26 Şubat 1939 CUMHURİYET IBaştaratı 1 inci sahitedel (Baştaraft 1 inci sahifede) yacları hakkmdaki maruzatımı alâka ile istîsnasız surette yapılacaktır. Bunu temin dınledıler. Kendilerinde Istanbulun ihti edici tedbirler, hazarda ahnacaktır. yaclarını temin ve refahını ikmal için saBu hazırlıklar tayyare hücumu ihba mimî bir arzu olduğunu söylemeğe lüzum rında başkaca bir tedbir ittihazına lüzum yoktur. Biz burada vazifelerimizde göskalmıyacak surette yapılacaktır. Valiler terdiğimiz dıkkat ve itina ile hizmet kaverilen veçhelere göre vilâyetleri hududu bıliyetimizi artıracağız. Merkez de bizi içinde ışıklann söndürülmesi ve karartıl mümkün olan yardımlarile daima takviye ması işlerini hazırlatmak ve tatbik ettir edecektir. Bu suretle arzumuza en kısa mekle mükelleftirler. Nizamnamenin u za. da varmak yolunu bulmuş olacağız. mumî tenvirata dair alınacak tedbirler Belediye namına Belediyeler Bankakısmında şunlar da vardır: sından beş milyon hra kadar istikraz imAlınacak tedbirler, hazar zamanmda kânı temin edılmiştir. Bunu şehrin imarı kullanılan umumî tenvirattan fazla olan için en faydalı ve tasarruflu şekilde sarışıkları kaldırmak, elektrik merkezlerinin fetmek üzere lâzım olan plânlan hazıricabmda voltajlarını 60 a indırmek, kaLyarak işe başlıyacağız. lacak ışıkların karartılmasını temin için Islablı Âmirenin stadyom yapılmak maskelenecektir. Bu suretle harb tehliuzere Belediyeye terkine İcra Vekılleri kesi halinde yol gösteren ışıklar, seyriseHeyetince karar verildi. İstanbula ayrıfer işaretleri, saatler gibi bütün diğer norca devlet bütçesinden yardım da tetkik mal umumî tenviratın passif korunma dilmektedir. icablarına göre ve her mevkiin ışık sönIstanbulun imar plânmı tetkik için dürme ve karartma plânlarına uygun oBaşvekil, kendi reisliği altında bir koIarak ya tadil veya büsbütün kaldınl misyon teşkil ederek bu iş hakkında kat'î ması temin olunacaktır. Harb zamanınbir karar ahnacaktır.» da seyrüseferi temin için mühim yol başSular idaresi hakkında anUız lannı, tehlike yerlerini, sığmakları, polis Adana Halkevinin umumî görünüşü neşriyat merkezlerini, sıhhî yardım yerlerini ve Adana (Hususî) Halkevimiz me düeceklerdir. Bu münasebetle önümüzSağdan iiibaren Melik Farukun annesi Nazlı, Melike Feride ve İran Dünkü akşam gazetelerinden birisi todlu ve programlı çalışmasile muhiti deki ders yılı başlangıcmda vilâyetimiz buna benzer hizmet mahallerini gösterVelialıdinin nişanlısı Emire Fevziye (üçü de şehir kıyafetlerile ) Kahirede Sular idaresinin şimdiki îdare şeklinin ziyaret ettikleri bir resim sergisinde mızde cidden büyük bir alâka ve sem de yeniden 50 köy okulunun açılması mek için mutlak surette ışık konmak lâdeğiştirilerek Fen müdürlüğüne bağlı bir zım gelirse en az adedde olmak üzere pati yaratmaktadır. Faydalı konferans çin hazırlıklara da başlanmıştır. Kahire, 20 şubat rışm ve sarı saçlı Macar artisti olmazsa ube haline getirileceğim; meclisi idareişaret lâmbaları kullanılacaktır. Bunlalar tertib edip yurdumuzun tanınmış fi Bilhassa köylerde ilk tahsil ve ilk bilTürkiye ve İranda kadınlar birtakım esmer ve kara saçlı yerli kadın, göz kır =inin lâğvolunarak memur maaşlarınm kir adamlarını Adanaya davet ve onla giyi verme bakımından cidden muhtac rın da maskelenmesi lâzımdır. İşaret hüriyet haklarma sahıb olduklan günden pan, gülen, vadeden, eriten, zayıf, fakat [ndirileceğini, Vali ve Belediye Reisi nn istifadeli konferanslarile kuvvetli olduğumuz bu müesseseler, Çukurova lâmbalan olarak 60 volttan aşağı mavi bir kültür hareketi uyandırmak gibi fa ya hakikî bir kalkınma vasıtası vazife renkte elektrik lâmbası veya mavi camlı beri aynı hareket Arab memleketlerinde lıâkim mahluk! ,utfi Kırdarın bu hususta tetkiklerde bı>* * * aliyetlermden maada, Halkevi çerçeve sini göreceklerdir. maskelenmiş gemi fenerleri kullanılır. de başgösterdi; her tarafta kadının hürriunduğunu haber veriyordu. sine dahil bütün şubelere yeni bir hamyet istedıği ve bu hak kendisine verilmeEvet, Arab âleminde kadınm emri vâDün bir muharririmiz, bunun ne Filhak.ka vilâyetimiz, bugün ilk tahle ile çalışma imkânını da hazırlamak sil bakımmdan diğer birçok vilâyetlerdikçe her fırsattan istifade ederek, müte kilerle, tam bir hüriyete doğru gittiği mu dereceye kadar doğru olduğunu, Lutfi tadır. Bu düşünce iledir ki, şehrimizin den geridir. Gerek merkezde ve gerekse madî surette yaptığı emri vâkilerle, yavaş hakkaktır. Hatta Mısırın kibar sınıfı içinırdardan sormuş ve şu cevabı almıştırî büyük bir iş merkezi oluşunu gözönüne kaza ve köylerde şöyle işe yarar ve makyavaş kendisini meydana attığı görülüyor. de buna, daha şimdiden bir emri vâki gö« Böyle birşeyden malumaüm olalan Halkevimiz; bir yandan şehrin yer sada uyar denilebilecek vaziyette ilk oBilhassa yüksek ve münevver smıfa men zile bakılabilir. Avrupa usulünde terbiye madığı gibi, idare şeklinin değiştirilmesî li yoksul hastalarının, diğer taraftan da kul binası enderdir. Sonra öğretmen [Baştarafı 1 inci sahitede] sub kadınlar bu emri vâkileri yapmakta gören, mürebbiye elinde büyüyen, ecne düşünülmüş bile değildir.» şu veya bu maksadla buraya gelip de iş kadrosu ve diğer tedris malzemesi iti Japonların yeni işgal hedefleri sür'atle ileri gidiyorlar. bi dil öğrenen, ecnebi kitab okuyan ve siz kalan yoksul yurddaşlann kolayca barile de vilâyetimiz pek övünülecek Hongkong, 25 (a.a.) Çin ajansı Ankara Alman sef areti Vakıâ henüz taassub yaşıyorî vakıâ bu her mevsımde seyahate çıkan bir kadmı, ve merasimsizce müracaat edebilecek halde değildir. Çünkü vilâyet bütçesinbildiriyor: Haynan adasının karşısında taassub, bazan uyanarak eline aldığı bir balmumundan yapılmış bir bebek gibi, leri bir Muayene evi kurmakla fayda de maarif işleri için aynlan tahsisat, katibi öldü görmüş, şehrimizdeki doktorlann da bütçen.n ancak fc30 unu bulabilmekte bulunan Luiçiano yarımadasmda vaziye sopa ile, kadına, rasgeldiği yerde hücum haremın bir köşesinde oturmaya mahkum Ankara 25 (a a.) Almanya büyük elmünavebe ile bu muayene evinde hiz dir. Halbuki, Çukurova gibi, yurdun çok tin ehemmiyet kesbettiği anlaşılıyor. Ja tmekten çekinmiyor; fakat, kadının bu etmenin imkânı olamazdı. Bunun için, iliği kançıları konsolos Paul Von met almalarım temin etmiştir. mühim bir yerinde. koskoca Seyhan Vi ponlar yarımadanm iki mühim şehri olan na aldırdığı yoktur. Nitekim, taassub ta Mısırın kibar kadını, yavaş yavaş kıya Wılmsdorff dün öğleden sonra ansızın Seyhan oteli altmda kurulan «Halke lâyetinin ilk tahsil ihtiyacı için tahsis e Hsuvem ve Haikang'daki kıtaatı bom rihinin bütün devirlerinde aldırmamış ol fetinde yaptığı küçük değişmelerle, oraya efat etmiştir. vi muayene evi» yoksul, muayene ve te dilen bu para çok azdır. Sebebi her ne bardıman etmiye teşebbüs etmişlerdir. duğu gibi. Taassub kendisine sopa ile hü buraya sokulmalarla ve nihayet Avrupa Kayıb tayyare bulunamıyor daviye muhtac yurddaşlar içm günün olursa olsun. vilâyet bütçesinde maarif Sahile otuz kadar Japon gemisi top cum etmek üzere karşısına dikildiği za ya gidip gelmelerle kendisine önce küçük Berlin 25 (a.a.) Balear Cenova yohemen her saatinde açık bulundurul için ayrılan bu az para yüzünden bugü lanmış ve sahil küçük vapurların müte man, kadın onu güler yüzile karşılıyor ve iunda içinde 10 kişi olduğu halde kaybobir keçi yolu, sonra da geniş bir hürimaktadır. Buraya müracaat etmek için ne kadar, çocuklarımıza kâfi bir ilk tah madî nezareti alhnda bulunmaktadır. Jacinsinin en büyük silâhını kullanarak, şöy yet çaresi açtı. Bugün Mısırda münakaşa lan tayyarenın bulunmasından ümid her hangi bir formaliteye uymak kaydı sil verilememiştir. Vilâyetimizde 37,569 u ponlarm teşebbüsü icraat sahasına geçti lece bir göz kırpıveriyor. Onun bu sopa halinde bulunan bir tesettür davası kal kesildıği resmen bildirilmektedir. yoktur. Resmî sıhhat müesseselerinde köylerde ve^ 15,115 i şehir ye kasabalarği takdirde, Kaungçen'deki Fransız^ara karşısındaki zâf ve teslimiyet hali göz \tucn*amı«tır:<Bilhes9at »kfz mekteble>ioçe^a^olduğu şekilde mahalle llrfıfihaberf.'yok da olmak üzere 42,684 çocuğumuz ilk kalı kadın resimleri gazetelerde gösulluk vesikası, filân gibi merasim a tahsil çağmda bulunduklan halde bu zisi Japonların karadan ve denizden ab pışlarındaki sokulan, baş döndüren, man dıktan, mektebe giden kızların miktarı rülmeğe başladı. Bunu, kibar sıranmamaktadır. Muhtelif ihtisas sahi gün bu yavrulardan ancak 18,624 ü oku lukası altında kalacak ve liman ölü hale tık uyuşturan kudreti, her hiddeti eriten, arttrktan sonra, artık Mısırda kadm me^ nıf Jtadınlan için birdenbire moda olan bir getirilecektir. Ayni zamanda Tonkin her sopayı elden düşüren bir sihirdir. O, selesi kalmamıştır. Bugün büyük yaşta bi doktorlar, aralarında bir sıra tutarak tulabiliyor. körfezinde bulunan Fransız filosu da bu bu sihrin tesirinden emindir, onu her yerde mektebli kızlar, mektebe bizimkiler gibi çılma hareketi takib etti. Bugün bu hareher gün saat 13 15 arasında bu muayeket umumîdir. Artık kadınlar sokağa isÖtede 24,060 Türk yavrusu, mekteb suretle Japon kontrolü altında kalacağınne evinde bulunmakta ve hastalan kakullanıyor ve emri vâkilerini mütemadi gıdıp gelıyorlar; yarın bunlar hayatta, kaedıkleri kıyafetlerle çıkabiliyorlar. Kimi bul etmektedirler. Halkevi, yoksul has siz avare dolaşıyor. Bu feci netice, hiç dan Kongkong ve Singapurdaki îngiliz dın olarak, gene bizimkiler gibi yaşayayen yürütüyor. şüphesiz bugünün hatası yüzünden doğam Avrupah kıyafeti ile, kimi henüz esta vatandaşlann tedavileri için lâzım donanmasile teşriki mesai edemiyecektir. caklar. * * * mamıştır. Yıllarca süren bir ıhmalin vekıyi yeniye bir dereceye kadar adapte egelen ilâcları da parasız vermektedir. ya ehemmiyet vermeyişin tevlid ettiği Meselâ, bu taassubun son nümunelerinMısırda kadın hareketi tıpkı bizde ol derek, hulâsa, herkes kendi mizacma, kaMudanyada bir abide Filhakika, şehrimizde fakir yurddaş bu akibeti bugün birdenbire cezrî bir den bazıları: Şamda kadınların sinemaya duğu gibi başladı ve öyle hazırlandı. Ya fasına, aılesinin telâkkilerine göre, kendilar için açılmış diğer muayene ve tedavi hamle ile atmak imkânsızlığmı da takyapılacak gıtmelerıni menetmek ısteyen halk hareke ni kıyafet hürriyetleri en evvel sarayda sine bir kıyafet veriyor ve bundan dolayı evleri de vardır: Beledıye dispanseri, dir ediyoruz. İşte bu, düne aid hatala Bursa (Hususî) Mudanya mütare ti, kadının ayni oyunu karşısında bu da başladı. Osmanlı sarayınin yaşmak ve feda kimse kımseye birşey söylemiyor. Kızılay dispanseri gibi. Fakat bu mües rın neticesini en kısa bir zamanda ve en kesinin içinde imzalandığı tarihî bma o geçip gidecektir. Ayni hal, burada da baş racesi biçim itıbarile nasıl kapalılıktan aseseler bütün meşkur gayret ve faali kestirme yoldan mes'ud bir vâkıâya tahMısırda bugün kadın herşey yapar; yetlerine rağmen ihtiyacı tamamen kar vil etmek düşüncesiledir ki, açılacak o günkü şekle kalbedilerek bir müze ya ka bir tarzda göze çarpar; Mısır hudu çıklığa, kumaş bakımından kalmlıktan in tayyareci olur, okur, isterse meslek sahibi şılıyamamaktadırlar. Halkevinin açtığı lan eğitmen kursundan ve onun devam pıldıktan sonra Mudanyada bir de abide dunu geçmek isteyen her ecnebi kadmı, celiğe ve şekil bakımından bolluktan dar olabılir, içtimalara gıder. Süvarelerde dobu yeni muayene evi, halkın bu sağlık edecek mesaisinden çok şeyler beklen yapılması kararlaştırılmış ve bu mak pasaportunu vize ettirirken mutlaka ya lığa doğru inkişaf ettise burada da öyle laşır, her yere sokulur, hatta barlara bile. arama ihtiyacmı daha kolay, daha pra mektedir. Maamafıh, iş, bununla da bit sadla Mudanyalı b.ir hamiyetperver ta nında baba, koca veya kardeş gibi bir oldu. Saraym her küçük hareketini, kibar Ata binip gezen amazonlar, otomobilia tik ve daha geniş bir ölçüde tatmin mak miş olmıyacaktır: rafından Belediye emrine 45,000 lira ve erkeğin bulunduğunu da ispat edecektir. sınıfın kadını biraz daha kuvvetlendıre volanına oturup lüks arabaları rüzgâr sürsadmı güttüğü için. muhitte hususî bir Vilâyetin merkezi, kasabaları, köyleri rılmişti. İş Bankasma yatırılmış olan bu Burada da ecnebi kadınlara karşı resmî rek taklid etti. Münevver sınıf ve kibar ai atile koşturup götürenler, hulâsa, ne istersevinc ve alâka ile karşılanmıştır. yeni mekteb binalarma da muhtacdır. para ile Mudanya mütarekesinin mana bir husumet var. Vâkıa, bu husumet se leler arasında yapılan toplantılarda, bü seniz vardır. Fakat, bunlar şimdilik, yükÇünkü bugün bütün vilâyetteki mekteb ve ehemmiyetini nesillere ve asırlara bebsiz değildir; haricden gelen birçok gü yük harbden çok evvel bizde olduğu gibi, Eğitmen kursu sek sınıfın bir imtıyazı şeklinde görünüKöy kalkınmasmı kültür bakımmdan binaları, çoğu derme çatma ve mekteb nakledecek muazzam bir abide yapıla zel ve fettan kadınların Mısırın zengin harem usulü kalktı ve nihayet, İstanbul yor. Kütle kadını, demokrasi kadını hetabakaları arasında oynadıkları rolden yerine Avrupaya doğru akan seyahat hatemin maksadıle şehrimizde bir eğitmen denemiyecek vaziyette olmak üzere ihtiyaca asla kâfı değildir. Binaenaleyh caktır. Ancak Mudanyanm plânı henüz pek çok şikâyet edilir. Fakat, kendilerini reketlerıni müteakıb, kadının açılma hare nüz toptan harekete geçmemiş, moda orakursunun açılması takarrür etmiştir. ya kadar uzamamıştır. Birkaç sene daha, yapılacağmdan inşaata bu plânm bit bir türlü ıslah edemiyen sefih zenginleri keti birdenbire genişleyiverdi. Önümüzdeki nısanın başmda açıla bir taraftan tedris elemanları yetiştiribirkaç daha, günün birinde Mısırda açılcak olan bu kurs, Cumhuriyet bayramı lirken, diğer taraftan da, bütçeye konu mesinden evvel başlanamıyacaktır. A terbiye edecek yerde alelıtlâk ecnebi kaKadının haremden çıkıp sokağa dökü mamış kadın kalmıyacaktır. Bunu kira na kadar devam edecek ve kursa 100 e lacak azamî tahsisatla yeni mekteb bi bidenin projeleri için bir müsabaka açıl dının yalnız olarak Mısıra girmesine mâ lüşü, en evvel resim halinde oldu. Burayaptı? Hiç kimse, bizzat kadın. Kadıa ğitmenle 20 öğretmen ve Maarif mü naları yaptırmak icab ediyor. Bu ihti mıştır. ni olmak da elbet bir tedbir değildir; bu da da bir zamanlar, yakın vakte kadar hüriyetinin yüksek sınıftan başlamasını ise fettişleri iştirak eyliyecektir. Eğitmen yac, bu kadar açık ve kend:ni gösterip nun için tedbir, ne tam bir muvaffakiyet kadınların sade kendilerini değil, resimgayet tabiî görmelidir; çünkü hüriyetsizlerin 50 si vilâyetimizden, 25 i Mersin dururken, buna hiçbir alâkadar makaIthaline müsaade edilen le tatbik edilebiliyor, ne de tatbik edile lerini dahi göstermek haram idi. En evlık de en çok bu sınıf içinde idi. Harem, den ve 25 i de Gaziantebden seçilecektir mın sırtmı çevirmiyeceğine ve önümüzhayvanlar bilse bile bundan bir fayda hasıl olur. 01 vel kapalı veya kapalıca, fakat, sonralan Vilâyetimizin eğitmen namzedleri köy deki yıllar içinde Adananın ve bütün en kuvvet'i olduğu yerde ve en fazla isYugoslavyadan 2000 damızlık kıvır sa olsa ecnebi kadının yerli kadına reka evvelâ şapkaya benzer hotozlar veya çarlerden ve askerliğmi yapmış genclerden Çukurovanın bu en mühim derdine de tibdad yaptığı muhit içinde, bizzat esir seçilmiştir. Bunlar kursu bitirdikten deva bulunacağına zerre kadar şüphe cıkla Bulgaristandan 15 damızlık ineğin bet yapması menedilebilir; fakat, kadın şaf pelerininin hususî başlıklan ve bir kukla haline getirilmiş olan kadın tagene kadındır; ecnebi olmazsa yerli, sa nihayet ithaline müsaade verilmiştir. sonra, açılacak köy okullarına tayin e etmemek lâzımdır. Avrupada cıkarılmış sap rafından yıkıldı. Adana halkevinin yoksul vatandaşlara yardımı «Muayene evi » ismile açılan bir binada hastalar muayene edilerek bedava ilâc verilmekte, işsiz kalanlara iş bulunmaktadır Hava taarruzlarına karşı tedbirler MISIR MEKTUBLARh Arab âleminde kadın hürriyete doğru gidiyor Harem pek yakın bir zamanda kâmilen çöllere çekilecek ve ancak oralarda yaşamaya devam edebilecek Istanbulun imarı meselesi İ Japon Sovyet askeri arasında dolu, açık kapılar. Selma bunlara başmı uzatarak, dikkatle bakıyordu. Gondolcu, köşelerde «hoy!» diye bağırdıkça kadın 1^^ Tefrika : 570*0*0*0*0+***+ Yazan : Server Bedi **0V.Nevzada sokularak başmı onun omzuna koyuyordu. Bir aralık yol o kadar darGondola otelin önünden bineceklerdi. şimdi Venediğin en güzel gondolu gele laştı ki, kenarda duran iki boş gondol Kalabalık dar sokaklardan geçtiler. Köp cektir. Sinyor emrederlerse Kanal Gran onlann geçmesine mâni oldu. Sıkıştılar. rüden otele giden tenha yola girdikleri de'de Venediğin en meşhur mandolinle Gr.^Dİcunun bu boş gondollardan birine zaman, yanlarına bir adam yaklaştı, ri ve gitaralarile en meşhur muganniye atlıyarak yolu açması lâzım geldi. Birleri serenad yapacaklardır. şapkasını çıkararak Nevzada: birlerine sanlan Selma ile Nevzad, aksi Sinyor! dedi, aradığınız kadının Nevzad Selmanin yüzüne baktıktan taraftaki binaların pencerelerine bakıyorsonra: adresini buldum. lardı. Nevzad gondolculann şefini tamdı ve Hayır, dedi, sükunu tercih ediyoGondolcu birdenbire bağırdı: ona gülerek Selmayı gösterdi: ruz. O ne? Burada bir adam yatıyor! Ben aradığım kadının adresini deAdam koşarak uzaklaştı. ÖLTIÜŞ mü? Başmda kan var! ğil, kendisini buldum! Biraz sonra yepyeni ve yaldız işlemeSelma ve Nevzad sıçradılar, sola dönAdam, karnının üstünde tuttuğu şap leri pırıl pırıl parlıyan bir gondol onlan düler ve baktılar: Boş gondollardan birikasınm geniş kenarını iki elile kıvırarak, otelin önünden almıştı. nin îçinde, yerde, yüzükoyun, boylu boayrılmak üzere, iki kat eğiliyor, gülüyor, yuna bir adam yatıyordu. Başından çekalın çatlak sesile tekrarlıyordu: Akşamın geceye en çok kanştığı an nesine doğru ince uzun bir kan sızmıştı. Sinyor! Sinyor! Selma, birdenbire kendini kaybededı. Suların bulanık ve paslı aynasında Bununla beraber size vadettiğim günün son ışıkları, gittikçe koyulaşarak rek: vereceğim. Ah, ne güzel! diye bağırdı. morarıyordu. Dar, karanlık ve ıssız lâParavı uzatırken ilâve etti: Nevzad düşündü: «İşte Salime hak günlere girdiler. Buralarda, ruhun üstü Siz de bana güzel bir gondol bu ne güzel bir kâbus gibi abanan şey, ka verdiren sözleıden biri daha!» lacaksınız. Bella Venezia'nın önün* gel pılardı. Bunlar bizim Vezirhanınm kapıGondolcu yerde yatan adamm üstüne lannı andırıyordu: Üstü yanm daire ha eğilerek bir kibrit çaktı. O zaman görsın. Adam tekrar yerlere kadar eğilerek: linde, taşlan kapkara, içerisi gözün seçe 1 : ; 'er ki adamın yanağı üstünde kana Sinyor emrederler, dedi, Sinyora miyeceği hareketsiz ve korkunc gc'geler benziyen şey, başmdan çenesine doğru SELMA ve GOLGESİ | uzanan saçıydı. Nefes aldığı ve uyuduğu besbelliydi. Gondolcu gülerek bağırdı: Korktum be, uyuyormuş, bizim Antonio... Uyandırmıyalım. Gondolu kurtardı ve içine atladı. Sessizce uzaklaştılar. Selma, rüya içinde: Ah, dedi, o gondolun içinde bir ölü ne güzel birşey olacaktı. Nevzad: «Bugün çok zalimsin!» diyecekti, fakat şüphesini belli etmemek için sustu. Lâgün birdenbire genişliyor ve uzaktan Ponte dei Sospiri, Venediğin meşhur ecel köprüsü görünüyordu. Selma dedi ki: Bu seferkı gelişimde burasını üç defa gezdim. Doyamıyorum. Bak, şurada bir duvar köprüyü iki yola ayırır. Ondeki yoldan, idam mahkumları dar bir merdıvene, oradan da Pozzi'ye götürülürlermiş. İki üç asır evvel. Orada işkencelerle öldürülürlermiş. Düşün: Ondan evvel de gelip bu köprüde on dakika duruyorlar ve dünyaya son defa bakıyorlarmış. O asırda olmayı nekadar isterdim. Kabil olsaydı da idamları seyretseydim... Nevzad düşündüğü şeyin tamamile aksini söyledi: Cidden... Görülecek şey... Değil mi? Fakat ben o zindana her girışımde hayalen o işkenceleri tekrarhyonjm ve mahkumları öldürüvorum O zamanın cellâdlarından biri olmak ister miydin? Selma biraz tereddüdden sonra: isterdim, dedi. Iskence de yapar mıydın? Uf... Hem de nasıl! Bir mahkumun gözlerini oyabilir miydin? Bu birşey mi? Daha neler icad ederdim! Nevzad sırtını dolaşan ürpermeyi sez dirmemek için güldü. Şakaya boğarak Çok onjınalsın, dedi, ben bu kadarını yapamam. Selma itiraflarından pişman olmuş da uyanmış gibi birdenbire doğruldu ve köşeye büzüldü. Nevzad da onun bu kadar samimî oluşuna hayret etmiştı. Düşündü: «Kendini bir an kaybetmiş olacak, dedi, buralann ölüm havası onu sarhoş etti ve gizli insiyaklarını dile getirdi. Şemdi anladı ve susuyor.» (Arkast var) Mısırdaki bu hareket, pek yakın zamanda Lübnan ve Suriyede, biraz sonra Bağdadda da görünecek ve kuvvetis ilerhyecektir. Geçenlerde burada Filistin davasının kadınlar tarafından da müdafaası için bir kadınlar kongresi toplandı. Bu kongreye muhtelif Arab memleketlennden Filistin, Lübnan, Suriye, Irak kadın heyetleri geldi. Bu memleketlerin güzide kadınlarından mürekkep olan bu heyetler arasında çok veya az açık her türiü kıyafet görüldü. Bu heyetler, yer yer dolaştılar, erkeklerle beraber içtimalar yaptılar, yahud çay rnerasimine iştirak ettiler. Bunların resimleri böylece gazetelerde çıktı; sonra da bu resimler, öteki Arab memleketlerine dağıldı, oradaki gazeteler tarafından da neşrolundu. Mısıra nazaran çok geri olan öteki Arab memleketlerinde de hareket başlamış demektir. Zaten Bağdadda, kadınlara hüriyet verılmesi fikri etrafında neşriyat bile başla> mıştır. Eminim, harem, pek yakm bir zamanda, Arab memleketlerinin en mühimlerinden kâmilen çöllere çekilecek ve ancal oralarda yaşamaya devam edebilecekrir M. Teker