11 Ocak 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

CUMHURÎYET 11 fkincikânun 1939 Aydında köylüye dağıtılan arazi Dört bin köylü yeniden toprak sahibi oldu Aydın, (Hususî) Aydın Ziraat bankası kadastrosu ikmal edilmiş olan Bıyıklıköyü civarmdaki Fotyadi çiftliğinin köylüye tevzii işini ikmal etmiştir. Evvelce yapılan tevziatla beraber şimdiye kadar bu çiftlik arazisinden dört bin köylü topraklandırılmış bulunmaktadır. Bundan başka Banka topraklandırdığı köylünün hayvanlan için çiftlik sahasmda geniş meralar bırakmıştır. ADLiYEDE VE = MAHKEMELERDE Uludağda yapılacak 01 en zengin Rumun kayak müsabakası U. Müdürlük, Kurban paralarını kim Çaldı? bayramında büyük bir Davanın maznunları, dünkü duruşmada birbirini tutmayan iddialarda bulundular Bahklı Rum hastanesinde ölen bir hastanın mirasile alâkadar bir davaya, dün ikinci cezada bakıldı. Ölen .Teodori Aspropolodur. Davacı, yeğeni olan «Zografyon» mektebi müdiirü Dimitri Aspropolodur. Dava edilenler de Balıklı hastanesi müdiirü Yusuf Petraki, başlabibi Dimitri Angelidis, veznedan Yanko Stefanidis... Dava mevzuu, hastanede ölen zenginin terekesinden binlerce lira nın ketmi iddiası.... Muhakemenin cereyanına göre, hasta ölünce, Balıklıdaki sandığı üç kişi hazır bulunduğu halde açılmış ve çamaşırlarile beraber 16 lira 60 kuruş Türk lirası ve bir miktar da ruble, bundan başka açılan bir çıkmdaki Ingiliz liraları tesbit edile rek, mevcud şeyler bir çantaya yerleşti rilmiş v* çanta mühürlenmiştir. Halbuki sonradan, sandıkta o sırada açılmıyan başka bir çıkının da bulunduğu kaydile zenginin terekesinden binlerce liranın ketmolunduğu iddiası, ortaya atılmıştır ki, davanın sebebi de budur. Dava edilenler, sandıkta ne bulunduysa hepsinin usulü dairesinde tetkik ve temhir edildiğini, saklanılmış para mevcud olmadığını ileri sürüyorlar. Dünkü muhakeme, hayli hararetli olmuş, hastane müdürünün sandıktaki çıkından 23 lira çıktığmı söylemesine karşı veznedar 39 Ingiliz lirası çıktığmı söylemiş ve müdür bu aralık «Yankoyu hafızası yanıltıyor, esasen kendisi birkaç sene benim idaremde aklından tedavi görmüştü, ne söylediğini bilmiyor» demiş, Yanko bu sözleri tebessümle karşılamış: «Benim aklım başımda, ne söylediğimi pekâiâ biliyorum.» demiştir. Bu sırada vekiller arasında da münakaşalar geçmiş, Yusuf Petrakinin avukatı «Müekkilim ötedenberi Türk kültürile beslenmiştir. Kendisi Umumî Harbde binbaşı rütbesile Çanakkale muharebe sinde çalışmıştır. Böyle suç işlemez, aleyhindeki iddia, asılsızdır» diyerek, ilk tahkikatta ifadeleri alınan şahidlerin din lenilmelerini istemiştir. Şahidlerin çağırılması kararlaşhnîa rak, muhakemenin devamı, nisana bıra kılmıştır. Sabah, öğle ve akşam her yemekten sonra dişleri niçin fırçalamak lâzım müsabaka tertib etti Bursa (Hususî) Kurban bayramında Uludağda Beden Terbiyesi Umum müdürlüğünce yaptırılacak ilk teşvik müsabakalarının organizasyonunu Bursa Dağcılık kulübü yapacağmdan kulüb idare heyeti Cumhuriyet Halk Par Çünkü geceleri agız guddelerinin if • den sonra ve herhalde bolbol <RAD« tisinde Saim Altıokun riyasetinde bir toplantı yapmış ve müsabakalar hak razatiyle dışler ve diş etleri dolmuştur. YOLiN » ile fırçalamak ve temizlemek kında şu kararlan vermiştir: Çünkü yemekier, sigara ve kahve gene şarttır. Bu sayede dişlerin de, ağzın da ayni tesiri yapmıştır. Binaenaleyh diş sağlığı ve sağlamlığı garanti edilmiş 1 Müsabakalara kulüb mensubu olsun, olmasm, bilâistisna herkes girebi leri her gün üç kere bilhass yemekler olur. lecektir. 2 Kulübce bir teknik heyeti, bir sıhhî imdad heyeti, bir de muavin he yet teşkil edilecektir. 3 İstanbul, Ankara ve Bursa Dağ cılık kulüblerinden müsabakalara gi recek bayan ve baylar bayramdan evvel isimlerini Bursa Dağcılık kulübün deki teknik heyetine bildirecek ve kaydettireceklerdir. 4 (Denizbank) adına yapılacak olan yarış için birinci, ikinci ve üçüncüere verilecek hediyeler Denizbank tarafmdan Bursa kulübüne gönderile Büyük postane binası kalorifer dairesine yeniden almacak ( 3 ) üç aded cektir. Denizbank ayrıca İstanbuldan dökme demirden mamul kalorifer kazanı kapalı zarf usulile eksiltmiye koştirak edecek müsabıklan Mudanyaya nulmuştur. Eksiltme 17/1/939 salı günü saat 14.30 da Büyük postane binası meccanen nakledecektir. birinci katta Posta, Telgraf ve Telefon Müdürlüğünde toplanacak Alım Sa5 Birinci müsabaka bayramm bitım Komisyonunda yapılacaktır. Keşif bedeli 5862 lira 70 kuruş, muvakkat rinci günü öğleden evvel erkekler arateminat 439 lira 70 kuruştur. Eksiltmiye girmek istiyenler 2490 numarah sında (3) kilometrelik iniş müsabakaarttırma, eksiltme ye ihale kanunu mucibince ibrazma mecbur olduklan vesıdır. (Bu müsabaka; Fatintepeden Cen sikalarla ehliyet vesikasmı ve fiat teklifini havi kapalı ve mühürlü zarflarını eksiltme şartnamesile mezkur kanunun tarifatı dairesinde hazırlıyanetkaya Kayakevi Otel Merinos torak 17/1/939 tarihinde saat 13,30 a kadar Komisyon Reisliğine numaralı makhumlama istasyonu) önüne kadar olan buz mukabilinde vermiş olmaları ve eksiltmiye iştirak için ehliyet vesikası mesafede yapılacaktır. almak lâzım gelcüğinden taliblerin referanşlarile diğer vesikalarmı bir isti6 İkinci müsabaka öğleden sonra daya bağlıyarak eksiltmenin yapılacağı tariften en az 8 gün evvel Nafu bayanlar arasındadır. (2) kilometrelik Vekâletine tevdi ederek ehliyet vesikası almaları lâzımdır. Vesika almıyaniniş müsabakasıdır. Bu müsabaka Cen lar bizzarur eksiltmiye giremiyecektir. Bu babdaki keşif ve tasdikli şartnetkaya ile Otel arasmda yapılacaktır. name, çalışma günlerinde mezkur Müdürlük Idarî Kalem Levazım kısmm7 Bayramın ikinci günü öğleden dan parasız alınabilir. ( 9516) evvel (18) kilometrelik mukavemet orman yarışı yapılacaktır. Bu yarış sahası: (Cennetkaya Devetaşı arasındaki ormandan iniş, Devetaşından Otele çıkış) olarak tespit edilmiştir. 8 Bayramm üçüncü günü öğleden ERKEN İHTIYARLAYANLARI GENCLEŞTIRIR evvel (Slalom) denilen kayakçılığın eknik müsabakası yapılacaktır. Bu müsabakaya kayağın tekniğini iyi büenler gireceklerdir. Müsabaka, Kayakevinin cenubundaki tepede kısa bir mesafe da1939 senesi Kurban Bayramında nefsî Sökeden ve kazaya bağlı nahiye hilinde olacaktır. Bayraklardan örülmüş ve köylerden toplanacak kurban deri ve barsaklarınm ayrı ayrı 4/1/1939 kapılar arasından süratle geçmeğe mah tarihinden 24/1/1939 tarihine kadar 20 gün müddetle müzayedeye konulsus olan bu müsabaka öğleden evvel bi duğu, ihalenin 24/1/1939 tarihine raslıyan salı günü saat 18 de Söke şube tecektir. dairesinde yapılacağı, alıcılar müzayededen evvel 100 ve barsaklar için de 9 Bayramm dördüncü günü şehir 20 lira teminatı muvakkatenin mahallî Hava Kurumu şubelerine yatırıl ması ve fazla malumat almak istiyen alıcıların da İstanbul, İzmir, Aydm, yarışı yapılacak ve Belediye tarafından ve Söke şubelerme müracaat etmeleri ilân olunur. (197 ) îazanananlara hediyeler verildiği gibi aynca birinciye bir kupa verüecektir. Bu kupa Belediyenin şeref salonunda duracak ve her sene bu müsabakalar teserrür ettikçe birincilerin ismi kupaya hâkkedilecektir. (Müsabaka sahası ayrıca tespit olunacaktır.) 10 Bayramm beşinci günü Denizbank yarışı olacaktır. Bu yanş Kuşaklı kayadan Kırkpınar deresine dik ve ert bir iniştir. 11 Bütün müsabakalarda birinci, ikinci ve üçüncü gelenlere rüzgâr ce <eti, dağ çantası, termos, komple matra ibi dağcılık levazımı hediyeler veri ecektir. Kızılaya yapılan yardım Aydn Kızılay Kurumu 937 938 yılı içinde mahallî masraflar ve yardımlar çıktıktan sonra genel merkeze 5334 lira 71 kuruş göndermiştir. Bunun 2809 lira 19 kuruşu Kırşehir felâketzedeleri için halkm teberruundan toplanan para olup geri kalan 2525 lira 15 kuruşu da kurumun safî varidatı olarak tesbit edilmiştir. Bundân başka kurum 938 senesinde 8 aileye 34 lira 50 kuruş para yardımı yapmıştır. Sabah, öğle akşam her yemekten sonra Köy işyarlarının ücreti Köy işyarlarının ücretlerini karşılamak üzere köy şahsiyeti maneviyeleri namına temin edilen tarla, bağ, bahçe ve fidanlık gibi gelir fcaynaklarmın bu yıl daha arttırılması suretile köyler de salma parasının asgarî hadde indirilmesi ve işyarların almakta olduklan ücretlerin behemehal köy gelirlerinden temin edümesi alâkadarlara tebliğ edilmiştir. RADYOLİN T. T. Müdürlügünden: İstanbul P. Bir batında uç çocuk Germencik nahiyesinin Gümüş köyünden Mehmed Kaplanın karısı bir batında üç çocuk doğurmuştur. Çok fakir olan bu aileye şehrimiz Kızılay Kurumu 30 lira yardım yapmıştır. Mehmed Kapıan şimdi on çocuk babasıdır. M. Selim Köpek ısırmış, bin lira tazminat istiyor Ortaköyde Tepede bir köşk sahibi olan eski bir banka direktörü Pokurnu Karrel, bir köpek hâdisesinden dolayı dün ikinci cezada muhakeme edilmiştir. Bu zata aid olan ve evi muhafaza etmek üzere bahçede bırakılan bir köpeğin, bir sabah yoldan geçen Hermus adlı çocuğu ısırdığı kaydile açılan bu davada, bekçi köpeği, yabancıya saldıracağını hesab ederek zincire bağlamak lâzım gelirken, serbest bırakmak, tedbirsizlik sayılmaktadır. Dava eden, 1000 lira tazminat istiyor. Dava edilen, ısıran kopeğin kendi köpeği olmadığını, köpeğinin uslu durduğunu ve esasen duvarlan yüksek* olan bahçeden dışarıya atlaması tmkânsız bulunduğunu ileri sürüyor. Isıran köpeğin dava edilene aid olup olmadığının tahkikine, hâdisenin geçtiği yerde mahkeme azasmdan Nigâr Saracoğlunun naibliğile keşif yapılmasma, bu suretle bu köpeğin o duvardan atlayıp atlayamıyacağının tesbitine, başkaca şahidlerin dinlenilmesine karar verilerek, muhakeme başka güne kal mıştır. Kanuna muhalif hareket eden ecnebi karı koca 3559 numaralı kanun hükmüne mu halif harekette bulunduklan kaydile Macar tebaasından Montör Molnar Yanoş ve karısı Bulgar tebaasından Vera, Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesine gönderilmişlerdir. Dün öğleden sonra mevcuden gönderilen kan koca, her ikisi de 38 yaşmda olduklarını, bir de çocukları bulundu ğunu söylemişlerdir. Geçen senenin son ayının son günü Gemlikten îstanbula gelince, ecnebi tebaası olduklarından 24 saat içerisinde polise gitmek ve ikamet tezkeresi almak lâzım geldiği halde, bu kayda neden riayet etmedikleri sorulmuştur. Bu suale karşı koca: Ben, kaç senedir Gemlikte çalışınm, demiştir. Bu seferki gelişimde karım rahatsızdı, telâşlıydım. Muamelesini yaptırmak üzere otelciye ikamet senedlerimizi verdim. Yaptıracak sandım, yaptırmamış. Karısı da, cher zaman bu işlerle ko cam meşgul olur. Benim kâğıdım da ondadır. Zaten ben rahatsız olduğumdan, başka bir şey düşünecek halde değil dim> demiştir. Hâkim Reşid, kadının hasta bulun duğuna dair hekim raporu ve ilâc reçetesi getirilmesine karar verip, muhakemenin devamını yarma bırakmıştır. Müddeiumumilikten mevcuden gönderilen karı kocanm muhakemelerine, kendileri mevkuf olmıyarak devam olunacaktır, Bir kanal açiltyor Aydm ovasını bîr bataklık haline getiren ve takriben yüzbin dönümlük bir sahayı su altmda bırakan Osmanbükü kanalınm ihalesi Ankarada yapılmış ve Müteahhit bu kanalm açılmasında kullanacağı Ekskatavör makinasım Aydına getirerek monta etmeğe başlamıştır. Bu hafta içinde kurutma ameliyesine başlanacaktır. ADEMI IKTIDARA.BEL GEVSEKLIGINE Muzır hayvanatla mücadelü Ziraata zarar veren yabani domuzlara karşı ziraat dairesi şiddetli bir miicadeleye başlamak üzeredir. Bu maksatla tertip edilecek süreklerde ücretli sürek ameleleri istihdam edilecektir. Ziraat Vekâletinden Vilâyet Ziraat Müdürlüğüne üç bin fişenk gönderilmiştir. Bu fişenkler istihdam edilecek ücretli sürek amelesine verilecek ve teşvik mahiyetinde olmak üzere halka da gecen yıldan kalan 14 kilo kadar barut tevzi edilecektir. T. H. K, Söke Şubesînden: diği eski beş liralıkların taklid olduğu anlaşılması üzeıine, yakalanan îshakın tahkikatı Adliyece genişletiliyor. Tah kikat. 7 nci sorgu hâkimliğine intikal etmiştir. îshak, Müddeiumumilikte verdiği ifadede, «ben İstanbula Bursadan geldim, buradan da Trabozan gidecektim, Bursada ceviz kütükçüsü Mustafanm yanmda bir müddet çalışmış ve yanından aynlırken, biriken 60 lira ücretimi al mıştım. Bana verdiği eski beş liralık lann sahte olduğunu bilmiyordum, sahte olduğunu bilerek para sürmüş değilim> demiştir. Bunun üzerine Musîafamn vazi yeti tahkike muhtac görülmüştür. Tahkikat neticesine göre hareket edile cektir. Yazan: VİKİ BAUM Taklid beş liralıklar sürerken yakalanan adam Adliye koridorunda kocasîna Çarşıiçinde pardesü satm alırken versöven kadın Adliye dairesinde dün öğleden sonra bir suç işlenmiştir. Üçüncü hukuk mahkemesi salonundan çıkan bir kadın, ağlıyarak bağınp çağırmağa başlamış, etraftan koşuşulmuş, bu sırada bir erkeğe sövüp saydığı işitilmiştir. Erkeğin Mecidiye köyünde oturan Hüseyin, kadmm da karısı Şükriye ol duğu anlaşılmıştır. Aralarmdaki boşanma davasma aid muhakemenin dünkü celsesinden çıkılır çıkılmaz olan bu hâdise, kocanm şikâyeti üzerine meşhud suç Müddeiumumiliğine aksetmiş, biraz sonra da Sultanahmed birinci sulh ceza mahkemesinde muhakemesi görülmüştür. Şahidler dinlenilmiş, Şükriyenin sövdüğü sabit olmuş ve 3 gün hapsine, 250 kuruş para cezası almmasma karar verilmiştir. Çeviren: HAMDİ VAROĞLU NEVROZİN icabında günde 3 kaşe alınabilir. Baş, Diş, Nezle, Grip, Romatizma, Türk Hava Kurumu Çine Şubesinden: Mahkum olan dolmacı Ibrahim Küçükpazarda dolmacı İbrahim, hamal İbrahimin oğluna sövüp saymaktan, zorla eve ve odasma girmekten, gü rültü patırdı etmekten İstanbul dördüncü ceza mahkemesinde muhakeme edilmiştir. Neticede dolmacı İbrahi min altı ay hapsi ve tevkifi kararlaş tınlmıştır. lık, aldalumış kadın intikamı, hırs ve tamah gibi şeylerdir.» Drost içini çekti. Rönesans devri cinayetlerile, yeraltı katında oturan ve didinmekten canı çıkan işci Rupp kadın arasında nasıl bir münasebet olabilirdi? Evelin odaya ginnce gene sabırsızlandı, sonra tekrar okumağa koyuldu. Mecmuayı, ayakta, kütübhanenin önünde karıştırmağa başlamıştı. Kansı gelip gittikten sonri bir koltuga oturdu, gözlüklerini taktı. Pinchot, fakirlerin sıçanotile adam zehirliyerek işledikleri cinayetlere bütün bir fasıl tahsis etmişti. Drost, okumakla gecirdiği zamanm farkına varmadı. Okuduklannm cazibesine kapıl mıştı. Gözlerini kitibdan ayırdığı zaman oda soğumuştu. Pencereleri şimşek z.iyalan aydınlatıyor, zaman zaman, sokaktaki ağacları, hayret edilecek bir vuzuh ve keskinlikle semaya resmediyordu. Drost iki defa aksırdı. Bu derece mühim bir dava esnasmda nezle olmağa gelmezdi. Esnedi ve kitabı bir kenara bıraktı. Sonra, calışma odasmda bir müddet daha kaldı ve ertesi gün için aldığı notlan okudu. Bunları okurken, havagazi parasınm hâlâ verilmediği aklına geldi. Nfhayet, lâmbayı sondürdü ve ya nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. Yeni bir kulüb İpekiş, spor kulübü namile bir kulüb eşkili için dün Vilâyete müracaat edilmiştir. Beyoğlu Halkevinden: Geçen yıl Evimizde aletli jimnastik yapan sporcu arkadaşlarımızın 13/1/939 cuma günü saat 18 de Evüniz Spor şubeiine müracaat eyleıreleri mercudur. tak odasma gitti. Gece dolabının üstündeki lâmba yanıyordu. Fakat Evelin uyur gibi görünüyordu. Drost, ancak, havagazi parasınm verilmediğini ona hatırlattığı zaman, bu uykunun farkına vardı ve onu uyandırdığına pisman oldu. Evelin'in yüzü, yastıkta, ufacık ve yorgun görünüyordu. Karısının saçları, onu her akşam hayrete düşüren birşeydi. Urson dünyaya gelinciye kadar bu saçlar, yatağın kenanndan dökülen, gümüş rengi, iki uzun örgü halinde idi. Bu bir kucak saçı tarayıp örmek, onu yorduğu için, klinikte, örgü leri kesmişlerdi. Şimdi, Evelin'in yüzünü, köpüğü andıran gümüşî bir çerçeve kuşatıyordu. Drost, öfke taklidi yaparak ve ödenmiyen havagazi parası için hafif tertib çıkışarak, bu kesik saçlara müşfik ve müteessir nazarlarla baktı. Lâmbayı söndürdükten sonra, karısmı kollan arasma almak için hem kuvvetli, hem müphem bir arzu duydu. Rupp kadmı unutmak, herşeyî unutmak, Evelin'i yanıbaşmda hissederek o itminanla uyumak istiyordu. Beyoğlu Halkevinin daveti Çine Türk Hava Kurumunun maamülhakat 1939 yılı kurban deri ve barsf.kları 4/1/939 tarihinden itibaren yirmi gün müddetle açık arttırmıya konulmuştur. Verilen peyler lâyık had görüldüğü takdirde 20/1/939 tarihine raslıyan salı günü saat 18 de Kurum merkezinde kat'î ihalesi yapılacağından şartnameyi anlamak istiyenlerin İzmir, îstanbul, Aydm, Uşak, Turgudlu, Nazilli, Bozdoğan. Karacasu, Denizli Türk Hava Kurumu şubelerine baş vurmaları. (198 ) Rupp kadını tanıyor musun? dije sormuştu. Evelin'in, bütün cehaletine ragmen, maznun kadın hakkında kendisine, içtimaî ve ruhî meseleleri çok iyi bilen Marian'dan daha mühim şeyler söyliyeb'leceğini birdenbire düşünüvermişti. Lâkin, Evelin, zaten malum olan şeylerden fazla malumat sahibi değildi. Yani, Rupp kadının, çamaşır yıkamak için ev lerine geldiğini ve fakir bir kadın olduğunu biliyordu, o kadar. Drost, Evelin'i banyo odasmdan ç' kartıp da kendisi duşun zevkli temasue başbaşa kalınca rahat bir nefes alm1^, fakat akabinde, Evelin kapı aralıgında tekrar görünüp, Rupp kadmm, kocasîna âşık olduğunu haber vermişti. Drost, bu haberi, can sıkmtısmı gösteren bir tebessümle karşıladı, başını salladı ve duşu kesti. Maznun sandalyesinde oturan o kocaman et yığmı gözünün önüne geldi ve riksindi. Sonra, çocukların oda kapısı gıcırdaymca, Urson'un başucunda, Evelin'in akşam duasile meşgul olduğunu anladı, kütübhanesine doğru yürüdü. Robert Pinchot'nun, zehirleme vak'alan isimli eserini buldu. Bu bir kitab değil, hukuk, kavanin ve mukarrerat mecmuasında intişar etmiş derslerdi. Pipo kokan eski nüshalan karıştırdı. Dairede daima pipo içer, evde, kokusu daha hafif olan sigara ile iktifa ederdi. Biraz kanştırdıktan sonra aradığını buldu. Bu, aklında yarım yamalak kalmış, zehirlemenin umumî psikolojisinden bahseden bir yazı idi. Okumağa başladı: «Zehirleme, kaiınlann tipik cmayeudir.» Biraz daha ileride şu cümleyi okudu: «Bir defa Rönesans devrinde, bir defa da Fransada Onbeşinci Louh deürinde en son haddine yükselmiş olan tesmim suretile vaki meşhur dnaı/etlerden % 85 i kadmlar tcaafından ika edilmiştir. Bu cinayellerin saikı, ınuumiı/etle, ktskanc Yastık, Drost'un başı altında ısmmağa Her zaman indiği otel, Meb'usan başlıyor. Havada fırtına var.Uyuyamıyor. Meclisinin arkasmdaki, sessiz ve küçük Uyku tutmuyor. Hukuku umumiye şa Bourbon sarayı meydamnda idi. Frank, hidleri. «Maznun, ananız öldüğü gün Etoile mahallesinin, Amerikalılarla dolu siz nerede idiniz?..». Şafak söküyor. büyük otellerinden nefret ederdi. Sen Drost.son derece ihtiyatla elini uzattı. nehrinin bu sol sahilini tercüı edişinde biDilini ısırdı ve giirültü etmeden, gece raz Snob'luk, belki de, Fransız olan büdolabının gözünü çekti. Veronal arıyor yükannesinden mevrus bir temayül vardu. Evelin'in teneffüsünü dinliyordu. Fa dı. Pariste, Amerikalı damgasını taşıyakat işitmedi. Şimdı elinde bir veronal rak dolaşmak istemiyordu. Esasen, vaktableti vardı. Suyu aradı; tableti ağzına tile Pariste bir sene oturmuş, o tarihten attı; ayıb ve yasak birşey yapar gibi, ale sonra, muntazaman oraya gelmişti. Palâcele yuttu. Tekrar dinledi. Evelin, ra riste kendini gayet rahat hissediyor, hahatsız nefes alıyor, uyuduğu hissini ver fif bir Yeni Orlean'h şivesile fasih franmiyordu. sızca konuşuyordu. , Frank, ufak kapıdan içeri adımını a Evelin, uyuyor musun? diye fısıldadı, cevab yok. Oteki yataktan tar atmaz, otel sahibesi onu neş'e ile işitilen nefes kesildi. karşıladı. Berline giderken, eşyasından Drost içini çekti, arkasmı döndü ve bir kısmmı Pariste bırakmıştı. Şimdi bu uyumağa çalıştı. gelişi, yuvaya avdet eder gibi birşey oluyordu. Kapıcı, eline birtakım mektub^Çarşamba: Âşık larla bir de telgraf tutuşturdu. Bu BurFrank Davis, öğleye doğru Parise gel gonya otelinde sık sık vukua geldiği üzediği zaman yağmur yağıyordu. Bu şeh re, asansör gene bozuktu, tamir edili re çok yakışan, hafif, pırıl pırıl bir yağ yordu. Frank, merdivenlerden koşa koşa Pencerede aydınlıklar çakıyor... Rupp murdu. Frank, saatini, Fransa ayarına çıkarak odasma gitti. kadm. Muhakeme celseleri. Marîan. E göre düzeltti. Müzakere zamamna anTelgraf, Santa Barba'dan geliyordu. velin. Sevgili Evelin. Gene Rupp kad.n. cak iki saat vakti kalmıştı. (Arkası var)