22 İkincikânun 1939 CUMHUKİKET SON Hâdiseler arasında • •• Telâşa lüzum yok! YAZAN: RESAD ir okuyucum soruyor: «Gazetenizde Siyasî İcmal başlığı gibi arabca k»3İimeler pek çok. Bunlann türkçesini bulamıyor musunuz?» Gazetemize bu başlığı koyduran ben değilim, fakat bu sorgunun cevabını ben verebilirim: Hayır! «Siyasî icmal», «Tecessüsler» ve bu sütunun başındaki «Hâdiseler» gibi kelimelıerin türkçesini bulamıyoruz. Okuyu cumuzla beraber arıyalım. «Siyasah kelimesi «siyasî» den daha mı türkçedir? Hayır, siz de mektubunuzda 1 bu nevi uydurma kelimelere taraf olmadığmızı yazıyorsunuz. «Politi diyebilir miyiz? Belki. Fakat bu ötekilerden daha az yabancı değildi ((İcmal» in bir kardeşi var: «Hulâsa», Fakat o da Arabdır. Fransızla: «curiosites» dedikleri ve «tecessüs yandıran şeyler» manasına gelen k limenin, bir de «merak» tan baş! karşıhğı yok. Bu da' türkçe değ «Hâdise» kelimesi için de böyle. Fakat bu kadar telâşa da lüzum var mı? Avrupa lisanlan arasında hiç biri saf değildir: İngilizce, almancaJ italyanca, franaızca, eski Lâtin vcJ Yunan lisanlarına olduğu kadar birf birlerine de bizdekilerden fazla yabancı kelime borcludur. «Türkçeyi istiklâline kavuşturmak» prensipi, ancak temiz türkçesi olduğu halde, yabancı kültürlere beslenen hayranlığın tesirile, yerine arabcası, acemcesi ilâh... kullanılan kelimelere karşı konmuştur. Her lisanm beynelmilel bir dağarcığı var. En zengin lisanlar bile kendilerinde olmıyan kelimeleri bu dağarcıktan tedarik etmişlerdir. Bazı meslektaşlarımız gibi öz türkçeyi clî hakir görmiyelim. Mücerred mefhumlarda ve ıstılahlardaki fakirj liğine mukabil, bizim lisammız, müf şahhas mefhumlarda ve sigalarda çok zengindir. Fransızcadan türkçeye terciime yapılırken çekilen zorluk, türkçeden fransızcaya tercüme yapılırken de vardır. O zaman, fransızcanm yahud ingilizcenin, almancanm ilâh... kendilerine göre bir çok ifade kabiliyetsizlikleri olduğu meydana çıkar. Bir kitabın aslile tercümesi arasındaki fark da bundan ileri g^lmiyor mu? Telâş etmiyelim. Türk muharriri ve Türk gairi işini bilir. Yirmi sene evvel yazümış nesirlere bir göz atı nız, onların bugünkülerden farkı, Türk edebiyatının lisan bakımından m büyük bir tekâmül geçirmiş oldu ğunu ispata yeter. Bu tekâmül hiçbi encümen kararile olmadı. Lisan davasındaki millî hassasiy timizi kaybetmemek şartile kendimizi bu yabancı istilâsı telâşından kurtarmalıyız. Tecrübe bize öğretti ki üstünkörü ve acele kararlan affetmiyen cemiyet müesseselerinin başmda lisan geliyor. Şimalî Irlandada umumî Amerikada Çin lehine nümayişler isyandan korkuluyor ŞanKayŞek Millî Meclis Suikasdcilerin hedefi dahilî bir harb çıkarmaktır, dün LiverpoFa giden bir trene bombalar atıldı Londra 21 (a.a.) Oranskirk'ten Liverpola giden tren, bu sabah Aintree civarından geçerken camlanndan ikisi mermi veya bomba parçalarile kırılmıştır. Birçok yolcular bir infilak gürültüsü duyduklarmı söylemektedirler. İrlanda Dahiliye Nazırı Londrada Londra 21 (a.a.) Şimalî İrlanda Dahiliye Nazırı Dawson Bates, dün İngiltere ve Belfast'ta yapılan suikasdler hakkında İngiliz makamlarile görüşmek üzere Londraya gelmiştir. Mumaileylı, tahkikatı kolaylaştıracak mahiyette bazı malumat vermiş ve tethişçiler tarafından suikasde maruz bulunan şimalî irlanda yüksek memurlannm bir listesini tevdi etmiştir. Ulster makamları vaziyeti ciddî telâkki etmektedirler. Dün bir ihtiyat tedbiri olmak üzere yeniden bin kadar muavin polis seferber hale konulmuştur. Umumi isyandan korkuluyor Londra 21 (a.a.) Şimalî İrlanda meb'usan meclisinde hükumet partisi aza Para: 8 * ] Cenub vilâyetlerinden birinde buldu ğum bir eski arkadaş beni çiftliğine götürmüştü. Bu arkadaş vaktile muallimdi. Ayni zamanda politika ile de uğraştığını hatırlarim. Birinde yorulup ötekinde de galiba bir parça canı yandıktan sonra memleketine çekilmiş, babasından kalan topraklara pirinc ekmeğe başlamıştı. İşinden memnun görünüyordu. Baba zanaatinden hiç oyrılmıya cakmışız amma gaflet ettik işte, diyordu. Baba zanaatine dönmek iyi şeydir amma ne çare ki ötekinin ateşinden büsbütün yakayı kurtarmak da kolay değildir. Arkadaşım bana pirinc ziraati hakkında hürmet ve dikkatle dinlememe rağ men pek anlıyamadığım bir takım teknik izahat verdikten sonra bahsi yavaş yavaş genişletti. Biraz sonra çiftlik hududlarını aşarak hayal atını daha engin ufuklara doğru doludizgin sürmeğe başlıyorduk. Başı sıkılınca baba zanaatine dönmek iyidir amma öteki ateşten büsbütün yakayı kurtarmak da gücdür. Eski hastalık nüksetmişti. *** Arkadaş anlatıyordu: Ben buraya geldiğim zaman kurulu düzen bir müessese bulmamış olsaydım bu kadar kolay ve çabuk muvaffak olabilecek miydim? Hayır... Pirinc tarlasına müessese dediğime şaşma... Pirincden faraza sigara kâğıdı yapan fabrika nasıl her parçası insan elile hazırlanıp kurul duktan sonra işlemeğe balşamış bir müessese ise o pirinci yetiştiren tarla da ayni şartlarla kurulmuş bir müessesedir. Çiftliğimin suları gerçi gökyüzünden ve dağlardan gelir, fakat onların vaktinde mu ayyen yerlere akıp vaktinde çekilmeleri dedelerimin geçmişte kendi ellerile açtıkları yollar, harklar, hendekler sayesinde kabil olmaktadır. Yoksa dağdan başıboş inen su ki adı o zaman seldir tarlayı ta kökünden sbküp denize götürür. Karşı yamacdaki komşumun ekin tarlalan için de ayni şeyi söyliyebilirim. Onun dedeleri de toprağı yıllarca altüst etmişler, onu yıllarca avuclannda eleyip bir yoz hayvan gibi okşıyarak tatlılaştırmışlar ve torunlanna bugünkü hizmeti yapacak hale getirmişlerdir. Demin yolumuzun üzerinde gördüğümüz portakal bahçesi tıpkı böyle bir emeğin mahsulüdür. Daha biraz ötelerde iklimin büsbütün yeni ve vahşi bir göçmeni demek olan muzu alıştırmak için bugün sarfedilmekte olan gayretleri isterseniz gidip gözlerimizle görebiliriz. Bu bahçelerde Afrika muzunu aratmıyacak muzu yetiştirmek ancak onların çocuklarına nasib olacaktır. Şimdi geliyorum meselenin can noktasma.. Ekinci ve portakalcı komşularımla ben acaba ilşerimizden memnun muyuz? Olmamız lâzım... Çünkü üçümüz de çalış kanız ve işimizin cahili degiliz... Buğdayımızı, portakalımızı, pirincimizi mümkün olduğu kadar ucuza maletmek ve pahalıya satmak için gözümüzü dört açıyoruz.. Fakat buna rağmen değiliz. Çünkü... Bizim elimizdeki topraklar birbirinden an taşlarile aynlmış üç münferid mülktür. Bilmeliyiz ki münferid insan gibi münferid mülk de yalnız kendindeki cevherle tam ve mutlak inkişafını yapamaz. Bir sahanın bütün münferid mülkleri toprağın alt ve üstünden bir takım görünmez bağlar, damarlar, sinirlerle birbirine bağlanmış gibidir. Birini ötekilerin hastalık veya selinden korumak, ona münferid bir emniyet temin etmek için etrafına Çin sedleri kurmak lâzımdır. Ote taraftan karada tren yollarının, sahilde dalgakıranların manzaraları zaman zaman boş sahra ve boş deniz karşısında kapıldığımız panikten bizi kurtaracaktır. Hiçbir fırtınanın tüccar vapurlarını ve marşandiz vagonlarını muayyen vakitlerde ayağımıza gelmekten menedemiyeceğinden emin bulunacağız. Sokak ortasında yığın yığın çuvallar ve balyalarla müşterisiz ve vasıtasız kalmaktan korkmadığımız için de mahmızı yok fiatına elimizden kaptırmıyacağız. Binaenaleyh istih sal fiatını asgariye indirmemize mukabil satışlarımızı da daima azamî fiat üzerinden yapmağa muvaffak olacağız. Niçin bugünkü halimizden kâfi dere cede memnun olmadığımızı zannederim ki sana bir profanın anlıyabileceği en basit şeklile izah ettim. Şimdi gelelim bu bir kısmını saydığım işleri kimin yapacağı meselesine. Bu işler yalnız müstahsilin değil şehirdeki kasa bın; terzinin; bakkahn; sonra bu limanlı, trenli, halli, borsalı iş şehrinin kalabalığını sığdıracak yer bulamıyacak otelci, kazinocu ve sinemacının yani herkesin menfaatine ve hayrınadır. Binaenaleyh kol lektif bir iştir. Bu kollektıf işi kim yapar? Sen, ben, o, hasılı bu teşebbüste menfaati olanlar... Bir mıntakaya aid işlerin gene o mıntakanın parasile yapılması u*ullerin en âdil ve pratiği gibidir. Hududu gözle görülen işin görülmiyen işten daima daha ucuz ve temiz çıktığı da muhakkaktır. Fakat bu bizim devlet sistemimize uy gun değildir ve olamazdı.. Çünkü o zaman her mıntakanın talihini oranın toprak; su ve güneşindeki kudret derecesi tayin eder. Meselâ biz her tarafından hayat fışkıran bu güzel Akdeniz memleketinde bir cennet kurarken uzaktaki bir Bozkır vilâyetinin sefaletten kuruyup taş kesildiğini görürüz. Ve bu defa da bir memleketin muhtelif mıntakaları arasındaki refah farkından doğacak büyük felâketle karşılaşırız. Şu halde sistem ve nihaî menfaat itibarile bundan sonra yapacağımız şey za rurî olarak şimdiye kadar yaptığunızın devamı olacaktır. Yani hepimizin verdiği para merkezde harman edilerek orada yapılacak bir plâna göre her tarafa ulaştırılacaktır. Bu bahsettiğim plânın resmî adı devlet bütçesidir. Bütçe dedikten sonra bilmem fazla izahata lüzum kalır mı? Ahalisi zengin ve iş hayatı genişlemiş olmıyan bir memleketin bütçesi de tabiî ona görcdir. Bu paradan memleket müdafaası, umumî hayat dediğimiz şeyin yürümesi ve bazı zarurî gediklerin kapanması için lâzım olan kısım aynldıktan sonra elde kalan para ancak derhal denecek kadar az bir zaman içinde halka muayyen faydalar temın edecek teşebbüslere kifayet eder. Fazlasına bizim gibi devletin de eli ermeğe kadir değildir. Şu neticeye gelmek istiyorum ki devlet bugün yukanda saydığım işlerin ancak bir küçük kısmını kendi bütçesile yapabilecek vaziyettedir. Şu halde geri kalan kısım için hangi gaib hazinesine el atacağız? Ben kendi hesabıma uzun uzun düşündükten sonra şu noktada karar kıldım: Askerlik ve yol mükellefiyeti nev'inden bir iş mükellefiyeti kabul etmeliyiz. reisi oldu Lougbeach «Kaliforniya» 21 (a.a.) İçlerinde birçok Çinliler bulunan 3,000 kadar nümayisçi, Japonyaya gömüeril mek üzere iki vapura demir parçalan yükletilmekte iken, ellerinde levhalarla sokaklardan geçmişlerdir. Bu levhalarda şu ibareler yazılı idi: «Amerikan ellerini, Çinlilerin kanile bulaştırmayınız. Öldürmiyeceksin.» Talımil işîerini durdurmak mecburiyeti hasıl olmuşsa da hiçbir hâdise çık mamıştır. ÇanKayŞek Milli Meclise reis Çungurk 21 (a.a.) Çin orduları Baskumandanı General ÇanKayŞek Millî Meclisten tardolunan Vangnşinkvei'n yerine Millî Meclis Reisliğine intihab olunmuştur. sından olan Sir Hungerford bugün Londraya gelmiştir. Yaptığı beyanatta îngilterede daha başkaca dinamit suikasdleri olursa buna hayret etmemek lâzım geldiğini söylemiş ve demiştir ki: « Daha geçen pazar günü bütün şimalî İrlandada halkı umumî isyana tahrik eden davetler yapıldığı bildirilmişti. Belfasd hükumeti bunu derhal Londıa polisine haber vermişti. Şimalî îrlandadaki vaziyet şimdiki kadar hiçbir vakit fenalaşmamıştı. Suikasd faillerinin muhakemesi müşkülâta uğrayor. Çünkü, şahidler üzerinde taz yikler yapılıyor ve suikasd faillerini tecrim edecek şahadette bulunurlarsa ölümle tehdid olunuyorlar. Belfasd hükumeti her türlü ihtimali karşılamak azmindedir. Suikasdlerin hedefi dahilî bir harb çrkarmaktır. Fakat şimalî îrlanda her bamandan ziyade İngilterenin bir cüzü olarak kalmağa karar vermiş bulunu yor.» Alfabe müsabakası Birinciliği kazanan eser üç sene tedris olunacak Ankara 21 (Telefonla) İlk mekteblerin birinci sıraflarnda önümüzdeki ders yılından itibaren üç sene okutulmak üzere açılan alfabe kitabı müsabakası neticelenmiş, Edirne Kurtuluş ilk mektebi Başöğretmeni Muradla, Edirne Gazi ilk mektebi Basöğretmeni İhsan tarafından yazılan alfabe birinciliği, Bahkesir Necatibey muallim mektebi iş muallimi Tahir tarafından yazılan alfabe ikinciliği, Kayseri Bozaltı ilk mektebi Başmuallimi Hilmi tarafından yazılan alfabe üçüncülüğü, îstanbul 15 inci ilk mekteb muallimlerinden Nimet Çalapala ile Alman lisesi öğretmenlerinden Rakım tarafından müştereken yazılan alfabe dördüncülüğü ve Balıkesir Dursunbey ikinci ilk mekteb Başöğretmeni Ahmed tarafından yazılan alfabenin de beşinciliği kazandıklan anlaşılmışhr. Birinciye üç sene müddetle alb yüzer lİTa, ikinciye bir defaya mahsus olmak üzere 600 lrra, diğerlerine iki yüzer lira mükâfat verilecektir. nmniııılllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllllUIUlıııiMiım.. Dr. Schacht'ın Fransa, Somalıya bir general yolladı istifasından sonra Erkânıharbiye reisleri de Müdür muavinile müdürAfrikada teftiş yapıyor lerden biri daha azledildi Paris 21 (a.a.) Hindi Çinideki Fransız kuv\etlerinin kumandam General Paul Lois Legentilhomme, SomaHland'daki Fransız kuvvetleri kumandanlığma tayin edilmiştir. Bu suretle ilk defa olarak Somaliland'a bir Fransız generali gönderilmiş oluyor. Erkânıharbiye reislerinin teftisi Paris 21 (a.a.) Toulon'dan verilen bir habere göre Millî Müdafaa Erkânıharbiye Reisi General Gamelin ile Bahriye Erkânıharbiye Reisi VisAmiral Darlan'ın şimalî Afrika istihkâmlarını teftiş için hareketleri gelecek haftaya tehir edilmiştir. Berlin, 21 (Hususî) Doktor Şahttan sonra, Rayşbank Müdür Muavini Dr. Dreiser ile müdürlerden Dr. Helser de azledilmişlerdir. Umum Müdür Muavinliğine İktısad Vekâleti Müsteşarı Rudolf Brinkman tayin edilmiştir. Ihtilâf sayiaları tekzib edildi Berlin, 21 (a.a.) Şaht'ın Alman Bankası Reisliğinden çekilmesini Almanyanın iktısadî ve malî siyasetine müteallik noktai nazarlardan ileri geldiğine dair haricde çıkarılan şayialar hakkında iyi malumat alan Alman mehafillinde kaydediliyor ki eğer bu şayialar doğru olsaydı onun istifa etmesi lâzım gelirdi. Halbuki, Şaht istifa etmemiş ve Hitler'in Funk'a gönderdiği mektubda zikredilen sebebler dolayısile vazifeden affedilmiştir. Gene ayni mehafilde kaydolunduğu üzere Hitler Dr. Şaht'a gönderdiği mektubda da kendisine yeni vazifeler tevdi edileceğini bildirmiştir. Malum olduğu üzere Dr. Şaht Almanyadaki Yahudiler meselesinin halli hususunda son haftalar içinde birçok temaslarda bulunmuş ve enternasyonal mülteciler komitesi reisi Rublee ki şimdi Berlinde bulunuyor ile üç mülâkat yapmıştı. Almanyadaki Yahudilerin hicret etmesi için para tedariki meselesinin teferrüatına aid daha birçok meseleler ortaya çıkardığı ve bunlann büyük bir dikkatle tetkiki lâzım geldiği görülmüştür. Tinorossi Ankaraya gelecek Ankara 21 (Telefonla) Tinorossi, 11 şubatte Ankaraya gelerek Kızılay menfaatine verilecek baloda şarkı söyliyecek, 12 şubat akşamı da gene Kızılay menfaatine bir konser verecektir. Maliye Vekâletinin bir tavzihi Ankara 21 (a.a.) Maliye Vekâletinden: Birkaç gündenberi İstanbul gazetelerinde Maliye Vekâletinden verilen bir emirle değirmenlerden çıkarılacak olan unlarm behemehal yeni çuvallarla çıkarılması ve bir defa kullanılan çu valların bir daha kullanılmaması iste nildiği ve bu yüzden çuval fiatlarmm arttığı ve bu artışın, ekmek fiatlarına tesir edeceği şeklinde yazılar yazıldığı görülmektedir. Bu yazılar, hakikate mutabık değil dir. Buğdayı koruma vergisi üzerinde, ağzı kurşun mühürlü çuvalların altla rından ve yanlarından delindikten sonra vergisi verilmemiş un doldurulması suretile bazı mahallerde yapıldığı görülen kaçakçılığın men'i için yamalı çu valların içten ve makine dikişile yamalanması, içten veya dıştan el dikişile yamalanmış çuvalların kullanılmaması 11/5/936 tarihinde alâkadarlara tebliğ edilmiş ve o tarihtenberi bu yolda muamele yapılmakta bulunmuştur. Yoksa değirmenlerin bir defa kulla nılan çuvalları hiçbir delik veya yırtığı olmadıkça kullanmaktan menolunması ve yahut her defasmda yeni çuval kullanmağa icbar edilmesi mevzuu bahsolmadığı görülen lüzum üzerine tavzihan beyan olunur. Dr. Göbels'in bir makalesi Berlin 21 (a.a.) Göbbels, Voelki scher Beobachter gazetesinde, Amerikanın nazi usulleri aleyhindeki kanaatini infialle reddeden bir makale neşret miştir. Göbbels, bu mücadeleyi Yahudilerin veya Yahudilerin hizmetinde olan kimselerin ilham ettiğini kavdettikten sonra, Amerika milleti, Yahudilerin aşkı için Alman milleti hakkında manasız bir husumete sürüklenmesine müsaade edecek midir? demektedir. Göbbels. Amerikaya Almanyayı aç bırakmak tasavvurundan sakınmasını ihtar etmekte, çünkü ekonomik icbarın iki taraflı bir silâh olduğunu büdir mekte ve nihayet «Amerika ne istiyor?> diye sormaktadır. PEYAMİ SAFA Çek Hariciye Nazırı Berlinde [Baştarafz 1 inci sahifede] Alman Hariciye Nazın Fon Ribbentropla bir mülâkatta bulunmuştur. Salâhiyettar me'nafilden alman malumata göre, Almanya, Fransaya dönen Fransız askerî heyeti yerine Pragda daimî bir Alman askerî heyetinin bulunmasını istemiştir. Diğer taraftan, Alman yanm bilhassa dört senelik plânm tahakkuku için ÇekoSlovakyadan mühim miktarda amele kabul edeceği haber verilmektedir. ükraynada seçim Prag 21 (a.a.) Karpat Ükrayr sı Millî Mecîisi intihabah 12 şubat paz günü yapılacaktır. 500 Çek hudud haricine çıkarılc Varşova 21 (a.a.) Ciezyn mmt kasında Çek milisleri 18 sonkânunc Liznia civarmda gümrük muhafaza kilâtınm bir devriyesine taarruz ederek iki kişiyi yaralamışlardır. 20 sonkânunda LigotaGorna'da Çek milisleri ormanda bir eve bomba atarak içinde bulunan askerlerden birini yaralamışlardır. Bu tethiş hareketleri üzerine Polonya makamları muzır addedilen 500 Çeki hudud haricine sevketmişlerdir. Kral Faruk'a verilen Halife unvanı Kahire 21 (a.a.) Havas ajansı bildiriyor: Kral Faruk'un imamlık ettiği namazdan sonra dün camide, Faruk'un Halifeliği lehinde yapılan tezahüre fazla ehemmiyet atfetmemek lâzımdır. Teşebbüs Krala sadakatlerini göstermek istiyen bazı subaylar tarafından yapılmıştır. Ve yeni Memurin kanununun tatbikatı hususunda nazırlar arasında ihtilâfların başgösterdiği bir sırada vukua gelmektedir. Esasen geçen birinciteşrinde Arab kongresinde de buna mümasil bir tezahür olmuştu. Bununla beraber saray mehafilinin, Krala Halife unvanı verilmesi arzusunda bulunduğu muhakkaktır. Ancak bu mesele birçok müşkülâta meydan verecek ve bilhassa Arab memleketleri ile çok uzun müzakereleri icab ettirecek mahiyettedir. Mütekaidler hakkında takrir Ankara 21 (Telefonla) Muğla mebusu Halil Menteş, muhtelif kanunlarla aylık almakta olan mütekaidlere seyyanen muamele yapılmasınm caiz olup olmıyacağı esbabı mucibesile Maliye Vekilinden bir sual sormuştur. Halil Menteşin takriri Meclis ruznamesine alınmıştır. Bu takrire, pazartesi günkü içtimada. olmadığı takdirde çarşamba celsesinde hükumet tarafından cevab verilecektir. Tevfik Rüştü Aras geliyor Ankara 21 (Telefonla) Londra büyük elçimiz Dr. Tevfik Rüştü Aras, yeni memuriyetine gitmek üzere bu akşam İstanbula müteveccihen hareket Beyrut 21 (a.a.) Abdullah Yaffi etmiştir. hükumeti, istifa etmiştir. Bunun sebebi, Dahiliye Vekâleti teşkilâ koalisyon prensipine müsteniden te şekkül etmiş olan bu millî birlik kabinetmda tadilât sinde mezkur prensipin artık bilfiil tatAnkara 21 (Telefonla) Dahiliye bik edilmemesidir. Vekâletinde bir müsteşar muavinliği Lübnan Cumhur Reisi Emile Edde, ihdas edilmektedir. Vilâyetler umum yann istişarelere başlıyacaktır. müdürlüğünün adı, memurlar sicil ve Budapeştede yarım milyon muamelât umum müdürlüğüne kalbe dilmekte, teşkilât tevsi olunmaktadır. insan hasta Simdiye kadar vilâyetler umum mü Budapeşte 21 (Hususî) Macar gadürlüğüne bağlı olan Levazım müdür zetelerinin yazdığına göre, Budapeşte lüğü de müstakil bir müdiriyete kalbo ahalisinin yarısı gripten hastadır. Ya lunmakta ve doğrudan doğruya Ve rım milyon hastadan şimdiye kadar 200 kâlete bağlanmaktadır. kişi ölmüştür. Gripin Macaristanm diBuna aid lâyiha, encümenlerden ge ğer şehirlerine sirayetine mâni olmak için hükumet ciddî tedbirler almıştır. je^ek ruznameye almmıştır. Lübnan kabinesi istifa etti Mademki mutlaka ilerlemek, toprak ve milletimizin bütün cevherini inkişaf ettirecek bir vatan kurmak emelini amac edinmiş bir milletiz. O halde ömrümüzün bir kısmını memleket müdafaasma ve yolBelçika kabinesi tadil edildi larına seve seve verdiğimiz gibi bir iki yıBrüksel 21 (a.a.) Tadilli Spaak kaDemek benim tarlamın refahı yalnız lını da bu nevi imar işlerinde bedenen çabinesi salı günü parlamento önüne çıkacaktır. Kabinede, beş sosyalist, beş ka bana tâbi değildir. Ben içeride çahşırken lışmaya hasretmeliyiz. Benim nazariyem tolik ve bir teknisyen vardır. Parlamen başka bir elin, gücümün hiçbir zaman ye bu.» to bakımından, kabine 7 meb'us, üç se tişemiyeceği bir takım işlerde bana yarArkadaşın nazariye diye anlattığı şeynatör ve dört parlamento haricî zevat dım etmesi lâzımdır. Bu başka el mülkülerde belki daha ziyade hayal vardır. tan mürekkebdir. mün etrafındaki suları tanzim edecek, iş Fakat nazariye de zaten bir nevi hayaldir C KISA HABERLER ") çileri sıtma sineklerinden koruyacak, pi ve çok kere aralarındaki hududu tayin etrincimi hinterlandımm bütün köşe bucağı mek hakikaten gücdür. * BERNE, 21 Federal Meclis, verdiği na götürecek şimendifer veya kamyon (Arkası yarm) bir kajarda, muhacirlerin gerek İsviçrede yollarını tesis edecek, sahilde her türlü kalmak. gerekse İsviçre topraklarından Resad Nuri GÜNTEKİN transit olarak geçmek için İsviçre maka deniz vasıtalarını celbedecek ve emniyetle matının vizesini hâmil hüviyet varakalari barındıracak bir medenî liman kuracakle isviçre topraklarına girebileceklerini tas tır. rih etmiştir. O zaman ben ve komşularım su baskıMEMEL, 21 Direktuar Reisi Bertuleit Direktuar azalığı için Degaut, Monien ve nı, kuraklık, zehirli sinek ve saire gibi Boetcher'in tayinlerini umumî valiye teklif afetlerin zararından ve bulnara karşı [Baştarajı 1 inci sahifede] etmiştir. Yeni Direktuar azası pazartesi gükendi mülklerimiz içinde ve etrafında Bundan sonra her hafta bu şekilde nü vazifelerine başlıyacaklardır. ROMA. 21 Bir Alman gazetesi, Hitler kendi vasıtalarımızla yapmakta olduğu toplantılar yapılarak Ankaradaki orta ile Mussolini arasında bir mülâkatm muh muz ferdî mücadelenin masraf ve emek tedrisat müesseselerine aid meseleler gö fcemel olduğundan bahsetmesi üzerine salâhiyettar İtalyan mehafili bu hususta kat'î lerinden kurtulmuş olacağız. Böylece ça rüşülecek, raporlar hazırlanacaktır. Diğer vilâyetlerdeki orta tedrisat müademi malumat beyan etmişler ve bu habe lışmalarımızdaki beyhude kayıblar ortari pek muhtemel görmediklerini ilâve eyle dan kalkacak, îstihsal masrafımız asgarî hesseseleri müdürlerinin de ayni şekilde mişlerdir. fikir ve işbirliği yapmak üzere her hafta hadde mecektir. ROMA, 21 Bulgar Kralı Borls ile Prens toplantılar tertib ehneleri kararlaştırılmışKiril ve Ppenses Öksodi, Prenses Mari'nın •) Bundan evvelki yazılar 29, 31 birinci tır. Bunun için bir talimatname hazırlan evlenme merasiminde hazır bulunmak üze kâmın ve 7, 10, 13, 16, 18 ikincikânun tare dün akşam buraya gelmişlerdİR, maktadır. rihli sayılaruıuzda çıkmıştır. Maarif Vekilinin yaptığı tetkikler Meclisin tatil kararı Ankara 21 (Telefonla) Büyük Millet Meclisinin önümüzdeki çarşamba günkü celsesinde tatil karan vermesi muhtemeldir. Yeni bir köprü Sıvas 21 (Hususî) Sinob Ayancık 3'olunun 23 ncü kilometresinde Karasu çayı üzerinde Nafıa Vekâleti tarafından yaptırılan 50 metre uzunluğundaki betonarme köprünün tesellüm muamelesi bugün yapılmıştır.