CUMHURÎYET 19 Mayıs 1939 Fatmanın kocası Peride Celfil Kocaelide yol faaliyeti Vilâyetin mühim şosalarının inşasına başlanıyor RADYO Gürültülü bir balo gecesi CBu akşamki program ) Almanyada çalışan biri Macar, öteki İsveçli iki büyük artist, bu isimde güzel ve heyecanlı bir film çevirdiler Fatma, Ayşeye dedi ki: dua ediyor, siyah camın altından o nasıl Türkiye Radyodifüzyon Postaları Ben artık ağlamıyacağım, dövün etrafını dumanlı görüyorsa, kendisini de DALGA UZÜNLUĞU /niyeceğim, derdlenmiyeceğim kardeşim.. herkesin öyle gördüğünü sanıyor, ve sevi1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. Bu genclik bir daha ele geçer mi? Hem niyordu. Başını önüne iğmişti, delikli isT. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. İzmit, (Hususî muhabirimizden) Visenin hakkm var, herif sokaklarda aç karpinlerin topukları biraz fazla uzundu. Yürürken tuhaf tuhaf sallanıyor, ve bu lâyetin kara yollan tamir ve ıslaha çok kurd gibi karılann arkasından baksm. 12,30 Program, 12,35 Türk müziğl PL muhtac bir vaziyette bulunmaktadır. 13 Memleket saat ayarı, ajans ve meteoroGöz göre göre «lin şılhklarile fink atsm, onu fena halde utandırıyordu. «YapaBilhassa İzmit Karamürsel, İzmit Geb loji haberleri. 13,15 14 Müzllc (Karışık dursun. Ben evde gözyaşı dökeyim, içle rım» dediği şeyleri mevkii tatbika koy ze, İzmit Geyve, Akyaz ve Adapazar program Pl.) 18,30 Program. 18,35 MÜZIÜL muş bulunuyordu. Geri dönmesine im Karasu, Karasu Kandıra şoseleri gerneyim! Yağma mı var? (Operet müziği: Pl.) 19 Konuşma. 19,15 Türk müziği (Fasıl heyeti) 20 Memleket saFatma, eskisi gibi, gözleri sulanarak, kân yoktu. çekten bozuk bir haldedir. Uzun zamanat ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri, yüzü solarak bunları söylemiyordu. KoYoldan gelip geçenlerden ona bakan dır Kocaeli vilâyeti şose yollan gerek 20,15 19 mayıs millî bayramına aıd hususi program. musahabe, şiir ve müzik. 21,15 Esnuşurken gözleri ateş gibi parhyor, göğsü lar vardı. Bazıları garib garib gülümsü bütçenin darlığmdan ve gerekse ihmal ham, tahvilât; kambiyo nufcud ve zlraat edilmiş olmasından, hatta yeni yapılanheyecanla inip kalkıyordu. Ayşe hayretle yorîardı. Birkaç lâf atan da oldu. Fatma borsası (flat) 21,25 Neş'eli plâklar R. 21,30 bunlardan cesaret aldı. «Beni beğeniyor lar dahi çok geçmeden bozulmaktadır. arkadaşına baktı: Müzik (Riyaseticumhur lFlânnonik orkestra İzmit Hendek Bolu şosesi bu aradadır. sı Şef: H. P. Anlar) Neş'eli müzik: l E... Ne yapacaksın kardeş, dedi, lar, diye düşündü. İşte böyle olmajc lâ Vilâyet yollarının bu şekilde bozuk ve K. M. v. Weber Oberon uvertürü. 2 seni birşeylere karar vermiş gibi görüyo zım. Artık bizim herif de yola gelecek ticaret hayatına verdiği sekte üzerine, D. F. E. Auber La Muette de Portlci, uverdemektir. Ama ne şaşıracak!» rum. tür. 3 Franz Schubert Rosamunde, 1, Vilâyet makamı esaslı bir yol siyaseti incl ve 2. nci balet müziği. 4 Lime MaüKocasının halini düşünerek güldü. takib etmek üzere harekete ve faaliyete Fatma başını sallayarak bilgic bilgic lart Les Dragons de Villards, nvertürü 5 Şimdi uzun topuklara biraz alışmıştı, başlamış bulunmaktadır. Nafıa Müdürügüldü: A. Thomas: Mignon operası uvertürü. 8 Ne mi yapacagım? Dinle. Bizim daha serbest yürüyor, etrafma bakabili müz Cevdet Onaranın da faal ve iş bilir J. Strauss Wein Veib und Gesang. 22,30 bir zat olması Vilâyet şose yollarının az Müzik (Opera aryaları Pl.) 23 Son ajans herife dikkat ettim. Nerede saçları süpür yordu. haberleri ve yarınki prgram. 23,45 24 zamanda yapılacağını göstermektedir. Bir aralık arkadan bir sesin: ge sarısına boyalı, süpürge gibi sert, kaşlaMüzik (Oazband Pl.) Bu sene, İzmitKaramürsel şosesi yapırı yoluna yoluna iplik haline gelmiş, du Ama ne ince b«l! diye, mırıldandılacaktır. Bu yoldan başka Kandıra AğOperalar ve operetler dakları aşağılı yukanlı birer parmak fazla ğını duydu. va şosesinin 42 kilometrelik kısmı da ik20,35 Budapeşte: Faust. Fatma derhal bu lâfın kendisine aid mal edilecek ve Üsküdara bağlanacaktır. boyanmış, burunlan, yanaklan bilhassa 21,20 Berlin: Paganlnl kısacık fistanlanndan soba borusu gibi çı olduğunu anladı. Hem memnun oldu, Bir matbuat davası 21,50 Sofya: Werth«r. kan çıplak bocaklan güneşten yanmış ka hem de kızdı. Buna başka bir ses: 22,50 Roma: Bir operet temsill. Buradaki Belediye ihtüâfı, matbuat Ya bacaklar! diye cevab vermişti. davası doğurdu. Belediyeye muarız on varsa onların arkasmdan gözleri kayaBüyük konserler Zarah Leander Marika Rökk rak bakıyor. Mademki öyle... Ben de o Fatma birdenbire sendeledi. Bu koca lan Zıhni Kaman, Raşid Günbüz, Süley19,20 Hamburg: Weber, Schumann ve sair karılar gibi yapacagım. Belki o zaman sının sesiydi. Ne tesadüf! Fatma titrîyor man Fehmi, Mustafa Kırdar, Semerci Berlinden yazılıyor: ze alıp kocasından ayrılmak hulyasına bestekârlarm eserleri. du. Yaklaşan adımlar duydu. Bir ses, Ali, Mahmud özgener, Boyah Kâzım iherifin gözü evin içine döner de uslanır. Ufa stüdyolarında çevrilmekte olan düşüyor. îyi ama, yalnız kendisinin ko 20,35 Londra (Begional): Serenadlar. Konigsberg: Mozart, Beethoven, Wag gene kocasının sesi kulağınm dibinde fı simlerindeki şahıslar, şehrimizde intişar «Gürültülü bir balo gecesi» nin son sah casmdan ayrılması kâfi mi? Ya Çayko 21,20 Ayşe: ner, Grieg'in eserleri. ederek büyük rağbet görmekte olan Ayol delirdin mi! diye bağırdı. Sen sıldadı: neleri de yapılıp bitti. Yakında ilk tem vski'nin kansı ne olacak? İşte filim bu 21,20 Leipzig: Schumann, Liszt, Wagner v« Ne oldun güzelim, yardım edeyim Marmara» gazetesi aleyhine mevhum sili mühim bir davetli kütlesi huzurunda mücadele ile neticeleniyor. sair bestekârlarm eserleri. o karılar gibi nasıl olursun, nasıl öyle bir hakaret davası açtılar. îddialanna 21,35 Lyon: Chausson, Wagner, Saint 1 mi? maymun gibi sokafa çıkarsm, aklını mı Zarah Leander, Katerina Murakin'i Saens'in eserleri. göre, Marmara gazetesi Belediye ıslahı Berlinin büyük sinemalanndan birinde Fatma «tam zamanı diye düşündü ve m teşrih eden ve Dr. Hasan Ömer imza verilecek. Almanlar son zamanlarda da çok iyi yaşatmıştır. Daima «Gasparon» ve 21,35 kaçırdın?. Paris (P. T. T.): Massenet, Pierne, birdenbire döndü, gözlüklerini gözünden sını taşıyan, yazısmda isimlerini yazdı ha ziyade mahallî eserlere ve propaganda «Bir mayıs gecesi» gibi hafif operetlerde Faure ve sair bestekârların eserleri. Fatma inadla başını salladı: 22,05 Milâno: Senîonik konser çekti. Neden utanacakmışım, dedi, hem ğım zevata da hakaret etmiş olduğu id kordelâlanna eherraniyet verdikleri için görmeğ« alıştığımız Marika Rökk de bu 1,05 Stuttgart: Haydn, Mozart, BeethoBundan sonra olup bitenleri ayni gece dia edilmekteydi. vebali bizim herifin boynuna.. Ne yapabeynelmilcl ragbet kazanacak filimleri ciddî eserdeki vazifesini mükemmel kavven ve Schumann'ın eserlerî Aslıye Ceza mahkemesinde reis Celâl nadiren vücude getirmege başladdar. Fa ramış, dansöz Nataşa'yı cidden güzel caksam gene onun yüzünden yapacak, Fatma ağlıyarak Ayşeye şöyle anlattı: Oda musikileri ^ Ağzımı açmaya vakit kalmadı ve müddeiumumî muavinlerinden Güzi kat «Gürültülü bir balo gecesi» işte o temsil etmiştir. Çaykovski'yi canlandıran değil miyim? Yarından tezi yok, bak gö18,30 Hamburg: Muhtelif parcalar. receksin, ayagımdan pamuk çorabları, kardeş! Herif daha surattmı göriir gör deden teşekkül eden hakem heyeti her nadirlerden biridir. Çünkü evvelâ, meşhur Hans Stüw« d« meşhur bestekârı beyaz 19,35 Kolonya: Mozart'ın eserkri. iki tarafm iddialannı dinlemiş, netice19,50 Viyana: Rokoko devri musiklsl. başımdan başörtüyü, sırtımdan bu eski mez rengi döndü, sen, sen ha!» diye, gök perdeye kusursuz nakletmiştir. de hakaret gören, hakaret edilen herhan Rus bestekârı İliç Çaykovski'nin baştndan 21,20 Monte Ceneri: Beethoven'in eserlerL gürler gibi bir bağırdı da elini kaldırıp yeldirmeyi çıkarıp atacağım. Ne zamangi bir şahıs bahis mevzuu olmadığından geçen bir aşik macerasını mevzu olarak al23,10 Beromünster: Honneger'in eserleri. dır yemedim, içmedim, bir köşeye elim« yüzüme indirmedi mi! Kafamda şimşek cMarmara gazetesinin beraetine karar mıştır. Hâdiseyi bize şöyle tasvir ediyor: Bir ikfi sataria Solistlerin konserleri geçeni attım. Halbuki herife bakıyorum, çaktı, sandım. Kendimi toplamadan bir vermiştir. Ve çok alâka uyandıran da Büyük musikişinas güzel san'atlann bu Leipzig: Piyano konseri. İT Paul Muni Meksika ihtilâli kahra 19,25 gönlü ferah, rakısında, keyfinde, yarm ne de öbür tarafıma şırak diye tokatı yapış va da bu suretle ve böyle âdil bir hü nefis şubesile o kadar meşguldür ki ken19,50 Doyçlandzender: nrorak'm çingene tırdı. Acıdan gözlerim karardı vallahi... kümle sona ermiştir. oluruz, ne yapanz diye, düşünüp tasalandisine iln'fat eden kadmlann h«men hiç manı «Juarez» in hayannı beyaz perdeaşkı. dığı yok... Bütün cehennem azabını ben Herkes toplandı oraya... Benim gözlükMahsulât yağmur bekliyor birile alâkadar olmaya vakit bulama ye intikal ettirmektedir. Bu işi yaparken 20,20 Breslav: Muhtelif eserler. mi çekeceğim, Ayşeciğim? Ben de artık lerim yerde paramparça, iki yanağımda Kocaeli çevresinde bütün mahsulât maktadır. Bir gün gene tesadüf, onun gayet garib bir tesadüfe dikkat stmiştir. 1,20 Doyçlandzender: İtalyan musikisi. Hilversum II: Seçme havalar. iki kızıl pençe, ağlarım da ağlanm. He yağmur beklemektedir. Bu sene kışm, önüne Katerina Murakin isminde fevka Juarez'in mücadele ettiği Imparator 21,45 onun gibi kilimin iki ucunu suya salıve22,35 Hamburg: İtalyan şan parçaları. receğün. Varsın ne olursa olsun... Yarın rif savuşmuş, gitmiş, Allah razı olsun, karsız ve yağmursuz geçmesi, toprağm lâde bir kadın çıkarıyor. O zamana ka Maximilien'le maiyetini teşkil eden dört 22,45 Kopenhag: iilkbahar musikisi. teneke kumbarayı iurıyorum. Benim bas arkadaşı yardım etti de polise düşmeden lâyıkile nemli olmamasını intac etmış dar Havva kızlarının meclisinder» ve ar generalin, Marquez, Mendez, Miramon, 23,25 Doyçlandzender: Mozart ve Unger'in tir. Nisan ve mayıs aylannda ise henüz eserleri. Mejia'nın da isimlerınin birer «M» ile ma entarilerden birinin eteğini kısaltıp, savuştuk oradan.. «Eve gidelim» dedim. hiçbir yağmur yağmaması köylüleri ve kadaşlığından büyük bir zevk duymıyan başladığını, keza kendi ikinci isminin de belini şöyle sıktım mı sokağa fırlarım, Gözüm yılmış ama ne yaparsın? Gene çiftçiyi endişeye düşürmüştür. Arpa ve bestekâr Katerina'ya âşık oluyor. Epey Galatasarayın pilâvı ama öbür şeyler için ne de olsa biraz pa ayalim bu.. Başıma daha gelecek var buğdaylar daha şimdiden başak vermeğe bir zaman dostlukları devam ediyor. baş harfinin «M» olduğunu görmüştür. •JC «Ron nehrinin kızı» ismindeki fiGalatasaraylılar yurdundan: ra pul Iâzım... Kendime bir şu delik <le mış.. Sen de söylediydin ama... Arkada başlamıştır. Köylülerimiz, eski an'aneyi Kadın onu evinde ziyaret ediyor, musikiGalatasaraylıların senelik pilâvı bu aşı beni eve kadar götürdü. Baktık kapı tekrar ederek yeryer, yağmur duasına şinas Katerina'nın evine misafir gHiyor. limde ilk büyük role çıkan gene Fransız ş;k yüzlü, iki karış topuklu beyaz kunduartisti Madeleine Sologne o zamandan yın 28 ınci pazar günü Galatasaray liseralardan alacağım. Sonra, iki gözüm, duvar... Herif pencereden başını uzatü: çıkmakta ve kurbanlar kesmektedirler. Lâkin bu münaseberi kadın tam bir se sinde verilecektir. Pilâvdan evvel geçen pudra allık gibi şeyler almak, saçlanmı «Defol, dedi, bana... Ben böyle adi ka Bu sene kirazlar da yağmursuzluk yü vişme ile neticelendirmekten çekiniyor. O beri hayli terakki eseri gösterrr.iş, birkaç seneki pilâvda çekilen filim gösterileceği zünden küçük ve cılız kalmışlar, fazla da kestirip kıvırttırmak lâzım. Hem son dını evimde tutmam artık..» zaman Çaykovski derin bir inkisan ha filim daha çevirmiştir. Son günlerde Jean gibi, bu senenin pilâv hatırları da yeniSanki biraz evvel «size yardım edeyim neşvünema bulamamışlardır. Tütün pi yale uğruyor ve bu mahrumiyetm doğur Murat ile birlikte «Baba Leonard» a den filme almacaktır. Pilâvlar muayyen. ra boya da para ister. yasasındaki durgunluk, son günlerde kıs Kardeş kolan gibi örgülerin var, mi?» diye yılışan o değildi kardeş!.. Ha men zail olmakla beraber, piyasa işe te dugu ıstırablara karşı bir teselli olmak dında bir kordelâ vücude getirmektedir. miktarda hazırlatılacağından iştirak e•^ Holivud'da Paramount stüdyosu decek arkadaşlar davetiyelerini bir an he m renkleri de vallahi sanki aba ni boylelerini pek sever, onların peşinden mel sayılamaz. İnhisarlar idaresi, tütün üzere dansöz Nataşa Jarova ile evleni nun içinde artistlerin yemek yemesine evvel Galatasaray lisesinden, yurdun es; noza çahyor, günah değil mi! Nasıl kı ayrılmaz, baygın baygın bakarken, bana l mited, Hacı Hüseyin, Anstro Türk yor. Heyhat, Katerina ilk verdiği karargelince niçin değişti? Aklım almıyor bir firmalan tarafmdan alınmakta olan mah dan çok müteessirdir, bestekârı bir türlü mahsus olarak gayet modern bir lokanta ki Galatasaray karakolu karşısında Reyarsın? sulât 50 60 bin kilonun içindedir. Faz unutamıyor. Sonsuz bir yeis ve kahır 'çin tesis edilmektedir. Bu lokantanın yalnız jidpaşa apartımanmda 1 numarlı mer Eh, ne yapalım, herifin gözü o saç türlü... la olarak tütünlerimiz, istenilen nefaset de yaşıyor, bazan aşkmı söndürüp koca binasının inşası için 40 bin dolar sarfedıl kezinden veya Galatasaray spor kulü ları görüyor mu sanki... Beni bir aşağıAyşe araya girdi, o günkü tesadüf es ve randımanda olduğu halde ümid edimiştir. Binada mükemmel hava değiştir bünden almalıdırlar. dan süzüşii var görsen... Dur, dur bir de sile mes'ud yaşamak niyetini kuvvetlsn Toplantıda, geçen bir sene zarfında nasında yanında bulunan arkadaşı yalvar len fiyatı bulamamakta ve cidden çok me tertibatı ve gizli ziya tesisatı vücude sıyah gözlük alacağım. dirmek için kendine hâkim olmaya çalıdı yakardı. Güçhalle Fatmanın kocasını ucuz değerlerle satılmaktadır. getirilmiştir. 100 masa konacak ve 500 kaybettiğimiz arkadaşlann kıymetli ha A o nesi! Gözlerin mi hasta ayol? şıyor. Muvaffak olamaymca herşeyi 50:ıralan da yadedileceğinden bu arka kişi rahatça yemek yiyebilecektir. yola getirdiler. Karı kocayı birleştirdi Kandırada müthif bir einayet Yok, yok... Bu da pek makbul de daşların tercümei hallerile birer kıt'a ler. Kandırada çok feci bir einayet işlenmiş ondan... O sana dediğim karıları görmü'otoğraflarmın 22 mayıs 939 tarihine kaÇılgın bir aşktan ilhamını... Kısacık basma entari, delikdeşik beyaz ve hiç yüzünden bir adam 5 kurşunla dar yurd merkezme gönderilmesi aileyor musun? Hepsinin gözlerinde böyle Yılmaz bir cesaretten mevzuunu... iskarpinler, pudra, allık, onlar hepsi çöp öldürülmüştür. Bir kayık yüzünden lerinden bilhassa rica olunur. bir gözlük var, kurumlanndan durulmuParganh köyünde İsmail isminde bir şaGörülmemiş bir kahramanlıktan ateşini alan.. tenekesine gitti. yor. SENENİN EN BÜYÜK DENİZCÎLİK FİLMİ Fatma, bunlara hiç yanmıyordu doğ hısla Karacaköylü Seyfi arasında kavga olmuş ve Seyfi tabancasını çekerek îsHalk Opereti Ankaraya gitti Ayşe, böyle çılgmlıklar yapmaya kalkrusu... Kaşları da neyse çabuk uzar. Ama Türkçe sözlii maili 5 kurşunla kanlar içinde cansız maması için Fatmayı kandırmağa, fik Halk Opereti, kadrosunu Kapoçelli saçlarına her aklına geldikçe içi sızlıyor yere sermiştir. Katil yakalanmış, köylürinden döndürmeğe çok çalıştı. Fakat ararkestrası ve bir Macar bale heyetile du. Şimdi o kolan gibi, abanoz rengi iki ler tarafmdan çok sevilen maktule bü;akviye etmiş. dün öğle trenile Ankarakadaşı herşeyi göze alrruşa benziyordu. örgünün yerine başında boyası çıkarak yük bir cenaze merasimi yapılmıştır. ya hareket etmiştir. Ayşe, onu bir tiirlii kandıramadı. sarı ile siyah arası bir renk alan, ensesine Fatma, dediğini yaptı. Ertesi gün koBugün L Â L E Sinemasmda Piyano resitali bile gelmiyen çalı gibi sert saçlar vardı. i Kelepir satılık komple cası sabah sokağa çıkar çıkmaz o da arAYRICA: Renkli MİCKEY WALT DISNEY ve METRO JURNAL Kocası sık sık öfkeli bir tebessümle onun Tanmmış piyano profesörü Bayan Ekasmdan fırladı. Lâzım olanlan aldı. Sinema makinesi la «yolunmuj tavuğa benziyorsun» diye, rika Vosko'nun talebeleri tarafmdan öBu film ayni zamanda ANKARADA Yenişehirde Berbere gidip saçuıı kestirdi, kmrttı. Ecnümüzdeki pazar sabahı saat 9,30 da Görmek, sesini işitmek ve pazareğleniyordu. Gö Beyoğlundaki Saray sinemasmda bir piU L U S Sinemasında da gösterilmektedir. zaneden oksijen aldı. Berberden usulık etmek arzusunda olanların BeKocası gene eski ahlâkında berdevam; hkşiktaş Suad Park sinemasına yano res tali verilecektir. İki sene evvel lünü öğrenmişti. Eve gelir gelmez saçladı. Sokaktaki bütün kısa fistanlı, yumurta 12 yaşında olduğu halde Bükreşte şah! müracaatleri. rmı boyadı. Tırnaklarım da unutmadı. sarısı saçlı, siyah gözlüklü, dudaklan ki san verdiği konserde büyük bir muvafYarın akşara T U R A N Tiyatrosunda Onlan da kırmızıya boyadı. Renkleri biraz rengine boyanmış, kaşları yolunmuş fakiyet kazanan Mari İstad, resitale işERTUĞRUL SADİ TEK Ses Kraliçesi Hamiyet Yüceses ve arkadaşları, raz dalgalı oldu, etlerine de yapışıp kaldı kadınların peşinde idi. Fatma şu suali tirakle Ustz'den ve Sopen'den münte Şehzadebaşı TURAN Ertuğrul Sadi Tek ve heyeti temsiliyesi ama aldırmadı. Basma entarisini giydi, sık sık kendi kendine soruyor: Kocası bu hab parcalar calacaktır. tiyatrosunda ibu gece tarafmdan TATARAĞASI vodvil 3 perde. belini iyice sıktı. Çorab giymedi. Bacakkarıların peşinden gittiği halde kendisi de VURDUM DUYMAZ Okuyucu Aysel ve Macar varyetesi. ları biraz fazla beyaz görünüyordu. FatSatıcıya çarpan otomobil Vodvil 3 perde onlar gibi olunca yumuşayıp yola gelerek Fiatlarda zam yoktur. Telefon: 22127. ma buna aldırış etmedi. Zamanla güneşTaksimde Bahariye mahallesinde TaşOkuyucu Aysel güler yüz göstereceğine neden onu boşate yanıp esmerleşirler diye düşünüyordu. lık sokağmda oturan seyyar satıcı 36 Macar varyetesi maya kadar gitti de, o kadar celâllendi? yaşlannda Hüseyin, dün Beşiktaşta Basma elbisesinin eteği Fatmanın dizkaMevkiler 15 20 25 ve localar 100 kuruş gibi ucuz fiatlarla İşte Fatma bunu bir türlü anhyamıyordu. Camlıkösk önünden geçerken Avramm paklarından yukarıda kalıyordu. DoğruBelki ömrünün sonuna kadar düşünecek idaresindeki motosikletin çarpmasma su Fatmanın bacakları da ince uzun, giive gene de anlıyamıyacaktı. maruz kalmış, yaralanmıştır. Suçlu Avzel mi güzeldi. Meğerse beli de nekadar Mevlud Baysal Peride Celâl ram yakalanmıştır. Görülmemiş ve yeni 2 büyük film birden gösteriyor incecıkmiş!. Yüzüne, dudaklarını yanakDördüncu Vakıf Han dörduncu İarmı boyaymca başka bir halâvet, cazibe Musadere edilen tabancalar Ege tiyartosu Istanbulda kat, 18 numara. Telefon: 23426 geldi. Ama doğrusu saçlan yumurta saFatihte İskenderpaşa mahallesinde Geçen yaz İstanbulda muvaffakiyetli Telgral adresl: Mim Baysal İstanbul rısı gibi kıvır kıvır bir garib duruyordu. temsillerini bıtirdikten sonra Anadolu Peştemalcı hanında oturan dokumacı Lucien Barroux ve Marguerite Moreno Büyük şehir ve kasaba parklan; Yanaklarını da fazla kızartmıştı. Hele tumesine çıkan Ege tiyatrosu İstanbula İdrisle Yaşarın izinsiz tabanca taşıdıktarafmdan oynanmış iki saatlik neş'e ve kankaha vodvili. Anıt, meydan, çocak parklan ve avdet etmiştir. îyi san'atkârlardan mü ları görülerek musadere edilmiş, hak ka«lar! Onlar artık yok gibiydiler. villâ bahçeleri için modern proje rekkeb kadrosu ve tstanbul için tama lannda kanunî takibata başlanmıştır. Akşam üzeri Fatma son bir defa ayve plânlar hazırlar; keşifnameler mile yen: repertuvarile pek yakında yaz naya baktı. «Eh ben de onlara benzedım, lğne yuutmuş! Kovboyların haydudlara karşı güzel bir macera filmi. janTim eder. Projelerin arazide temsillerine başlıyacaktır. herif akşama ne yapacak bakalım?» diEyübde Bülbülderesinde oturan 16 tatbikatını dernhde ve taabbüd Haftanın en zengin programı. ye, düsündü. Bununla beraber içine bir ( yaşlannda Hayreddin kızı Saliha, dün TEŞEKKÜR eder. nasılsa bir iğne yutmuştur. Saliha, Hagariblik çökmüştü. Kendi kendine bile Büket, nişan sepeti ve çelenklet Sevgüi kızımızın vefatı dolayısile tel seki hastanesine kaldınlarak tedavi altıitiraf ermemekle beraber fena birşey yapiçin vapılan siparisler sür'atle hagraf ve ınektubla taziyette bulunan dost na almmıştır. nrlanır. tığmı hissediyordu. Cesaretini kaybetmelarımıza ayrı ayn cevab vermeğe büyük Çiçek, sebze tohumlan; fide ve me|e gayret ederek gözlerine siyah göz kederimiz mânı olduğundan teşekkür Takunye ile... ANTON VAL BROOK fidanlar; süs, meyva ağaç ve ağaçBUCK JONEŞ lükleri taktı, sokağa fırladı. «Bakalım ve minnettarlığımızm delâletinizle iblâKüçükpazarda Kantarcılarda Vatan ANNA NERGLE çıklan; bahçe alât ve edevaü ve CONSTANCE VOORAS Ayşe görünce ne diyecek» diye, arkada ğını rica ederiz. kahvesinde oturan Rizeli Mehmedi Hatarafmdan oynanmış Fransızca sözlü tarafmdan oynanmış tnüthiş macera ehîiyetlJ Bahçivanlar göndertr. şına gitmek üzere o semte doğru yürüdü. Bursa İş Bankası direktörü Salâhaddin tice isminde bir kadın, takunye ile ba 1 ve tarihî roman ve sergüzeşt filmi Şimdi gözlerindeki gözlüklere içinden Güvendiren ve refikası şından yaxalamı§tır. DENİZALT1 DI f 1 TAKSİM SİNEMASI 1 AMAN KAYNANAM DUYMASIN 2 MEMNU GEÇİD Bahçe Mimarı Bugün A S R î sinemada Ç iN G E Ç i Di KRALiÇE VİKTORYA