4 Ağustos 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

4 Ağustos 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİXET 4 Ağustos 1933 Iki giinlük hikâye «Kaybettiğin şeu» Etienne Anth6rieu' den I Mekteblere gırme şartları RADYO Ginger Rogers yeni bir partöner arıyor Fred Astaire M G. M. şirketi tarafından angaje edilince dansöz artist yalnız kaldı Holivud'dan yazılıyor: Bugünlerde yıldızlan görmek için stüdyolara değil, plâjlara gitmek lâzım.. Ginger Rogers'i de kumlar üstüne son moda bir mayo ile uzancnış buldum. San saçlarmı mavi bir kordelâ ile boğmus, epeyce uzun alt kıs'.mlarını omuzlanna dökmüs, boş durmayı se^Tnediği icın güneş banyosu yaparken ayni zamanda minimini sandalların icine hapsettiği ayaklarile meşgul görünüyor. Biraz sonra da başka bir işe başlıyacağı anlaşılıyor, çünkü önündeki yün torbayı uzun par maklı elleri karıştırıp duruyor.. Galiba örgü örmeğe hazırlanıyor. Beni gbrünce hafifce gerindi: Azizım, dedi, bu havada da mü lâkat olur mu ya? Maamafih sorcağımz sualler kısa ise cevab vermeğe amade yim.. Yalnız beni zihnen fazla yoracak şeyler olmamasını temenni edtrim. Hay.. Hay.. Sizi büyük külfetlere sokmıyacak sualleri tercih etmeğe çalışacağım.. Evvelâ, şunu sorayım.. Fred Astaire, M. G. M. şirketi tarafından angaje edildi. O kumpanya hesabına ilk filim olarak Eleanore Povvell ile birlikte «1940 Broadway melodi» yi çeviriyor. Siz, yalnız kaldınız.. Eğer arzunuza birakılsa kimi partöner olarak seçersiniz? Fazla düşünmeğe hacet görmedeıı cevab verdi: Gary Cooper'i.. Yeni yapacağınız filimde de bir dans kahraman: mı olacaksınız? Zannederim.. Fakat beni kendi halime bıraksalar facialarda rol aîmayı daha ziyade isterdim. Heyhat filim a milleri ve rejisörler «hergün altın yu murtlayan tavuğu içindeki membaı ele geçirmek gayesıle kesmek» doğru değildir, diyorlar. Kocanız Lew Ayres'le barışacağınız ve yeniden birlikte yaşamaya başlıyacağınız hakkında bazı rivayetler deveran ediyor, doğru mudur? Bu hususta kat'î birşey söyliye mem! Elbis€İeriniz için çok para sarfe diyormuşsunuz, bu israfta devam fdip gidecek misiniz? Bir kere çorab ve ayakkablanmı mensub olduğucn şirket tedarik ediyor. Malum ya, dans sahnelerinde çorab ve ayakkabı çok eskidiği için o husustaki masrafın altından benım bizzat kalkmaklığım imkânı yoktu. Elbiselerime gelince onlan da etnprezaryom seçiyor, demek o işte de tamamile serbest değilim. O halde üstümbaşım için fazla masrafa girdi ğımi nereden çıkanyorlar, bılmem? Genc mi, yoksa yaşlı mı erkeklerin meclisinden hoşlamrsınız? Otuzla otuz beş arasındaki erkeklerle konuşup görüşmeği tercih ederim. Çünkü hem neş'eli olacak kadar genc gri gözlerinin donuk parıltısı genc yüzüne esrarlı bir olgunluk ışığı serpen, gösterişli bir adam. Sertliği serveti kadar dillere destandı. Ona itiraz edenler, kafa tutanlar pek nadirdi. Mermerden ve madenden inşa edilmiş bir sarayda, hiç konuşmıyan uşaklar arasmda, yalnız başına yaşıyordu. Barbara, omuzlarmın lâtıf yuvarlaklığını bütün beyazhğ'le meydana Merdivende, soluğu kesilmiş bir ses vuran dekolte saray elbisesi içinde biraz çağınyordu: şaşırmış, fakat kendine hâkim olarak oBarbara! Çabuk kapıyı nun karşısına geldiği zaman, Donald Barbara, Brovvn, genc kadının kendisine vereceği aç! Çabuk! Genc kadın, bir sıçrayışta ayağa kalktı, hâz dakikalarınm sayısını hesabloyormuş koşup kapıyı açtı. Eşikte bekleyen adam gibi, ona dikkat ve iştiyakla baktı. Sonra, içeri girdi. Sağ kolunun üstünde yiyecek tetkikinden ve hesablarından memnun opaketleri, sol elinde ise şişeler vardı. Genc larak, o akşam kendisile yemek yemesini ondan rica etti. Barbara, cazibesi alkadın: Ted! dedi. Sen misin Ted? Ne ol tında tuttuğu adamın canım sıkmaksızın, güzelliğine daha büyük bir kıymet verdu? Nedir bunlar? mek için, ona meharetle mukavemet etGenc adam, odanın ortasma doğru yürüyüp elindeki paketleri masanm iizerıne mesini bildi. Birkaç hafta sonra, Barbabıraktı. İzahat verecek takati yoktu. Eli ra'sız yaşayamıyacak kadar ona tutkun ni cebine soktu, bir avuç burusuk kâğıd olan Donald Brown, genc kadını artistlik mesleğinden çekerek, onunla evlenivordu. para çıkarıp genc kadına uzattı: Barbara, sinema kralının kansı oladur Say! s.ın, orada, Nevyo kta. l?var.arasındaki Ve kendini bir sandalyeye bıraktı, hafif ve zoraki bir tebessümü vardı. Genc tozl'j ve peri?an oda' nda Ted, sevzilisinin iki üc satırlık mektublanm be'ki yükadın, heyecanla paraları bir bir sayarak • züncü defa okıımaktan yorulmu». '' ~ö Yüz yirmi dolar, dedi. Fakat ne nül acısına ve uzavan sabnv' \ ' ~ xıoluyor sana? Nereden bu paralar? Bunu söylerken, Ted'e hayretle bakı mül edemez olmu=tu. *** yordu. Genc adam: Üzümünü ye, bağım sorma, dedi. Barbara'nın hayatı peri maçallarından Çoktandır pcşinde koştuğum bir iş vardı, farksızdı. BayramW, ziyafetler, kabul nihayet kıvırmağa muvaffak oldum. Zan merasimleri ortasınd.a, hayranlık ve tevecnederim bu para, şimendifer biletine ve cühle beslenen güzflliği kendıl'ğinden inbirkaç günlük geçinmeğe kifayet eder. kişaf ediyor, yavaş yavaş günün kraliçeŞimdi şansını deneyebilirsin! si oluyordu. Rakibelerine varıncaya kadar Şansını denemek! Genc kadının yüzü herkes, Barbara'nın müstesna letafetini aydınlandı. Figünranlık yaptığı tiyatroda, tasdikte birleşiyordu. Bütün sıneraa âleyalnız kısa etekli revülerine kendisini çi mi onun ilâhe meziyetlerini tanımıştı. karttıkları müzik holde, Barbara'yı ya Böylece haftalar birbirini takib etti. Bir kından veya uzaktan görenler ona hep sabah, evlendiğindenberi itij ad edindiği ayni şeyi söylüyordu: «Holivudda şansıbir at gezintisinden dönüyordu. Atını bir nı denemek için ne bekliyorsun?» Holihayli koşturduktan sonra yavaşlamış, dizvud! Ne sihirli kelimeydi bu! ginleri gevşetmiş, villâsına şeliyordu. BirMahalle arası tiyatrolarında ara sıra denbire, bir yolun dönemecinde, üstü başı jönprömiye rollerine çıkan Ted'in kendısi perişan bir adam, önüne dikilerek, atının bile, Holivud kelimesini sihirli bir formül, yularını tutmak istedi. Fakat geç. kalmış, bir nevi saadet anahtarı addediyor: genc kadını takib eden seyis, atını hızla Holivud, diyordu, eminim ki senin kibi kabiliyetli ve güzel bir kadın Holi sürerek adamcağızın üıtüne yürümüş, onu yan tarafa itmişti. Genc kadın, onu tanıvudda... mıştı. Villâsuıa aceleylc girerken kendi Fakat genc adam ekseriya, başmı Ökendine: r.üne eğerek, cümlesini tamamlamağa ce Ted'di, Ted, diyordu. Niçin gelsaret edemiyordu. di? Ne arıyor burada? Hayretin ve sevincin müşterek baskıBir zaman sevmiş olduğu bu sefil anma uğrayan Barbara, bir an, içinde badamla, kocasınm, kendisine temin ettiği rmdıklan odanm sefaletine göz gezdirdi, lüks hayat arasındaki tezad, Batbara'yı duyduğu tiksintiyi omuzlarını kaldırarak müteessir etti ve utandırdı. Ted'e acıyad:şarı vurdu. Parmaklarınm ucunda tutcak oldu. Fakat, kolay bir hayatın carktuğu kâğıd paralar titriyordu. Çılgın bir ları arasmda, rüyada gibi harikulâde güsevincle: zel geçen günlerin sihrine kendini o ka Oh! Gitmek! Gitmek! dedi. dar kaptırmıştı ki, arkasma bakacak vakti Fakat bakışları, kendisini ümidsız ve yoktu. Bu kadar sevildiği, şimartıldığı, memnun gözlerle süzen Ted'e takıldı: göz hapsine almdığı bir zamanda, Ted'le Ya sen Ted, zavalh Ted'im, bu meşgul olması mümkün müydü? Ted'in rada yalnız kalacaksın? bunu anlaması icab etmez miydi? Bu Adam sen de.. Sen bana bakma raya gelmekten maksadı neydi? Biraz da sevgiü Barbara! Biliyorsun ki Nevyork ha bekleyemez miydi? Na^ıl olsa günün ta senin için yapacak şey yoktur. Yıldız birinde ona mektub yazıp vaziyetini bilolmak için oraya, Holivuda gitmelisin. direcekti. Artık Barbara, villâsmdan Benim gibi zavalh ve fakir bir gencin se mümkün mertebe az çıkıyor, ve her ç;kınin istikbaline mâni olmağa hakkı yok şında, Ted'e raslamak endişpsinden bir tur. türlü kurtulamıyordu. Parkın kapısmı geGenc adam, Holivuda gitmece âdeta çer geçmez, maziyi hatırlatan bu hayaleicbar ettiği genc kadına bir defa daha tin, karşısına çıkması mümkün değil miymustarib bir muhabbetle ve uzun uzun di? Geçen gün, kendini atının ayakları baktı. Yarabbi! Bu kadın ne kadar da gü altına attığı gibi, bu sefer arabasının tezeldi! Yüzündeki çizgilenn hareketsiz kerlekleri arasına atamaz mıyd:? mükemmeliyetini, geniş, dolgun ve yuBazan, penceresinin perdeleri arasınvarlak omuzlarmın toplu cazibesini, sülün dan, parkm parmaklığı boyunca gidip geboynunun zerafetini görenler, bu ilâhenin, len zayıf, düşük omuzlu, soluk ve bıtsefil bir odada, küçük bir memurun hamiş bir çehre görüyordu. Emniyet etliği yatını paylaştığını kat'iyyen akıllarına hizmetçilerinden biri vasıtasile Ted'e bir getiremezlerdi. az para vermeği tecrübe etti. Fakat genc Ted, sözlerini şöyle bitirdi: adam reddetti. Dahası var.. Bana acıman hiç doğÖfkeden ve endişeden yarı çılgın bir ru olmaz. Şimdiye kadar bana kâfi dehale gelen Barbara, kocasınm evde olmarecede saadet vermedin mi? Şimdi sıra dığı bir akşam, parmakhğa yaklaşarak, bende... Muvaffak olacağma o kadar esabahtanberi orada bir vazii'e yapıyormuş rrinim ki, çok geçmeden, yanma gelgibi nöbet bekleyen Ted'e: mem için bana para gönderebileceksin. Ne istiyorsun benden Ted? diye baGenc adam ayağa kalktı, heyecanını ; ğırdı. g zîemek için: Genc adam, yürelc paralayıcı bir se Haydi şimdi yemek yiyeîim, devincin doldurduğu bir sesle: <Ii. Biliyorsun ya, trenin yarın on ikide Hiçbir şey istemiyorum, dedi. Yaldir. Ertesi s;ün, b'Sle trenile, Barbara Ho nız seni görmek, sesini işitmek! Sensiz deli oluyordum!. li\uda gidiyordu. Sonu yarın Süphesiz, Barbara Holîvudun yegâne Çeviren: ı.arikulâde güzel kızı değüdi. Hatta, uCeuad Sadık zun bekleyislerden sonra. tarihî bir filmrle mütevazi bir roîle iktifava mecbur oîdu. Yiyecek parasını gücUikle bulabilen Çocuk Esirgeme kurumu•enc kadın bir prenses rolünü oynuyordu. nun müsameresi Fakat saray tuvaletini ken^'ne o k adar Çocuk Esirgeme Kurumu Taksim '•akıstırmıstı ki, sahnelerin fi'm? nahıyesi tarafmdan 5 ağustos 939 «evredenler, sonunda bir havranlık cıgl|Sı cumartesi akşamı Bomonti bahçekonarmaktan kcndilerini alamadılar. Issinde bir müsamere tertib edilmiştrahat cna^pda. bu adamlardan bin. tir. Bu müsamerede varyete, mü kendisini Barbara'ya taVH; n »tmesini sah zik ve sürprizlerden maada şehrire vazıından rica etti. Bu adam mesrnır mizde bulunan Elen artistlerinden banker Donald Brown idi. Stüdyo ak8 yıldızm da iştiraki suretile pek «ıvonlarından büyük bir kısrrvnın ona aid neş'eli bir gece geçirilecektir. Her c'duğunu herkes biliyordu. U?un boylu, tarafa ntobüs tenMn edilmistir. geniş omuzlu, kırkmı henüz doldurmuş, [Bu hikâye, geçen sene bütün A.nerikayı heyecanlandıran, yaşanmtş, hakiki bir vak'adır; biiyiik bir sinema kralından, güzel bir figürant kızdan ve fakir bir jönprömiyeden ibaret olan kahramanlarımn yalmz isimlei değiştirilmiştir.] İstanbul konservatuarı îstanbul Konservatuan, esas konservatuarla buna bağlı (yatılı şehir ban dosu) kısmını ihtıva etmektedır. a. Konservatuar kısmı: İstanbul Konservatuan. musiki ve sahne san'atlarını nazarî ve amelî olarak yetıştiren bir müessesedir. Konservatuara ilk tahsıli bitirmiş olanlar alınır. Musiki tedrisatı başlangıç ve tekâmül dersleri adı altmda iki kısma ayrılır. Yeni giren talebenin altı ay zarfında istidad ve çalışkanlığı kâfi görülmezse kaydı silinir. Kabul imtihan lannda muvaffak olanlardan istiyenler: 1 Piyano ve orkestra aletleri (yaylı sazlar, nefes sazları). 2 Yüksek musiki nazariyatı. 3 Teganni ve musiki deklâmasyonu. 4 Temsil ve balet. 5 Millî kültür sahasma giren türkü ve danslar. Şubelerinden birine yazılırlar. Devam müddetince derslerde bulunanlardan im tihanlarda muvaffak olanlara tasdikna me ve müsabaka neticesinde muvaffak olanlara da diploma verilir. Konserva tuarda piyano, keman ve şan derslerin den başka bütün dersler ücretsizdır. İstidadı öğretmen ve müşavir heyetinde ve malî kudretsizlıği polisçe tespit ed> len talebeden ücret alınmaz. b. Şelıir bandosu kısmı: Beşiktaştadır. Tel: 43764. Şehir bandosu kısmına ilk okul me zunları arasmda açılacak müsabaka imtihamnda muvaffak olanlar kabul edilir. Okul parasızdır. Kazananlann kendilerine tayin edilen iki esas dersi, yaylı ve nefes sazmı takib etmesi, ağız sazmdan diploma alması lâzımdır. Bu talebeye tahsile devamlan müddetince smıf ve derslerine göre harçlık verilir. Okulu bitirenler, şehir bandosunda veya şarbayhğa bağlı musiki müesseselerinde üç yıl hizmet etmeğe mecburdurlar. Bu devre esnasmda Konservatuar direk törlüğünce izin verilmek şartile haricde iş kabul ederler. Şehir bando kısmı tahsil derecesi ikinci derecede orta meslek okuludur. Bu akşamki programj) Türkiye Radyodifüzyon Postaları DALGA ÜZUNLUĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P. 31,70 m9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 Program, 12,35 Türk müziğı Pl. 13,00 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 13 1514 Müzik (Karışık program Pl.) 19.00 Program, 19.05 Muzık (Hafif müzik Pl.) 19,30 Türk müziğl (Fasıl heyeti) 20,15 Konuşma (Haftalık spor servisi) 20 30 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20 50 Türk müziği 1 Tatyos Kürdilihicazkâr peşrevi. 2 Udî Tatyos Kürdilihicazkâr şarkı Smeler inler. 3 Salâhaddin Pınar Kürdilihicazkâr sarkı Nerden sevdim o zalim kadını. 4 Taksim 5 Türkü Alişimln kasları kara. 6 Turkü Koşküm var deryaya karşı. 7 Sadeddin Kaynak Nıhavend şarkı Gonül nedir bılene. 8 Sadeddin Kaynak Nihavend şarkı Kirpiklerinin gölgesi. 9 Artaki Nihavend şarkı Koklsam saçlarmı. 10 Faız Kapancı Nihavend şarkı Gel güzelım çamlıcaya. 21,30 Konuşma 21,45 Neş'eli plâklar R. 21,50 Muzik (Riyaseti Cumhur Bandosu Şef: İhsan Kunçer) 22,40 Müzik (Opera aryalârı Pl.) 23,00 Son ajans haberleri, ziraat, esham, tahvilât kaınbiyo nukud borsası (fiat) 23.20 Müzik (Cazband Pl.) 23 5524 Yarmki program. Operalar ve Ginger Rogers 18,05 operetler dirler, hetn de ciddiyetten ayrılmıyacak derecede yaşlı!. Beyaz perdede gö'ründüğünüz se kilde dansı, hakıkaten seviyor musunuz? Eğer bülbülün aşk ve şevkle öttü Büyük konserler ğüne inanıyorsanız benim de dansı sev16,50 Londra (Regional): Delius, Sibelius dığime hükmediniz, yok, onun zoraki ötve diğer bestekârların eserlerl. tüğüne kailseniz dansı sevmediğime emin 20,35 Londra (Regional): Haydn, Dvorakın eserleri. olabilirsiniz! Doyçlandzender: Uçan Holandaü (Beyruttaki musiki şenliklerindea nakJen). 20,10 Muruh: Arabella. 20,20 Sofya: Saraydan îirar. 21,20 Berlin: Grenada kervansarayi22,05 Milâno: Kısa ömür. 23,45 Kolonya: Uçan Holandalı. I Bir iki sataHa | ( TEŞEKKÜR Tanınmış hazık doktorlann (Halip taşı) teşhisıle senelerce tedavisini yaptıklan hastalığın (Cyste dermoıde) ol duğunu teşhis ve tespit eden ve muvaffakıyetli ameliyatla sekiz senelik ta hammülsüz ıstırablardan kurtaran Haydarpaşa Nümune hastanesinin çok değerli ve kıymetli doktorlarmdan bevliye mütehlssısı Muammer Günver, nisaiye mütehassısı operatdr Zeki Tektaş, röntgen mütehassısı Salâhaddin Erk, doktor Nesıbe Turhan ve Pırifti ıle doktor yüzbaşı Hasıb Emıroğluna ve ayrıca kıy metli aiâka ve yardımlarını gördüğü müz Başhekim Kâzım Lakav, mütehassıs Ali Haydar Erel, doktor İhsan Şükrü Akse'ıle doktor Necmeddin Rifat Yarara ebedî minnet ve şükranlanmızı sunarız. Leman Mutliğil, Şevki Mutliğil Gümüş?uyu hastanesi başhekimliğinden mütekaid albay doktor Fethi Etem Bekenin vefatı münasebetile bizzat ce nazesme iştirak eden, mektub ve telgrafla taziyette bulunan zevata ayrı ayn cevab vermeğe teessürümüz mâni oldu ğundan lutfen gazetenizle teşekkürlerimizin iblâğmı rica ederiz. Eşi Faika Beken, kızı Behice Gürsel •JC Bugünlerde Holivud'da bir taraftan nüfus azalmıs, diğer taraftan da figüran buhranı başgöstermiştir. Çünkü birçok filimlerin haricî sahnelerî diğer muhtelif havalide çe^ilmektedir. Meselâ başrollerini Lloyd Nolan, Akitn Tami rof ve Mary Boland'ın oynamakta ol dukları «Müthiş bir hile!» filmi Cenubî Amerikada İspanyol tarzı binalardan mürekkeb bir dekcr içinde vücude getirilmek icab ettiği için tam 3000 figâran Holivud'dan kaldırılrp oraya götürül müştür. Keza «Gunga Din» fılmi için ise gene bir okadar insan kütlesini sinema merkezinin 500 kilometre şimaline taşımak icab etmiştir. Cecile. B. De Mille'in çevirdiği «Büyük Okyanus ittihadı» filmi için de gene Holivud'dan 2500 figüran götürülmüştür. Gary Cooper ile Ray Milland'ın vücude getirdikleri «Gönüllü kahraman» eseri için de 1500 figüran Arizona çöllerine taşınmıştı. ff Greta Garbo'nun çevirmekte olduğu «Ninoska» fılminde Amerikanın meşhur komedi artistlerinden Taylor Brooke de bir rol deruhde etmiştir. fc Başrollerini Lionel Barrymore ile Una Markel ve Nat Pendleton'un oy namakta oldukları «Ariyet alınmış olan zaman» ismindeki filmin çevrilmesine aid faalıyet hitam bulmuştur. Brüksel I; Mozart, Lalo, Ravel, Charbier'in eserleri. ' 22,05 Prag: Smetana, Suk ve sair bestekârların eserleri. 22,05 Saarbrücken: Mozart, Haydn, Wolf ve sair bestekârların eserleri. 22,05 Varsova: Rabaud, Sıbelıus'un eserleri 22,20 Stuttgart: İngiliz bestekârlarının yaz mevsimine aid eserlerl. 22,35 Roma: Rossıni, Haydn ve sair bestekârların eserleri. 24,05 Paris (182 1648): Mozart, Nardinl, Debussy ve sair bestekârların eserlerl 21,35 Solistlerin 18,20 1905 19,50 20,00 22,35 23,20 23,35 23,35 konserleri Milâno: Vlyolonsel konserl. Varşova; Şan konseri. Bruksel I: Vıyolonsel konseri. Droitvıch: Schumann'ın şarkıları. Droitvich: Piyano konseri. Oslo: Beethoven'in Kreutzer sonatı. Doyçlandzender: Debussy'nin eserlerl Saarbrücken: Piyano ile şan konserl (soprano). Askerî liseler muallimleri Sıvasta Sıvas 1 (Hususî) İstanbul Askerî liseler öğretmenlerinden 35 kışilik bir heyet şehrimizi tetkik etmek üzere ziyaret etmişlerdir. Halkevi tarafından ziyaretçiler şerefine Paşa fabrikasında 110 kişılik bir ziyafet verilmiştir. Bu ziyafette meb'uslar, Vali ve Fırka erkâm bulunmuştur. Inegölde kitab sergisi İnegöl 31 (Hususî) Halkevi bir aydanberi hazırlamakta olduğu kitab sergisini dün merasimle açmıştır. Saat 17,30 da belediye bandosunun çaldığı İstiklâl marşile başhyan merasimde öğretmen Hamdi Uğurlu ve kaymakam A. Bayoğlu da bırer nutuk söylemiş ler, sonra kordelâyı kaymakam kesmiştır. Sergi salonuna giren ziyaretçiler oldukça muntazam bir kitab sergisile karşılaşmışlardır. Sergide son bir buçuk sene içinde çıkan kitab lardan 350 eser ve 47 mecmua teşhir edilmiştir. Pariste çevrilmekte olan yeni filmler Oğlum deniz teğmeni Basri Ülken uzun müddettenberi çekmeke olduğu hastalıktan kurtulamıyarak dün Yakacıkta vefat etmıştir. Cenazesi bugün öğle namazını müteakib Teşvikiye camiinden kaldınlarak Feriköydeki ailesi makberesine defnedilecektir. Ahmed Ülken Girid Kandiye eşrafından Efendakizade Cenab haremi ve Süleyman Nihri kerimesı ve Türk Tütün Limıted şirketi memurlarından Nusret Cenab validesi Bayan Ikbal vefat etmiştir. Cenazesi dün öğleden sonra üçte Kadıköyünde Bahariye caddesindeki ikametgâhından kaldırılarak ikindi namazı Osmanağa camiinde kılındıktan sonra Karacaah meddeki makberesine defnedilmiştir. Allah rahmet eyliye. Örfü Paşa torunu, esbak Siverek mebusu merhum Nureddin haremi ve İstanbul Defterdarlığı buğday koruma me murlanndan Talha Yaltınn annesi Bayan Fahriye vefat etmiştir. Cenazesi bugün (cuma) öğle vakti Üsküdarda Sultantepesinde 86 No. lı hanesinden kal dırılarak aile kabristanına defnedilecektir. c ÖLÜM YENI.ESERLER Varhk ) Varlık mecmuasmın 1 ağustos tarihli 146 ncı sayısı İsmail Husrev Tökin, Samed Ağaoğlu, M. Şevki Yazman, Yaşar Nabi. Kâzım Nami, İ. Hakkı, A. Gaffar, H. Malik, Andre Maurois, Rıza Apak ve Atanas Manof'un tetkik maka leleri ve muhtelif mevzudaki yazılarile intişar etmiştir. Okurlanmıza tavsiye ederiz. Erich von Stroheim ve Annie Ducaux «Paris üzerindeki kasırga» eserinin bir sahnesinde Âyini ruhanî Sevgili babamızm istirahati ruhu için ağustosun 5 inci cumartesi günü Galatada Saint Pierre kilisesinde tes'id ettirilecek âyini ruhaniye bütün akraba ve dostlarırmzm teşriflerini rica ederiz. Bay ve Bayan Antoine Collaro ve Georges Colaro ERTUGRUL SADI Tek Halide Pişkin iştirakile 4 ağustos cuma günü akşamı Fatih Saraçhane Özen bahçesınde (FATOŞ) vodvil 3 perde TİYATROSU temsilleri Nureddin 'Gencdur ve arkadaşlan 4 ağustos cuma akşamı Şehremini İnşirah bahçesinde (ET KEMİK) Mirrabellâ revüsü EGE Kütahjra Nafıa Müdürlü^ünden: Kapalı zarf usulile eksiltmeye konulan iş: 1 Yapılmakta olan Jandarma okulunda «29071,48» lira keşif bedelli iki aded Jandarma okul dershane paviyonudur. 2 Bu işe aid evrak şunlardır: A Eksiltme şartnamesi, B Mukavele projesi, C Husu=;î fennî şartname, D Keşif hulâsası ve metraj cetveli, E Proie. îstekliler ou e\Takı Nafıa dairesinden «150» kuruş mukabiilnde alabilirler. 3 Eksiltme 21/8/939 pazartesi günü saat 15 te Nafıa dairesinde müteşekkil komisyon huzurunda yapılacaktır. Teklif mektublarının istenilen vesaikle birlikte bir saat evvel komisyon reisligine verilmesi lâzımdu. Posta ile gönderilen mektubların gecikmesinden ve zivaından bir mes'ulivet kabul edilmez. 4 İhaleye girebilmek için: A «2180,36» liralık teminat mektubu, B İhalcden sekiz gün evvel müracaatle Kütahya Vilâyeti Nafıa müdürlüğünden bu işi yapmava ehil olduklanna dair vesika. C 939 senesi Ticaret Odası kay;d vesikasL (5811) ASKERLÎK tŞLERi Harb okuluna girecekler J Harb okuluna kayıd ve kabui müddeti eylul 939 nihayetine kadar uzatılmıştır. Bu okula girmek arzu edenlerin müd detin hitamına kadar müracaatleri ilân olunuii "" '

Bu sayıdan diğer sayfalar: