22 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

22 Ocak 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 22 İkincikâmm 1939 Esrarengiz gemi Bir Fransız heyeti, bu deniz muammasını halletmeğe çalışıyor ADLiYEDE V E = MAHKEMELERDE 2 çocuk mahallenin altını üstüne getiriyormuş! Davacı: «Illallah dedim, oturdum, gıcır gıcır bir istida yazdım ve bu davayı açtım» diyor Ölmüş bilinen insanlann. günün birinde sapasağlam ortaya çıktıklan vakidir. Meselâ denizde boğulmuş sanılan Bugün de üç sahada lik maçlarma devam edilecektir. bir kimse. bir müddet sonra su yüzünGünün en mühim maçı, Taksimde yade kahkahalar atabilir. Diğer taraftan, pılacak olan Galatasaray Beykoz karbatan bir geminin denizin dibinden yuşılaşmasıdır. Geçen hafta Galatasaray karıya cekilmesi, çıkanlması kabildir. Hilâle karşı hâkim bir oyun çıkardığı Ancak, hiç hasara uğramamış ve içerihalde oyunun son kısımlarma kadar 10 sine su dolmamış olarak ve kendiliğinmağlub bir vaziyette idi ve ancak sonden su yüzünde görünmesi! Bu, denizlara doğru penaltıdan çıkardığı bir golle cilik tarihinde ilk defa görülüyor. beraberliği temin edebildi. İki hafta evBordo'dan bildirildifine göre, Kap Sanki muhakeme, salondan evvel so ha neler! Ne bende komik Şarlo'yu an vel de Vefaya ancak hasım müdafiinin Breton açıklarında «Bigarenna> isimli kendi kalesine attığı bir golle galib gelgemi batmıs, 25 kişilik mürettebat. «La fada başlamıştı: dırır hal vardır, ne de elbiselerimde! Ben mişti. Mariyan» isimli gemi mürettebatı tara Hayır, hayır, onun dediği gibi de korkuluğa eski kalem efendiliği zamanımGalatasaray hücum hattmın malum fmdan kurtanlmıştır. Kurtaranlarla ğil... Müsaade edin de ben evvelâ da dan kalma elbiselerimı giydiririm hep! karardan sonraki eksik kadrosu, takı kurtarılanlar, <Bigarenna> nın battığı vamı şöyle adamakıllı anlatayım! Ne manasız şey! mm gol galibiyetini çok zayıflatmıştır. nı. suyun dibine indiğini gözlerile görKöse sakallı adam, böyle derken, Sulh Buna da son maçlarda aldıkları neticeHaa, gerçi babaları, ben şikâyet edip düklerinden bahsettikleri halde. sonra Hukukta kendisinden davacı olduğu kıde elbiseleri isteyince bulup buluşturup ler birer delildir. Bugün karşılaşacağı dan bu gemiye Biyarits sahillerinde ranta adamın sözünü kesiyordu. Bunun Beykoz takımı ise lik maçlarında çok raslanılıyor. «Primadeko Lorea> va üzerine öteki bıyıklarını ısıra ısıra suscu. geriye veriyorsa da, ben tekrar korku muvaffakiyetli oyunîarma tesadüf ettiluğa giydirinceye kadar iş işten geçiyor, ğimiz kuvvetli ve enerjik bir takımdır. puru, bu gemiyi Sen Jan de Lüz limaDavacısı da anlatmıya girişmeden mendibizim tohumlar havada, kuşlarla beraber Binaenaleyh bugünkü maçm neticesi rima getirmistir. Gemi, orada da uzun lini kat kat açtı, burnuna götürdü ve bu uzadıya tetkikten geçirilmiştir. uçuyor! üzerinde söylenecek yegâne şey, san safhada bir nöt>et gürültülü akis bıraktı. İçerisindeki mal, hiç ıslanmamış ve Illallah artık, dedim ben de eninde so kırmızılılar geçen haftalardan daha veDışanda yapıp da içeride yapamıyacağı motörü sağlamdır! nunda, oturdum gıcır gıcır bir istida yaz rimli bir oyun çıkarabilirlerse macı kabir hareket... zanmaları ihtimali kuvvetlidir. Fakat Gemi ,suyun dibine indiği halde yü dım, bu davayı açtım! Vefaya ve bilhassa Hilâle karşı çıkar Bununla beraber, salonda muhakeme züne nasıl çıkmış olabilir? Sofadaki iskemlede, elleri kucağındaki dıkları muvaffakiyetsiz oyunu tekrar eFransız denizcilerinden mütehassıs celsesi açılmış da hâkim tarafından söz atkının altında saklı kadın, dayanamadı, derlerse neticenin oynadıkları son iki bir heyet, bu «esrarengiz gemi> mesele söylemesine müsaade edilmis gibi, davamaçtan farklı olmıyacağına muhakkak sile uğraşmakta, muammayı halledebil sını anlatmakta gecikmedi. İkisi arasında kıkır kıkır güldü. Demindenberi de gülnazarile bakılabilir. ve karşısın,da oturan babayani giyimli, memek için kendini zorladğı belliydi. mek üzere kafa vormaktadır. Şeref stadında Beşiktaş Hilâl. Fe şişman kadına dönerek, dava ettiğini gös Şimdi gülerken, araştırıyordu: nerbahçe stadmda da Fenerbahçe Topt«rdi ve: E peki, siz ne istiyorsunuz? Ne kapı maçları vardır. Bu maçlarda Hilâl Bu zat, dedi, mahallede komşutn davası bu? ve Topkapı takımları mağlubiyeti kabul Alanya (Hususî) Kazamızın bu sedur, lâkin kendisile görüşmem. Çünkü, Köse sakallı adam, cebine el sokup ge etmekle beraber temiz ve güzel bir oneki portakal mahsulü bilhassa iç paçocuklarına bir türlü söz dinletemedi. Aın ne mendilini çıkarıyordu: vun çıkarmağa çalışacaklardır. zarlarda iyi fiatlarla satılmaktadır. ma diyeceksiniz ki, o çocuklarına söz din Zarar ve ziyammı, çocuklann ve îstisare heyeti neler görüştü? Geçen yıllara nazaran dış pazarlara letmiş, dinletmemiş, bundan size ne? lisi sıfatile ödemesini istiyorum, dedi, tazBeden Terbivesi umum müdürlüğü pek az mahsul sevkedilmiştir. Üç seneYook, hiç de öyle değil; bu cihet beni minat davası! istişare heyeti dört gündenberi yapmakdenberi pek hararetli bir müşteri olan pek yakından alâkadar ediyor. Çünkü, ota olduğu toplantılarına hafta tatili doAlmanya bu sene teşkilâtın noksanlı Bundan sonra, dava etn'ği kıranta alayısile nihayet vermiştir. îstisare he nun çocuklarına söz dinletememesinin uğından pek ehemmiyetsiz denecek deredam, kendini müdafaaya hazır, öksürdü veti toplantılara pazartesi günü tekrar cede mahsul almıştır. Dahildeki porta cu, bana dokunuyor! ve: devam edecektir. Kadın, sordu: kal satışı işi de organize edilmeğe muh Doğrusunu isterseniz, dedi, kom Son yapılan toplantıda ordu ve mek Ne gibi? tac vaziyettedir. İstanbul, Ankara gibi şum meseleyi izam ediyor haddi zatında... teblerdeki beden terbiyesi mesaisinin büyük şehirlerimize sevkedilen porta Ne gibi olacak? Çocuklar yaraana hatlarını tayin ve bunlann prog Derken, mübaşirin sesi işitildi: kallar ancak herkesin kesesine uygun maz mı yaramaz! Yaramaz da nesi? Haramlarına veçhe vermek icin Maarif Sabit... Muammer... gelen kalitedeki mahsuldendir. Birinci şarı! Gün geçmiyor ki mahallenin altını Vekâleti mümessili Kadri Yaman, Millî Taraflar, Sulh Hukuk mahkemesi ka Müdafaa Vekâleti mümessili yarbay nevi portakallara dahilde rağbet azdır. üstüne getirmesinler. Mahalleyi, başkalaBu itibarla fiatlarda nisbî bir gerileme rmı bir tarafa bırakahm, herkes kendi ba pısma doğru yürüdüler. Salonda hâkime, Halid. Sıhhat Vekâleti mümessili dokvardır. Ufak bir himmetle kurulacak bir şının derdini düşünsün, değil mi? İşte ben her ikisi de vekillerinin henüz gelmediği tor Nureddinden mürekkeb bir encü kooperatif Avrupa pazarlarına mahsul de kendi başımm derdini düşünüyorum da ni söyliyerek, biraz beklenilmesi ricasın men teşkil edilmiştir. sevkiyatı işini kolaylıkla halledebilir. bunun çocuklarından yaka silkiyorum. da bulundular. Sıraya başka bir dava aBeden Terbiyesi umum müdürlüğü Alanya portakalcılığını bu noktadan in Onlann benim hisseme düşen zararı, ikinün teşkilât projesini hazırlamak üzehndı ve salondan çıkan davalı iki komkişaf ettirmek zarureti vardır. de bir çîtten atlayıp bahçeme girmeleri, şu, avukatlarını bir an evvel bulmak te re Beden Terbivesi genel direktörü General Cemil Tahirin riyasetinde bir heoradaki korkuluga musallat olmaları! lâşında, kalabahğa karıştılar. vet secilmiştir. Kayak müsabakalarına Korkuluga mı? Babayani giyimli, şişman kadın da, Mekteb talebeleri ve askerlerin kuhazırlık Evet! Ben, bahçe meraldısıyım. simdi :hlıya puhlıya yerinden kalkmış, îüblerden çıkarılması her tarafta fena Bursa (Hususî) Uludağda Kurban Bahçemin bir kısmında çiçek yetiştiririm, kendi davasının tasasındaydı! karsılandıgmdan Beden Terbiyesi U •avrammda yapılacak kayak müsaba bir kısmında da zerzevat dikerim. Çiçek müdürlüğü istişare heveti azala Af. SEUM mum kalarına İstanbul Dağcılık kulübünden yetiştirdiğim kısım, mahdud bir sahadır, erımn tavassutu üzerine Maarif Vekâ Malzeme hırsızı mahkum letinden hususî bir karar çıkanlması 12 sporcunun iştirak edeceği bildiril ve yakın, siper, muhafazalıdır; halbuki icin tesebbüsler vapılmıştır miştir. Ordu namına altı kayakçı^subay oldu zerzevat diktiğim kısım, daha geniş... da müsabakalara girmek üzere şehrimiTüccardan İbrahime aid karyola fab Matbuat takımının Bursada Tabiî açık ve kuşlann tohumlardan beze geleceklerdir. rikasmdan bazı malzeme çalmaktan nim zararıma istifadesine müsaid! Bunun yapacağı maç Ankaradan Dağcılık federasyonu reiSultanahmed birinci sulh cezada mu önünü almak için de, korkuluk, yegâne Bursa (Hususî) İstanbul Matbuat sinin verdiği malumata nazaran, Halkehakeme edilen Kemalin muhakemesi takımmm Kurban bavrammda Bursaçare! Haa, şimdi gelelim bu zatın çocukvi kayakçılarile kulüblerden ve mek bitmiş, yedi ay hapsine karar verilmiş daki Tekaüdler takımile bir maç yap teblerden seçilmiş sporcular müsabaka lanna! İşte onlar bu korkuluğa musallat, tir. mak üzere şehrimize geleceği haberi bulara girmek üzere bayramdan evvel bir fırsatmı bulupbahçeye sokulurlar, kor«Millet» vapuru faciasında rada büyük bir alâka ile karşılanmıstır. kulugu cascavlak soyarlar! Kahr ortada şehrimize geleceklerdir. Bilhassa spor muhitinde hararetle bekhaç şeklinde bir değnek parçası! Sanki kurtulan tayfalar Uludağda yapılacak müsabakalann lenilen böyle bir temas Bursa sporculaKaradenizde batan cMillet» vapurun rını çok sevindirecektir. Coktanberi futteknik heyetile ilk toplantısım C. H. bahçem hıristiyan mezarlığı imiş gibi bir O bir tarafa, asıl mesele, çocuklar dan kurtulan güverte lostromosu Ah bolden çekilmis olan Bursanm meshur . Partisinde yapmış ve hakem heyetle hal! rini, müsabakalarda çalışacak kadroyu, gider gitmez, kuşların pervasızca gelip bir med ve ateşçi İsmail, vak'amn tespiti ve spor babası Faik Ağabey, Ata. Hakkı ve müsabıklarm riayet edecekleri umumî nöbet de onların soygunculuk yapmaları! deniz raporu almması için İstanbul bi Mustafa gibi futbolcular Matbuat ta ahkâmı, yarış yerlerinde almacak ter Küme küme üsüşürler, gagaları işler, to rinci ticaret mahkemesine müracaat et kımma karşı oynamak için bölgece tatibatı ve yanş mıntakalarile mükâfat humlarımı övütürler! mişlerdi. Ticaret mahkemesinde dün bu kıma çağırılmışlardır. ların nevilerini tespit etmiştir. Mükâ Bursada bayram tatilinin en zevkli Bu zata kaç defa söyledim, kâr etme muamele yapılmış. alâkadarlar dinle fatlardan başka her müsabakanm biringünü bu maçta geçecektir. Yeniden yarulmiştir. di bir türlü... Bana hak verdi, «onlann cisine birer madalya da verilecektir. pılmakta olan Atatürk stadmm ekzersiz kulağını çekerim» dedi. netice hiç! Haa, Bayramlarımızın sahici bayram o sahası ikmal edilmiş olduğundan Mat Ödemiş kaymakamlığı Bursa Vilâyeti çocukları korkulueu neden soyuyoriarlabilmesi için bizi yaşatan toprakla buat takımının maçı burada yapılacakvasıtasile şehrimizde 10 çift kayak yapmış? Sinema oynamak maksadile! Guya rın selâmetini hatırdan çıkarmama tır. tırarak aldırmıştır. Bunlar Bozdağ kulıyız. Göklerimizin korunmasmı, feDağcılık kulübü de Matbuat takımınlübüne verilecektir. San'atlar mektebi benim korkuluğa giydirdiğim eski elbiselâkete uğnyanların yardımına koş dan arzu edenleri Uludağa çıkarmak ve , yerli kayak imaline başlamıştır. Mek lerim, komik Şarlo'nun elbiselerine benzi mağı. kimsesiz yavruları ölümden kendilerine orada yapılacak yarışlan tebkendi talebesi için 70 çift kayak yormuş da, onlar da onun rolünü yapar kurtarmağı unutmamalıvız. göstermek arzusundadır. ken kullanmak üzere alıyorlarmış! Davarıtırmıstır. Salondan evvel sofada başlayan muhakeme Hastalık, ölüm ve pislik Bugünkü maçlar getiren fareleri Taksimde Galatasaray Beykoz maçı yapılıyor r FARE Alanyada portakal satîşî HASAN FARE zehiri ile öldürünüz. Macun ve buğday şeklinde olub büyük ve küçük her nevi fareleri, sıçanları derhal öldürür. Tesiri kat'îdir. Fareler kokmaz. Buğday nevilerini serpmelidir. Macun olaniarını yağlı bir ekmeğe ve her hangi bir gıdaya sürerek farelerin bulunduğu yerlere koymalıdır. Kt 1011 u u 25 3 0 Kr. Malatya Ziraat Müdürlüğünden: 8/2/939 çarşamba günü saat 14 te Malatya Ziraat Müdürlüğü dairesinde 3366 lira 74 kuruş bedelli pamuk ıslah istasyonu ikmali inşaatı açık eksiltme usulile münakasaya konulmuştur. Mukavele, eksiltme, bayındırlık işleri genel hususî ve fennî şartnameler, proje hulâsasile buna müteferri diğer evrak hergün Ziraat Müdürlüğünde görülebilir. Muvakkat teminat 252 lira 50 kuruştur. İsteklilerin bu işe girebilmeleri için 30 bin liralık iş yaptığma dair almış oldukları vesikayı ve Ticaret Odası vesikasını Komisyona ibraz etmeğe mecburdur. (125 ) NEVROZİN Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, ^//ğ B B icabında günde 3 kaşe alınabilir. ^ ^ | ^ ^ nevralji, kırıklık ve bütün ağrılannızı derhal keser. Edremit Belediye Riyasetinden: Edremit Belediyesi elektrik santralı için almacak yeni dizel elektrojen grupu kapalı zarfla eksiltmiye konulmuştur. Muhammen be^eli 9961 lira, muvakkat teminatı 747 lira sekiz kuruştur. 7 şubat 1939 salı günü saat 10 da Edremitte Belediye Dairesinde Encümen huzurunda ihajesi yapılacağmdan taliblerin müracaatleri ve buna aid eksiltme, fennî şartname ve plânlar İstanbul. Ankara, Belediyelerinde mevcuddur. İzahat istiyenlerin mezkur Belediyelere müracaat etmeleri ilân olunur. (350 ) postosu duruyordu. Marian durmadan konuşuyordu. Adlî müşavir az söylüyordu. Evelin hiç lâkırdı etmiyordu. Ye mek odaîinın saati sekizi çaldı, fakat bir parça ileri idi. Marian: Roman: 27 Evelin, dedi, çıkmını hazırla; yoksa Geltow'a çok geç kajınz. Evelm, omuzlarını silkti. Birdenbire, zırladı. Altı senedenberi devam eden evBu sözü, beceriksiz bir aktör gibi haMarian onu kollan arasına aldı, alnma lilik hayatında, mütemadiyen ayni şeyi, rikulâde bir lâkaydile söylemiş, Evelin'in hep ayni şeyi yapmış olduğunu, bir riibir bu=e kondurdu. Onu teselli için: nefesi kesilmişti. Hâkimlerin, herkesten Zavallı yavrucak! diyordu. Sevyada görür gibi düsiinüyordu. Her za daha zor aldahlır insanlar olduğuna, ömutfakta ve her zaman buğuluk din öyle mi? Hem de bu kadar fazla! man tedenberi kanaati vardı. Kurt, komposto hazırlamakla meşguldü. Şimdi, çam eEvelin, daha bu deraguştan kurtul tabağından başını 'hayretle kaldırdı. Mamadan, merdivende, müşaviri adlinin, sansını buğuluğa boşaltırken «son defa» rian hemen izah etti: avdetini haber veren mutad öksürüğü i diye düşünüyordu. Yanlış, mantıksız bir Evelin'i, haftabaşı tatilira geçir şitildi. Veronik kostu, kapıyı açtı. Kapı düşünceydi bu. İki gün için Parise gidi mek için Geltow'a götürüyorum. sı açık kalan mutfaktan, yatak odasına yordu. Sonra, dönecekti ve herşey, eski Drost kısık bir sesle, fa!kat lâtifeci bir kadar, karnıbahar kokusu yayıldı. Eve cereyanını alacaktı. Fakat, nekadar garib tavırla: lin ayağa kalktı ve Marian'ın ta gözleri şey; bu son ihtimali bir türlü tasavvur Kadmlaruı haftabaşı tatili perşemnin içine dikkatli dikkatli baktı. Marian, edemiyordu. Paristen avdet etmeği, bu beden mi başlar? diye sordu. Müsterih ol, dedi, hem de o kaeski hayat tekrar yaşamagı asla tahay Kırk yılda bir, hafta tatilini bir dar izam etme. Dediğin gibi hayat, me yül edemiyordu. Sarih olarak gördüğü parça uzatmama lutfen müsaade buyumat meselesi değil. Kocanın da, senin de, bir tek şey vardı. Gitmek, Parise git rabilirsiniz. Evelm biraz güneş görse herkendinize göre öyle garib telâlokileriniz mek. Frank, onu çağırmıştı. Şimdi, ona halde faydalı olur zannederim. Biliyorgidiyordu. Ne bir tereddüde, ne bir başvar ki. sım ki... Sonra, bitişik odaya geçtiler. Kurt, on ka çare düşünmeğe yer vardı. Drost, canı s&kılmış gibi, mukabele etları görür görmez. karoma ilk sözü: Yemek odası, rüya<Ja görülen bir ye ti: Gargara yapacağtm, demek oldu. mek odası gibnydi; durvarları yoktu san Yarın, mabkemeye gelip bir saat Evelin mutfağa geçti ve buğuluğu ha ki ! Sofrada karnıbahar, et ve elma kom davayı dinîersin diye ümid ediyordum. Yazan: VİKt BAUM Çeviren: HAMDÎ VAROĞLU Evelin dinMyordu; mühavere esna sında kendi'inden bahsedilmiyecek 'gibi görünüyordu. Marian: Cok nodperestsin, diye cevab verdi. Kurt, başını eğdi: Evelin gitmek istiyorsa... Pazar günü gelir, onu alınm. Yalnız, dikkat et, ayaklanm ıslatmasm. Günde iki saat gezmeğe götüreceğim: geri kalan zmanını giineş banyo sunda geçirir. Evelin, kendi hakkında cereyan eden muhavereyi, camid bir cisimmiş gibi dinliyordu. Kocasmı, buğulukla îbaşbaşa ve Marian'la beraber bırakıp salon dan cıktı. «Kad'er» diye düşünüyordu. Büyük bir kelime idi bu: bu kadar büyük bir kelimenin kendi foa'kkmda tatbik edileceğini asla aklma getirmiş değildi. «Kaderim böyle imiş. Kaderimi elimde tutuyorum.» Bbr töhlîke, muazzam bir tehlike, bir ölüm tehlrkesi karşısmda imiş gibi bir his içindeydi. Ortasmda çırpmdığı yalanlar, bir örümcekağı gibi ince idi. Cüz'î bir ağırbk onlaTi yırtabilirdi. Eğer kocası hakikati haber alırsa, herşey maıhvolmuş demekti. Pakat, madla, ısrarla gene «okun, ne olursa olsım! Kader!» diye düşünüyordu. Bavulunu hazırladı. Bir siyah rdb, bir gece robu aldı. Zaıten bir tane robu vardı. Dügün Ihediyesi olarak gelen, halis ipek d'an.telâlı, güzel (gecelik 'gömlegini de koydu. Kaşlannı çatarak «para?» diye düşündü. Biletin kaç para olduğunu bilmiyordu. Mutfağa gitti, Veronik'e yiîmi mark verdi. Ayhğının üst tarafım çantasma koydu. dönüp gelecek olan bir kadmın böyle veda etmemesi lâzımdı. Urson'un karyolası drbinde diz çökmüş olan bu kadın, asla avdet etmiyecekmiş gibiydi. «Kader böyle imiş... Tehlike varsa, olsun. Böyle icab ediyor ki böyle oluyor» diyordu. Düşünceye, tereddüde yer yoktu. O andan iribaren, herşey, gayrîhakikî, sür'atli ve başanlması icabeden güçlüklerle dolu geçti. «Allaha ısmarladık Kurt. Allaha ısmaTİadık yavrum. Pazara görüşürüz. Belki yarın, Haftaıbaşuu Geltovv'da geçirece ben Geltow'a telefon ederim. Kurt ğim, dedi. Işlere dikkatli bakın. Evde hasta gibi.» Merdiven. Allaha ısyemiş eksik olmasm. Mösyönün her aikmarladjk madmazel. «Allaha ıs şam, buğusuTiu unutmaym 'ha! marladık merdiven. Allaha ısmarlaVeronik, hayıetle bakıyordu. Madam dık Düsseldorf sokağı. Bütün bunlar haDrost, iki gün kalmak üzere sık sık Gelkikat değil. Bütün bunlar rüya. Parise tow*a gider, fakat hiçbir zaman bu kagidiyorurn. Orada, kocam olmıyan bir dar tenbihe lüzum görmezdi. erkekle buluşacağım...» Saat sekiz buçuğu çaldı. EveHn, ço Marian, ya Kurt telefon ederse? cukların odasma gitti. Yatmadan evvel onlan görememişti. Koridorun ışığı, Merak etme, ben icabma baka camlardan içeri süzülüyordu. Oda, ço nm. cuklarm nefesile dolu idi. Marian. Yalnız kalmca baygmlık Evelm, Urson'un beşiği etrafmdaki geçirirsem? parmakhğı ihtiyaten mdirdi. Birdenbire Marian, alaylı bir sesle: ağlamağa başladı. Bu vaziyet, hakika Insan yalnız kalınca bayılmaz, diten bir vedaa, hem de haddinden fazla yor. benziyordu. Paristen, cumartesi günü (Arlcası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: