21 İkincikânun 1939 CUMHlIRtYET MeseleBer AmerikaJaponyaya artık tayyare satmıyacak Hava kuvvetlerîne dokuz alay daha ilâve edilerek yeni hava ve denîz üsleri tesis olunuyor Vaşington 20 (a.a.) Hull'ün tav mevcud olanlarm takviyesini istihdaf etsiyesi mucibince, hiçbir Amerikan firma mektedir. sı, bundan sonra Japonyaya tayyare satGuam'da bir üssübahrî vücude getirilmıyacaktır. mesi projesi, Amerikan ve Japon gaze teleri arasında münakaşaya sebebiyet ver9 yeni alay teşkili isteniyor miştir. Vaşington 20 (a.a.) Parlamentonun ordu encümeninde bazı erkânıharbiRuzvelt'in beyanatı ye zabitleri Amerikan ordusunun 34 tayVaşington 20 (a.a.) Reisicumhur yareye karşı müdafaa alayı teşkil etmek Ruzvelt bugün gazetecilere Guam adatasavvurunda bulunduğunu söylemişler sınm tahkimi meselesi etrafında beyanatdir. Malum olduğu veçhile hali hazırda ta bulunmuştur. muntazam Amerikan ordusunda 5 ve Reisicumhur, mezkur adanın tahkimimillî muhafız kmvetlerinde 10 «tayya ni umumî silâhlanma plânında derpiş etreye karşı müdafaa» alayı mevcuddur. miş olduğunu ve fakat parlamentoya tevBu itibarla 9 yeni alaym teşkili istenil di ettiği lâyihaya koymadığını söyletniş, dısi anlasılmaktadır. 60 milyon dolar masrafı icab ettiren GuErkânıharbiye ikinci reisi Marshal, am adasını simdilik tahkim ettirmiyeceHarbiye Nezaretinin «müstakbel harbin ğini ilâve eylemiştir. havalarda başlıyacağı» kanaatinde bu Amerika meydan okumuyor lund' öunu beyan etmiştir. Vaşington 20 (a.a.) Ruzvelt, GuBüyük Okyanuüta tahkimat am limanile methallerinin seyrisefaini Vaşington 20 (a.a.) Âyan meclisi bahriye encümeni reisi demokratlardan teshil için derinleştirileceğini, ancak bu David Walsh, Âyan meclisi riyaset di işlerin askerî mahiyette olmadığını beyan vamna birtakım kanun lâyihalan tevdi etmistir. Salâhiyettar mehafil Ruzvelt'in Gu etmiştir. Bu kanun lâyihalan, Büyük am,ı tahkim etmekten vaz geçmek kaOkvanus sahillerinde ve bu Okyanustaki adalarda ve hassatan Guam adasmda rannın Amerikanm Japonyaya karşı h?va ve deniz üssülharekeleri ihdasını ve meydan okumak kabilinden herhangi bir Walsh, bu işler için 65 milyon dolar hareketten içtinab etmek arzusunu gös termekte olduğu mütaleasındadır. tahsisat istemektedir. «uı ımıınnıııııııııııııııııııııııtıııııııınııiHmıi""'" •« Biiyiik Okyanusta tahkimat Türkçenin 1 numaralı hakikati Yazan ; PEYAMt SAFA Fakat bu araştırmalar lisana birkaç işe yarar yeni kelime kazandırmıştı. Bizim gibi lisana aid kifayetsizliklerin çilesini çekenler, birkaç değil, tek bir yeni kelime kazancı için bile yapılan o büyük masrafları ve verilen emekleri helâl edebilirlerdi, nitekim de ettiler. Bundan başka, Atatürkün açtığı lisan hareketi işte bahsi hâlâ devam eden geniş, canlı, sürekli bir lisan şuuru da uyandırmış oldu. Bu şuurun son verimi, görülüyor ki, müfritlerin ve muhafazakârların aleyhıne ve tamamile mutedillerin lehinedir. Nitekim «Güneş Dil» adı verilen nazariye de dil araştırma ve münakaşalarının mutedil neticesini teşvik edecek mahiyetteydi. Yalnız bu nazariye, lisan davasında cebrin faydasızîığını ikrar yolile değil, birçok yabancı kelimelerin Türk asıldan geldikleri iddiasile, türkçeleşmiş birçok Arab ve Acerr. kelimelerini lisa nımıza maletti. Ancak, ne türkçenin son tekâmülün den, ne de «Güneş Dil» adı verilen nazariyenin lisanımıza getirdiği hürriyetten haberi olmıyan bir tek müessese vardı: Maarif Vekâleti. Mekteb kitablarında hâlâ bütün halkın, münevverlerin, matbuatın, bütün devlet neşriyatının kustuğu kelimeler, ıstılâhlar yığınlarla doludur. Türkçe iki üç senedenberi tabiî mecrasına girmiş olduğu halde, Maarif Vekâleti, ananın da, babanm da, kardeşin de, amcanın da, daymın da, teyzenin de, hocanın da, lalanın da, dadının da, uşağın da, satıcınm da, muharririn de, şairin de, gazetenin de, mecmuanın da, kitabm da, devletin de kullanmadığı ölü bir lisanı, çocukların gevrek başlanna birer temel çivisi gibi kakmaya devam ediyor. Ço cuk için de, hoca için de bu ne işkencedir! Hayatta konuşulmıyan, yazılmıyan, okunmıyan, örneği, misali, benzeri olmıyan kelimeleri çocukların kafasına mıh lamağa uğraşmak pedagojiyi bir tarafa bırakınız! insanlık bakımından ne in safsızlıktır! Ben ne zeki çocuklarım biliyorum ki mektebden eve ağlıyarak gelmişlerdir. Okudukları basit kitablardan ben bile mana çıkaramadım. Dil hareketinin bir tecrübe olduğu söyleniyor. Kabul. Fakat çocuğun körpe kafası bir tecrübe, hem de büyüğün bile zor tahammül edebileceği meşakkatli bir tecrübe sahası olur mu? Kaldı ki, bu tecrübe çoktan neticesini vermiş ve itidalin şaşmaz prensiplerini devlete ve bütün memlekete kabul ettirmiş bulunuyor. Bugünün türkçesi normal gidişi içinde tekâmül ediyor. Fakat başıboş bırakılamaz. Sistem uydurmıyarak, bütün garb akademilerinin müşterek metodile, türkçenin tabiî tekâmülünü kolaylaştıracak etüdlere devam edilmelidir. Ancak, araştırma devresinin bize verdiği en büyük derse de olanca dikkati mizle bakalım: Zorla güzellik ve zorla lisan olmaz. Cebrin en az söktüğü yer, bu ezeldenberi hür ve kendi başına buyruk lisan ülkesidir. Mektebde çocuğun masum itaatinden cür'et alarak büyüğe reva görmediğimiz bir işkenceyi onun üstünde tarbik edemeyiz. Mekteb ve hayat birbirine yan bakamaz. Nasıl konuşuyor ve nasıl yazıyorsak çocuğa da öyle okutalım. Dürüst ve samimî bir kültürün açık prensipi budur. Geri tajafında münakaşa edilecek şey kalmamıştır. Hayatın nasıl konuştuğu meydanda. mmammmmmm NALINA MIHINA Ismet Inönü Ankara 20 (a.a.) Reisicumhur İnönü, dün akşam Londra Büyükelçimiz Dr. Tevfik Rüştü Arası akşam yemeğine ahkoymuşlardır. Başvekil Celâl Bayar ve Hariciye Vekili Şükrü Saracoğlu da bu yemekte davetli olarak bulunmuşlardır. Dr. Tevfik Rüştü Arasın bu hafta içinde yeni vazifesine gideceği öğrenilmiştir. Fransanm kararı Londraya bildirildi Hükumet ademi müdahale siyasetîne devama çalışacak Londra, 20 (a.a.) Siyasî mehafilde zannedildiğine göre, Fransa hükumeti İspanya meselesindeki hattı hareketine dair Londraya tebligatta bulunmuştur. Bundan anlaşılıyor ki, Fransa ademi müdahale siyasetinde hiçbir değişiklik yapmak fikrinde değildir ve Pirene hududlarının açılması hakkında sol cenahm taleblerini reddetmek azmindedir. Gene anlaşılıyor ki, Fransa hükumeti, Hariciye Nazırı Bonne'nin Mecliste yapacağı beyanatın ana hatlarını da İngıliz hükumetine bildirmiştir. Fransız Leh münasebatı Türkiye İsveç Muvazene vergisi tadil edilecek klering anlaşması Hazırlanan meiinler dün Buna dair olan kanun Ankarada imzalandı lâyihası Meclise verildi Ankara 20 (a a.) Öğrendiğimize göre, İsvecle yeni ticaret ve klering an laşmaları akdi hususunda bir müddettenberi Ankarada cerevan etmekte olan müzakerat neticesinde tespit edilmiş olan metinler buçün tarafeyn muraH haslarınca imza edilmiştir. Anlaşmalar İcra Vekilleri Heyetince tasdikı müte akib 20 kânunusani 1939 tarihinden muteber olmak üzere mer'iyet mevkiine konacaktır. Bu anlaşmalar esas itibarile halen hükiımden sakit olmuş bulunan son an la^malara müsabih bulunmaktadır. Ancak hususî takas muameleleri için her iki hükumetce daha geniş imkânlar te;ni derpis olunmuştur. m Yeni anlaşmalar hükümleri dahilin de cerevan edecek karşılıklı mübadelâtı teshil zımnında eski anlaşmalar devrinde Cumhuriyet Merkez Bankasmda teraküm etmiş olan İsveç alacaklarmm ayrı bir hesaba nakli kabul edilmis bulunmaktadır. Bu alacaklar İsveçin Türkiyeden mübayaa edeceği tütünle eritilecektir. Aynca anlasmalarm mer'iyete vaz'mdan önce İsveçten vola çıkarılmış olan mallar da, bedelleri eski klering hesabma vatırılmak suretile ithal edilebileceklerdir. Ankara, 20 (Telefonla) Müvazene Vergisi kanununun birinci maddesinin beşinci fıkrası, hükumetin bu akşam Meclise verdiği bir lâyiha ile değiştirilmektedir. Lâyihanın metnini aynen bildiriyorum: 1 26/5/932 tarihle 1980 sayılı Muvazene vergisi kanununun birinci maddesinin 25/5/1938 tarihli ve 3404 sayılı kanunla değiştirilmiş olan 5 numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir: Bir ay içinde her ne ünvanla olursa olsun aldıkları paranın mecmuu kazanc, iktısadî buhran ve muvazene vergileri çıkarıldıktan sonra 20 lira 50 kuruşu geçmiyen tekaüd vesair zat maaş sahiblerile 20 lirayı geçmiyen sair bilumum istihkak sahibleri ve 80 kuruşa kadar işçi gündeliklerile 120 kuruşa kadar olan gündeliklerin 80 kuruşu bu vergiden müstesna dir. Hem gündelik, hem maktu ücretle çalışanların bir ay içinde gündelik ve maktu ücret olarak aldıklan paraların yekunu kazanc, iktısadî buhran ve muvazene vergileri indirildikten sonra 20 ve ondan asağı düşenlerin istihkakları dahi bu vergiden muaftır. Muhtelif cihetlerden gündeliği olanlarm muafiyetten istifadelerinde gündeliklerinin mecmuu nazan dikkate alımr. 2 Bir ay içinde her ne ünvanla olursa olsun aldıkları paraların mecmuu kazanc, iktısadî buhran ve muvazene vergileri indirildikten sonra 20 lira 50 kuruşu geçmiyen tekaüd vesair zat maaşı sahiblerinden 23/5/938 tarihli ve 3404 sayılı kanunun mer'iyeti tarihinden itibaren kesilmemiş olan muvazene vergisi kesilmez ve tahsil edilmiş olanlar da geri alınır. Noter harc tarifelerinde yapılacak değişiklik Ankara 20 (Telefonla) Noter harc tarifesi kanununun dokuzuncu maddesi şu şekilde değiştirilmektedir: Umumî vekâletname, umumî makbuz, umumî ibra, tahkimnamelerle, ölüme bağlı tasarruf sened ve mukaveleleri, ölünceye kadar bakma, kaydı hayatla irad bağlanması, tahsisi aile vakıfları, evlâd edin"me, karı koca mallarının idaresi, hibe, taksim ve ifraz ve bunlardan rücu ve bunların feshi hakkında ve bunların teferrüatına dair bütün sened, mukavele ve kâğıdlardaki her imzadan ve mahfaza içinde saklanacak kıymeti belli olmıyan her emanetten ve Noter tarafından resen yapılacak zabıt ve varaklarından maktu olarak 200 kuruş alınacaktır. Hususî vekâletnamelerden beher imza için 60 kuruş alınacaktır. Kira mukaveleleri için vuku bulan müracaat yalnız Belediyeye aid kontorato pullarının ilsakına münhasır kaldığı takdirde imza ve mukavele adedi ne olursa olsun maktu olarak 50 kuruş harc alınacaktır. Yukanda yazılı hususlar haricinde mukavele feshinde her imza için 60 kuruş, ancak bir oorc veya değeri belli bir taahhüd ikrar edilirse ona gb're nisbî harc alınacaktır. Bu husustaki lâyiha Meclise verildi. Başvekil geliyor Ankara 20 (a.a.) Başvekil Celâl Bayar, bu akşam saat 19,40 ta hareket eden trene bağlı hususî vagonla İstanbula gitmiştir. İstasyonda Vekiller, meb'uslar ve diğer birçok zevat tarafmdan selâmlanmışlardır. Devlet Şurasınm yeni reis ve azaları Ankara, 20 (Telefonla) Devlet Şurası Reislik ve münhal azalıklar intihabı bugünkü Mecliste yapıldı. Reisliğe Ismail Hakkı seçildi. Namzedlerden Saffet 34, Mithat 12, Salâhaddin 1 rey aldı. Beşinci Daire Reisliğine Salâhaddin seçildi. Azalıklara Talât, Naci, Naili, Talât, Ali Server, Şefik, Kemal, Memduh, Edib, Cemil ve Avni seçjldileı» Paris, 20 (Hususî) Hariciye Nazırı Bonne, Meb'usan Meclisinin bugünkü celsesinde Hitler'le Miralay Bek aMuhafazakârlar, lisanın tabiî tekâ rasında vuku bulan mülâkat hakkında mülüne dışandan herhangi bir nıü^.':akendisinden sorulan bir suale cevab ve lenin aleyhindeydiler. Ağır ve uzun bir rerek demiştir ki: «zaman» dan başka müceddid ve ısla « Lehistan Hariciye Nazırı Bek. hatçı tanımıyorlardı. San'atkânn vazifeAlman devlet reisile görüşmeden önce be si mevcud lisanı en güzel imkânları içinnimle bir mülâkatta bulunarak Leh hari de kullanmak ve lisancmın vazifesi de bu cî siyasetinin Fransız dostluğna istinad et kullanışa göre lisana aid hâdiseler arasındaki münasebetleri araştırmaktı. tiğini» söylemiştir. Mütereddidler ki bunlara politikacıBir hâdise lar da denebilir lisan hareketinin aldığı Paris 20 (Hususî) Bugün mebresmî kıymeti dikkatle takib ederek fiusan meclisinde haricî siyasetin müzakekirlerini devletin son sözüne uydurmaya resi esnasmda gürültülii hâdiseler cereyan çalışıyorlardı. Bunlar kendi fîkirlerini ettiğinden, reis Herriot celseyi tatil et hususî meclislerde söylüyorlar, halk ömekmecburiyetinde kalmıştır. nünde kanaatlerinin zıddı da olsa resHâdise, Leon Blum kabinesinde Ha mî tezi müdafaa ediyorlardı. Görülüyor va Nazırı olan Pierre Cot'un kürsüye ki bu tiplere «mütereddid» adını verirken çıktığı esnada zuhur etmistir. daha lâyık olduklan bir tabiri kullanmaEski nazır İtalyan mutalebatını sjd mak nezaketine fazlaca riayet etmiş odetle reddetmek suretile söze başlamış luyoruz. ve demiştir ki: Bir yandan, kapalı veya açık, lisan « Akdeniz Fransanm ciğeridir. Bu münakaşalan sürüp giderken, bir yandan itibarla Akdeniz meselesile yakından ada hayat en büyük hakem! hergün lâkadar olmaktayız. İspanyada Fran müfritlerin uydurduğu kelimeleri ve kasanm mukadderatı mevzuubahistir. Madideleri, keskin satırile birer ikişer uçururid'le Valansiya önünde cereyan eden yordu. Yavaş yavaş belgeler, kutsallar, çarpışma ispanya kadar Fransayı da yabitikler, koturlar, kotaklar ilâh... gazete kından alâkadar etmektedir. sahifelerinden birer ikişer kaçmaya ve Almanya, İspanya harbine müdahale eksilmeye başlamıştı. Nihayet bugün elietmekle kısa bir harbi kazanmak istiyor. nizde tuttuğunuz gazetenin ve gazetelerin Uzun bir harbin kendisi için bir felâket kullandığı lisan, hertürlü müdahaleyi olacağını bilen Almanya bir tarafta orta defederekj eski saltanatını kurdu. He Avrupada serbestii harekâtını temine uğ men bütün resmî tebliğlerde, muhabereraşırken, diğer taraftan deniz yolları a lerde, mektublarda, nutuklarda, takdirramaktadır. Almanya, İspanyayı da el lerde, hitabelerde halkın nefretile yıldıde etmek suretile yeni bir harbin çok kı rımlanan mahud kelimelerden hiçbiri kalsa süreceğini ümid etmektedir. Umumî mamıştı. Hatta şefler ve devlet adamlan Harb, Almanyanın uzun müddet Rus artık «ulus» bile demivorlardı. ya, İngiltere ve Fransaya mukavemet edemiyeceğini ispat ettiğinden, Berlin hükumeti bu tecrübeden istifade ederek mümkün olduğu kadar kısa sürecek bir harbe hazırlanmaktadıi. Almanya bu sahada muvaffak oîmak için Fransada bile propagandada bulunmaktadır.» Ankara 20 (a.a.) Büyük Millet MecEski nazırm bu sözleri üzerine mecıiste lisi. bugün Faik Öztrakm başkanhğında gürültü kopmuş ve meb'uslar bağınşmatoplanarak Ofun Torel köyünden Kı ya başlamışlardır. vırcık oğullarmdan Pehlivan oğlu MehPierre Cot «ben meb'usları itham etmed Erso\om ölüm cezasına carptırıl miyorum» diye bağırmışsa da, gürültüîer ması hakkmdaki mazbatayı tasvib et devam ettiğinden, reis Heriyo celseyi ta miş ve Türkive Almanva ticaret mutil etmek mecburiyetinde kalmıştır. kavelesine müzeyyel itilâfın tasdikına. Haricî siyaset hakkmdaki münakaşa Rivaseticumhur teşkilâtı hakkmdaki lar salı gününe tehir edilmiştir. kanunun bazı maddelerinin degistirilParti Gruplart içtimat mesine aid kanun lâyihalarınm ikinci Paris, 20 (a.a.) Parlâmento en müzakerelerini yaparak kabul etmistir. Gene bugünkü toplantıda ikinci mücümenleri ve muhtelif parti gurupları rezakereleri yapılan kanunlar arasında isleri bugünkü toplantılarında haricî siyaset müzakerelerine salı günü öğleden ev askerî memurlara aid 1455 numaralı kanunun beşinci maddesile zeylinin devel ve öğleden sonra devam etmeye ve Şistirilmesi hakkmdaki lâyihanm mü perşembe sabahından itibarn de, eğer hazakeresinde söz alan hatibler, kanunun. ricî müzakereler biterse ruznameye geç 11 şubat 1937 tarihli ve 3128 sayılı ka meye karar vermiştir. İlk tetkik edilecek nunun mer'ivete girdiği tarihten iti kanun lâyihası af hakkmdakidir. Ondon baren mer'ivete gireceğine aid ikinci sonra da yeni intihabat kanununun mü maddesi hükmüne itiraz ederek maddenin tadilini gözeten takrirler vermiş zakeresine geçilecektir. lerdir. Millî Müdafaa Encümeni tekrar Türkîye Belçilca iadei' tetkiki için mezkur maddenin encümene mücrimin mukavelesi verilmesini istemiş ve bu taleb kabul oAnkara 20 (Telefonla) Belçika ile lunmuştur. aramızda bir iadei mücrimin mukave Bundan sonra cenaze nakline TnaKsus lesi yapılmıştır. Bugünlerde Mecliste beynelmilel itilâfa iltihakımıza aid katasdik edilecektir. nunun birinci müzakeresi yapılmıştır. Atatürkün hedefi şuydu: Türkçeyi istiklâline kavuşturmak. Bu hedefin peşinde bir araştırma devri geçti. İddialar birkac partiye bölünmüştü: Müfritler, tnutedüler, muhafazakârlar ve mütereddidler vardı. Müfritler bir lisanın bir mimarî eseri gibi evvelden hazırlanan bir plâna göre istenilen biçimde yeaiden yapılabileceğine inanmışlardı. Türkcede nispet edatı mı yok? İcad ederiz. İşte «al», «el>>, «sal», «sel»: ulusal, evrensel, kutsal, müziksel... Türkcede mücerred mef humiar mı yok? Onları da icad ederiz. İşte: Belge (delil), yönetim (idare), kıvanç (gurur), ökünç (pismanlık), a!daguçîuk (riya), çoçıstığ (müthiş), kamkramak (mağrur olmak), kamçakla ma (yağma) ilâh... Mutediller bir lisanın cansız bir bina gibi insandan gelebilecek bütün tesirlere göre değil, canlı bir uzviyet gibi kendi nema ve tekâmül kanunlarına göre tadil edilebileceğine inanmışlardı. Lisan, kullanışa ve şiveye aykırı olmıyan birçok yeni kelimeler kazanabilirdi; ondan Türk gramerinin yadırgamıyacağı bazı kaideler de çıkarılabilir veya mevcudları düzeltilebilirdi. Fakat bu ince işi lisan âlimlerinden ve nazariyatçılanndan evvel san'atkâra bırakmak lâzımdı. Lisanın tekâmülü, böylece, edebiyatın tekâmülüne sıkı sıkı bağlı kalıyordu. Lisancıların işi, halk dilini ve yeni edebî metinleri dik katle gözden geçirerek halkın ve san'atkârın benimsediği yeni kelimeleri ve kaideleri eskilerile beraber tespit etmekti. Bunun için halka ve muharrire birçok yeni kelimeler arzetmekte mahzur yok tu, fakat bu arz, bir teklif mahiyetini aşmıyacak ve müfritlerin istediği gibi bir icbar mahiyetini almıyacaktı. Tam yerinde ve zama nında iki tramvay kazası ün sabah, Köprüde, iki tramvay kazası oldu. Buna kaza değil; «sekte» demek doğru olur; çünkü iki ihtiyar tramvay arabasının bacaklanna inme indi; ikisi de kö türüm oldular. Bu iki amelmande araba, Karaköy köprüsünün ucunda böyle bacakları tutmaz bir hale gelmekle sanki lisanı hal ile şunlan söylemök istediler: 1. Nafıa Vekilinin son protestosu tamamile haklıdır. 2. Ihtiyarlığımıza acımadan bizi işletenler hakkında Cumhuriyet gazetesinin vazdıkları kâmilen dogrudur. 3. Spesiyal Ankarada, Nafıa Vekilinin karşısmda, bizim sağlam ve mükemmel olduğumuzu iddia edemesin diye endimizi feda ettik. Bazî gezeteler, Tramvay kumpanyasmın Nafıa Vekilinin son protestosuna cevab verdiğini yazıyorlar. Sözde kumpanya, kazaların çoğu, halkm yürümek bilmemesinden ileri geldiğini iddia etmis. Eski türkcede «lecahülü ârifanc» dibir söz vardır ki temiz türkçesi «t>îl memezlikten gelmek» tir. Kazalar hakkında Tramvay kumpanyasının bu «fecahülii» hiç de «ârifane» değil. Çünkü, Nafıa Vekâletinin ondan sorduğu kazaar, tramvaylara çarpan veya tramvayann çarptığı insanlar değildir. Gerçî, junlann içinde de, fren tutmaması yüzünden ezilenler varsa da, Vekâletin protesto ettiği kazalar, tramvay arabalannm kendi kendilerine uğradıklan kazalardır; hani geçenlerde, Cumhuriyette, üstüste listelerini neşrettiğimiz neviden ve dün de bir saat fastla ile iki tanesi vuku buan kazalar. Dün, iki tramvayın birden aynî yerde rayların üstüne serilip kalması hosuma gitmedi desem yalan söylemiş olurum. Gerçi, vatandaslarm bir kısmının bilet paralan heba oldu; birçok kimseler yaya yürümek mecburiyetinde kaldılar ve islerine geç gittiler amma. satm alma müzakerelerinin arifesinde iki tramva yîn birden, «zorlama vatman, ben gidemem!» dive zavallı ve perisan hallerini itiraf etmeleri, Nafıa Vekilimizin eline iyi bir silâh verdi. Tramvay şirketi murahhasları fazla para koparmak için arabalanmız sağlamdır, mükemmeldir, dedikce, Nafta Vekilimiz bu iddiayı müstehzi bir tebessümle karşıhyacak; kazaları anlatan gazeteleri ve raporlari murahhaslann örrüne sürüverecektir. Bu kadar yerinde ve zamanında iki tramvay kazası olmamıştır, diyebilirim. italyanın Cibuti hududundaki tahşidatı Bir Fransız gazetesi 15 bin «Askari» toplandığmı bUdiriyor Paris 20 (a.a.) «Paris Soir» gazetesinin Cibuti'deki hususî muhabiri akademi azasından Jerom Taro'nun bildirdiğine göre, Addis Ababa Cibuti şimendifer hattımn Cibuti Diredava mıntakası uzunluğunda geçenlerde 8 10 bin îtalyan «askaris> i tahşid etmistir. Hududun diğer kısımları dağlarla çevrilmiş olduğundan Fransız Somalisi'ne buradan başka bir noktadan hücum etmek imkâm yoktur. PEYAMt SAFA Millet Meclisinde Baremlerde tadilât Dün bazı kanun lâyihalan kabul edildi Kanun lâyihası müstacelen müzakere edilecek Ankara, 20 (Telefonla) Maaş ve ücret alanların baremlerde yeni esaslara göre taayyün eden kanun lâyihasınm bu günlerde Meclise verileceği anlaşılıyor. Lâyihanın müstaceliyetle müzakeresi muhtemeldir. Maaşla ücret arasında bir terfi farkı kabul edilmiş ve mükteseb hak ancak çalışma ve kabiliyet şartlarile beraber telâkki olunmuştur. Hazırlanan esaslar ehliyet ve iyi hizmete yer vermektedir. Ücretliler yeni baremdeki yerlerini tahsil derecelerine, devlet veya devlete bağlı müesseselerdeki hizmet derecelerine göre alacaklardır. Ancak bunlar arasında ihtisaslı ve liyakatli olanlardan hizmet müddetleri iki seneye kadar olanlarm 1, dört seneye kadar olanlarm 2 ve bundan fazla larının da 3 yukan dereceye terfileri imkânı teklif edilmektedir. Yeni lâyiha ile daha az bir barem derecesine ineceklerin bu farkı iki senede ücretlerinden her ay bir miktar kesilmek üzere kapatmaUn düşünülmüştür. I Frannz Amirali Cebelüttarıkta Cebelüttarık 20 (a.a.) Fransanm Akdeniz donanması kumandanı Amiral Brial, 31 kânunusanide buraya gelecektir. Amirali hâmil bulunan Algerie kruvazörüne Foch ve Duplex kruvazörleri refakat edeceklerdir. Kutlu bir nişanlanma Muteber tacirlerimizden Nuri Aziz Belerin kızı Nükhet Belerle Cutnhur Reisliği Hususî Kalem müdürü kıymetli genclerimizden Süreyya Andrimanın rrişanlanma rasimeleri dün, Nuri Aziz Belerin Şişlideki evinde ve iki ailenin en yakın dostlannm hazır bulundukları gayet samimî bir cemiyet içinde icra edilmiştir. Her ikisi pek iyi yetişmiş iki vatan yavrusu arasında bağlanan bu yoldaşlığm ailelere ve yeni hayat ortakla* rına kutlu olmasını temenni ederiz.