21 Mayıs 1939 CUMHURfYET SON HABERL HâdiseJer arasmda Istemek ve inanmak oktor Lutf i Kırdann ilk işi Istanbulun yollarmı yaptır" mağa başlamak oldu. Bizim de îstanbul Belediyesinden istediklerimizin başında bu geliyordu. Doktor Lutfi Kırdardan evvelki bütün valilere, belediye reislerine ve şehreminlerine sorsaydık: Bu yolları niçin yaptırmadınız? Ne cevab ahrdık? Biz bunu vaktile onlara çok sorduk ve hep şu cevabı aldık: Para yok. Doktor Lutfi Kırdara sorsak: Bu yolları nasıl yaptırıyorsu* nuz? Belki şu cevabı alırız: Bu yolları yaptırmak lâzım olduğuna inandım. Demek ki inanmak lâzım ve kâfi. Nopaleon buna «istemek» demiş" ti: »İstemek muktedir olmaktır.» Kelime üstünde vakit kaybetmemek için biz istemek ve inanmak di~ yelim. Istanbulun başındaki eski idare adamları yol istememişlerdi, çünkü medeniyetin yoldan başladığına inanmamışlardı. Bunun için imar işine kimi parktan, kimi havuzdan, kimi mezbahadan, kimi kanalizasyondan başladı. «Hepsi lâzım bu yurda, hep* si müfid.» Ve eski şehreminlerile valilerin hepsine, bu şehri büyük birer derdinden kutardıkları için daima te~ şekkür ederiz. Fakat yol meselesi başımızda belâ halinde kaldıkça yapr lanlann hepsi yarım tedbirlerdi. Çocıık ve terbiye Doktor Göbels'in manidar nutku «Dünya ile açık konuşabilmek için top yaptık Alman Propaganda Nazırı, Danzig meselesinin bu hava içinde ortaya atıldığını söylüyor Berlin, 20 (a.a.) Göbels, Nazi Partisinin tezahüratı münasebetile Kolonyada bir nutuk söylemiştir. Hatib, Nazizmin iktidar mevkiine geçtiğindenberi vücude getirdiği eseri methüsena etmiş ve demiştir ki: « İngilterede bu kadar açık konuşmamıza hayret ediyorlar. Bu kadar açık konuşabiliyoruz. Çünkü üç yıl kendimiz tereyağından ve etten mahrum ederek hududlarımızı muhafaza eden tahkimati yap tık. Daha az yağ ve kebab yememizden hiçbir kimseye fenalık gelmedi. Dünya ile tamamen açık bir surette konuşabilmek zamanınm gelmesi için top yaptık. Meseleleri birbiri ardınca hallettik. Bu çetin bir devre oldu. Versay muahedesini sahife sahife yırttığımız zaman Avrupada yeni bir vaziyet teessüs etti.» Hatib biraz ötede şu suretle devam etmiştir: « Eylulde harbe dokunarak geçtik. Bu çok tehlikeli bir şeydi. Hiç şüphcsiz bazı şeyler riske ettik. Fakat muvaffakiyet meydandadır.» Nazır Almanyanın bugünkü kuvvetinden de bahsederek: « îşte bu emniyet havası içindedir ki, Hitler Danzig meselesini ortaya koydu» demiştir. Hatib esasen muğlâk olan vaziyeti bir kat daha gerginleştirmek için bundan bahsettniyeceğini söylemiş, fakat Almanyanın serbest şehir üzerindeki hakkmı teyid eyledikten sonra demiştir ki: « Demokrasilerin son saat çaldığı zaman bizim kadar nefesleri olacağını zannetmiyoruz. Demokrasilerin göğüsleri zayıftır. Diğer memleketlerde görülen panikten dolayı müteessifiz. Bu panik bizde mevcud değildir. Endişede olmaklığımız icin hiçbir sebeb yoktur. Alman milleti Hitlere körkörüne itimad edebilir.» bih ediyor ve diyor ki: «İngilterenin, Fransanm ve bilhassa Amerikanın orta Avrupa bölgelerinde umumiyet itibarile ne işleri var? Halen, hiç davet edilmedikleri halde Danzig ve Koridor meselesi yüzünden Almanya ile Polonya arasındaki ihtilâfa müdahale ediyorlar. Herkes biliyor ki Danzig Almandır ve Leh Hariciye Nazm da bunu itiraf eylemiştir. Herkes biliyor ki Almanyanın doğu Prusya ile diğer Alman toprakları arasmda irtibata ihtiyacı vardır. Londra, Paris ve Vaşingtonun sulh unalâtçıları müdahale etmek istemeselerdi, bu iki mesele de böylece hallolunup gidecekri. Polonya tahrikâtından bahsetmek istemiyoruz. Zira bu meselede Polonya talî ehemmiyettedir. Fakat bu şaşkınhklarla mutabık olduklarını bildiren Londra ve Parisin kasdî tahrikâtı karşısmda susamayız. Bu tahrikâhn hedefi Almanyayı çember içine almaktır. Eğer dişlerimize kadar silâhlanmış olmasaydık, bunlar bizi ne hale getirirlerdi ? Fakat Londra çembercileri bize taarruz ederlerse dişlerini granite çarpacaklardır. Alman ordusu asla yerini terketmiyecektir. Batı hududumu zu beton ve çelikten bir kale muhafaza etmektedir. Bunun için Londranın tasavvur ettiği çemberleme bizi korkutamaz. Biz harb ve panik tahrikâtçılannın aklıselimine değil, milletlerin aklıselimine müracaat ediyoruz. Bizim fikrimizce, Avrupada harbi istilzam eden hiçbir mesele mevcud olmadığını bir kere daha kaydediyoruz. Hitler barış istiyor. Fakat A!manyanm hayatî haklannı teminat alt,na alan bir barış istiyor. Çemberleyiciler her şeye rağmen kendi milletlerinin fikrini değiştirmeğe muvaffak oldukları takdirde, biz bu milletlere hakikî mücrimlerin kimler oldugunu göstereceğiz. llk cezayı $üphesiz bu mes'uller çekeceklerdir. Fakat milletlerin aklıselime döneceklerini ve Avrupanın en vahşi bir felâketten esirgeneceğini hâlâ kuvvetle ümid etmekteyiz. Bu hususta biz elimizden geleni yapmak istiyoruz.» Marazî temayüller Yazan: ALt KÂM1 AKYÜZ |HEM NALINA MIH1NA Süvari ekipimiz J Doktor Göbels'in makalesi Berlin, 20 (a.a.) «D.N.B.» Göbels, Völkischer Beobachter gatezesinde intişar eden bir makalesinde Londra, Paris ve Vaşingtondaki harb âmillerini tak'.••«(.nHMiıııMlllflltllll! Kaybolan ada Franko'nun nutku Büyük Okyanusta bir ada batıyor Manil 20 (a.a.) Nüfusu 4000 kişi ve genişliği 15 kilometre murabbaı o1n Büyük Okyanusta Manil'in 100 mil cenubunda kâin Yşilada vukubulan zelzele!«r dolayısile kaybolmak üzeredir. Adanm sakinleri ufak sandallara bi nerek civardaki adalara iltica etmişler dir. «Sulh ve istikrar yolunda Dün Ottavada büyük bir geçid resmi yapıldı teşriki mesaiye hazırız» Madrid 20 (a.a.) Radyo ile neşredilen bir nutukta Franko, «kızıl çetele rin zulmüne ve marksist barbarlığına karşı» kazanılan zaferi tebarüz ettirmiş ve demiştir ki: « Biz şeref ve istiklâlimizi herşey den üstün tutuyoruz. Biz, Avrupada sulhun istikrarı yolunda teşriki mesai etmek stiyoruz.» Franko, bundan sonra şöyle demiştir: « Madridin çektiği ıstırab, bu şehri Rus komünizminin zimamdarlarına el leri ve kollan bağlı olarak teslim eden cumhuriyet zimâmdarlarının en vahim hareketini teşkil eder. Kızılların hakkımızda söyledikleri «geçemiyeceklerdir» sözüne biz bir za ferle cevab verdik.» Franko, memleketin iman için bütün îsDanyolların birleşmesini istemiş ve de miştir ki: « Zafere, mukaddes birliğin inzi mam etmesi lâzımdır.» Fatav Surive hudud komisyonu işini bitirdi Antakya 20 (Hususî) Hatayla Su riye arasındaki hududu tahdid eden komisyon mesaisini bitirnrış, hazırlanan metinler Türk ve Fransız murahhaslan tarafından dün akşam imzalanmıştır. Komisyonca tespit edilen hududlann tahdid muamelesi de bitirilerek taşlar dikü miştir. Çocuğun bize göre karanhkta kalan ruhunu aydınlatmaya çalışanlar oldugunu bundan evvel yazmış ve onların izleri üzerinde yürümemizin de bir kazanc olacağını ilâve etmiştim. Filhakika çocuk ruhunu ve ondaki teşevvüşleri gö?teren son tezler bilinmezse anomalie flsychique denilen acayibliklerin mahiyeti anlaşılamaz ve ahnacak pratik tedbirler de hakkile tatbik olunamaz. Bu husustaki teorilerin derinliklerine inmesek bile ana hatlarına sadece vâkıf olmalıyız. Tam ve salim bir düşünce ancak birbirini tamamlıyan iki unsurun birleşmesile vücude gelir: 1 Tahayyül kuvveti. 2 Muhakeme kuvveti. Sosyal münasebetlerimizde muhtac olduğumuz matıkî dü şünce çocuklarda henüz muvazenesini bulamamıştır. Çünkü onlarda tahayyül kuvveti çok, muhakeme kuvveti azdır. Sızin ağır bir tekâmül ve inkişafla uzun sene!erde edindiğiniz doğruyu seziş kabılıyetini onda pek bulamazsınız. Bulamadığınız için kızmayınız. Çünkü onun peri masallarından hoşlanan geniş hayalüe sizin realiteyi kavrayan kafanız arasmda, hiç değilse yaşlarınız arasmda olduğu kadar fark vardır. Bununla beraber bundan evvelki yazımda da işaret ettiğim gibi bü:ün hayatında çocuk ve çocuğun sanso riyel ve taklid devirlerinden kalmış kimseler az değildir. Fakat zekâsı, kabiliyeti ne olursa olsun hiçbir çocuk yaşmı pösteren rakamm önüne bir sıfır koyamaz. Yani altmış yaşmda bir ihtiyar altı yaşmda Yolsuz şehir ve yolsuz medeniyet bir çocuk gibi olabilir, fakat altı yaşmda olmaz. Eski valiler, şehreminleri ve bele bir çocuk altmış yaşmda bir ihtiyar gibi diye reisleri bu mütearifeden şüphe >Iamaz. etmeselerdi, Îstanbul şimdiye kadar Viyanalı tneşhur doktor Fröyd çocukbaştanbaşa asfalttı. arda görülen ruhî bozuklukların sebeb Bir işin başına istemeği ve inan* lerini beşikte, ana kucağında başlıyan mağı getiriniz, o iş olur. gayrişuurî cinsiyet meyillerinde bulmuş Fakat istemiyen bu hakikate de ve Fröydizm nazariyesi bu suretle son ainanmaz ve müdafaa nutkuna şöyle sırda büyük bir şöhret almıştır. başlar: Fröyd'e göre gayrişuurî başlıyan bu Para yok. emayüller yaş ilerledikçe kısmen şuura Her büyük itirazınızı dalgakıran ;eçer. Fakat o zaman sosyetenin tazyik lalinde geriye çeviren bu müthiş ma ve mukavemetile karşılaştığından ruhî bir '»t sizi daima susturur. takım ihtilâllere sebeb olur. Bu gibi ihSimdiye kadar daima sustuk. :ilâllerin yetişkin çocuklarda en çok büFakat, artık yollar yapılıyor ve pa* luğ zamanlarına ve buhranlı intikal devra bulunuyor. relerine tesadüf ettiği dikkatten kaçmaDemek paradan evvel istemek ve mıştır. paradan evvel inanmak lâzımmış. Fröyd bununla da kalmamış, daha Biz bunu evvelce de çok yazdık, ileri giderek tahteşşuurda yaşadığımız rufakat Lutfi Kırdar bu hakikate bir hî hayata nispeten şuurumuzun hiç mesaaktualite tazeliği verdi. besinde kaldığını iddia etmiştir. DediğiPEYAMt SAFA ne göre şuurumuzun havsalasına giren ruhî hayatımız derin temayülleri ve taay yün etmemiş hislerile, boğuk ve muzlim, hemen olduğu gibi gayrişuura kanşır. Şuurumuzun havsalasına girmiyerek gayrişuurda kalan ve kabımıza sığmıyarak hiddet, korku, taşkmlık, pasyon ve bazan mücrimane hareketlerle tezahür eden bu gizli kuvveti anlamamıza imkân var Londra 20 (Hususî) tngiliz hükümdarlan bugün Ottava'da muazzam teza mıdır? Viyanalı doktor, Psikanaliz denihüratla karşılanmışlardır. Kralın doğum len hususî bir araştırma tekniğile bunun günü münasebetile askerî bir geçid res mümkün olduğu iddiasındadır. Psikanami yapıldı. Merasimden sonra, Kanada liz tatmin edilmeksizin geri itilen ve biBaşvekili, hükümdarlar şerefine bir zi çimsiz aykırıhklara meydan veren gömüyafet verdi. Kraliçe Elizabet ziyafette lü tahassüsleri kendine has usullerle bebir nutuk irad etmiş ve nutkunu fransız lirtmektedir. Bundan dolayı akıl hastalıca olarak bitirmiştir. ğı, çok kere, moral ve sosyal icablann Amerikanın yeni Kanada elçisi, itimadzoru altında kalarak tatmin olunamıyan namesini Kraİ Corc'a takdim etmiştir. İlk defa olarak bir elçi itimadnamesini hislerin ve temayüllerin sembolik bir tezahürü addolunuyor. bizzat Krala takdim etmektedir. Horty'nin oğlu elçi oldu Budapeşte 20 (a.a.) Naibin küçük oğlu Nikola Horti, Macaristanm Rio de Janeiro orta elçiliğine tayin edil m ştir. Alman Yugoslav ticareti Belgrad 20 (a.a.) Yugoslavya ticaret Londra 20 (Hususî) Romanya heyeti, dün Almanyaya hareket etmişHarici,. Nazırı Gafenko ile Yugoslavtir. ya Hariciye Nazırı Markoviç yann Tuna Mısır Veliahdi Pariste Paris 20 (a.a.) Reisicumhur Lebrun üzerinde bir gemide görüşeceklerdir. dün Mısır Veliahdi Prens Muhammedi Mülâkat BalkanlaTdaki vaziyet etrafmda kabul etmiştir. cereyan edecektir. îki Hariciye Nazın Samsun yerli maller sergisi bilhassa, Türk İngiliz anlaşmasından sonra tahaddüs eden vaziyeti tetkik ve açıldı Somsun 20 (a.a.) Samsun beşinci rmiİ7aker<" edeceklerdir. yerli mallar sergisi bugün törenle açıldı. Karadeniz sahillerinde sis! Vali Fuad kısa bir söylevi müteakib Sinob 20 (a.a.) Karadeniz sahilleri kordelâyı keserek sergiyi açtı ve ser on gündenberi kalm bir sis tabakasile gideki paviyonlan gezdiler. Yerli malı örtülüdür. Vapurlar sis yüzünden yol satan birçok müesseler sergiye iştirak larma zorlukla devam edebiliyorlar etrrr c bulunmaktadır. Dün akşam limanımıza gelmesi bekle nilen Cumhuriyet vapuru gene sis yü Bolivya mihvere iltihak zünden bu sabah limanımıza gelebil etmiyor miştir. Vaşington 20 (a.a.) Bolivyanın VaYeni bir Fransız şington elçisi, Hariciye Bakanlığma yapBordeaux 20 (a.a.) Gironde tezgâhtığı tebligatta Bolivyanın antikomin tern pakta girmek tasavvumnda olduğu lannda inşa edilen 1800 tonluk <Lanshakkındaki şayialann tamamen uydur quenet» muhribi bugün denize indiril miştir. ma oldugunu bildirmiştir. YufifoslavRumen Hariciye Nazırlarmm mülâkatı lunan yetişkin bir çocuk, etrafında hoşuna giden ve duygularını okşıyan tatlılıklarla hoşuna gitmiyen tadsızlıklar arasmda farkında olmıyarak bir tasnif yapar. Ve (zevk prensipi) onu sosyal konten janlardan ayırıp arzularının tahakkukuna sevkeder. Libido adını alan bu kuvvetli istek, bu enerji yaşama ihtiyacınm açlığı doğurması kabilinden zevk ve hareket kaynağı halinde çocuğun ruhunda mayalanır. Böyle iken sevki tabiüer içinde tezahüre en az müsaid olanı da cinsiyet garizesidir. Muhit, an'ane, yer leşmiş âdetler, terbiye kaideleri, ana baba otoritesi onun tezahürüne mânidir. Bu gizli tazyik gencin meydana çıkamıyan kuvvei muharrikesinde bir endişe, bir ıstırab uyandırır. Etrafmdakiler onu an lıyamaz. Fakat bir psikanalist bunun gayrişuurî bir suç kaynağı oldugunu keşfedebilir. Madam Morganstern çocuk ruhiyatile çok meşgul olmuş bir pedagogtur.£yo/uDünyanın en iyi ekiplerinden biri ve tion psychiatrique namile yazdığı eserinde belki de birincisi olan Alman ekipi, Musanasını pek seven 10 yaşmda bir oğlan solini kupasında geçen sene bize, bu sene çocuktan bahsederek: «Bu çocuk, diyor, de îtalyanlara yenilmiştir. Demek ki, kendisini öptürmedigi için anasını döğ evkalâde çalışan ve mükemmel atlara meye kalkışıyor ve her vuruşuna karşılık ve zabitlere malik bulunan Alman ekipi onu bir kere öpmek istıvordu.» de iki senedir talihsizdir. Psikanaliz ame'ivesi esnasında çocuk Bizim ekipimizin bu sene büyük bir ameliyeyi yapan Madam Morganstern'e muvaffakiyeti vardır ki o da bir müsabaiçini açarak bir zaman gözünün önünde :aya giren dört Türk zabitinin sırasile bibabasının aygır atlarından birinin iğdiş rinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü olmalaedildiğini ve bu ameliyattan sonra hay rıdır. Böyle bir netice, Mussolini kupası vanın soğuk alarak öldüğünü, bütün bu müsabakasında alınmış olsaydı, Türk manzaralann gözünün önünden gitmedi kipi, bu meşhur altm kupayı gene ğini söylemiştir. Madamın sonraki tahki memleketimize getirmek imkânını bulurkatma göre babasının atlan içinde çocuk du. Filvaki, bir ekipe mensub dört binicien çok bu ab severmiş. Atın ölümünden nin birbiri sıra birinciden dördüncüye kasonra çocuğun keyfi kaçmış, neş'esi kal dar derece almalan, ilk defa görülmüş bir mamış. Anası babası üstüne vardıkça muvaffakiyettir. Fakat meselenin ruhu, «Benimle uğraşmayın kendi canıma kı birincilikte, ikincilikte değil; Türk ekipiyarım!» diye onlan kcrkutur, hatta bazı iu, Avrupanm en kudretli ekipleri arasmjestlerile hemen bunu yapacakmış gibi da iyi bir yer almış olmasında ve ön safta görünürmüş. gelmesindedir. Atlı mâni müsabakalarmPsikolog madamın bu incelemelerden da, en mükemmel olsa dahi hiçbir ekip sonra vardığı netice şudur: Çocuk anası rıer sene ve her müsabakayı kazanamaz. nı anormal bir muhabbetle sevdiği için Bir dakika evvel en zor mânileri uçar gibi hem anasına, babasmı da kendine rakib aşan kuvvetli bir hayvan, en ehemmiyetsayıp kıskandığı için babasına karşı ken iz bir mâni önünde, itaatsizlik ederek dini suçlu görmekte ve bir cezaya çarpıl diskalifiye olur ve buna hiçbir süvari, hiçmak ihtiyacmı duymaktadır. Pedagoji bir zaman mâni olamaz. tarihinde kendine böyle ceza arayan çoBunlar malum olunca, ekiplerden pek cuk tipleri görülmüştür. Gözünün önün tabiî olarak daima birincilik ve zafer isde iğdiş edilen sevgili atı onun üzerinde tenilmekle beraber, asıl matlub olan biderin bir tesir bırakmıştır. Kendisini gay rinciliğe ve zafere lâyık kudretli bir ekip rişuurî atın yerine koymakta ve fazla a yetiştirmektir. Türk ekipi işte bu mükemğır bulduğu bu cezadan korkmaktadır. mel ekiplerden biridir. Onunla iftihar eAna baba çocuğun gayritabiî halleri deriz. nin ve hırçınlıklarının sebebini neredea bilecekler? Anasını seven, babasmı kl&kanan on yaşmda bir masumun böyle gizli bir derdi olduğu kimin hatırına gelir? Veşüphesizbumisal tek değildir: Bu, bir tipin misalidir. Marazî tiplerden sayacağımız bu çocuğun ıslah ve terbiyesi, daha doğrusu tedavisi için önce derdinin teşhisi lâzımdır. O da ancak psikanaliz vasıtasile olabilir. Böyle bir çocuğa sevgisinin mecrasmı değiştirterek tabiî olmıyan temayüllerine bedel realitenin tabiî isteklerini aşılamak lâzım gelir. Bunun için de onun zıddma Amasya 20 (a.a.) Vilâyeti giderek değil, bilâkis onu zayıf tarafınaltmış bin hekdan tutarak düşünceli tedbirlerle, mün miz dahilinde elli tarlık sahada beş gündenberi külliyet hasıran anası üzerinde toplanan sevgisini dağıtmak, etrafındakiîer için muhabbet li miktarda ve müstevli şekilde çekirge auyandırmak ve anasınm ona karşı sevgi feti başlamıştır. Mahallî vasıta ile yapı Kralın hitabesi Işte Fröyd, çocuk ruhu üzerindeki de sini esirgemesi gibi mantıkî bir ceza ile lan mücadelenin azlığı sebebile Ziraat V^ekâletinden acele yardım istenmiştir. Ottava 20 (a.a.) îngiltere kralı Al rin etüdlerile bu neticelere varmıştır. Fil iktifa etmek doğru olur. tıncı Georges dün Amerikanın Kanada hakika sevki tabiilerinin tesiri altında buEvvelce on dört köy mahsulünün dolu Ali Kâmi AKYÜZ elçisini kabul etmiştir. Elçi itimad mekneticesi mahvolduğunu bildirmiştim. Son tubunu takdim eylemiştir. Kral mütearaporlar bu miktann yirmi sekize çıktığıFransız filosu îngiltereye kiben kordiplomatik azasını kabul eyŞarkî Prusya hududunda nı göstermektedir. Gerek dolu afeti ve lemiş ve bundan sonra da senatoya gigidiyor tahkimat gerekse çekirge tehlikesi vilâyet mahsu derek iki meclis azası önünde bir hita Paris, 20 (a.a.) Bahriye NezareBerlin, 20 (a.a.) Ordu Matbuat lünü endişe verici bir vaziyete sokmuştur. bede bulunmuştur. tinden bildirildiğine göre iki zırhlı, üç kru şubesi reisi Albay bugün Holanda Kraliçesi Belçikaya vazör ve on iki torpidodan mürekkeb bir Völkischer BeobahterVon Wedel yazdığı gazetesine gidiyor Fransız filosu Amiral Consoul'un ku bir makalede Almanyanın Polonya ile oBrüksel 20 (a.a.) Holanda Kraliçesi mandası altında olarak 22 mayısta bazı lan ademi tecavüz paktını fesheftikten sonWilhelmine, üç gün sürecek olan resmî ingiliz, Holanda ve Belçika limanlarını ra şark hududlarında ihtiyat tedbirleri alIBaştarafı 1 inci sahijede) bir ziyarette bulunmak üzere salı günü ziyarete çıkacaktır. Bu seyahat haziran dığını ve birtakıtn müstahkem hatlar vü lılara fişleri iade ederek bu kayıdları düburaya gelecektir. başlarına kadar devam edecektir. zeltmelerini istemektedirler. cude getirdiğini yazmaktadır. Bu ziyaret, geçen sene Kral Leopold Leh Yahudilerinin çıüracaati Albay Wedelin verdiği malumata götarafından Holandaya yapılan resmî zi Prens Pol, Berline gidiyor Varşova 20 (a.a.) Hariciye Nare Şarkî Prusya daha şimdiden baştan yarete bir mukabele mahiyetinde te Belgrad, 20 (Husuî) Kral Naibi lâkki edlmektedir. Bununla beraber, Prens Pol mayıs nihayetinde Berline gi basa bir kale haline gelmis bulunmaktadır. zm Szembek, Polonya Yahudilerinden diplomatik müşahidler, beynelmilel va derek Alman ricalile mülâkatlarda bu'u Almanya Enternasyonal Ta mürekkeb bir heyeti kabul etmiştir. ziyet dol&yısile iki memleketin birbirine Heyet, Polonyada ikamet eden Yahunacaktır. lebe Cemiyetinden çekildi dilerin Filistin meselesi karşısında vazidaha ziyade yaklaşmak istedikleri ve bazı mahfillerin Holanda ile Belçika a Filistinde çarpışmalar devam Berlin 20 (a.a.) Almanya Enter yetleri hakkında bir muhhra takdim etrasmda askerî bir iş birliği yapılması nasyonal Talebe cemiyetinden resmen miştir. ediyor na taraftar olduklarmm söylendiği şu çekilmiştir. Başvekili ziyaret Londra 12 (Hususî) Filistinin sırada bu ziyarete hususî bir ehemmiyet Varşova 20 (a.a.) Başvekil Skladmuhtelif şehirlerinde bugün de nümayiş Amerikaya kaçırılan altınlar atfetm^ktedirler. kovski, Slovekya maslahatgüzarı Klinovsler yapılmıştır. Samarya mmtakasında bir Nevyork 20 (a.a.) Geçen hafta Beneş'e suikasd mi? Ar^b çetesile cereyan eden musademe içinde Amerikaya 100 milyon 700,000 ki'yi kabul etmiştir. Vaşington, 20 (a.a.) Eski ÇekoSanayi Nazırı dönüyor neticesinde iki İngiliz askeri yaralanmış doîar kıymetinde altın ithal edilmiştir. Bı Slovakya Reisicumhuru Beneş'i tertib edil tır. Hayfada da iki Arab ağır surette Nevyork 20 (a.a.) Polonya Enaltınlar biihassa Kanada, îngiltere, A diği haber alman bir suikasdden korumak yaralanmıştır. vustralya ve Yeni Zelandadan gönderil düstri Nazın Romah ile Münakalât Naiçin polis ciddî muhafaza tertibatı almıştır. zır muavini Bobkovski, Gdinya'ya hareHayfada Musevi gencleri tarafından miştir. Gerek Nevyork, gerek Şikago Çek me tertib edilen bir nümayişte 12 Musevi yaîsveçli tayyareci kayboldu ket etmişlerdir. hafili bu hususta sıkı bir ketumiyet mu ralanmıştır. Stokholm, 20 (a.a.) Terre Neuve Amerikanın deniz bütçesi hafaza eylemektedir. Hitler Berlinde... den İsveçe doğru Atlantik aşm bir sefere Alman hukuk kongresi Vaşington 20 (a.a.) İki meclis taBerlin 20 (a.a.) Hitler, garb hu çıkmış olan tayyareci Charles Backman, rafından kabul edilmiş olan 773 milyon Berlin 20 (a.a.) Nazır Fran ck, Leip zig'de Alman hukuk kongreshn mera rludlarında yaptığı teftiş seyahatinden kaybolmuştur. Tayyarecinin bir kazaya dolarlık deniz bütçesi Reisicumhur Ruzbugün öğleden sonra Berline dönmüştür. kurban gittiği zannedilmektedir. velt'in imzasına arzedilmiştir. simle açmıştır. üvari ekipimiz Nis ve Roma beynelmilel altı mâni müsabakalarından döndü. Ekip, bu sene de iyi neticeler almış olmakla beraber, geçen seneki gibi Mussolini kupasını kazanamamışhr. Bunun iki sebebi vardır: Birincisi talihsizlik, ikincisi İtalyanlann, mânileri beynelmilel şekillerden biraz aşka türlü tertib ederek kendi ekiplerini bunlar üzerinde çalıştırmaları. Atlı mâni müsabakalarmda muvaffakiyetin üç unsuru vardır: îyi at, iyi binici ve iyi talih. Avrupada seyrettiğim müsabakalarda en iyi at ve en iyi binicinin, talih kendilerine iltifat etmediği için, biinci olacakken sonuncu olduklarını çok gördüm. Hayvanın biraz rahatsız ve huyuz olması yahud topallaması, yalnız bir müsabakayı değil, bir seri müsabakayı :aybettirir. Bu seneki müsabakalarda en iyi dört hayvanımızın parkurlar esnasında akatlanması, ekipimiz için büyük bir janssızlık olmuştur. İngiltere Kralı Amasyaya çekirge âfeti basladı Mücadele için Ziraat Vekâletinden acele yardım îsteniliyor Milletler Cemiyeti yarın toplanıyor