CUMHL'RİYET 9 Nisan 1939 KUçUk hikâye Kış... Azgm rüzgâr, harabelerin arasına, bir boğanm boynuzu gibi saldırıyor. Şiddetli hamleleri, eski ve kocaman duvarları sarsıyor, damlarm üstündeki tuğ lalan savuruyor, müthiş vuruşlarla, tavansız odaların sürgülü apılarına hücum edip kırıyordu. Asırlardanberi yağmuru ve fırtınanın kayalara oyduğu binlerc deliklerin içinde ölülerin musikisini ça lan büyük bir org gibi uğulduyordu. Bu atmaca yuvasmda yaşamış ve öL müşlerin hayalleri, gülerek veya ağlıya rak, ölümün çuhasmdan yapılmşı pele rinlerini savura savura geceyarısı duasi' na gidiyorlar. Fırtmanm durup nefes al dığı anlarda, havada, büyük bir kuma hışırtısı geçiyor. Sonra org gene tekra: ölüler için duasına başlıyor: Kavgayı se venler için, dilenciler için, efendiler için, satıcılar için âşıklar için ve bugünkülerin analan, babalan olan bütün Baux ahalisi için... O zaman, Monfort ananm mutfağında biz, dört veya beş kişi, içinde zeytin ağacı kökleri alevlenen ocağın yanmda toplanırdık. Kenarı mavi boyalı keme aşağıya doğru sarkıyor. Pencerenin, rüzgâra karşı, sıkı sıkı kapamış üç pancuru var. Rüzgâr kanadlara yumuşak vuruşlarla hücum ediyor, hiddetten şişerek uzakla şıyor, yavaşça tekrar geliyor: Kapmın altından beyaz bir toz tabakası girerek yelpaze şeklinde yere yayılıyor. Ortada siyahlanmış teJin ucundaki asılı Iâmba hafifçe sallanıyor. Arada sırada koca bir kurum tabakası koparak ocaktaki ateşlerin üzerine büyiik bir gürültü ile diişüyordu. Sovaj, ta ocağın yanmda oturmırç dizleri hararetten kavrulmuş; kızarmış yüzünün ortasmda bir pipo tütüyor. Korniy alçak bir iskemlenin üstünde iki kat elinde bir sucuğa benziyen mandolinin tutuyor. Bir zamanlar Marsilyada mezarlık bekçisi olan Egbel baba, keçi sakalı kravatının üstünde, masanın önünde uyukluyor ve iki dakikada bir, sanki burada zamanın pek öhemmiyeti varmış gibi, saatine bakıyor. Kedi Panyü, dizlerimin üstünde uyudu; okşadığım vakit tırnaklarını derime saplıyor. Monfort ana, uzun siyah elbisesi ve çatkılı başile tabaklarm etrafında gidip geliyor. Rüzgâr tekrar şahlanmak için birikiyor. iki defa Belediyenin saatinin dokuzu çaldığı işitiliyordu. Hepimiz, tepenin üstünde veya oteki yamacda oturan adamlanz, ve muhakkak, hiç şüphesiz bugün memnuniyetle eski sevdalarımızdan bahsediyoruz. Haz mı?... Hüsran mı?... Bu akşam, sevgililerimizi daha serbest konuşuyoruz... Korniy'in metresi esmer bir kızdı; adı Jeorjina idi; bir boyahanede çalışırdı, her akşam Korniy'i bulmağa çeşid çeşid renkli ellerle gelirdi: Yeşil eller, san eller, gök rengi veya şafak rengi eller. Ve küçük kalbi rengârenk ellerinde olduğu halde gelirdi. Seninkinin Sovajim, ipekliden bir kuş ve dantelden yanm parmakh bir eldiven gibi şeffaf ve tuhaf bir ismi vardı: Filin Azür. îsmi gibi crvıldardı. Kolunda, başkalannm boynunda taşıdığı, altm zincire bağlı bir küçük haç vardı... Ya sen, Egbel baba, sen de biraz bize sevgililerinden bahset, haydi!.. Gözünü kırptı ve bıyık altından gülerek: Oh! Ben evliydim, yavrumî.. Korniy başmı sallıyarak: Ne olursa olsun! dedi. Şimdikinden daha genc oldugum vakit benim de sizin gibi bazı küçük maceralanm oldu... Bir dakika sustu. Rüzgâr eve girmek istiyen ihtiyar bir köpek gibi kapının altından homurdanıyordu. Ey, sonra? Egbel baba? Sonra... Evet, mezarlık bekçisi olduğum vakit, fakat Şarl, senin gibi tarihî binalarda degil, ben iyi fena her mezarı bekliyordum. Işte böyle, hava güzel olduğu vakit servilerin arasmda pipomu tüttürerek gezerdim. Zavalh ölüleri o kadar çok ziyarete gitmezler degil mi? Tenha yerlerde dolaşmayı sevenler ancak oraya kadar sokulurlar. Ilkbaharda orası küçük kuşlarla doludur. Güneşin altında gazetesini okuyarak gezmek bir Dua SiNEMA Miliza Korjus Uç gUndenberl Bütün bunlan tanzim etmekle kendisini yahyordu. Lâvantinler, çimler dik*rek küçük bahçesile meşgul oluyordu. Bazan ben de ona biraz yardım ediyorum. Sonra, oraya taşıdığım sıraya orurup konuşuyorduk. Bana, ölen kocasman bahsediyor, kendi hayatını anlatıyoru. Bana anlatılacak pek çok şeyi vardı. Onu dinlemediğim vakit bile sesini duymak benim için bir zevkti. Ekseriya akşam olduğu halde anlatacağı şeyleri bitiremiyordu. Avuclarımm içinde onun soğuk küçük elini tutuyordum. Akşam yaklaştıkça mazılann ve güllerin kokusu daha çok hissediliyordu. Daima bizim için öten bir kuş bulunurdu... * Sustu. Ve sessizce hulyasına devam etti. Korniy, mandolıni üzerinde hafif hafif parmaklannı oynatıyordu; sonra kahkahalarla gülerek: Ha, ha! Koca Egbel, dedi, bizi aptal yerine koyuyor! Haydi ihtiyar Iskandinavyalı, bize hikâyenin sonunu anlat! Egbel masanın üzerine doğru eğildi, avuclarını tahtanm üstüne dayadı, fırtınayı ve rüzgârm geceyarısı duasını bekler gibi durdu. Bütün ev baştan aşağıya çatırdıyordu. Monfort ana parmaklannı dudaklarına götürerek haç işareti yapıyordu. Egbel, nefes gibi bir sesle: Allah ölülere acısm! dedi. Ayşe Osman hepırruze c<"lb«"fmis. Moskova ve Kiyef konservatuarlannda tahsilini bitirdikten sonra opeıra ile baktı: Bu küçük mü?.. Hım!.. Çok mu ra artisti olmuştur. Avrupanm muhtelif tecessissiniz! Tabiî birkaç kere daha me merkezlerinde, Berlin, Viyana, Dresden, zarlığa geldi. Zavalh kocası için ona ta Hamburg, Lucerne, Amesterdam gibi ze bir demet, bir saksı çiçek, yahud baş büyük şehirlerinde temsiller ve konser ka bir çelenk getiriyordum. Zengin taraf vermiştir. Amerikaya gelmezden evvel takiler hiç birşeyin farkmda değilditar, meşhur orkestra şefi Max Schiling'in dedaha doğrusu umurlarında değildi. Kü lâletile kabul edildiği Berlin operasının çük kadının nekadar memnun olduğunu birinci smıf artistleri arasında müstesna tasavvur edersiniz. Artık ağlamıyordu. bir mevki kazanmıştı. ELgbcl LaLa gözlerini oçtı; Miliza Korjus biihassa «Rigoletto» operasında Gilda rolünü oynamayı çok sever, onun için M. G. M. şirketi bu operadan iktibas edilecek olan bir filim vücude getirecek ve bu eserde başrolü Miliza Korjus deruhde edecektir. zevktir. Tam nisan aymda idi. Hazin şeyler düşünmiyerek mezarlığın yolların «Büyük Vals» kahramanı da dolaşıyordum. Benden pek uzak olQ. •, .» • ı ı mıyan bir yerden hıçkırıklar işittim. Bu1 « K l g O İ e t t O » t l l m i n d e DaŞ nun âdet olduğunu biliyordum fakat gerolü oynıyacak ne daima müteessır olurdum; biihassa memnun olduğum günler. Mezarların arasında sesin geldiği tarafa yürüdüm. Ve nihayet, siyahlar giyinmiş, güzel, küçük bir kadmm topraklarının üstünde, adi tahta bir haçm önünde diz çökmüş olduğununu ve kuvveti yettiği kadar hıçkırdığını gördüm. Bu beni altüst etti. Düşününüz bir kere, bu küçük kadm, mahzun, iri gözleri ve, o zamanlar kesmek moda olmadığı için, uzun kalan saçlarile çok güzeldi. Kendisine doğru iğüdim ve: Küçük madam, çok mu müteessirsiniz? dedim. Bana baktı ve sonra, daha kuvvetle ıhıçkırmağa başladı. Bu hıçkırıklar, ruhumu ikiye bölüyordu. Elinden tutarak kaldırdım ve biraz kendime doğru çektim, kolunu yavaş yavaş okşıyarak, yavaş sesle, onu teselli etmeğe başladım. İçi^i çeMiliza Korjus kerek: Holivud'dan yazıhyor: Kocam... dedi. Hakkmda büyük reklâmlar yapılma O, diye cevab verdim, çok şey dan, kendisine ikinci derece roller verilekaybetmiş zavalh adam!.. Evet, evet, ne fena, ona bir çe rek tecrübe filimleri vücude getirilmeden «Büyük vals» kahramanı güzel sesli, gülenk bile getiremiyorum! zel yüzlü, güzel vücudlu Miliza Korjus Bu, çok doğru idi; çünkü mezarın üstünde hiç birşey yoktu. Bu mezar adi nasıl birdenbire bütün dünyanın hayran tahta haçile öyle zavalh bir manzara olduğu bir şahsiyet halini iktisab etti. Bu, gösteriyordu ki insanın yüreği parçalanı cidden merak edilecek bir hâdisedir. yordu. O vakit küçük kadma: Miliza Korjus'un sinemaya intisabını Bir dakika beni bekleyiniz, de temin eden M. G. M. şirketinin filim adim, şimdi geliyorum! millerinden, Norma Shearer'in kocası Mermerden mezarlar, parmaklıklar, müteveffa înving Thalberg'dir. Filim abronz heykeller bulunan zenginlerin ta mili, bir gün radyo dinlerken tesadüfen rafına gittim; ve güzel tafta kordelâh, artistin bir şarkısmı işitmiş, derhal teşebüstünde: «Çok sevgili kocama» yazıh bir büsata girişerek san'atkân kumpanya naçelenk bulmakta güçlük çekmedim. Ve mma angaje etmiştir. Fakat kuntrat imbunu, gözlerinin yaşını silmekle meşgul zalanmış olmasma rağmen Miliza'nın sevimli kadma getirdim: Avrupadan ayrılarak Holivud'a gelmesi Alınız küçük madam, öyleleri var için tam bir sene beklemek mecburiyeti ki dolup taşıyor, onlar hiç birşeyleri olhasıl olmuştur. Çünkü Kantatris'in vak mıyanlara verebilirler> tile girişmiş olduğu birçok taahhüdler Bunun üzerine Egbel baba, cebinden mevcuddu. Onlan ifa etmeden Amerikasaatini çıkardı, dikkatle baktı ve başını ya hareket etmesi tabiatik mümkün olagöğsü üzerine iğerek, gözlerini kapadı. mamıştır. Biz biraz hayal sukutuna uğrıyarak, birMiliza Korjus, Varşovada doğmuş, birimize bakıştık. Nihayet Sovaj: küçük yaştan itibaren güzelliği ve sesinin Ey, sonra, Egbel, bu küçük katatlıhğile bütün muhitinin nazan dikkatini dın(1ne, oldu? diye bağırdı. llâve : RENKLİ MtKt ve METRO JURNAL B H B Her Pazar saat 11 ve 1 de ten/ılfttlı halk matıneleri PARİS IŞIKLARI SÜMER SİNEMASININ 1 SONUNCU BALAYI JOHN BOLES ve LORiS NLLAN tarafından Bngünku programt mutlaka herkes tarafından görülmelidir. 2 guzel ve büyük fılm birden • nin salonları TİNO ROSSİ'nin ate;li sesinin ahengi ve halkm alkışlarile çınlıyor: L A L E NÖBETCİ ECZANELER Bu gece şehrlmizin muhtellf semtlerindekl nöbetçl eczahaneler şunlardır: İstanbul ciheti: Eminönünde (Salih Necatl), Alemdarda (Ali Rıza), Kumkapıda (Asador), Küçükpazarda (Yorgi), Eyübde (Arif Be»er), Fatihte (Vitali), Bakırköyde (Merkez) eczahanelerl. Beyoğlu ciheti: İstlklal caddesinde (Kanzuk), Dairede (Güneş), Galata Topçular caddesinde (Sporidls), Takaimde (Taksim), Tarlabaşında (Nlhad), Şlşlide (Halk), Beglktaçta (Nail Halid Eenli), Kasımpaşada (Vasıf), Hasköyde (Barbud), eczahaneleri. Üsküdarda (Merkez), Sarıyerde (Nurl), Kadıköy Moda caddesinde (Yenl Moda). Altıyolağzmda (Merkez), Büyükadada (Şinasi Rıza), eczahaneleri. 2 Pamuk Prenses ve 7 Cüce Senenin Snema harıkası, ilâveten : Fransızca sozlü ve izdivac n bi'tün sırlarını ifşa eden çok güzel ve alâkabahş Hım MÜNİR NUREDDİN K0NSERİ 12 ve 13 Nisan akşamı Ankarada Ekler Jurnal'de : Son dünya haberleri Bugün saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matioeler. ULUS sinemasında yalnız iki konser verecektir. Y I L D I Z sineması ZARAH LEANDER' in {ek ^^m Çok seviJen, çok alkışlanan şaheserler şaheseri Bu tilimde ZARAH LEANDER'in şarkıları halkı teshir etmektedir. Keşif alayı Milyonların hazırladıfiı sanatın yarattığı bir şaheser. ^m H A S R E T (Heimat) TANASE TANASE İSTANBUL 60 Dansöz 20 Rakkase 30 Yıldız sahnede Zenginlik » Lüks ve ihtişam^. Göz kam»ştıran tablolar... Her akşam saat 21 de suvare ve cumartesi ve pazar gunleri saat 16.30 da matine. Temsilden sonra MAKSiM'de küçük salonda supe ve süt icme Konsomasyon ıhtiyaridir • Daiml biletler verilmektedir. Bugün saat 6 30 da matine saat 21 de suvare ve yıldızlan : MIA APOSTOLESCU LISETTE VEREA LIANA. MIHAILESCU STROE ve VASILAGHE 2 perde, 56 tabloluk, 300 dekor ve 800 kostümlü MAKSiM'de Feerik revüsünu takdim edecektir. M İLLî ve ALEMDAR Bugün 11 den itibaren LUİSE RAtNER F. GRAVET M. KORJUS 12 ÇARŞAMBA BÜYÜK VALS insan bir eseri unutmuyor. YARIM MILYAR DAMGALI KADIN SARAY sinemasında 1 2 bUyUk ve çok gUzel fllm blrden: Kalabalığa maruz kalmamak için lutfen tam seans zamanlannda teşrif edılmesi hassaten rica olunur. Seanslar 1J.45 2.30 ve 5.25 te Venedik Treni, 10 401.204 20 ve 7 15 te Mr. Motonun Yemini suvarede saat 8,30 da her iki iilm birden llfiveten: FOK8 JURNAL: Mösyö Daladiyenin nutku ve Madrid'in zaptı. ..«;/.:. . ve 1Venedik Treni 2Mr. Motonun Yemini RAGANIN Göz kamaştıran, akıl durduran misllslz facia eserl HAZİNELERİ RAMON NOVARRO T U R K Ç E Bugün A S R î sinemada Fanfan ve Klodine GERMAINE ROUER'İn güzel Fransız romanı Fevkalfide 2 filim blrden ( Borls Karlof ) un MUthiş Macera Fllml ( NÎŞANLANMA ANAHTARI Merhum tüccar Bay Nuri Tuncanm kızı Bayan Meliha Tunca ile avukat Bay Mustafa Devresin oğlu inşaat mühendisi Bay Nezih Devres nişanlanmışlardır. Tarafeyne saadetler temenni olunur. Alemdar Millî ve Baştanaşağı heyecan ve esrar ek istanbul Erkek Lisesi karşısı No. I 25 • 27 Onar odalı iki bölük hane I I SAT7 I L I K T I R HALK O P E R E T Î Bugün 16 da Akşam 9 da Yeni operet (ZIRDELİLER) ZOZO DALMAS Şarkılar söyliyecek TILIK I tstanbul, Beyoğlu, Kadıköy, Boğaziçi ve Adalardan alınan müteaddid mektublar ve telgraflarla hususî müracaatler üzerine bu hafta gösterilmektedir Gelecek program (BİR KAVUK DEVRİLDİ) •••••^•••1 Seanslar : 2,50 5 7,15 9,50. Tel: 43143 Beşiktaş S U A D P A R K sinemasında A Ş K I N G Ö Z Y A Ş L A R I Keşif alayı Tarihten bir altın sahife Bugün SA KA R VA sinemasında Hayat... ve bir filimden daha iyi olan bu sinema şaheserini mutlaka görUnüz. llâveten PARAMUNT JUFNAL : Bay Daladiyenin nutku ve Madridin zaptı iB^HH^B^B^BHHBa^H BugÜD saat 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler wm^^H^a^^^^m^^m Olimpiyat Gencleri (Ölimpiyat II) Sporun zaferine hasredilen şayanı hayrat film Keşif alayı En kudretll aşk, en bOyOk hareket kaynağıdır. KUTUB Y I L D I Z I S O NYA H EN NY SPOR GENCLiK AŞK NEŞ'E . HAFİF MUSiKi Zengin ve muhteşem sahneler Anna Bella Tyron Pover Loretta Young gtbi 3 büyiik yıldız ve on binlerce figüran tarafından yaratılan Senenin en muazzam En güzel şaheseri Türkçe Sözlü nüshası m Fransızca Sözlü Nüshası ı TAKSîM sinemasının Bugüo takdim ettiği Mnazzam; muhteşem ve tarihî mizansen fiim. Baş roHerde: Fransa ihtilâlinin bütün fecl bUyüklUğünü ... Zaferin hakikî filml... Sinemasında İPEK Bugün saat FEDASLERS MELEK Sinemasında I :: l FRANSA İHTİLALİ 40.000 Figüran, 600 top, 3 süvari alayı, müthiş bir mizansen... llâveten; EKLER JURNAL son dünya haberleri. Bugün saat 11 ve 1 de tenzılâth matineler. 11 ve 1 de tenzilâtlı matineler. Dikkat : Ten2İlâtlı biletler saat tam 1 e kadar verilir. LISE DELAMARRE LOUIS JOUVET • PIERRE RENOIR