18 İkincikânun 1939 CUMHURİYET 1 NUMARALI HALK DÜŞMANI Al Kapone yarın sabah hapisaneden çıkıyor Fakat şimdi 3563 numaralı mahkum diye hatırlanan eski Halk Düşmanını Amerikanm bazı yerlerinde hususî cezalar beklemektedir Con Dilinger'in pusuya düşürülerek polis kurşunile' vurulmasmdan sonra, Amerikanm «1 numaralı halk düşmanı» unvanı, Al Kapone'ye geçmişti; artık bu unvanla yalnız o anılıyordu. Bilhassa kaçakçılıkla milyonlar kazanan bu meşhur gangstre sonradan yakalanmış, 11 sene hapse mahkum edilmişti. Alkatraz adasmdaki muhkem hapisaneye götürülen Al Kapone, mahkumiyet müddetinin 8 senesini bitrmiş, geri kalan 3 senesinin infazmdan da, «hapisanede uslu durduğu» kaydile hükumetçe vaz geçilmiştir. Kendisi 19 kânunusanide serbest bırakılacaktır. Geçenlerde «Yeryüzünün en zengin kızları» isimli enteresan brr röportaj serisi neşreden tanınmış gazetecilerden Cen Ro], o seride Amerikanm milyoner kızlarından bahsetmişti. Bu gazeteci, milyon sahibi gangster Al Kapone'nin serbes bırakılması tarihi yaklaşırken de, mahpusun nişanlısile nasıl görüştüğünü yazmış ve bu vesiîe ile acayîb bir hatıra anlatmıstır. Gazeteci, bu mülâkat yazısında şöyle diyor: «Bir zaman kış ortasında Nevyork'tan Avrupaya gidiyordum. Hava fırhnalı ve soğukru, birinci mevkide ancak bir düzine iman vardı. Yolcular arasmda güzel bir kadın, gözüme çarptı. Titsiyan kırmızısı saçl: olan bu kadm, çekingen davranıyor, daima salonun bir köşesine çekiliyordu. Kimse ile komışnvuyor, yemeği de tekbasına yiyordu. Vapurun bilhassa sallardığı bir gün, öğleden sonra yolculardan bir madamla şatranc oynuyorduk. O aralık bu kızıl saçlı kadm bize doğru gelerek, brrşey danışıp danışamıvacağını sordu. Ncza ketle cevab verdim: Hay hay! Bunun üzerine, heyecanla, dövmç suretile bir işaret çizdirmek istediğini söyîedi; ben hayretle t Madam, dedim, vapur bunu yapbrmanıza mâni olacak derecede müthiş sallanmıyor ki! Bu arada kendisinin konuşmasmdaki acayiblik de beni şaşırttı. Amerikan şivesi karışık ingilizce komışmakla kalmıyordu; benim cevabımı ahr almaz, yüzümi burusturdu, gerisingeri dönüp giderken çrkıştı: Dediğim şey, alay mevzuu olacak şey değil... Gayet ciddî! O akşam, bu müracaatin mabadini de öğrendim; kadın, kaptana haber yollamış, kendisini kabul etmesi ricasında bulunmuştu. Kaptan kamarasına girince de, derin bir ciddiyetle, derhal bana olduğu gibi ona da danışmıştı. Kaptan, sözlerinden ürkmüs, kadını dikkatle süzmüstii. Binlerce dolarlık bir manto giymiş, cok şık kadının gözlerindeki şüphe uyandırıcı bir panltı kaptanı kuskulandırryor; ingilizceyi telâffuz tarzı da kulağına yabancı geliyor. Kaptan cevab ver meği geciktirince, kadm ellerini birbirine kenetliyor, ve Rabbin yapılmasını istediği şeyi yerine getirmek bahis mevzuu olduğunu, vücudünde ümidin görünür bir işaretini taşıması icab ettiğini sözlerine katıyor. Bu sözler kar^.smda da kaptan, işin icyüznünü kavradığını sanarak, müracaat edene, bu husıusu bir kere geminin hekimile görüsmeği vâdediyor. O, bunu iki manah söylemis olmakla beraber, bereket versin kadm ikinci manayı anlamıyor, memnun ve müsterih, kaptan kampıa'indan çıkıyorlar. Doktor, kaptan kendisine bundan bahis açınca, öfkeleniyor. Acaba kaptan kendisini ne sanıyor; hiç şimdiye kadar herhangi bir kimsenin vücudüne işaret çizmiş mi? Eğer kadın ruh hastası ise, zararsız nev'indendir. Hulâsa, bu iş kendisini bic de alâkadar eden bir is değil. Esa«en kaptan da doktorla avni fikirde; dolavısile de kadını atlatmağı muvafık görüyor. Fakat ertesi sabah, vaourun bir gün evvelkinden çok daha fazla yalpa vur masına ragmen, kadın erkenden kapta nm yanma çık:o, isteğini tekrarlamıştır. Gemrrîn en salâhiyetli adamı, kadını bir nöbet daha atlatıyor, fakat kızıl saçlı kadm, inad bir, murad bir, ka'hvaltıdan evvel bir nöbet daha görünerek bu sefer: «îrted'^'m olma7>a neler yapabi'eceğimi b n Vendim de kestiremivorum» derdeme, knntan aHlıyor. Karsvsında bir deli bukmduğuna kani, en iyisi onun bu deli saçması arzusumı yerine getirmeğe karar verio, ikinci ?üvariyi, tayfalar arasmda bu işi yapabilecek kimse bulunup buiunmad'ğını tahkike gönderiyor. Ayni Bu yıl gelecek olan seyyahlar İlk kafile 19 şubatta şehrimizde bulunacak Önümüzdeki mevsim Avrupa ve Amerikadan şehrimize gelecek olan seyyah kafilelerile bunlan getirecek gemilerin bir listesi Belediye Turizm şube sine gönderilmiştir. Gelen listeye nazaran şimdilik on beş gemi tespit olun muştur. Sevyahların kısmı âzamını îngiliz, Amenkan ve Alman kafileleri teşkil etmektedir. Listede gösterilen on beş gemiden ilk besi birinci kafileyi teşkil etmektedir. Bunlar 19 şubatta gelecek Kont di Sava, 10 martta gelecek Satorina, 15 martta gelecek General Fon Ştoyben, 19 martta gelecek Mil Voke ve 13 nisanda gelecek Stobe ismindeki gemilerdir. Turizm şubesi tarafından bunları karşılamak ve kendilerine lâzım olan tercümanları temin eylemek üzere şı.VKuden hazırlıklar yapılmaktadır. Franko, Kataîonya'lıları j^Cumhuriyet 1 suty ^ teslim olmağa davet etti Hükumetçilerin Başvekili de, Fransız hududunun açılmasını, silâh ve cepane verilmesini istemek üzere Parise gitti karşı himaye etmektedir. Askerî mehafille hükumet mehafili, vaziyetin vahametini gizlememektedir. Maamafih bu mehafil, cumhuriyetçı kıtaatın dü^mana karşı şiddetli bir mukavemet göstermekte olduğunu ve fazla endişeye kapilmanın doğru olmadığını ilâve etmektedir. Ayni mehafil, Frankis'tlerin muvaffakiyetlerini silâhlarımn pek mühim olan faikiyerine medyun bulunduklarma işaret etmektedirler. Frankistler, harb hattına 800 tayyare sevketmişlerdir. Cumhuri Hükumetçilerin Başvekili gizli bir yetçilerin ise bunlara mukabele edecek vazife ile Parise gitti ancak birkaç tayyareleri vardır. Londra 17 (a.a.) Daily Herald Frankistlerin topçu kuvveti itrbarile fagazetesinin zannettiğine göre, Başvekıl ikiyetlerinin nispeti 1 6 dır. Negrin, dün «gizli bir vazife» ile Barselon'dan hareket etmiştir. Mumailey Hükumetçilerin cenubda mukabil hin dün öğleden sonra Pirene hududunu taarruzu geçtiği söylenmektedir. Madrid 17 (a.a.) Cumhuriyetçi Daily Herald, şu malumatı ilâve et kıtaat, Endülüs'te yeni bir taarruz icra mektedir: etmişlerdir. Bu kıtaat, Granata'nın şi«Negrm'in nereye gideceği gizli tu malı garbisine 40 kilometre mesafede tulmakta ise de cumhuriyetçi Ispanya kâın Tozar mıntakasında Frankistlerin Başvekilinin Parise giderek Fransız hu hatlarını yarmışlardır. dudunun açılması ve cumhuriyet ordu İleri hareketi, Granata ile Alcala la sunun silâh ve cepane kası suretile tak Real yolu istikametinde devam etmekteviye edilmesi lehinde son bir teşebbiis dir. Cumhuriyetçiler, Granata ve Seville'i te bulunacağı zannedilmektedir.» yekdiğerine rapteden demiryoluna 10 kiniden müdafaa tedbırleri almaktadır. Askerliğe yaramadıklan için ordudan ihrac edilenler yeniden tjbbî muayeneye tâbi tutulmakta ve her an cepheye takviye kuvvetleri gönderilmektedir. Hükumetçiler biri Taragona'nın şimalinde, diğeri Barselon'un 15 mil şimali garbisinde olmak üzere iki müstahkem müdafaa hattı vücude getirmişlerdir. Beton olarak inşa edilen bu müdafaa hatlarından düşmanm geçemiyeceği lemin edilmektedir. (Baştarafı 1 inci sahifede) Mektubunuz alâkadar yüksek gönderilmiştir. Izmirde îhsan Ydmaz ve Celâl özhun: makama Bir şikâyetin cevabı İstanbul Sular idaresinden şu mektuba aldık: «Saygı değer gazetenizin 12/1/939 tarihli 5ayısmda, Halk sutununda. çıkan «Sular idaresinin nazarı dikkatine» başlıklı yazıyı okuduk. Beşlktaş semtine bir muddettenberl muntazam su verilmektedır. Yalnız bir gun bir vananm tamirı için bir saatlık kısa bir zamana münhasır kalmak uzere, suyu o semtte kesmek ıstırarında kalınmıştır. Şikâyetçi zatm susuz kalmasmın, evınm iç su tesisatındaki herhangi bır bozukluktan. ileri gelmesi ıhtımalini gozcınune alarak izahat almak için kendisini arattık. Fakat gazetenize verdiği adreste o adcia kimse bulunmadı.» Ttşekkür Bir infilâk n'eticesinde bızler vücudumüzün muhtelif yerlennden yanarak Bolu Memleket hastanesinde tedaviye gittik, Çok ağır yaralanmızı değerli ve hazakati yüksek olan operatdr Ali Faikm devamlı tedavisile şifayab olduğumuzdan bilha&sa operatorun gosterdiğl yüksek: alâka ve nezakete ve hastane pansımancılarma ve diğer müstahdeminine medyun ve şukran.lanmızın gazetenizin tavassutile neşrinl nca ederız. Geredenin Seviller mahalle^inden İsmail Gdren ve eşi Zeliha Gören Beden Terbiyesi istişare Heyeti Al Kapone'nin son lesimlerinden biri gün öğleden sonra da komedide yeni bir safha! Kaptan kamarasında, Amerikalı kadın, kaptan, doktor, rkinci süvari ve bir de tayfa oturuyor; tayfa, iriyan, dev cüsseli bir adam. Kaptan, kızıl saçlı kadma, bu tayfanm istediği şeyi yapmağa hazır olduğurm anlatıyor. Bu snada, doktor: Ey, diyor, ne şekli çizilecek ve nereye? Cevab, şu: Bir çapa şekli, bir çapa! Tayfa, basmı sallıyor: Çapa, benim yapmakta ihtisasım olan birşey! Yalnrz, ne ölçüde olacak madam? Kadın, iki parmağile çapanın 20 santimetre büyüklüğünde olacağım işaret edinc«, tayfa «vay gi<di vay!» diye düşünceye dalıyor. Doktor da düşünceli, tayfadan diğer ciheti araştmyor: Bu kadar büyük çapayı, madamm neresine çizeceksiniz? Tayfa da bu hususu pek öyle kestirememiş vaziyette, omuz kaldırıyor: Birmem ki, diyor, eğ«r çapanın mutlaka o büyüklükle olması şartsa, madamın vücudünün en geniş kumına herhalde! Herkes şaşîrmış, mütereddid susuyoT; ikinci süvari, madama çapa şeklini vücudünün hangi kısmı üzerine çizdirmek arzusunda bulunduğunu sormak cesaretini gösterince, cevab şöyle: (Baştarafı 1 inci sahifede) ceğini Türkiye B. M. Meclisinde hükumet namına söylediğim programda izah etmiştim. Bu izah neticesi olarak da eli mizde olan kanunu B. M. Meclisi bize vermiştir. Bu kanunun hükümleri dairesmde memleketimizde sporu genişletmek, tekâmül ettirmek arzusundayız ve vazi femiz budur. Şüphe etmiyorum ki, Genel direktör lük bu vazifesini bütün memleket gencliğine şamil ve seyyan bir surette ifa edecektir. Ve gene şüphe etmiyorum ki, seyyan kelimesinin ifade ettiği manaya dikkat etmişsinizdir. Memleketimizdeki sporun geçirdiği tekâmül safhasının takdirkârıyız. Ancak hoşumuza gitmiyen noktalar da vardır ve bunlar memleket gencliği arasında sevgı vücude getirmek lâzımken bazı ahvalde kendilerini birbirlerinden uzaklaştıran sebeb teşkil ediyor. Seyyan ve muhabbet kelimesini bu maksadla kullanmiî oluyorum. Ümid ediyorum ki, sizin muhterem ellerinize tevdi edilen memleket gencliğinin beden terbiyesi ve beden tekâmülü göstrecektir ve bütün memleketle beraber gencliğimizi sizin hizmetlerinizi takdirle karşdıyacaktır. jçjufta njazhariyetinizi temenni eder ve hepinizi tftbrik ederim.» *»* R A D YO program j Türkiye Radyodifüzyon Postaları DALGA ÜZUNLUĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A P. 31,70 m. 9465 Kcs 2ü Kw. 12,30 Türk müziği Pl 13 saat, ajans, meteoroloji haberleri 13,10 muzık fRiyaseti Cumhur bandosu Şef: İhsan Kün çer) 18.30 program 18,55 Türk müziği ! (incesaz Sultani Yegâh faslı) 19,35 konuşma 19 50 Turk müziği (peşref ve şarkılar) 20^0 konusma (mızah saatl) 20,40 saat, ajans, meteoroloji haberleri, â r a a t borsası (fiat) 20,50 temsil (Fırtma»» dan sonra). Yazan: Ibnirrefık Ahmed Nuri merhum 21,20 muzik (kuçuk orkestra Şef: Necib Aşkın) 22.20 saat, es ham. tahvilât, kambiyo nukud borsası (fiat) 22.30 müzik (senfonık plâklar) 23 müzik (dans plâkları) 23,45 son ajans haberleri ve yarmki program. 38 bin etir alındı lometre mesafede bulunmaktadırlar. Bu harekât neticesinde cumhuriyetçilerin mevzileri, Grar*ata'yı sıkıştıran yarım daire şeklmi almıştır. Burgos 17 (a.a.) Katalonya cephelerinde, ezcümle merkez ve şimal cephelerinde harekâta devam olunmakta dır. Frankistler, Pallerols, Guardi Olaga, Luda ve Aguido köylerini ele geçirmiştir. Cenubda, Tarragone mıntakasının temizlenme ameliyesi yapılmakta dır. Burgos'ta tasrih edildiğine göre, son taarruzun baslangıcmdanberi alınan esirlerin miktan 38 bini geçmektedir. Madrid'deki akisler Franko karargâhtntn resmî tebligi Burgos 17 (a.a.) Umumî karargâhın tebligi: Katalonyada ileri hareketimiz devam etmektedir.' Cervera işgal edilmiş ve nasyonalistler kilometrelerce daha ileri gitmişlerdir. Bellprat, Claret, Montalegro, Montills, Cattlar, Curullada, Granera de Cervera ve Grandeç zaptedilmiştir. Diğer taraftan Tarragone'de normal hayat başlamiftır. Kaçak halinde ele geçirilen esirlerin adedi 4,000 i geçmektedir. Cenub cephesinde, düşmanı püskürt tük ve zayiat verdirerek takfb ettik. Tayyarelerimiz Palamos meydamnı bombaya tutmyştur. Birkaç tayyareye isabet vâki olmuş ve mühimmat fabri kası yanmıştır. Umum müdürün verdiği izahat Omuzlarımın üzerine! Londra 17 (a.a.) Havas ajansıTayfa, önce alnını kırışhrıyor. Fakat nın muhabiri bildiriyor: sonTadan razı olarak, 200 dolar mukaSalâhiyettar Londra mahfilleri ltal bilinde kadının omuzlan üzerine kocaman bir çapa resmediyor. Bu çapa, sayanların Franko muzaffer olduğu tak hiden koskoca birşey... Madam akşam dirde bile Romanm Fransaya karşı yapyemeğine dekolte bİT esvabla indiği zarığı taleblerin tervicine kadar, kuvvetleriman, ben de görmek fırsatmı edindim. ni İspanyada bırakmalarından korkmakErtesi akjam, vapur Bulonyi'ye Yak" tadırlar. Bu mahfiller, îngiliz hükumelaşmaktaydı ki, ben tecessüsümü daha tinin bu ayın 15 inde çıkan Informazione fazla yenemedim, kadına gidip bütün bu Diplomatica'nın makalesinde ileri sürümaceranın manasmı öğrenmek arzumu açığa Mirdum. Mes'ud görünüyordu, dilen noktai nazarlar hakkmda Romadan lile de mes'ud olduğunu tasdik edip, malumat istemesi mümkün olduğunu iRabbin isteğini yerine getirdiginden arlâve etmektedirler. tık «ona» hicbir tehlikenin zarar getireTaymis'in bir makalesi m;veceğini söyliyerek, anlatmağa ko Londra 17 (Hususî) «Taymis» yuldu: gazetesi, Frankistlerin zaferine tahsis et Ben, Al Kapone'nin nişanlısıyım, tiği başmakalesinde şunJarı yazıyor: Parise gidiyorum, onun orada parası var, bu hususla meşgul olacağiTn. Kendisi «Son hâdis«ler haklı olarak Fransada şimdi pek düsüncelidir ve o da bizim endişe uyandırmış bulunuyor. Italya, mensub oldığumuz bir tarikate girmiştir. mütemadiyen Frankistlere tayyare ve Tarikatte pirimiz, üstadımız olan şahsiharb malzemesi gönderdiği halde, Franvet, rüyada bana göründü ve vücudüme sa hududlarım elân kapah tutmaktadır. bir çapa şekli çizdirmemi bildirdi. VüFransızlar, Ispanyanın ltalyan himayesi cudümdeki bu işaret, bana daima nişanlımın rahunun ku<iulmasile alâkadar olaltına girmesine müsaade edemezler.» mam lüzumunu hatırlatacaktır; pirimiz, merkezinde toplanmak üzere toplantıya 'i'itadımız olan sahsivet, rüyada beni i son verilmiştir. kaz ve irşad edince, ben de dediği şeyi vaptırdrm. A! Kanone'rin tarikatimize tki vapur çarpıştı girmesi, kendi hesabma büyük bir bahtiDanzig 17 (a.a.) ltalyan bandıralı Laura vapurile Heren admdaki Norveç Kapone'nin nişanlısı, meyus bir halde vapuru, sis yüzünden Stolmuende yakınmda musademe etmişlerdir. Norveç vaidi: puru, ciddî surette hasara uğramıştır. Al, dedi, serbest bırakılınca artık bir hiçtir, hiç kimse onunla alâkadar olmak istemiyecek; onun zamanı geçmis, işi Al Kaıpone'yi! Hapisten çıkacak meşbifT^";stir buçün! hur gangster, hürriyetten uzun zaman Bu noktada nişanlısile taımarnile mu faydalanabilecek mi? Amerika Birleşik tabıktım, son fözlerini ben de tasdik Hükumetlerinin bazılannda, kendisini vollu tekrarladım. hususî bazı cezalar bekliyor; oralara kolAl Kapone'nin n^anhsı, Bulonyi'de larım sallıya sallıya adım atamaz. Muhkaraya ayak bastı. Iri yarı, dev cüsseli temeldir ki çok geçmeden geroe bir höctavfa, büvük bevaz bir mendille kendi reye kil'dlenecek, orada pinekliyecek.» ">»"" sjemiden selâmlıyordu. Şimdi «3563 numara» diye hatırlaBen, omu7İan üzerinde mavimsi renk nan Amerikanm sabık «1 numaralı halk te ve sabit çapa izi bulıman kızıl saclı düşmanı» nm hapisaneden çıktıktan sonYalvaç deri fabrikasının görünüşü crüzel kad'nı, simdi hapi'ane kapi?ında ra nasıl yaşıyacağı, hemen her tarafta durmuş, ni«anlısı olan tıknaz, vağlı vü merak uyandırmaktadır; bu arada hem Yalvaç (Huusî) Yalvaçlılar. dericilik sanayiinin inkişafı için bir şirket ""Hlü herifi bekler tahayvül ediyorum; «huylu huyundan vaz geçmez» diyenler, ve bir fabrika kurmuşlardı. Bütün teknik tesisatı ihtiva eden bu güzel fab<rülüm*iverek, gözlerinin içi gülerek ha hem de «ıslahı hal» ettiğine inananlar rika, bugün parasızlık yüzünden işlememektedir. Yalvaç halkı, İktısad Vekâletinin müdahalesile bu fabrikanm faaliyete geçirilmesini bekliyor. i çok geçmeden terkedecek olan dolu... Başbakanın beyanatından sonra Be den Terbiyesi Genel Direktörü Tümgeneral Cemil Tahir Taner işe başladığı tarihten itibaren geçen zaman zarfmda meşgul olduğu aşağıdaki mevzular üze rinde izahatta bulunmuştur. « Genel direktörlük kadrosu ve muvakkat bütçesi, tesçil işleri, Umumî vaziyet hakkında bölgelerden istenilen malumat, Mütehassıs zevat arasında yapılan anket, Acınacak bir manzara Altı aylık faaliyet programı, Barselona 17 (a.a.) Havas ajanKış sporlan için yapılan muvakkat ve sı muhabirinden: müstacel yardımlar, Frankktlerin tayyareleri, Tarragone Güreşçilerimizin yapacakları ecnebi temaslanna hazırlık olarak Ankaradaki ça Barselona şosesini mütemadiyen bom lışmalan, bardıman etmekte ve zaptedilmiş araziFutbol hakem kursları, den gelen mülteciler bu şose boyunca Civar köylerde yapılan tetkikler, Barselona'ya doğru kaçmaktadırlar. MuGenel direktörlük tarafından neşrine vakkat bir melce bulmak için yavaş yabaşlanan beden terbiyesi ve Spor adlı vaş ilerlemekte olan bu insan kütlesi, mecmua, yolu tamamile kaplamış olup acınacak Kanunun tatbikatına müteallık hazır bir manzara arzetmektedir. Bunlardan lanacak talimat ve nizamnameler, Kanunun istişare heyetine verdiği vazi bir kısmı yaya olarak gitmekte olup, bazıları da arabalara ve kamyonlara bın feler.» mişlerdir. Bu izahattan sonra istişare heyetinin Kamyonlara yerleştirilmiş olan tayyaMillî Şef Cumhur Reisi lsmet înönüne re dafii toplar, bu mültecileri Frankist tazim ve bağlılıklarının arzı teklifi ittifakla kabul edilerek çarşamba günü saat 10 tayyarelerin bombardımanlanna veya da ve gene Türk Hava Kurumu Genel bu tayyarelerdeki mitralyözlerin ateşine Madrid 17 (a.a.) Halk, Katalonya'daki cumhuriyetçi kıtaatın geri çekilmesd haberini sükunetle karşılamıştır. Siyasî ve sendikal teşekküller, Katalonya'ya yardım için her türlü gayretin sarfedilmesini ısrarla istemektedirler. Merkezî mıntakanın kendisine aid halledilecek birçok meseleleri vardır. Binaena Operalar ve büyük konserler leyh iktısadî surette Katalonya'ya yar20,35 Budapeşte: Bir opera temsilL 21.40 Sottens: Mozart'ın eserleri. dım edemez, yapabileceği şey, kendisi22,05 Leipzıg: Gizli izdivaç. nin harb malzemesi istihsalâtını arttır 22,05 Viyana: Beethoven'ln eserleri. 22.20 Londra (Natıonal): Beethovenin mak suretile Katalonya'dan şimdiye kaeserleri. dar görmekte olduğu yardımı tahfif et 22,20 Prag I: Mendelssohn'un ve St rauss'un eserleri. mektir. Fena hava şartlan, Estramadure'de taarruzu daha ileri götürmeğe mâni Oda mugikileri ve resitaller olmaktadır. 19.20 Hamburg: Brahms'ın eserleri. : Franko galib gelince bile ltalyan kuvvetleri İspanyadan çekilmiyecekler 19,35 Doyçlandzender: Piyano konserl. 20,05 Prag I I : Salon Kuvartetı. 21,05 Paris (Eiffel kulesı): Viyolonsel ve piyano konseri. 22 05 Varşova: Şopen'in eserleri. 22,20 Bükreş: Schumann'm eserleri. 22.20 Stuttgart: Schubert'in eserlerL 23.20 Kolonya: Trıo konseri. Hatif musikiler ve operetler 18,20 19,25 20,30 21,15 22,05 Varşova: Opera musikLsi. Budapeşte: Çingene orkestrası. Prag I: Marşlar, vaLsler. Beromünster: îngiliz musikisl. Bruksel I I : Hafıf orkestra musi kisi. 22,20 Prag I I : Karışık musiki. 23,20 Bükreş: Gece musikisi 23,35 Sottens: Cazband takımı. NÖBETÇİ ECZANELER Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nöbetçi eczaneler sunlardır: • istanbul ciheti: Eminönünde (Minasyan), Alemdaıda (Ali Rıza), Kumkapıda (Asadoryan), Ku çukpazarda (Necati Ahmed), Fatıhte (Vitali), Eyübde (Arıf Beşer), Bakırkoydş (Merkez) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: Istiklâl caddesinde (Galatasaray), Tü nelde (Garıh), Karakoyde Topçular caddesinde (Kemal Rıfat), (Hayreddin), Is tiklâl caddesinde (Kemal Rebul), Taksimde (Kurtuluş), Şislıde (Maçka), Haskoydfi (Barbud), Kasımpaşada (Vasıf), Beşiktaşta (Nail Nihad) eczaneleri. Kadıkoyde Pazaryolunua (Rifat Muh tar), Usküdarda (İttihad), Sarıyerde (Nuri), Heybeliadada (Halk) eczaneleri. '\ ı Yalvaçta modern bir fabrika çalışmıyor j Güzel bir müsamere verilecek Çocuk kütübhaneleri menfaatine Beyoğlunda Fransız tıyatrosurda 24 ikincikânun 939 salı akşamı çok zengm programla fevkalâde müsamere verilecektır. Çocuk. dansları, çocuk oyunları, muzık, varyete, ko medi. Kongreye davet İstiklâl Lisesi Mezunları cemiyetindenı 8/1/1939 pazar gunu kongre ıçın ekse riyet olmadığından 22/1/1939 pazar günü saat 14 te Eminonü Halkevi salonunda tekrar toplanılacağmdan arkadaşların gelmesini rica ederiz. Meccanî musiki dersleri Beşiktaş Halkevınden: Evunizde geçen senelerde olduğu gibi bu . sene de kadın ve erkek ısteklıler ıçın gü zide san'atkârlarımız tarafından keman, piyano, viyolonsel ve mandolm dersleri verilecektir. Derslere 1 şubat 1939 tarihinden itibaren başlanacaktır. Kadın ve erkek arzu edenlerin hergun Halkevi idare memurluğuna müracaat ederek kayıdlarını yaptırmalar? lâzımdır.