CUMliDRIYET 21 Mayıs 1939 D UYDUNUZMU? Gezen kafa Almanyada, Hagenbrük kasabası me zarhğında, gülünc bir vak'a olmuş. «Mezarlıkta gülünmez, ığlanır» diyeceksıniz auna, olmuş işte. Bir sabah, mezarlık bekçisinin, saç sakal darmadağın, yüzgöz perişan, müthiş bir korku içindc, koşa koşa kasabaya girdığini görenler, etrafmı alnuşlar ve şu tiiyler ürpertici havadisi dınlemişler. Adamcağız anlatmış: Bir mezar kazıyordum. Toprağın altından bir kuru kafa çıktı. Olağan iş. Fa kat baktım, kafa yürüyor. Hem de üstüme doğru gelıyor. Tabanları kaldırıp kaçtım. Belki hayaldir dıye, bir de uzaktan bakayım dedim, gene yürüyor. Bıraktım, geldim. Allah askına benimle gelin, görün, yoksa artık mezarlığı beklemiyeceğim. Alay malay mezarlığa gitmişler. Yol üstünde, kuru kafayı, hakikaten görmüşler. Ve hakikaten de yürümüyor mu? Dona kalmışlar. İçlerinde bir kabadayı varmış. Kazmasını kaldırmış, yaradana sısınıp kurukafaya müthiş bir darbe indirmış. O zaman ışi anlamışlar. Kazma darbesile dartnadağın olan kurukafa olduğu yerde kalmış, altından bir kaplumbağa çıkmış ve kırıta kırıta yoiuna devam etmıs. Şehirlerarası Bisiklet yarışını Eskişelıir takımı kazandı Uç şehir arasında yapılan atletizm müsabakaları çok güzel ve heyecanlı oldu, iyi dereceler elde edildi Uç şehır arasında yapılan atletizm müsabakalarının sonu dün Kadıköy stadında büyük bir kalabalık önünde, muvaffaki yet!" yapıldı. Bırçok yeni atletlerin, canlı mücadelelerine sahne olan üç şehir mü sabakası tahmin edıldıği kadar heyecanlı ve mevsım başı olmasına rağmen güzel dereceler elde edılmiştir. Dün yapılan müsabakaların en heyecanlısı 800 metrelik koşu oldu. Kuvvetli rakıbler arasında çok akıllı bir koşu yapan Galatasarayh Cemal, güzel bir tempodan sonra 600 metreye gelir gelmez ıleri fırlamak suretıle rakıblerini gerıde bırakarak ıki dakika, dört saniye gibi güzel bir derece ıle yarışı kazanmıştır. 50C0 metrelik yarışın üçüncü turundan Şişli Yugoslav maçından bir enstantane sonra başa geçen İstanbuldan Hüseyin, gene Taksim stadında Şişli takımile kar mesafenin uzun kısmını yalnızbaşına koşşılaşacaktır. Bu rnaçtan evvel Şişli, Bemak suretıle hemen hiç sıkışmadan on altı yoğluspor B takımlan karşılaşacaklar dakika içınde yapmağa muvaffak olmuşdır. tur. Bisiklet yarışını Eskişehir Yeni yetişen atletl*rden İzmirli Vr Taksim stadı: üç adımda nazarı dıkkati celbedsk \: kazandı Yedintsvo Şişli saat 10,30 Arnavudkoy, Topkapı Beykoz, muvaffakiyet göstermiş ve on üç melre:':. Bisiklet Federasyonu tarafından tertib Kurtuluş muhtelıtlerı saat 14,30 fazla atlamıştır. edılen İstanbul, Edırne gidiş, geliş mukaIstanbuLspor, Beyoğluspor KaHeyeti numıımiyesi itibarile iyi geçen sımpaşa, Galataspor muhtelitleri vemet müsabakası Topkapıda nihayet saat 16,30 üç şehir mü'abakaları İstanbul takımının bulmuştur. Bisiklet yarışı fevkalâde heyeFenerbahçe stadı: büyük sayı farkile kazanmasile neticelencanlı geçmiş ve müsabıklardan on ikisi Boğaziçi Edlrne lisesi saat 12.30 miş ve müsabakalarda derece alan atletleTopkapıya hep beraber gelmişlerdir. A hısarGalatagencler saat 14,30 re mıntaka direktörü Fethi Tahsin taraFenerbahçe Galatasaray Müsabakayı takım itibarile Eskişehir fmr'an mac'ılyalar verilmiştir. saat 16,30 kazanmış, ikinciliği îstanbul, üçüncülüğü Alınan dereceler: Kocaeli mmtakası kazanmıştır. 200 Irfan (İstanbul 23. Mu<tafa Yedintsvo: Novak Vuçeviç, PopoUmumî tasnife göre Eskişehirden Os(î'tanbul), Cemil (İzmir). diç Petroviç, Loncareviç, Miyoviç man bu mesafeyi 18.30 saatte yaparak 800 Cemal (İstanbul) 2.4.6., İb Mastelâ, Aranceloviç, Sekoliç, Payc birinci olmuştur. rahim (İstanbul), Ökkeş (Ankara). vıç, Paşanski... Galatasaray Fenerbahçe 5000 Hüseyin (İstanbul), 16.09.8, Beyoğluspor: Çafatino Civelek, Hıbugün karşılaşıyor Ali (Ankara), Artan (İstanbul), risto Çiçoviç, Etyen, Fedun Cambaz, Üç adım Vakur (İzmir) 13.54, Culafi, Bambino, Mesinezi, Todori. Bugün Fenerbahçe stadı, senenin en Sürevya (İstanbul), Fethi (İstanbul), Yugoslavlann akınile başlıyan oyun mühim maçlarından biri olan Fener GaD : sk Arat (İstanbul) 38.45, Yav derhal onların hakımiyete geçmesile Be latasaray karşılaşmasına sahne olacaktır. ru (İstanbul), Atıf (İzmir)r ~ * yoğluspor kaiesine intikal etti. Yugos Aralannda an'anevî bir rekabet olan bu Sınk Muhiddm (Ankara) 3.21, lavlar kısa paslarla mütemadiyen sıkıştırı iki Jalyrnjmızm maçları memlekette büyük Vicaropulos (Istanbul), Şerif (îstan yorlarsa da topu fazla bekleitiklerinden alâka ile beklenmektedir. Birkaç hafta buH. gol atamıyorlar. Yugoslav santrforu mü evvel aralannda yaptıkları hususî bir 4 X 100 Neriman, Muzaffer, Şe kemmel bir frikik attıyse de Beyoğluspor maçta Fenerin eksik bir kadro ile oyna rif, İrfan (îstanbul) 44.8, Ankara ikin kalecisi güzel bir plonjonla gole mâni ol dığı oyunu Galatasaray 41 kazanmıştı. ci, Jzmir ücüncü. du. Yugoslavlann bu neticesiz hakimiye Buna rağmen bugün tam kadrolarile sa Puvan itibarile: tinden sonra Beyoğluspor uzun paslarla haya çıkacak olan iki takımın alacağı neİstanbul: 232 birinci, Ankara: 104 ve enerjik bir oyunla oyunu açmağa mu ticeyi tahmin etmek fevkalâde güçtür. vaffak oldu. ikinci, İzmir: 93 üçüncü Her iki tarafın da zayıf ve kuvvetli ta 20 inci dakikada bir ara pas yakalıyan rafları vardır. Galatasarayın müdafaa Ankaradan Orhan, İstanbuldan LâmCulafi yakından Beyoğluspora ilk golü hattı, Fenerin Rebii Fikret cenahı mübo ikinci olduklarından bugün ikincilık ve üçüncülük için aralannda 10 kılometrelik kazandırdı. Ayni oyuncu beş dakika son kemmeldir. Buna mukabil Fenerin muara müsaid bir vaziyette attığı şütle Beyoğ vin hattı Galatasaraya nazaran kuvvetli, bir varıs daha yapılacaktır. İstanbuldan Mihal dördüncü, İzmir lusporun ikinci golünü de yaDtı. Ve bınn müdafaa hattı zayıftır. Galatasaray muci devre 20 Beyoğluspor lehine netice hacim hattı ise teknik ve fırsatçı eleman den Bayram beşinci olmuştur. lerdi. lardan mürekkeb olduğuna göre iki taraf E^irneden İstanbula Ankaradan Or han birinci, İbrahim ikinci, Eskişehirli İkinci devreye sıkı başlıyan Yugoslav müdafaasına da bu maçta büyük iş dü Osman üçüncü olarak gelmiştir. lar bu devrenin büyük bir kısmında hâkim şecektir. Fenerlılerin saha avantajına rağmuhacimlerinin men bu maçta eğer Galatasaraylılar Re Müsabakada birinci olana motosiklet, | oynamalarına rağmen ikinciye oto motosiklet, üçüncüye bir kro fazla pas yapıp şüt atamamalan yüzün bii Fikret cenahını durdurmağa muvafden hicbir netice alamad'ar. Son dakika faV olurlarsa Galatasarayın bu maçtan not"°tre hediye edilmiştir. İstanbul mmtakası müsabakalara dün larda hakimiyet tekrar Beyoğluspora geç galib çıkmak şansı daha fazladır. M Hakemin d'idüğü maçı bitirdiği zaman . <*ece bir ziyafet verm'stır. Demirspor: 6 Vefa: 3 BevoğlusDor 20 galib gelmisti. Beyoğluspor: 2 Yedintsvo: 0 Ankara 20 (a.a.) 19 Mayıs stadYugoslavlar ekseriyetle hâkim oyna Beyoğluspor, Şişli ve Galatasaray kuyomunda Demirsporla Vefa takımı aralübler ile karşılaşmak üzere İstanbula ge malarına rağmen kale önünde beceriksiz sında yapılan maç 63 Demirsporun ga len Yugo'lav Yedintsvo takımı ilk maçını davranmaları yüzünden gol çıkaramadı lıbiyetile neticelenmiştir. dün Taksim stadında Beyoğlusporla lar. Beyoğlusporlular çok enerjik bir o Maçı stadyomu dolduran binlerce halk yunla ve yakaladıkları fırsatlardan azamî ya^h. Sahada fazla kalabalık yoktu. büyük zevk ve heyecan içerisinde takib istifade ederek galibiyeti kazandılar. İki takım hakem Şazi Tezcanın idareYugoslav takımı bu sabah on buçukta, etmistır. «ı'rde su kadrolarla sahada ver aldılar. Fotografla Atatürk Ebedî Şefin ekserisi hiçbir yerde intişar etmemiş yüzlerce tarihî fotoğrafmdan mürekkeb büyük albüm. Memleketin her tarafmda lâyık olduğu emsalsiz rağbeti gören bu kıymetli eserin mevcudu tükenmek üzeredir. Bugün yapılacak müsabakalar Zehir ve panzehir Yeni bir hakikat öğrendik. Yılan sokmasına bire bir gelen ilâc, an sokmasıyaıış. y ^ ^ Yani, yılan zehrinin &{^j0' panzehiri, an zzh'i ıy^r ") mış. Tecrübeyi kobaylar üzerindc yapı /orlar. Hayvana önce an zehri veriyoriar, yani ari'ara sokturuyorlar. Uç gün sonra, yılan zehri şırınga edıyorlar. Normal zamanda kobayı derhal öldüren bu zehır. arı soktuktan sonra bana mısın demiyor. Ayni te^.übeyi, fareler üzerinde ve tersine olarak tatbık edıyorlar. Yani önce yılan sckuyor, sonra an. Netice gene mükemmel. Bazı üstüste gelen felâketler vardjr ki, sonra gelen evvelkmı tamir eder de, sıllenin verdıği sersemlik bu hakikati aAİaraamıza mâni olur. Parasız zamanda do'andırıcıya rasgelmek; yerseniz mide fesad'na uiramanız muhakkak olan abur cuburla dolu bir ziyafet sofrasında birden b ; re mide sanasına yakalanıp bir lokma alanamak gibi felâketler bu nevidendır. Maazallah yılan soktu da, arkasmdan bir de an iğnesi mi yediniz? Sikâyet etmeyin. Zira, «bazan felâketin de o!urmuş hayırlısı!» Büyük satiş merkezleri ANKARADA AkbaKitabevL İZMİRDE Esad, Küçük Salepçi hanmda. SAMSUNDA Halk Kütübhanesi KONYADA Mustafa Naci, Yeni Kitabevi. ESKİŞEHİRDE Ses t§ık Kitabevi ve İSTANBULDA Bütün büyük kütübhaneler Fotografla Atatürk ödemişte bir cinayet Ödemiş (Hususî) Burada Birgi nahiyes;n n Karataş mahallesinde feci bir cinayet olmuştur. Süleyman oğlu 30 yaşmda Süleyman, Mehmed Tahta nammdaki bir şahsın 12 yaşmdaki kızı Emi neyi sevmiş ve onunla evlenmek iste miştir. Mehmed, kızının yaşı kücük olduğu için tekl fi reddetmiştir. Bundan sinirlenen Süleyman, kızın yolunu kesmiş ve zavallıyı bıçaklayıp öldürmüş. kacmi'tır. Zabıta, katili Bozdağda yakalamıştır. ^»««»•^^ Birçok vilâyetlerde kalmamıştır. Buralardan vaki olacak talebler doğrudan doğruya matbaamıza yapılmalıdır. CUMHURİYET TABI MÜESSESELERİNDE titiz bir itina ile basılmış olan FOTOGRAFLA ATATÜRK'ün Fiatı 125 kuruştur. Güzel am balâj içinde ve başka hiçbir zam istenmeksizin derhal irsal olunur. Motosiklet çarpışması Brüksel 20 (a.a.) Brüksel cıvarında Kâm Scharbeck'te bir otomobille iki îskerî motosiklet arasında bir musadeTi e olmuş ve motosikletlerin râkibleri ö'müstür. Tefrika tio. 59 DUKYA BÖYLEDİR İŞTE... J Ben içeri gidiyorum, dedi. Bir emBelma, başını çevirdi. Akşamdanberi rin olursa bana seslenirsin. kerclini sivıl polis diye tanıtan adam: Haydar, gene ona döndü: . Kusura bakma, ustacığım, daigm Sunları ver de öyle git. hk.. Belmanın mücevher kutusunu, kendi Diye Haydarın bileğindeki kelepçeleri elmas paketini Muzafferden aldı. Uyçözüyordu. Gene kadın, duvara dayanmış, gözle durma memur, dısarı çıkınca, yeniden Belman'n yanına geldi: rini oniardan ayırmıyordu: İşte şimdi biz bize kaldık. Rahat Bu da ne demek?.. rahat konuşuruz. Diye bir kere daha odanın içine bakınGene kadın, bir rüya görüyor gibiydi: dı. Haydar, kelepçeleri masanın üstüne Demek ki bunlar polis değii?.. fırlatırken: Benim adamlarım. Allah kimsenin başına verroesin, dedi. 5 a ^ a s l bıle bu kadar güç gelıyor. Ya bir de gerçekten takacak olsalar?.. Dayanılacak gibi değil, hele benim gıbı hiç sıkıntıya ^elmiyen insanlar için... Sonra Belmaya sokuldu: Şöyle buyursanıza hanımefendı, dedi. Bir yandan da kanapenin üstünde ne varsa onları atıyor, oturacak bir yer göstermeye çalışıyordu. Muzaffer: Ya burası?.. Görüyorsunuz: Karakola benzer bir yeri var mı?.. Bizi yakaladıkları filân, demek hepsi yalan?.. Hepsi şaka!.. Böyle şaka olur mu?.. Beni neye getirdiniz buraya? Söylemedim mi, kaçıracağım, demiyor muydum?.. Peki ama bu kadar gürültü ne den?.. Polislerin bizim eve baskm yapması, ikimizi birden yakalayıp buraya getirmeleri, bir saattir çektiğim korku?.. Ondan yana pek üzüldüm. Sizi rahatsız ettim. Fakat ne yapayım, başka türlü olmıyacağını anladım da ondan... Haydi gel, beraber kaçacağız, deseydım gelir miydiniz?.. Gelmiyecektiniz. Hırsız deyince, herkes korkar, her kadın kaçar, hiç kimse ona inanmaz. Siz de, beni bütün o öteki hırsızlarla bir tutmasanız bile, görür görmez yanımdan kaçanlar, ürkenler gibi hemen yakalatmaya kalkmasanız bile, ne de olsa beraber gelmekten korkacaktınız. Haydi, biraz daha ileriye gideyim: Beni sevecek olsanız bile, diyeceğim. Bakınız, beni seversiniz, seviyorsunuz, demiyorum. Diyemem. Böyle kuruntulara kapılacak kadar çıldırmadım. Bu kadarını sizden beklemem. Sizi benden ayıran neler olduğunu bilmez değilim. Sözün gelişi bu ya, sevecek olsanız bile, diyorum, evinizi, barkınızı bırakıp da bir hırsızm arkasına takılmazdınız. Ben de sizi, sokak ortasmdan kapıp kaçıramazdım. Ne yapayım, bundan başka kolayını bulamadım; böyle bir düzen kurdum. Pek fena da olmadı. Böylelikle benim için neler düşün düğünüzü de öğrendim. ^eni yakalamasınlar, diye nekadar çırpındığınızı gördüm. Kurtulmak için elmaslarımzdan bile vaz geçiyordunuz; bizi yakalamaya gelen adamlara onları bile vermeye kalktığmızı duydum, kapının arkasından dınledim. Buna sevgi dıyemezsem de gene benim için çok büyük bir müjde yerine geçti. Demek ki benim yakalandığımı istemiyordunuz, bana acıyordunuz, sevmeseniz bile hiç olmazsa düşmanım da değilsiniz, bunu anladım. Sonra, haniya elime kelepçe takmışlardı. bir iki dakika kadar başbasa kalmıstık; heîe o aralık söylediğiniz sözlerin tatlılığım, bakışlarınızın sıcakhğım hiç unutamıyacağım. Bizim yerimizde yıllardanberi sevişen, birbirinden geçemiyen insanlar olsaydı, onlar da başka türlü yaoamazlardı. Şimdi artık bizbize kaldık. Bir hırsızla beraber kaçmak, onunla bir arada yaşamak, size çok çirkin, çok orkunc görünüyor değil mi?.. Doğru... Sizin yerinizde kim olsa o da böyle düşünür. Fakat bir de yakalanmayı, karakollarda, mahkemelerde sürünmeyi gözönüne getiriniz. Burasının, hiç olmazsa hapishaneye benzer bir yeri yok. Karşınızdaki de sizi sorguya çeken, karanlık bir odaya atıp üstünüze kilid vuran bir adam değil. îs terseniz, hemen şimdi bile gidebiürsiniz. ne yaparım?.. Nasıl kaçarız, nereye saklanırız?.. Bunlar hep çocukça düşünce Gitmeyip de ne yapacağım?.. Kalırsınız; nekadar isterseniz, kaç ler, hiç olmıyacak işler... Siz bana: «Haydi» diyiniz; üstgün, kaç ay isterseniz, o kadar; isterseniz büsbütün... îsterseniz ikimiz birden yanını hiç düşünmeyiniz. Nasıl kaçacaçekiljp gideriz. Nasıl isterseniz, öyle ya ğız, nereye gideceğiz, hepsini bana bıraparsıhız. Karşınızdaki, sizin her dileğini kınız. zi yerine getirmek için gözünü budaktan Kuzum, siz her bileziğini, her insakınmıyan, canını bile verecek olsa bun cisini çaldığmız kadını böyle kaçırmaya dan sevinc duyan bir adam... kalkar mısınız?.. Her gördüğünüz kadına Belma, bir masal dinler gibi göz^rini tutulur musunuz?.. Öyle olsaydı, beni de çoktan tuHaydardan ayırmıyordu: Yalan değil, dedi, biraz önce çok tarlardı. Uzağa ne gidiyorsunuz, bu akkorktum. Kendim için de, sizin için de... şam sizin eve girip çıkarken geçirdiğim Sonra bu adamlann polis olmadığını an korkuyu gördünüz. Bunlar, benim kendi layınca ona da pek sevindim; ded:ğiniz adamlarımdı ama, sahiden beni yakalagibi ben sizin düsmanınız değilim. Kötü mak için polisler de gelmiş olabilirdi. lüğünüzü istemem. Biraz daha ileri gi Şimdiye kadar ele geçmediğime göre, deyim. Sizi ilk gördüğüm gündenberi, hiçbir kadına böyle takılıp kalmıyormunasıl diyeyim, bana hiç yabancı ge!~ne şum, demektir. Benim basımı döndüruı, diniz. Sanki eskidenberi tamşıyor gibiy gözümü karartan, her deliliği göze aldıdik... Bunu da saklamak istemem. Siz ran siz oldunuz. Sonra, sunu da söyliyeşöyle boyle bir hırsız değildiniz; tamdı yim: Ben öyle bir elinde maymuncuk, ğım erkeklerin hicbirine benzemivordu öteki elinde bir tabanca sokak sokak donuz. Herkesten başka bir haliniz vardı. laşan, damdan dama atlayıp bacalardar Bakınız bunu da yüzünüze karşı söyle içeriye giren «profesyonel» hırsız'.ardat mekten çekinmiyorum. Öyle olmakla değilim. Nasıl diyeyim, ben bu işin heberaber, düsününüz bir kere, burada si men hemen «amatör» üyüm. Eümi h» zinle beraber nasıl kalırım?.. Sonra ne rama sürmem, dersem yalan olmaF İArkasi var) reye giderim?.. Bizi gelip de bulurlarsa