CUMHURtYET 3 Haziran 1939 ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Siyasî icmal 50 hamallık için... Tarihî roman: 42 Yazan: Kadircan Kaflı İki genc vücud bir tek söz söylemeksizin, kuş tüyünden ve ipekten minderin üstüne, şişkin ve yumuşak yastıklarm arasına düştü Canfeda kadın genc kıza: Gözünü aç! Aslanımın gönlü başkasına kaymasın! Sen melek gibi kızsın; o peri kılıklı cadılardan sakın! Erken davran! Diyordu. Yeni Vaiide Sultan da hep frenk kızları istiyordu. Hürrem Sultanm açtığı, Nurbânu Sultanm kuvvetlendirdiği, Safiye Sultanm iyice yerleştirdiği bu görüş ve âdet, bütün düşünüş ve ihtiyaclara üstünlük gösteriyordu. Zaten bu muhit görenek ve alışkmlığın en sarsılmıyan bir varlıkla hüküm sürdüğü bir yerdi. Mahfiruz bunu artık çok iyi anlamıştı. Bunun içindir ki ashnı unutmak için adeta kendisini zorlamak lâzım geldiğini kabul ediyordu. Canfeda kadın kaçıncı defa onun kulağına fısıldıyordu: Gözünü aç, Mahfiruz! Bu fırsat ele geçmezl ! Mahfiruz kızardı: ** Fakat kadıncığım, ne yapmami istiyorsun ki? Vaiide Sultandan korkanm! Aptal... Onun haberi büe olmaz! Sen bu iji bana bırakıyor musun? Benim her dediğimi yapacak mısın? Y&parım kadıncığım... Canım sana emanet!.. Hah. şoyle... Ne iyi bir haseki sultan olacaksın sen!.. Canfeda kadın biraz sonra Padişahın yanında bulunuyordu: Aslanım, üzülüyorsun! Uzülme! Güzelce camnı ne sıkarsın! Sana cümle cihan kurban olsun! Mahfiruzu istiyorsun, değil mi? Hemen göndereyim! Padişah içini çekti, süt annesinin gözlerine uzun uzun baktı: Gelsin ama, yanımda olursa daha çok üzülüyorum. Bağrını göstererek devam ediyordu: Şuramda birşey toparlanıyor, toparlanıyor da tutuşuyor! Canfeda kadın başmı salladır Vah vah aslanım! Bflfrîrn)..4 Sen bir Padişahı cihan olasm da böyle azab çekesin; Mahfiruz da oyle "oluyörrntı?! Gerçek mi? Elbet aslanım! Canfeda kadın biraz durdu; Padişahın şişip inen göğsünü, boynu bükülü birkaç saniye seyretti. Sonra sesmi bir fısıltı kadar hafifleterek ona birşeyler söyledi. Padişahın yüzüne renk geldi. Süt annesinin ellerine sarıldı; öpecek oldu, fakat öteki hemen çekti ve Padişahın ellerini öptü: İkincikânunun on dördüncii gunü akşamı Birinci Ahmed Mahfiruzu çağırttı: Sana müjdem varl Dedi. Sonra anlattı: Bugün lalama gönderdiğim ferman divanda okundu: Artık vergi defterlerinin satılığa çıkanlması yasaktır. Altı bölük ihtiyarları onar akçeden çok gulâmiye alamıyacaklar... Divanda adalet istiyen adamın dilediği oldu. Gene Sultan Süleyman kanunları üzerine iş yapılacaktır. Mahfiruz o yılın Akpinarlılar îçîn rahat geçeceğini, ondan sonra da bir yıl için iki üç yıllık vergi vermiyeceklerini düşünerek seviniyordu. Yalnız Akpinarlılar mı? Bütün Anadolu ve Rumeli için ayni bahtiyarlık vardı! O ayın yirmi ikinci günü akşamı sarayda gene büyük hazırlıklar görülüyordu. Padişaka altın, zümrüd, inci ve elmas işlemeli entariler, sorguçlu takkeler, atlas pabuclar yaptırılmıştı. Bir aralık Canfeda kadın Mahfiruzu çağırttı; kaşma rastık, gözlerine sürme çekti. Saçlarını yeniden ördü ve süsledi. Sonra elinden tutarak: Gel!.. Dedi, yürüdü. Bu kadar zamandanberi orada bulunduğu halde genc kızın henüz gördüğü dehlizlerden, sofalardaı? geçtiler. Yer yer kemerli, her tarafı mermer ve çinilerle örülmüş olan uzunca bir koridora geldiler; mumların titrek ışıklannda büyüyüp küçülen gölgelerini sürüyerek uzun uzun gittiler. Her kemer dibinde karşılıklı birer 'heykd gibi duran hadımlar genc kıza hâlâ korku vermekten uzak değillerdi. Mimar Sinanm yapmış olduğu hünkâr hamamınm kapısmdan girdüer. Mahfiruz orada Dilnuvazla karşılaşınca istemeksizin bir adım geriledi. Fakat o şimdi gülümsüyordu ve genc kızın önünde diz çökerek etekliyordu. Mahfiruz kendisini topladı. Gülümsiyen kadınm elinden tutarak kaldırdı: Senin iyi bir yüreğin var; yaptığm iyilikleri unutamam. Dedi. Onlar bu sözleri dinlemiyorlardı. Genc kızı tepe camlarından renk renk ışık sızan, mermer direkli bir aralıktan başka bir aralığa götürdüler. Buranın kubbesi dört mermer direk üzerine kurulmuştu, burası ikinci soğukluktu. Karşıda asıl hamamın kapısı görünüyordu. Canfeda kadın genc kızın başındaki sargıyı, yelek ve şalvan çıkardı. Safiye Sultanm «hem körpe, hem olgım« dediği beyaz vücud, incecik bir ipek entari altmda bütün güzelliğile belirdi. İki kadın Mahfiruzu orada bırakarak çıktılar. Biraz sonra kapı açıldı ve Birinci Ahmed, ince, işlemeli ve uzun bir entari içinde biraz daha uzamış olarak göründü. Gözleri parlıyan genc kızın karşısmda durdu; onu uzun uzun süzdü, sonra birdenbire onun elinden tuttu; iki adım ötedeki sedire doğru çekti: İki genc vücud, bir tek söz söylemeksizin, kuş tüyünden ve ipekten minderin üstüne, şişkin ve yumusak yastıklarm arasına düştü. Ertesi cuma günü genc Padişahın yüzünde mes'ud bir solgunluk görıilüyordu. Büyük bir alayla ve at üstünde saraydan çıktı. Ayasofya camiine gitti. Orada cuma namazmda bulundu. O akşam da sünnet edildi. Bir şehzadenin tahta çıktıktan sonra sünnet edilmesi Osmanlı tarihinde ilk olarak görülüyordu. Ertesi gün Padişahm ateşi arttı; gittikçe yorgun düştü. Ortalığı bir telâş aldı. Bu kadarla kalsa ehemmiyeti yoktu; fakat yüzü kızardığı gibi vücudünün de her tarafmda binlerce minimini sivilceler baş verdi. Hekimler, hocalar, üfürükçüîer gene iş başma geldiler. Fakat bunların hiçbiri fayda vermedi. Genc Padişahın her tarafını dolduran çibanlar cerahat ve kabuk bağladı; iğrenc bir hal aldı. Padişah çiçek hastalığına tutulmuştu. Sarayda tıs yoktu. Vaiide Sultanla yakınlannın telâşı pek büyüktü. Çünkü eğer Padişah ölürse onların bütün kudretleri elden gidecekti; kavuştukları jkbal günleri birdenbire kapkara olacak, bir rüyadan fazla değeri kalmıyacaktı. Mahfiruzu Canfeda kadınm odasına kapamışlardı. Onun gebe kalıp kalmadığı da merakla bekleniyordu. Genc kız gece gündüz Allaha yalvarıyordu: Padişahımızı bize bağışla! Diyordu. Çünkü o ölürse kendisinin de boğdurulacağına şüphe yoktu. Şehzade Mustafanın Birinci Ahmed kadar insaflı, daha doğrusu hocasına ve annesine karşı saygılı olacağı şüpheliydi. Padişahm hastalığı şehre de yayılmıştı. Ramazan ayı derin bir sessizlik içinde geçti. İstanbulun irili ufaklı bütün camileri mihrablardan avlu kapılanna kadar cemaatle dolup boşalıyordu. Günün beş saatinde en az yüz bin kişi Allahın önünde dize gelerek ellerini göğe açıyor: Padişahımıza sağlık ver Allahım! Diye yalvanyordu. Bayram da geldi. Fakat ne o muhteşem bayramlaşma töreni yapıldı, ne de şehrin sokaklarında ve meydanlarında o başdöndürücü eğlenceler görüldü. Şehir, düşman baskmına uğramış kadar sessiz ve üzgündü. Bazan fısıltıların verdiği haberler gök gürlemelerinden daha çabuk yayılıyor, herkesi ürkütüyordu: Padişah ölmüş de gizliyorlarmış! Uzak bir ihtimal değildi. Çelebi Mehmeddenberi hemen hemen bütün Padişahlann ölümleri bir müddet gizli tutulmuştu. Bazılan buna itiraz" ediyorlardı: Niçin gizli tutulsun! O zamanlar veliahd Manisada yahud başka yerde bulunurdu, gelinciye kadar ortahk karışmasın diye öyle yapılırdı. Şimdi şehzade Mustafa burada ve sarayın içindedir. Bu gibilerin de haklan vardı. Birinci Ahmed ölmemişti. Bayramdan sonra Padişahm halinde iyilik başlangicı görüldü. Gerek saray ve gerek şehir bulutlardan sıynlan bir ilkbahar sabahı gibi yavaş yavaş gülümsüyordu. Mahfiruz da geniş bir nefes aldı; o da ölümden kurtulmuş demekti. Padişahın yanına gitmek, onun yaralı yüzüne, yaralı vücudüne yanaklannı sürmek, onun ateşini kendi dudaklarınm serinliğinde dindirmek istiyordu. Fakat henüz kimseyi Padişahm yanına bırakmıyor'ardı. [Arkası var] Dün, yüz yirmi kişi kur'a çekti İstanbulun muhtelif hamal bölüklerinde münhal bulunan 50 hamallık için dün Yükçüler Cemiyetinde öğleden evvel kur'a çekilmiştir. İstanbulda yük taşıyıcılığma talib olarak Belediye İktısad Müdürlüğüne müracaat edenlerin mecmuu 1000 den biraz fazladır. Fakat bunların içinden hamallık yapmalarında mahzur görülmiyenlerin miktan 120 dir. Dün işte bunlar arasında kur'a çekilecekti. Kur'ayı bu 120 talib çekecek, boş çıkanlar sıra bekleyecek ve bir iskelenin ismini çekenler haklarına razı olacaklardı. Kur'a çekilirken bu 120 kişiden daha çok fazla talib, Yükçüler Cemiyetinin Sirkecideki binasınm önünü doldurmuştu. Bu arada birçok gürültüler olmuş, kur'aya hile karıştmldığı iddia olunmuştur. Bu gürültülere zabıta müdahale etmek mecburiyetinde kalmıştır. Kur'a öğle üzeri bitmiş, fakat öğleden sonra da Cemiyete müracaat edip kur'anın yolsuzluğunda ısrar edenler olmuştur. Şehre 22 saat su verilemiyecek Sular müdürü, fennî zarureti izah ediyor Yataklı vagonlar Şirket, memleketimizdeki mevcudu arttıracak ° Uçler anlaşması ngilterenin son yaptığı tekiiflerin Sovyet hükumeti tarafından neden kabul edılmedigıni Komiserler meclisi reisi ve Hariciye Komiseri Molotof izah etmiştir. Çok uzun olması lâzım gelen nutkunun telgrafla bildirilen parçalarına göre herşeyden evvel; îngiltere ile Fransanm Cenevrede birlikte kararlaştırdıkları tekiiflerin henüz Sovyetler Birliğini tatmin etmediğini kaydetmiştir. Maahaza bu son tekliflerle İngilterenin evvelce yaptığı teklifler arasında büyük fark bulunduğunu tebarüz ettirmiştir. İlk tekliflerde İngilizler Sovyetlere müsavat ve mütekabiliyet muamelesi yapmamışlardır. Malumdur ki bu birinci teklıflere göre Lehıstanla Romanyaya yardım yüzünden îngiltere ile Fransa bir harbe uğradıkları zaman Sovyetler kendılerine yardım edeceklerdi. Fakat Sovyetler Birliği bir harbe girdiği zaman kendisine İngilterenin ve Fransanm yardım etmeleri mevzuu bahsedilmemisti. D ŞEHİR İŞLERİ Istimlâk işi tetkik edilen binalar Aksarayda Pertevniyal lisesi önünden Unkapanmdaki Atatürk köprüsüne kadar açılacak caddeye tesadüf edip istimlâki lâzım gelen b.nalann istimlâk edilebileceği tetkik edıliyor. Beynelmilel Yataklı Vagonlar Şirketı Umumî Direktörü şehrimize gelmiş ve ŞirŞehir suyu pazar ketin Türkiye umumî mümessilıle birlikte günü saat on dörtten dün akşam Ankaraya gitmiştir. Öğrendipazartesi günü saat ğımize göre, Beynelmilel Yataklı Vagcnon ikiye kadar, yani lar Şirketi, umumî müdürünün Ankara ziyirmi iki saat müdyareti günden güne genişlemekte olan detle kesilecektir. Su Türkiye demiryollannda yataklı vagonlar lar Müdürü Ziya bu seyrüseferi bakımından çok mühim temaskesilme işi etrafmda lann yapılması maksadıle vâki olmaktaşu izahatı vermiştir: dır. Ayni zamanda bu ziyaret bundan ev« Şehir suyunun vel Şark memleketlerinden gelen umumî arttırılması için yeni müdürün memleketimizden geçişıni firsat tazyik makinesi ge Sular muduru Ziya bilerek Ankaradaki kısa kalışından istifatirttiğimizi biliyorsunuz. Bu makinenin ye de ilc yaptığı temasların bir devamı marine konması münasebetile şehre 22 saat hiyetinde olacaktır. müddetle kısmen su verilemiyecektir. YeYataklı Vagonlar Şirketi, bundan 140 ni tazyik makinesile îstanbula verilmekte sene evvel Türk demiryollarında 8 vagonolan su mikdarı 24,000 metre mikâbı ar la işe başlamıştır. Bugün hatlarımızda butacak, yani şehre günde 52,000 metre mi nun on misli, 80 yataklı vagon bulunımsıkâbı su vermek imkânı hasıl olacaktır. na rağmen ihtiyaca kâfi gelmemekte ve Maamafih aldığımız son tertibatla suyun hemen hergün yatakh vagonlarda yer bukesilmiş bulunacağı müddet yedi, sekiz sa lunamamaktadır. Hele Ankarada veya ate indirilmiş olacaktır. Esasen bu ameli memleketin herhangi bir noktasındaki topye esnasında şehrin yüksek olmıyan yer lantılar, fevkalâde vaziyetler oldugu zalerine az miktarda su verilmesine d«vam man bir hafta evvelden yatak angaje edüedilecektir.» mesi mecburiyeti hasıl olmaktadır. Bunun KÜLTÜR tŞLERÎ Beyoğlu 49 uncu mekteb binaya kavuşuyor Okmeydanı ve Dumlupınar yatı mektebleri lâğvedildiğinden, buralardaki talebelerin Büyükçekmece yatı mektebine nakledılmelerine karar verilmiştir. Doktor Necati Kemalin başkanhğmda doktor îbrahim Zati ve sağlık müfettişi Mustafa Enverden müteşekkil bir ko misyon bugün. sabah Darülâcezeye giderek Okmeydanı yatı mektebi talebesile Çocukları Kurtarma Yurdundaki ço cukları muayene edeceklerdir. Konrs yon anormal olmıyanlan köy yatı mektebine göndermek üzere tefrik edecektir. Darülâcezede bulunan Okmeydanı yatı okulu binasma Galatadaki Çocuklan Kurtarma Yurdu, yurd binasma da Beyoğlu 49 uncu ilkmekteb nakledilecektir. Nişantaşı çocuk bahçesi Belediyenin Nışantaşında Vali konağı karşısında çocuk bahçesi ittihaz etmek üzere Emlâk Bankasından devraldığı 5998 metre murabbalık sahanın keşif plânı hazırlanıyor. Temizlik işlerine almacak ameleler Belediye, temizlik işi kadrosuna alı nacaklann bedenî kabiliyetlerine ehemmiyet verilmesini alâkadar memurlars tebliğ etmiştir. Plâj ücretleri ve bir mesele Belediye. Florya plâjlannın işletil mesi ışini henüz müteahhide ihale edememiştir. Plâjlar geçen sene 27,000 liraya ihale edilmişti. Fakat bu sene ucretlertie bîiçok tenzilât y'ap'ilrrnşrb'ırüc" retle işletmeye talib çıkmamıştır. Bü vaziyet karşısmda, Beledjye^ j]a,aV2 mıktarını 17,000 liraya indirmiştir. Tarifeye göre, geçen sene 25 35 kuruş olan duhuliye, bu se ie 20 kuıruşa ve tek kişilik kabineler 20 ve üç kişilik kabineler 40 kurusa indirilmiştir. Ortamekteblerde bugün dersler kesiliyor Ortamekteblerde bugün dersler "ke sjlecektir. Sözlü imtihanlara 7 haziranda ba^D^pktır., Lişelerde devam etmek^e olan sözlü imtihanlar ayın 15 inde bitirilecek, 17 sinde de olgunlukUra başlanacaktır. Yeni mekteblerin yerleri Vali Lutfi Kırdar ve Maarif müdürü Tevfık Kut, dün şehrimizin muhtelif Taks.m bahçesi büyük kazinosunun semtlerinde yeniden açılacak on ilkmekkeşfi yaptınlmıştır. Yeni kazino 176.000 tebin yerlerini tespit etmek üzere tet liraya inşa olunabilecektir. Kazino 1000 kikatta bulunmuşlardır. kişiyi istiab edebilecek, yaz ve kış iç n Liman kooperatifi ayn ayrı kısımları olacaktır. İnşaat 15 teşrınievvelde ikmal edilecek, Cumhu Liman kooperatifi heyeti umumiye riyet bayrammda küşad merasimi yapı içtimaı dün yapılacaktı. Fakat ekseriyet hasıl olmadığından içtima 12 temmuza lacaktır. bırakılmıştır. Taksim bahçesindeki kazino Yeni tekliflere göre Sovyetler Biıliği Avrupada bir teca\üze uğradığı zaman kendisine îngiltere ile Fransa yardım edecekleri gibi teminat verilen memle ketler yüzünden harbe girdiği takdırde de gene ayni yardımı göstereceklerdir. Sovyetler Birliği de ayni suretle îngiltere ile için Yataklı Vagonlar Şirketi memleke Fransaya yardım edecektir. timizdeki vagon mevcudunu çoğaltacakBinaenaleyh yeni teklifler Sovyetler tır. Birliğinin ötedenberi istediği müsavat ve Yataklı Vagonlar Şirketi Avrupamn mütekabiliyet esaslannı ihtiva etmekte olekser memleketlerbde bulunan üçüncü duğundan ervelkilere nazaran ileriye amevki yataklı vagonlardan da memleke tılmış bühim bir adımdır. Fakat Millet!er timize getirtecektir. Bu vagonlarm kom Cemiyeti misakma benzetilerek ve bağpartımanlarmda üç yatak üstüste bulun lanarak birçok kayıd ve şartlar koşulmuş maktadır. Bu vagonlar sadece teşrinlerde olduğundan Molotof bu ileri adıtnı «lâfikmal edilecek Erzurum ve Diyarbakır zî ve hayalî» olarak tavsif etmiştir. îran ve Irak hatlan gibi uzun şebekede Sovyet Hariciye Komiseri nutkunda çalıştırılacaktır. Hatlarda yatak ücreti pek büsbütün yeni bir talebi ileriye sürmüş çoğa yükseldiğinden üçüncü mevki ya tür. Lehistan ve Romanya gibi ayni vataklı vagonlann büyük bir rağbet görece ziyette ve Almanya ile Rusya arasında ği kanaati vardır. bulunan Baîtık hükumetleri yani Litvanya, Letonya ve Estonyayı da Sovyetler ÜNİVERSİTEDE Birliği müdafaa eylemesi yüzünden bir harbe sürüklendiği zaman Lehistan ve Bu seneki kamplar Üniversite talebesi için bu sene açı Romanyada olduğu gibi kendisine în lacak kamplar, iki devreyi ihtiva ede giltere ile Fransanm yardım edip etmiyecektir. Birincı devre, 1 temmuzdan 20 ceklerini sormuştur. temmuza kadar devam edecek ve EcYani Sovyetler Birliği; Lehistan ve zacı, Dişçi, Güzel San'atlar Akademisi, Romanya gibi Baltığın cenub sahilindeki İktısad, Hukuk Fakülteleri talebelerini üç küçük hükümet için de îngiltere ile alacaktır. Fransanm temmat vermelerini istemiş o' İklrtcirtİeVre, & ağustostân 25 ağustosa kadar sürecek, Tıb, Fen, Edebiyat ve luyor. Ahiren Almanya ile Danimarka Yüksek Mühendis talebelerini kabul e gibi ademitecavüz ve teminat muahedeerile bağlanmış olan cenubî Baîtık hüdecektir. Kampa gidecek talebenin sayısı 4000 i kumetleri herhangi suretle diğer devletbulacaktır. Kampın Pendıkte açılması lerle hususî temasta bulunmağa taraftar muhtemeldir. olmadıklarını bilen İngiltere ile Fransa teminat şebekesi içine bunlan almağa teKuruçeşme kömür depoları şebbüs etmeği lüzumsuz saymışlardı. nın bulunduğu saha Yeni stadyomun plânlarî Belediye, Kuruçeşmedeki kömür depolannm bulunduğu yerleri istimlâke karar vermiştir. Buralan esasen yola kalbedilecektir. Kömür depolan için yer aranacaktır. İtalyan miman Vıyotti Viyoleti, Dolmabahçede yapılacak yeni stadyomun plânım hazırladığmı ve İstanbula müteveccihen hareket ettiğini bildirmişti. îtalyan miman ayın yedisinde şehri mizde bulunacaktır. Plân, Beden Terb.yesi umum müdürlüğü ve Belediye tsrafından tetkik edildikten sonra kabul olunacaktır. Dün Üniversitede verilen konferans J Bundan sonraki müzakeratın deva * mmda başlıca zorluk bundan ileri gelebilir. Molotof'un söylediği nutkun Londrada bırakhğı intıbalara göre Sovyetler Birliği ancak kendisinin lüzum gördügü esas ve şekilde anlaşacaktır. Bunun için Mumaileyh «Sovyetler Birliği kapitalist garb devletlerinin kestanelerini kendi elile ateşten çıkarmıyacaktır.» yolunda bir işarette bulunmuştur. Bu nutuk Sovyetlerin temayülünü tavzih etmiş olduğundan bazı noktalarda İngiltere ile Fransa şimdiden Moskovayı memnun edecek izahat vermeğe başla mışlardır. Bir îngiliz gazetesine göre Lord Halifaks îngilterenin Sovyetlere yardımı otomatik olacağmı şahsan Molotof'a temin etmiştir. Beyoğlunda cezalandırîlanlar Beyoğlunda bir hafta zarfmda zabıtai belediye nizamnamesine muhalif harekette bulunan 197 kişi tecziye edılmiştir. Maharrem Feyzi TOGAY Muhasebeci geliyor Belediye muhasebecisi Muhtar, beş milyon lirabk istikraz mukavelesini Vali ve Belediye reisi Lutfi Kırdara imza ettirmek üzere pazartesi günü şehrimize gelecektir. VtLÂYETTE Bir tamim Dahiliye Vekâleti, vilâyetlere gönderdiği bir tamimde, mah yetleri itibarile Konferansta hazır bulunanların bir kısmı yalnız Dahiliye Vekâletini değil de ayni Birkaç gündenberi şehrimizde bulu kültesi salonunda vermiştir. nan Paris Üniversitesi devletler huku Konferansa başlamadan önce, Rektör zamanda diğer Vekâletleri de alâkadar Lâğım mecralarî akan ku profesörü Lapradelle, «devletler hu Cemil Bilsel, profesörün beynelmilel eden işler hakkmda, a>mi zamanda bu tehlikeli yerler kukunun müessese halinde inkişafı» adlı hukuk âlemindeki mevkiini anlatmış Vekâletleri ve icab ederse Genel Kur may Başkanlığmın da malumattar edilBelediye, lâğım mecralannın aktığı konferansını dün saat 17 de Hukuk Fa tır. mesini bildirmiştir. sahillerde denize girilmemesi için bu gibi yerlere tehlike levhalan astıracakYaz mesai saati tır. Geçen sene, Heyeti Vekile kararile, f 44 üncü mektebdeki çay ziyafeti J DEMÎR YOLLARINDA Yeni tayinler Devlet Demiryollan 9 uncu tşletme müdürü Nüzbet, KayseTi dördüncü iş ietme müdürlüğüne, Kayseri işletme müdürü Kemal dokuzuncu işletme müdürlüğüne, dokuzuncu işletme yol baş müfettişi Muzaffer altıncı işletme baş müfettişliğine, ik.nci işletme müdürü Tahsin beşinci işletme müdürlüğüne, beşinci işletme müdürü Necdet de ikinci işletme müdürlüğüne tay:n edilmişlesr dir. " 1 yaz mesai saati, fasılalı veya fasılasız tatbik edilmek üzere altı saate indiril mişti. Haziranm on beşinden eylulün on beşine kadar tatbik edilen bu karar, bu sene, işlerin çokluğu dolayısîle tat bik edilmiyecektir. GÜMRÜKLERDE Satış gümrüğü Hâl antreposu binasınm birinci ka tmda hazırlanmakta olan satış gümrü ğile müzayede salomı dün açılmıştır. Kavga ettiler Beşiktaşta Muradiye mahallesinde Bostan sokağmda oturan silâhçı Âşir oğlu Ahmed Çakırla ayni mahallede oturan tstanbul 44 üncü ilkmekteb 4 üncü sımf talebeleri, 5 inci sınıftan mezun olan Mehmed oğlu Mustafa isminde iki ararkadaşlanna dün saat 16 da bir çay ziyafeti vermişlerdir. Çayda müzikle kadaş, kavga etmişlerdir. Mustafa, demırle Ahmedi ağır surette başından ya birçok oyunlar oynanmıştır. Talebeler samimî ve eğlenceli saatler geçLrmişlerdır. Yukarıki resim, jaydan bir intibadır. ralamı§tır, C u m h u r i y et NUshası 5 kuruşhır Haşlanan çocuk Taks mde Lâmartin caddesinde îlkbahar apartımanı kapıcısı Caferin 7 yaşındaki oğlu Müslim. gazocağmda kaynı yan su tenceresi devrilince vücudünün muhtelif yerlerinden yanmıgtır. Abone şeraiti j Türkiye için Senelik Altı aylık Üç ayhk 1400 Kr. 2700 Kr. 750 > Bir aylık 400 » 150 « 1450 » 800 » l'oktoı