2C Nisan 1939 CUMHURtTET Oto büs yolsuzluğu Asliye Birinci Ceza mahkemesi heyeti, dün de îstinabe yolile beş şahidi daha dinledi Temyiz mahkemesi dördüncü ceza dairesi; otobüs suiistimali işinden sabık İstanbul Vali ve Belediye Reisi Muhiddin Üstündağla muavini Ekrem Seven can ve fen heyeti miidürü Hüsnü ve Varidat müdürü Neşetin muhakemelerine, yarın devam edecektir. Bu davanın evvelce müfettişliğe ifade veren şahidlerinden yirmi sekizinin burada istinabe yolile ifa~ deleri alınmıştı. Dün akşam üzeri de geri kalan şahidlerden beşi dinlenildi. Siz, otobüs işinde Belediye Reisi nezdinde tavassutla menfaat temin ettiniz mi? Bu, isnaddır, bu zemindeki ha berler tamamile asılsızdır. Sizin Belediyede, Vali Muhiddin Üstündağ nezdinde müstesna bir tnuameleye tâbi tutulduğunuz ileri sürülü yor? Hayır, bu da vaki değildir. Ben kendim valilik yapmış bir adamım. Bu itibarla idare âmirlerinin öyle her zaman herkesi kabul edemiyeceklerini nefsimde tecrübemle bilirim. Muhiddin Üstündağ, komisyonda veya başka suretle meşgul cevabını almca, daima dönerdim. Ekseriya da telefonla randevu alarak giderdim. Tabiî işim olduğu zamanlar Beri tarafta sabahtan akşama kadar randevu almadan bekliyenler, bana istisnaî muamele yapıhyor, sanmış olabilirler. Yoksa, eski İstanbul Valisini, herkes görebiliyordu, ben kimseyi kabul etmediğini görmedim! Ingiltere ile Roman ya arasındaki müzakereler {Baştarafı l inct sahi1eâe\ dün Gafenko ile yaptığı görüşmelerin neticesi hakkmda malumat vermiştir. Yugoslav hariciye nazırı Ribbentrop'la görüştü Alman gazeteleri, iki devlet adamı arasında yapılacak müzakerelere ehemmiyet veriyorlar Balkan Antantı kuvvetlidir IBastarafı 1 tnci sahttede} Belgrad 25 (a.a.) Havas ajansından: Resmî mehafil, Venedik görüşmeleri üzerine Yugoslavyanın siyasetinde değişiklik hasıl olmamış ve Yugoslavyanın Balkan Antantına dahil müttefiklerine sadakatinin zâfa uğramamış olduğunu beyan etmektedirler. Ayni mehafil, Yugoslavyanın tama mile bitaraf olduğuna yeniden işaret etmekte ve Yugoslavyanın komintern aleyhindeki misaka iştiraki mutasavver olduğu haberini tekzib eylemektedirler. îtalyan hükumetinın böyle bir iştiraki asla teklif etmemiş olduğu beyan edil mektedir. Resmî Yugoslav mehafili, Yugoslavyanın hiçbir zaman Sovyetleri tanımamış ve komünist propagandasına karşı daima mücadele etmiş olduğunu hatırlatmakta ve bu halin Yugoslavyanın komintern aleyhindeki misaka iştirakini lüzumsuz kılmakta olduğunu ilâve eylemektedir. Komünist fırkası 20 senedenberi Yugoslavyada ilga edilmiş bulunmaktadır. Şehrimize aid yeni kararlar (Baştaraft 1 inci sahifede)' istimlâk kanunu Belediye tarafından hazırlanarak Dahiliye Vekâletine teklif edilen istimlâk kanunu projesi Dahiliye Vekâletince tet;ik olunuyor. Lâyiha, bazı tadilâtla Bü,ük Millet Meclisine sevkolunacaktır Belediye, bilhassa istimlâk formalitelerinin kolaylaştınlması yolunda tekliflerde bulunmuştur. Bu tekliflerin, imar sahasının bir an evvel meydana çıkarılması için ehemmiyetle nazarı dikkate alınacağı anlaşılıyor. tngiliz Rumen müzakereleri Ali Rıza Göker İstanbul asliye birinci ceza mahkemesi heyeti, reis, Münib, aza Tahsin ve Arifle teşekkül etmişti. Müddeiumiliği temsilen Orhan Köni hazır bulunuyordu. Muhiddin Üstündağın avukatı sabık Adliye müsteşarlanndan Kenan Ömer de hazırdı. Şahid yerine ilk olarak mütekaidler den Ali Rıza Göker çağırıldı. Evvelce o~ tobüsçülk eden bu şahid, şunlan söyledi: « Bu suiistimalden muhakeme edi lenlerin suçları aşikârdır. Kendileri otobüs talimat ve nizamnamesine aykm ha reket etmişlerdir. Belediyenin 931 de yaptığı talimatname, hüsnü suretle tatbik olunacak yerde, maalesef keyfemayeşa tatbik olunmuştur. Meselâ otobüsçülerden cebren taahhüdname alınmıştır. Bana da bu meyanda böyle bir taahhüdname inı zalattırıldı. Vermediğim takdirde çalış tırılamıyacağım tehdidi karşısmda kaldım. Bütün bu vaziyeti, Belediye Reisi, kendi kendisine icad etti. En ufak bir suç baha" ne edilerek plâkalar sökülüyor, otobüsler işlemekten menediliyordu. Herhangi bir ceza lâzım gelse bile, bu kadar ileriye gidilmemek gerektir. Bu yüzden otobüsçülerden başka hazine ve hatta Belediye de zarar görüyor. Ben, o zaman Taksim Yenimahalle otobüsçülerindendim. Şoför araba devirdi, diye vekâleten sahibine ceza veriliyor. Faaliyetten men cezasının fasılasız altı aya baliğ olması, usulsüzdür. Bir hayli uğraştıktan sonra noterden ibra senedi vermek suretile Belediye ile anlaşabildik, müsaade alabildim.» Mustafa Said Beşinci olarak şahid yerine gelen Mustafa Said, şoför olduğunu, emanette on üç sene şoförlük ettiğini, mütarekede Anadoluya cephane naklettiğinden dolayı Fransızların kendisini yakalıyarak Afrikaya Kostantin şehrine götürdüklerini, beş buçuk sene gurbette kaldığmı sözlerine başlangıc yaparak, şöyle devam etti: Memlekete gelince, iadei memuriyet maksadjle istidala müracaatte bulundum, encümenden cevazı istihdam kararı aldığım halde, bir türlü memuriyet vermediler. Borc harc ettim, acentadan veresiye iki otobüs aldım, bir buçuk sene uğraştım, bütün muamele tamamdı. Iş yalnız Üstündağın imzasına kalmıştı. Gel, git o bir türlü imzalamağa yanaşmıyordu. Boyuna Emanete gidip geliyordum, evvelce şahid olarak burada dinlediğiniz arkadaşım Ali Rıza Gökerle birlikte, muavin Ekrem Sevencana, Varidat Müdürü Neşete de boşuna derd anlatmağa uğraştık. îki sene dolaştık, artık daha fazla dayanamadık, Encümene şikâyette bulunduk. Cevdet Kerimle Adalı Avni ve bir de ismini hatırlıyamadığım kadın aza, halime acıdılar, hep beraber Valinin yanına indiler. Onlara da, Üstündağ, hiçbir sebeb göstermeden «olamaz da olamaz» demiş, işin içinden çıkmış! Bir yandan da Musa, Petraki bugün otobüs alıyor, ertesi gün dolaştırıyorlar, Maçka Beyazıd hattına işlemek üzere, 500 700 lira veren, bir saat zarfında plâka ile sefere başlıyor. Hatta İzmirden getirilen îzmirli Rifatla Petrakiye aid otobüslerin, Maliyeye kazanclan bile kesilmemişti. Ben, o zamanlarda reis muavini Ekrem Sevencanla Petraki Karaeftimoğlunu gecenin geç saatlerinde Perapalas karşısındaki birahaneye kolkola girip çıkarken müteaddid defa ;ördüm; onları müteaddid defa sarhoş halde sohbet halinde görmüş bulunuyorum Bu aralık otobüs ruhsatiyesi alanlardan Baha ile Musa, «ettiğin hizmeti bırak bir yana, söyle, paran var mı?» dediler ve Ada hanındaki Kadriye müracaatle müşkül işin kolaylıkla halledüebileceğini anlattılar. Maçka Beyazıd hattına 500 700 lira, diğer hatlara 200 300 lira vermek, usuldenmiş; tarife bu şekilde imiş! Onlardan işin içyüzünü öğrenince, Ada hanına birkaç defa gittimse de Kadriyi bulamadım. O sıralarda iş meydana çıkmış gibi bir halde idi. Bu işi çevirenler çekisiyorlardı. Ben de teşebbüsten vaz geçtim. Ben, Muhiddin Üstündağa arkadaşım Ali Rıza Gökerle belki elli defa gittim. Bugün asabidir, bugün meşguldür, diye hep atlattılar. Bir defasmda yanına güçlükle girmiştik, o seferinde de «gene otobüs için mi? Veremem, efendim, müsaade veremem!» diye bağırdı, bizi kovdu. Onun müracaatlere karşı muamelesi hep böyle idi, bundan ibaretti! Şahid otobüsçü Niyazinin ihzar müzekkeresi infaz edümemişti. Mahkeme heyeti, istinabe celsesini Niyazinin de getirilmesine bıraktı. Bükreş 25 (a.a.) İyi bir membadan alınan haberlerden anlaşıldığma göre Sir Leithross'un riyasetindeki resmî Ingiliz heyeti, Romanya hükumetile aşağıdaki 4 nokta hakkmda müzakerelerde bulunmuştur: 1. Ingiltere tarafmdan Romanyaya, harb levazımı şeklinde ve Romanya tarafmdan petrol hasılâtı karşılık gösterilmek üzere uzun vade ile para ikraz edilmesi, 2. Yollarm, umumî binaların inşasile sair inşaatın imtiyazlarımn Ingiliz sanayı erbabına verilmesi, 3. Romanya sanayiinin inkişafı lıususunda mesai birliğinde bulunabilmeleri için îngiliz sanayi erbabına imtiyazlar verilmesi, 4 Ingiltere ile Romanya arasmda bir klering itilâfı yapılması ve Romanya ile Ingiltere arasındaki ticarî mübadeleleri artırmağa medar olacak surette Ingiliz lirasına yeni bir kıymet takdir edilmesi. Ingiliz heyetinin mesaisi, Bükreş'te siyasî ve iktısadî mehafille Rumen gazeteleri tarafından büyük bir alâka ile takib edilmektedir. pılmamağa karar vermiştir. Venedik mülâkatı İtalyan Yugoslav dostluğunun Tuna havzasındaki bu dostluk münase betlerini genişletmek ve derinleştirmek hususunda bir hareket noktası teşkil ettiğini ispat eylemiştir. Yugoslavya Hariciye Nazırı Markoviç'in Almanya Hariciye Nazın von Ribbentrop'la yapacağı tnülâkatla bir kere Kadrodaki tensikat daha teeyyüd edecek olan bu siyaset haBelediye yeni yıl kadrosunu hazırlakikî bir sulh siyaseti olarak tavsif edil maktadır. Yeni bütçeye göre, son teşkimeğe lâyıktır.» ' lâtta 150 kadar memur açıkta kalacakAlman Yugoslav dostluğu :ır. Ancak, bunlardan yetmişi derhal Berlin 25 (a.a.) Alman matbuatı, muhtelif mahallere yerleştirilecek, bir kısYugoslavyanın bir taraftan mihver dev mının da tekaüdlük muameleleri ikmal letleri ve diğer taraftan garb demokrasi edilerek hiçbir memurun mağdur olmalerile olan münasebetile meşgul olmakta :ına meydan verilmiyecektir. «Akay» ın vaziyeti dır. Völkischer Beobachter, diyor ki: «Venedikte Yugoslavya ve îtalya Hariciye Nazırları arasında yapılan ko nuşmaların Belgrad hükumetinin îtalya ve Almanya ile işbirliğini teyid eyliyen bir neticeye varmış olmasına Paris ve Londra hayret etmemelidir. Cenubu şar~ kî memleketlerinin mihver devletlerile işbirliği yapmalannın bir tazyik altında vuku bulduğunu düşünmek hatadır. Hakikatte onlar kendi menfaatleri icabı olarak böyle hareket ediyorlar. Tuna havzasmda normal siyasî tekâmüle bir takım ikraz vaidleri veya tehdidlerle mâni ol mak teşebbüsleri çok iptidaî hareketler dir. Bu memleketler siyasî istikrazlar istemiyorlar. Onlarm istedikleri zengin ekonomi membalarını işletmek ve geliştir mektir. Almanya ile bu memleketler arasındaki ekonomi münasebetleri o kadar geniştir ki, İngiltere ve Fransa ile olan ticaret mübadeleleri ihmal edilecek bir kemiyet teşkil eder. Diğer taraftan öğrenildiğine gore, hü;umet, bu sene Muhaberat ve Münakaât Vekâleti elile Akay idaresi işlerini ejaslı şekilde lanzim edecek, gelecek sene bu idareyi de Belediyeye devredecktir. Eskiden Emlâk şirketinde iken bilâhare Maliye Vekâletine intikal eden Taksim kışlası ve müştemilâtının kulüb, jehir kazinosu ve şehir tiyatrosu gibi mühim amme hizmetlerinde kullanılmak üzere Belediyeye verilmesi takarrür etmiştir. Müzakereler bitti Alman gazetelerinin neşriyatı Berlin 25 (a.a.) Diplomatische Korrespondenz, Fransa ile îngilterenin Almanyayı çember içine almak hususunda sarfettikleri gayretleri ve Venedik mülâkatını mevzuu bahsederek diyor ki: «Bazı hükumet merkezlerinde, komşu milletler arasında dostluklan derinleştirmek için yapılan mesai sulha muzır olarak telâkki ediliyor. Almanya, Benes. rejimini bertaraf etmekle Versailles siyasetinin esaslı bir istinad noktasmı ortadan kaldırmıştır. O siyaset ki Tuna havzasındaki komşu devletlerin işbirliğine mâni olmak ve bu devletler arasında mütemadiyen ihtilâf çı karmak gayesini istihdaf ediyordu. Bundan böyle başka devletler yeni den arabozanlık etmemek şartile Tuna havzasmda kurucu bir işbirliği için yol açılmış bulunuyordu. Yugoslavya bu feyizli inkişafı anlıyan ilk devlet olmuş tur. Filhakika Yugoslavya millî birliğini tahakkuk ettirdikten sonra komşulanle karşılıkh itimada dayanan münasebetler tesisine ve Avrupanın bu mmtakasında işi olmıyan devletlerin manevralanna ka Londra 25 (Hususî) Romanya Hariciye Nazırı Gafenko ile îngiliz ricali arasında cereyan eden müzakereler bu gece hitam bulmuştur. Siyasî mehafilde, müzakerelerin memnuniyetbahş neticeler verdiği temin edilmektedir. Romanya Hariciye Nazın, Fransız ricalile de görüşmek üzere yarın sabah Parise hareket edecektir. 5,000,000 lira Ingiliz heyetinin temaalart Bükreş 25 (a.a.) Kral Karol, Sir Leithross'u kabul etmiştir. Sir Leithross, bugün Başvekil ve Maliye ve lktısad Nazırlarile görüşecektir. Halid Kanadnz Fransız elçisinin beyanatı Rifat Kantarcıoğlunun, geçen celsede dinlenildiği halde yanlışlılka tekrar çağr rıldığı tesbit edilerek, otobüsçü Halid kanadsız dinlenildi, kısaca kendisine aid bir otobüs muamelesini anlattı, «Ben alelıtlak bir suiistimal görmedim» dedi, çe kildi. Geçen celsede dinlenilen Petraki Karaeftimoğlunun büyük kardeşi Eftad Karaeftimoğlu, «Ben bu memurlardan hiçbirisini tanımam. Otobüs işinde adı geçen Kadri, ayda yetmiş lira ücretle vekilimizdir, işlerimizi takib eder. Lâkin bu işlerden dolayı kendisine aynca para ve rilmiş değildir. Kat'iyyen!» dedi. Sabur Sami Bundan sonra dinlenilen Sabur Sami, ticaretle müştagil olduğunu söyliyerek devamla: « Ben, dedi, birguna suiistimal vaki olduğunu bilmiyorum. Müfettişlik, uzun uzadıya ifademi yazdı. Aynen tasdik e diyorum. Yalnız, müsaadenizle ondan ayrı olarak şifahen bazı izahat vermek isterim. îstanbulda takriben iki yüz otobüs işliyordu. Bu arada bazı zevatm, sekiz, on, on sekiz otobüsü vardı. Ve bunları senelerdenberi işletiyorlardı. Sonradan bu arada benim de rubsat almış olmaklığım, hef nasılsa gayritabiî addedildi. Halbuki bana verilen ruhsat, herhangi bir vatandaşa verilen ruhsattan farklı birşey değildir. Ahalinin vesaiti nakliye sıkıntısı çektiğini görerek, otobüs işletmeyi re'sen düşündüğüm hattan, Belediyeye muayyen bir zaman içerisinde beş bin lira kadar varidat verdik. Ayni zamanda da şehre hizmet ettim ve hukuku âmmeye hiçbir veçhile mütecaviz olmadım. Derken, Mülkiye müfettişleri tahkikata basladıktan sonra yeni bir vaziyet hâdis oldu. Bu husustaki resmî bir müracaatimin herhalde Dahiliye Vekâletinde muamele görmüş olduğunu tahmin ediyorum. 12/1 / 939 tarihinde Dahiliye Vekâletine bir arzuhal yollamıştım. Aslı şimdi oradadır, numarası da oraca malumdur. Müsaadenizle bunu okuyayım, çünkü mühımdir. Reis Münıbin müsaade etmesı üzerine, Sabur Sami, bu arzuhahnın suretini okudu, bunda otobüs dedikodulanndan bahisle, Razi isminde birisinin tezvir ve tahrikte bulunduğunu yazmıştı. Devamla: Daha sonra bu adamın, Belediye mühendisi iken açığa çıkarılan ve otobüs hattı işletmek istıyen ve bu arada yolsuz bir hareketinden dolayı Vali ihtarda bulununca bu ihtarı benden bilen Refetle müşterek çalıştığını işittim. Fakat, bu işittiğimin sıhhat derecesini tayin edemem. Bana «Valinin ihtarı senin ihbannla vukua geldiğine zahib olarak, o adam, Raziyi tahrik etmiş.» dediler. Ingiliz donanmast manevra yapıyor Bükreş 25 (a.a.) Şimdiye kadar Fransanın Bükreş orta elçisi olan Thi erry, Kral Carol'a kendisine büyük elçi payesini veren itimadnameyi takdim et miştir. Bu münasebetle beyanatta bulunan Thierry, Romanyanın Avrupada gittikçe büyüyen bir rol oynamasının ve Fransa ile Romanya arasındaki dostane kültürel, iktısadî ve siyasî münasebetlerin sarsıl maz inkişafının, Fransız orta elçiliğinin büyük elçiliğe çıkarılmasına sebeb oldu ğunu beyan etmiştir. Fransa ile Romanya ayni nispette haklara riayet edilmesi ve herkesin vazifesine bağlanması esasına müsteniden sulhun idamesine taraftar dırlar. Bu ideali muhafaza etmek için Fransa ile Romanya ve diğer memleketlerin hududlarına tecavüz etmemeğe fakat kendi topraklarım da hertürlü tecavüze karşı müdafaa etmeğe azmetmişlerdir. Belediyenin Belediyeler Bankasındaa alacağı beş milyon lira, emre verilmek üzere hazırdır. Paranın bankadan çekilmesi, bu paranın mahalli sarfının tespit edilmesinden sonra olacaktır. îmar plânmın tasdikı için şehircilik mütehassısı Prost'un şehrimize muvasalatı bekleniyor. Prost, evvelâ Ankaraya gidecek, plân üzerinde Nafıa Vekâletine izahat verecektir. Plânın tasdikından evvel bir koGarb devletlerinin cenubu şarkî mem misyon teşkili ve bu komisyonun imar işleketlerinin işlerine karışma siyasetlerine Jerini son bir defa gözden geçirmesi işe gelince, bu siyasetin neticesi daima kan daha uygun görülmüştür. şıklıklar çıkarmak, düşmanlıkları idame Masraf bütçesine aid etmek veya yeni yeni düşmanhklar yaratmüzakereler mak olmuştur. Halbuki mihver devletleri kendi otoritelerile bu devletler arasında Ankara 25 (Telefonla) Meclis Bütbir muvazene tesis etmeğe ve biribirine çe Encümeni, masraf bütçesi üzerindeZid menfaatler yüzünden Avrupamn ki müzakerelerini bitirmek üzeredir. klâsik barut fıçısı halini alan bu mıntaka Şimdiye kadar kabul edilen bütçelerdte sında sulhu kurmağa çalışmış durmu?lar eklife nazaran esaslı bir değişiklik ya pılmamıştır. dır.» bir yardım anlaşması imza etmiş olduğunu söylüyor ve Sovyetlerle yapılan müzakerlerin faal bir safhaya girmiş olmaoinın da Fransız telkinleri neticesi olduğunu ihsas ediyor. Binaenaleyh Fransız haricî siyasetinin Münih'ten sonra esaslı bir tarzda değişmiş olduğu iddia edile mez ve Polonya ittifakının tecdidi Almanya ile Polonya arasında ihtilâfIı bulunan meselelerin halline mâni olmak maksadından başka birşeye atfolunamaz. İngilterede askerlik iBaştarafı 1 inci sahifede] İngiliz ordusu erkânı da ayni noktai nazarı müdafaa ettiğinden, kabine bugün kat'î kararını vermiştir. îyi haber alan mehafile göre, mecburî askerlik sisteminin kabulü üzerine 18 den 21 yaşına kadar bütün îngilizler deıhal silâh altına çağırılacaklardır. îlk hamlede bir milyon kişinin silâh altına çağırılabileceği tahmin ediliyor. 1821 yaşmdaki gencler, birkaç ay askerî talim ve terbiye gördükten sonra kara ordusuna iltihak edeceklerdir. Resmî mahfillerde bu mülâkatın ya pılacağı tarih hakkında malumat mevcud değildir. Hitler, Danzigin ilhakını vadetmiş Dün Ankarada feci bir kaza oldu (Baştarafı 1 tnci sahtiede) yakları kırılmış, Hava depolarında ça lışatı Mehmed de vücudünün muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. Zabıta ve Adliye tahkikatı neticesinde, Lutfmin ehliyetli olmadığı anlaşılmıştır. Müddeiumumî muavinlerinden Mehmed Ali ve Zeki, bu akşam saat 20 ye kadar tahkikatla meşgul olmuşlar ve Lutfiyi sorgu hâkimliğine vermiş lerdir. Sorgu hâkimliği Lutfiyi isticvabdan sonra tevkif etmiştir. Londra 25 (a.a.) Neşredilen bir tebliğde, dün Malta'dan hareket eden îngiliz Akdeniz filosunun evvelâ Yunan limanlannı, Kıbrıs, Filistin ve Mısırı ziVergilere yapılan zam yaret edeceği ve ondan sonra şarkî AkLondra 25 (Hususî) Maliye Nadenizde manevralar yapacağı bildiril zırı Sir Con Simon yeni bütçe hakkında mektedir. Avam Kamarasmda etraflı izahat vereVafington elçisi değişiyor rek bazi vergilere zamlar yapılacağını Londra 25 (a.a.) Bu yaz tekaüde bildirmiştir. sevkedilecek olan îngilterenin Vaşington Bu meyanda tütün, şeker, filim ve büyük elçisi Lindsay'in yerine Lord emlâk vergilerine zamlar yapıldığım tasLothian tayin edilmiştir. rih etmiştir. Sir Con Simon, bilâhare radDünkü mülâkatlar yo vasitasile halka hitaben bir nutuk irad Londra 25 (a.a.) Lord Halifaks ederek demiştir ki: bugün Gafenko ile yeniden görüşmüştür. « Memleketimizin müdafaası için Romanya Hariciye Nazırı öğle yemeğine bazı vergilere zam yapmak mecburiyeKral tarafından alıkonmuştur. tinde kaldık. Müdafaa bütçemiz 580 Nazır bu sabah Amerika büyük elçimilyon îngiliz lirasına baliğ olmaktadır. sile Yunanistan orta elçisini kabul etmişBu meblâğ 630 milyona iblâğ edilecektir. tir. Ingiltere, müdafaa masrafı olarak yevmî 2 milyon sterlin sarfetmekted'r» Maliye Nazırı, memleketin müddfaa bütçesini temin için halkm yeni fedakâr[Battarafi 1 tnci sahifede} lıklara katlanması icab ettiğini beyan eFinlândiya, Norveç, Estonya, İsveç, Al derek, kimsenin yeni vergilerden kaçamanya, Danimarka, Letonya tam takım mıyacağını temin etmiştir. la, Italya 4, Fransa 3, Polonya 5, Belçika, Hitlerin söyliyeceği nutuk Holanda ve Macaristan 3 güreçi ile iştiBerlin 25 (Hususî) Devlet Reisi rak etmektedirler. Hitler cuma günü saat 12 de Rayştıg Müsabakalara büyük merasimle baş . meclisinde büyük nutkunu irad edscek " landı. Güreşçiler, halka takdim edildi. tir. Nutuk bir buçuk saat sürecektir. Bugünkü kur'ada 56 kiloda Kenanm Devlet memurları dairelerinde, talebe karşısma Finlândiyalı Kisseli düştü. On beş dakikalık müsabakadan sonra Ke de, mekteblerinde Hitler'in nutkunu radnan sayı hesabile mağlub addedildi. Ma yodan dinliyeceklerdir. car Tot'la karşılaşan Mustafa hakem Rayştag sekreterliği, Hitler tarafından den müteaddid ihtar aldığı için mağlub yapılacak olan beyanatı dinlemek üzere, addedildi. Mersinli Ahmed, 79 kiloda Ryaştag'ın cuma günü öğle üzeri toplaLetonya şampiyonile karşılaştı. Bu mü nacağını resmen bildirmiştir. sabaka çok hararetli oldu. On beş daki . Von Ribbentrop'un m'eşguliyeti kanın hitamında Mersinli Ahmed ha Berlin 25 (a.a.) Von Ribbentrop, kemlerin kararile galib ilân edildi. meşguliyeti dolayısile dün Berline avclet Müsabakalara yann da devam edile eden îngiltere sefiri Henderson'u henüz cek ve 28 nisanda sona erecektir. kabul edememiştir. ömer Beaim Danzig 25 (a.a.) Danzig nazilerinin şefi Poester'in bir amele toplantısında Hitler'in kendisine Danzig'in bu sene ıçinde Almanyaya rücu edeceği vadinde bulunmuş olduğunu söylediğine dair orBugün şurasını açıkca anlıyoruz ki, ada bir şayia dolaşmaktadır. Polonya ÇekoSlovakyaya aid Tescen Danzig meselesi halledilecek mıntakasını da bedavadan ele geçirdıkten Varşova 25 (a.a.) Danzig'deki ionra Almanya ile müzakerelerden ka Polonya komiseri dün sabah tevkif edılen ;ınmak için tedbirlerde kusur etmemiştir. Polonyalı gazeteci Pisece'nin serbest bı Binaenaleyh Polonya, Danzig ve korirakılması için Danzig âyan meclisi nez dor meselelerini Almanya ile müzakere dinde teşebbüste bulunmuşsa da bu teşeb" îtmemek hususundaki kararını Çek mebüs akim kalmıştır. Danzig'de dolaşan jelesinin son safhasından çok daha evvel şayialara göre bu gazeteci ecnebi matbu vermiş bulunuyor. Ne Fransa, ne îngilata yalan haberler vermiş olmakla maz tere, n« d« Polonya Münih zihniyetin nundur. den mülhem kurucu bir iş yapmayı hiçDiğer taraftan Danzig'in nasyonal bir zaman akıllarından geçirmemişlerdır. sosyalist mehafilinde beyan olunduğuna Onlar, Versailles muahedesinin dökün göre, Hitler, nisanda söyliyeceği nutukta .ülerini kabil olduğu kadar kurtarabil Danzig meselesini mevzuu bahsedecek mek için ellerinden geleni yapmışlardır. tir. Muarızlannın hakikî düşüncelerini bi Danzig komiseri Pariste Avrupa güreş şampiyonası Paris 25 (a.a.) Milletler Cemiyetinin Danzig âli komiseri Charles Bruckhardt, buraya gelmiştir. Mumaileyh, Mıi" letler Cemiyeti konseyi tarafından Dan zig'deki vaziyetin inkişafı safahatını takibe memur edilmiş olan üçler Fransa, İngiltere, îsveç komitesinin Cenevrede akdedeceği içtimaın arifesinde serbest şehrin statüsü hakkmda Fransız maka matile görüşmüştür. Salâhiyettar Fransız mehafili, Dan zig'deki vaziyet dolayısile endişe içindedirler. Bu mehafil, şimdiki Alman Leh gerginliği dolayısile serbest şehir arazisini Avrupanın «siyah noktası» diye tavsif etmektedirler. Ayni mehafil, Charles Bruckhardt ile yapılan noktai nazar te atilerinin, bütün ihtimalleri derpiş etme ğe medar olmuş olduğunu ilâve etmektedirler. en Almanya, kendi mevcudiyetini korumak için icab eden mevkileri zamanınd* :utmuştur.» Lehlilerin şikâyeti Varşova 25 (a.a.) Polonyadaki Alman Gencler Birliği reisi Wıesher, Başvekile bir muhtıra göndererek Polonyada çıkan almanca gazetelerin müte madiyen musaderesinden şikâyet etmiş tir. Bu muhtırada deniüyor ki: «Poznan'da çıkan Deutsche Nach richten gazetesi, bazı hâdiseleri, kat'iyyen kommanterlerde bulunmaksızın neşrettiği halde birçok defadır ki musadere ediliyor. Bu hâdiseler yazılmıştır. Çünkü Alman halkı, kendi içinde cereyan eden şeyleri bilmek hakkıdır. Bu hâdiseler bir hakikattir ve daima hakikatte olduğu gibi aksettirilmiştir. On marttanberi bu gazete 23 üncü defadır ki musadere edilmişAlman gazetelerinin neşriyatı Berlin 25 (a.a.) Angrrift gazetes tir.» Fransa Hariciye Nazırı Bonnnet'nin son Fransız elçisi de Berlin'e döndii Paris 25 (a.a.) Daladye bu sabah beyanatını neşrederek hakkında diyor ki Fransanın Berlin büyük elçisi Coulondre «Fransa Hariciye Nazırı ilkkânun 1938 Alman Fransız deklârasyonun ile görüşmüştür. Elçi bu akşam Berline imzasından biraz evvel Polonya ile yen: hareket edecektir.