9 Nisan 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

9 Nisan 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 9 Nisan 1939 ADLiYEDE VE Bugünkü mühim maç MAHKEMELERDE Beşiktaş Fenerbahçe takımları bugün saat 16 da Şeref stadında karşılaşıyorlar Dayakla ölüme sebebiyet! ' Fenerbahçe Beşiktaş takımları bugün parak bu formu, şampiyonaya kadar saat 16,30 da Şeref stadında millî kü muhafaza edeceğiz. Seyahatin biraz geri menin en mühim maçlanndan birini ya kalması bu bakımdan iyi olmuştur.» pacaklardır. Bu maç bilhassa şampiyon Türkiye Finlândiya güreş luk üzerinde rol oynaması itibarile çok maçı mühimdir. Fenerbahçe şimdiye kadar üç Finlândiyalı san'atkâr Pertie Nortsmaç yapmıştır. Bunlardan Vefaya 10, Ankaragücüne 41, Ateşspora 20 gaüb turöm tarafından Finlândiya Türkiye gelmiş ve hic yenilmediğinden 9 puvan güreş takımları arasında yapılacak üç kazanmıştır. Beşiktaş ise yaptığı üç maç güreş müsabakası neticesinde en çok gaîstanbul Ağırceza mahkemesi, dün ak raber kasab Vitaliyi de karakola getir ta Galatasaraya hükmen, Doğanspora libiyet alan takıma verilecek şildin son şam üzeri, karakolda dövmek ve işken miştik. Sonradan Müddeiumumî vekili, 61 galib gelmiş, fakat Ateşspora 2 karşılaşması bu sene Finlândiyada yace ederek öldürmek mevzulu mühim bir Adliye Başkâtibi Pertev geldi, kasaba mağlub olmuştur. 7 puvanı vardır. Eğe pılacaktı. Helsmgfors'ta yapılacak bu son davaya aid muhakemeye başladı. Mev kef'l oldu, biz de onu bıraktık. Said de bugünkü maçı Fener kazanırsa Beşiktaş karşılasma, Avrupa şampivonas'ndan bir kuf olarak muhakeme edilen suçlular, sonradan salıverildi. dört puvan geride bırakarak şampiyon hafta sonra yapılacaktır. Finlândiya güevvelce Silivri jandarma karakol ku Sen asıl Ramazanın ne olduğunu luk yolunda büyük bir adım atmış ola reş federasyonu bu müsabaka için verdianlat, bakalım! mandanı olan Kasım»Ünal Çavuş, muacaktır. Besiktaş kazanırsa Fenerle puvan ği kararı, güreş federasyonumuza bildir Ha, Ramazan mı? Evet, Ramazan o vini Mustafa Yavuz onbaşile Silivr:de gece Saidle nezarethanede kaldılar. Ben, puvana gelerek şampiyonadaki ümidi mistir. Türkiye Finlândiva güreş maçı mahalle bekçileri Yusuf Ecevid, Halim geceleri evciyim. Eve giderim. Hem o sarsılmıyacaktır. Bu sebebden bugünki grekoromen olacaktır. FinlândiyalılarÖzdür. Bunlardan son ikisi, karakolda akşam ecnebiler geldiğinden, pasaportmaçm senenın en heyecanlı maçlanndan la bir de serbest güreş müsabakası yapılacağından bu karsılaşmanın birinci günü biri ölen üç kiş:nin ellerini, kollannı lanna bakmak üzere karakoldan uzak biri olacağı şüphesizdir. sımsıkı tutarak, dovülmelerini kolay laşmıştım! Fenerbahçede, cezalı olan Fikretin oy üç grekoromen, dört serbest, ikinci günü laştırmaktan suçludurlar.. Yani, sen yokken başkaları mı dövnıyamamasına mukabil Beşiktaşlılar as dört grekoromen, üç serbest müsabaka dü, demek istiyorsun? Mahkemede okunan son tahkikatın ker olan Hakkı, Rifat ve kendilerine il yapılacaktır. Grekoromen macını kazaaçılmasına aid kararnamede, Nafıanın Ben bir şey demek istemiyorum. tihak eden Güneşli İbrahimle takımların nan takıma maruf şild verilecektir. Edirnekapı Topkapı asfalt yolu yapılır Dövülen kimse yok ki! Sonra ben ahçıtakviye etmişlerdir. Maçı n kendi sahaia Dünkü mektebler arası spor ken, yol çavuşu Yakubun, çadınndaki da otururken, telefon santral memuru müsabakaları rında yapılması da büyük bir avantajtabancanm çalmdığını söylemesi üze Sakib gelerek, Ramazanın kaçtığım söydır. Buna mukabil son maçlarında göMektebler arasında yapılmağa başlarine, köylülerden Ramazanla kardeşi ledi. Ben de Belediye reisl Halide haber rüldüğü gibi, Beşiktaşın bir kısım oyun nan futbol maçlarına dün de Taksim Saidin karakola getirilerek dövüldük verdim. Bölük kumandanlığına da rapor cuları tamamen formda olmadıkları i stadında mekteblilerden mürekkeb bir leri, tabancayı satm aldığı şüphesi üze ettim. Hulâsa, karakolda hiç kimseye bir çin, oyunu başladıkları gibi bitirememek seyirci kalabalığmın önünde devam edilrine kasab Vitalinin de karakolda dö fiske vurulmamıştır! tedirler. Fenerbahçe takımınin ise formu miştir. Mektebler voleybol maçlarına da vüldüğü, sonradan Ramazanı alı al, moru Peki, Ramazanın halini anlatanlann ve nefesi yerindedir. Son Ateşspor ma Kabataş lisesi salonlarında başlanmıştır. mor, yüzü mavi kâğıd gibi renk değiş berbad bir halde olduğunu söylemeleriçında oyunun başmdan sonuna kadar ayFutbol maçlarında, ilk müsabaka, Ti tirmiş, eli, ayağı şişmiş halde görenler ne karşı ne diyeceksin? O, kendi kendine mi o hale gelmiş oluyor yoksa? ni tempo ile oynamaları ve son dakika caret lisesile, Kabataş lisesi arasında oybulunduğu, daha sonra da Ramazanın Bilmem! larda attıkları gollerle galibiyeti temin et nandı Kabataşlılar bilhassa birinci devguya karakoldan kaçtığı şayiası çıktığı Ramazan, nasıl olup da denizde bumeleri buna delildir. rede çok iyi oynadılar ve neticede Ticave aradan yirmi gün geçince denizden lunuyor? Denize atılmış olmasın? Bütün bu ihrimallerden sonra, böyle ret lisesini 21 mağlub ettiler. cesedinin çıktığı anlatılıyor, dövmek, Bilmem! büyük maçlarda sinir kudretinin de büİkinci müsabakayı Işık ve Şişli Terak işkence ederek ölüme sebeb olmak suçMustafa onbaşı da, aşağı yukarı bu vük rol oynadıemı uni'tmamak lâzımdır. ki liseleri yaptılar. Maç çok güzel ve te lannm sabit olduğuna işaretle, suçlulayolda ifade verdi. Mahalle bekçileri YuOyunda sinirlenmek, lüzumsuz sertlikler miz oldu. Daha anlaşmış bir oyun oynı rın muhakemeleri icab eden maddeler sufla Halim, karakolun semtine bile uğyapmak bir takımın muhakkak ki aley yan Işık lisesi takımı hasmını 20 yen sayılıyordu; bundan başka suçlulardan ramadıklarını söyliyerek, işkence ve h:ne olur. Onun için Beşiktaşın kuvvetli meğe muvaffak oldu. firarî Şevkmin de devamlı surette takib dayağı kolaylaştırdıklarını inkâr ettiler. forveHne, Fenerbahçenin nefes ve teknik Son maçı Darüşşafaka ve Yüce Ülkü edilerek ele geçirilmesi hususunda MüdŞahidler dinlenildi. Silivri eşrafından kabıhyetıne rağmen sınırlerıne en fazla liseleri oynadılar. Darüşşafakalılar hâ deiumumiliklere müzekkereler yazıldığı tacir Ahmed Kemal, Ramazanın saf, râkim olan takımm bu maçta galib çı kim bir oyundan sonra 20 galib geldi anlaşıh}'ordu. kendi halinde bir adam olduğundan ba1 ^ca5ı mühakkaktır. ler. Reis Refik, Kasım Çavuşu sorguya hisle, o sıralarda bir gece saat on bire on kala bekçilerin kahveleri kapattık Millî gres takjmımız gelecek Kabataş lisesi salonunda yapılan mek çekti, o şöyle dedi: tebler voleyboî turnuvasmda şu neticeler Tabanca çalmması tahkikatmı yap larım, ortalıkta fevkalâde bir hal var hafta gidiyor alınmıştır,: tığım sırada, kimse dövülmedi. Rama mış gibi telâşlı bir hava hissedildiğini, Norveç'te yapılacak Avrupa güreş kend*îsinîn vak'aya doğrudan doğruya * +nVn^«ojn oaiır» V">c>»Vı V ı t a i i v e satşahid olmaaıgım, tevaturen söylenen millî takımı, bazı hazıılıklann ikmal e Pertevniyal lisesini; Istiklâl lisesi, ı iuce tığını dövülmeden söyledi. Saidle be şeyleri işitt ; ğini anlattı ve bu arada RaoMmemış olması dolayısile gelecek pa Ülküyü mağlub etmiştir. Darüşşafaka, mazanm karakoldan kaçtığı şaviası çızar günü yola çıkacaktır. Bu bir hafta gelmiyen Ticaret lisesine hükmen galib bakalar yapılacakhr. Günün en mühim kmca. Remzi Ustamn «yahu, Ramazan Iık müddet zarfında güreşçilerimiz bura gelmiştir. maçı Tekirdağh ile Manisalı Halilin nasıl kaçabilir oradan? Dün gece ölüm da idmanlann' ciddî bir kontrol altmda Ankaragücü, Ateşsporu yendi derecesinde hastavdı. cevab vermeğe karşılaşması olacaktır. îzmir 8 (Telefonla) Bugün Anvaoacaklardır. Norveçte yapılacak müsamecali voktu> dediğini ilâve etti. îstişare heyeti azaları Sakalar 25 nisanda başlıyacak, 28 nisan karagücü ilk maçını Ateşspora karşı oyRemzi Usta da. «beni gündüz jandarîstanbul mıntakası istişare heyeti aza ma karakoluna çağırdılar, nezarethanen nihayete erecektir. Avrupa şampiyo namıştır. Birinci devrede Ankaragücünrasına bizden maada, Finlândiya, Nor den Vahab ilk dakikada güzel bir pasla ları seçilmiştir. Bu heyete Ali Sami, Taib ye soktular. Ben, bir yandan bu davetin veç, İsveç, Estonya, AJmanya, Dani ilk golü atmış, 5 inci dakikada Ankara Servet, Fethi Tahsinden başka, Sıhhat sebebini anlamağa uğraşırken. beyaz keçe serili kerevet üstüne uzanmış Ramarka, Letonya tam ekiple, îtalya dört, dan Fikret, ikinci golü yapmıştır. müdürlüğü Fen işleri müdürlüğü ve cemi^ransa üc, Polonya beş, Belçika, Holİki dakika sonra İzmirliler, sol açıkla yeti belediyeden ve îstanbul Komutanlı mazanın, orada bulunanlardan Lângazalı Aliye: «Eğer ben bu gece de burada 'nda, ve Macarlar üç kişile girecekler ile yegâne gollerini kaydetmişlerdir. Bi ğindan birer aza da seçilecektir. yatarsam, bunlar beni sabaha kadar dir. •inci devrenin mütebaki kısmmda, gerek mutlaka öldürüler, dediğini işittim» deNizameddin Kırşan Güres kafilesinî, Federasyon Reisi kinci devrede takımlar azamî ku^etdi. Kendisinden muhtelif cihetler so Eski Türk Spor Kurumu Umumî Kâ ruldu. Vehpi ile umumî kâtib Şinasi Özdemir lerini sarfetmişler, bilhassa İzmir takıgötürecektir. Eski federasyon umumî mı nisbî bir hâkimiyete rağmen muha tibi Nizameddin Kırşan Ankara Spor DiEvrakta ,sırtta götürülen bir çuvalın kâtibi Seyfi Cenabin da kafile ile bera cim hattının iyi isliyememesi yüzünden rektör Vekili olacaktır. uyandırdığı şüphenin bahsi geçiyordu. gol çıkaramamışhr. ber gitmesi ihtimali vardır. Nizameddin Kırşan hazirandan itiba Bu cihet etrafında ve diğer cihetlerden İkinci devrenin 43 üncü dakikasında ren Spor Direktörü olarak çalışacaktır. başka şahidlere de sualler sorularak, ceAvrupa şampiyonası münasebetile fikvablar alındı ve muhakemenin devamı, rini sorduğumuz güreş antrenörü Finlân v'ahab, takımınin üçüncü golünü atmışGalatasaray kulübü yeni şahid çağırılması suretile tahkikatın diyalı Onni Pellinn bize kısaca şu ma :ır. tevsii için başka güne bırakıldı. idare heyeti Ankaragücünün bugünkü oyunu, vasat lumatı verdi: Muz kaçakçısı Galatasaray kulübü yüksek mürakabe « Güreş takımı bu sene, geçen se derecede görülmüştür. Müdafaası tamaHalebden İstanbula gelen Necil isminheyeti dün toplanmış ve yeni idare heyeneden çok daha iyi bir şekilde hazırlan mile bozuktu. de biri, birlikte getirdiği iki buçuk kilo Yarın Ankaragücü Doğansporla oynı tini seçmiştir. mıştır. Şüphesiz, rakiblerimiz de bu mümuzu gümrük memurlanna gösterme sabakalar için uzun zamandanberi hazır 'acaktır. Pazartesi günü Ankaraya gideRiyasete avukat Nazmi Nuri, ikinci den karaya çıkarmak istemiş, bu aralık lanmaktadırlar. Ekipin heyeti umumiye ektir. reisliğe Yaşar, teknik azalıklara Sedad görülmüştür. Sultanahmed birinci sulh si iyi ve formdadır. Bir günde dört, bç§ Güreş macları Ziya, Vamık, Adil Oğuz, umumî kâtib ceza mahkemesinde dün sabah muhakemaç yapacak kadar nefesleri yerindedir. Bugün saat üçte Taksim stadyomun liğe Bedri, muhasibliğe Selman, vezne me edilerek iki buçuk lira para cezası öBu hafta burada birkac idman daha ya la profesyonel güreşçiler arasında müsa darlığa Adnan getirilmiştir. demesine karar verilmiştir. Çavuş:«Hiç kimseye fiske vurulmadı» diyor Mahalle bekçileri Yusufla Halim ise, karakolun semtine bile uğramadıklarını ısrarla söylediler ] 1 N, 4 İTRİYATİLE H A S A N Temin Olunur. Tabiî Güzellik Hakikî Genclik Ancak Hasan Kolonyası, Lâvantaları, Esansları, Pudrası, Kremi. Briyantini, Ruj ve Allıkları ve her türlü parfömerisi yurdun her tarafında aranmaktadır. En yeni metodlarla yeniden hazırlanmaktadır. Hasan ıtriyat ve müstahzaratının azlığını bahane ile piyasada fiat yükseltiyorlar. Şubelerimiz hakikî fiatlarile müşterilerimizin emrine âmadedir. İzmirde Kemeraltında. Karaköyde Köprübaşında şubelerimiz açılmıştır. NEVROZiN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, nevralji, kırıklık ve bütün ağrılanmzı derhal keser. icabında günde 3 kaşe alınabilir. İzmir Belediyesin den: 1 înönü caddesi Umumî Cezaevi öntuaden itibarei), 1300 metreye kadar olan caddenin döşemesi sökülerek 6 metre genişliğindeki kısmımn . paket taşlarile ve diğer kısmının da işlettirilecek kesme taşlarlâ ; döşettirilmesi işi Başmühendislikten 1 lira 10 kuruş mukabilinde tedarik edilecek keşif ve şartnamesi veçhile kapalı zarfh eksiltmiye konulmuştur. Muhammen bedeli 42612 lira 50 kuruş olup ihalesi 21/ 4/939 cuma günü saat 17 dedir. 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde hazırlanmış teklif mektubları ihale günü azamî saat 16 ya kadar Encümende Riyasete verilir. Muvakkat teminat 3196 liradır. 2 Belediye havagazi fabrikasına lüzumu olan 5250 ton Zonguldak 0,10 zerodis lâve maden kömürü; Havagazi Direktörlüğünden 1 lira 25 kuruş mukabilinde tedarik edilecek şartnamesi veçhile kapalı zarflı eksiltme sür'atile satm almacaktır. Muhammen bedeli 55387 lira 50 kuruş olup ihalesi 21/4/939 cuma günü saat 17 dedir. 2490 sayılı kanunun tarifatı dahilinde hazırlanacak teklif mektubları ihale günü azami saat 16 ya kadar Encümende Riyasete verilir. Muvakkat teminatı 4019 lira 50 kuruştur. « 11.68 » ( 2366 ) .»•• BÜYÜKLERE (İSMET VE KÜÇÜKLERE; BİSKÜVİT) İtimad ile verilen ve azamî yirmi dört saat içinde solucanları düşürmeğe kafî tesirini gösteren Sıhhat Vekâletinin resmî müsaadesini haiz SOLUCAN lerinin piyasaya taklidleri çıkmıştır. Sayın vatandaşlarımızın kutulann üzerinde daima (İSMET) markasını aramaları ve istemeleri menfaatleri icabıdır Her eczanede bulunur. Kutusu 20 kuruştur. Babanakkaş Vakfı Kaymakamlığından: Çatalcanın Nakkaş köyündeki Vakıf çayırların 1938 senesi ot mahsulü 13 nisar 939 perşembe günü saat 15 te ihale edüecektir. İsteklilerin Çatalca Vakıflar İdaresindeki Satış Komisyonuna başvurmaları. ( 2401) Bu yorgunluğun üstüne, şimdi yeniden sokağa mı çıkacaksm?.. Soyun, dökün!.. Şöyle karşıma otur. Seni görünce, hastalığımı da, üzüntülerimi de unutuyorum. Hepsi geçiyor. Hastalıgm geçecek, inşallah!.. Başka da niye üzülüyorsun?.. Nemiz eksik, anneciğim?.. Kadmcağız, başını çevirdi. Yeniden yarı yanya kapanan gözkapaklarının arasma birer damla yaş toplanmış, onlan kızmdan gizlemeğe çalışıyordu. Muallâ, anladı. Acı acı başmı salladı: Ağabeyim için, değil mi?.. Gene ona mı üzülüyorsun?.. O bizi düşünüyor mu, bak?.. Kendi keyfinde geziyor. Bir ay geçti; mektub bile yazmadı. Ben de ona üzülüyorum ya, işte... Ne oldu acaba?.. Nerede?.. En son «Montekarlo» dan bir mektub göndermişti. Ondanberi hiç ses çıkmadı. Ne yapıyor, nastl geçiniyor, bilmiyoruz ki... Her zaman nasıl geçiniyorsa .gene Öyle olacak. Onun işi gücü, kumarhane kumarhane dolaşmak!.. Zavallı Haydarcığım!.. Nereden alıştı, bilmem. Onun kadar akılh, onun gibi okumuş bir çocuk ekmeğini taştan çıkarmalı, değil mi?.. Böyle sürünmek yaraşır mı ona?.. Neden sürünsün?.. Ondan yana üzülme, anneciğim. Paraca hiç sıkmtısı yok. Gezip eğleniyor. Nereden biliyorsun, kızım?.. Parası olsa, buraya, bizim yanımıza gelip oturmaz mı?.. Yoksa sen mi para yolluyorsun?.. Ona da mı yetişiyorsun?.. Hiç o benim göndereceğim para ile geçinebilir mi?.. Kendi parası vardır, elbet... Nereden olacak a yavrum?.. Var anne, var. Benden para istemek şöyle dursun, üstelik kendisi yolluyor. Haydar mı?.. Bize para mı yolladı? Ne zaman?.. Geçen ay. gene iki yüz dolar göndermişti. Ben sana söylemedim. Ne yaptın? Ne yapacağım, geriye gönderdim. Neden? Allaha şükür, bizim geçinecek kadar paramız var da ondan... Ben çalısıyorum. Hiçbir eksiğimiz yok. Hem sonra... Ne bileyim ben, ağabeyim bu kadar parayı nereden buluyor?.. iArkan var) Tefrifa No. 19 ^ ^ DUNYA BÖYLEDİR İŞTE... ••,..^».,^ KEMAL Rica ederim. Nejad Bey!.. Annem hasta olmasaydı, sızınle beraber gezmeğe giderdim, demedim. Şimdiye kadar da hi çbir yere gitmedim, sanırım; ne sizin'e, ne de bir başkasile!.. Görüyor=unuz ki çai'^ıyorum. Siz de kendi işinıze baV'^anız, daha iyi olmaz mı? Muhtar Bey duyar da darılır, diye mı korkuyorsunuz?.. B?nim Muhtar Beyden, dcdiğiniz gibi, bir korkum olsaydı; gelip bana bun'an söyliyemezdiniz. Beraber sinemaya gidelim, demeğe kalkmazdmız. Siz de biliyorsunuz ki, hiç kimsenin yarcnHa benim bir yüz karam yok!.. Bu kadar sırnasıklıktan da bıktım artık... Darılmayınız, a canım!.. Günün b:nnde bir arkadaş ararsanız, yabancıya p'deceğinize, bizi de unutmazsmız!.. Ne de olsa kapı yoldasıyız!.. Muallâ, zile bastı. Odacıyı çağırdı: Şu kâğıdları beraber yerleştirelim. Dedi. Nejad da artık onun yanında sözü u R A G I B w • • •••• • • zatmaktan çekindi. Kendi odasına doğru yürürken: Senin gibileri çok gördük!.. Akşama, sabaha sen de ötekilere benzersin!.. Diye söyleniyordu. 4 Genc kız, akşamları şirketten pek geç çıkardı. Ara sıra Muhtar da, bütün memurlar dağıldıktan sonra odasına kapanır, bir iki saat yalnız çalışırdı. Böyle günlerde Muallâyı sık sık yanma çağırır, uzun uzun yazılar yazdırırdı. Muhtarm erken gittiği, yahud da hiç gelmediği günlerde bile genc kız, herkesten sonraya kalırdı. Birikmiş işleri bitirmek için uğraşır, ne olursa olsun öteki memurlarla birlikte çıkmayı, hiç istemezdi. Birkaç kere, kalabalığm arasına karışacak olmuştu. Kimisi onunla beraber, onun yanısıra gelmeğe kalkmış, ertesi günü de yolunu beklemeğe baslamıştı. Onun için artık, Muallânın hangi saatte girip çıktığı hemen hemen hiç belli değildi. Bunu görenler: Öyle ya, diyorlardı, Muhtar Bey dururken bize mi tenezzül edecek?.. Bu akşam gene ortalık karanrken şirketten çıktı. Bebek tramvaymda guçlükle yer buldu. Beşiktaşta indi. Köyiçinde bir manavdan sekiz on tane portakal aldı. Serencebey yokuşunu çıktı. Eskiden konak yavrusu dediklerî, şimdi artık yavaş yavaş yıkılmaya yüz tutmuş büyücek bir evin önünde durdu. Çantasından bir anahtar çıkardı. Kapıyı açtı, girdi. Taşlıkta, yaşlıca bir kadınla karşı karşıya geldi. Duyulur duyulmaz bir sesle: Annem nasıl?.. Diye sordu. Kadmcağız, onun yolunu bekliyor gibiydi: Nerdesin a kızım, dedi. Niye geç kaldın. Sana telefon edecektik. Ben beceremem. diye Bahire Hanımın kızma gittim. Onu aradım. Arkadaşlarile beraber sinemaya gitmiş. Telefon edemedik. Ne vardı, ne oldu?.. Annem, çok mu hasta?.. Biraz rahatsız... Bugün gene gögsü çok sıkıştı. Hep, soluk alamıyacak, tıkanacak gibi oluyordu. Genc kız, başmdan şapkasını fırlath. Annesinin yanma koştu. Ceviz ağacmdan geniş bir karyolanm içmde, yaşlıca bh kadın yatıyordu. Rengi pek uçuk, gözleri de kapalı idi. Ayak sesini duyunca göz kapakları aralandı. Yüzü gülümsedi: Sen misin Muallâ?.. Ne zaman geldin kızım?.. Dalmışım da duymadım. Neden öyle rengin soluk?.. Pek mi yoruldun?.. Çok çalışıyorsun, hep benim yüzümden değil mi?.. Sen nasılsın anneciğim, onu söyle!.. Nasıl oldun?.. tyiyim, yavrum!.. Bugün biraz daha iyiceyim. Dünkü kadar öksürmedim. Kadmcağız, Muallâyı üzmemek için, bütün gün geçirdiği sarsmtıyı şimdi ona belli etmemeğe çalışıyordu. Genc kız bunu anladı. Elini annesinin yüzüne uzatmış, alnındaki soğuk ter damlalannı silerken: Niye benden saklıyorsun, anne?.. Dedi. Sonra ayağa kalktı: Gideyım, bir doktor çağırayım, bari... Bu saatte kim bulunur, kimî çağıracaksm?.. Yarm, artık... Birini bulurum, elbet.*

Bu sayıdan diğer sayfalar: