3 Temmuz 1939 CUMHTJRÎYEv Hatayın tahliyesi kısa bir zamanda ikmal olunacak Satie binasmm \ alım satım işi Bazı iddialar üzerine takibat Refi Bayara da teşmil ediliyor Denizbankm Fındıklıdaki Satie binasmuı alım satım işi tahkikatı, devam ha indedir. Biran evvel bitirilmesine çalışı an tahkikatın bu haftaki safhasmda, bütün şahidlerin dinlenilmesi tamamlana bileceği sanılıyor. Bugün de bazı şahıdler dinlenilecektir. Diğer taraftan, Yusuf Ziya Önişin, Tahir Kevkeble Malik Kevkebin evlerinde, avukat Ismail îsa Canişle Atıf Ödüün evlerinde ve yazıhanelerinde aramaar yapılarak toplanan evrakın mevkuflar hazır bulunduğu halde tetkiki işi de, bugünlerde yapılacaktır. Daha önce eski Satie şirketi merkezi binasından aramayla lınan evrakın vukuf ehlince tetkiki bitmişti. Raporun bu akşama kadar sorgu hâkimliğine verilmesi muhtemeldir. Diğer evrakın vukuf ehlince tetkikine ondan sonra sıra gelecektir. Muhtelif yerlerden müzekkere ile vaki istilâmlara da hafta çerisinde cevablar verilecektir. Millî Reassürans umum müdürü olup şimdi Ankara Sigorta şirketi fen müşaviri bulunan Refi Bayar; geçende müddeiumumiliğe davet edilerek malumatına müracaat olunmuştu. Mevkuflardan bazılarının iddiaları üzerine takibatm ken disine de teşmiline lüzum görülen Refi Bavarın, sorgu hâkimliğince de bu şe kilde ifadesi alınacaktır. Bununla bera ber, kendisinin, rahatsızlığı dolayısile, bugün yarın Adliyeye gelip gelemiyeceği belli değildir. Şiddetli yağmurlar büyük hasarata sebeb oldu [Baştarafı 1 inci sahifede] Bositsa nehrinin geçtiği bütün civar köyler kâmilen batmıştır. Sobranya reisi Moşanef'le meb'uslar, generaller, valiler zarar gören yerleri görmek üzere Sofyadan hareket ettiler. Hükumet ilk yardım olarak 400 bin leva gönderilmesine ka rar verdi. Ingiliz sefiri ve diğer sefirler Bulgaristanın uğradığı bu afet dolayısile taziyelerini hükumete bildirdiler. Buraya gelen son haberlere göre, geçen gece orta Balkana yağan yağmur • lardan ilk evvel Selvi kasabası zarar görmüştür. Kasaba halkı uykuda iken gece saat on birde Bositsa nehrinin suları anî olarak dört, beş metreye yükselmiştir. Sabaha doğru bu yükseliş on beş metreyi bulmuştur. Şiddetli hızla gelen seller bütün köprüleri yıkmış ve Selvinin Türk mahallesi kâmilen sular altında kalmıştır. Yalnız Selvi kasabasında sular içınde ölenlerin sayısı 70 kişidir. Birçok çolukçocuk kaybolmuştur. Türklerden ölen ve hüviyeti anlaşılabilenler şunlardır: Um mügül Nida oğlu, Sümbül Nida oğlu, Mustafa Kayabil, Fatma Fazlı, Hafız Sadi, Sadık Sadi ve saire.. Selvi kasabasının aşağı mahallesinde 250 hane kâmilen yıkılmış, diğerleri de yaşanamıyacak haje gelmiştir. Uyku sersetnliğile sulara kapılarak sürüklenenlerden birçok kadınlar küçük çocuklarını sımsıkı bağrına basmış bir halde nehir boylannda ölü olarak bulunmuşîardır. Bunların hüviyeti peyderpey anlaşılmaktadır. Selvide ölen ve kaybolanların ekserisi Türktür. Snfindel'de 4000 dönüm bağ harab olmuş ve burada 7 kişi ölmüştür. Selvi kazasındaki bazı köylerde bütün aileler seller içinde kaybolmuştur. Koyun, beygir, öküz ve jnek sürüleri telef olmuştur. Ölen hayvanlardan bazılan ağaclar üzerinde asılı olarak bulunmuştur. Selvi'nin Batoşev köyünde 16, Gorna Bositsa köyünde 12 insan sular içinde boğulmuştur. Bu köyleıdeki evler yıkılmıştır. Selvi ile Sohindol arasında da beş ölü bulunmuştur. Selvinin Bara köyünde de dört kişi ölmüştür. Sohindol köyünden 10 kişi kaybolmuştur. Tirnovo kazasının Gorna Bositsa köyünde yüz ev yıkılmıştır. Belaçerkva'da 240 hane sular altında kalmıştır. Mihaltsi köyü kâmilen sular içinde çalkanmaktadır. Varna ile Sofya arasındaki tren hattı üç yerde bozulmuş olduğundan yolcular aktarma suretile naklediliyor. Stambolovo ile Mifialtsi köyleri arası kâmilen sular altında olduğundan civar kasaba ve şehırlerdeki itfaiye grupları burasını temizlemeğe ve tren hattını tamire çalışmaktadır. Pavliken'deki büyük köprü yıkı'mıştır. Selvi, Lofca arasında ve Bositsa nehri üzerindeki bütün köprüler yıkılmıştır. İlk tahminlere göre maddî zarar yüz milyon levadan fazladır. Gazetelerin yazdığına göre Bulgaristan şimdiye kadar böyle bir afet hiçbir zaman görmemiştir. Lofça'da otuz hane yrkılmıştır. Fakat en çok zarar gören yer Selvi kasabası, Sel videki fakir Türk ailcleridir. Bunlardan birçokları uykuda iken sellere kapılarak kaybolmuştur. İnsan ve hayvan ölüleri hakkmda gelen malumat tüyleri ürpertecek derecede acıklıdır ve bunların sayısî her saat fazlalaşmaktadır. Bu afet dola< yısile bütün Bulgarlar matem içindedir. Harab olan bağ, bahçe, tarla ve ev, değirmen, köprü ve sairenin sayısı pek çoktur. Bulgaristanda matem {Baştarafı 1 incl sahifede) 2 Ilhakın mer'iyet kesbettiği tarihe kadar Hatayda mer'î kanunlara görc yapılmış muameleler muteberdir. O tarih ten sonraki muamelelere kaldıklan noktadan itibaren hukuk usulii muhakejns leri kanununun hükümleri tatbik olunur> 3 Hatay devletinin te^ekkülünden evvel sadir olmuş ve Fransız devletine izafeten verilmiş olan hukuk ve ticaret davalarına mütedair kesbi kat'iyet etmiş ilâmlar hakkında hukuk usulü muhake meleri kanununun 357 nci maddesi hükmü tatbik olunur. Bu maddeye göre verilecek tenfiz kararında mezkur kanunun bu hususa mütedair vazeylediği diğer şartlar aranmaz. 4 Hatay devletinin teşekküiünden evvel sadir olmuş ve Fransız devletine izafeten verilmiş olan hukuk ve ticaret davalarına mütedair henüz kesbi kat'iyet etmemiş kararlar alâkadarın talebi üze rine Ankarada Temyiz mahkemesi tarafından tetkik olunur. Temyiz mahkemesi, bunları hâdisenin cereyan ettiği za » manda mer'î kanunlara tevfikan tetkik ve karara bağlar. 5 Hatay devletinin teşekküiünden evvel sadir olan kesbi kat'iyet etmiş ilâmlar doğrudan doğruya kabili icradır. Hatay mıntakası haricindeki bir gayrimenkule veya Türk tebaasından birine taalluk eden ilâmlar re'sen Temyiz mahkemesi tetkikatından geçmedikçe icra olunamaz. Bu lâyihanın 7 nci maddesinde iltihakın mer'iyete girdiği sırada görülmekte olan davalarda tahkikat ve icra ve iflâs işlerinde ilhak tarihinden sonra yapıla cak muameleler için 2503 numaralı adliye harc tarifesi kanunu hükümlerine göre harc alınacağı kaydedilmektedir. Lâyihanın müteakıb maddeleri şöyledir: 8 icra ve ifiâs işlerinde ilhak tarihinden sonra yapılacak muameleler 2004 sayılı icra ve iflâs kanunu hükümlerine tâbidir. 9 ilhak tarihindejı evvel Hatayda mer'î kanunlara göre avukatlık veya dava vekilllği ruhsatnamesini istimal etmiş olanlarla mevcud kanunlara göre avu katlık yapmak hakkını haiz olanlar ve noter vazifesi görenler avukatlık ve no terlik yapmakta devam cderse, bunlar hakkmda 3499 sayılı avukatlık ve 3456 sayılı noter kanununun sair hükümleri tatbik olunur. 10 Hatay meclisinin teşekkülünün tarihi olan 2/9/938 tarihine kadar işlenmiş olan suçlardan dolayı maznun veya mahkum olanlar affedilmiştir. 1 1 Hatay devletinin teşekküiünden sonra işlenmiş suçlardan dolayı derdest bulunan ceza davaları hakkmda cereyan eden muhakemeler ve muameleler ve kat'ileşmemiş hüküm ve kararlar muteber oîup bulundukları noktadan itibaren Türkiye Cumhuriyeti kanunlan hükümleri dairesinde icra edilir. 12 Hatay devletinin teşekküiünden sonra işlenen suçlar hakkmda kat'üeşen hüküm ve kararlar da muteberdir. Banların tatbik ve infazında eski kanunlara nazaran mükteseb haklar mahfuz olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti kanunlarının lehte olan hükümleri nazarı itibara alı nır. Muvakkat encümen tarafından yarın tetkikine devam edilecek olan bu lâyiha, kanunlaştığı tarihten itibaren mer'î olacaktır. Diğer taraftan cuma günkü Mecliste müstacelen ve tercihan müzakere edilerek alkışlar arasında kabul edilen ve tezahürata vesıle olan Türk Fransız anlasmasınm tasdikına dair kanun derha! Cumhur Rei=inin yüksek tasdikına arzolun nustur. Kanunun Cumhur Riyasetince Hatay Meclisinin son jctimaı Ceyhanda ilkmekteb sergisi Ceyhan (Hususî) Tedris yılının sona ermesi dolayısile burada mevcud iki ilk okul talebesinin sergisi, halkımızın büyük takdir ve alâkasını kazanacak bir mükemmeliyetle açılmıştır. Binlerce halk bu sergiyi gezmiş ve gerek çocuklarımızın, gerekse onlan iyi yetiştirmek uğrunda geceyi gündüze katan öğret menlerin mesailerini memnuniyetle karşılamıştır. Antakyada, tezahürat yapan halk, Asi nehri üzerindeki köprüden geçiyor İstasyona yakın Cumhuriyet ilk okulu avlusunun kısmen duvarsız ve ağacsız bulunduğunu gözönüne alan Maarif memurumuz Nedım, hem duvarları tamamlanıp parmaklıklarla süslemek, hem de burayı ağaclamak için teşebbüslere gi rişmiş ve bu teşebbüsün önümüzdeki ders yılmda müspet bir eser halini ala cağı şimdiden anlaşılmıştır. bir vazifedir. Çok değerli bir asker ve idareci olan alay komutanı albay Şükrü Kanadlı ile Hataydaki bütün silâh ar kadaşlarının millî davayı başarmak yo lundaki yararlıklarını tebcille yadede rim. Bunlardan başka millî dava uğrunda Hatayda vazife almış olan Hatay Millet Meclisi azalarına, Vekiller Heyetine, mülkî, askerî bütün memurlara da yaptıkları millî hizmet ve feragatten dolayı bilhassa teşekkür ederim.» Tayfur Sökmen, 23 temmuz kurtuluş bayramında Hatayda bulunup bulunmv yacağı ve Hatayhların dört gözle bek ledikleri Millî Şefin gelip gelmiyeceği hakkmdaki sualime cevabında: « Hataya dönüşüm, Ankarada büyüklerimle görüştükten sonra belli ola caktır. Millî Şefin seyahatine gelince, geçenlerde yemin için Ankaraya gitti ğimde Beni kabul etmek lutfunda bulunan Reisicumhurumuz, münasib bir za manda Hatayı şereflendireceğini söyle miş, Hataylılara selâm göndermişti. Bu defa gene huzurlarına kabul edilmek şerefine erersem Hatayhların bu dileklerine tercüman olmaya çalışacağım.» demi§ tir. Von Papen Moskovaya gidiyor [Baştarafı 1 inci sahifede] Italyan matbuatımn neşriyatı karşısında IBaşmakaleden devami lerine geçiren gazeteciler ve muharrirler dahi onlarm samimiyetine inanmaktan uzaktırlar. Matbuatın hür olmadığı bir memlekette gazete heşriyatınm, efkân umumiyeyi temsil etmek şöyle dursun, bizzat o yazılan kaleme alan muharrirlere bile yabancı kaldığı, hepimizin bildiğuniz bir hakikat değil mi? Çizme şeklindeki yarımadadan yükselerek kulağımıza çarpan acayib sesler, olsa olsa sociale paihclogie tetkiklerine güzel bir mevzu teşkil edebilir. İtalyan matbuatı bugün hakkımızda mantıksız, insicamsız, zapta rapta uymıyan iddialar ileri sürüyor ve terbiye kaidelerine aykırı sözler sarfediyorsa bu İtalyan milletinin geri bir millet oluşundan, yahud italyan efkân umumiyesinin bir buhran geçirdiğinden değil, fakat sadece İtalyan milletine karşı mes'ul hükumet adamlarının sıkıntılı bir vaziyette bulunmalarındandır. İtalyayı muazzam bir devlet yapmak hulyasile işe başlıyan faşist şefleri bugün iradelerini kaybetmiş, hâdiselerin sevkine tâbi olmak mevkiine düşmüşlerdir. Biliyorlar ki, İtalyanın hakikî menfaatleri onlara başka yoldan yürümeyi emrediyor. Fakat bunu yapamıyorlar. Çünki bir defa ipin ucunu kaçırmışlar, kendilerini koyuvermişler. Artık dönmek imkâm kalmadığını görüyorlar ve sinirleniyorlar. Türkiyenin aldığı son kararlar, onlann son ümidlerini de kırdı, mahvetti. Kendilerini kaybederek matbuat vasıtasile mantıksız, insicamsız iddialarda bulunmalan, terbiye kaidelerine aykırı sözler kullanmaları da işte bundan ileri geliyor. Bu adamlara kızmasak da acısak daha iyi etmiş oluruz. Milletlerine karşı yüklendikleri mes'uliyet kendilerini cidden terletecek kadar buhranlı safhalar geçîrmektedir. Ne denir, Allah encamlarmı hayreylesin! Seyahatin maksadı Paris 2 (a.a.) Birçok Fransız gazeteleri, bugünkü nüshalarında Von Papen'in pek yakında «ne niyetle yapıldığı tahmin edilebilen» hususî bir vazife ile Moskova'ya gideceği şayialarına sahifelerinde yer ayırmaktadır. «Ordre» gazetesi, bu şayialardan bahsederken ezcümle diyor ki: Von Papen'in Ankarada olduğu gibi Moskova'da da muvaffak olamıyacağmı ütnid ederiz. Fakat bu tayin, herhalde, çok kıymetli bir dersi de ihtiva eylemektedir: Verdiği söze hürmet etmek pek de âdeti olmıyan Hitler'in, hiç olmazsa bolşevik aleyhtan fikirlerinde samimî olduğu sanılabilirdi. Fakat bu noktada da hayal inkisarına uğramak icab ediyor. Haber teyid edildi Hatay murahhasımız Cevad Açıkalın ve Kolonel Kole, Payas istasyonunda Berlin 2 (&.&.) Havas muhabiri bildiriyor: Von Papen'in Moskova'da hususî bir vazife ile tavzif edildiği haberi teyid edılmektedir. ^ Mevlid okunurken İlhak kararından sonra Fransız motörlü vesaiti Hatayı terkediyor tasdikını ve Başvekâlete tebliğini müteakıb anlaşmaya dair tasdikname Hariciye Vekâleti tarafından hususî bir kurye ile derhal Parise gönderilecektir. Hataydaki tahliye muamelâtının Fransızlar tarafından anlaşrnada derpiş edilen azamî müddetten çok daha evvel ikmal edileceği anlaşılmaktadır. Hariciyemizın bu yolda vaki teşebbüsleri dost dfjvletçe hüsnü telâkki edılmiş ve azamî sür'atin gösterileceği bildırılmıştir. matbuat mümessilleri tarafından uğurlanmıştır. Tayfur Sökmene Payas istasyo nuna kadar refakat ederek «Cumhuriyet» namına bir mülâkat istedim. Ricamı ne zaketle kabul ederek şunları söyledi: « Hatay davasınm zaferle ve gör düğücnüz mes'ud netice ile bitmesindan dolayı vazifesini ifa etmiş bir memur hazzı, sonsuz bir sevinc ve huzurla Ankaraya dönüyorum. Her Hataylı gibi benim de millî idealin tahakkuk etmesinden duyduğum bahtiyarlık çok büyüktür. Bu mutlu eseri herşeyden evvel onu hazırlamış olan Ebedî Şef ve ondan sonra onu ikmal eden Millî Şefin azim ve dehasına medyunuz. Türkiye Büyük Millet Meclisinin kiyasetli hükumetinin, kahraman Türk ordusunun ve nihayet bütün bun ların arkasında büyük Türk milletinin yüksek şeref hisselerini de iftiharla anmalıyız. Hataydan ayrılırken dokuz ay beraberce mesai arkadaşlığı ettiğimiz Hariciyemizin çok kıymetli mümessiî Cevad Açıkalının unutulmaz müzaheret ve hatıralarını hürmet ve muhabbetle yadederken başkonsolos Fethi Benli konsolos Ahmed Umarın değerli yardımlarını da takdirle kaydetmek benim için Tayfur Sökmenin gazetemize mühim beyanatı İskenderun 2 (Hususî muhabirimiz den) Geçen 2 eylul 937 den 29 haziran gününe kadar Hatay devlet riya seti vazifesini yapmış olan Antalya mebusu Tayfur Sökmen, sabık Hatay Baş vekili Âbdurrahman Melekle birlikte Büyük Millet Meclisi toplantısına iştirak etmek üzere bu sabahki ekspresle Ankaraya hareket etmiştir. İstasyonda fevkalâde murahhas Cevad Açıkalın, alay komutanı Şükrü Kanadlı, eski konsoloslarımız, Vekillerimiz, meb'uslarımız, Parti ve Halkevi erkânile Hatayın her tarafından gelmiş olan muhtelif cins ve mezhebden kalabalık bir halk kütlesi ve [Baştarafı 1 inci sahifede] yanındaki otuz üç numaralı ahşab evdir. Kabzımal Suphi ile Şehab ve Akif kar deşlere aid olan bu evde sünnet düğünü yapılmış, sünnet düğününden sonra da Mevlid okutturulmuştur. Bu sırada misafir kadınlardan yedisi bahçeye bakan tahtaboşa çıkmış, ev sahiblerinin «Bu kadar kalabalık çıkmaym tahtaboşa; hepinizi çekmez, sonra da geçtim bir kaza olur» demelerine karşı «Aman, birşeycikler olmaz; hava çok sıcak, içeride bunalTezahürat Antakya 2 (a.a.) Y a r ı n Hataydan dık» demişlerdir. «Geldi bir akkuş kanaayrılmak üzere bulunan Tayfur Sökmen dile hemân» diye mevlid okunurken birbütün Hatay kazalarına veda ziyaretinde denbire bir çatırdı işitilmiş, feryadlar arabulunmuş ve her yerde halk tarafından sında tahtaboştakiler kendilerini yerde tezahuratla karşılanmış ve uğurlanmıştır. bulmuşlardır. Bunun üzerine Mevlid yaBu ziyaretleri esnasmda birçok yerlerde rıda kalmış, bütün mahalle ayağa kalk söz söyleyen hatibler sabık devlet reisinin miş, olan hâdise Fatih itfaiyesine bildirilyüksek hizmetlerini ifade etmişlerdir. miştir. Fatih itfaiyesi tahlisiye müfrezesi Millî Şefe minnet ve sükran Antakya, 2 (a.a.) Hatay meclisi derhal gelmiş, tahta parçaları arasından nin verdiği kapanma kararı münasebeıi çıkarılan kadınların kırık, çıkık yerlerile le Tayfur Sökmen tarafından gönderilen yara berelerinin ilk tedavileri yapılmıştır. telgrafa Millî Şef İnönünün verdiği cevab Yarallar sonra imdadı sihhî otomobilile bütün Hatayda derin bir minnet ve şük Haseki hastanesine götürülmüşlerdir. ran ile karşılanmıştır. Hataylılar, inönüBeş kadından Sısânın sağ ve sol ayak nün haklarmdaki büyük iltifatları karşı bileklerinin mafsalları yerinden oynamış, smda, Millî Şefe karşı içten bağlılıklannı Arâbinin sağ ve sol ayakları, Hamideyle ve tazimlerini bir daha teyid eylemişler Sabihanm sol ayakları, Eminenin de belı dir. ve bacakları zedelenmiştir. Sisânın yarası Mareşalin telgrafı ağırdır. Antakya, 2 (a.a.) Hatayın kurtuTahtaboştan düşen kadınlardan ikisiluşu münasebetile Tayfur Sökmen tarane hiç birşey olmamıştır. Tahtaboşun ahfından gönderilen telgrafa Büyük Erkânı şab ve sukutun evin pek yüksek olmıyan Harbiye Reisi Mareşal Fevzi Çakmak ikinci katından, yumuşak toprak zeminli aşağıdaki telgrafı göndermişlerdir: «Yurdumurun öz parçası olan Hata bahçeye vaki olmasmm kazanın daha ağır yın ana vatana kavuşmasından dolayı neticelere varmamasına yaradığı anlaşılmesai arkadaşlarınızla birlikte ulaştır mıştır. Bir taraftan yarahların tedavisine dığınız samimî ve candan duygularınıza bütün ordu mensublarile beraber mü girişilmiş, bir taraftan da tahkikata başlatekabilen derin hissiyatımızı sunarız.» nılmıştır. NAD1R NADÎ Japonların kararı [Baştarafı l inci sahifede] biinden bildirildiğine göre, Tokyo müzakereleri akim kaldığı takdirde, Japonlar Çindeki yabancı imtiyazlı mıntakalar me selesini kökünden halledeceklerdir. Bu maksadla yabancı imtiyazlı mıntakalarda bulunan Çin limanları civannda Japon harb gemileri tahşid edilmiştir. Bir Fransız gazetesinin mütaleası Paris, 2 (a.a.) Le Journal gazetesinde Saint Brice, Tokyo müzakerelerini mevzuu bahsederek diyor ki: «Japonya hükumeti iktısadî ve siyasî bakımdan askerî işgal kuvvetlerini alâkadar eden her hususun müzakereler esnasmda nazarı itibara alınacağını tasrih etmiştir. Ingiltere, evvelâ Avrupada serbest kalmak, sonra müfrit Japonları ele almaktan menetmek maksadile mutedil Japonlara karşı müsamaha gösteriyor. Fa kat bu siyasetin muvaffak olabilmesi için Amerikalıların totaliter devletlerin tehlikeli hülyalarmı teşvik etmiyecek şekilde hareket etmeleri lâzımdır.