5 Temmuz 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

5 Temmuz 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURÎYET 5 Temmuz 1939 DUYDUNUZMU Hırsız Polis Fransadan bir garib haber geliyor. Fransa vilâyetlerinden birinin ceza mahkemesinde, misline az tesadüf edilir neviden bir dava açılmış. Mahkemeye verilen adamın adı Ferdinand. Mesleği polislik. Suçu da Allah sizi inan .J dırsın hırsızhk! Ahalinin, canmı, malını, ırzır sunu emanet ettiği bu zabıta ıru, gündüzleri polislik vazifesini mı. nel surette yapıyor, geceleri de ev soyuyormuş. Bir de suç ortağı var: Kansı. İkisiai de beşer sene hapse mahkum etmişler. Hükmü giydikten sonra, karısının, kocasma dönüp: Ben sana kaç defa demedim mi? îki karpuz bir koltuğa sığmaaaz! Şu polisliği bıraaak! Dinlemedin. İşte sonu böyle olur! Dediğini rivayet edenler var. Kadıncağız doğru söylemiş. Gündüz silâhlı, gece külâhlı gezince, sonu elbet budur. Çocukların hırsız polis oyununda bile bu kadar sık kılık ve meslek değiştirilmez. rAtatürk köprüsü dubalarının kapanma tecrübesi) Mekteblerimizde Isveç Büyük atletizm müsabakaları usulumu, 1 urk usulumu rYunan, Mısır, Rumen ve Yazan; NÜZHET ABBAS P Mekteblerimizde beden terbiyesini dü mezken bugün vaziyetin bunun tamamiîe ne kadar başlıbaşma bir mesele telâkki aksi olduğunu görüyoruz. Atletizm federasyonu tarafından haetmiyorduk. Hatta böyle bir mesele var Bize gelince: Bugün İsveç usulünün zırlanan beynelmilel atletizm müsabamıdır, yok mudur? diye bir sual karşısm fennî ve terbiyevî kifayesinden bütün kaları 16 temmuzda Kadıköy stadında da müspet veya menfi bir cevab da vere memleketin, beden terbiye sistemi bakıyapılacakıır. miyorduk. Halbuki bugün maarifüniz mından bihakkin şüphelenmekte olduğuAtatuık köprüsünün orta dubalannm lann kaldırılması mukarrerdir. Mısır, Yunan, Rumen atletlerinin en beden terbiyesini bellibaşlı bir kültür i|i nu müşahede etmekteyiz. Bu usulün takapanma tecrübeleri dün de yapılmıştır. Müteahhidin köprüyü ağustosun otuz ileri gelenleri bu müsabakalara davet eolarak ele almış bulunmaktadır. Köprünün üzerine tramvay rayı ko birinde teslim edebilmesi pek mümkün raftarları mekteblerimijde futbolu, atle dilmiş ve müsabakalar için de en güzide Beden terbiyesi sahasında memlekette tizmi menetmeğe kadar vardırmışlar ve nulmuşsa da Belediye buradan yalnız görülmüyor. Zira bir kısım malzeme atletlerimiz seçilmiştir. iki fikir cereyanı var: otobüs geçirecektir. Bundan dolayı ray henüz Avrupadan gelmemiştir. epey zaman bütün makus cereyanlara Senenin en mükemmel bir atletizm 1 Beden hareketleri; jimnastikler, rağmen Türk çocuğunun spor yapmasının hareketi olacağına hiç şüphe olmıyan bu Adana elektrik fabrikası Belediyeye geçti J kumanda ile yapılan talimler ve idman önüne geçmilşerdi. Gerek îsveç, gerek müsabakalar için yapılan hazırlıklar ve larla, yahud; Alman beden terbiyesi (bugünkü değil; dost memleketlerden davet edilen kıy2 Serbest sporlar, oyunlar ve at bu sistemler orada da değişmiş, fakat biz metli atletlerin toplanacağı bu bayram, letizmle beden terbiyesi işini programlaş İsveç ve Alman usullerinin eskisine sadık memleketimiz atletizmi hesabına çok tırmak; şeklinde hulâsa edilebilen bu ıki kalmış bulunuyorduk) sistemleri çocuğun büyük bir hareket sayılacak bir ehemmifikir cereyanı arasında kısa bir inceleme yahud gencin yaptığı işle veya sporla a yeti haizdir. Birkaç gün sonra şehrimizde yapmak lâzımdır. lâkası var mıdır? Yok mudur? Bunu da toplanacak atletleri hep bir arada idman 1 Beden hareketleri, yani İsveç u nazarı itibara almıyan bir tarzdır. O tarz; yaparken görmüş olmak bile şayanı istisulü dediğimiz ve taraftarlannın fennî ve bir hareket, bir jimnastik dersi, bir at;ş fade bir hareket olacaktır. Mısırdan davet edilen iki atlet dün terbiyevî yüksek kıymetleri üzerinde ıs zevkle değil, zorla da yapılsa vücude rarla durdukları beden terbiye sistemini ve dimağa faydalıdır, telâkkisinde ısrar Atinadan harebst ettiklerini telgrafla bilV vr 1İ dirmişlerdir. Ubeyd ve Muskuris, 100 çok kısa olarak izah edelim: eder. Halbuki ve hele son pedagoji prenResimli sırtlar 1778 1839 da yaşıyan Ling'in icadı sipleri zorla yapılan hareketlerin vücude ve 200 metre koşuları için gelmektedirler. Her iki atlet, geçen sene de Mısır Londralı bir res olan bu beden terbiyesi metodu cemiyetzararlı olduğunda müttefiktir. Şu halde takımile şehrimize gelmişti. Geçen sene sam, bir gün içinde lerde ferde kıymet vermeyip, topluluğa İsveç ve Alman beden terbiyesi sistemleri Adana (Hususî) On bir yıl önce, hitimizde sevinc uyandırmıştır. Son sisTürk Mısır atletleri arasında yapılan meşhur oluverdi. ehemmiyet veren bir usuldür. Ferdi kıydiye tanınan usullerin cemiyet bünyemi müsabakada 100 metreyi Ubeyd kazan şehrimizde vücud egetirilen elektrik te tem cihaz ve vasıtalarla faaliyette buluHem de bol para metlendirmek ve yükseltmek yolile gayeye ze, siyasî ideallerimize ve nihayet demoksisatı, bütün malzeme, şebeke ve vasıta nan bu milyonluk müessesenin Beledimıştı. kazanmak şartile. erişmektense topluluğu kıymetlendirir, rasi prensiplerine uygun olmadığını fazla larıle hükumetimizce satm alınmıştır. yemiz elile idaresinde de, şimdiye ka Şimdiye kadar Ankara tenis turnuvasi Alman E. L. G. şirketinin finanse ettiği dar olduğu gibi intizam ve mükemme kalkındırır, işin içinden böylece çıkarız; münakaşaya lüzum kalmadan kabul ederesim, kâğıd, karAnkara 4 (Telefonla) Ankara ve Türk Anonim şirketi halile faaliyet liyet dairesinde faaliyetine devam edenazariyesini kabul eden bu sistemin bazı biliriz. v on, taş, mermer, bölge birinciliği tenis turnuvasına bu cu te bulunan bu şirketin satm alınması, ceğine şüphe edilmemektedir. kumaş, ipek, tahta, cemiyet bünyelerine uygun gelebileceği Bununla mutedil tarzda İsveç ve Al martesi günü başlanacak ve pazar günü yurda imtiyazlı şirket bırakmamak Bu münasebetle Adana elektrik hatta cam, hatta du şüphesizdir. Bu meyanda İsveç usulünün man beden terbiyesi sistemlerini memle devam edilecektir. prensipinin yeni bir muvaffakiyeti ola fabrikasının bir resmini gönderiyo" var üzerine yapılıyordu. Fakat, insan de diğer bir noktasma da ehemmiyetle temas ketten yok edelim, demek istemiyoruz. Dünya yüzme rökoru kırıldı rak memnuniyetle karşılanmış ve mu rum. risi üstüne resim yapmayı düşünen ol etmek gerektir ki; bu sistem îsveçin krali İstediğimiz şey bu sistemler memleket beGlendive «Montana» 4 (a.a.) yetle idare edildiği bir zamanda ve o mamıştı. den terbiyesinin temelini ve esasını değil, Clarence Giles, dün 77 saat 30 dakikada mefhuma göre tanzim, sevk ve idare oluBu ressam i$te bunu buldu ve şimdi bir cüz'ünü teşkil etsinler ve yardımcı o460 kilometrelik bir mesafeyi katetmek şörıretine ve müşterisinin adedine payan nar. bir terbiye sistemini temsil etmektedir. larak kalsmlar. suretile dünya mesafe yüzme rekorunu Vücud terbiyesinin anatomik, fiziyolojik Şımdi maarif teşkilâtımızın beden ter kırmıştır. Yüzücü cuma günü öğleüzeri F"Önce vücudlerine, daha doğrusu yal bakımdan (egosentrik) tabir olunan ve biyesi ve spor sahasında müspet ve çok Billings'de Yellovvstone nehrine girmiş ve nız sırtlarına resim yapılması fikrini mü kendi mihveri etrafındaki hareketlerinden yerinde bazı tedbirlere başvurduğunu gö Glendive istikametinde nehrin mansabına , lâyim bulanlar, bar kızları olmuş. Dört ibaret olan İsveç usulü; psikolojik bakımrerek de çok seviniyoruz. Mekteblerde doğru yüzerek pazartesi akşamı saat 20 ayaklı bir nevi şövalenin üstüne oturu dan ferdin kendi kendine düşünür, kendi beden terbiyesi ve spora bir veçhe verme de buraya vâsıl olmuştur. yorlar, ressam, elinde paleti, çalafırça kendine harekete geçer ve kendi zaferini Bundan evvelki rekoru 1933 senesinboyayor. Kâh güzel bir çehre, kâh gü cemiyete maleder zihniyette inkişaf et den evvel Türk kız ve erkek çocukların Yarın çıkacak olan fevkalâde sayısında bünyvî kabiliyetlerini ölçmek ve bu öîçü de Pedro Condiotti kırmıştı. lünc, maskara bir surat! mesi nazariyesini hiç nazarı itibara almaneticesi alınacak dereceler gözönünde tuCondiotti, Cenubî Amerikada Parana Yavaş yavaş bu moda, numaracı bar maktadır. «İnsanlar makine halinde mutularak işe başlanmak üzere yapılan ciddî nehrinde 449 kilometre katederek bu reartistlerinden, başka kadınlara sirayet ayyen kumandalarla harekete gelirler, etmiş. Her delik deşiğe girecek kadar bu muayyen kumandalarm arkası kesüdi teşebbüse de çok yerinde ve mükemmel koru tesis etmişti. bir iş nazarile bakmalıyız. umumileşmeye başlamış. Dempsey, ölüm tehlikesi mi, yeni kumandaya intizaren dururlar ve Sonra mekteblerimizde bir vakitler Ressamın rivayetine göre, insan cildi beklerler» nazariyesini kelime ve cümlegeçiriyor resim yapmaya en elverişli tuvalmış. ler halinde değil de yazılısı olmıyan bir günah telâkki edilen sporlara da ehemmiSabık dünya şampiyonu Dempsey büAcaba ressam bu şöhretini fazla mu umde halinde kabul eden İsveç usulünün yet verilmeğe başlanmış bulunuyor. Mek yük bir hastalık geçirmektedir. Midesinin teb şampiyonaları şimdiye kadar oldu hafaza edebilecek mi? Zira, orijinal de bu kısa tahlili mubalâğasızdır. ) Bu sayıda, en tamnmış muharrirlerin çok kıymetli ve cazib bozuk olduğunu zanneden Dempsey, gegundan çok daha muntazam olarak yapıolsa, yeni bir fikir değil. Kadınlar, insan yazılarmı bulacaksınız. çen salı günü bizzat işlettiği lokantadan Jimnastikler, kumandalı hareketleri de lıyor. f Yeni Mecmuanm bu sayısı, rekabet edilmez bir şaheser cildinin sade resim boyacılıgına değil, rahatsızlanarak evine gitmiş ve ertesi güniımunesidir. gözboyacılığına dahi en elverişli madde gene aşağı yukan ayni nazariyeden mülBize öyle geliyor ki, maarif teşkilâtı nü de işine gidememiştir. Karısı, dokto) Bu sayı, bir tablo nefasetini haiz dört renkli bir kapakla olduğunu, çenelerile alınları arasındaki hem olarak kabul etmekte bir beis yoktur. mız Türk ıçtımaî ve siyasî bünyesine uy ra gitmesini rica ettiği halde Jak Dempsüslenmiştir. kısacık mesafeyi gösterivermekle, bu i Alman beden terbiyesi de gene sadece gun olduğu kadar modern görüşe ve sey, hastalığı kendisine yedirememiş ve HER HAFTA caddaki hakkı rüçhanlarile beraber, ci topluluğa ehemmiyet vermiş, ferde kıymet memleket şartlarına uygun bir Türk be doktora da gitmemişti. Ertesi günü birhan muvacehesinde ispat edebilirler. vermek şöyle dursun ferdin mevcudiyetini den terbiye sistemi kurmak üzere esaslı kaç arkadaşı kendisini ziyarete gelmişbile inkâr edegelmiştir. Bir memleketin surette hazırlanıyor. Buna muvaffak o lerdi. Dempsey onlarla iskambil oynaManevra yaparken... kabul ettiği yahud üzerinde durduğu be lunduğu gün Türk sporunun ve Türk maya başlamış, fakat sancısı o kadar Evvelki gece sabaha karşı saat 3,30 da den terbiyesi sisteminin hiçbir vakit o genchğının bınbir iş arasında yegâne ih çoğalmış ki, Dempsey'ın sararan yüzünSirkeci garında feci bir kaza olmuştur. den mısafırler endışeye düşmüşler ve Sirkeci istasyonunda baş manevracı bu memleketin cemiyet halinde kabul ettiği mal olunmuş bir derdi de halledilmiş buderhal bir doktor çağırmışlardır. Gelen lunan ve Kadirgada oturan Tahsin, sa idare sisteminin harıcınde ve bunun aksıne lunacaktır. Leylî Tıb Talebe Yurdu talebeleri için satın alınacak olan 3000 çift doktor vaziyeti vahim görmüş ve Dempbir metoda dayanması mevzuu bahsolabaha karşı trenlere manevra yaptınr Hiç şüphe yok ki sadece kol ve bacak sey'i derhal hastaneye kaldırtmış ve he çorab açık eksiltmiye konulmuştur. ken muvazenesini kaybederek manevra maz. hareketlerinden ibaret olan İsveç usulü, 1 Eksiltme 21/7/939 cuma günü saat 15 te Cağaloğlunda Sıhhat ve men de ameliyat yapılmıştır. Dempsehattı yanındaki bir kuyuya düşmüştür. Şimal memleketlerindeki beden terbiye yahud da kapalı bir jimnastikhane içinde İçtimaî Muavenet Müdürlüğü binasında kurulu Komisyonda yapılacaktır. Bu sukut, vagonun üstünden olduğun yin bir peritonit iltihabından mustarib ol2 Muhammen fiat: Bir çift çorab 40 kuruştur. dan Tahsinin kaburga kemikleri kınl si sistemlerinin, meselâ Almanyada son yapıîan jimnastik hareketleri Türk çocu duğu anlaşılmıştır. Eski şampiyon şimdi senelerde spora karşı uyanan atletizme, ğunun inkişafına kifayet etmiyor. Onu mıştır. 3 Muvakkat garanti 90 liradır. dalgm bir haldedir. Doktorlar, ölüm tehfutbola ve serbest sporlara karşı doğan hayat mücadelesinde, medeniyet müca likesinin zail otması için üç gün bekle4 îstekliler şartnameyi hergün Fuadpaşa Türbesi karşısmda Leylî Elini destereye kaptırdı sevgi bunun en bariz misali addolunabilir. delesinde en ileri hamleleri başarmak ka mek lâzım geldiğini Tıb Talebe Yurdu merkezinden alabilirler. söylemektedirler. Eyübde oturan ve Unkapanmda yaş Harbden evvel Kaiser Almanyasında biliyetinde yetiştirmek için bir çok spor Bu haber dışarıda duyulunca binlerce 5 İstekliler cari seneve aid Ticaret Odası vesikasile 2490 sayılı kameyva kooperatıfinde çalışan Hasan, iş spor namına (o da sırf askerlik saikasile) lara ve vasıtalara başvurmamız lâzımdır. kişi lokantanın önüne gıderek, eski şam nunda yazılı vesikalar ve bu işe yeter muvakkat garanti makbuz veyâ esnasmda elini destereye kaptırmış, baş eskrimden başka sporlarm adı bile bilinparmağı kesilmiştir. NÜZHET ABBAS piyonun sıhhatini sormuşlardır. banka mektubile birlikte belli gün ve saatte Komisyona gelmeleri. (4879 ) Türk atletleri 16 temmuzda karşılaşacak MECMUA REISI CUMHURUMUZ İNÖNÜ'nün Çocuklarile Yalovada yaptığı çok kıymetli bir röportaj neşretmektedir. 36 sahife 10 kuruş İstanbul Sıhhî Müesseseler Arttırma ve Eksiltme Komisyonundan: UÇURUMDA Roman: 19 Ya, dedi, işte böyle... Sana kardeş gibi herşeyi anlattım. Çünkü nedense birdenbire sana karşı içimde sevgi doğdu. Haydi şimdi madamın yanma çıkalım. Türkânın koluna girerek onu kapıya doaru götürdü. Yukan çıktılar. Madam Kalyopi biçki odasının kapısında duruyordu. Kendisine doğru ilerliyen ve başile selâm veren Türkânın içeri girmesi için ona yol vermek şöyle dursun, geldiğini hiç görmemiş gibi yalnız Kâmılenin yüzüne baktı ve yüksek sesle, rumca, sinirli sinirli birşeyler söylemeye başladı. Adeta öfkeliydi ve Kâ;nileyi müdafaaya mecbur ediyor gibiydi. Bu konuşma pek uzun sürdü. Kalyo Yazan : Server Bedi pi arada bir Türkâna bakıyor, fakat onu görmüyormuş gibi Kâmileye birşeyler anlatmaya devam ediyordu. Türkân sıkıldı ve etrafına bakmaya, içini çekmeye, parmaklarını çıtlatmaya başladı. Kâmile nihayet onu göstererek madama birşey söylemişti. Kalyopi gent kıza döndü: Peki kuzupı, dedi, başlamış atelye hazırlanmaya... Bitecek perşembe günü... Bu Kâmile istemez odasını aşağı indirmek... Var bu kızda bir süs merakı... Ister olsun bizim atelye Beyoğlu caddesinde... Tutalım bir kat büyük, lüks apartımanda... Olsun asansör, telefon... Kale ben istemez böyle lüks, masraf... Hem de herkes gözönünde... Yeter bize aşağı kat... Bız yapıyoruz iş ve iğilerek yeni çorablarile iskarpinlerine yakkabı alsa, annesine de olur. Fakat burada, veriyoruz mağazalara.. Benim Belki işi alıp eve götürürsün. yok müşteri buraya çok gelip giden... Türkân sevindi ve gözleri parhyarak: baktı. Sonra anî bir şüphe ile başını yu para çok eksilmez mi?.. karı kaldırdı. Orta kat penceresinde KâBen yapıyor toptan iş... Peki... Çok iyi, dedi. Gene kız, vitrinlerdeki iskarpinlerin Kâmile omuzlannı silkerek madama Kalyopi arkasını dönmüş, ona selâm mile duruyor, Türkâna gülerek elini sal fiatlarını gözden geçirerek ve düşünerek cevab verdi: vermeden, rumca birşeyler söyliyerek işçi lıyordu. yürüyordu. Annesine sormadan bu kadar Ben lüks apartımandan filân vaz kızların odasma giriyordu. Kâmile TürGene kız mukabele etti, fakat utan fazla bir masraf yapmamaya karar vergeçtim, canım... Oturalım gene bu piskânı kapıya kadar teşyi etti. Gene kız cmdan kıpkırmızı kesilerek hızla yürüdü, di. Ona da Afife de küçük bir hediye rutubetli evde... Fakat odamı vermem... merdivenleri inerken soruyordu: uzaklaştı. İçinde, korkusu nispetinde bü vermeliydi. Bir dükkâna girdi ve anneBir güneş gören oda o... Hem şimdi bı Madam niçin bugün bana öyle yük bir sevinc vardı. Bu sokak, her geli sine bir çift çorab, başka bir dükkândan rakalım bu oda meselesini... Bu kıza bir yaptı, selâm bile vermedi. şinde, onun endişelerile ayni nispette ü da Afife zarif bir kalem aldı. şey söyle, madam. Kendisine o kahveSonra Galatasaraya döndü ve tram Onun aklı bugün atelyede. Ne midlerini de artırıyordu. Koşarak cadderengi tayörü verelim mi? Götürüp ev söylesen kulağına girmez. Gözü hiç bir ye çıktı ve rasgele yürüdü. Sarhoş gi vaya bindi. Oturduğu zaman ikide bir de diksin. şey görmüyor. Öyledır o. Sen hiç üzül biydi. Bu ceket, bu çorab, bu pabuc i ayaklarına bakıyordu. Hayret! Bu is Yok kuzum... Gelsin cuma bura me. Cumaya gel, Ondan evvel bana uğ çinde, cebinde on beş lirasile, sanki bam karpinler ona nekadaj iyi gelmişti: Israrsan çok sevinirim. Beraber çıkar, bi başka bir kız olmuştu. Oh... Bu para an marlamış gibi... Ve hep Kâmileyi düya... Çalışsm atelyede... nesini ve onu yirmi gün, bir ay idare şünüyordu: «Ne iyi kız!.. dedi, yüzünraz dolaşırız. Olmaz mı gülüm? Türkân atıldı: Kapmın önüne gelmişlerdi. Kâmile edebilirdi. Türkân o zamana kadar ça den hiç belli değil... O kadar fazla bo Fakat ben beşten sonra gelebiliTürkânın iki elini de tutmuş, onu kendi lışır, birçok işler yapar, borcunu öder ve yanmasa ne olur?..» Onun yanağındaki rim. Olur mu? yeni avanslar alabilirdi. Mağazaların vit pudranın kokusunu hatırladı. Bu koku Madam ona cevab vermedi ve Kâ ne doğru çekiyordu: rinleri önünden geçerken duruyor, hem ve odanın lâvanta kokusu, ona geçen demileye bakarak devam etti: Olmaz mı? Çalışırım. Bir mâni çıkmazsa... aynalara bakıyor, hem de annesine ve fa evin kapısında rastladığı genci hatır Ver o tayörü Fofoya... Yapsm i Gel, gel... Beklerim. Seni ben Afife birer hediye almayı düşünüyordu. latıyor, şüphelerini ayaklandırıyordu. likler çabuk... Pazara yetişsin o. Ah, annesine bir iskarpin götürebilse... «Yarabbi!.. diye düşündü, orası kötü bir Kâmile: «Peki...» dedikten sonra çok sevdim. Kâmile Türkânı bir daha kucakladı Zavallı kadın, aylardanberi, bir tek ayer, bir batakhane olabilir mi? MümTürkâne döndü: yakkabısmı eskıciye belki dört beş defa kün mü bu?... Niçin insana hep bu şüp İşte böyle... Cuma günü gelirsin, ve öptü, ona yanağını uzatarak: tamir ettirmişti. Artık pabucunun dikiş he geliyor?.. Orada o kadar kız var, çakardeşim. Sen de beni öp, dedi. Beşten sonra, değil mi? Türkân, kızın bol pudralı yanağma tutar yeri kalmadı. Bu hediyeye neka lışıyorlar... Hem de yeni bir atelye ha Peki... Sekize kadar çalışırsın. dudaklarını değdirip çekti ve evden çıktı. dar sevinir. Zaten ikisinin ayakları da zırlanıyor... Kalyopi terzi... Madam dikişi görür. Ben de bakarım. Birkaç adım yürüdükten sonra durdu 1 bir. Türkân kendi ayağına göre bir a[Arkast var\

Bu sayıdan diğer sayfalar: