1 Haziran 1939 CUMHURİYET Parti Kurultayının dünkü celsesi çok hararetli oldu zu üzerinde yaptığı tetkikat neticesinde köy eğitmenleri yetiştirip çalıştırmayı mu vafık görmüş ve az zamanda önemli sonuçlar elde etmiştir. Öğretmen gönderilmesine imkân bulunmıyan köylerimizin öğretim ve eğitim işlerinde köylüye rehberlik etmek üzere hususî şekilde yetiştirilen ve yetiştirilecek olan bu köy eğitmenlerinin çalıştınlması ve sayılanmn sür atle çoğaltılması muvafık görülerek köy ilkokul işini ve parti programımızın bu mevzua aid ana hükümlerini yerine getirmek için bu sistemin ilk tahsil hakkınFikri Tüzerin beyanatt daki esaslar gözden uzaklaştınlmaksızın « Aziz arkadaşlamn, Yüksek tasvibinize arzolunan yeni tamim ve inkişaf ettirilmesi maksadile Parti program ve nizamnamesinin tetki programın 45 inci maddesinde gördüğükine başlanmazdan önce bundan evvelki nüz «B» fıkrası tedvin edilmiştir. kurultayınızın kabul etmiş olduğu prog 2 Yüksek tahsil: ram ve nizamnamenin bazı kısımlannda Üniversitelerimizle yüksek okullarımıyapılan değişiklikleri ve konulan yeni zm kendilerinden beklenen ilim ve ihtisas hükümleri hulâsaten arzetmek ve bu de elemanlanm yetiştirecek ve memleket dağişıkliklere sebeb olan hâdise ve mecbu hilinde ilmî hareketlere destek ve kaynak riyetlerle dört senelik müşahade ve tec olabilecek bir mükemmeliyete eriştirilrübelerimize müstenid kanaat ve diişün meleri ve bunların sayı itıbarıle de çoğalcelerimizi kısaca izah etmeyi lüzumlu ve tılarak Maarif Vekâletinin idaresinde birfaydalı bularak huzıırunuza cıkmıs bulu leştirilmeleri maksadile 45 inci maddenin nuyorum. eski «P» fıkrası tevsi ve tavzih edilerek yerine «E» fıkrası ikame edilmiştir. Arkadaşlar, 3 Türk dili üzerinde çalışmalar; Hepinizce malum olduğu üzere dör A Dilişi: dilncü büyük kurultayınızın Parti progProgramın 44 üncü maddesinin «G» ramımıza ilâveten koymuş olduğu ana prensiplerle Parti programımız cidden ve «H» fıkralanndan anlaşılacağı vech mütekâmil bir şekil almış, çalışma siste üzere millî dilin tekâmülü uğurunda şimmimizi tayin ve gideceğimiz yolun istika^ diye kadar sarfedilen hayırlı çalışrr^lara metini sarih olarak tespit eden bir yasa devam edilmekle beraber bu kutlu gayretler neticesinde elde edilecek semerelerden mahıyeti iktısab etmiştir. Keza, Parti nizamnamemizde iç ça bütün ilim ve tedris müesseselerinin istilışmalarımız için çok amelî ve tatbikat fade edebilmesi için bu işin Maarif Vebakımından da o nispette faydalı bir şekil kâletince sıkı ve şümullü bir nezaret altında düzenlenmesi uygun görülmüştür. almıştır. B Türk lugat ve ansiklopedisi: Bununla beraber umumî idare heyetiŞimdiye kadar tedvini müyesser olaniz dördüncü büyük kurultaydan bugüne kadar geçen dört senelik müşahede ve mıyan Türk lugat ve ansiklopejdisinin bir tecrübeleri ve bilhassa değişmez Genel an evvel hazırlanabilmesi için eski 45 inBaşkanımızm yüksek ilham ve kıymetli ci madde buna aid bir hüküm ilâvesile irşadları neticesi olarak gerek programı genişletilmiş ve bu suretle yeni 49 uncu ımzda ve gerekse nizamnamemizde bazı maddede görülen şekle konmuştur. tadilâtın yapılmasmı ve yeni bir iki esa4 Halk terbiyesi: sm konulmasını lüzumlu görerek bu mevA Halk odaları: zulara aid hükümleri ve değişiklikleri ihKlâsik okul terbiyesinden başka yurd tiva eden yeni program ve nizamname içindeki büyük kütlenin kültür seviyesini projelerini hazırlamış ve yüksek huzuru yükseltmek ve görüşlerini düzeltmek, innuza sunmuştur. Yüksek kurultayınızca kılâbımızın kutsal hatıra ve heyecanlannı tefrik edilen encümen tarafmdan tetkik yaşatmak, Parti umdelerimizin temiz ve yüksek tasvibinize arzedilen ve Parti manalarile icablarını öğretmek, hulâsa, mizin program ve nizamnamesindeki esas vatamlaşlan bir arada ve bir emel uğulara dokunmıyan ve yalnız iç çalışmaları runda yürütmek maksadile kurulmuş omıza ve Parti teşkilâtımızın organizasyo lan Halkevlerfm:zin meşkur rnesaisinden nuna taalluk eden bu yeni hükümleri Halkevi açılmasına imkân olmıyan yermucib sebeblerile ve sırasile mücmelen lerin de istifadesini temin etmek üzere arzedeceğim: halk odaları teşkilâtının yapılması lüzumProgram lu görülerek programın 51 inci maddeA İktısad: sinde bu noktaya da işaret edilmiştir. 1 Ziraî kredi: B Sinemalar: Ziraî kredinin en büyük hedefleri oAramızda sinemanın, halk kütlelerinin lan çiftçinin işletme sermayesi unsurlarını ahlâk ve karakteri üzerinde yaptığı müstamamlamak, ziraî istihsali verimlendir pet ve menfi tesirler gözönüne getirilerek mek ve ehilleştirmek, çiftçiyi toprağa ve milletimizin yüksek ahlâkmı ve salâbetli ziraî işletme vasıtalarına sahib kılmak, zi karakterini ifsad etmiyecek ve bilâkis maraî mahsullerin sürüm ve satışmı kolay nevî bünyemizin sıhhat ve selâmetini telaştırmak ve artırmak hususlanna ciddî min edecek bir terbiye vasıtası olarak inzibir ehemmiyet verdiğimiz için bu cihetler bata ahnması ve alâkadar makamlarca 7 nci maddenin «B» fıkrasmda yeni bir daha sıkı bir murakabeye tâbi tutulabilhüküm olarak tavzih edilmiştir. mesi için eski 50 nci madenin bu işe aid fıkrası tevsi ve yeni program projesinde 2 Ticaret mübadelesi: \2 nci maddenin eski şeklinde bulu 30 uncu madde olarak tesbit edilmiştir. nan ve ticarî mübadeleyi alâkalandıran C A d l î işler: son fıkra, iktısadiyatımızın istikbali nokTevkifane ve hapisaneler: tai nazanndan faydalı görülmediği için Hapisanelerimizin tevkifanelerden aykaldınlmıştır. rılması hakkında ötedenberi güttüğümüz 3 El işleri ve küçük san'atlar: noktai nazan muhafaza etmekle beraber El işleri de dahil olduğu halde küçük genc yaştaki mevkuf ve mahkumlann san'atlanmızm inkişaf ettirilmesi ve hal büyüklerden ayrı bulundurulması husukın mutad işler haricindeki vakitlerinin sunun temin edilmesi lüzumu da 64 ünheder edilmiyerek kıymetlendirilmesi gibi cü maddenin son fıkrasmda tasrih edilzâhiren küçük görünen hususların haki miştir. katte ne derecelerde mühim birer iktısa Ç Hayır cemiyetleri: dî amil oldukları meydanda olduğundan Âmme hizmeti gören hayır cemiyetbu cihetler de programımıza yeni bir lerimızin ve bilhassa bunlardan umumı, madde halinde ithal edilmiştir. (Madde hususî ve beledî bütçelerden yardım göH) renlerinin gelişi güzel sarfiyat ve israfatta 4 Şoseler, devlet yapıları ve şehir bulunmalanna mâni olacak bir şekilde cilik: murakabeleri lüzumlu ve faydalı görülMemleketi iyi bir şose şebekesine ka düğünden bu cihet de yeni tedvin edilen vuşturmak için yapılıp tatbik edilecek o 68 inci maddede tebarüz ettirilmiştir. lan programda millî iktısad icablarile Nizamname yurdun emniyet ve müdafaası düşüncesiAziz arkadaşlar, ne dikkat edilmesi ve ehemmiyetle merProgramda yapılan değişikliklerin ve kezleri bağhyan ana yollardan bir kıs yeniliklerin nelerden ibaret bulunduğunu mile büyük köprülerin devletçe yaptınl arzetmiş bulunuyorum. Sözlerime niha ması, vilâyet yollarının umumî ve mınta yet vermeden biraz da nizamnamede gökavî bakımlardan smıflandırılarak iyi ge receğiniz yeni maddeler hakkında maruçid verir bir halde bulunmaları için daimî zatta bulunacağım: tamir işlerine dikkat edilmesi ve devlet Bilirsiniz ki, şimdiye kadar mer'î olan yapılarile şehircilik işlerinde teknik ve nizamnamede genel başkan vekilliğinin plânlı esaslara göre çalışılması hususla kime tevcih edileceğine dair hiçbir kayıd nndaki ehemmiyet gözönünde bulundu mevcud değildi. Bu cihetin vâzih ve her nılarak eski 26 nci maddenin son fıkra türlü tereddüde mâni olmasındaki ehemları daha vâzıh bir şekle konmuş ve yeni miyet izaha muhtac olmadığından 27 n27 nci mpddenin sonuna eklenmiştir. ci madde bu maksadı temin için ilâve edilmiştir. B Millî talim ve terbiye: Nizamnamenin 28 inci maddesi de 1 İlk tahsil: Aziz arkadaşlarımın da malumu ol yeni bir hüküm olarak nazan dikkatinizi duğu veçhile Millî Talim ve Terbiyede celbedecektir. Hükumet ve Parti bir esas düsturumuz cehli gidermektir. Öğ liğine dair Gerrbaşkur tarafmdan 186/ retmenlerimizin kifayetsizliğine ve köy o 936 tarihinde ittihaz edilen kararın tatkullarının azlığma rağmen partimizin bu bik mevkiinde kaldığı üç seneye yakm bir vüksek emelini tahakkuk ettirebilmek icin zaman zarfındaki müşahedeler, bu vaziMaarif Vekâletiniz son senelerde bu mev yetin idamesinde bir fayda olmadığı kamiş olduğunuz karar dün Başvekil Re fik Saydamın riyaseti altında ve delegeleriniz marifetile icra edilmiştir. Arzederım. Birçok tazim telgrafları gelmiştir. Heyetimiz namına divanı riyaset tarafından bunlara cevab verilmektedir.» Bundan sonra Program ve Nizamname encümeninin raporu okundu. Raporu müteakıb söz alan Parti Genel Sekreteri doktor Fikri Tuzer şu beyanatta bulundu: IBaştarafı 1 tnct sahifede] naatini tevlid etmiş ve bir murakabe cîhazı olan Partiye daha emin ve salim bir faaliyet imkânı temin edebilmek için evvelemirde genel sekreterlikle Dahiliye Vekâletinin birbirinden aynlmasına lü zum görülmüştü. Ayni sebebin vilâyet lerdeki teşkilâtlar üzerinde müessir ol ması icab edeceğinden vilâyat Parti reîsliklerinin de valiliklerden tefrik edil mesine zaruret hasıl olacağını takd;r buyurursunuz. Esasen Genbaşkurun yukanda arzettiğim kararmdan kasdedilen gaye, hükumet ve Parti işlerinin bir ahenk dahilinde sevk ve idare edilmesi imkânının temininden ibaret iken maksadm ha6il olamaması ve buna mukabil matlub ahengin behemehal tesis ve teminine zaruret bulunması genel sekreterlik makamında bulunacak zatm Parti kabinesinde yer almasını icab ettirmiştir. Bu suretle genel sekreterin, halkın şikâyet, düek ve ıhtiyaclarına müteallik meseleleri kabi nedeki arkadaşlarile görüşüp anlasarak halletmesi ve devletin iç ve dış poütikası üzerinde devamlı bir surette tenevvür ederek Parti işlerini ona göre sevk ve idare edebilmesi mümkün olacağı gibi Parti başkanlıklanndan ayrılan valilerin de Parti işlerini az çok bir devlet işi addederek bu işlerle alâkalarmı temin edecektir. Nızamnameye koyduğumuz yeni hü kümlerden birkaçı da Partimizin B. M. Meclisindeki ana grupundan başka «Parti müstakil grupu» adı ile yepyeni bir nıürakabe uzvunun doğmasmı temine matuf olanlarıdır. Partimizi, tıpkı diğer grupu rıuz gibi B. M. Meclisinde temsil edecek olan müstakil grupun ne surette teşekkül edeceğine, vazife ve salâhiyetlerinin nelerden ibaret olacağına müteallik tafsüâtı nizamnamenin 117 nci maddesile 124 üncü maddesi arasındaki 6 maddede bulacaKsınız. dır, böyle bir takyid doğru olamaz.» Partiye gireceklerin yaşları Manisa delegesi Haşim, herhangi Partili arkadaşı grupta fıkrini müdafaa et mek hakkmdan nezzetmek doğru olmadığını kaydettikten sonra dedi kı: « Eski ahkâma göre 18 yaşını bıtırmiş ve Parti nizamnamesinde yazılı evsafı haiz bulunanlar Partiye kaydedilebilirlerdı. Şimdi bu madde (22 yaşını ıkmal eden) tarzında tashih edilmiştir. 18 yaşını bitiren bir genc, evleniyor, gene ayni yaştakilere meselâ İş kanununda işçılere tahmil edilen işler verilebilıyor, neden Partiye giremesin?» Haşim Manisa, Parti nizamnamesinde rozet ve marş kaydı bulunduğundan ve bunların nedense çıkarılmadığından bahs;lc nizamnamedeki Parti marşmın (Atatürk marşı) şeklinde zikredilmesini temenni etti. Çanakkale delegesi Ali, büyük kurultay münasebetıle ıhtısaslannı anlattıktan sonra tedili teklif edilen maddelerden 21 kişilik müstakil gurubun teşekkülü ile ilyön kurulu başkanlığının valilerden ahnması yolundaki kararın isabetlı olduğunu izah etti. Refık înce (Manisa) heyeti urr.umiye hakkında söylenecek sözlerin ancak ta dillere müteallik olmasını usule daha uygun buldu. Sırrı İçöz (Yozgad) müstakil meb'uslar hakkında Hikmet Bayurun temas ettiğı noktalara dair mütalealarını söyleai. Memurlarm Partiye intisab edebilmesi ıçın ancak tekaüd veya istıfa suretıle meslekten aynlmalan şartını (hükumet, Parti hükumeti, memur da onun memuru) oîduğundan doğru bulmadı. beb olur. Genel Sekreterin kabineye girmesi devlet vekili sıfatile olup, diğer Vekillerin salâhiyetini haiz bulunacaktır. General Ahmed Y«zgan Mes'uliyet kabul edecek mi? Evet. İbrahim Rauf Ayaşlı (Ankara) Teşkilâtı esasiye ile telif edilebilir mi? Mazbata muharriri devamla Prensip mahiyetinde programda birçok esaslar kaydedilmiştir. Tatbikatı için icab eden ka nunî yollara tevessül edilir. Teşrî ve murakabe hayatımızda inkişaf Cevdet Kerimin mütaleaları Kayseri delegesinin ki: temennileri Kayseri delegesi Şükrü Nayman dedi « 1936 mayısının dokuzuncu günü Ebedî Şef Atatürkün çevresinde dördüncü büyük kur%Itayı açtığımız gün, bugün tadıhle uğraştığımız eski tüzük o kurul tayın tasvibine sunulmuştu. Tüzük o zaman Türkün kaybolan ana dıhııde aran mış, bulunmuş birçok ıstılahlarla kurultay huzuruna sevkedilmişti. Yeni nizamnamede bu ıstılahlar hemen tamamen deği^tirilmiştir. Eğer eski ıstılahlar dilimizin ana bünyesine uygun değil idiyse o gün niçin alkışlarla kabul ettik? Gerçi Türkçede (yanlış hesab Bağdaddan döner) diye ün esabir darbımesel varsada bu Atatürkün esa ridir, Yanlış hesab değildir/ve bundan | dönülmez.» Mümtaz Ökmen, umumî idare hcyetinin ihzarî mahiyetet tanzim ettiği bu ni zamname projesinin tetkik eden encüme nin mah olduğunu söze başlarken kaydettikten sonra Hikmet Bayurun mütalealarına cevab vererek dedi ki: « Müstakil grup, Parti manzumesinden ayrı başlı başına ve müstakil siyasî bir mevcudiyet irae eden ayn bir teşekkül değildir. Parti teşkilâtı içindedir. Azaları da Parti azalarıdır. Her meb'us giH bu arkadaşlar da millet kürsüsür.den istediklerini söyliyebilir.» Aziz arkadaşlanm, Çeyrek as rlık siyasî tarihimizin pek dağ dağalı geçen safahatı gözönüne getiriürse tek fırkalı kalmanın, aziz ve mübarek vatanımızın yüksek menfaatlerine en uygun bir siyaset olduğu teslim edilir. Fakat buna mukabil tek bir siyasî teşekküle mensub azadan vücud bulan bir Mecliste kendi kendini tenkid ve murakabe imkânlarının da teminine zaruret bulduğu red ve inkâr edilemez bir hakikattir. Yüksek tasvib ve müzaheretinize mazhar olduğu takdirde «Parti müstakil grupunun» bu pek mühim ve hayatî vazifeyi tamamile başarabilecek dinc bir kuvvet ve zinde bir uzvjyet olacağına kani bulunuyorum. Aziz ve muhterem arkadaşlanm, Nizamnamenin şimdi sıra itibarile 138 inci olan eski 128 inci maddesine de nazan dikkatinizi celbetmek isterim. Bu mad denin Partili meb'us arkadaşlarımızı birtakjm memnuiyetlere riayetle mükellef tuttuğunu bilirsiniz. Bundan maksad olan gaye, arkadaşlarımızı haddizatında belki pek meşru olan birtakım haklardan mahrum etmekten ziyade, aziz Partimizin yüksek otoritesini ve alâkalı arkadaşların şahsî şetef ve haysiyetlerini korumaktan ibarettir. Bunun da yüksek tasvibinize lâyık göriileceğini ümid ederim. İşte aziz arkadaşlar, gerek program ve gerekse nizamnameye konan belli başh hükümleri arzetmiş bulunuyorum. Dığer ufak tefek tay ve ilâveler hakkında ayrıca izahat verip de kıymetli vakitlerinizin israf edilmesine meydan vermiyeceğim. Maruzatuna nihayet verirken hepinizi hürmet ve muhabbetle selâmlar, partimizin tekâmül ve inkişafına pek müessir birer âmil olacaklarına emin bulunduğum bu lâyihaların yüksek tasvibinize ikriran etmesini temenni ederim. (Alkışlar). Cevdet Kenm İncedayı Burada iki mesele üzerindeyiz. Biri Genel Başkan Vekili, Başvekil olmıyan Partinin mebuslarından biri olduğu takdirde, ki Genel Sekreter kabineye giriyor. Ondan dahi üs tün bir mercide bulunduğu halde, Heyeti Vekileden olmıyan Genel Başkan Vekili giremiyor. Heyeti aliyenize sunulan programın hazırlığında idare heyetinde bu'.unmam hasebile çalışmış bir arkadaşınız sıfatile şunu arzedeceğim ki biz Genel Başkanhk vekilliği mevkiini Parti teşkilâtının kedemesi içinde çok yüksek bir makam olarak ele aldık. Onun için bu mevkiin sıfat ve salâhiyetinin ve değişmez Genel Başkan adına vazife eda edici vasıflarının Parti kabinesinin haricinde ve üstünde mahfuz kalmasını düşündük. Zaten Genel Başkan azasından ve nihayet değişmez Genel Başkan ve onun vekilliğınden sonra faal vazife ifa eden Genel Sekreteı daima kabinede bulunur, orada cereyan eden vaziyetleri doğrudan doğruya kendisine aksettireceği için bu yüksek makamı elinde tutan zatın Heyeti Vekilenin günlük mesaisine iştirakine lüzum görmedik. O nun haricinde daha yüksek bir vaziyette bulunmasını esas maksada ve düşünceye uygun bulduk. Sonra kabine, Parti kabinesi olduğuna göre, Genel Başkanm memleket işlerinin icab ettirdiği herhangi bir meselede gidip kabinede bulunmasına ve beraber çalışmasma hiçbir mâni yoktur. îkincisine gelince: Bu, genel sekreterin kabinenin daimî azası olması keyfiyeti dir. Biz burada teşkilâtı esasiyeye akis yapmasını icab ettiren bir düşünce ile bu hükmü koymuş değiliz. Parti nizamna mesinin verdiği salâhiyetle, Heyeti Ve kile içtimalanna muntazaman iştirak ve orada dahilî ve haricî vaziyette cereyan eden müzakerlere daha yakından vukuf ve daha isabetli bir iştirak şekli ele ah»hal, hükumet ve Parti arasında karşılıklı menfaatleri telif için yapılmış,tır. Bu vaziyet şimdiki kanunlar ahkâmına muhalif değildir ve Teşkilâtı Esasi yede de bir reaksiyonu mucib olmıyacaktır. Esasen genel sekreterin beyanatmda da bunun mucib sebebleri esaslı olarak izah edilmiştir.» 59 uncu maddede kaza idare heyetleri müddetlerinin bir veya iki sene olması ciheti üstünde müzakereler açıldı .Süreyya Örgeevren iki sene olmasının tercih sebebleri hakkında esbabı mucibenin ikna edici olmadığını kaydederek maddedeki şekilde bir seneyi kâfi gördü. Antalya delegesi Kâzım Ahmed, kaza idare heyetlerinin yapacağı vazifeleri tesbit edinciye kadar 78 ay hazırlık devresi geçirdiklerinden bunun iki sene olmasını rr.üdafaa etti, verdiği bir takrirle köy nahiye kongrelerinin her sene, kaza kongrelerinın iki senede bir, vilâyet kongrelerinin dört senede bir toplanmasını teklif etti ve takririnde ısrar etti. Reye kondu. Takrir kabul edilmedi. Madde kabul olundu. 62 nci maddede memurlann fırkaya girmesi işi üzerinde müzakere açıldı. Sırrı İçöz (Yozgat) fıkranın tayinini istedi. En cümen mazbata muharriri ve Reisi izahat verdiler. Sırrı İçözün takriri kabul edilmedi. Madde kabul olundu. Nizamnamede müstakil grupa ayrıla cak azaların grupdan ayrılış tarzları tespit edilmemiş olduğu ileri sürülerek bu noksanın tamamlanması temennısine mukabil, Şemseddin Günaltay tekrar izahat vererel, bunun Partinin hususıyetine aıd bir şey olduğunu, müstakil grup azasımn Kuruilayda intihab edileceğini beyan etti. l Başmakaleden uevam] met başında bulunduğu zamanlardanberi hep Mecliste mümkün olduğu kadar çok . konuşulmasını ister, bunu açıkıan açığı teşvik eder, ve ne zaman herhangi bir meseleden dolayı fazla konuşularsa bilhassa memnun ve adeta mes'ud clar. . Ona göre: Millet işlerinin doğru görülmesi esastır. Münakaşalar sonunda doğru olarak taayyün eden şekil en muvafıkhr, bir. Bir de millet işlerinin icab eden yerlerinde alenen incelenmesi efkâr; umumiye için teminattır. Millet Meclısi kürsii ^ sünden Meclise değil, daha ziyade mille ' te hitab olunmuş olur da onun için. j Türkiye Büyük Millet Mecüsi çahş ] maz ve konuşmaz mı? Bütün milletle be j raber bütün dünya hergün göıüyor ki bu ' Meclis pekâlâ konuşur, ve bilhassa çalı , şır. Türkiye Büyük Millet Meclisinia i bilhassa encümen çalışmaları çok ciddî, j devamlı ve verimlidir. Bu şekil Fransada ] uzun müddet meb'uslar mecüsi reıslıği j yapmış olan M. Bouısson'a göre en ideal * r ta zdır. Fransız meclisinde çok konuşuiduğundan şikâyet eden bu zat hatıbler yekdiğerlerini fazla takib ettikleri zaman : larda ikide bir reislik makammdan: j Arkadaşlar meselelerle encümenlerde alâkadar olsalar burada bu kadar fazla söze lüzum kalmazdı. Der dururdu. İ Bizim Meclisimizde arkadaşlar mese ] lelerle encümenlerde alâkadar olurlar, ] hatta fazla meşgul olurlar. Ancak Fran sız meclisi eski bir meclistir, Türkiye Bü j yük Millet Meclisi demokrasi yolunda ; tekâmüller temin etmeğe mecbur yeni bir j Meclis. Bir de yeni hayatın bizden istediği bir | konuşma tekâmülü vardır, ki o da f:len i tatbik oluna oluna tahakkuk edecektir. ] Münakaşa olunan ihtilâflı fikre bir nevi \ şahsî husumet başlangıcmın sertlığini ve katılığmı karıştırmamak lâzımdır. Fikirler ve meseleler, karşılıklı hürmet çerçevesi ? dahilinde, mücerred fikirler ve meseleler 1 olarak mütalea edilebilmeli, bundan do , layı iki tarafın yekdiğere karşı beslediği ı sevgi ve saygıya asla eksiklık gclmemelij dir. ^ Ingiliz devletinde ve binnefis iktidarda bulunan hükumetin nazarında muhalefetin muvafakat kadar kıymet ve ehemmiye { ti vardır. Demokrasinin menşei sayılan o j memlekette parlamento konuşmalarının \ alelekser çok itinalı bir nezaket gazesi içinde yapılması adeta ikinci tabıat hâline gelmiştir. 1 Yukanki mülâhazalar ayni parti için! de müstakil bir grup teşkilinın manasmı i daha etraflı anlamağa yardım eder sanırız. Müstakil grup meb'usları, meseleleri bilhassa kritık edılebılecek cephelerinden mütalea etmeğe davet olunuyorUr demektir. Bu, onların hakikat öyle icab ettiği zaman tasvib edici mütalealanna asia mâni değildir. Nitekim öte tarafta Meclis ekseriyetinin tenkid ve tasvib hakları olduğu gibi mahfuz kalmaktadır. YUNUS NADt :: Mazbata muharririnin izahatı Hikmet Bayurun mütalealart Beyanattan sonra ilk söz alan Hikmet Bayur (Manisa) müstakil grup hakkmda bazı noktaların tenevvürü için sualler sordu ve ezcümle dedi ki: « Şimdiye kadar mühim ve esaslı meseleler Parti grupunda mevzuu bahsolur, orada ıstenıldiği kadar müzakere ve münakaşa edilir, varılan netice Parti meb'uslarını bağlardı. Partıde müzakere edilmemiş olan meseleler hakkında ise Mecliste herkes tabiî malum ve muayyen olan hududlar dahilinde her tenkidi yapmakta herşeyi söylemekte serbestir. Va ziyet böyle idi. Şimdi Partide karara bağlanmamış meseleleri mevzuu bahset mek, sual sormak, tenkid yapmak. yalnız seçılecek 21 kişiye mi mahsus olacak, yoksa eskisi gibi mi? (Eskisi gibi sesleri). Fakat bunda sarahat yoktur. Dolayısile eskisi gibi olacağı akla geliyorsa da ko nuşurken bazı arkadaşlarda tereddüd gördüm. Sonra şimdiye kadar esasiı ve mühim meselelerde Partide karar alınırdı. Şimdi bu 21 arkadaş Partide bu kararın ahnması esnasında reylerile müecir ola mıyacaklardır. Bu 21 arkadaştan bu hakkı nezzetmeğe hakkımız var mıdır? Be nim söylemek istediğim şudur: îstiyenler arasında bir seçim yapılsm. Sonra deni yor ki, bunlar vekil olamazlar. Bu da doğru değildir. Mademki bunlar da Parti tarafmdan tercih edilmiş arkadaşlar Encümenin mazbata muharriri Meh med Ali (Samsun) da bu mevzu üzennde izahat verdi. Manisa delegesi Cehdi Çetin dedi ki: « Genel Sekreterin bir tatnimıle spor kulüblerine kayıdlı 1819 yaşiarındakı Türk genclerini Partiye aza kaydetlik. Şimdi yaşınız müsaid değii, sizi çıkarıyoruz, diyecek olursak zannederim ki gtncleri gücendirmiş olacağız.» Ali Yürüker (Samsun), İsmail Ke mal (Çorum) da söz aldılar. Bundan sonra maddelere geçildi. 10 uncu maddede Haşim (Manisa) nın takriri üzerine Refik İnce: « Parti demek zaten Atatürk demektir. imkân var mıdır ki, Parti denince Atatürk hatıra gelmesin. Bu sebeble ayrıca Atatürk için marşa lüzum yoktur, dedi. Takrir sahibi ısrar etti. Reye konan takriri kabul etmedi. 30 uncu maddede Afyon Karahisar delegesi Galib Demirel şu suali sordu: Genel sekreter kabinenin tabiî azası olarak kaydediliyordu. Genel baskan vekili neden azası değildir? Bunda bir tezad görüvorum. Refik înce Partimizin nizamnamesi mevcud hükme ve kanunlara asla muhalif düşmez. Genel sekreterin kabinenin tabiî azası telâkki etmekle kendisine kabinede bir sandalye işgal etmek salâhiyeti verilmiş olmaz. Encümenin mazbata muharriri bu madde üzerinde izahat vererek, dedi ki: « Genel Başkan vekili meb'uslar dan biri olacaktır. Meb'us olduğu gibi, başka bir sıfatı da haiz bulunabılir. Bunu takdir, doğrudan doğruya Genel Başkana aiddir. Genel Başkan vekilinin kabineye girmesine gelince: Buna hiçbir mâni yoktur. Fakat böyle bir kayıd korsak, kabineye girecek sıfatı haiz oîmıyan bir zatm Genel Başkan tarafmdan lüzumu halinde vekil tayin edilmemesine se M. Herriot bir otomobil kazasında yaralandı Paris 31 (a.a.) Meb'usan meclisi reisi Herriot, Montaragis civarında geçırdiği bir otomobil kazasında yaralanmıştır. Herriot, derhal Parise doğru yoluna devam edebilmiştLr. keresine vesile olduğundan bahsetti ve mütalealarını söyledi. Mümtaz Ökmen tekrar izahatta bulundu. Receb Peker bu devletin bekasına hayat kaynağı olacak esas usulleri koymak hususunda en yüksek salâhiyeti olan makamın parti büyük kurultayı olduğunu tekrardan sonra birbirile alâkalı iki üç maddenin bir arada konuşulması lüzumunu duyduğunu kaydetti. Mümtaz Ökmen Umumî Reis Vekilliği, Umumî Reis tarafmdan intihab edilen, an cak onun tespit edeceği işleri gören bir makamdır diyerek, «bunun abes bir makam olduğunu ifade etmedim, lutfen tashihi zehab etsinler. Receb Peker diyor ki: «İcra Vekilleri heyetinden olan bir zat reisi umumî vekili olamasın» biz, takyid etTifk doğru değildir, nizamname bu şekilde kalsın, diyoruz. Başvekilin verdiği izahat Receb Peker Takrirle bir tekîif yapmıyorum, çünkü madde, daha e\vel ka bul edilmiştir ve o maddeyi öylece kabul edenler, onun İcra Vekilleri heyeti arasmdan olmıyacağmı düşünmüşlerdir. Refik İnce Hepimiz öyle anladık. Receb Peker (devamla) Usul yüzünden maddenin yeniden müzakere^ icab etmezse bile, bu temayülün ifadesij kâfidir. Müzakereye bir müddet daha devam edildi. Bundan sonra 104 üncü madde reı ye kondu, kabul edildi. Programın diğer \ maddeleri üzerinde de müzakerelere geç Receb Pekerin sozleri vakte kadar devam olundu. Kurultay heReceb Peker söz alarak kürsüye geldi yeti umumiyesi yarın saat 15 te toplanaj ve Refik încenin ince bir noktanın müza, caktır. Başvekil Dr. Refik Saydam da ' ürsüye gelerek: «Müstakil grup kurultay tarafmdan intihab olunacaktır. Altmcı Kurultay toplanıncaya kadar, ayni vazifeyi ifa edeceklerdir. İstifaları mevzuu bahs değildir.» dedi. Diğer bir maddenin müzakeresinde Refik İnce Genel Başkan vekilliğinin ihdas:nı nizamnamede muvafık bulduğu içlerclen biri olarak kaydettikten sonra, bu husustaki mütalealarını söyledi ve 105 inci maddede Parti grupuna değişmez Genel Başkan veya vekili reıslık etmedıkleri halde reisliğe, grup reis vekilleri geçer ibaresi buîunduğunu söyledi ve buna göre Başvekil, Parti grupunun reisidir, kaydmın kaldırıldığını zannettiğini ve tutulan mesai tarzına göre, bunun muvafık olduğunu beyan etti.