4 Mayıs 1939 CUMHURIYET Elektrik, Tünel ve Tramvay Şirketlerin Belediyeye devri hakkmdaki lâyiha Meclise verildi Ankara 3 (Telefonla) İstanbul Elektrık ışlerı umum müdüriüğJe İstanbul Tramvay ve Tünel idaresi teşkilât ve tesisatının İstanbul Belediyesine devri hakkında hazırlanan lâyiha bugün M e c lise verildi. Lâyihanın birinci maddesine göre: A İstanbul Türk Anonim Elektrik şirketi imtiyaz tesisatının satın alınmasına dair mukavelenin tasdikı hakkmdaki 3480 numaralı kanuna merbut mukavelenamenin bahşeyledıği bilcümle hukuk ve vecibelerle İstanbul Elektrik işleri umum müdrlüğü teşkilât ve tesisatı. B Bu kere imtiyaz ve tesisatı satın alınan İstanbul Tramvay ve Tünel teşkilât ve tesisatı ve satın alınmalarına daır mukavelenamelerın verdıği bütün hukuk ve \ecibelerile İstanbul Belediyesine devrolunmuştur. 2 Bu kanunla İstanbul Belediyesine devrolunan ıdareler, İstanbul Elektrik, Tramvay, ve Tünel işletmeleri umum müdürlüğü adıle kurulacak hükmî şahsıyeti haiz ve İtanbul Belediye Reisliğine bağlı bir umum müdürlük tarafından ıdare olunur. 3 Bu umum müdürlüğün vazıfeleri: Satınalma mukavelenamesindeki şart lara göre tesellüm muamelelerını yapmak bu mukavelenamelerin temin ettiği hak ve menfaatleri ıstıfa ve tahmıl ettiği veci beleri ifa ltmek, İstanbul Rumeli ve Anadolu yakala rile civarında ve Adalarda elektrik kud retmi tevzi etmek üzere elektrik tesisatını ve elektnk tramvay şebekesıni ve tünel tesisatını ihtiyaca göre tenzim, ıslah, tadıl, tevsi ve bu hususta ıstımlâkât yapmak ve işletmelerine hâdim bütün muamele ve teşebbüslerde bulunmak ve lüzum görüiürse otobüs ve troleybus (raysız tramvay) servıslerı ıhdası suretıle münakalâlı temdid ve takviye etmektir. Zogo dün şehirde bir otomobil gezintisi yaptı Sun'î teneffüs cihazı ilk defa olarak 1876 da bir Fransız doktoru tarafından tecrübe edilmiştir Çehk cığer deyınce, akla ilk gelen isitn, Amerikalı genc milyoner Frederık Snit oluyor. Hatırlardadır. Bu delikanh, Pekin civarında yaphğı bir seyahat esnasında, tehlikeli bir hastalığa yakalanmış, bu hastalığın, daha tehlikeli bir ihtilât yapması üzerıne birdenbire, ölünı tehlıkesıle karşılasmıstı. Frederik Snit'in hastalığı, teneffüs cihazı adalelcrine a.ız olan bir kötürümlük şeklınde tezahür etmis ve delikanh tedricî bir surette boğularak öl meğe mahkum vazıyeU: düsinü^tü. Talihi yardım etmemiş olsaydı, Snit bugün çoktan ölmüş bulunacskîı. Dok tor Forkner, kendısini, elinde tesadüfen bulunan çelik cığer sayesinde kurtarmağa muvaffak oldu. Hastayı, icine yatırp, kuvverli bir körükle göğsünü ındırıp kaldırarak tenef füsünü temin ettikleri bu ce'ik üstüvaneye, çelik ciğer adını veren b:r gazeteci olmuştur. Hakikatte, aletin isını Drinker reşpiratörüdür. Bir doktorun: Bu cihazın içinde bir cenaze bile teneffüs eder.» dediği çelik ciğerin hikâyesi, genc milyoneıın haya tını kurtardıktan sonra bütün dünyaya yayıldı. Teneffüs zorluğu ceken bütün hastalar ümide düştüler. Bugün, bilhassa çocuklann hayatmı kuıtarmak hususunda çok faydası gorülen bu re^pıratörden, dünyanın her tarafında mevcuddur. Lord Nuffield'in, İngiliz hastanelerine teber ru ettiği bes. bin çelik ciğer ve bunların bizim paramızla iki buçuk nn.ılyon lira dan fazlaya bahğ olan bedeli, Amerikalı milyonerin feci hikâyesinden sonra, ulvî manalı bir efsane gibı dillerde dolash. Çelik ciğerin mucidi, doktor Woilliez isminde bir Fransız hekimidir. 1876 da, bilhassa suda boğulanları ve veni doğ rouş çocukları, boğularak ölmekten kurtarmak için spirofor isminde bir cıhaz yapçnıstı. Bu cihaz, busünka çehk ciğerin bütün evsafını haizdi. O tarihte motör henüz malum bulunmadığından spirofor, ayaklı bir körükle çalış'.yordu. Doktor Woılliez*nuı fikri, cidden çok yerinde bir fıkirdi. Malum olduğu üzere, yeni doğan çocuğun, yeryüzünde ilk nefes alışı çok müşkül bir is, rudiyat âlimlerinin dediğine gore bütün bmrümüzce tahteşşuurumuzda hat.rasım muhafaza ettiğimiz gayet sıkıntılı bir harekettir Nice çocuklar vardır kı, sıhhatıi doğdukları halde, ebenin veya doktoran, ilk teneffüs hareketini yaptıramaması yüzünden, havas:zhktan morarır, ölürler. İşte doktor Woilliez bu noktayı hareket mebdei olarak ele almış ve cihazinı o gaye ile vücude getirmişti. Büyük Harbden sonra, sivil ve askerî hastanelerin hepsınde sun'î teneffüs ci hazı bulundurulması icin büyük bir faaliyete girişilmişti. 1925 te, G. Panis tarafından icad edilen bıı sun'î teneffüs cihazı vardır ki, bugün, FVansadaki ictimaî yardım müesseselerinin hepsinde mev cuddur. Bu alet, şeklı itibarib. elle yapılan sun'î teneffüsün yerine kaim ol maktadır. Bunu. diğer bazı cshazlar takib etmiş ve bu sahada yavas yavaş ıleılıyen doktorlar, bermutad Amerikalıların büyük ölçüdeki teneffüs cihazını icad etmeleri üzerine, birdenbire çok geride kalmışlardır. Bugünkü çelik ciğeri ilk yapan, Amerikalı Drinker ve arkadaşıdır. Elektrikle işlıyen ve sun'î teneffüsü, emme basma hareketile temin eden Drinker cihazının, menşei ne olursa olsun hertürlü gırtlak kötürümlüğünde büyük hizmelleri görülmüştür. Bu cihazların gayet büyük eb adda olanları vardır. Bunların içıne, başları cihazın dısmda kalmak üzere yanyana dört çocuk yatırılabıliyor. Çelik ciğerin en yeni şekli Pnömojen Martini denilen ve hastaya en rahat oturuş ve yatıs şekilleri veımeğe Tiüsaid olan cihazdır. Sun'î teneffüs için Pnömojene yatırılan hasta, bu aletin içinde, istediği gıbi yatıp oturabiliyor; ellerinı dışarı çıkarabiliyor; zil çalıp hastabakıcıyı çağırabiliyor. Cihazın içi sıcaktır. Doktor 4 Halen tatbik edilmekte olan tariiçin de kolaylıklar dü^inülmüş, ellerin: felerin ve idare ve ışletme ve tesısi müteçelik ciğerin icine sokup hastayı muayene etmesi, hatta radyografi yapabılmesi im allik usul ve esasların icabma göre, tadili kânları temin edilmiştir. Hatta, bu cihaz ve tebdiline Nafıa Vekili salâhiyetlidir. 5 Bu umum müdürlük ticarî usulda, evvelki modellerde bulunmıyan bir lere göre işletılir, muameleleri artırma, mükemmeliyet daha vardır ki, o da sun'i j teneffüs adedini hastanın ihtıyacına göre eksiltme, ihale ve muhasebei umumiye katayin edecek tertibatı haiz bulunmasıdır. nunlarına ve Belediye muhasebe ve nizamnamesi hükümlerine tâbi değildir. Boğazı sıkılır gibi bir manzara arzeMemurin, maaş ve devlet memurları maden ve kundaktaki çocuk kaaar sıkıcı bir I aşatının tevhid ve teadülü hakkmdaki kavaziyette kaldığı hissini veren çelik cığere nunlar bu idare memurlarına tatbik edil mahpus hastanın intıbaina gelince, bu hamez. kikaten meraka değer bir noktadır. Lâyihada 10 kânunusani 944 tarihine Çelik ciğer içinde yatan ha:ta, te kadar tesisatın ıslah ve tevsii için celbe neffüs etmek için hiçbir gayret ;arfetmez. dilecek her türlü malzeme, makine, alât Bu vazifeyi, hastanın göğsünd hareket ve edevat ve kabloların gümrük resminden ettiren alet deruhde etmistir. Yalnız su muaf oiduğu da kayıdlıdır. var ki, ciğerlerden hava dışarı çıktığı esnada normal şekilde konusabılen hasta, Yeni Yugoslav elçisi geliyor ciğere hava dolarken sasmak mecburiyeCenevre 3 (a.a.) Yugoslavyanın tinde kalır. Daha doğrusu, çelik ciğer, bu Milletler Cemiyeti nezdindeki daimî devrede, hastanın lâkırdısını birdenbire rnurahhası olup Ankara elçiliğine tayin edilm ş olan M Subotiç, Cenevreyi teryarıda keser, konusturmaz. ketmezden evvel iki büyük veda resmi Tedavi, daha doğrusu mahpusiyet tertıb etmistir. Bu toplantılarda Milletmüddetinin de ehemmiyeti olduğu kabili ler Cemiyetinin bırçok erkânı ve daimî inkâr değildir. Ancak, en siddetli vak'a heyet: murahhasalar ve beynelmilel larda bıle bu tnüddet korkulacak kadar matbuat ve mahallî matbuat erkânı hafazlaya çıkmaz. Esasen, çel'k cığere ih zır bulunmuşlardır. tiyac gösterecek ve muhakkak surette M. Subotiç. gelecek mayıs ayının on ölümle bitecek vahamette bir hastalıktan beşine doğru Ankarada bulunacaktır. kurtulmak için, on beş dakikaJan birkaç KADİN'VE'MODA ! haftaya kadar değişen bir çeîik cığer I mahpusiyetine elbette katlanıhr. H. BİLGİÇ Fransız zırhlıları PortekizdeJ îngiltere hükümdarları Amerikaya gidiyorlar Lizbon 3 (a.a.) Strasburg ve Dunkerque isimlerindeki Fransız safhharb kruvazörleri bu sabah buraya gelmisler dir. Bu münasebetle burada Fransızlarla Portekizliler arasmda merasim yapılmıştır. Londra 3 (a.a.) İngiltere Kral ve Kraliçesi, önümüzdeki cumartesi günü Portsmouth'a gitmek uzere Londradan ayrılacaklar ve Portsmouth'da Kanadaya gitmek üzere vapura bineceklerdir. Küçük prensesler, Valıde Kraliçe Mary, Dük ve Düşes de Gloucester, Dük ve Düses de Kent, vapura kadar Kral ve Kraliçeye refakat edeceklerdir. Kral ve Kralıçenin mevkibi saat 12,20 de saraydan ayrılacak ve mevkıbe muhafız kıtaatı refakat edecektir. Çemberlayn'le Lord Halifaks, trenin Waterlo istasyonundan harekeli esnasında hazır bulunacaklardır. Kanada âli komiseri trende bulunacaktır. Kral ve Kraliçe. Empress of Australia ile seyahat edeceklerdir. Gemi, saat 15 te hareket edecektir. Kral ve Kraliçenin Repulse adındaki harb kruvazörile seyahat etmeleri mukarrerdi, fakat son dakikada İngiîiz Amirallık dairesi, beynelmile' vaziyet dolayısile bu kruvazörü İngiliz kara sularında bulundurmağı tercih etmistir. Eski Arnavud Kralı Zogo ve Kraliçe Jeraldin'in tstanbula gelişlerinden üç intiba Kral, yorgunîuğu hasebile hîç kimse ile görüşmüyor Dün sabah saat 3,30 da hususî trenle Yunanistandan şehrimize geien eski Arnavud Kralı Zogo ile Kraliçe Jeraldin yarım saat kadar Sırkeci istasyonunda eşyalarının nakline bızzat nezaret ettik ten sonra saat 4 te Perapalas oteline gitmişlerdir. Kraliçe Jeraldin otomobilden iner inmez Kral Zogo'nun sağ koluna gırmiş ve otelin salonunda bir müddet istırahat ettikten sonra dairesine çekilmiştır. Sabık Arnavud hanedanının eşyası sekiz kamyonetle Perapalas oteline nakledilmiştir. Eşyanın nakline Kralın maıyeti arasmda bulunan askerler nezaret et miştir. Sabık Kralın maiyeti 55 kişiden mürekkeb olup, Perapalas, Kontınanlal ve Bristol otellerine misafir olmuşlardır. Eski Arnavudluk Başvekili, meclis reisi, Saray Nazırı Sotiri ve diğer nazırlar Perapalasta ikamet etmektedirler. Eski Kral Ahmed Zogo ile Kraliçe Jeraldin dün öğleye kadar otelden çık mamışlardır. Kralı eskiden tanıyan bazı zevat kendisini ziyaret etmek istemışlerse de, Kral, yorgunîuğu hasebile hiçbir ziyaretçiyi kabul etmemiştir. Buna mukabil eski Krala «Perepalas otelinde Bay Ahmed Zogo» adresile posta vasıtasile birçok mektublar gelmiştir. Dünkü tenezzüh Sabık Kral ile Kraliçe öğleden sonra otomobille şehirde bir gezinti yapmışlar, hiçbir tarafta tevekkuf etmeden otele dönmüşlerdir. Eski Arnavud hükümdarlarının An karaya gideceklerine dair verilen haberlerin asılsız oiduğu anlaşılmıştır. Sab'.k Kralla Kraliçe İstanbul civarında bir köşkte ikamet edeceklerdir. Arnavud nazırlardan bir kısmı yakında Arnavudluğa dönecektir. Şiddetli bir zelzele daha İstanbul 3 (a.a.) Kandıllı Rasadhanes'nden: Bugün saat 15 i 33 dakika 7 saniye gece siddetli bir zelzele kaydedılmistir. Merkez üstünün İstanbuldan 5900 kilometre mesafede oiduğu tahmın edılmektedir. îngilterede yeni bir infilâk Londra 3 (a.a.) Evvelki aksam Manchester şehrinde biı apahmanda bir infilâk vuku buimuştur. İnfilâkten sonra üc k'«inin kactığı gÖrülmüstür. Antakya Patriği Romada Bari 3 (a.a.) Antakya, Iskenderiye. Kudüs ve bütün sarkın Rucn Katolik patriki Monsenyör Cyrill Mogbegab, ayni mezhebe mensub piskoposlarla dün buraya gelmistir. Patrik. Papa'ya tazimatını arzetmek üzere hemen Romaya hareket etmistir. Bu elbısenm kumaşı san ıpeklıdır. Şimdi çok moda olan ve güneş plisesi denilen pliselerle süslenm ştir. Pliseler aşağı doğru genişlemekte, belindeki kemer lâciverd deriden, ön kısmı ayni deriden çiçeklerle kapatılmıştır. Kral Zogo'nun çocuğu Sirkecide trenden çıkarılıyor