24 Nisan 1939 Büyük macera Fredâric Boutet'den NOTLARI Bir hulâsa Sinema çocuklar için bir fehlike midir? RADYO Hafta içinde herhangi bir mektebe yakın sinemada ne tarzda bir film geçtiğini çocukların o günlerde heveslendikleri şeylerden anlayabilirsiniz! akşamki program^ Renee Saugeai, pazar ve bayram gün makulün hududlarını aşmağa başlıyordu. leri haric, her sabah, trenle banlıyöden Robert bu genc kızla evlenmek niyetinTürkiye Radyodifüzyon Postalan Geçen gün bir dostumun garib bir suade değildi; vakıâ güzel kızdı, hoşa gideParise gelirdi. DALGA UZUNLUĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. Renee, imkânlarının müsaadesine göre cek bir karakteri vardı. Fakat doğrusu line muhatab oldum. Yeni aldığı bir foT. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. Sinema, asrî ha *""" giyinen ve bir sinema yıldızına benzemek evcimend bir kıza benzemiyordu. Anasının tograf makinesini göstererek, bir haftadır T. A. P 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. maksadile otuz iki dişini göstererekten te babasının böyle bir evlenmeğe razı ola o kadar üstüne düştüğü halde bir türlü yatta her neye te12,30 Program, 12,35 Turk muziği Pl. bessüm eden derli toplu genc kızlardandı. cakları hayli şüpheliydi. Hem anası ba iyi bir resim çekmeğe muvaffak olamadı mas ediyorsa onu 13,00 Memleket saat âyarı, ajans ve meteoıolon haberlerı. 13.1514 Muzık. (Senfonık Cazibelerini müdrik ve haklı olarak, bası delikanlı için daha zengin bir izdivac ğından şikâyet edyior ve makinesinin bir da değiştiriyor ve üplâklar), 18,30 Program, 18,35 Muzık (Opezira yüzü, siyah gözleri ve dalgalı kumral düşünüyorlardı. Bunun için Robert, bu defa muayenesini arzu ediyordu. Makine, zerinde izalesi retler Pl.) 19,00 Konuşma (Çocuk Esırgeme Kurumu Çocuklara masal). 19,15 Turk saçları lâtifti , erkek yolcular arasında u genc kızın hayatını berbad etmenin çirkin yüksek kıymetli bir âlet olmamakla bera güc bir iz bırakıyor. muzığı (Kalk turkulerı ve oyun havaları yandırdığı alâkaya umumiyetle omuz sil bir hareket olacağını ve üstelik böyle bir ber, herhangi bir illetin müsabı olmadığı Moda, este'ik, edeSadı Yaver). 19,35 Turk muzığı (Karışık hareketin birtakım rezaletlere de meydan da görülüyordu. Dava halledılmişti. Za biyat, düşünme tarker, ehemmiyet vermezdi. program), Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gur, Hamdi Tokay, Basrı Ufler. 20.00 Bununla beraber, o sabah, karşısmda o verebileceği kanaatindeydi. Robert büyük valh fotograf makinesi, müptedi bir ele şekli. ahMemleket saat âyarı, ajans ve meteoroloji turan delikanlıya alâkasız bakıyor dene bir fabrikatör ve çok mutaassıb olan am düşmüştü ve bu müptedihk zail oluncaya lâk, an'ane, bu yehaberleri. 20,15 Turk muzığı (Klâsık progmezdi. Delıkanh iyi giyinmişti, iri yarı ve casının yanında çalışıyordu. Ve istikbali kadar da kendisine tevdi olunan film ma ni iptilâdan son deram) Ankara Radyosu Kume Heyeti. Idaıe eden: Mes'ud Cemıl 1 Cemil Beyin Kur esmerdi, yüzünün hatlan kusursuz dene bu işe bağlıydı. Delikanlı kendi kendine: karalarını çarnaçar suiistimal etmiş olacak. rece müteessir oludılıhıcazkâr peşrevı. 2 Doktor Suphi cek kadar muntazamdı ve insanı peşinden «Maceraya tatlı yerinde nihayet vermeli» tı. Çektiği bütün resimlerin net ve parlak yor. Erkeklerin ve Kurdılıhıcazkâr şarkı Bırlıkte bir akşam. olmadığından şikâyet eden sayın dostu kadınların hayatın3 Rahmı B«yın Kurdılıhicazkâr şarkı sürükleyen bir sesi vardı; konuşuyorlardı. diyordu. Ve alçak bir sesle: Soyle ey mıdrıbı nazende eda. 4 Arif BeRenee, vagona girerken, trenin anî hareke Renee, dedi. Sana hakikati söyle ma ayak üstü şöyle bir hulâsa yaptım: da beyaz perdedeki yın Kurdilıhıcazkâr şarkı Sende acab uş1 Objektifin mihrak mesafesini film hayaller mühim bir tile müvazenesini kaybederek düşecek ol meğe mecburum. Kendi kendime karşı çok şaka ezıyet mı çoğaldı. 5 Rıf at Beyın Kur dılıhıcazkâr şarkı Bu şeb recayı dıl oldu. oynuyor. Hele muştu; delikanlı yerinden fırlayarak genc kabahatlerim var, fakat sana karşı kaba sathına tam olarak tesadüf ettiriniz; yaoni, resmini alacağınız mevzu kaç metre enı yetişmekte 6 Rıfat Beyın Kurdılıhicazkâr şarkı kızı tutmuş ve böylece düşmekten kurtar hatli olmak istemiyorum. mesafede ise, makinenin mesafe müş'iresi an genclerle çocukların henüz beyaz bir sur de var... Sansür, o sahnelerdeki va Ol goncamn etrafını almış gene guller. mıştı. Renee: afha halindeki dimağ'arı, henüz teşek ziyetleri, yetişmiş, kemale ermış insan 7 Arıf Bey Kurdılıhicazkâr şarkı Kanlar Renee, delikanlının adalelerindeki kuv Kabahatli mi? dedi. Ne yaptın ki? üzerine objektiften merbut hususî ibrenin dokuyor. 8 Arıf Beyın Kurdılıhicazkâr cül etmemiş şahsiyetleri ve benlıkleri, si lara göre muhakeme ediyor. Evet, bü şarkı Gurup etti guneş dunya karardı. veti hissetmiş ve kalbi o zamana kadar Ben bir canîyîm. İyi bir ailenin ço o rakama aid çizgi üzerine gelmesine itına nemanın tesiri altında birer hamur gib: yükler için aşk, sevgı bir sır değildir. Lâ 9 Ruşen Kam Kemençe taksımi. 10 duymadığı tatlı bir helecanla çarpmıştı. cuğuydum, zevk ve sefahate çok düşkün ediniz. Ağa Hicazkâr yogurulmaktadır. Bu da gayet tabiidir. kin, çocuklar için böyle midir? Birtakım Sadullah 11 Çorlulunun şarkı Hıram et Şimdi delikanlı konuşuyor ve Renee, olduğum için genc yaşımda fena yollara gulşene Hicazkâr şarkı2 Optüratörün açık bulunduğu niçin olduğunu bilmeden, sorduğu şeyle saptım. Bugün, herhangi bir mücrimden müddet zarfında hassas tabaka hareket Çünkü çocukta tecessüs ve teessür kabi ları, bunlan, çocukların anlamadığına Aldı beni iki kaşın arası. 12 Kemal Niliyeti hepimizden ziyadedir. Gördüğ kaıldırler. Daha fena... Yanlış anlıyorlar, yazı Seyhunun Hicazkâr saz semaısi. 21,00 re cevab veriyordu. Parise geldıkleri za farkım yoktur. etmesin; yani, parmağınızla optüratör Konuşma, 21,15 Esbam, tahvılât, kambıyobir temsilden daha ziyade müteha«sis o fena anlıyorlar. Safıyetleri, masumıyet nukud ve ziraat borsası (fıat) 21,25 Nes'eli man, delikanlı, genc kızın adını, müteGenc kız titreyerekten: mandalını tahrık ederken makineyı sarslur, hafızası daha kuvvetli olduğu ve leri bozuluyor. Çocuklukları kayboluyor, plâklar R. 21,30 Folklor (Halıl Bedi Yökaid babası ve anasile beraber banliyöde Katil değlisin ya? dedi. mayınız ve optüratörünüze, süjenin harebaşka meşguliyetleri olmadığı icin, çok binbir düşünce ve ıstırabla malul ihtiyar netken) 21,45 Muzik (Oda muziği Beethooturduğunu ve bir şirkette sekreter olarak Robert geri çekilir gibi bir hareket yap ketini tespit etmeğe kâfi gelecek kadar viven: Trio (do minör), Ulvi Cemal Erkin: Pl defa farkına varmadan temasanm hakik lara dönüyoriar. Korkunc filimler ekse yano, Necdet Remzi Atak : Keman, Edib çalıştığını öğrenmişti. Hatta genc kız de tı: tesi âyar ediniz. şekillerini değistirerek, onu zihnen yeni riya sinirlerine dokunuyor, onları asabî Sezen: Vlyolonsel 22,10 Müzik (Küçük orlikanlıya akşamları dönüş saatini de söy Hayir... hayır... Fakat bir hırsı3 Sun'î veya tabiî bir ışık hamulesibuhranlara düşürüycr. Nedir o, Franks kestra Şef: Necıb Aşkın). 23,10 Müzık (Caz ledi. Delikanlı Renee'den daha fazla ko zım. Beynelmilel bir hırsız kumpanyasın le objektıfınıze g:len süjenin arkasında den yaşamağa koyulur, sevkitabiisi band Pl.) 23,45 24 Son ajans haberleri ve tein'ler, Mister Modot'lar... yarınki program. nuştuğu halde genc kız onun hakkında sa da çalışıyorum. Hayatımı hırsızlıkla ka kendisinden daha aydınlık bir muhit bulu tezası taklid etmeğe yeltenir. Mademki henüz kanunlarımız, nizamBirçok muallimlerle görüştüm. Kenrih bir şey bilmiyordu. isminin Robert zanıyorum. Taşrada mühim bir parti vur nursa, süje karanlık gözükür. Kâfi dereOperalar ve operetler dim de talebelerime dikkat ettim. O haf larımız böyle bir tahdidi emretmiyor, ey olduğundan gayri. cede aydınlık bir oda içerisinde alacağınız muş olarak dönüyordum. Trende seninle analar, babalar, bari siz, çocuklarınızı 22,05 Milâno: Hafif meşreb kadınlar. Genc kız delikanlı hakkında çok şey karşılaştım. Seni tekrar görmek için ertesi bir portreyi pencerenin önüne koyar da ta içinde herhangi bir mektebe yakın sigötüreceğiniz, yahud onlann gitmek is Büyük konserler öğrenemediğini Robert onu Montparnasse sabah ayni trene bindim. Mücrim haya siz içerde durursanız, dışarınin aydınlığı nemada, ne tarzda bir filim geçtiğini çocukların o günlerde heveslendikleri şey tedikleri filimler hakkında evvelce ma 21,15 Doyçlandzender: Filânnonik konser. Metru istasyonunda bıraktığı zaman anla tımda seninle karşılaşmak benim için bir portreyi karanlık gösterir. lumat edinin de bu malumatın neticesi(Deethoven'in eserleri). lerden pekâlâ anlıyabilirsiniz. «Ben bir dı. Renee, onu bir daha görüp göremiye ümid ışığı oldu. Fakat, bir cani olmama N.G. pranga kaçağıyım!» oynadığı zaman ço ne göre harekette bulunun! Öyle bir ni21,20 Droitwich: Buyuk konser (Mozart ve ceğini kendi kendine soruyor ve bunun u rağmen, seni hayatıma ortak etmek isteBrahms'ın eserleri). yetle sokağa çıkıp da tesadüfen lâaleüacuklara birer kürek mahkumu ruhu ası21,25 Sottens: Konser (Korsakof'un ve dizak bir ihtimal olduğunu düşünerek kal mem. yin bir sinemaya gitmeyin!.. Fakat, o ğer bestekârların eserleri). lanmıştır. «Kutub yıldızı» gösterüdiği binde bir sıkmtı hissediyordu. Bir müddet ikisi de sustu. zaman da çocuklar ne yapıp yapıp böy 21,35 Hamburg: Konser (Weber, Beethovakit buz üzerinde kayma taklidleri başOnu ertesi sabah trene binerken gördü. ven ve diğer bestekârların eserleri). Nihayet genc kız mınldandı: le filimleri yalnızbaşlarına görmeğe çalamıştır. Harb filimleri gördülerse te21,35 Monte Ceneri: Beethoven, Mozart ve Bir vagonun kapısında duruyordu. Genc lışacaklar, derseniz o da doğrudur. Korkunc! Fakat herşeye rağmen Haydn'in eserleri. neffüs zamanlarında kavga ve mücadekız, randevu vermiş gibi o vagona bindi. seni seviyorum. Herşeye rağmen hayatına Şu halde, bizatihi sinemanm değil, o 22,05 Bruksel n . Weber, Schumann ve R. lenin sonu gelmez. Böylece, trende buluşmalar bir müddet ortak olmak, karm olmak istiyorum, evet, Strauss'un eserleri. nu istimal tarzmdaki ihmalin yavıular Küçükler, vaktile kitablardan, peri :çin bir tehlike olduğu anlaşılıyor. Esa 1,05 Stuttgart: Paganıni, Brahms vesair devam etti. Renee küçük gara gelirken tehlikelere, dedikodulara Tağmen, karın, bestekârların eserleri. masallarından, macera hikâyelerinden iinda güzel bir terbiye ve telkin vasıtası tatlı bir heyecan geçirmesine hayret etmez nikâhlı karın olmak istiyorum. Oda musikileri aldıkları örnekler yerine şimdi sinema olan böyle asrî bir vasıtayı niçin muzır olmuştu. Eskiden bu tren yolculuğu ona Ne? Benimle evlenmek mi? dan mülhem oluyorlar, hem de daha bir şekle sokuyoruz. Hüsnüniyetlerini bir 18,05 Beromunster: Rus musikLsinden parne kadar sıkıntılı görünürdü! Robert o Evet. Yoksa seni bir daha nasıl göçalar. kuvvetli ve daha şe'nî bir tarzda... kadar cazıb, o kadar neş'eli idi ve sevgisi rebilirim! Söz mü? çok hususlarda tecrübe ettiğimiz sinema 22,05 Parıs (P.T.T.): Beethoven ve Şopen'in ni o kadar ince bir tarzda izhar ediyordu Fakat bu neticenin husule gelmesîn sahibleri, hiç olmazsa on beş yaşmdan Robert düşündü: «Nasıl inandı? Olur eserl«rl ki! Delikanlı genc kıza çok hoşuna gıtti şey değil. Fakat beni ne kadar çok seviden bizzat sinema mı mes'uldür? Ha aşağı çocuklarımızın, genc dimağları mü 23,35 Doyçlandzender: Dvorak'ın eserleri. yır... Her filmi çocukların görmesine eessir edecek şehevî, korkunc, feci ve Solistlerin konserleri ğini •gizlice anlatıyordu. Ve Renee kendi yor!». müsaade eden anneler, babalarla, nizam kendilerine fena misal teşkil edecek gan 17,40 Varşova: Plyano konser kendine soruyordu: «Acaba onu seviyor Ve cevab verdi: lar, kanunlar... Birçoklarımız pekâlâ bi ;ster ve haydud filimlrini görmelerinin 18,15 Berlm : Pıyano musikısi. muyum?» Bir sabah Robert'i trende gö Söz. Mümkün olduğu kadar kısa lirler ki bazı memleketlerde, bilhassa önüne geçmeli, onlann görmelerinde 18,20 Milâno: Schubert, Liszt, Şopen vesarememek teessüründen ve ayni akşam ir bestekârların eserleri. bir zamanda evleniriz. Almanyada 18 yaşmdan aşağı çocukla mahzur olmıyan kordelâlar için de ucuz 18,20 Roma: Şan konseri. Montparnasse garında kendisini beklediGenc kız gülümsedi: rın görecekleri filimler muayyen ve mah lebe seansları tertib etmelidirler. Bu 19,20 Viyana: Pfıtzner'in şarkılan. ğıni görmek sevincinden anladı ki deli Mesele kalmadı demektir. Büyük duddur. Her sinemanın kapısında, gös ekilde, bir taraftan kaybettiklerini öbür 19,30 Kolonya: Bach'ın Capriciosu. kanlıyı seviyor. fabrikatörün yeğeni Robert Milcent'in katerilen filme göre, «Çocuklar girebilirler» araftan telâfi edeceklerine şüphemiz yokBu arada Robert kendi kendine: «Be rısı olacağım. Çok bahtyiarım. Elbette yahud «giremezler» kaydı vardır ve bu ur. fnhisarlar idaresi Mudanyanim gibi aptal da görülmüş değildir, sa canım, biliyorum.. Bizim kumpanya akayda, sinema sahibleri, kapıcılan harfi A. H. da bir depo yaptırıyor bahleyin onu görmemek için başka trene damlarmdan biri vasıtasile kim olduğunu Fransanın meşhur sakallı kadını harfine riayet ederler. Saravvak raçasının kızı Prenses binmek cesaretini gösteriyorum da akşam öğrendim. Bursa (Hususî) İnhisarlar idaresi, Fransanm Epinal kasabasında kahveAmma, diyeceksiniz ki, hemen bütün Baba Amerikalı bir filim amili tarafın Bursa mmtakasındaki tütüncülüğün her layın hergünkü trenime binip gideceğime Renee gene gülerek ilâve etti: cilik eden meşhur sakallı kadın 74 yaonu beklemekle hissiyatımı meydana vu Senin gangster masalına inanacak şmda olduğu halde ölmüştür. Madam hırsız, polis filimlerinin sonunda hakikat dan angaje edilerek Holivud'a götürül sene biraz daha inkişaf ettiğini ve kalite ruyorum.» diyordu. kadar saf mı zannettin beni? Fakat buna Delait adını taşıyan sakallı kadın, kadın ve fazilet galebe çalar. Fakat ekseri sah müştü. Prenses ilk filmini yakında çevir itıbarile yükseldiğini nazarı dıkkate alarak bu mmtakaya hususî bir ehemmiyet nelerde haydudların birer kahraman gi meğe başlıyacaktır. Tesadüfen içinde kendilerinden başka rağmen seni seviyorum. kıyafetinde gezmekle beraber sakal ve bi temsil edildiklerini, zabıta kuvvetlerile ^ Holivud'da yakında çevrilmesine atfetmeğe başlamıştır. Bu cümleden olakimse olmıyan bir kompartımanda karşı Robert, genc kızı kollarında sıkarken bıyığile iftihar eder, tabiatin kendisine alay eder göründüklerini unutmıyaîim! başlanacak olan «Aşk 'hatıralan» fil rak şimdiye kadar Bursa merkezinde karşıya oturduklan zaman genc kız sordu: düşünüyordu: «Bu kadar zeki, bu kadar verd ği bu lüzumsuz ziynetle alay edilKeza, birçok kordelâların, genc bünyele mindeki baş kadın rolleri için iki büyük muhafaza edilen ve işlenen tütünler için Nen var Robert? Bir şeye camn sı ince, bu kadar lâtif bir kadını nereden bu mesine tahammül edemezdi. Mudanyada istasyon ve iskeleye yakın ri zamansız tahrik edecek derecede şehe rtist angaje edilmiştir. Biri Carole Lomolan park yanmda muazzam bir depo lılmış gibi duruyorsun? lacaktım!». vî olduklarını hatırhyalım... Amma, san ard, dığeri Kay Francis'tir. Toprak çöküntüsü inşasına ve badema tütünlerin burada Robert hemen cevab vermedi. Çeviren: muhafazasma karar vermiştir. YapılaGöztepede Hüseynin taş ocağmda bir Macera, delikanlı farkında olmadan, CEVAD SAD1K cak olan bu depo hem bakım, hem de toprak çöküntüsü olmuştur. Orada çalıişleme yeri olacak ve işçiler burada çaşan ameleden Abdullahla Mevlud, çoken Dünyanm en meşhur dans perileri lışacaklardır. Deponun inşa edileceği toprak yığıntısı altmda kalmışlar, çıkasahanm istimlâkine teşebbüs edılmiş ve nlmışlardır. Abdullah böğründen yarabunu yerinde tetkik için Valimiz Şefik lanmış, Mevludün kolu kırılmıştır. HayEn son ve en mükemtnel şaheserleri : Soyerle İnhisarlar Başmüdürü Şükrü darpaşa Nümune hastanesine gönderil Mudanyaya gıdip gelmişlerdir. mişlerdir. Kaza etrafmda tahkikat ya pılmaktadır. ERTUĞRUL SADİ Tek rŞehzadebaşı (TURAN) Halicde çarpışma ( SHALL WE DANCE ) tiyatrosunda Kasımpaşa iseklesı kayıkçılarından Bu gece Yakub Receb Uzunoğlu, 3087 numaralı (Ne umduk, ne çıktı) sandalile Halicde dört yolcu götürür Büyük vodvil 3 ken, Cibali Tütün depostmun motörü perde çarpmış, sandalı batırmıştır. Yolcular Atillâ. Serç ve Miçe varyete gruplan ve sandalcı kurtanlmıştır. Sakallı kadın öldü 193940 mevsimi filmlerinden sahneler FRED ASTAIR GiNGER ROGERS' UÇAN VALSLE LA LE sinemasında BU ÇARŞAMBA AKŞAMI • ^ Pek yakında SiMONE SiMON'un En güzel filmi En büyük muvafrakiyeti c YENÎ ESERLER I lllustrirte Zeitung Leipzig DANSING MELEGİ Abdülvehap ve Leylâ Murad Türkçe Sözlü Arapça şarkılı Seanslar 3 7 ve 9 30 da dır. Telelon ; 43143 AŞ A S I N Beşiktaş S UA D P A R K Sinemasında AS Leipzig'de çıkmakta olan bu mecmuanın bu haftaki nüshası Hıtlerin ellinci yıldönümü münasebetile fevkalâde bir şekilde neşredilmiştir. Hıtlere ve Al manyaya dair birçok resimlerle süslü olan bu nüshayı tavsıye ederiz. TANASE Jack Holt ve Frank Morgan «Hava kahramanlan > kordelâsında Güzel temaşa meraklılarının 1 nazarı d'kkatine : Feerik Revüsu, Temsillerini Perşembeye kadar temdit etmiştır. VIVIANE ROMANCE önümüzdeki Çarşamba akşamından itibaren SUMER Sinemasının VAZİFE UGRUNDA göstermeğe başlıyacağı m ZHmanımızın en güzel Fransız Yıldızı ve en mükemmel artisti Yalnız Dört gün daha MAKSiM'de HBAP Perşembeden itibaren Pdzartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembe akşamları 4 Suvare HARBE GiDiYOR SARAY v e İPEK Sinemalarında Programda görülmemiş fevkalâde yenilikler vardır. Fiatiarda Tenzilât ^ Casusluk ... ikinci Büro ... Aşk ... öliim ... MB Emsalsiz filminîn kahramanıdır. l Hususî 200, Birinci 100 ve Duhuliye 50 kuruştur.