi söyle! Karaboğa, bunları der demez, tuğunu kaldırdı. Arkaadşları ikiye aynldılar. Bir kısmı onun peşinde, bir kısmı soygun eşyayı hayvanlarla önlerine katarak buralardan geçip gittiler. Sonra? Akşam oldu. Ben onunla birlikte, başucunda sessiz, sadasız bek'.eştik, ilin pehlivan azmam yaman vurmuş olacak, gözlerini aralamadm biîe... Ben düşünmeye vardım. Ne edecektim? Seni bu dağ başında, yüzünü daha ilk gördüğüm bir kızla nasıl bırakabilirdim. Sonra ya ben yokken birşeyler olursa? Kız, şehir kızı, akıllı birşey olacak ki: Ağam, dedi, Tann büyüktür. Ben şuralan dolaşayım. Kendimize yer bulalım. Yaralı varken yola çıkamayız. Biraz da yiyecek hazırlıyalım. Ses çıkarmadım, ama bu kıza kanım kaynadı; gerçi benim aklım döğüşten başka şeye ermez ama, bu kızı ben iyi yürekli, becerikli, akıllı, zorlu bir dişi olarak gördüm. Seni, aşağıya, ormanın dibinde bir düzlüğe uzattık. Ondan sonrasmı hep o tamamladı. Mağarayı o buldu, ocağı yaktı, yiyecek çıkardı, ağacların altına halılar serdi, geceyi mağarada geçirmeklığimizi o söyledi. Daha neler, neler! Ben ayı yavrusu gibi şaşkm şaşkm ona bakıyordum. Sonra yanıma geldi. Omzuma dokundu, seni gösterdi: Onu sever misin? ' >ufa< Dedi. Ne dedimsc dedim. Oyleyse, dedi, kalk, git, o adamı ara; bu yiğiti kurtaralım!.. Aptallığım daha çok arttı. Ben bile taş yürekli, görmüş geçirmiş bir adam olduğum halde, sinirlerimin burkulduğunu duymuştum. Aklım başımın içinde bir tarafa sıkışmış, açılamıyordu vesselâm. Aptallığım büsbütün arttı: E, dedim, onu kime bırakaca ğım? Ben bu sözü söyleyince, onun öyle bir kımıldayışı ve gözlerinin öyle bir parîayışı vardı ki, yedi kat yerin dibi n e girsem, gene unutmam: Kime mi? dedi, bana bırakacaksm bana!.. Karşındaki kız, oyuncak değildir. Ve bunu söyler söylemez: Kalk bakalım, erkek kısmı böyle zamanlarda afallamaz. Deyip kolumu öyle bir sıktı ki, ne diyeyim, parmak değil, iki çelik parçası... Hemen doğruldum ve omzundan tuttum: Göke bak, dedim, yemin et, ona be n im kadar bakacağma söz ver! Elini göke uzattı: Yemin ederim, dedi, ona Salaktan iyi bakacağım, çünkü Salak pek beceriksiz bir adamdır; hâlâ olduğu yerde duruyor. Ama ne söz, ama ne ateş! Hemen sıçradım, ata bindim: İşte, dedim, ben beceriksiz, k°rkak değilim, gidiyorum. Salak bunlan söylerken delikanlının deri n bir sükuta gömüldüğünü gördü. Düşünüyordu: Ne var? Diye sordu. Hiç! Demek bu kız benî kunardı yoksa ben çoktan ölecektim, öyle mi? Evet, evet; hatta birkaç saniye gecikseydi gene kâfidi. Halbuki ben, oncağızm kalbini kırdım. Vah, vah, fena etmişsin. Fenalık, hayvanlık, kabalık dediğin bu kadar olur. Çünkü o be n i sırtuıra üç defa kurtardı: Birincisinde, Hindli pehlivanm elinden. îkincisinde, yaralarımm ağırlığmdan. Üçüncüsünde bu akşamki canavardan... Halbuki ben, ilk gözümü açtığım gün ona karşı öyle nankörce hareket ettim ki, ne yapsak artık telâfi edemeyiz. Salak, Aybeyin omzuna vurdu: O kadar ümidini kesme, elbette bir kolayını buluruz. SArkast var). f Şehir ve Memleket Haberleri j Yatılı talebe Parasız alınacakların imtihanı 3 eylulde başhyacak Lise ve ortamekteblere alınacak parasız yatılı talebelerin kayıd müddeti bit miştir. Bununla beraber, yaz münasebetıle mekteblerde pazartesi ve perşembe günleri çahşıldığından, yarın da son gün olarak müracaatler kabul edilecektir. Bu talebelerin imtihanlarına 3 eylulde başlanacaklır. Bu sene tarih coğrafya, türkçe edebiyat ve matematikten imtihan yapılacaktır. Sualler Vekâletten gelecegi için imtihanlara, memleketin her yerinde ayni günde başlanacaktır. Kazanan talebelerin uzun müddet mektebsiz kalmamaları için, imtihan evrakmı tetkik edecek olan komisyonlann miktarı artınlacaktır. Talebe kayıd işleri İlk ve orta mektebleri bitiren talebelerin hangi mekteblere kabul edilecekleri tespit olundu Umumî olarak lise ve ortamekteblerle ' şehrimizdeki ilkmekteblerde talebe kayıdlarına eylulden itibaren başlanmaktadır. Bazı talebelerin istedikleri semtlerdeki mekteblere yazılmak istememelerinden dolavı, bazı mekteblerde haddınden fazla kalabalık olduğu, buna mukabil diğer bir kısım mekteblerin de tenha bulunduğu görüldüğünden Maarif idaresi bu vaziyetın önüne geçmek üzere bir plân hazırhyarak mekteblere göndermiştir. Bu plânda, hangi ilk mektebden çıkanların hangi orta mekteblere ve hangi ortamektebden çıkanlarin hangi liselere yazılacakları tespit edilmiştir. Plânı bildiriyoruz: Kasımpaşa erkek orta okuluna: Kasımpaşa 3, 4, 5, 6, 9, 10 Hahcıoğlu 1,2. Beyoğlu muhtelit orta okuluna: Mecidiyeköy 46, Şişli 43, Firuzağa 12, 31, Tophane 37, Azabkapı 11. Taksim erkek orta okuluna: Beyoğlu 29, 45, Fındıkh 13. İnönü kız lisesine: Beyoğlu 29, 45, Fındıkh 13. Nişantaşı kız orta okuluna: Mecidiyeköy 46, Şişli 43, 44, Feriköy 17, Nişanlaşı 15, 52, Maçka 22. Nişantaşı erkek orta okuluna: Şişli 44, Feriköy 17, Nişantaşı 15, 52, Maçka 22. Beşiktaş kız orta okuluna: Birinci yatı, Yıldız 50, Beşiktaş 19, 20, Ortaköy 23, 39, Arnavudköy 25, Bebek 26, Rumelihisan 27. Gaziosmanpaşa erkek orta okuluna: Birinci yatı, Yıldız 50, Besiktaş 19, 20, Ortaköy 23, 39, Arnavudköy 25, Bebek 26. Anadoluhisarı 34. Emirgân erkek orta okuluna: Sarıyer 14, Büyükdere 30, Kireçburnu 36, Yeniköy 33, Emirgân 28, Rumelihisan 27. Beykoz muhtelit orta okuluna: Anadolukavağı 42, Rumelikavağı 41, Beykoz 40, Paşabahçe 39, Çubuklu 37, Kanlıca 36. Kandilli kız lisesine: Anadolukavağı 42, Rumelikavağı 41, Sarıyer 14, B ü yükdere 30, Kireçburnu 36, Yeniköy 33, Kanlıca 36, Emirgân 28, Anadoluhisarı 34, Kandilli 32, Çengelköy 38. Üsküdar 1 inci erkek ortamektebine: İhsaniye 19, Paşakapısı 20, Ayazma 21, Kızlarağası 80. Üsküdar 2 nci kız orta mektebine: Harmanlık 17, İhsaniye 19, Paşakapısı 20, Ayazma 21, Kızlarağsı 30. Üsküdar 3 üncü muhtelit ortamektebine: Kısıklı 13, Altunizade 14, Toptaşı 15, Atlamataşı 22, Sultantepe 24, Nakkaştepe 25, Selâmsız 48, Kandilli 32, Çengelköy 28, Beylerbeyi 27, Bürhaniye 29, Kuzguncuk 45. Haydarpaşa erkek lisesine: Harmanlık 17. Kadıköy 1 inci erkek ortamektebine: Cevizlik 7, Moda 8, 41, Kızıltoprak 6, 49, Göztepe 5, Erenköy 4, 38, İçerenköy 16, jyjerdjvenköy 18, Bostancı 1. Kadıköy 2 nci kız orta mektebine: Cevizlik 7, Moda 8, 41, Acıbadem 10. Kızıltoprak, 49. Kadıköy 3 üncü muhtelit ortamektebine: Acıbadem 3, 10, Yeldeğirmeni 11, 12, Talimhane 35. Göztepe kız orta mektebine: Bostancı 1, Erenköy 4, 38, îçerenköy 16, Merdi venköy 18, Göztepe 5, Pendik muhtelit ortamektebine: Pendik 1, Kartal merkez .Maltepe 1, 2. Heybeliada muhtelit orta mektebine: Büyükada ve Heybeliada ilkmektebleri... Sîyasî icmal İngiliz siyaseti ve tavassutlar . • * Karaboğanın anlattığı çayi buldum, fakât ne ak kaya gördüm ne birşey!.. O gün seni Hindli pehlivanla karş: karşıya bırakmıştnn. Bir aralık başmı çevirince ne göreyim; sen müthiş bir kılıc darbesi yemiş olacaksm ki, başhğının kayışları kopmuş, altan yuvarlanıyordun. Ben de darda sıkışmıştım. Dört kişi beni sarmışlardı. Bir nâra attım, bunîarın arasından sıyrılıp sana doğru gelmek istedim. Hindli pehlivan da yaralı gözüküyordu. Hamlem boşuna gıtti. Karşımdakiler atlarını iyi kullanıyorlardı. Yar:p geçemedim. Bu aralık at üstünde bir kız gördüm. Elinde yalın bir kılıc vardı. Sen, upuzun yatıyordun. Hindli pehlivan da atından yuvarlanmıştı, her tarafı kan içindeydi, sürüklenerek sana doğru geliyordu, hançerini çekmişti. Aramızda epeyce ınesafe vardı. Deli gibi oldum. Çünkü seni kurtarmak imkânı yoktu. Muhakkak öldürülecektin. Gördüğüm genc kız, atını o tarafa sürdü ve ben: îşte, ikinci düşman da çıktı, çattı! Derken kıhcının havada bir daire çizip Hindlinin başına indiğini gördüm. Seni o kurtarmıştı: Yaşşa aslan kız! Diye bağırdım. Aklım başıma gelmişti, bu kız kimdi, nereden çıkagelmişti, seni ne diye kurtarmışb; bilmiyordıjm. Senin kurtuluşun bana yeterdi. Sevincimden öyle saldırdım ki, bir aralık etrafıma bakınca hasımlarımdan üç tanesinin yuvarlanınış olduğunu gördüm. Diğeri de kaçmıştı. Karaboğa, asıl kervanm durduğu yeri sarmıştı. Atla koşuyor ve kervanm ortasmda ayakta duran üç cengâvere durmadan ok atıyordu. Ben sana doğru fırlad'.m... Genc kız attan inmiş, seni kımıldatmaya çalışıyordu. Yanına vardım, ellerini, ayaklarını Spmek istedim: Kurtarın onuî Dedım... Ses çıkarmadı... Sonra sordum: Sen onlardan değil miydin? Neden bu gencin imdadına yetiştin? Ben onlardan değilim, dedi. Ben esir bir Türk kızıyım. Bu yiğitin çarpışmasmı uzaktan görüyordum; Hindli pehlivam da tanırım; yaman bir devdir. Yiğit onu atından aşağı yuvarlamıştı; ama kendisi de tehlikeye düşmüştü... Koşlum, bu yüzünü ilk gördüğüm yiğite küçük bir yardımda bulundum. Biraz sonra kervandaki baskm bitmişti. Yığınlarla eşya alınmıştı. Karaboğa, atını sürerek bize doğru geliyordu. Yanıma gelince attan indi: Salak, kardeşim, dedi, bana bir iyilik daha ettin, sen olmasaydın belki biz bu işi başaramıyacaktık... Karaboğa kızı görünce şaşaladı 'i Sen, dedi, Rum Imparatoruna giden cariye misin? Demek sen de şjmdi bizim mahmız oldun? Karaboğaya cevab verdim: Sizin değil, bizim... Bu da bizim hissemiz olsun... Hem de tutsak değil, misafir, arkadaş, dost bir genc kız... Kız Çinli değil, öz beöz Türkmüş... Karaboğa şüpheli şüpheli başmı salladı, omuzlarını silkti ve dişlerirıin arasından birşey mırıldandı: Neden acaba? Kim bilir? O herşeyden, bilhas6a kadınlardan şüphelenir. Hakkı var. Bilhassa Çin sarayından gelen bir kız... Neyse! Karaboğa seni yaralı görünce : Salak, dedi, bu yiğite iyı bak! Ben eğer haydudluğa çıkmasaydım, onun bayrağı altmda dünyanın öbür ucuna ve karayerin dibine kadar giderim. Kılıc çalışı hoşuma gitti. Sonra kıza Faki, Vniversiteliler için yurdlar açılacak Bu sene Universitede, maddî vaziyeti müsaid olmıyan çalışkan talebelerin hımayesı işi esaslı bir teşkılâta bağlanacaktır. Şimdiye kadar, lislerden pek iyi dere cede mezun olan veya üniversitede pek iyi derece ile sınıfını geçen talebeler arasmda hir geçimi olmıyanlara Universite idaresi, tahsillerine devam etmeleri için burs usulünü vazetmişti. Burs miktarı ise talebe başına ayda 15 lira olarak tespit edilmişti. Bununla beraber, mevcud tahsisatın kifa yetsizliği yüzünden, bu şeraiti haiz talebelere, tamamile yardım edilemediği anla şılmıştır. Geçen sene Rektörlük memleketimizdeki zengınlere müracaat ederek bu katil kıymetli genclerse, hiç olmazsa bir defaya mahsus olmak üzere, birer burs vermelerini rica etmişti. Bu müracaate ancak birkaç müessese müspet cevab vermiştir. Bu vaziyet karşısında Universite idaresi başka bir yardım şekline tevessül et mektedir. Yeni şekle göre, Universite, büyük yurdlar açacaktır. Kütübhane, mütalea ve spor salonlarından başka her türlü konforu havi olacak olan bu yurdlarda talebeler dah iyi çalışma imkânlarını bulacaklardır. Sıkı bir murakabeye tâbi tutulacak olan bu yurdlara, çalışkanlığı ve dürüstlüğü ile temayüz etmiş gencler ahnacaktır. Maarif Vekâleti bu hususta Ünjversiteye yardım da edecektir. Şimdilik, Universite civannda^> büyük binalardan istifade edilecek, ileride vavaş yavaş modern yurdlar inşa olunacaktır. İstanbulda orta okulu bitirenlerin girecekleri liseler Cumhuriyel Kız lisesine: Eyüb, Cibali kız orta okulları. İstanbul kız lisesine: İstanbul Muallim, Çapa, Süleymaniye, İstanbul, Heybeliada, Kasımpaşa, Bakırköy kız orta okulları. İnönü Kız lisesine: Nişantaşı, Beşiktaş, Bevoğlu kız orta okulları. Kandilli kız lisesine: Beykoz, Uskü dar 2 ve 3 kız orta okulları. Erenköy kız lisesine: Pendik, Göztepe, Kadıköy 2 kız orta okullan. Çamlıca kız lisesine: Kadıköy 3 kız orta okulu. İstanbul erkek lisesine: Cağaloglu, Kumkapı, Eyüb, Kasımpaşa, Taksim, Heybeliada erkek orta okulları. Vefa erkek lisesine: Zeyrek, Gelenbevi, Fatih, Karagümrük erkek orta okulları. Pertevniyal erkek lisesine: Yenikapı, Davudpaşa, Bakırköy erkek orta okulları. Kabataş erkek lisesine: Gazi Osman paşa, Emirgân, Beykoz, Beyoğlu erkek orta okullan. Haydarpaşa erkek lisesine: Üsküdar 1 ve 3, Kadıköy 1 ve 3, Pendik erkek orta okullan. istanbulda ilkmektebleri bitirenle' rin girecekleri orta okullar Cağaloğlu erkek orta okuluna: Cağaloğlu 1, Sultanahmed 2, Alemdar 44, Eminönü 48. Kumkapı erkek orta okuluna: Beyazıd 5, 42, Kadirga3, 61. İstanbul kız orta okuluna: Cağaloğlu, Sultanahmed 2, Alemdar 44, Eminönü 48, Kadırga 3, 61, Davudpaşa 25, Sa matya 29. Süleymaniye kız orta okuluna: Beyazıd 5, 6, 10, 42, Süleymaniye 7, 8. Zeyrek erkek orta okuluna: Süleymaniye 7, 8, Beyazıd 6, 10. Gelenbevi erkek orta okuluna: Fatih 13, 15, 18, 40, Unkapanı 12,54. Karagümrük erkek orta okuluna: Atikali 19, Zincirlikuyu 20, Karagümrük 27, Salmatomruk 17, Fethiye 16, Balat 55. Cibali kız orta okuluna: Fatih 18, 20 Atikali 19, Karagümrük 27, Salmatomruk 17, Fethiye 16, Balat 55. Yenikapı erkek orta okuluna: Topkapı 34, Aksaray 45, Samatya 52, Yedikule 43, Horhor~56. Davudpaşa erkek orta okuluna: Silivrikapı 21, Merkezefendi 22, Kocamustafapaşa 28, Samatya 29, Haseki 24, Davudpaşa 25. Çapa 31, Topkapı 32. Çapa kız orta okuluna: Silivrikapı 21, Merkezefendi 22, Kocamustapapaşa 28, Aksaray 45, Haseki 24, Çapa 31, Topknpı 32, 34. Bakırköy erkek orta okuluna: Bakırköy 1, 2, 4, Yeşilköy 4, Kazlıçeşme 58, Yedikule 43, Samatya 52. Eyüb muhtelit orta okuluna: Rami 33, Eyüb 36, Defterdar 37. 38, 46. Kasımpaşa kız orta okuluna: Kasımpaşa 3, 4, 5, 6, 9, 10,Halıcıoğlu1,2. ŞEHÎR İŞLERÎ Sömikok fiatı Belediye, îstanbulda satılacak Sömikok fıatını tayin etmıştır. Yarın .lân edilecek olan bu fıata nazaran sömikokun on tona kadar alış halinde depo teslim fiatı ton başma on dokuz lıra yetmiş beş kuruştur. On tondan fazla alış halinde beher tonu on dokuz liraya verilecekt r. Musademelerde ehli vukuf Şimdiye kadar tramvayla otobüs veya taksi arasmda vukua gelen musade melere ehli vukuf olarak Belediye mühendisleri gönderilmekte idi. Mezkur idarenin Belediyeye geçmesi üzerine mahkeme, Belediye mühendislerini bu iş hakkmda ehli vukuf olarak kabul etmediğinden Belediye ile alâkası olmı yan ayrı bir heyet seçilecekt r. DENİZ ÎŞLERİ îşlerini bırakan tahmil ve tahliye amelelerinin vaziyeti Vergi vaziyetinden dolayı tahmil \C tahliye amelesinden bir kısmı işlerüv bıraktığı için son günlerde amele mıktarı azaimağa başlamıştı. Dün, Liman idaresinde İş bürosu müfettişleri ve amele murahhaslannın iştirak le bir toplantı yapılarak buna karşı almması lâzım gelen tedbirler etrafında görüşül müştür. Bu arada vergi farkından bir kısmını kapatmak maksadile amele ücretlerme bırer miktar zam yapılması düşünülmektedır. Gündüz çalışan aneleye ton başma verilmekte olan 18 kuruş 20 ye ve gece çalışan ameleye verilen 20 kuruş da 23 kuruşa çıkanlacaktır. Amele murahhasları bunun biraz daha yüksel+ilmesini istemektedirler. Yann tahmil ve tahliye amelesinden başka kömür amelesi murahhaslannın da iştirakile tekrar bir toplantı yapılarak bu mesele etrafında esaslı bir karar verilecektir. Yeni ekmek unu Dahiliye Vekili Faik Öztrakm geçen lerde Ekmekçiler cemiyeti murahhaslarını kabul ettiği zaman ekmekçilerin kendiler.ne değirmencüer tarafmdan ayni tipte bir un çeşnisi verümesini teklif ettiklerini yazmıştık. Dahiliye Vek li bu teklifi tetkik etmiş ve bununla meşgul clunmasmı alâkadarlara bildinnistî Vekil;n bu emri üzerine Belediye Iktısad müdürlüğü dünden itibaren faaiiyete geçmiş. bir un nümunesi intihabı için Belediy» kimyahanesi müdürü üe temasa başlamıştır. Kimvahane müdürlüğü bir un nümunesini Belediyeye teklif edecpk, fırmlara avni çeşni un verilerek şehrin her tarafmda bir nevi ekmek satıkcaktır. Muhtelif tiplerde pişLr'lecek ekmek nümuneleri tetkik edildikten sonra veni çeşni hakkmda bir karar verilecektir. Imanya ile Sovyetler Birliği arasında birbirine tecavüz etmemek ve yekdiğerinin aleyhine olan ittifak ve zümrelere dahil olmamak ve müştereken alâkadar olacakları vaziyetlere karşı beraberce istişarede bulunmak için akdolunan misak ve karşılıklı iktısadî yardımda bulunmak için de ayrıca imzalanan muahede, Avrupanın şarkında ve bilhassa Lehistana karşı Almanyayı serbest bırakmıştır. Bu esnada Almanya şarkta herhangi harekette bulunmak için icab eden askerî hazırlıkları vs tahşidatını da ikmal etmiştir. Garbda İngiltere ve Fransaya karşı vücude getırdiği 60 kilometre arzındaki istıhkâmat ve hava barajı tesısaü r müretteb ku\v etlerile işgal edilmiştir. İşte bu vaziyet İngiltere Başvekilini parlâmentoyu fevkalâde içtimaa ve müdafaa tedbirlerini tamamlamak için salâhiyet almağa sevketmiştir. İngiliz Başvekilinin ve kabinesinin muhalifleri eski siyaseti tenkidde ısrar etmekle beraber şimdiki hattı harekctini müttefikan tasdık etmislerdir. İngiliz Başvekili vaziyetin vahametinin, bir Alman şehri olan Danzig'den ziyade Almanya matbuatının bütün Koridoru, yani Umumî Harbin sonunda Lehistana bıraktığı dört milyon nüfusu bulunan, kırk sekiz bin kilometre mrurabbaı arazryi :amamen istirdad davasında bulunmasından ileri geldiğini beyan etmiştir. Maahaza sulh ve müzakere yolile hal ve tesviye edilmiyecek bir mesele olmadığım da kaydederek Almanya ile Lehistanın hâlâ anlaşabileceklerine işaret etmiştir. Halbuki Danzig'e gümîük meselelerini müzakereye gelen Lehli heyet, Varşovaya döndüğünden müzakere artık kesilmiş bulunuyor. îngiliz Başvekili, Berlin ve Roma sefirleri vasıtalarile Flıtler'e ve Mussoliniye Lehistan kendisini müdafaa ettiği takdirde îngilterenin harbe girişeceğini kat'î olarak bildirmişK Bu teşebbüse Hitler, art:k Almanyanın Lehistana karşı tuttuğu yoldan dön'niyeceğini son söz olarak söylemiştir. Danzig'de Millî Sosyalist Partisi mahallî reisi Förster, burcıdaki Versay muahedesile Milletler Cemiyetine, yahud Lehistana aid bulunan hükümranlık hakkını kendi eline alarak Devlet Şefi olmuştur. Förster doğrudan doğruya Hitler'in emıine tâbi bulunduğundan bu kararla ismen değilse de filen Danzig Almanya iie adeta bHeşmiş oluyor. Fakat Lehistan devlet adan^arı İngiliz Başvekili tarafından takdirle yadedildiği veçhile henüz soğukkanlılısım kaybetmemişlerdır. îngilterenin teşebbüslerı Almanyanın ilerleme hareketine mâni olamadığmı gören ve bilaraf mevkide bulunan devîet ve makamlar harbin ör.ü alınması için ciddî tavassutlarda bulundular. Oslo'da akdolunan misak ile iktısadî ve siyasî cihetten bir nevi blok teskil eden Finlandiya, îsveç, Norveç, Danimarka, Belçika, Holanda ve Lükserr.burg tarafından Brükselde akdolunatı konferansta verilen karar mucibince Belçika Kralı kendi ve di. ğer altı devletin şefi namına sulhun muhafazası için müracaatte bulundu. Fakat bütün bu müracaatler şimdilik iyi karşılanmamıştır. Alman matbuatı geç kahndığını yazıyor. İtalyan matbuatı dünyanın bütün zenginükleri birkaç devletin elinde kalmış olduğundan cihana büsbütün başka bir n;2am ve intizam verilmesi zarurî bulunduğunu ileri sürüyor. Maahaza, harb fecaatin'n gözönüne gelen dehşeti, hâlâ suîh için vakit kazand'.rmaktadır. İngiliz sefiri Henderson, A'manyanın son tekliflerini Londraya getirmiştir. Şimdi bütün mesele, İngiliz kabinesinin bu teklifleri tetkik ettikten sonra vereceği karara bağlıdır. Muharrem Feyzi TOGAY döndü: Kız, dedi, gel, bu kervanda senin ve arkadaşlarımm işine yarıyacak ne varsa al! Kız da, îşte bu içeride gördüğün eşyayı aldı. îçinde çok kıymetli şeyler de var. Seni yatırdı, sardı, yıkadı, neme lâzım, hoşuma gitti doğrusu. Salak, bir dakika sustu, düşünür gibi oldu: Neden sustun, Salak? Hiç. Hani o gün senin başında duruşunu hatırladım da... Neyse, beyim, Karaboğa alacağını aldı, helâllaştık, öpüştük, senin de alnından öptü, bıraktı gitti. Onu bir daha göreceğimi hiç ummuyorum. Bana, ayrılırken: Gözümün alabildiği yerlere gideceğim Salak, dedi, bir gün gelecek, kartallar leşimi dağlarda bulacak! Ne merd yürekliydi o, ne aslandı o! Ha, ne diyordum? O gün bizden aynlırken: Salak, dedi, senin yiğit eğer akşama kadar belini doğrultmazsa. şu dağların dibinden yürürsün. Bir gün sonra bir caya varacaksın, çayı geç, karjına iki MÜTEFER2İK Meb'usların temasları İstanbul meb'uslannm muhtelif ka zaları dolaşarak halkı dinledikleri malumdur. Aldığımız malumata nazaran bugünlerde Vali Lutfı Kırdar ve alâkadar şube müdürlerinin istiraklerile bir toplantı yapılacaktır. Bu toplantıda meb'uslar, halkm dıleklerini alâkadarlara bildıreceklerdir. ı Kadıköy Biçki Yurdundan mezun olanlar J İNHİSARLARDA Bira buhranını önlemek için yeni tedbirler Piyasadaki bira buhranımn önüne geclmek üzere alâkadar makamlar tetkikata devam etmekte ve icab eden ted tirleri almaktadırlar. Bu cümleden olmak üzere İnhisarlar idaresile Devlet Demiryolları idaresi bir anlaşma yap mıştır. Bu anlaşmaya göre, evvelce Ankaradan şehrimize dört vagon bira gelmekte iken buna iki vagon daha ilâvesi kararlaşmıştır. Bugünden itibaren altı vagon gelmeğe başhyacaktır. Bu suretler piyasaya, daha ziyade mal çıkar mak imkânı elde edilmiştir. Bu da kâfi gelmediÇi takdirde başka tedbirler düşünülecektır. VtLÂYETTE Pasif korunma teşkilâtında çalışacak olanlar Pasif korunma işlerinde mecburî mükellefivete tâbi tutulan halka kaza kaymakamlıklanna müracaatlerı için be yannameler asılacaktır. Bu mükellefler, itfaiye. ımdadı sıhhî, gaz temizleme teşKadıköy Bayanlar Bıçki Yurdu bu seneki mezunlarını vermiş, talebelerin kilâtında tavzif edileceklerdir. biçki, dikiş, nakıs, çiçek, şapka kısımlarında vücude getirdikleri işlerden müBunlara yapacaklar: işler öğretilecek rekkeb bir sergi açılmıştır. Yukarıki resim, mezun talebeleri, hocalarile tir. beraber göstermekledir. C u m h u ri yet Nüshası 5 kunıstur Abone şeraiti ] ™ğ™ Senelik Altı avlıb Üc avhk Biı aylık 1400 750 400 150 Ki. » > » Haıic icin 2700 Kr, 1450 • 800 > Yoktur